Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/9458, Karar: 2013/12489 İçtihat

Üyemizin Özeti
Elektrik faturalarına kayıp kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların haksız alındığını ileri sürerek davalının yapmış olduğu başvurunun Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından kabulü üzerine davacı kurum tarafından THH Başkanlığı kararının iptali istemli dava ikame edilmiştir.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifeleri EPDK tarafından belirlenir. Lisans sahibi şirketler, bu tarifeyi uygulamakla yükümlüdür. Dava konusu edilen kaçak kullanım bedelleri perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almaktadır ve mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır. THH Başkanlığı kararının iptali istemli davanın kabulü gerekir.
(Karar Tarihi : 11.09.2013)
"Taraflar arasında görülen tüketici sorunları hakem heyeti kararının iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesinde; elektrik abonesi olan davalının, davacı kurum tarafından tanzim edilen elektrik faturalarında kayıp kaçak kullanım bedeli adı altında yansıtılan tutarların haksız alındığını ileri sürerek yapmış olduğu başvuru sonucunda, Hatay İli Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararı ile, davalı abonenin başvurusunun kabul edildiğini, EPDK kararları ile içeriği belirlenerek tahsil edilen fatura kalemlerinin alınmaması ya da alınan fatura bedellerinin bir kısmının müvekkili kurumca iadesinin mevzuat gereği mümkün olmadığını, davalının ödediği faturaların bir kısmının iadesini istemesinin hukuki dayanağı olmadığını, dava konusu olayda daha önce olmayan bir bedelin uygulanmaya sokulması değil maliyet kalemlerinin ayrıştırılarak faturalarda gösterilmesinin söz konusu olduğunu, dava konusu bedellerin belirlenmesinin EPDK'nın aldığı kurul kararlarına dayandığını, tarifelerin uygulanmasının müvekkili kurum bakımından yasal bir zorunluluk olduğunu belirterek, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından verilen kararın iptalini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili dilekçesinde; Hakem Heyeti kararının hukuka uygun olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece; Hatay Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının yürürlükteki mevzuata ve genel hukuk ilkelerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece kararın kesin olarak verildiği gerekçesiyle temyiz talebinin reddine hükmolunmuş, temyiz talebinin reddine dair ek kararı davacı vekili yasal süresi içerisinde temyiz etmiştir.

Davada iptali istenen Hatay ili Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'nın 23.08.2012 tarih ve 2012/344 K. sayılı kararının incelenmesinde; ''... TEDAŞ Hatay İl Müdürlüğü tarafından tüketiciye yansıtılan fatura bedelinden doğan Kaçak Kullanım bedeli ile ilgili Nisan 2011 tarihinden başlayarak Mart 2012 tarihine kadar alacak tahakkukuna dayalı 12 adet fatura ile tüketiciden toplam 105,58 TL K.K. bedeli olarak tahakkuk ettirilen alacağının iptal edilerek, tahsil edildiği tarihten itibaren, ödenmesi gereken borcun yaklaşık %9,4'ü oranında tahsil edilen toplam 105,58 TL'yi ve varsa diğer bedellerin, fazlaya ilişkin alacakları saklı kalmak kaydıyla, tüketiciye iade etmesine ve Tüketici ile aralarında 4077 Sayılı Kanunun öngördüğü şekil ve şartlara uygun bir sözleşme imzalanıncaya kadar bir daha tahakkuk ettirilmemesi gerektiğine...'' şeklinde karar verildiği görülmüştür.

İptali istenen Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı kararında, ileriki yıllara da yönelik hüküm kurulduğu, dolayısıyla yaratılan çekişme ve verilen hükmün bir yıla mahsus olmadığı anlaşıldığından, sözkonusu hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine dair temyiz incelemesine konu mahkeme kararının; HUMK.nun 5219 Sayılı Kanunla değişik 427.maddesi uyarınca 1.820 TL'nin altında kaldığından bahisle ve 4077 Sayılı Kanunun 22/5 maddesi gereğince kesin olduğundan söz edilemeyecektir. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 13/05/2009 Tarih ve 2009/13-122 E, 2009/189 K., 13/10/2010 Tarih 2010/13-406 E.-2010/503 K. sayılı kararlarında da aynı hususlara değinilmiştir.

Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin, kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla; bu kararın miktar yönünden temyizi kabil olmadığından temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 01.03.2013 tarih ve 2012/443 E.- 2013/3 K. sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçildi.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun bir gereği olarak Türkiye genelinde dağıtım şirketlerinin uygulayacağı Ulusal Elektrik Tarifelerinin EPDK tarafından belirlendiği, EPDK tarafından belirlenerek uygulanan tarifelerin uygulanmasının davacının da dahil olduğu lisans sahibi şirketler bakımından yasal zorunluluk olduğu, lisans sahibi şirketlerin tarifeyi değiştiremeyeceği gibi tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemeyeceği veya düzenlenen tarifeler kapsamında düzenlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamayacağı, davacı dağıtım şirketinin tarifeleri uygulayıp uygulamama gibi bir inisiyatifinin mevcut olmadığı, tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak dava konusu edilen bedellerin perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer aldığı, dava konusu edilen bedellerin belirlenmesi için alınan kurul kararının EPDK'nun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayacağı, dağıtım şirketlerinin kurul kararlarına aykırılık teşkil edecek herhangi bir işlemde bulunamayacakları açıktır.

Buna göre; davacı tarafından 4628 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak davalı tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıtılan dava konusu bedellerin, mevcut yasal düzenlemelere aykırı bir yönü bulunmamaktadır. 4628 Sayılı Yasanın 6352 Sayılı Kanunun 64.m. ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği, kurul kararlarına karşı açılan her türlü davanın öncelikli işlerden sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm çerçevesinde kurul kararlarının iptali için yargı yoluna başvurmanın her zaman mümkün olduğu, ancak tarifeye ilişkin kurul kararının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu anlaşılmakla, yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya uygun görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : (ESKİ)Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun MADDE 22 :(Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./29. md.)

       Bakanlık, il ve ilçe merkezlerinde, bu Kanunun uygulamasından doğan uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla en az bir tüketici sorunları hakem heyeti oluşturmakla görevlidir.

       Başkanlığı Sanayi ve Ticaret İl Müdürü veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütülen tüketici sorunları hakem heyeti; belediye başkanının konunun uzmanı belediye personeli arasından görevlendireceği bir üye, baronun mensupları arasından görevlendireceği bir üye, ticaret ve sanayi odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği bir üye ve tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye olmak üzere başkan dahil beş üyeden oluşur. Ticaret ve sanayi odası ya da ayrı ayrı kurulduğu yerlerde ticaret odası ile esnaf ve sanatkar odalarının görevlendireceği üye, uyuşmazlığın satıcı tarafını oluşturan kişinin tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmamasına göre ilgili odaca görevlendirilir.

       Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir ya da görevlendireceği bir memur tarafından yürütülür. Tüketici örgütü olmayan yerlerde tüketiciler, tüketim kooperatifleri tarafından temsil edilir. Tüketici sorunları hakem heyetinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyelikler, belediye meclislerince resen doldurulur.

       Tüketici sorunları hakem heyetlerinde heyetin çalışmalarına ve kararlarına esas olacak dosyaları hazırlamak ve uyuşmazlığa ilişkin raporu sunmak üzere en az bir raportör görevlendirilir.

       Değeri beşyüz milyon liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar tarafları bağlar. Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.

       Değeri beşyüz milyon lira ve üstündeki uyuşmazlıklarda tüketici sorunları hakem heyetlerinin verecekleri kararlar, tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilir. Kararların bağlayıcı veya delil olacağına ilişkin parasal sınırlar her yılın Ekim ayı sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Endeksinde meydana gelen yıllık ortalama fiyat artışı oranında artar. Bu durum, Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde Resmi Gazetede ilan edilir.

       25 inci maddede cezai yaptırıma bağlanmış hususlar dışındaki tüm uyuşmazlıklar, tüketici sorunları hakem heyetlerinin görev ve yetkileri kapsamındadır.

       Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri ile raportörlere verilen huzur hakkı veya huzur ücretinin ödenmesine ilişkin esas ve usuller, bir ayda ödenecek tutar 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.

       Tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulması, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikte düzenlenir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 22-12-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02477193 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.