Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2005/ 7896 Esas 2007/2244 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
1- Dava konusu yapılan bacalar yönünden olan ayıp "gizli nitelikte" ise de, bu ayıbın binanın teslim tarihinden itibaren en geç 1 yıl kullanma süresi sonunda rahatlıkla anlaşılabileceği, iskan ruhsatının 17.03.1998 tarihinde alındığı, teslimin en geç bu tarihte gerçekleştiği, teslim tarihinden itibaren 1 yıllık kullanma süresi sonunda, bacalar yönünden ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu şekilde makul bildirme süresinin geçirilmiştir.

2-Dosyada bulunan belge ve bilgilerden, balkonların zaman içerisinde sehim yaptığı, bu itibarla balkonlardaki bu ayıbın yüklenicinin ağır kusuruna bağlı olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacılar tarafından balkonlardaki ayıp belirlendikten sonra hemen tespit yaptırılıp bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İhbar süresindedir.
(Karar Tarihi : 09.04.2007)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacılar vekili avukat O___ E____ ile davalı vekili avukat Ö____ Ö____ geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Dava, ayıplı işlerin bedellerinin tahsili istemiyle açılmış, mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu yapılan bacalar yönünden olan ayıp gizli nitelikte ise de, bu ayıbın binanın teslim tarihinden itibaren en geç 1 yıl kullanma süresi sonunda rahatlıkla anlaşılabileceği, iskan ruhsatının 17.03.1998 tarihinde alındığı, teslimin en geç bu tarihte gerçekleştiği, teslim tarihinden itibaren 1 yıllık kullanma süresi sonunda, bacalar yönünden ayıp ihbarında bulunulmadığı, bu şekilde makul bildirme süresinin geçirildiği anlaşıldığından, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda açık ayıpların ve eksikliklerin teslim tarihinden itibaren zamanaşımı süreleri BK.nun 126/IV. maddesine göre 5 yıldır. Açık ayıpların veya eksiklerin teslimden itibaren makul süre içerisinde bildirilmesi ve dava konusu yapılması gerekir. Yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru sonucu ayıplı bir iş meydana getirilmiş ise sonradan ortaya çıkan bu ayıplar (gizli ayıplar) yönünden BK.nun 125. maddesinde yazılı olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Gizli ayıplarda ayıbın öğrenildiği tarihten itibaren makul sürede bildirimin yapılması ve davanın açılması zorunludur. Dosyada bulunan belge ve bilgilerden, balkonların zaman içerisinde sehim yaptığı, bu itibarla balkonlardaki bu ayıbın yüklenicinin ağır kusuruna bağlı olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacılar tarafından balkonlardaki ayıp belirlendikten sonra hemen tespit yaptırılıp bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda BK.nun 125. maddesinde yazılı olan 10 yıllık zamanaşımının uygulanması gerekli olup, iskan ruhsatının alındığı tarihten itibaren, ayıbın ortaya çıkmasından sonra davacılar tarafından hemen tespit yaptırılıp dava açıldığı anlaşılmakla, mahkemece balkonlarla ilgili istem konusunda davanın esası değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu istek yönünden de davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 500,00 YTL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 09.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 362 :Yapılan şeyin sarahaten veya zımnen kabulünü müteakıp mütaahhit, her türlü mesuliyetten beri olur. Ancak müteahhidin kasten sakladığı usulü veçhile muayenesinde müşahade edilemiyecek olan kusurlar hakkında, mesuliyeti bakidir.

Eğer iş sahibi kanunen tâyin olunan muayene ve ihbarı ihmal ederse zımnen kabul etmiş sayılır.

Yapılan şeydeki kusur, sonradan meydana çıkarsa iş sahibi, vâkıf olur olmaz keyfiyeti mütaahhide haber vermeğe mecburdur. Aksi takdirde iş sahibi kabul etmiş sayılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 26-01-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03246093 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.