![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 25.03.2013)
"Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil haciz şerhlerinin kaldırılması davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair olarak verilen karar, taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi. Tetkik Hakiminin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, tapu iptali ve tescil taşınmazlar üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli 1932 parsel, 1429 ada 2 parsel, 1449 ada 1 parsel ve 1450 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar bakımından iptal - tescil isteğinin kabulüne, 1436 ada 1 parsel bakımından ise bu parselin teknik alt yapı alanı olarak belirlendiğinden iptal ve tescil isteğinin reddine, tapudaki haciz şerhlerinin kaldırılması isteğinin ise haciz alacaklıları bu davada yer almadıklarından reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Davacı, öncesinde Hazineye ait olan çekişmeli 1932 ve 4305 sayılı parsellerin imar planında yol, otopark ve yeşil alan olarak ayrılması nedeniyle, İmar Kanununun 11 maddesi uyarınca kamu ortak kullanımına açık olmak üzere davalı Gölbaşı Belediyesine terk edildiğini, taşınmazların tapu kayıtlarında başka bir amaçla kullanılamayacağı, ileride imar planı değişikliğiyle kullanış şeklinin özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiği takdirde idari yoldan Hazine adına tescil edileceği şerhinin bulunmasına karşın, 4305 parselde imar değişikliğine gidilerek özel mülkiyete konu olabilecek hale getirildiğini, yine 1932 parselin bir kısmının da kafe ve restoran olarak kiraya verilerek kullanıldığını ileri sürerek, 1932 parsel 4305 parselde imar uygulamasıyla oluşan 1429 ada 2 parsel, 1436 ada 1 parsel. 1449 ada 1 parsel ve 1450 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar bakımından tapu iptali ve tescil isteğiyle eldeki davayı açmış, ayrıca davalı Gölbaşı Belediyesinin borçları sebebiyle taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan haciz şerhlerinin de kaldırılmasını istemiştir. Hemen belirtilmelidir ki, davanın taşınmazın aynına dair olduğu ve konusunu oluşturan hakkın parayla değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Davanın harca esas gerçek değerinin dava dilekçesinde belirtilen değil, keşfen belirlenecek değer olacağı da kuşkusuzdur. Taşınmazın aynıyla ilgili davalarda HUMK.nun 413. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınması zorunludur. Ne var ki, dava 20.000 TL değer gösterilmek suretiyle açılmış, mahkemece taşınmazların dava tarihindeki değeri keşfen saptanmasına karşın, keşfen saptanan değer üzerinden değil, dava dilekçesinde gösterilen bu değer üzerinden nispi karar ve ilam harcına hükmedilmiştir. Mahkemece, dava dilekçesindeki değer esas alınmak suretiyle eksik harca hükmedilmiş olması doğru olmadığı gibi, haciz şerhlerinin kaldırılması istemi bakımından da verilecek kararın haciz alacaklılarının haklarını etkileyeceği gözetilerek, haciz şerhi olan kişilerin tespitiyle davada yer almalarının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. KARAR : Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususlar bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Harçlar Kanunu MADDE 30 :Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dâva dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça dâvaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409'uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.
|
|
Şerh Son Güncelleme: 07-01-2014
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |