Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) - Son Eklenen Şerhler

818 S.lı Borçlar Kanunu (Eski) - Son Eklenen Şerhler

Borçlar Kanunu(Eski) 134 üncü maddesi hükmü, "Müruruzaman müteselsilen borçlu olanlardan veya taksimi kabil olmayan bir borcun müşterek borçlulardan birine karşı katedilmiş olunca diğerlerine karşı da katedilmiş olur." kuralını içermektedir. Bu maddeye göre, müteselsil borçlulardan birine karşı zamanaşımının kesilmesi diğer müteselsil borçlulara karşı da zamanaşımını keser.
(Şerh No: 15038 - Ekleyen: Ömer ÇİFCİ - Tarih : 07-11-2013 21:59)

Dava adi ortaklığın tasfiyesi isteminden ibaret olup; davanın değeri dikkate alındığında, davaya, Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekir.
(Şerh No: 15037 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-10-2013 17:30)

4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun'un 2. maddesinde yapı denetim hizmetinin, yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütüleceği ve yapı sahibinin, yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil tayin edemeyeceği düzenlemesi yapılmış ise de; somut olayda arsa sahipleri müteahhide, yapı denetim şirketleri veya büroları ile her türlü akit yapma ve tevkil verme yetkisini de içerir şekilde vekalet vermişler; müteahhit d...
(Şerh No: 14817 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-06-2013 14:46)

Taraflar arasındaki sözleşmeye mesnetle inşa edilen hastanenin, meydana gelen fırtınada çatısının uçarak kullanılamaz hale gelmesinden kaynaklı zararın tazmini istemli davada; taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından ve haksız fiil ilişkisi bulunmadığından borçlu, ancak alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.
(Şerh No: 14618 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-05-2013 10:23)

Davacı, bitişik binada çıkan yangının kendi binasına sirayeti nedeniyle; zararının tazminini ve binanın 3 aylık kira kaybının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, 25 yıllık binanın %25 yıpranma payı düşüldükten sonra bulunan zarar bedeline ve davacının, tamir süresi için kira kaybı isteyebileceğinden 2 ay tamir süresi karşılığı kira kaybına hükmedilmiştir. Yargıtayca kararın onanmasına karar verilmiştir.
(Şerh No: 14617 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-05-2013 16:34)

Davacı, deprem nedeniyle davalıların yaptığı binadaki iki adet bağımsız bölümünün hasara uğradığından bahisle binanın tamiri ve kira kaybı nedeniyle tazminat istemiştir. Zarar doğurucu sonuç 17.8.1999 günü meydana gelmiş, dava ise 6.9.2001 tarihinde; yani BK m.60'taki bir yıllık süre geçtikten sonra açılmıştır. Bu sebeple davanın zamanaşımı sebebiyle reddi gerekir.
(Şerh No: 14616 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-05-2013 16:16)

Taraflar arasındaki eser sözleşmesine göre iş sahibinin kendi edimlerinde bulunan işleri süresinde yaptığını ve sahayı montaja hazır halde yükleniciye teslim ettiğini kanıtlaması zorunludur. BK m.81 uyarınca karşılıklı edimleri içeren sözleşmelerde kendi edimini yerine getirmeyen taraf diğer taraftan edimini yerine getirmesini isteyemez.
(Şerh No: 14550 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-05-2013 18:07)

Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşmeler resmi biçimde yapılmadığında hukuken geçersiz olacağından, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmazlar ve bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Yalnız hukuken geçersiz sözleşmeler haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken "denkleştirici adalet kuralı" hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Yerel mahkeme kararı, denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde hesaplama...
(Şerh No: 14524 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2013 16:51)

Gayrimenkul tellallığı sözleşmesi BK m.404'te düzenlenmiştir ve başkalarına ait taşınmazlar için gayrimenkul tellallığı sözleşmesi yapılamayacağına ilişkin herhangi bir yasal düzenleme de yoktur. Dolayısıyla payına hasren imzaladığına dair herhangi bir ibarenin olmadığı tellaliye sözleşmesinin tarafı paydaş, komisyoncunun (tellalın) edimini ifası ile sözleşmede kararlaştırılan ücretten sorumlu olur.
(Şerh No: 14522 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2013 16:18)

Dava, harici satış sözleşmesi gereği satın alınan taşınmazın resmi satışının gerçekleşmediğinden bahisle davalıya ödenen bedelin iadesi istemlidir. Geçersiz sözleşmeden kaynaklansa dahi, sözleşmeden doğan uyuşmazlıkta BK. m.125'te öngörülen 10 yıllık zamanaşımı uygulanır.
(Şerh No: 14519 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2013 14:52)

Dava, geçersiz sözleşmeye mesnetle ödenen araç bedelinin tahsili taleplidir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava, iade alacaklısının verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tâbidir.
(Şerh No: 14520 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2013 14:51)

Taraflar arasındaki taşınmaz satım sözleşmesi şekil şartlarına uyulmadan akdedilmekle geçersiz olduğundan taraflar arasındaki uyuşmazlık haksız iktisap kurallarına uygun olarak çözülmelidir. Geçersiz sözleşmeye istinaden taraflar ancak verdiklerini geri isteyebilirler ve iadeye karar verilirken de satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye karar verilmesi (denkleştirici adalet ilkesi) gerekir.
(Şerh No: 14518 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2013 13:14)

Kiralanan bina, kullanılmaya elverişli olmadığından, hiç uygulamaya geçmeyen ve kiracı tarafından hiç kullanılmayan kiralanan yer için, peşin ödenen kira parasının istirdadının talebi mümkündür.
(Şerh No: 14516 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2013 15:36)

Akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre arsa sahibi davacılar murisine isabet eden bağımsız bölümlerin satışı konusunda yüklenici şirketin yetkilisine verilen vekaletnameye istinaden, vekil yüklenici şirket yetkilisince üçüncü kişiye satış ve devri yapılan taşınmazın tapu iptal ve tesciline dair davada; yanlar arasındaki uyuşmazlık, BK 386 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet akdi hükümlerine göre çözümlenmelidir.
(Şerh No: 14506 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-04-2013 11:35)

Haksız fiil sorumluluğunda, tazmin borcunun doğabilmesi için "ihtimal" yeterli olmayıp "zarar"ın doğmuş olması gerekmektedir.
(Şerh No: 14492 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2013 13:00)

Borçlu, icra dosyasında fahiş faiz yürütüldüğünü ileri sürerek fazla ödemenin istirdadını talep etmiş ise de; borçlu olduğu miktar kesinleştikten sonra hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden ödeme yapan borçlunun istirdat hakkı yoktur.
(Şerh No: 14489 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-04-2013 23:06)

Davalının, Hakem Heyeti Başkanlığı'na gönderdiği savunma yazısında kullandığı "orta düzey zeka seviyesindeki bir tüketici de bunu bilebilecek konumdadır" ifadesi, bir kısım Yargıtay Dairelerince de kullanılan ifadelerden olup, davalının bu ifadeleri kullanmakta hakaret kastı olmadığından; davacının iddia ettiği gibi zeka seviyesine hakaret edilmesi, dolayısıyla şahsiyet haklarına tecavüz söz konusu değildir. Bu sebeple davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 14485 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-04-2013 15:25)

Davacı, işyerinde 30.01.2008 tarihinde hırsızlık meydana gelmesi üzerine davalı sigorta şirketine başvurmuş; davalı sigorta şirketi, ekspertiz incelemesi sonrasında 28.150,00 TL’lik ibraname düzenleyerek imzasız şekilde davacıya göndermiş; davacı da, zararının daha fazla olduğundan bahisle bu belgeyi imzalamamış ve temyize konu davayı ikame etmiştir. Davalı sigorta şirketince davacıya gönderilen 28.150,00 TL ödeneceğine dair imzasız ibraname; davalının, anılan miktar itibariyle BK m. 133 k...
(Şerh No: 14326 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-03-2013 15:46)

BK m.256 uyarınca kiralayan, akde aykırı davranışına son vermesi hususunda kiracıya süreli bir ihtar tebliğ ettikten sonra, kiracı kendisine tanınan sürede akde aykırılığı gidermezse; kiralayan, akde aykırılıktan dolayı kiracının tahliyesini isteyebilir. Kiralananın açıktan fena kullanılması durumunda akde aykırılığın giderilmesi amacıyla kiracıya ihtar gönderilmesine gerek yoktur.
(Şerh No: 14299 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-02-2013 13:06)

Kural olarak; kiracı kiralananı sözleşme süresi bitmeden önce tahliye ederse kira dönemi sonuna kadar olan kira bedelinden sorumludur. Ancak, BK m.98 atfı ile BK. m.44 gereği, kiralayan zararın artmasına neden olmuşsa bunun sonuçlarına kiralayan katlanmalıdır.
(Şerh No: 14298 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-02-2013 11:32)

Kamu kurumlarında, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davalarındaki bir yıllık zamanaşımı süresi, dava açılmasına emir vermeye yetkili makamın öğrenme gününden itibaren işlemeye başlar.
(Şerh No: 14297 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-02-2013 11:31)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede maktu olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı miktarının uzun süreli gecikmelerde dahi taraflar için bağlayıcı olacağının kabulü, yanların sözleşmeden bekledikleri yarara, tazminatın konuluş amacına ve iyi niyet kuralları ile hakkaniyete aykırı olabilecektir. Bu sebeple sözleşme ile kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının süresiz uygulanabileceği kabul edilemez. Kararda, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde kararlaştırılan gecikme tazminatının ne ka...
(Şerh No: 14087 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-11-2012 15:59)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede maktu olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı miktarının uzun süreli gecikmelerde dahi taraflar için bağlayıcı olacağının kabulü, yanların sözleşmeden bekledikleri yarara, tazminatın konuluş amacına ve iyi niyet kuralları ile hakkaniyete aykırı olabilecektir. Bu sebeple sözleşme ile kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının süresiz uygulanabileceği kabul edilemez. Kararda, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde kararlaştırılan gecikme tazminatının ne ka...
(Şerh No: 14086 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-11-2012 15:59)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede maktu olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı miktarının uzun süreli gecikmelerde dahi taraflar için bağlayıcı olacağının kabulü, yanların sözleşmeden bekledikleri yarara, tazminatın konuluş amacına ve iyi niyet kuralları ile hakkaniyete aykırı olabilecektir. Bu sebeple sözleşme ile kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının süresiz uygulanabileceği kabul edilemez. Kararda, Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde kararlaştırılan gecikme tazminatının ne ka...
(Şerh No: 14085 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-11-2012 15:59)

BK.nun 106/II. maddesinde, (birinci bende göre önel verilsin veya verilmesin), borcun yerine getirilmemesinde direnilmesi halinde alacaklıya, üç seçimlik hak verilmiştir: 1 - Her zaman gecikmiş işi yerine getirme (ifayı) ve gecikme tazminatı isteme; 2 - Sözleşmenin yerine getirilmesinden vazgeçilerek olumlu (müsbet) zararını isteme; 3 - Sözleşmeden dönme (fesih) ve olumsuz (menfi) zararı isteme. Alacaklı, borcun yerine getirilmemesi halinde, başka bir anlatımla yerine getirmede direnme halin...
(Şerh No: 12302 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-11-2012 15:26)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede maktu olarak kararlaştırılan gecikme tazminatı miktarının uzun süreli gecikmelerde dahi taraflar için bağlayıcı olacağının kabulü, yanların sözleşmeden bekledikleri yarara, tazminatın konuluş amacına ve iyi niyet kuralları ile hakkaniyete aykırı olabilecektir. Bu sebeple sözleşme ile kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının süresiz uygulanabileceği kabul edilemez. Taraflarca sözleşmede kararlaştırılan maktu gecikme tazminatının varlığı halinde hükmed...
(Şerh No: 14084 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-11-2012 14:29)

Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlarına aykırı olarak, imâlini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda Borçlar Kanunu’nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunduğu takdirde iş sahibi, aynı Kanun’un 360. maddesinde tanınan hakları kullanabilir.
(Şerh No: 14021 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-10-2012 15:30)

Taraflar arasındaki eser sözleşmesine mesnetle yüklenici tarafından imal edilip işsahibine teslimi gerçekleştirilen bir eserde açık ayıbın varlığı halinde BK'nın 359. maddesi gereğince işlerin mutat cereyanına göre imkan bulunur bulunmaz, gizli ayıbın varlığı halinde ise BK'nın 362/3. maddesi gereğince vakıf olunur olunmaz işsahibince durumun yükleniciye ihtarı zorunludur. Aksi takdirde BK'nın 362/2. maddesi uyarınca teslim edilen eser kabul edilmiş sayılır ve bu hal işsahibinin BK'nın 360. madd...
(Şerh No: 13935 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-09-2012 14:09)

 Bilgi  [EskiBK. 55] BK 55 ile BK 100 farkı
BK.55, kendisiyle borç (sözleşme) ilişkisi bulunmayan bir şahsa, müstahdemin -yardımcı işçinin-hizmetin ifası sırasında haksız fiilinden dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler. BK.100, kendisiyle borç ilişkisi bulunan bir şahsa, müstahdemin hizmetin ifası sırasında borca veya sözleşmeye aykırı bir davranışından dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler.
(Şerh No: 13866 - Ekleyen: Saim YETKİNKÖLE - Tarih : 22-07-2012 14:55)

Davacı ve davalı kardeştir. Davacı, kardeşi davalı ile aralarında "arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi" ilişkisi olduğu ve inşaatı tamamen bitirmiş olmasına rağmen sözleşme bedeli arsa payının devrini alamadığı iddiasıyla; taşınmazın yarı yarıya taraflar adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmektedir. Davalı kardeş, akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, inşaat tamamen bitirilmiş olsa da taraflar kardeş olsalar da akdi ilişkinin ispatı konusunda tanık dinlenem...
(Şerh No: 13784 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-06-2012 16:20)

Faturanın tek başına tebliği akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaz ise de gerek depoda yapılan inceleme gerekse dosyaya giren fotoğraflara göre davalı yararına tanıtım broşürlerinin davacı tarafından hazırlandığı anlaşılmaktadır.Hayatın olağan akışına göre de davalının talimatı ile tanıtım işinin davacı tarafından yapıldığı kabul edilmelidir.
(Şerh No: 13731 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 06-06-2012 09:47)

Kararda; ifa imkansızlığının çeşidine göre borçlunun sorumluluk kapsamının ne olacağı değerlendirilmiştir.
(Şerh No: 13673 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-05-2012 13:23)

Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Vekaletname içeriğinden banka hesapları üzerinde tasarruf yetkisi verilmediği, yetkinin sadece emeklilik işlemleriyle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi yerinde değildir.
(Şerh No: 13662 - Ekleyen: Av.Özlem AŞKAR TUFAN - Tarih : 23-05-2012 11:25)

Kararda, eser sözleşmesi ile hizmet sözleşmesi ayrımına dair farklar açıklanmaktadır.
(Şerh No: 13543 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-05-2012 12:26)

Mirasçıların, halefiyete değil de kendi haklarına dayanarak açtıkları davada; murisin, kendilerinden mal kaçırmak kastı ile tapulu taşınmazı muvazaa yoluyla intikal ettirmiş olduğuna dair iddialarını her türlü delille ispat olanakları var ise de; Mirasçılar tarafından dosyaya tek kanıt olarak ibraz edilen video kaset, hukuka aykırı delil olmamakla birlikte, murisin ses ve görüntüsünün kaydedildiği ortam, murisin ses ve görüntüsünün alındığı tarih itibariyle yaşlı, hastalıklar içinde kıvranan,...
(Şerh No: 13471 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2012 14:32)

Taraflar arasındaki sözleşmede; kiralayanın, kiralananı da kapsayan binayı, beş yıl süre ile satmamayı ve aksine hareket etmesi halinde tazminat ödemeyi taahhüdüne dair cezai şart geçerli ise de; BK m.161/3 uyarınca hakim, fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir.
(Şerh No: 13440 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-04-2012 09:49)

İmalata ilişkin garanti verilmesi; yasanın aksine, garanti süresinde ortaya çıkacak ayıpların, ihbar süreleriyle bağlı kalınmaksızın derhal giderilmesini istemek hakkının varlığını resmen kabul etmektir.
(Şerh No: 13432 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 15:34)

Somut olayda davacı yüklenici iş bedelini talep etmekte, iş sahibi ise ayıplı mal savunmasında bulunmaktadır. Dosyada bulunan 14.05.2004 tarihli "Sipariş Onay Formu" başlıklı belgede 1 yıl garanti kaydı bulunmaktadır. Davalı iş sahibi dava konusu eserin yüklenici tarafından kendilerine tesliminden sonra, 1 yıllık garanti süresi içerisinde ayıp ihbarı yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu nedenle mahkemenin süresinde ayıp ihbarı yapılmadığı şeklindeki değerlendirme ve gerekçesinde isabet bulunm...
(Şerh No: 13431 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-04-2012 10:07)

Ortak girişim (joint venture) hukuken adi şirket hükümlerine tâbidir. Ortak girişim adına açılacak davaların görülebilmesi için davanın: - ortaklığı teşkil eden tüm şerikler tarafından birlikte açılması veya - davayı açan ortağa sözleşmeden doğan hakların temlik edilmesi ya da - açılan davaya muvafakat verilmesi, gerekir.
(Şerh No: 13429 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-04-2012 14:08)

Alelade bir vaad ile şarta bağlı sözleşmelerden farklı olan ön sözleşme kavram olarak, tarafların ileride bir başka sözleşme ( asıl sözleşme ) yapacaklarına ilişkin olarak akdettikleri sözleşmeyi ifade eder. Ön sözleşmenin konusu da her zaman borçlandırıcı bir işlemdir. İki tarafa borç yükleyen ön sözleşmelerin karşılıklı borç doğuran bir sözleşme olduğu göz önünde tutulduğunda, karşılıklı borç doğuran sözleşmelere uygulanacak hükümlerin ( BK m.106-108 ) ön sözleşmelere de uygulanması gerekir. B...
(Şerh No: 13428 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-04-2012 17:28)

Elbirliği mülkiyetine konu bir taşınmazda, elbirliği ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir; fakat satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açılan bir tescil davasının dinlenebilmesi için, sözleşmenin ifa olanağının bulunması, bir başka deyişle sözleşmeye konu taşınmazın vaad edenin mülkiyetinde olması ve bu bağlamda mülkiyet uyuşmazlığının bulunmaması gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazlar, başka bir mahkemede tapu...
(Şerh No: 13415 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-04-2012 15:57)

Eser sözleşmelerinde eser, sözleşmesine uygun biçimde yapılmamış ve reddi gerekiyorsa iş sahibi BK m.360'daki seçimlik hakları yanında imalatın hatalı yapılması yüzünden uğradığı zararın tazminini de talep edebilir. Somut olayda, davacının iş kaybına mesnet tazminat talebi yönünden; bilirkişiler raporunda saptanan, ayıbın giderilebileceği süre olan 30 gün için iş kaybı zararına hükmedilmesi gerekir. İş sahibinin 30 günden fazla süre beklemiş olması kendi kusurundan kaynaklanmıştır. Bu yüzden...
(Şerh No: 13410 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-04-2012 15:32)

Kendisine fatura gönderilmesine rağmen iş sahibi olan davalının iş bedelini ödememesi de eylemli olarak davalının ayıp ihbarında bulunduğunu gösterir.
(Şerh No: 13304 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 30-03-2012 17:13)

İşçinin, iş kazası nedeniyle işverene karşı ikame ettiği maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır.
(Şerh No: 13300 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 20:34)

Meslek hastalığından doğan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi, BK m.125 gereğince haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 10 yıldır. Kararda; meslek hastalıklarında işçinin işgöremezlik oranına dair alınan raporlardaki maluliyet oran farklılığı ve zamanaşımı/talep kapsamı bağı irdelenmiştir.
(Şerh No: 13302 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)

Davacının iş göremezliği, 27.1.1998 tarihli kaza ile oluşmuştur ve kaza sonrası oluşan iş göremezlikte zamanla gelişen bir maluliyet artışı da söz konusu değildir. Bu durumda; davacının uğradığı iş göremezlikte, zamanaşımının başlangıcı olay tarihidir ve maluliyet raporunun sonradan alınması da zamanaşımı başlangıcının olay tarihi olduğu sonucunu değiştirmez.
(Şerh No: 13301 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)

İş kazasında zamanaşımı, zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal şartları öğrenmiş olması demektir. Zararın genişliğini tayin edecek husus, gelişmekte olan bir durum ise zamanaşımı bu gelişme sona ermedikçe başlayamaz. Kontrol kaydı mevcut ise zamanaşımı, kesin maluliyetin belirlendiği tarihten başlatılmalıdır. İş kazalarında...
(Şerh No: 13299 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:52)

Meslek hastalığı ya da iş kazası nedeniyle belirlenen maluliyet oranında bir artma olduğu takdirde, bu durum yeni bir olgu olup artan miktar için ayrı bir dava açılabilmesi mümkündür. Somut olayda; davacının %71 oranındaki iş göremezliği 19.01.1994 tarihinde belirlenerek bu oran üzerinden SSK tarafından sürekli iş göremezlik geliri bağlanmıştır; böylece zarar oluşmuş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Ankara Meslek Hastalıkları Hastahanesinin 12.04.2000 tarihli raporları ile iş göremezlik...
(Şerh No: 13298 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-03-2012 19:51)

4077 S.K. m.4/2 hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde "açık ayıpları" satıcıya bildirmekle yükümlüdür. 4077 S.K.'da "gizli ayıpların" ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmadığından 4077 S.K. m.30 gereğince "gizli ayıplar" konusunda BK m.198 uygulanacaktır. Bu meyanda alıcı, teslim aldığı malı örf ve âdete göre, imkân hâsıl olur olmaz muayene etmek ve satıcının tekeffülü altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya derhal ihb...
(Şerh No: 13205 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-03-2012 19:43)

Taraflar arasında akdedilen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'ne binaen yüklenicinin inşaata başlayabilmesi için, öncelikle inşaat yapılması kararlaştırılan arsanın, arsa sahibince inşaata elverişli ve ayıpsız olarak yükleniciye teslimi gerekir. Arsa sahibi, arsayı inşaata elverişli ve boş olarak teslim şeklindeki öncelikli edimini yerine getirmediğinde, BK'nın 90. maddesi uyarınca temerrüde düşmüş ve kusurlu sayılır; bu durumda arsa sahibinin, sözleşmenin feshine yönelik isteminin reddi gerekm...
(Şerh No: 13151 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-02-2012 12:14)

Vergi Mahkemesi ilamından doğan vekalet ücreti için kurumdan talep edildiği tarihten itibaren faiz istenebileceği hüküm altına alınmıştır. Durum dairece BK 101. maddesine dayandırılmıştır.
(Şerh No: 13138 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 16-02-2012 18:07)

Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, teslimde gecikme halinde yüklenicinin ödeyeceği bedelin kira bedeli olduğu açıkça yazıldığı ve cezai şart konusunda ayrıca bir hüküm bulunmadığından kararlaştırılan bedel BK'nın 106/2. maddesindeki gecikme tazminatıdır.
(Şerh No: 13137 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2012 12:15)

Taraflar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre "iskan alma borcu" yükleniciye aittir. Yüklenici, "yapı kullanma izin belgesi"ni alabilmek için arsa sahiplerinden muvafakat ve vekaletname vermelerini isteme, vermemeleri halinde buna yönelik dava açmak hakkını haizdir. Bu isteme yönelik davada mahkemece, iskan ruhsatı alınmasına engel durumun olup olmadığının tesbit ettirilmesi ve işbu tespit muvacehesinde karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 13136 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2012 10:21)

Teselsülden yararlanma hakkı zarara uğrayanın/alacaklının olduğundan; zarara uğrayan/alacaklı bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme re'sen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü, hakim istek ile bağlı olup, istek dışı bir karar veremez.
(Şerh No: 13080 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2012 15:21)

BK m.365'e göre istisna akdinde taraflar, yapımı kararlaştırılan imalat bedelini götürü olarak belirlemişlerse; yüklenici, yapılacak eseri tahmin edilen miktardan fazla emek ve para sarfederek oluştursa bile bedelin artırılmasını isteyemez ve eser, daha az bir emek ve masrafla oluşturulsa bile iş sahibi, bedelin tümünü ödemeye mecburdur. BK m.365'in bu kuralı emredici değil düzenleyici nitelikte olduğundan taraflarca aksinin kararlaştırılması mümkün ve geçerlidir.
(Şerh No: 13012 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2012 15:17)

İkinci el araç satışında satıcı, BK'nun 194-204 maddeleri gereğince, ayıptan sorumludur.
(Şerh No: 12998 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2012 11:23)

Kararda; yükleniciye ihale ile yaptırılan işlerde, idare tarafından yükleniciye yapılan fazla ödemelerin bulunup bulunmadığının ne şekilde belirleneceği ve işbu fazla ödemelerden dolayı, fazla ödemeye sebep olan belgelerin tespiti ile işbu belgeleri imzalayan idare elemanlarının sorumluluğuna gidilebilmesi şartları tartışılmaktadır.
(Şerh No: 12954 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-01-2012 17:14)

Dava konusu: Yüklenici, inşaat yapım sözleşmesinin iş sahibince haksız feshedildiğinden bahisle imalat bedeli ve mahrum kalınan karı talep etmektedir. Sözleşme: Yazılı sözleşme mevcut değildir. Yüklenici, iş sahibine teklif mektubu göndermiş; bu teklif, iş sahibince benimsenmiş ve böylece işin, 580.000 Euro götürü bedel ile yapılacağı kararlaştırılmıştır. Tespitler: 1- Götürü bedel söz konusu olmakla talep edilen imalat bedeli: fiilen gerçekleştirilen imalatın, gerçekleştirilmesi gerek...
(Şerh No: 12949 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-01-2012 15:43)

Taraflar arasındaki sözleşmede BK m.365'e binaen götürü bedel kararlaştırıldığında hakediş: gerçekleşen imalatın fiziki oranının, sözleşme bedeline uygulanması ile hesaplanır.
(Şerh No: 12948 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-01-2012 15:29)

Gizli ayıp en basit tanımıyla ilk bakışta görülemeyen, muayene ile hemen anlaşılamayan, sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıplardır. Ayıplı iş vasıf eksikliğini ifade eder. BK.nun madde 362/3 fıkrası gereğince iş sahibinin gizli ayıbı öğrenir öğrenmez bunu yükleniciye bildirmesi gerekir. Bu bildirim şekle tabi değildir. İş sahibinin ayıbın sebeplerini, neden ileri geldiğini, teknik açıklamasını bildirmesine gerek yoktur. Ancak ayıbın ne olduğu, hangi kısımlarda belirdiğinin bildirilmesi gerek...
(Şerh No: 12946 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2012 14:40)

1- Dava konusu yapılan bacalar yönünden olan ayıp "gizli nitelikte" ise de, bu ayıbın binanın teslim tarihinden itibaren en geç 1 yıl kullanma süresi sonunda rahatlıkla anlaşılabileceği, iskan ruhsatının 17.03.1998 tarihinde alındığı, teslimin en geç bu tarihte gerçekleştiği, teslim tarihinden itibaren 1 yıllık kullanma süresi sonunda, bacalar yönünden ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu şekilde makul bildirme süresinin geçirilmiştir. 2-Dosyada bulunan belge ve bilgilerden, balkonların zaman içe...
(Şerh No: 12944 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2012 13:02)

Somut olayda davacı iş sahibi "gizli ayıbın" (Su kaybından doğan zararın hatalı montaj ve bakım işinden kaynaklandığı, drenaj boruları dışarıdan bakılınca akış görülemeyecek şekilde monte edildiğinden su kaçağının verdiği zararın görülmediği ifade edilmiştir. İzah edilen şekliyle eserde gizli bir ayıbın bulunduğu anlaşılmaktadır.) varlığını 31.07.2007 günlü tespit "bilirkişi raporunun kendisine tebliğ edildiği" "14.08.2007 tarihinde öğrenmiş" ise de aynı rapor davacının istemi doğrultusunda yatı...
(Şerh No: 12943 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2012 12:19)

Eksikler, teslim tarihinden sonra makul bir sürede istenebileceğinden, "gizli kusurlar ise tespitle öğrenildiğinden" ve ancak bu tarihten sonra istenebileceğinden eksik işlerin 2001 yılı rayiçleriyle, gizli kusurların ortaya çıktığı 2002 yılı rayiçlerinin tutarı bilirkişilerden alınacak ek raporda hesaplattırılmalı, sonucuna göre hükme varılmalıdır.
(Şerh No: 12942 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2012 11:57)

Gizli ayıpların (iyi tutkal kullanılmadığından kalkan marley bedeli ile sıhhi tesisattaki ayıplar nedeniyle uğranılan zararların)"tespitle" ortaya çıktığı anlaşıldığından tespit tarihi itibariyle bedeli hesaplanmalıdır.
(Şerh No: 12941 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2012 11:44)

Yabancı ülkede konsolosluk tarafından değil yabancı noter tarafından düzenlenen ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükmüne göre "düzenleme şeklinde" yapılmayan vekaletnameye dayanılarak tanzim olunan satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirmez.
(Şerh No: 12830 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 12:12)

Taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesinde eser bedeli kararlaştırılmadığından, mahkemece, işlerin yapıldığı yılların mahalli rayiçlerine göre davacı müteahhit alacağı bilirkişiye hesaplatılmalı, bundan davalı iş sahibinin ödemeleri mahsup edilmeli ve varsa kalan alacak için icra takibinin devamına karar verilmelidir.
(Şerh No: 12828 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 11:56)

Hukuk hakimi, ceza hakiminin mahkumiyet kararına dayanak yaptığı maddi olaylarla bağlı olup olayların başka şekilde gerçekleştiğini benimseyemez. Ceza mahkemesinde haksız fiil öğelerinden eylem, illiyet bağı, hukuka aykırılık yönleri saptanmış ise bu durumlar hukuk hakimini de bağlar.
(Şerh No: 12812 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-01-2012 15:01)

Taraflar arasındaki istisna akdinden mütevellit ilişkide; yüklenicinin akdi feshettiğine dair iş sahibine ulaştırılmış bir yazı yok ise de; yüklenicinin, işini tamamlamadan inşaat alanını terketmiş olması, taraflar arasındaki istisna akdini eylemli olarak feshettiği anlamına gelir.
(Şerh No: 12764 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-01-2012 15:50)

Taraflar arasındaki ihale sözleşmesine göre yüklenicinin taşeron çalıştırması, iş sahibinin yazılı iznine bağlanmıştır. Sözleşmenin eki niteliğindeki Genel Şartnameye göre yüklenicinin, taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, kısmen veya tamamen aykırı davranması halinde idarenin göndereceği 30 günlük ihtara rağmen sözleşmeye aykırı davranışın devam etmesi ise fesih sebebidir. Yüklenici, sözleşmeye aykırı olarak izin almadan taşeron çalıştırdığından iş sahibi tara...
(Şerh No: 12763 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-01-2012 11:39)

İstihdam edenin Borçlar Kanununun 47 inci maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için kendisinin veya müstahdeminin kusurunun olması şart değildir. Hakim, sebebiyet ( illiyet ) münasebeti bulunmak kaydıyla özel hal ve şartları takdir ederek manevi tazminata hükmedebilir. Varsa müstahdemin veya istihdam edenin yahut her ikisinin kusuru ve ölenin veya cismani zarara uğrayanın birlikte sebebiyet verme nispeti, yahut müterafik kusuru özel hal ve şartlar içinde takdir edilmesi gere...
(Şerh No: 12748 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2012 16:45)

Temyize konu davada talep edilen alacak, "hava parası" olmakla; BK m.65'e göre haksız veya hukuka aykırı bir maksat elde edebilmek için verilmiş olan şey istirdat edilemeyeceğinden davanın reddi gerekir.
(Şerh No: 12659 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-12-2011 11:03)

Kiralananın kullanılabilmesi için iskan izni bulunması vazgeçilmez bir zorunluluk olup, bunun yerine getirilmesi de kiralayana ait bulunmaktadır. Kiralanan şeyin ayıpları, kiralayanın tekeffülü altındadır. Bu ayıplar kiralananın sözleşme ile güdülen amaca uygun biçimde kullanılmasını veya işletilmesini imkansız kılacak yahut da bu kullanım ve işletmeyi önemli surette azaltacak çeşitten ise kiracı, sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir.
(Şerh No: 12637 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2011 16:17)

Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde kiralananın kiracı tarafından iş yeri olarak kullanılacağı özellikle yazılarak netleştirilmiştir. Bu sebeple kiralayan, kiralananın işyeri olarak kullanılmasının sağlanması ile yükümlüdür. Davalı kiralayan, yönetim planında mesken olarak gözüken taşınmazı davacıya işyeri olarak kiraya vermiş ve kat maliklerinin de onayını almamıştır. Kiracı, anılan sebeple mahkeme kararı ile kiralanandan tahliye edilmiştir. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede 6 ...
(Şerh No: 12636 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2011 15:55)

Kiracı olduğu taşınmazda imalat ve tadilattan dolayı masraf yapan kiracı şahıs, kiralananda bulunduğu sürece bu masrafları isteme hakkına sahip değildir.
(Şerh No: 12635 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2011 15:35)

Çek veya Bono borçluya temsilen vekil tarafından imzalanmışsa senet üzerinde vekaleti gösteren bir kayıt olmasada borçlu asil sorumlu olur. Burada önemli olan borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğini gösteren usulüne uygun bir vekaletnamenin olmasıdır.
(Şerh No: 12565 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 08-12-2011 17:06)

Gecikme tazminatının istenebilmesi için, teslim anında ihtirazi kayda gerek yoktur; ihtirazi kayıt ileri sürülmeden teslim gerçekleşse dahi, zamanaşımı süresi içinde gecikme tazminatı talep edilebilir.
(Şerh No: 12573 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-12-2011 14:10)

Adli yargının görev alanına giren dava için idari yargıya başvurulması halinde; idare mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde adli yargıya başvurulmuş olması sebebiyle davacının, BK.nun 137. maddesinde öngörülen ek süreden yararlandırılması ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerekir.
(Şerh No: 12452 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-11-2011 12:43)

BK m.53'e göre, ceza mahkemesinin olayın ne biçimde gerçekleştiğini tespit eden kararı, olay yönünden ve mahkumiyet kararı, eylemin hukuka aykırılığı bakımından hukuk hakimini bağlar.
(Şerh No: 12432 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-11-2011 11:49)

Borçlar Kanununun 359. maddesi uyarınca açık ayıpların eserin tesliminden sonra iş sahibi tarafından işin mutat cereyanına göre imkan bulur bulmaz muayenesi ve kusurların yükleniciye bildirilmesi gerekir. Aksi takdirde eser iş sahibi tarafından mevcut hali ile kabul edilmiş sayılır.
(Şerh No: 12369 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 01-11-2011 19:36)

Uzayan Kira Süresinde Kefilin Sorumluluğunun Devamı İçin Hangi Süre ve Miktarla Sorumlu Olacağı Sözleşmede Yazılı Olmalıdır
(Şerh No: 12336 - Ekleyen: Av.Yasemin SERAP - Tarih : 25-10-2011 14:08)

İnanç Sözleşmeleri kaynağını Borçlar Kanunun 18.maddesi ile 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararından almakta, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir. Anılan İBK da, ayrıntılı olarak HGK kararında açıklanan inanç sözleşmesi olarak anılan belgenin, sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi yeterli görülmüş olup inançlı işlemin dayandığı yazılı belgenin, en geç işlem tarihinde veya daha önceki bir tarihte düzenlenmiş olması gerektiği hususu...
(Şerh No: 12068 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-08-2011 16:18)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede teknik özelliklere uygun yeniden imalat kararlaştırıldığından ve sözleşme konusu davalı tarafın elinde mevcut, hazır yatak ve baza satışı olmadığından; akdedilen işbu sözleşme, satış değil eser sözleşmesi olarak değerlendirilmelidir.
(Şerh No: 11917 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-07-2011 12:18)

Taraflar arasında akdedilen 01.10.1997 tarihli sözleşme ile taahhüdünde olan miktarda malın Irak şirketine teslimini ifa etmeyen davacının, Irak savaşının force-majeure niteliğinde olmasından mütevellit, ifa garantisi için verdiği teminat mektubunun iadesi talebi ile ikame ettiği davada; davacının, sözleşme tarihinden önce husule gelen olayları gözönüne alması gerektiğinden, bahse konu olayın force-majeure olarak değerlendirilemeyeceğine mesnetle davayı reddeden yerel mahkeme kararı onanmıştır.
(Şerh No: 11858 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-07-2011 18:00)

Where a fixed term for acceptance is stipulated in the offer, such offer is binding for the offeror until the expiry of this period. In case the acceptance fails to reach to the offeror in the fixed period, then it becomes unbinding for the offeror.
(Şerh No: 11841 - Çeviren: Av.Bülent Sabri AKPUNAR - Tarih : 07-07-2011 14:05)

Dava, tapu sicil memurları tarafından yapılan hata nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemidir. Temyize konu olayda; 19.03.1982 tarihindeki payın satışı sırasında, davacıya ait pay eksik gösterilmiş; ıslah imar planı uygulaması yapılırken de bu hatalı ve eksik pay üzerinden işlem yapılmış ve imar planı uygulamasına ilişkin tapu kaydı 01.06.1987 tarihinde kesinleşip tapuya devredilmiştir. Bu imar uygulamasından sonra ise davacı, 07.12.1992, 27.01.1993 ve 17.05.1993 tarihlerinde tapudan satış...
(Şerh No: 11698 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-06-2011 14:38)

Sözleşme şekil eksikliği yönünden geçersiz olunca bu sözleşmeye dayanılarak herhangi bir istemde bulunulamaz ise de; sözleşme büyük ölçüde yerine getirilmiş ise, sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz.
(Şerh No: 11502 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-05-2011 11:44)

Terör olaylarının yoğun olduğu bölgede, işçilerinin teröristlerce öldürülmesi üzerine tazminat ödeyen işverenin; idarenin bu bölgede gerekli tedbirleri alma konusunda yükümlülükleri bulunduğundan; ödediği tazminatı idareye rücu hakkı vardır.
(Şerh No: 11494 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-05-2011 15:32)

Bilindiği gibi Borçlar Yasası hükümlerine göre vekalet hiçbir şekil koşuluna bağlı değildir. Vekalet sözleşmesinin yazılı veya resmi olması mecburiyeti de yoktur. Vekil eden ile onu temsil eden arasında, somut olayda olduğu gibi temsil yönünden herhangi bir anlaşmazlık bulunmadığı hallerde, vekilin yaptığı işlemlerin, aldığı kararların, oluşacak kararlara verdiği oyların geçerli olduğunun kabulü gerekir. Meğer ki bu yolla temsil edilen kat maliki, o kişinin kendisini temsil etmediğini ona vekale...
(Şerh No: 11451 - Ekleyen: Av.İbrahim KAYA - Tarih : 27-04-2011 19:43)

Temyize konu somut olayda davacılar murisi ile davalılar arasındaki ilişkinin hizmet akti mi istisna akti mi olduğu konusunda değerlendirme yapılmıştır.
(Şerh No: 11410 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-04-2011 15:31)

Adi ortaklığa karşı açılacak davaların konusu taşınır ve taşınmaz mallar ise dava, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunan tüm ortaklara karşı açılmalıdır; davanın konusu para alacağı ise, ortaklardan her biri borçtan müteselsil sorumlu olduklarından, alacaklı müteselsil borçlulardan birine veya hepsine karşı dava ikame etmekte serbesttir.
(Şerh No: 11353 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-04-2011 11:11)

Hukuk hakimi, ceza hakiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de; sanığın isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ile ve iddia olunan eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen mahkumiyet kararının bu yönleri ile bağlıdır.
(Şerh No: 11320 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-04-2011 11:45)

Elektrik alacaklarında zamanaşımı süresi Borçlar Kanunu 125.maddesine göre 10 Yıldır.
(Şerh No: 11309 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 05-04-2011 22:40)

Öncelikle taşınmazın tapu kaydı ve üçüncü kişiye satışının gerçekleştirildiği akit tablosu getirtilmeli ve taşınmazın hangi tarihte ne miktar bedele satıldığı belirlenmeli, bu tarihte taşınmazın davacı tarafından yapıldığı kabul edilen faydalı giderlerle birlikte gerçek değeri ile faydalı giderler dikkate alınmaksızın taşınmazın çıplak gerçek değeri belirlenmeli, bu şekilde elde edilecek değerler arasında bir fark meydana geldiğinde, bunlar birbirine oranlanmalı, bu oran satış bedeline uygulanar...
(Şerh No: 11277 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-04-2011 12:07)

Dava konusu uyuşmazlık, BK'nun 386.maddesindeki vekalet akdinden kaynaklanmaktadır. Davacı, davalı sağlık kuruluşundaki doktorların yanlış tedavisi sonucu uğradığı zararın tazminini talep etmektedir. BK. m.125 gereğince "Bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik zamana tabidir".
(Şerh No: 11143 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 28-03-2011 21:23)

Vekil zimmetinde kalan müvekkile ait parayı faizi ile birlikte ödemekle yükümlüdür.
(Şerh No: 11036 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 27-03-2011 18:35)

Asıl borçlu yerine borcun taksitlerini ve gecikme faizlerini ödeyen davacı müteselsil kefil, BK m.496 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklının kanuni halefi olmuştur ve ipotek hakkı davacı kefile geçmiştir. Temyize konu davada davacı kefilin, taşınmazı ipotekle yükümlü olarak devralan davalıdan istemi hakkında; ipotek, limit ipoteği olduğundan bu husus dikkate alınarak karar ittihaz edilmelidir.
(Şerh No: 11029 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-03-2011 13:04)

Davacı şirket, davalının yapmakta olduğu inşaatın bir kısım işlerinin yapımını üstlenmiştir. Akdedilen eser sözleşmesinde, sözleşme bedeli olarak, davacıya zemin kat kuzey cephedeki dairenin verileceği kararlaştırılmış ise de; tapulu dairenin devrini öngören sözleşme BK'nın 213, TMK'nın 706, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca resmi yazılı şekilde yapılmadığından davacı, bu sözleşmeye dayanarak söz konusu dairenin kendisine verilmesini talep edemez. Sözleşme, birim f...
(Şerh No: 10906 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2011 13:05)

Davacı şirket, davalının yapmakta olduğu inşaatın bir kısım işlerinin yapımını üstlenmiştir. Akdedilen eser sözleşmesinde, sözleşme bedeli olarak davacıya zemin kat kuzey cephedeki dairenin verileceği kararlaştırılmış ise de; tapulu dairenin devrini öngören sözleşme BK'nın 213, TMK'nın 706, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca resmi yazılı şekilde yapılmadığından davacı, bu sözleşmeye dayanarak söz konusu dairenin kendisine verilmesini talep edemez. Sözleşme, birim fi...
(Şerh No: 10905 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2011 13:05)

Dava dışı iş sahibinden alınan işin bir kısmı için davalı yüklenici ve davacı taşeron arasında eser sözleşmesi akdedilmiştir. Dava, davacı şirketin sözleşmeye aykırı yere döküm yapıp bunu kaldırmamasından dolayı, davalı yükleniciye dava dışı iş sahibinin ödemediği hakedişi davalının da davacıya ödememesinden kaynaklıdır. Dava dışı iş sahibi, malzemenin, kesinti üzerine davalı yüklenici şirket tarafından dökülmesi gereken yere taşınmasından sonra kesilen miktarı yükleniciye ödemiştir. Anılan ...
(Şerh No: 10904 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2011 12:29)

İdareden ihale ile iş alan davalı yüklenici ve davacı taşeron arasında, ihale sözleşmesindeki işlerin bir kısmına tekabül etmek üzere, götürü bedelle eser sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı tarafın, sözleşme dışı ek iş yaptığı ihtilafsızdır. Dava, ek işteki imalat bedeli tespitinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokollerde niza konusu imalatta hangi poza göre ödeme yapılacağı kararlaştırılmamıştır. Yüklenicinin bu imalatla ilgili olarak iş sahibinden aldığı hakediş, d...
(Şerh No: 10903 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-03-2011 12:10)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,06212091 saniyede 11 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.