Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 14.HD 2011/8835E. 2011/9686K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kendisine fatura gönderilmesine rağmen iş sahibi olan davalının iş bedelini ödememesi de eylemli olarak davalının ayıp ihbarında bulunduğunu gösterir.
(Karar Tarihi : 20.7.2011)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06/11/2009 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/03/2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Dava, eser bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve inkar tazminatı tahsili istemleriyle açılmıştır.

Davalı, takip dayanağı fatura muhteviyatı emtianın yurt dışına gönderildiğini, yurt dışındaki firmanın davacının imal ettiği tişörtlerde ayıp saptadığını, o firmayla yazışmalar yapıldığını, bu yazışmalar sonucu sipariş konusu malların kabul edilmediğini, Almanya'daki depoda saklandığını, durumun davacıya bildirildiğini ve reklamasyon faturası gönderildiğini, davacı bedele hak kazanmadığından açılan davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, defter ve kayıtlar üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı kabul edilerek icra takibine davalının itirazının iptaline, inkar tazminatı tahsiline karar verilmiştir.

Hükmü, davalı temyiz etmiştir.

Taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmamakla birlikte, bir eser sözleşmesinin varlığı çekişmeli değildir. Bu sözleşmeye göre davacı yüklenici, davalıya tişört imal ve teslim edecektir.

Eser Sözleşmelerinde yüklenicinin temel borcu, sözleşmeye, fenne ve amacına uygun bir eser meydana getirmek ve bunu iş sahibine teslim etmektir. Bir sözleşmede edimin yerine getirildiğinden söz edebilmek için borçlanılan eda ile (eseri meydana getirme borcu), fiilen yerine getirilenin sadece söze bakılarak değil, amacı itibariyle birbirine uyması gerekir. Sözleşmede beklenen amaca ulaşılamaması ya da bu amacın tehlikeye düşmesi durumunda edanın (eserin) varlığından söz edilemez. Bu da kendini daha çok ayıp ve eksiklik olarak gösterir.

Eserdeki ayıp, sözleşmede üzerinde anlaşılan (yüklenicinin esere ilişkin olarak zikrettiği) niteliklerin veya dürüstlük kuralları gereğince bulunması gereken lüzumlu niteliklerin meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Başka bir ifadeyle, eserde sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki fark ayıptır. Açık ayıp, eserin iş sahibine teslimi anında kolaylıkla görülebilen ayıplardır. Buna karşılık gizli ayıp, eserin tesliminden sonra ve kullanımı sırasında kendini gösteren ayıp türüdür.

Eserin ayıplı olması halinde, ayıbın niteliğine göre iş sahibinin ya Borçlar Kanununun 359. veya 362. maddesindeki yükümlülükleri yerine getirmesi gerekir. Buna da iş sahibinin ayıp ihbarında bulunması denir.

Somut uyuşmalıkta, mahkemece iş sahibinin ayıp ihbarında bulunmadığı, dolayısıyla yapılan eseri mevcut haliyle benimsediği kabul edilmişse de, davalı iş sahibi yurt dışındaki firmayla yapılan ve bir kısmı yabancı dilde olan yazışma örneklerini delil olarak vermiş, ayrıca 29/06/2009 tarihli reklamasyon faturasıyla davacıya ayıp ihbarında bulunmuştur. Esasen, kendisine fatura gönderilmesine rağmen iş sahibi olan davalının iş bedelini ödememesi de eylemli olarak davalının ayıp ihbarında bulunduğunu gösterir.

Mahkemece yapılması gereken iş, davalıdan dosya arasındaki yabancı dilde yazılmış evrakların Türkçe tercümelerini istemek, ihracat ve tekstil konularında uzman bilirkişilere dosya üzerinden inceleme yaptırmak, davalının mevcudiyetini savunduğu ayıpları değerlendirmek, ayıpların niteliğine göre süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığını bilirkişilerden sorup saptamak, uyuşmazlığı bütün bunların sonucuna uygun karara bağlamak olmalıdır.

Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı karar, açıklanan nedenle bozulmalıdır.

KARAR : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 20/07/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 359 :İmal olunan şeyin tesliminden sonra iş sahibi, işlerin mutat cereyanına göre imkânını bulur bulmaz o şeyi muayeneye ve kusurları varsa bunları müteahhide bildirmeğe mecburdur.

İki taraftan her birinin, imal olunan şeyi masrafı kendisinden olmak üzere ehli hibreye muayene ettirilmesini ve muayene neticesinin bir raporla tesbitini istemeğe hakkı vardır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 30-03-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02519989 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.