Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/13032 Esas, 2009/20377 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Çek veya Bono borçluya temsilen vekil tarafından imzalanmışsa senet üzerinde vekaleti gösteren bir kayıt olmasada borçlu asil sorumlu olur. Burada önemli olan borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğini gösteren usulüne uygun bir vekaletnamenin olmasıdır.
(Karar Tarihi : 26.10.2009)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan takipte borçlu, çeklerdeki ve senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını itirazen ileri sürmüştür. Yargılama sırasında alacaklı, ibraz ettiği Elazığ 1. Noterliği'nce düzenlenmiş 28.10.2006 tarih ve 29156 yevmiye numaralı vekaletname uyarınca çeklerdeki ve senetlerdeki imzaların borçlunun vekili olan Mahmut tarafından atılmış olduğunu, bu kişi yönünden imza incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece senetlerin vekaleten imzalandığı konusunda bir şerh bulunmadığı, vekalet mevcut olsa dahi 3. şahısların imza incelemelerinin yapılamayacağı ve bu kişi hakkında icra takibi de olmadığı gerekçe gösterilmiş ise de, Borçlar Kanunu'nun 388. maddesi uyarınca borçlunun kendini temsilen vekiline kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisini verdiğinin anlaşılması halinde, vekil tarafından imzalanan çekler ve senetler yönünden borçlu asıl sorumlu olur. Vekalet ilişkisi çerçevesinde, söz konusu vekaletnamenin Borçlar Kanunu'nun 388. maddesi kapsamında bir vekaletname olup olmadığı araştırılarak, gelen belge çerçevesinde bu kişilerin imza örneklerinin alınarak, takibe konu çek ve senetlerdeki imzaların bu kişi yönünden de incelenmesi gerekirken, sadece borçlu yönünden imza incelemesi yapılarak eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.

Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle, İİK'nın 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 388 :Vekâlet akdinin şümulü mukavele ile sarahaten tesbit edilmemiş ise, taallük eylediği işin mahiyetine göre tâyin edilir.

Vekâlet, vekilin takabbül eylediği işin yapılması için icabeden hukuki tasarrufları ifa salâhiyetini şamildir.

Hususi bir salâhiyeti haiz olmadıkça vekil, dâva ikame edemez, sulh olamaz, tahkim edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, hibe edemez, bir gayrimenkulü temlik veya bir hak ile takyit edemez.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Barış TİRYAKİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 08-12-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02938104 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.