Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Yüklenicinin bakım ve onarım işi alacağından dolayı iş sahibine karşı başlattığı icra takibine vaki itiraz nedeniyle ikame edilen itirazın iptali davasında; taraflar, 18.03.2010 tarihli belge ile borcun tasfiyesi konusunda anlaşmışlardır. Belgede borca karşılık verilen çekin bedeli ile avukatlık ücreti ve masraflarının ödenmesi süreye bağlanarak ödenmemesi halinde icra işlemlerine kaldığı yerden devam edileceği kararlaştırıldığına göre bu belge taliki şarta bağlı bir ibranamedir. Çek bedeli sür...
(Şerh No: 15284 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 19:58)

Asıl dava iş sahibi kooperatifin eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme tazminatı istemi ve karşı dava da yüklenicinin imalat ve kalan işler bedeli ile munzam zarar istemidir. Taraflar arasındaki sözleşmelerin tamamını fesheden iş sahibi kooperatif gecikme tazminatı ve yine feshedilen sözleşme sebebiyle ayrıca eksik ve kusur adı altında bedel isteyemez. Yüklenicinin talep ettiği imalat bedeline ilişkin olarak da; mahallinde keşif yapılarak ayıpsız imalat saptanmalı ve taraflar arasınd...
(Şerh No: 15283 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 19:57)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede aksine bir düzenleme bulunmadığından; teslim edilen iş, davacı tarafından hiçbir önkoşul ileri sürülmeden kabul edilmiş olmakla; davacı, davalı alt yükleniciden ifaya ekli ceza koşulunun tahsilini isteyemez.
(Şerh No: 15281 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 19:57)

İş sahibi, yüklenici tarafından montajı yapılan klimaların çalışmaması sebebiyle sözleşmeden dönerek ödediği bedelin istirdadını talep etmiştir. Mahkemece sözleşmeden dönme koşullarının oluşmadığı, eserdeki kusurun 2.500 TL ile giderilebileceği tespit edilmiştir. İş sahibinin kullanmak istediği sözleşmeden dönme yönündeki seçimlik hak, somut olaya ve dosya kapsamına uygun düşmediğine göre; uyuşmazlık, seçimlik hakkın ücretten indirim yapılması yönünde kullanılması gerektiğinin kabulü ile 2.50...
(Şerh No: 15280 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 19:56)

Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, malik ve sürücüsü olduğu aracın yaya murise çarparak ölümüne neden olduğundan bahisle; baba, anne, kardeşler, eş ve çocuk için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Ölenin, anne, baba ve küçük kardeşine destek olup olmadığı yönünden davacı anne-babanın sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti bakımından yapılan araştırmada; ölenin, anne, baba ve küçük kardeşe desteklik durumu olmadığı anlaşılmasına göre bu ...
(Şerh No: 15279 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 13:57)

Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı talebine dayanak olarak gösterdikleri zarar; sürücünün ölümü sonucunda meydana gelmekle birlikte sürücü üzerinde doğan zarardan ayrı bir zarardır. Zarar doğrudan üçüncü kişi durumundaki destekten yoksun kalanlar üzerinde oluşmuştur. Desteğin kusuru da tazminattan indirim nedeni olamaz.
(Şerh No: 15278 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 13:14)

Şikayetçi vekili, satış tarihi itibariyle şikayet olunanın haciz ve takibinin düştüğünü ve takibini yenilemeksizin sadece haciz yenilemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın sıra cetvelinden çıkartılmasını ve satış bedelinin müvekkilinin dosyasına aktarılmasını talep etmiş; mahkemece, şikayet olunanın taşınmazlar üzerine koyduğu hacizler kalkmış ise de, taşınmazların yeniden haczi için takibin yenilenmesine ve yenileme harcına gerek olmadığı, şikayet olunanın takibi yenilemeksi...
(Şerh No: 15277 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 11:40)

Süresinde satış istenmediğinden şikayet olunanın taşınmazlar üzerine koyduğu hacizler kakmış ise de, başlangıçta süresinde haciz istenmekle takip düşmediğinden, sadece takibin düşmesi hali için söz konusu olan yeniden harç yatırılması zorunluluğu yoktur. Şikayet olunanın takibi yenilemeksizin bedeli paylaşıma konu taşınmazı haczi geçerli ve yenilenen haciz, şikayetçinin haczinden önce olmakla sıra cetveline şikayetin reddine karar verilmesi doğrudur.
(Şerh No: 15276 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 11:36)

Davacı, Sağlık Bakanlığı'na bağlı Adana Numune Hastanesinde diğer davalı şirketin işçisi (laboratuvar teknisyeni) olarak görev yaptığını, alt işveren ile davalı Sağlık Bakanlığı arasındaki ilişkinin muvazaalı olması sebebiyle iş sözleşmesinin başlangıcından itibaren davalı Sağlık Bakanlığının işçisi olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile işe başla...
(Şerh No: 15275 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 11:33)

İşverene ait iş makinesinde meydana gelen hasarlara iş makinesinin motoruna su ve antifriz konmamasının neden olduğunun anlaşılmasına ve bunda makine operatörü olan davacının da sorumlu bulunduğunun belirlenmesine göre artık davalıdan, davacı ile iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez. Bu durumda haklı fesih nedeni bulunmasa dahi, geçerli fesih nedeninin bulunduğu kabul edilerek işe iade talebinin reddine karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 15274 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 11:33)

Değişen alt işverenler arasındaki hukuki ilişkinin tesbiti ve bunun işçinin işçilik haklarına etkileri konusunda.
(Şerh No: 15273 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-01-2014 11:32)

Cebri icrada mülkiyet, alıcısına, ihale ile intikal eder. Taşınmazın mülkiyeti ihale tarihi olan 04.11.2010 tarihinde müdahil tarafından kazanılmış olduğundan bu tarihten sonra 19.01.2012 tarihinde ve müdahilin de taraf olmadığı dava dosyasında mülkiyetin müdahil olan ihale alıcısına tapuda intikalini engelleyecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 15272 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-01-2014 17:14)

 Bilgi  [BK. 321] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "2. Kiracı tarafından" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının üç fıkradan oluşan 320 nci maddesinde, kiracı tarafından kiralananda yenilik ve değişiklikler yapılması düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, kiracının kiraya verenin yazılı rızasıyla kiralananda yenilik ve değişiklikler yapabileceği belirtilmektedir. Maddenin ikinci fıkrasında, kiraya verenin bu yenilik ve değişikliklere rıza göstermesi durumunda, yazılı olarak kara...
(Şerh No: 10823 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-01-2014 12:04)

Davacının içerisinde sağlam malların bulunduğu, 60x70 ebadında koliyi forklift aracı ile taşıyıp çöpe attığı anlaşılmıştır. Davacının koliyi taşıma aracına aldıktan sonra farklı bölümlere götürerek, daha sonra çöpe atması şeklinde gelişen olayda, kolinin ağırlığı da dikkate alınarak, davranışının doğruluk ve bağlılık kurallarına uymadığı açıktır.
(Şerh No: 15271 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-01-2014 14:50)

Davalı tanıklarının birbirlerini doğrulayan ifadelerinden davacının eşcinsel ilişki içinde olduğu işverenin diğer bir işçisi ile işyerinde bu ilişki sonucu alınan otomobilin parası bahane edilerek küfürlü tartışmaların geçtiği anlaşılmaktadır. Şehir dışı görevlere dahi diğer erkek işçinin beraberinde gönderilmesini isteyecek şekilde tutkulu olan davacının bu davranışları yönünden dalgınlığı şeklinde oluşan davranışların iş verimini olumsuz etkileyecek düzeye ulaşması işçinin cinsel tercihlerini ...
(Şerh No: 15270 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-01-2014 14:47)

Uzun yıllardır ve aynı Genel Müdür Yardımcısı ile çalışan davacının iş ve özel ilişkisini yıllardır bildiği anlaşılan davalı işverenin, Genel Müdür yardımcısı ayrıldıktan sonra davacının iş sözleşmesini bu nedenle feshetmesi, doğru bir yaklaşım değildir. Somut bu maddi olgulara göre, davalı işveren, davacının davranışlarından kaynaklanan nedenlerin işyerinde olumsuzluklara yol açtığını kanıtlamış değildir. Davacının iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmamaktadır.
(Şerh No: 15269 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-01-2014 14:43)

Boya işini yaptıktan sonra fabrikanın önünde elini tinerle yıkarken bir başka işçinin yanında sigara yakarak tinerin alev almasına ve fabrikada yangın çıkmasına neden olan işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı reddedilmiştir. Olayın işgüvenliğinden anlayan kimyacı bilirkişi marifetiyle araştırılarak bir sonuca varılması gerekir.
(Şerh No: 15268 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-01-2014 15:52)

İnançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davasında yerel mahkemece Yargıtay'ın bozma kararına uyulduktan sonra bozma kararına esas alınan inançlı işlem belgesinin gerçeği yansıtmadığı ve sahte işlemle gerçekleştirildiği ortaya çıktığından; bu belge taraflar arasındaki çekişmenin çözümüne esas alınamaz. Ayrıca dayanak belgenin sahte olduğu meydana çıktığına göre, kazanılmış hak olgusunun varlığı da kabul edilemez. P.S: Davacı karar düzeltme talep etmiş ve bu istemi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi ...
(Şerh No: 15267 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2014 11:33)

UYAP Avukat Portal'dan gönderilen ve yanlış mahkemeye yazılmış da olsa, mazeret iradesini ortaya koyan belge varken ve duruşma davetiye masrafının mahkemeye zamanında ulaşmasına rağmen dosya işlemden kaldırılamaz.
(Şerh No: 15266 - Ekleyen: Av.Hakan EREN - Tarih : 13-01-2014 16:16)

 Bilgi  [İnternetK. 4] 5651 S.lı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 3/2 bendine ilişkin eleştiri
5651 S.lı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'un 3/2 bendine ilişkin bir sınır belirsizliğinin giderilmesi, sınırın açıklıkla ifadesinin gerektiği; hukukî mütalaâların yapılmasında kesin kanıt niteliğinin oluşturulması, kişiye göre farklı yönlere çekilmesi veya fiillerin gerekçesinde niyet okumalarının önlenmesi açısından zorunlu görülmüştür: 3. Maddenin 2. fıkrasında; içerik sağlayıcının, "bağlantı sağla...
(Şerh No: 15265 - Ekleyen: Orhan TİRYAKİOĞLU - Tarih : 12-01-2014 13:05)

Murisi davacı kooperatifin üyesi olan davalının, murisi tarafından ödenmeyen kooperatif aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazı üzerine ikame edilen itirazın iptali davasının mahkemece takibin tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekirken sadece davalı hakkında icra takibi yapılmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı gerekçesiyle reddedilmesi; TMK m.641 ve BK m.142 düzenlemeleri ile müteselsil sorumluluk kuralları gereği; doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15264 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2014 17:56)

TMK m.641/1'e göre mirasçılar, tereke borçlarından müteselsilen sorumludurlar. Bu nedenle mirasçılardan biri hakkında takip yapılmasında ve borçlu, mirasçı olmadığını iddia etmediğine göre muristen veraset belgesi almadan takip yapılmasında yasaya aykırılık yoktur.
(Şerh No: 15263 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2014 17:53)

Düğün salonu ruhsatı bulunmayan işletmelerin, işyerlerini düğün salonu şeklinde kullandırmasının haksız rekabet oluşturması.
(Şerh No: 15255 - Ekleyen: Av.Faruk SINIR - Tarih : 10-01-2014 12:49)

Binanın fenni mesulü ve davalı malikin yeğeni olan dava dışı kişi aleyhine açılan itirazın iptali davası, taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmaması ve malik de olmadığından reddedilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Kesinleşen bu dosyadan davalı malikin dairelerinin kapı, pencere ve doğramalarının davacı tarafından yapılıp takıldığı ve davalı malikin de dava dışı fenni mesulün işlemlerine onay verdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı, davalının dairelerinde yaptığı...
(Şerh No: 15262 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2014 12:32)

Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshiyle beraber men'i müdahale istemli davada; yüklenicinin temerrüdü sabit olduğuna göre -talep halinde- inşaattan el çektirilmesi de zorunludur. Yüklenicinin iş bedeli ile ilgili dava açmış olması ya da açma hakkının bulunması, TMK m.893/III gereğince kanuni ipotek hakkına haiz olduğundan, el atmanın önlenmesi talebinin reddine neden olmaz.
(Şerh No: 15261 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2014 10:05)

Yüklenici ipoteğinin geçici şerhi de, tescili de dava yoluyla istenebilir. Geçici hukuki koruma olan ihtiyati tedbir, davanın yerine ikâme edilemeyeceğinden ve mahkeme uyuşmazlığın esasını çözümler şekilde ihtiyati tedbir kararı veremeyeceğinden; ihtiyati tedbir yoluyla yüklenici ipoteğinin geçici şerhine ya da tesciline karar verilemez.
(Şerh No: 15260 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2014 10:05)

Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin karar.
(Şerh No: 15253 - Ekleyen: Av.Yasin YILDIZ - Tarih : 08-01-2014 20:41)

Maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminden kaynaklanan alacak para alacağı olduğuna göre, para alacakları hakkında ihtiyati tedbir değil, İİK 257 vd maddeleri gereğince ihtiyati haciz istenebileceği gözetilerek tedbir kararının kaldırılması talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 15259 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2014 19:02)

İTİRAZIN KALDIRILMASI davasında, İİK.nun 63. maddesi uyarınca itiraz genişletilemeyeceğinden yargılamada ileri sürdüğü tahrifat iddiası dinlenemeyeceğinden ve icra dairesine yapılan itirazlar yasal biçimde kanıtlanamadığından mahkemece sadece faize itirazın değerlendirilmesi gerekir.
(Şerh No: 8141 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-01-2014 18:15)

Bonoya dayalı olarak yürütülen genel haciz yolu ile takipte borçlu, borcun ödendiğinden bahisle ödeme emrine itiraz etmiş; alacaklı da itirazın kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurmuştur. İtirazın kaldırılması davasında borçlunun cevap dilekçesinde ileri sürdüğü "takip konusu senedin teminat senedi olduğuna" ilişkin iddia, itirazın genişletilmesi kapsamında olup İİK m.63 uyarınca dinlenemez. Ayrıca borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip itirazını "ödeme olgusuna" dayandır...
(Şerh No: 15258 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2014 14:22)

KADIN, EVLİLİK ÖNCESİ SOYADINI TEK BAŞINA KULLANABİLİR. BU ULUSLARARASI ANTLAŞMALARIN GEREĞİDİR.[AİHS 8.madde ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme 16. madde] Mevcut başvuruda müdahalenin kanuniliği şartının sağlanmaması nedeniyle Anayasa'nın 17. maddesinin ihlal edildiği tespit edilmiş olmakla, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosyanın ilgili Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 15257 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2014 10:53)

KADIN, EVLİLİK ÖNCESİ SOYADINI TEK BAŞINA KULLANABİLİR. BU ULUSLARARASI ANTLAŞMALARIN GEREĞİDİR.[AİHS 8.madde ve Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Sözleşme 16. madde] Başvuruya konu yargılama kapsamında verilen kararın 4721 sayılı Kanun'un 187. maddesine dayanarak verildiği anlaşılmaktadır. Ancak, yukarıda yer verilen tespitler ışığında, ilgili Kanun hükmünün sözü edilen Sözleşme hükümleri ile çatıştığı görülmektedir. Bu durumda, uyuşmazlığı karara bağlayan derece Mahkem...
(Şerh No: 15256 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-01-2014 10:46)

Taşınmazın aynına dair davanın harca esas gerçek değeri, dava dilekçesinde belirtilen değil taşınmazın keşfen belirlenecek değeridir. Bu sebeple dava dilekçesindeki değer esas alınmak suretiyle eksik harca hükmedilmiş olması doğru değildir. Ayrıca haciz şerhlerinin kaldırılması istemi konusunda; verilecek kararın haciz alacaklılarının haklarını etkileyeceği gözetilerek, haciz şerhi olan kişilerin tespitiyle davada yer almalarının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; bu...
(Şerh No: 15254 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2014 22:45)

İmar planında yol ve otopark olarak belirlenen ve 5 yıllık imar programına alınmaması sonucu kamulaştırılmayan taşınmazın bedelinin, keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi suretiyle ödenmesi gerektiğinden tazminat isteminin reddine ilişkin mahkeme kararında isabet bulunmadığı hk.
(Şerh No: 15252 - Ekleyen: Av.Yasin YILDIZ - Tarih : 03-01-2014 09:49)

Mahkemece, davacı vekilinden, hangi taşınmazların tapu kayıtlarının iptali istendiği hususunda açıklama alınıp sadece uyuşmazlık konusu olanlar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken uyuşmazlık konusu edilmeyen taşınmazları da kapsayacak şekilde HMK'nın 389/1., hangi parseller üzerine ihtiyati tedbir konulduğu belirtilmediği gibi konulan tedbirin niteliği de açıklanmaksızın infazı mümkün olmayacak şekilde HMK'nın 391/2.; maddelerine aykırı olarak ihtiyati tedbir kararı verilmes...
(Şerh No: 15249 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-12-2013 14:26)

Sıra cetveline itiraz davalarında hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmez. Bu durumda mahkemece, öncelikle şikayetçiye husumeti tamamlaması için HMK m.119/2 uyarınca kesin süre verilerek, şikayet nedeniyle verilecek karardan etkilenecek olanlara şikayet dilekçesi tebliğ edilip, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.
(Şerh No: 15251 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-12-2013 14:23)

Mahkemece takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildikten sonra davacı vekilinin, yenileme istemli ve elektronik olarak imzalanmış dilekçesini süresinde UYAP üzerinden gönderdiği anlaşıldığından davanın yenilenmemiş sayılmasına yasal olanak bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15250 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-12-2013 14:23)

Dava yüklenicinin, kendisine düşen daireleri, alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı satışı işlemlerinin iptali istemiyle açılmış olup bir para alacağı söz konusu olmamasına rağmen; itiraz konusu bağımsız bölüme İİK 257 vd. maddelerine dayalı ihtiyati haciz konulması ve bağımsız bölüm hakkındaki icra satışının düşürülmesi doğru değildir.
(Şerh No: 15248 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-12-2013 14:23)

Lehine nafakaya hükmedilen çocuk yönünden, borçlunun nafaka ödemekle sorumlu tutulabilmesi için çocuğun alacaklı yanında bulunması gerekir.
(Şerh No: 15247 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2013 17:39)

KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA- HUKUKİ EL ATMA-GÖREV Sonuç olarak, davacının taşınmazının imar planlarında “dere mutlak koruma alanı”nda bırakılması nedeniyle tasarruf hakkının kısıtlanmasının kamulaştırmasız el atma olarak nitelendirilemeyeceği, bunun, idari bir işlem olan imar planlarının zorunlu bir sonucu olduğu ve tasarruf hakkının kısıtlanması sebebiyle doğan zararın ancak "idari yargıda açılacak bir tam yargı davasına" konu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
(Şerh No: 15246 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 25-12-2013 14:47)

Başvurucunun belirli bir hukuk yolunun etkililiği konusunda sadece bir kuşku duyması, kendisini o hukuk yolunu tüketme yükümlülüğünden kurtarmamakla beraber, somut başvuruda olduğu gibi, şikâyetini özü itibarıyla ilk derece mahkemesi ve temyiz mahkemesi önünde ileri sürmüş olan başvurucu tarafından, usul hükümleri uyarınca olağan bir kanun yolu olduğu kabul edilmekle birlikte etkili görülmeyerek karar düzeltme kanun yoluna başvurulmamışsa, temyiz onama kararıyla başvuru yolları tüketildiğinden o...
(Şerh No: 15245 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-12-2013 18:18)

Başvurucu, iş akdinin feshinin haklı veya geçerli bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle yetkili iş mahkemesinde 6.5.2009 tarihinde feshe itiraz/işe iade davası açmış; iş mahkemesi 21.10.2010 tarihinde davanın kabulüne karar vermiş; temyiz edilen dava dosyası Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmiş, 10. HD işbölümü esası gereği dosyayı 20.1.2011 tarihli kararı ile Yargıtay 9. Hukuk Dairesine; 9 HD de Yargıtay 22. Hukuk Dairesine göndermiş; 22 HD 13.4.2012 tarihinde eksikliklerin ikmali için dosyan...
(Şerh No: 15244 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-12-2013 12:37)

 Bilgi  [ESKİTüketiciK. 9/A] Mesafeli Sözleşmelere Dair Yönetmelik
Resmi Gazete Tarihi: 06.03.2011 Resmi Gazete Sayısı: 27866 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 − (1) Bu Yönetmeliğin amacı; mesafeli sözleşmelere ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirlemektir. Kapsam MADDE 2 − (1) Bu Yönetmelik; yazılı, görsel ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan, malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi ya da ifası kararlaş...
(Şerh No: 15243 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-12-2013 14:20)

Elektrik faturasına yansıtılan kayıp kaçak ve diğer adlar altında alınan bedellerle ilgili olarak Tüketici Sorunları Hakem Heyeti tarafından verilen kararın iptali istemli dava yerel mahkemece reddedilmiş; hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş; mahkemece kesin olarak karar verildiğinden bahisle ek kararla temyiz talebi reddedilmiş; ek karar davacıya tebliğ edilmiş; davacı, ek kararı yasal temyiz süresi olan 7 günlük süre geçtikten sonra temyiz etmiştir. Yargıtay; * yaratılan çe...
(Şerh No: 15242 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-12-2013 13:35)

Elektrik faturalarına kayıp kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların haksız alındığını ileri sürerek davalının yapmış olduğu başvurunun Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından kabulü üzerine davacı kurum tarafından THH Başkanlığı kararının iptali istemli dava ikame edilmiştir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifeleri EPDK tarafından belirlenir. Lisans sahibi şirketle...
(Şerh No: 15241 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-12-2013 12:45)

Takipte İİK m.68/1'de sayılı belgeye dayanılmadığı halde borçlu borcu veya borcu doğuran hukuki ilişkiyi kabul etmişse artık dayanak belgenin niteliğine bakılmaksızın ödeme iddiası üzerinde durulmalıdır. Çünkü anılan maddede yazılı belgelerle ispatlanacak olan, borçlu tarafından kabul edilen hukuki ilişki ve borçtur.
(Şerh No: 15240 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-12-2013 16:29)

Alacaklının, İİK m.68/1'de yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadan başlattığı ve borçlunun borca itirazı üzerine ikame ettiği itirazın kaldırılması davasında; borçlu cevap dilekçesinde ödeme iddiasında bulunmuştur. Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabulle itirazını ödeme olgusuna dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK m.68/1'de belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gere...
(Şerh No: 15239 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-12-2013 16:23)

HMK m.447 atfıyla iş mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünde; HMK m.319 uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içinde cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK m.141/2 uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir. Zamanaşımı def'inin cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla ileri sürülmesi...
(Şerh No: 15238 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2013 16:26)

Bir davanın kısmi dava mı, yoksa tam dava mı olduğu, özellikle dava dilekçesinin istem sonucu bölümünde, "fazlaya ilişkin hakların saklı tutulup tutulmadığı" ile ilgilidir. Davacı bu ya da benzeri ifadeleri kullanmışsa, "kısmi dava" açtığı sonucuna varılır. Davacının bu yolda bir beyanda bulunmaksızın açtığı dava ise bir "tam dava"dır. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmaması halinde, geriye kalan haktan zımnen feragat edilmiş sayılır.
(Şerh No: 15237 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2013 01:30)

Cezai şartta ahlak ve adaba aykırılığın tayin ve tespiti için, işin değeri, cezai şartın kabul edildiği tarihteki borçlunun iktisadi durumu araştırılıp, davalıların varsa ticaret sicil dosyaları celp edilip toplam sermaye miktarı tespit edilerek söz konusu cezai şartın tahsili yoluna gidilmesi halinde borçlunun eskisi gibi ticari hayatını sürdürmesinin mümkün olup olmayacağı, mümkün olmayacak ise bu durumun onun iktisaden mahvına neden olup olmayacağı hususlarında uzman bilirkişi kuruluna incele...
(Şerh No: 15236 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-12-2013 20:26)

TTK m.24'ün BK m.161/3'e yaptığı yollamadan da anlaşılacağı gibi, yalnız "fahiş olsa dahi cezai şartın indirilemeyeceği" esası kabul edilmiştir. Yoksa ahlak ve adaba ve emredici hükümlerin koyduğu kurallara aykırı olan cezai şartın geçerli olmasını kabul etmemiştir, maddede bu sonucu veren bir hüküm yoktur. Mahkeme, ahlak ve adaba aykırılığı tayin ve takdir edebilmek için taahhüt olunan işin değerini, tarafların ve özellikle borçlunun cezai şartın kabul edildiği tarihteki iktisadi durumunu bi...
(Şerh No: 15235 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-12-2013 20:26)

 Bilgi  [TüketiciK. 2] 4077 sayılı kanun ile 6502 sayılı kanun arasında kapsam bakımından fark
6502 sayılı Kanunun “Kapsam” Başlıklı 2. Maddesi; kanunun uygulanacağı kapsamı 4077 sayılı kanuna göre daha genişletmiştir. Şöyle ki; 4077 sayılı kanun sadece “tüketici işlemleri”ni kapsamına almışken 6502 sayılı kanun kapsam maddesinde hukuki tüketici işlemleri yanı sıra teknik olarak hukuki işlem niteliği taşımayan ancak tüketiciye yönelik uygulamalardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da kanun kapsamına girdiğini açıkça düzenlemiştir.
(Şerh No: 15234 - Ekleyen: Av.Mazhar Gökay ALTAN - Tarih : 18-12-2013 14:05)

Hacizli malların halen yeni taşındıkları evde bulunduğunu beyan eden sanığın savunmasının doğruluğu araştırılmalı, mal üzerinde teslim amacı dışında tasarruf amacı olup olmadığı, amacı dışında kullanıp kullanmadığı belirlendikten sonra hüküm kurulmalıdır.
(Şerh No: 15230 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 18-12-2013 13:01)

Kooperatif genel kurulu toplantısında alınan kararla yönetim kuruluna verilen yetki neticesi, yönetim kurulunun müteahhide, avans hesabına borç yazarak devrettiği daireyi harici alım satım sözleşmesi ile müteahhitten devralıp zilyetliğinde bulunduran davacının, zilyetliğindeki yerin kapıcı dairesinin sığınağın bir kısmı da dahil edilerek meskene dönüştürülen yer olduğunun tespiti sonrası, kooperatife de üye olduğu iddiasıyla müteahhide ve kooperatife karşı ikame ettiği tapu iptal ve tescil, olm...
(Şerh No: 15233 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-12-2013 12:58)

 Bilgi  [TüketiciK. 3] 4077 sayılı kanundan farklı olarak 6502 sayılı kanunun Tanımlar maddesindeki değişiklikler
• Hizmet kavramına hizmetin yapılmasının yanında yapılmasının taahhüt edilmesi de dahil edilmiştir ve hizmet kavramı genişletilmiştir. • İthalatçı kavramı tanımlanırken ithalatçının malları piyasaya sürme yolları arasına satımın yanına kira,finansal kiralama veya benzeri yolla ibaresi eklenerek ithalatçı kavramı genişletilmiştir. • Kalıcı veri saklayıcısı kavramı kanuna eklenmiştir. Tüketicilere sözleşme ve bilgilendirme belgelerinin bir nüshasının kalıcı veri saklayıcısı ile verilmesine im...
(Şerh No: 15232 - Ekleyen: Av.Mazhar Gökay ALTAN - Tarih : 18-12-2013 12:08)

Davalının mali sebeplerle dahi olsa bağımsız ev temin etmediği ve evde bulunan annesi ile kızkardeşinin davacıya olan baskılarına engel olmadığı doğramacı olduğu atölyesinin bulunduğu bağımsız eve çıkmamasının maddi olanaklara bağlı olmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte ...
(Şerh No: 15228 - Ekleyen: Derya AKBAY - Tarih : 17-12-2013 16:26)

 Bilgi  [İİK. 72] MENFİ TESPİT DAVASI HAKKINDA BAZI ÖRNEKLER
MENFİ TESPİT DAVASI HAKKINDA BAZI ÖRNEKLER: -Hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersizlik; Borçlu, borç senedinin temyiz kudreti noksanlığı, hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu bildirerek borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. (Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş fakat bu itirazı icra mahkemesinde incelenmeden kaldırılmış olsa bile bu sebebe dayanarak menfi tespit davası açabilir.) - Borçlunun borcunu daha önce ödemiş olması halinde: Borçlu,...
(Şerh No: 15229 - Ekleyen: Derya AKBAY - Tarih : 17-12-2013 16:07)

Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak cezai şart da istenemez. Zira cezai şart asıl borca ilişkin fer'i haklardandır.
(Şerh No: 15227 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-12-2013 15:32)

Kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davalarında, dava açmadan önce bedelin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olamayacağından, davacının dava açarken fazlaya dair hakkını saklı tutmaması dava dışı tutulan kısımdan feragat edeceği anlamına gelmez. Bu nedenle, davacının ıslah ettiği miktar da gözetilerek hüküm kurulması gerekir.
(Şerh No: 15226 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-12-2013 18:02)

Fiilen bir başka erkekle yaşayan, geçimi beraber yaşadığı kişi tarafından sağlanan ağır kusurlu davacı kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve manevi tazminata hükmedilemez.
(Şerh No: 15225 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-12-2013 17:40)

Annenin başkasıyla evlenerek Bodrum'da yaşadığı, babanın ise, çocuğun eğitim ve öğretim gördüğü İstanbul'da yerleşmiş bulunduğu, çocuğun babasının yanını tercih ettiği gözetildiğinde; baba yanında kalmasının bedeni fikri ve ahlaki gelişimine engel olacağı yönünden bir delil ve sebep de bulunmamakla, velayetin anneden alınıp, babaya verilmesi uygun olacaktır.
(Şerh No: 15224 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-12-2013 17:29)

Maddi tazminat miktarının ıslah yoluyla artırımı bu hakkın dava dilekçesinde saklı tutulması halinde mümkündür.
(Şerh No: 15223 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-12-2013 17:09)

 Bilgi  [TK. 155] Kobiler için kolaylaştıtılmış birleşme
Birleştirilecek şirketler KOBİ ise, şirketin “küçük ve orta ölçekli şirket” ölçütünü karşıladığının tespitine dair YMM veya SMMM raporu düzenlendiğinde bu maddeden yararlanma imkanı bulunmaktadır.
(Şerh No: 15221 - Ekleyen: Emin ŞENOL - Tarih : 15-12-2013 12:58)

Arsa sahibi ile yüklenici arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yükleniciye tapuda devredilen bağımsız bölümler avans niteliğindedir ve kesinleşmesi inşaatın sözleşmesine, plan ve projesine, ruhsat ve imar mevzuatına uygun şekilde yapılıp teslimine bağlıdır. İnşaat yarım kaldığına göre arsa sahibi, yüklenici üzerindeki tapu kayıtlarının ve tapuya konulan şerhlerin iptalini talep hakkını haizdir.
(Şerh No: 15222 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-12-2013 12:18)

BARO PULU EKSİKLİĞİ HALİNDE MAHKEMECE İZLENMESİ GEREKEN YOL: 1- Vekil aracılığı ile takip edilen işlerde, geçerli bir vekaletname bulunması ( temsil yetkisi )ve bunun mahkemeye verilmesi dava şartı olduğu halde, mahkemece verilen 10 günlük süre içinde Türkiye Barolar Birliği pulunun vekaletnameye yapıştırılmaması veya pul eksikliğinin tamamlanmaması bir dava şartı değildir. 2- Avukatının anılan yükümlülüğü yerine getirmediğinden haberdar bulunmayan müvekkilin, salt bu nedenle, açtığı veya ...
(Şerh No: 15220 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-12-2013 21:41)

Hakkında başlatılan icra takibine borçlu, aidat borcu bulunmadığını bildirerek itiraz etmiştir. Davacı alacaklı iddiasını İİK m.68'de yazılı nitelikteki belgelerden biri ile kanıtlayamadığına göre itirazın kaldırılması ve inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
(Şerh No: 15219 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-12-2013 14:52)

Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı aleyhine ödenmeyen kira bedelleri ile aidat borcu ve bunların fer'ilerine ilişkin başlatılan icra takibinin mesnedi kira sözleşmesinin "hususi şartlar" bölümünde "ev depoziti olarak 500$ alınmıştır" ifadesi yazılıdır. Kiracı borca itiraz etmiş ve itirazında kira kontratında yazılı olan 500 $ depozito alacağı hakkında da takas talep etmiş; davacı kiralayan da "itirazın kaldırılması" dilekçesinde işbu takası kabul ettiğini bildirmiştir. Kira sözl...
(Şerh No: 15218 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-12-2013 14:42)

Bozmadan sonra ıslah yapılamaz. Kararda geçen İBGK kararı için: [url]http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=15216 [/url]
(Şerh No: 15217 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-12-2013 10:45)

Kanunun 84. maddesinin açık ibaresinden ıslahın yalnız tahkikat ve yargılama safhalarında; yani tahkikat bitinceye ve hüküm verilinceye kadar mümkün olabileceği kastedildiği, sonrasında tarafların bu hakkı kullanamayacakları anlaşılmaktadır. Kanunumuzun temyiz faslında da, hükmün temyizen bozulduktan sonra ıslahın cari olabileceğine dair sarih ve zımni bir hüküm mevcut değildir. Ayrıca ıslahın hükmün bozulmasından sonraki safhalara da şümulünün kabul edilmesi bozma kararıyla kazanılan hakları ...
(Şerh No: 15216 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-12-2013 10:44)

"Yemin" altında "borç aldığını" ve "bunu ödediğini" beyan eden kimsenin sözünün olduğu gibi kabul edilmesi gerekir.
(Şerh No: 15214 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-12-2013 00:20)

Aynı zamanda verilen davadan feragat ve temyizden feragat dilekçesi birbirinin devamı niteliğindedir ve davadan feragat, bir yerde temyizden feragat isteğini de içerir. Bu sebeple direnme kararı, davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulmuştur.
(Şerh No: 15215 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-12-2013 12:16)

 Bilgi  [Av.K. 43] Avukatlık Bürosu Açmak İçin İşyeri Ruhsatı Alınmaz.
Aşağıda sunulan Kanun değişikliği ile avukat büroları açılırken İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı alma zorunluluğu kalmamıştır: 3572 sayılı İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜNE DAİR KANUN Madde 2 – Bu Kanun hükümleri; a) 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 268-275 inci maddeleri kapsamına giren 1 inci sınıf gayrisıhhi müesseselere, b) Nerede açılırsa açılsın, yakıcı, parlayıcı, patlayıcı ve tehlikeli maddelerle çalışılan işlerle ok...
(Şerh No: 2074 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 12-12-2013 23:48)

Karar; işveren ile işçi arasındaki ibra sözleşmelerinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğü tarihinden (01.07.2012) öncesi ve sonrası açısından değerlendirilmesine ilişkindir.
(Şerh No: 15213 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-12-2013 17:49)

Kambiyo senedine dayalı takip borcunun mesnedi bonodaki imzanın kendisinden sadır olmadığı, dolayısıyla kambiyo senedinin bağlayıcı olamayacağından bahisle takibin iptalini isteyen davacının istemi; borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin usulsüzlüğü de ileri sürülmemekle, beş günlük süre geçirilmiş olduğundan reddi gerekir.
(Şerh No: 15212 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-12-2013 16:29)

Oğullarının teşhis ve tedavisi hizmetini üstlenen doktor ve özel hastanenin sorumluluğundan bahisle ikame edilen maddi ve manevi tazminat istemli dava; vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. Vekil, iş görürken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Karar; mahkemece alınan bilirkişi raporlarının davalı hastanenin ve doktorun hata, ihmal vb nedenlerle sorumlu olup ...
(Şerh No: 15211 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-12-2013 14:55)

6487 sayılı yasa ile değiştirilen Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesi ile ilgili olarak adli - idari yargı görev ayrımının kriterleri belirtilmiştir. Hukuki el atma halinde taşınmazın imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin idari yargıda dava açılabileceği vurgulanmaktadır.
(Şerh No: 15210 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 10-12-2013 14:34)

 Bilgi  [GümrükK 6] İdarenin 30 günlük karar süresi
Gümrük'te yapılan her işlemin süresi 30 gündür. Fakat idare asla 30 günde karar vermez. Bu süre zımni red süresinin hesabında haliyle dava açma süresi hesabında oldukça önemlidir. İdare genel olarak kendisine 30 günlük daha ek süre verir fakat bunu talep edene tebliğ etmez. Burada önemli olan tebliğ esasıdır. İlgilisine tebliğ edilmeyen süre uzatım kararlarının hükmü yoktur.
(Şerh No: 15191 - Ekleyen: Av.Feyza ALTUN - Tarih : 10-12-2013 14:33)

Gümrük Kanunu’nun geçici 6. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin "Gümrük müşavirliği veya gümrük müşavir yardımcılığı mesleğinin vakar ve onuruna aykırı fiil ve hareketlerde bulunanlarla, görevlerini yapmayan veya kusurlu olarak yapan ya da görevinin gerektirdiği güveni sarsıcı hareketlerde bulunan meslek mensupları hakkında, gümrük müşavirliği hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesi amacıyla, durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre aşağıda tanımlanan disiplin cezaları verilir...
(Şerh No: 15208 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:58)

İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28. maddesinin (1) numaralı fıkrasının “Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra idarece işlem tesis edilir.” biçimindeki son cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE.
(Şerh No: 15209 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:47)

Türk Medeni Kanunu’nun 291. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “...her hâlde doğumdan başlayarak beş yıl...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline.
(Şerh No: 15207 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:28)

Kamu İhale Kanunu’nun 62. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinin son cümlesindeki “…veya her iki ortağın da mühendis olup % 50-% 50 ortak olduğu…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine.
(Şerh No: 15206 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:25)

Kamu İhale Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasa’ya aykırı olmadığına.
(Şerh No: 15205 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:18)

Karayolları Trafik Kanunu’nun 116. maddesinin birinci fıkrasının “Trafiği tehlikeye düşürecek, engel olacak şekilde veya yasaklanmış yerlerde park etmiş araçlara veya trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenmiş bulunan, karayolları ağırlık kontrol mahallerinde işaret, ışık, ses veya görevlilerin ikazına rağmen tartı sistemine girmeden seyrine devam eden…araçlara…ceza veya suç tutanağı düzenlenir.” bölümünün Anayasa’ya aykırı olmadığına.
(Şerh No: 15204 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:14)

Türk Ceza Kanunu’nun 267. maddesinin (5) numaralı fıkrasının “... süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına...” bölümünün Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, iptal hükmünün kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak 6 ay sonra yürürlüğe girmesine.
(Şerh No: 15203 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:10)

Türk Medeni Kanunu’nun 606. maddesindeki “Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine…bildirildiği tarihten ... başlar.” hükmünün Anayasa’ya aykırı olmadığına.
(Şerh No: 15202 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:05)

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 29. maddesinin “Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” biçimindeki ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olmadığına.
(Şerh No: 15201 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 10-12-2013 12:01)

Bir hükmün temyizen tetkiki taraflarca ayrı ayrı dilekçelerle istenildiği halde yalnız bir tarafın dilekçesi görülerek onun temyiz incelemesi yapılıp karar ittihaz olunduktan sonra; temyizi görülmeyen diğer tarafın karar düzeltme talebini havi verdiği ikinci bir dilekçe üzerine yapılacak tetkikat, adi temyiz yolu ile yapılan tetkikat mahiyetindedir.
(Şerh No: 15200 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-12-2013 12:56)

İİK m.89'a mesnetle kendisine haciz ihbarnamesi gönderilen üçüncü kişinin ikame ettiği menfi tespit davasında; alacaklı, borçlunun üçüncü kişiden alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkiyi ileri sürmesi gerekir. Böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun üçüncü kişiden alacaklı olduğu ileri sürülemez ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan, üçüncü kişiden, borçlu olmadığını kanıtlaması beklenemez.
(Şerh No: 15199 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-12-2013 00:17)

Kendisine İİK m. 89 uyarınca birinci ihbarname gönderilen üçüncü kişi, borcu yoksa bunu icra dairesine bildirmeli, süresini geçirmişse ikinci ihbarnamenin tebliği üzerine menfi tesbit davası açmalıdır. Aksi halde hakkında haciz işlemi yapılması yasa gereğidir. Her iki ihbarnameye karşı yasanın kendisine tanıdığı hakları kullanmayan, böylece aleyhine haciz yapılmasına kendisi sebebiyet veren üçüncü kişinin, Baro Başkanlığına dilekçe verip avukatın görevini kötüye kullandığı ve yasa dışı yollar...
(Şerh No: 15198 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-12-2013 00:17)

Arsa sahiplerinin müteahhide pay geçirimi, kat karşılığı inşaat sözleşmesine mesnetle olmakla; sözleşme arsa sahiplerince haklı olarak geriye etkili feshedildiğinde; müteahhidin borcundan kaynaklı banka ipoteğinin de kaldırılarak taşınmaz, ipoteksiz olarak arsa sahipleri adına tescil edilmelidir.
(Şerh No: 15197 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-12-2013 18:27)

Yolcu olarak bulunduğu araç ile davalıya zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kaza nedeniyle işgücünü kısmen kaybettiğini belirterek; poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere maddi tazminat talepli ikame edilen davada; görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir.
(Şerh No: 15195 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 15:43)

Kamulaştırma Kanunu'nda; hüküm altına alınacak şeyin değerinin belli yüzdesi koşuluyla ücret sözleşmesi yasaklanmıştır. Kamulaştırma bedelinin artırılması için açılacak davalarda Avukatlık Kanununa göre özel hüküm niteliği taşıyan Kamulaştırma Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanma önceliği olmakla; avukat, nispî ücret talep edemez ve kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında maktu vekalet ücretine hak kazanır.
(Şerh No: 15194 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 15:05)

Tüketici tarafından aracın ücretsiz yenisi ile değiştirilmesi talebiyle açılan davada Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; araçta meydana gelen arızaların "maldan yararlanmamayı sürekli kılmasının" söz konusu olup olmadığı ve buna bağlı olarak; "malın ücretsiz yenisi ile değiştirilmesi" isteminin kabulüne olanak bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır. Tüketicinin "0 km" araç satın almaktan beklediği fayda herhangi bir sorunla karşılaşmadan aracını kullanabilmek ve ihtiyaçlar...
(Şerh No: 15193 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 12:52)

Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, şartların oluşması halinde, diğer seçimlik haklarından birini de kullanabilir. Çünkü burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur. Temyize konu davada davacı tüketici, malın yenisi ile değiştirilmesi olmazsa bedelinin tahsilini istemişse de sonraki celselerde sadece malın yenisi ile değiştirilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece bu istem nazara alınarak, aracın "0" km. aynı nitelikt...
(Şerh No: 15192 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 12:17)

 Bilgi  [TüketiciK. 15] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K. m.4/A-f.2 ve 3: "Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir....
(Şerh No: 15184 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 11:40)

 Bilgi  [TüketiciK. 11] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K. m.4/2-3: "Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/vey...
(Şerh No: 15179 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-12-2013 11:37)

 Bilgi  [TüketiciK. 9] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K. m.4/3-c.6: "Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz." NOT: 4077 S.K.'da malın ayıplı olduğunun bilinmemesinin sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı düzenlemesi var iken; 6502 S.K.'da satıcıya, maddede düzenlenen şartların gerçekleşmesi ve bunu ispatı halinde, sorumluluktan kurtulma imkanı tanınmıştır.
(Şerh No: 15190 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-12-2013 14:59)

 Bilgi  [TüketiciK. 20] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K. m.6/A-f.4: "Taksitle satışlarda; tüketici, borçlandığı toplam miktarı önceden ödeme hakkına sahiptir. Tüketici aynı zamanda, bir taksit miktarından az olmamak şartıyla bir veya birden fazla taksit ödemesinde bulunabilir. Her iki durumda da satıcı, ödenen miktara göre gerekli faiz indirimini yapmakla yükümlüdür." NOT: 1- 4077 S.K.'daki "bir taksit miktarından az olmamak şartıyla" kısmı kaldırılmıştır. 2- Erken ödeme hâlinde yapılacak gerekli faiz indirimine komisyon indirimi de ...
(Şerh No: 15189 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-12-2013 14:52)

 Bilgi  [TüketiciK. 19] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K. m.6/A-f.5: "Satıcı veya sağlayıcı, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak satıcının veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi ve ödenmeyen taksit toplamının satış bedelinin en az onda biri olması halinde kullanılabilir. Ancak satıcının veya sağlayıcının bu hakkını kullanabilmesi için en az bir haf...
(Şerh No: 15188 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-12-2013 14:50)

 Bilgi  [TüketiciK. 18] 4077 sayılı Kanun'da İlgili Madde Düzenlemesi
4077 S.K.'da yer almayan bir düzenlemedir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m.255: "Taksitle satış sözleşmesi, alıcı bakımından, taraflarca imzalanmış sözleşmenin bir nüshasının eline geçmesinden yedi gün sonra hüküm ve sonuçlarını doğurur. Alıcı, bu süre içinde irade açıklamasını geri aldığını satıcıya yazılı olarak bildirebilir. Bu haktan önceden feragat edilemez. Geri alma bildiriminin sürenin son gününde postaya verilmiş olması, sonuç doğurması için yeterlidir. Satıcı geri alma süresi i...
(Şerh No: 15187 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-12-2013 14:49)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,11784291 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.