Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Somut olayda davalı iş sahibince, yüklenicinin yaptığı icra takibi sebebiyle haksız olarak tahsil edilen bankadaki paranın istirdadı istemiyle açılan davada, o dosyanın davalısı olan eldeki davanın davacısı yüklenici cevap dilekçesinde iş sahibinden yaptığı imalât sebebiyle alacaklı olduğunu defi zımnında ileri sürmekle zamanaşımını kesmiştir. O dosyadaki kararın kesinleştiği tarihten temyize konu davanın açıldığı güne kadar 5 yıllık zamanaşımı süresi geçmediğinden mahkemenin zamanaşımı nedeniyl...
(Şerh No: 15383 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-02-2014 15:35)

Dava, davalı lehine düzenlenen çek bedelinin sebepsiz olarak ödendiği iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir. Davaya konu çek, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca düzenlenmiş olmakla; davada uygulanacak zamanaşımı süresi 5 yıldır.
(Şerh No: 15382 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-02-2014 15:35)

İtirazın iptali davasının konusu; davalının, taraflar arasındaki 01.02.2002 tarihli eser sözleşmesine mesnetle davacının hakedişlerinden kestiği ve iade etmediği nakdi teminat alacağının tahsili istemidir. Sözleşme konusu işlerin teslim tarihi 27.05.2002 ve başlatılan icra takibi tarihi 20.05.2009'dur. Somut olayda, yanlar arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan "kesin hesap" Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15.07.2009 tarihinde kesinleşen hükmü ile çıkarılmış ve işbu çıkarılan kesin hesa...
(Şerh No: 15381 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-02-2014 14:50)

Taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı yüklenici, davalı iş sahibine asfalt kaplama yapma işini ve kontrollük hizmetlerinde kullanılmak üzere iş sahibine 4 adet binek araç tahsis etmeyi üstlenmiştir. İş sahibine teslim edilen otomobillerin yükleniciye iade edilmemesi haksız fiil değil, taraflar arasındaki eser sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğinden; bu konudaki zararın tazmini istemine BK m.126'daki 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmalıdır.
(Şerh No: 15380 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-02-2014 12:52)

15 HD ile mahkeme arasındaki uyuşmazlık; taraflar arasındaki istisna sözleşmesi davacı ile davalı şirket temsilcisi tarafından, kendi adına imzalanmış olmasına rağmen; şirket aleyhine açılan davanın husumetten reddinin gerekip gerekmediği; burada varılacak sonuca göre davalı şirkete yemin teklif edilmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davada husumetin sözleşmeyi kendi adına imzalayan şirket temsilcisine yöneltilmesi gerekmektedir. Buna rağmen sözleşmenin tarafı olmayan şi...
(Şerh No: 15379 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-02-2014 13:34)

Kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda karşı tarafla yaptığı konuşmaları kayda alması halinin hukuka uygun olduğunun kabulü zorunludur. Aksi takdirde kanıtların kaybolması ve bir daha elde edilememesi söz konusudur.
(Şerh No: 15378 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 22-02-2014 18:01)

Birleşen davanın dava dilekçesinde, “H. G. mirasçıları” ibaresi kullanılmak suretiyle husumet yöneltilerek dava açıldığı, davacı vekilince mahkemeden alınan yetki belgesi ile H. G. mirasçılarını gösteren veraset ilamının dosyaya sunulduğu, böylelikle taraf teşkilinin sağlanmasının amaçlandığı görülmektedir. Hal böyle olunca; 6100 sayılı HMK'nın 119/2 ve 124/1 maddesindeki yasal düzenlemeler gözetilerek H. G. mirasçılarına dava dilekçesinin tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan s...
(Şerh No: 15377 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 14:35)

Kardeş ve birlikte inşa ettikleri apartmanın paydaşı olan davacı ve davalı, 22.08.2008'de aralarında yazılı paylaşım senedi düzenlemişlerdir. Davacı, bu paylaşım senedinde kendisine bırakılan dükkanın kiraya verilmek suretiyle; 3 numaralı dairenin ise oğlunu oturtmak suretiyle davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek, davalıdan ecrimisil talep ve dava etmiştir. Davaya konu 3 numaralı meskende davalının oğlu, davalı babasına teb'an oturduğundan ve davacı ile davalı taşın...
(Şerh No: 15370 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:42)

Davaya konu elbirliği mülkiyetine tâbi taşınmazların bir kısmı fındık bahçesi, kalan kısımları tarla niteliğindedir. Taşınmazların fındık bahçesi niteliğindeki kısımları için inceleme yapılmadan intifadan men şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ecrimisil talebinin reddi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi; fındık bahçesi olan kısımlarının haricinde kalan kısımları için de paydaşa gönderilen mektubun tebliği ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmalıdır.
(Şerh No: 15376 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:39)

Dava konusu edilen apartman girişi ve merdivenler, anataşınmazın ortak yerlerindendir ve kat malikleri anataşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre maliktirler. Ortak mülkiyete tâbi bir yeri, paydaşlardan birisinin kendi kullanımına özgülemesi durumunda; diğer paydaşların ecrimisil isteyebilmesi için; öncelikle, kullanan paydaşı, bu ortak yeri kullanmaktan, yöntemince men etmiş olmaları gerekir. Somut olayda intifadan men koşulu kanıtlanamamıştır v...
(Şerh No: 15375 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:10)

79/1200 hissesi davacıya, 1121/1200 hissesi davalılara ait olan arsa vasıflı taşınmaz üzerinde 7 katlı 2 bina bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazdaki binalar iddia ettikleri gibi davalılar tarafından yapılmışsa davacı, taşınmazın, payı oranında "arsa olarak" getirebileceği ecrimisil bedelini talep edebilir.
(Şerh No: 15374 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:10)

Davacının, dava dışı kişilerle birlikte paylı mülkiyete tâbi olarak paydaşı olduğu dava konusu taşınmaz, uzun süredir mesken olarak davalı kullanımındadır ve davacı, bu kullanıma ses çıkarmamış ve herhangi bir itiraz da ileri sürmemiş; diğer bir anlatımla kullanıma muvafakat etmiştir. Taraflar arasında BK m.299 (TBK m.379) anlamında sözlü ariyet akdi vardır. Davacı, 24.05.2012 tarihinde davalıya keşide ettiği ihtarname ile bu muvafakati geri almış, yani BK m.304 uyarınca ariyet akdini feshetmişt...
(Şerh No: 15373 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:10)

1/4 payı davacı, 3/4 payı davalı adına kayıtlı olan arsa vasıflı; üzerinde depo, işyeri ve 3 katlı bina bulunan taşınmazın, 2. katındaki daire davacının, diğer kısımları davalının kullanımındadır. Taraflar arasında, anılan şekilde fiili kullanım biçimi oluşmuş olmakla, davalının 2.kattaki daire dışındaki diğer bölümleri kullanmasının kötüniyete dayalı olduğu söylenemeyeceğinden; davalının, ecrimisilden sorumlu tutulması da mümkün değildir.
(Şerh No: 15372 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:10)

Kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davasında, taşınmazın dava tarihindeki değeri itibariyle bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı bakanlıktan tahsiline karar verildiğine göre; davacılar, kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davasının açıldığı dava tarihinden öncesi için davalıdan ecrimisil isteyebilirler. Davacılar, kamulaştırmasız el atma sebebiyle bedel davası açmakla taşınmazın mülkiyetini davalı idareye devretmeye razı oldukları için, sonraki dönem ...
(Şerh No: 15371 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-02-2014 13:10)

Davalı şirketin asıl borçlu olduğu 28.08.2009 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil olan diğer davalı, sözleşme tarihinde evli ise de; kefalette eşin yazılı rızası olması gerektiğine dair TBK m.584'ün, 818 sayılı Borçlar Kanunu'na uygun olarak kurulan kefalette uygulama yeri bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15369 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-02-2014 17:29)

 Bilgi  [ESKİTüketiciK. 10/B] Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 17.01.2009 Resmi Gazete Sayı: 27113 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kredi kuruluşları tarafından verilen kredilerle bağlantılı olan zorunlu ve ihtiyari sigorta ürünlerinin sunumunda birlik ve güvenilirliği sağlamak, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehdarların hak ve menfaatlerini korumak ve verilecek hizmete ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Türk...
(Şerh No: 15368 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-02-2014 12:49)

Sözleşmenin bir hükmünün, tüketicinin bir menfaatini ihlâl etmekle birlikte, ona önemli avantajlar da sağladığı anlaşılıyor ise artık bu kaydın tüketicinin zararına olduğunu söylemek olanaklı değildir. Davacı bankanın kredi borçlusuna hayat sigortası yaptırmasındaki asıl amacı, kredi borcunu teminat altına almak olsa da; hayat sigortası kapsamına alınmasında kredi borçlusu sigortalının da bir menfaatinin olduğu açıktır. Hal böyle olunca, sözleşme kapsamında davacıdan tahsil edilen sigorta pr...
(Şerh No: 15367 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-02-2014 12:49)

Şikayet, itirazın kaldırılması talebi, takibin iptali ( ve ertelenmesi ) talebi, ihalenin feshi talebi, borçlunun icra mahkemesine yaptığı itiraz, borçlunun icra mahkemesine yaptığı icra emrine itiraz ( icranın geri bırakılması talebi ), alacak davası açılmadan önceki ihtiyati haciz talebi; dava olmadığından, yalnız davalar için düzenlenmiş olan gider avansına ilişkin hükümler, anılan talepler için uygulanmaz.
(Şerh No: 15366 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-02-2014 14:50)

Maddi tazminat istemli davada ıslahla manevi tazminat istemelerinde hukuken bir engel yoktur. Mahkemenin başlangıçta talep edilmeyen bir hakkın yargılama aşamasında ıslah ile talep edilemeyeceği değerlendirmesi doğru değildir. Mahkemece manevi tazminata yönelik istemin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 15365 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 19-02-2014 12:05)

Davacıdan ödenmesi istenilen vergi borçları her ne kadar davacının yasal temsilcilik yaptığı döneme ilişkin ise de; davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde defter ve belge ibraz edilmemesi, beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabilir. Davacı, kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra asıl borçlu şirketin 13.4.1998 tarihinde o dönemde müdür olan şahıstan istenilen defter ve b...
(Şerh No: 15361 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-02-2014 12:00)

Tüzel kişilerin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için, zamanaşımına uğramadığının ve tüzel kişiden tahsil olanağı kalmadığının idarece tespiti gerekmektedir. Dava konusu ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket hakkında zamanaşımını kesecek nitelikte herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle 31/12/2003 tarihinde zamanaşımına uğradığı anlaşılan vergi borcunun kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan istenilmesi mümkün bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15364 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2014 22:55)

Muhatap bilinen adreslerinde bulunamadığında tebliğ evrakının tebliği çıkaran mercie iadesi gerekmekte iken; 31.12.2008 tarihli vergi ceza ihbarnamesi tebliğ alındıları incelendiğinde, muhatabın bilinen adresinde bulunamadığı belirtilerek tebliğ evrakının, ilgili mahalle muhtarlarına imzalatılıp şirket adresi ile şirket müdürünün ikametgah adreslerine bırakıldığı anlaşılmaktadır. 7201 S.K. hükümleri uygulanmaya çalışılarak tebliğ evrakı ilgili adreslere bırakıldığından, söz konusu vergi ceza ihb...
(Şerh No: 15363 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2014 22:32)

Şirket hakkında malvarlığı araştırması, şirketin kanuni temsilcisine uygulanan hacizden sonraki bir tarih olup haczin ilgili bulunduğu dönem itibarıyla şirketin malvarlığı bulunup bulunmadığı hususu yeterince araştırılmamıştır. Dolayısıyla, borcun şirketten tahsili için tüm takip yollarının tüketildiğinden ve kanuni temsilcisinin takibi için kanunda öngörülen şartların oluştuğundan söz edilemez. Ayrıca amme alacağının tahsili için öncelikle ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmeli, buna rağmen...
(Şerh No: 15362 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2014 17:07)

Vergi borcunun öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsili yoluna gidilmelidir. Limited şirket ortakları, şirketten tahsili olanaksız hale gelen vergi borçlarından dolayı, sermaye hisseleri oranında sorumludur.
(Şerh No: 15360 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2014 17:07)

Davacının kanuni temsilcisi olduğu limited şirketten tahsil edilemeyen 2000 yılına ilişkin kamu alacağı nedeniyle 213 sayılı VUK m.10 uyarınca adına düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline ilişkin davada; şirket adına düzenlenen ödeme emirleri 07.07.2003 tarihinde ilanen tebliğ edilmiş ve 22.11.2008 tarihinde ise her kamu alacağı için ayrı ayrı olmak üzere 1 kuruş ödeme yapılmıştır. Bu 1 kuruş tutarındaki ödemelerin davacı tarafından yapıldığının kabulü iktisadi icaplara uygun düşmediği gibi ha...
(Şerh No: 15359 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2014 09:55)

Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi, taraflar arasındaki sözleşmenin eki ve böylece HMK m.193 uyarınca delil sözleşmesi olarak kabul edilmiş ise de; kesin hakedişe ve kesin hesaba dahil edilmeyen imalatlarından doğan alacakları için yüklenicinin, kesin hesaba ve kesin hakedişe itiraz etmesi gerekmez.
(Şerh No: 15358 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2014 14:05)

Davaya konu somut durum çerçevesinde ihalede rekabet ortamının oluşup oluşmadığı değerlendirilmiştir.
(Şerh No: 15357 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2014 11:38)

Yöneticinin kat malikleri kurulunca ibra edilmiş olması onu, yöneticilik yaptığı dönemde usulsüz yaptığı harcamalar ve zimmetine geçirdiği paralar nedeniyle kat maliklerine verdiği zararlardan dolayı sorumluluktan kurtarmaz. Temyize konu davada hukuki sonuç doğurmayan yöneticinin ibrasına ilişkin genel kurul kararının iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15356 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2014 15:59)

Limited şirketlerde, borçlu ortağın payının İİK'nun taşınırlara dair hükümlerine göre haczi mümkündür. Alacaklı tarafından borçlunun, üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde; borçlunun hisse hakları, icra müdürlüğünce şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memuru, şirket merkezine giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabilir. Limited şirketlerde p...
(Şerh No: 15355 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2014 11:01)

Dava, davalının yapımını yükümlendiği inşaat için fazladan ödenen bedelin tahsili taleplidir. 5 yıllık zamanaşımı süresi kesin kabulün yapıldığı tarihten başlatılmalıdır.
(Şerh No: 15354 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2014 17:35)

Dava, eser sözleşmesi nedeniyle fazla ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesine göre kesin hakediş, kesin kabul tutanağının onaylanmasından sonra düzenlenecektir. Kesin kabul yapılmadan kesin hakediş düzenlenemeyeceğinden fazla ödemeye dayalı alacaklarda 5 yıllık zamanaşımının başlangıcı kesin hesap ve kesin kabulün onay tarihidir.
(Şerh No: 15353 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2014 17:35)

Dava, cezai şart taleplidir. Taraflar arasında akdedilen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi adi yazılı şekilde olmakla geçersiz ise de; eserin kullanılabilir derecede tamamlandığı anlaşıldığından sözleşmenin ve sözleşmenin teminatı olarak verildiği anlaşılan bononun geçersiz olduğu ileri sürülemez. Yalnız davacı arsa sahipleri, davalı yüklenicinin savunduğu gibi eseri teslim almış ve doğduğunu iddia ettikleri cezai şartla ilgili haklarını saklı tutmamışlar ise artık bunu isteyemezler.
(Şerh No: 15352 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2014 13:15)

Taşınmazın borçlunun borcu sebebiyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur.
(Şerh No: 15351 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-02-2014 00:27)

Davacı, eşi davalının, açılmış olan boşanma davasında hükmedilecek tazminat ve nafaka bedellerini ödemekten kaçınmak için sahibi olduğu taşınmazdaki payını diğer davalıya devrettiğini bildirerek satışın iptalini talep etmektedir. Somut olayda, satış işlemlerinde danışıklılığın bulunup bulunmadığı konusu araştırılmalı; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda tazminat davasının sonucu beklenilmeli, o dava sonunda davacının tahsili gereken bir alacağı...
(Şerh No: 15350 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-02-2014 00:02)

Müştekinin de işyerinde bulunduğu sırada alışveriş yapmak üzere içeri giren suça sürüklenen çocuğun, işyerine girme hususunda müştekinin açık rızasına ihtiyacının bulunmadığının anlaşılması karşısında; yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı halde, beraati yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,BOZMAYI GEREKTİRMİŞTİR.
(Şerh No: 15349 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 07-02-2014 19:05)

Davacının, boşanma davasındaki boşanmaya karar verilmesi halinde hükmedilmesi mümkün olan boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa, davalı adına kayıtlı taşınmazlar üzerine tedbir konulamaz.
(Şerh No: 15348 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-02-2014 17:06)

Boşanmanın eki niteliğindeki sözleşmeler, boşanma davası süreci içinde yapılmak koşuluyla hakimin onayı ve davanın boşanmayla sona ermesiyle geçerlilik kazanır. Dayanak ilamın hüküm fıkrasında taraflar arasındaki anlaşmadan bahsedildiği gibi, hükmün gerekçesinde de tarafların anlaşmasının mahkemece de uygun bulunduğu belirtildiğinden ve dolayısıyla protokol, dayanak boşanma ilamının eki olup koşullarına aynen uyulması gerektiğinden ilamlı takibe konu edilebileceği düşünülmeksizin takibin iptalin...
(Şerh No: 15347 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-02-2014 16:34)

Davacı, davalı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte davalı adına trafik sicilinde kayıtlı aracın kendisine devredileceğinin kesinleşen mahkeme kararının eki sayılan protokol ile hüküm altına alındığını, davalının kesinleşen mahkeme kararına rağmen aracı diğer davalıya muvazaalı biçimde satıp devrettiğini belirterek satış işleminin iptalini, aracın trafik sicilinde kendi adına tescilini; bunun mümkün olmaması halinde aracın rayiç değerinin davalılardan alınmasını istemiştir. Davacı...
(Şerh No: 15346 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-02-2014 16:33)

 Bilgi  [İİK. 338] Bu maddede yer alan suç vekil aracılığı ile işlenemez
Şirket ya da şahıs vekili avukat aracılığı ile 89 haciz ihbarnamesine itiraz edilmesi halinde, itirazın gerçeğe aykırı olduğundan bahisle asilin cezalandırılması istenemez. Vekilin beyanından asil sorumlu tutulamaz. Y.16. HD. 2007/50E.-583K., 06.03.2007 T. kararı da bu doğrultudadır.
(Şerh No: 15309 - Ekleyen: Av.Tülin KAVASOĞLU - Tarih : 06-02-2014 09:02)

Taraflar arasında Mahkemenin 2006/815 esas 2007/403 karar sayılı davacının açtığı boşanma davasında; tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk için aylık 75 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, davacının geliri var olduğu gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği ve kararın bu şekilde temyiz edilmeksizin 17.07.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece yoksulluk nafakası yönünden talebin kesin hüküm nedeniyle reddi gerekir.
(Şerh No: 15345 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-02-2014 13:20)

Boşanma kararında nafaka talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme hükmü kesin hüküm (HUMK. mad. 237) kapsamında değerlendirilmelidir. Kesin hükmün sonuçlarını değiştirecek şekilde delil toplanıp gerekçe oluşturulamaz.
(Şerh No: 15344 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-02-2014 13:17)

Önceki boşanmaya ilişkin davada yoksulluk nafakası isteğinin bulunmaması nedeniyle mahkemenin bu konuda olumlu olumsuz karar vermemesi doğaldır (HUMK m.74). Bu hususun temyiz konusu yapılması ve temyiz isteğinin reddi ile hükmün onanması; keza aynı yönündeki karar düzeltme isteğinin reddi, bu isteklerin yerinde bulunmaması anlamında değil, kadının yoksulluk nafakası konusunda isteğinin olmamasındandır. Sonuç olarak ifade etmek gerekir ki; boşanmaya ilişkin davada davalı kadın yoksulluk nafaka...
(Şerh No: 15343 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-02-2014 13:13)

Boşanma davasında davacı ( kadın ), nafaka istemediğini beyan etmiş ve bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir. Davacının boşanma davasındaki beyanı kendisini bağlar. Boşanma kararı kesinleşmiş olmakla, kesin hüküm nedeniyle davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 15342 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-02-2014 13:07)

Veraset ispatı ve miras hisselerinin tayinine ilişkin davalar, mirasçıların her birinin bulunduğu yer mahkemesinde görülebilir.
(Şerh No: 15341 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2014 00:40)

Terekenin mevcudunun tespiti ve korunmasına yönelik davaya bakma görevi Sulh Hukuk Mahkemesine aittir.
(Şerh No: 15340 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2014 00:39)

Davacı, terekenin tespiti ile miras payı oranında, mirasçılar arasında paylaştırılmasını talep etmiş; paylaştırma istemi mahkemece reddedilmiştir. Mirasçılardan her biri; sözleşme veya kanun gereğince miras ortaklığını sürdürmekle yükümlü olmadıkça; her zaman mirasın paylaştırılmasını isteyebileceğinden paylaştırma isteminin reddi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15339 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2014 00:39)

Davacının talebi TMK m.589 gereğince terekenin tedbir mahiyetindeki tespiti istemidir. Terekenin tedbiren tespiti talebi bir süreye tâbi olmadan her zaman istenebilir.
(Şerh No: 15338 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2014 00:39)

Terekenin tedbiren tesbiti talebi bir süreye tâbi olmadan her zaman istenebilir.
(Şerh No: 15337 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-02-2014 00:39)

Vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanabilmesi için iş görenin doğrudan iş sahibinin menfaatine, gerçek ya da tahmin edilen amacına uygun hareket etmesi yükümlülüğü vardır. Somut olayda vekaletsiz iş gördüğü iddiası ile dava açan davacı ile dava dışı şirket arasında akdi ilişki bulunmaktadır ve imalat da bu şirket için gerçekleştirilmiştir; bu sırada vekaletsiz bir tasarruf gerçekleşmemiştir. Bu sebeple davalı şirket yönünden pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gere...
(Şerh No: 15336 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2014 16:37)

Davacı, davalı şirkete fayans ve yer seramiği satıp bu malzemelerin davalının talimatı ile dava dışı kooperatifte çalışan kişiye irsaliye ile teslim edildiğini, bedelinin ödenmediğini iddia ederek alacak davası ikame etmiştir. Dava dışı kooperatifte kullanılan malzemenin davacının faturasında belirttiği mallardan olup olmadığı, davalının kooperatifin anılan işlerini yapıp yapmadığı üzerinde durularak, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
(Şerh No: 15335 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2014 16:22)

Davalı, davacı şirketten mal satın almadığını ve işyerindeki imalatı bir üçüncü kişiye yaptırıp işçilik ve malzeme bedellerini de ona ödediğini bildirmiş ise de; malzemelerin davalının inşaatında kullanıldığı dosyadaki belge ve bulgulardan anlaşılmaktadır. Bu haliyle, davalının inşaatında kullanılan malzemeler nedeniyle davacı şirkete karşı sorumlu olduğunun kabulü gerekir.
(Şerh No: 15334 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-02-2014 16:22)

Dava; davacının alkollü olarak araç kullandığından bahisle sürücü belgesinin iki yıl süreyle geçici olarak geri alınmasına ilişkin işlem ile davacıya 601 TL para cezası verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Alkolmetre ile yapılan ölçümün yanlış olduğunu, bu miktarda alkol almadığını ileri süren davacının kaç promil alkollü olduğunu gösteren trafik para cezası verilmesine ilişkin tutanağı imzalayarak bu durumu kabul etmesi ve görevli polis memurlarınca ölçüme itiraz etmesi ...
(Şerh No: 15333 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-02-2014 14:12)

Trafik para cezası, Kabahatler Kanunu m.16'da belirtilen idari yaptırım türlerinden biridir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkeme gösterilmemiştir. Bu durumda, Kabahatler Kanunu m.3 ve m.27 uyarınca idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevlidir.
(Şerh No: 15332 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-02-2014 14:11)

Davacı, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeyen faiz talebi hakkında yeni bir dava açma hak ve imkanına sahip olduğuna göre; önceki hükmün temyizi üzerine başka nedenlerle bozulmasından sonra verilecek yeni kararda ayrı bir dava açmaya gerek kalmaksızın önceki kararda unutulan faize de hükmedilmesi, menfaatler dengesine ve usul ekonomisine uygundur.
(Şerh No: 15331 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-01-2014 12:22)

Davacı istemlerinden biri hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması, bu istemin zımmen reddedildiği anlamına gelmez.
(Şerh No: 15330 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-01-2014 12:22)

Sanıkla katılan arasında arazi ihtilafı nedeniyle husumet olması, yaralanmanın niteliği ve sanığın silahla birden fazla ateş etmesi karşısında eyleminin kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmayacağına dair delillerin takdir ve muhakemesinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 15329 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 30-01-2014 16:55)

Başvurucu adına kayıtlı taşınmazlar, park alanı olarak belirlenmiş; başvurucu park alanına dönüştürülen ancak uzun süredir kamulaştırılmayan taşınmazların kamulaştırılarak bedelinin ödenmesi, bunun mümkün olmaması durumunda ise belediyeye ait başka taşınmazlarla takas edilmesi veya imara açılması hususlarını içeren taleplerle idare mahkemesinde 18.3.2002 tarihinde dava açmıştır. İdare Mahkemesi, 1.10.2003 tarihinde davayı reddetmiş, Danıştay 27.12.2005'te ilk derece mahkemesi kararını bozm...
(Şerh No: 15328 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 30-01-2014 15:36)

Hakimler ve Savcılar Kanunu m.94 ve 5271 S.K. m.2'deki suçüstü tanımı beraber değerlendirildiğinde; ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçüstü halinde, herhangi bir izin sistemi getirilmediği gibi, suçun türüne veya yapılan göreve ya da sahip olunan unvana ilişkin herhangi bir ayırım yapılmadığından hakim ve savcıların soruşturması genel hükümlere göre yapılacaktır. CMK m.135/1'e göre şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınab...
(Şerh No: 15327 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-01-2014 12:24)

Alt sınırı en az 5 yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan yargılanma halinde sanık müdafiinin duruşmada hazır bulundurulması zorunludur.
(Şerh No: 15326 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 28-01-2014 20:38)

 Bilgi  [K.İhale.K. 9] Madde Gerekçesi
Uluslararası uygulamalarla tutarsızlık arzeden ve kamu otoritelerince belirlenen birim fiyatlara dayanılarak hazırlanması nedeniyle piyasa fiyatlarını gerçekçi bir şekilde yansıtmadığı görülen tahmini bedel esasına dayalı ihale sisteminden vazgeçilerek, sadece idarelerce bilinecek olan yaklaşık maliyetin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu suretle, kamu otoritelerince belirlenen birim fiyatlara dayalı olarak hazırlanan tahmini bedel üzerinden ihale yapılmasının sakıncalarını giderebilmek amacıyla...
(Şerh No: 15325 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 18:00)

 Bilgi  [K.İhale.K. 8] Madde Gerekçesi
Avrupa Birliği müktesebatında yer alan eşik değer uygulamasıyla paralellik sağlamak amacıyla; ilan süreleri ve kuralları ile ihalelerde yerli isteklilerle ilgili düzenlemelerde esas alınmak üzere, kanun kapsamındaki işlerin türüne ve kuruluşların yapısına göre farklı parasal limitler belirlenmiştir. (4761/12) 8 inci maddenin (a), (b) ve (c) bentlerine 4761 sayılı Kanunun 12 inci maddesiyle getirilen değişiklik gerekçesi: 4734 sayılı Kanunda öngörülen eşik değerler Avrupa Birliği ve Dünya ...
(Şerh No: 15324 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 7] Madde Gerekçesi
İhalesi yapılacak işlerle ilgili bilgi ve belgelerin bir arada saklanmasını sağlamak üzere her iş için bir ihale işlem dosyasının hazırlanması öngörülmüştür.
(Şerh No: 15323 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 6] Madde Gerekçesi
Mevcut uygulamada isteklilerin teknik yeterliklerinin ihale komisyonu dışında başka bir komisyon tarafından değerlendirilmesi halinde, teknik değerlendirme ile aynı anda fiyat karşılaştırması yapılamamaktadır. Bu nedenle, ihale komisyonu dışında başka adlar altında komisyonlar oluşturulmaksızın bütün değerlendirmelerin ihale komisyonu tarafından yapılmasının sağlanması için, ihale komisyonlarında 2 üyenin ihale konusu işin uzmanı olması şartıyla bu komisyonların en az 5 kişiden oluşması öngörülm...
(Şerh No: 15322 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 5] Madde Gerekçesi
Bu Kanunun hazırlanma amacının gerçekleştirilebilmesi için, idarelerin ihalelerde saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu kılınması gerekli görülmüştür. Kanun kapsamında yapılacak ihalelerde uygulanabilecek ihale usulleri arasında sayılan pazarlık usulü ile doğrudan temin, sadece Kanunda belirtilen hallerde kullanılabileceğinden, açık ihale usulü ve ...
(Şerh No: 15321 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 4] Madde Gerekçesi
Kanunda yer alan düzenlemeler çerçevesinde yapılacak uygulamalara açıklık getirmek amacıyla gerekli olan kavramların tanımlarına yer verilmiştir. (4964/3) 4 üncü maddede 4964 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle yapılan değişikliğin gerekçesi: Esasen danışmanlık hizmeti kapsamında değerlendirilmemesi gereken etüt ve proje, harita ve kadastro ve imar uygulama işleri hizmet tanımı kapsamına alınmaktadır. Farklı uzmanlıklar gerektiren yatırım projelerinin bu uzmanlığa sahip yükleniciler eliy...
(Şerh No: 15320 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 3] Madde Gerekçesi
Kuruluş amacı veya mevzuatı gereği işlemek, değerlendirmek, iyileştirmek veya satmak üzere doğrudan üreticilerden veya ortaklarından yapılan tarım ve hayvancılıkla ilgili ürün alımları, bu alımların doğası gereği Kanun hükümlerinden istisna tutulmuştur. Diğer taraftan, dış finansman ile yaptırılacak olan ve finansman anlaşmasında farklı ihale usul ve esaslarının uygulanacağı belirtilen işler ile dünya uygulamaları dikkate alınarak savunma, güvenlik ve istihbaratla ilgili ihaleler, taşınmaz ma...
(Şerh No: 15319 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 2] Madde Gerekçesi
Kamu kurum ve kuruluşlarının ihale işlemlerinde ayrı mevzuata tâbi olması, kamuda farklı usul ve esasların uygulanmasına neden olmaktadır. Aynı idare tarafından çeşitli kaynaklardan finanse edilen işlerin ihalelerinde de ayrı mevzuatın bulunması uygulamada karmaşayı artırmaktadır. Bu nedenle, idarelerin kullanımında bulunan her türlü kaynaktan yapacakları harcamalara ilişkin mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin ihalelerinde uygulama birliğini sağlamak amacıyla genel bütçeye dahil dairele...
(Şerh No: 15318 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 1] Madde Gerekçesi
Kanunun hazırlanma amacı belirtilmiştir.
(Şerh No: 15317 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:59)

 Bilgi  [K.İhale.K. 3] 4734 S.K.'da Değişiklik Yapan 6288 S.K.'un Genel Gerekçesi İlgili Bölümü
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile İlgili Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün % 51 den fazla hissesine sahip olduğu kamu kurumu olan bağlı ortaklıklarından temin ettiği mal ve hizmet alımları hâlihazırda 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3/g maddesi kapsamında yürütülmektedir. Ancak mevcut değerler, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğünün Bağlı Ortaklıkları ile yaptığı işlerin hızlı ve verimli yürütül...
(Şerh No: 15316 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:37)

 Bilgi  [K.İhale.K. Geçici Madde 13] 4734 S.K.'da Değişiklik Yapan 6287 S.K.'un Genel Gerekçesi İlgili Bölümü
Dokuzuncu Kalkınma Planı, Bilgi Toplumu Stratejisi ve Millî Eğitim Bakanlığı Stratejik Planında yer alan hedefler doğrultusunda, eğitim ve öğretim sürecinde bilişim teknolojilerini etkin kullanmak ve ihtiyaç duyulan insan kaynağının oluşmasına ve gelişmesine katkı sağlamak, çağın gereklerini yakalayabilmek için “Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi” (FATİH) Projesi başlatılmıştır. Proje hacminin büyük olması nedeniyle, yurtiçi üretimde önemli bir kaldıraç etkisi yar...
(Şerh No: 15315 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:35)

 Bilgi  [K.İhale.K. 3] 4734 S.K.'da Değişiklik Yapan 6353 S.K.'un Genel Gerekçesi İlgili Bölümü
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığında Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ve Başkanlık Müşavirliği kadroları istisnai memur kadrosuna dönüştürülmekte ve sınav hizmetleri yerine getirilirken, sınav evrakının basılması, korunması ve taşınması hizmetlerinin kamuya ait bir şirket tarafından yapılması suretiyle sınav güvenliğinin sağlanması ve bu işlerin daha düşük bir maliyetle gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır. ÖSYM’nin kuracağı veya iştirak edeceği şirketten sınav faaliyetlerinin yü...
(Şerh No: 15314 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:33)

 Bilgi  [K.İhale.K. 1] 4734 sayılı Kanun'da Değişiklik Yapan 5812 sayılı Kanun'un Genel Gerekçesi
“Kamu ihale sistemimize geniş kapsamlı değişiklikler getiren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, l/l/2003 tarihinde yürürlüğe girmiş, 4734 sayılı Kanunda iki kez (12/6/2002 tarihli ve 4761 sayılı Kanun ile 30/7/2003 tarihli ve 4964 sayılı Kanun) geniş kapsamlı değişiklikler yapılmıştır. Aradan geçen beş yıllık sürede kamu alımlarıyla ilgili Avrupa Birliği (AB) müktesebatında da önemli değişiklikler olmuştur. Örneğin, 92/50 (hizmet), 93/36 (mal) ve 93/3...
(Şerh No: 15313 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:30)

 Bilgi  [K.İhale.K. Geçici Madde 7] 5255 sayılı Kanun'un 4734 sayılı Kanun'daki Değişikliğe Dair Genel Gerekçesi
Bilindiği üzere, 23 üncü Dünya Üniversitelerarası Spor Oyunları (Universiade), 2005 yılında İzmir'de yapılacaktır. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarının yüksek düzeyde işbirliğini gerektiren bu Oyunları, Uluslar arası Üniversite Sporları Federasyonu (FlSU)'nun kurallarına uygun olarak düzenlenmesi ve başarıyla gerçekleştirilmesi ülkemizin tanıtımına önemli katkılar sağlayacaktır. Ülkemizin prestiji açısından büyük önem taşıyan bu organizasyonun başarıyla gerçekleştirilmesi; görevli kurul ve k...
(Şerh No: 15312 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:25)

 Bilgi  [K.İhale.K. 1] 4734 sayılı Kanun'da Değişiklik Yapan 4964 sayılı Kanun'un Genel Gerekçesi
Bilindiği gibi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 1.1.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Her iki Kanun da bu alandaki uluslararası standartlara uyumu, ihalelerde açıklık, rekabet ve eşit muameleyi sağlamayı, uluslararası rekabeti, uygulama projesine dayalı anahtar teslimi götürü bedel sözleşme yapılmasını esas alan bir yaklaşıma sahip olmakla birlikte, söz konusu kanunlardaki bazı düzenlemelerin başta Avrupa Birliği direktifleri olmak üzere uluslararas...
(Şerh No: 15311 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:22)

 Bilgi  [K.İhale.K. 1] 4734 sayılı Kanun'un Genel Gerekçesi
8.9.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun günümüzün değişen ve gelişen ihtiyaçlarına cevap veremediği, uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları gidermede yetersiz kaldığı, bütün kamu kurumlarını kapsamadığı, Avrupa Birliği ve uluslararası ihale uygulamalarına paralellik göstermediği görüldüğünden, kamu ihaleleri ile ilgili geniş kapsamlı yeni bir kanun hazırlanmasına ihtiyaç duyulmuştur. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni h...
(Şerh No: 15310 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-01-2014 17:20)

Bilimsel olarak, 1.00 promilden yüksek alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği, kabul edilmektedir. Yönetimindeki otomobili hızlı kullandığının fark edilmesi üzerine polis ekiplerince yapılan "dur" ihtarına uymayıp, aracını onların üzerine sürdükten sonra yolda kırmızı ışık ve şerit ihlali yaparak kaçarken polis memuru tarafından aracının sol arka tekerleğine bir el ateş edilmesi ve tekerleği patlayıp hareket kabiliyetini yitiren aracın durması sonucu yakalanan ve 1.64 promil alk...
(Şerh No: 15303 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 23:20)

Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması TCK m.179'daki suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte; bilimsel kabul, 1.00 promilden yüksek saptanan alkol düzeyinin bireysel farklılıkları da elimine edebilecek olduğu yönündedir. [url]http://www.turkhukuksitesi.com/mevzuat.php?mid=9003 [/url]
(Şerh No: 15301 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 23:19)

 Bilgi  [TrafikK. 41] 6495 S.K. Değişikliği Öncesi Düzenleme
Sürücü belgesi alacaklarda aşağıdaki şartlar aranır. a) (Değişik: 3176 - 28.3.1985) Yaş Şartı: 1. A1, A2, F ve H sınıfı sürücü belgesi alacakların onyedi, 2. (Değişik: 4199 - 17.10.1996) B ve G sınıfı sürücü belgesi alacak olanların onsekiz, 3. (Değişik: 4535 - 23.2.2000) C, D ve E sınıfı sürücü belgesi alacakların yirmiiki (Üniversitelerin sürücü eğitimi veren yüksekokulları ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin askeri ihtisas görevleri için subay ve astsubay sınıf okullarında ve uzman jan...
(Şerh No: 15308 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 15:42)

 Bilgi  [TrafikK. 39] 6495 S.K. Değişikliği Öncesi Düzenleme
Sürücü belgelerine ait esaslar şunlardır; a) Araçları kullanma yetkisi: 1. A1, F, G ve H sürücü belgeleri ile yalnız kendi sınıflarındaki araçlar, 2. A2 sınıfı sürücü belgesi ile A1, 3. B sınıfı sürücü belgesi ile F, 4. C sınıfı sürücü belgesi ile B ve F, 5. D sınıfı sürücü belgesi ile C, B ve F, 6. (Değişik: 4199 - 17.10.1996) E sınıfı sürücü belgesi ile B, C ve F, Sınıfı sürücü belgeleri ile kullanılan araçlar da sürülebilir. (Ek fıkra: 4199 - 17.10.1996) E sınıfı sü...
(Şerh No: 15307 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 15:38)

 Bilgi  [TrafikK. 38] 6495 S.K. Değişikliği Öncesi Düzenleme
Sürücü belgeleri, kullanılacak araçların cinslerine ve gruplarına göre aşağıdaki sınıflara ayrılmıştır. "A1" Sınıfı Sürücü Belgesi, Motorlu bisiklet kullanacaklara, "A2" Sınıfı Sürücü Belgesi, Motosiklet kullanacaklara, "B" Sınıfı Sürücü Belgesi Otomobil, minibüs veya kamyonet kullanacaklara, "C" Sınıfı Sürücü Belgesi Kamyon kullanacaklara, "D" Sınıfı Sürücü Belgesi Çekici kullanacaklara, "E" Sınıfı Sürücü Belgesi Otobüs kullanacaklara, "F" Sınıfı Sürücü Belgesi Lasti...
(Şerh No: 15306 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 15:37)

 Bilgi  [TrafikK. 36] 6487 S.K. m.18 Değişiliği Öncesi Düzenleme
Motorlu araçların, sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır. Araçlar, bu Kanunda sınıfları belirtilen sürücü belgelerine sahip sürücüler ile iki veya çok taraflı anlaşmalara göre sürücü belgesi bulunan veya geçerli uluslararası sürücü belgesi olan kişilerce sürülebilir. (Yeniden düzenlenene fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Sürücü belgesi sahibi olmadan trafiğe çıkanlara ilk tespitte bir aydan iki aya kad...
(Şerh No: 15305 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 14:12)

TCK m.179/3'te düzenlenen suç, soyut tehlike suçu olup, alınan alkolün etkisiyle güvenli şekilde araç kullanamayacak durumda olan kişinin trafikte araç kullanması, bu suçun oluşumu için yeterlidir.
(Şerh No: 15304 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-01-2014 13:50)

Vasiyetname 13.03.2005 tarihli celsede açılmış, okunmuş, aynı oturumda mirasçılardan S____'in iptal davası açtığını belirterek itirazı olduğunu ileri sürdüğüne göre; iptal davasının bekletici mesele yapılması ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 15302 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-01-2014 12:21)

Taraflar arasındaki 15.6.2006 tarihli sözleşmede, dairenin teslim süresi 24 ay olarak kararlaştırılmış olmakla; davalı en geç 15.06.2008 tarihinde daireyi davacıya teslimle yükümlüdür. Bu tarihte teslim gerçekleşmezse davacı, 15.06.2008'den itibaren kira tazminatı talep edebilir.
(Şerh No: 15300 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-01-2014 13:29)

Davacı taraf, taşınmazın satış bedeline ilişkin olarak banka havaleleri ile toplamda 18.790 TL gönderdiğini iddia etmektedir. Bu havalelerde, gönderilen havalenin ne için gönderildiği konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Banka havale makbuzları, bir ödeme vasıtası olup, bu havalelerin taşınmazın satış bedeline karşılık olarak gönderildiğini davacı tarafın ispat etmesi gerekecektir. Yargılama aşamasında, mahkemece davalı tarafa isticvap davetiyesi gönderilmiş, bu davetiyeye ise, "davacı tarafı...
(Şerh No: 15299 - Ekleyen: Av.Gülhis YÖRÜK - Tarih : 24-01-2014 19:44)

Temyize konu dava vasiyetnamenin tenfizi istemlidir. Sulh hukuk hakimince vasiyetnamenin açılmasına karar verilmiş ise de dosyada murise ait veraset belgesi bulunmadığı gibi TMK m.595-596-597 gereği tüm mirasçılara tebligat yapılmadığı da anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında vasiyetnamenin açılması davasının temyize konu davada bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir.
(Şerh No: 15298 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2014 17:30)

Vasiyetname usulüne uygun olarak Sulh Hukuk Hakimince açılmadan "vasiyetnamenin iptali, iptalinin mümkün olmaması halinde ise tenkisi" davasının esası hakkında karar verilemez.
(Şerh No: 15297 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-01-2014 17:20)

HUMK m.193 düzenlemesi ile ona paralel HMK m.20 düzenlemesine göre görevsizlik kararı kesinleşmeden, önceden görevli veya görevsiz mahkemeye başvurulmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu sebeple görevsizlik kararı kesinleşmeden dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 15296 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2014 12:16)

Takas/mahsup def'i mutlaka karşı dava olarak açılmak zorunda değildir. Bir davada, davalı tarafın savunmasını genişletmesi üzerine, davacı taraf buna hemen itiraz etmez; başka bir ifadeyle, savunmanın genişletilmesine muvafakati bulunmadığını hemen bildirmez, özellikle de, genişletilen savunmaya yönelik cevaplar verir ise, savunmanın genişletilmesine zımnen muvafakat etmiş sayılır. Davacı tarafın, savunmanın genişletilmesine muvafakat etmediğine dair beyanını bildirmesi (bu yönde itirazda...
(Şerh No: 15294 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 22-01-2014 11:55)

Davacının nafaka istemediğine dair beyanı tedbir ve iştirak nafakaları yönünden geleceğe yönelik sonuç doğurmaz. Bu sebeple davacı kadın ve müşterek çocuk için istem tarihi olan 25.12.2009 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleşme tarihten itibaren de çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekir.
(Şerh No: 15295 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-01-2014 11:39)

HMK m.150/5 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar, verildikleri tarih itibariyle hukuki sonuçlarını doğurur. Somut olayda, ilk davanın açılmamış sayılması kararı henüz eldeki dava açılmadan önceki bir tarihte verildiğine göre derdestlikten söz edebilme olanağı yoktur.
(Şerh No: 15293 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-01-2014 22:22)

Dava, yüklenici tarafından arsa sahibi aleyhine açılmış olup kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapılan inşaatta iskan için gerekli yükümlülüklerin yerine getirilmesi için davalıların cebri icbarına (izin ve yetki verilmesine) ilişkindir. Sözleşme hukuken geçerliliğini devam ettirdiğinden davacı yüklenicinin sözleşme gereğince yükümlülüğünde olan akdin ifasına yönelik yapı kullanma izin belgesi alma edimini yerine getirebilmek için resmi kurumlar önünde muvafakat vermeyen ve vekaletnam...
(Şerh No: 15292 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2014 10:19)

Boşanmaya bağlı ikincil nitelikteki tazminat ve nafaka haklarının elde edilmesini temin etmek için de olsa uyuşmazlık konusu olmayan davalı-karşı davacı kocaya ait araçlar üzerine tedbir konulamaz.
(Şerh No: 15291 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2014 10:05)

DERDESTLİK Somut olayda kesinleşmemiş ilam; yardım nafakası istemine ilişkindir; eldeki dava ise artırım talebine ilişkindir. Her dava; açıldığı tarihte gerçekleşmiş koşullara göre incelenip, dava tarihi itibariyle sonuç doğuracak biçimde hükme bağlandığından ve nafakaya dava tarihinden itibaren karar verildiğinden somut olayda iki dava arasında derdestlikten söz edilemez.
(Şerh No: 15290 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2014 10:02)

Zihinsel engeli bulunan 18 yaşını bitiren çocuk için vasisi yardım nafakası talep edebilir.
(Şerh No: 15289 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2014 08:52)

Genel Kredi Sözleşmesi bankacılık işi olup TTK'nın 4. maddesi gereği ticari iş niteliğindedir. Aynı yasanın 8. Maddesine göre ; ticari işlerde temerrüt faizi oranı serbestçe belirlenecektir. Bu durumda TBK'ndaki 88. ve 120. maddelerindeki hükümlerin ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15287 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 19-01-2014 19:54)

Genel Kredi Sözleşmesi bankacılık işi olup TTK'nın 4. maddesi gereği ticari iş niteliğindedir. Aynı yasanın 8. maddesine göre ; ticari işlerde temerrüt faizi oranı serbestçe belirlenecektir. Bu durumda TBK'ndaki 88. ve 120. maddelerindeki hükümlerin ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15288 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 19-01-2014 19:47)

Taraflar arasında akdedilen yapım işi ihale sözleşmesi hakediş alacağı, yüklenici tarafından dava dışı bankaya, bankadan alınan kredi karşılığı temlikname ile devredilmiştir. Yüklenici (temlik eden), temlik edilen alacağın işsahibi davalı belediye (temlik borçlusu) tarafından bankaya (temellük eden) ödenmemesi sebebiyle bankaya kredi faizi ödemek zorunda kaldığını ileri sürerek davalıdan maddi tazminat talep etmektedir. Yargıtay; BK m.168/son uyarınca temlik edilen alacağın birikmiş teme...
(Şerh No: 15286 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-01-2014 13:35)

Davacı, davalı ile aralarında akdedilen yapım işi ihale sözleşmesi kapsamında olmayan birtakım işler yaptığını ve bu sözleşme dışı işlerin bedelini talep etmiş; davalı, sözleşme kapsamında olan ve davacının eksik bıraktığı tarafların kabulünde olan imalatın davacı talebinden mahsubunu istemiştir. Davacı yüklenici sözleşme kapsamında yapması gerekip de yapmadığı eksik işin karşılığında yaptığı işleri ispatlayamadığından davalının mahsup talebi uyarınca eksik iş bedelinin davacı alacağınd...
(Şerh No: 15285 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-01-2014 13:33)

Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında anahtar teslimi götürü bedelli ameliyathane, yoğun bakım, acil servis tadilat ve onarımı ile prefabrik çelik konstrüksiyon bina yapım işi konulu eser sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşmede, öngörülemeyen durumlar sebebiyle bir iş artışının zorunlu olması halinde Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ilgili hükümlerinin uygulanacağı kararlaştırılmış, ayrıca Yapım İşleri Genel Şartnamesi sözleşme ekleri arasında sayılmıştır. Bu durumda yüklenicinin hak ka...
(Şerh No: 15282 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 20:00)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,11296606 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.