Kooperatif genel kurulu toplantısında alınan kararla yönetim kuruluna verilen yetki neticesi, yönetim kurulunun müteahhide, avans hesabına borç yazarak devrettiği daireyi harici alım satım sözleşmesi ile müteahhitten devralıp zilyetliğinde bulunduran davacının,
zilyetliğindeki yerin kapıcı dairesinin sığınağın bir kısmı da dahil edilerek meskene dönüştürülen yer olduğunun tespiti sonrası, kooperatife de üye olduğu iddiasıyla müteahhide ve kooperatife karşı ikame ettiği tapu iptal ve tescil, olm... 
Kooperatif üyeliği devam eden davacıya tahsis edilen dairenin bir başkasına satışının yoklukla malul olması nedeniyle davalının iyiniyet savunmasının dinlenmesinin mümkün bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. 
1163 Sayılı Kooperatifler Yasasının 2. maddesi ile Yargıtayın yerleşmiş görüşlerine göre dairenin mülkiyeti davacıya tahsis tarihinde geçmiştir. O halde, tahsis sonucu malik olan davacının M.K.un 618. maddesine dayanarak kendisini ilgilendirmeyen kooperatif borcundan dolayı dairesinin tapu kaydına haksız olarak konulan haczin kaldırılması isteğiyle açtığı davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 
"Ayni haklar kütüğe tescil ile doğar" denildikten sonra aynı Yasa'nın 705 inci maddesinde de tescilden önce mülkiyetin kazanılabileceği haller "Miras, Mahkeme Kararı, Cebri İcra, İşgal, Kamulaştırma halleri ile Kanunda öngörülen sair haller" olarak belirtilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda, kooperatif üyelerine mülkiyetin, kura çekimi ile geçeceğine dair bir düzenleme olmadığı gibi, olayda TMK. nun 705 inci maddesinde ön görülen sair istisnai haller (tescilsiz iktisap) de bulunmadı... 
|