![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 27.02.2013)
"Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 9.İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 01.03.2011 gün, 2011/-205-131 sayılı kararın incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 05.12.2011 gün, 2011/9101 Esas, 26381 Karar sayılı ilamı ile;
(... İİK'nun 168/5.maddesi gereğince, borçlunun senetteki imzaya, borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığına veya yetkiye ilişkin itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Somut olayda, muteriz borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin 27.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 21.02.2011 tarihinde borçlunun icra mahkemesine başvurarak, senetlerde imzasının ve borçluluk sıfatının bulunmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, mahkemece, başvurunun İİK'nun 168. maddesi gereğince yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak, itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine, borçlunun takipte pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve bu şikayetin de süresiz olduğu kabul edilerek yazılı şekilde takibin iptaline dair karar verilmesi isabetsizdir...), Gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Dava, takibin iptaline ilişkindir. Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda; istemin imzaya ve husumete yönelik itiraz ile takibin iptaline ilişkin olduğu, icra dosyasında mevcut onaylı senet fotokopilerinde davacının ne lehtar ne keşideci ne de ciranta sıfatı ile yer almadığı, kambiyo senetlerinin hiçbir aşamasında borçlu sıfatı ile yer almamış bir kimsenin aleyhine takip yapılmasına takip hukukunun onay vermediği, pasif husumet yokluğu nedeni ile aleyhine takip yapılması imkanı bulunmayan bir kimsenin herhangi bir süreye tabi olmadan, husumetin kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile takibin iptalini istemesinin mümkün olduğu gerekçesi ile açılan davanın kabulü ile pasif husumet yokluğu nedeni ile müşteki hakkında gerçekleştirilen takibin İİK.nun 170 a md.si uyarınca iptaline, tazminat isteğinin de reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece hüküm, yukarıya başlık bölümüne metni aynen alınan gerekçe ile bozulmuştur. Mahkemece; (... Davacının ciro silsilesinde kullanılan imzanın kendisinden sadır olmadığı; dolayısıyla kambiyo senedinin bağlayıcı olamayacağından bahisle takibin iptalini istediği, buna göre müştekinin iptal isteminin, imza inkarından kaynaklanan ve dava konusu ile özne ilişkisini kesen husumetsizlik savı olduğu, olayda 170.madde anlamında değil, İİK'nun 170/a maddesinde belirtilen bir uyuşmazlıktan söz edileceği, kişi senette kendisine ait bir imza bulunmadığını bir isim bulunmadığını belirterek sorumluluğuna başvurulamayacağını öne sürdüğüne göre ortada şikayetin söz konusu olduğu, husumetsizlik savının da kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz şikayete tabi olduğu gerekçesi ile takibin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca iptaline, tazminat isteğinin reddine...), Karar verilmiştir. Hükmü temyize davalı vekili getirmiştir. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, davacının isteminin İİK'nun 168.maddesinde belirtilen senetteki imza ve borca itiraz mı ; yoksa İİK'nun 170/a maddesine (borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti) dayalı bir şikayet mi olduğu, buna göre 5 günlük sürenin mi dikkate alınacağı, yoksa süresiz şikayete mi tabi olduğu, sonuç olarak takibin iptaline karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İstanbul 8.İcra Müdürlüğü'nün 2010/31686 Esaslı dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı S____ Gıda vs. Ltd.Şti tarafından dava dışı B____ Pastacılık ve Ekmekçilik Gıda San. Tic. A.Ş. ile davacı B____ Gündoğdu ve dava dışı E____ Gıda Otel ve Pastane vs. Ltd.Şti. aleyhine 15.239,63 TL toplam alacak için, 11.6.2010 keşide tarihli 3000'er TL bedelli 5 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı, 22.12.2010 tarihli takip talebi ve aynı tarihli ödeme emri ve dayanak belgelerin B____ G____'ya 27.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ise, 21.02.2011 harç tarihli dilekçesi ile davalı şirket tarafından aleyhine kambiyo senedine dayalı takip yapıldığını, takipte borçlu olarak gösterilen B____ vs. A.Ş.nin müşterek imza ile temsile yetkili imza yetkilisi olduğunu, takip dayanağı yapılan kambiyo senetlerinde cirosunun olmadığını, takipte taraf olamayacağını, kaldı ki, şirket kaşesinde bulunan imzanın da kendisine ait olmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, takibe husumet ve imza yönünden itiraz ettiğini ileri sürerek, takibin iptali ile %40 tazminat istemiştir. Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 168.maddesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrine yazılacak hususlar düzenlenmiştir. Buna göre; 3.bentte takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde mercie şikayet etmesi lüzumunun; 4.bentte takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sadır sayılacağı ve imzasını haksız yere inkar ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği ve merciden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarının; 5.bentte borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek merciden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarının yazılması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda, davacının ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin itirazı bulunmamaktadır. Davacı yan borca ve imzaya itiraz etmiştir. Ödeme emri davacıya 27.12.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, eldeki davayı 21.02.2011 tarihinde açmış olup, İİK'nun 168.maddesinde düzenlenen 5 günlük süre geçmiş olduğundan itirazın süreaşımı nedeniyle reddi gereğine değinen Özel Daire bozma ilamı yerindedir. Açıklanan nedenlerle, Özel Daire bozma ilamında belirtilen gerekçelerle, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. KARAR : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici madde 3" atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 366/III. maddesi uyarınca hükmün tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 170 :(Değişik madde: 09/11/1988 - 3494/33 md.)
Borçlu, 168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Bu itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. İcra mahkemesi duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir. (Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./47. md.) İcra mahkemesi, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.35) "yüzde yirmisinden" aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar. (Değişik cümle: 17/07/2003 - 4949 S.K./47. md.) İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar. BORÇLUNUN KAMBİYO HUKUKU BAKIMINDAN ŞİKAYETİ: MADDE 170/a. (Ek madde: 18/02/1965 - 538/85 md.) Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. (Ek fıkra: 09/11/1988 - 3494/34 md.) Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. UYGULANACAK DİĞER HÜKÜMLER: MADDE 170/b. (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./48. md.) 61 inci maddenin ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkraları ve 62 ila 72 nci maddeler bu fasıl hükümlerine aykırı olmadıkça, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkında da uygulanır. |
|
Şerh Son Güncelleme: 10-12-2013
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |