Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/9422, Karar: 2013/6530 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, malik ve sürücüsü olduğu aracın yaya murise çarparak ölümüne neden olduğundan bahisle; baba, anne, kardeşler, eş ve çocuk için destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir.

Ölenin, anne, baba ve küçük kardeşine destek olup olmadığı yönünden davacı anne-babanın sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti bakımından yapılan araştırmada; ölenin, anne, baba ve küçük kardeşe desteklik durumu olmadığı anlaşılmasına göre bu davacılar hakkında destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 07.05.2013)
"Taraflar arasında tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar S____ S____'a velayeten kendisine asaleten A____ K____ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, malik ve sürücüsü olduğu aracın yaya muris F____'e 09/03/2010 tarihinde çarparak ölümüne neden olduğunu, baba S____ için 11.693.69 TL, anne F____ için 22.402,44 TL, kardeş İ____ için 1.794,05 TL, kardeş S____ için 500 TL, eş A____ için 131.958,45 TL, çocuk S____ S____ için 29.140,73 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve toplam 55.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı sigorta vekili, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalılar, yargılama sırasında davacılara manevi tazminat ödendiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ölenin eş ve çocukları dışında anne ve babasıyla kardeşlerinden İ____'in de destekten yoksun kaldıkları gerekçesiyle, eş A____ için 114.774,02 TL, çocuk S____ S____ için 29.140,73 TL, anne F____ için 22.402,44 TL, baba S____ için 11.693,69 TL, kardeş İ____ için 1.794,05 TL olmak üzere toplam 179.804,93 TL alacağın davalılardan (davalı sigorta 175.000 TL'den sorumlu olacak şekilde) tahsiline, davacı A____'nin fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı S____'nin maddi tazminat davasının reddine, davacılardan A____ ve S____'in manevi tazminat davalarının konusuz kalması nedeniyle bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların manevi tazminat davalarının feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, kararı davacılar S____ S____'a velayeten kendisine asaleten A____ K____ vekili temyiz etmiştir.

1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılar A____ ve S____ S____ vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2)Dava, trafik kazasındaki ölümden kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.

Destekten yoksun kalma tazminatı, 818 sayılı BK'nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır.

Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.

Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK'nun 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 45.maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır; sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır.

O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.

Bununla birlikte destekten yoksun kalan kimse devamlı ve gerçek bir ihtiyaç içerisinde bulunmalıdır. Genel olarak bakım ihtiyacı, sosyal düzeye uygun olan yaşamın devamını sağlamak için gerekli olanaklardan yoksun kalmayı anlatır. Eğer ölenin eylemli olarak baktığı davacı, ölüm yüzünden bu bakımın sağladığı yaşama düzeyinin altına düşmüş olursa, ihtiyaç bulunma koşulu gerçekleşmiş sayılır. Burada önemli olan, destekten yoksun kalan kimsenin ve ailesinin temsil ettiği sosyal ve ekonomik düzeye göre normal karşılanan giderlerdir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 21.04.1982 gün, 979/4-1528 E., 1982/412 K. sayılı kararı).

Mahkemece ölen F____'in, anne, baba ve küçük kardeşi İ____'e destek olup olmadığı yönünden davacı anne-babanın sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti bakımından yapılan araştırmada, annenin arsaları ve üç katlı evinin bulunduğu, bu evlerden birinde eşiyle ve küçük İ____ ile yaşadıkları, diğer bir katta da ölenin eşi ve çocuğuyla birlikte yaşadığı, babanın ise emekli maaşı aldığı ve arsasının olduğu, iş bulduğunda inşaatlarda çalıştığı, ölenden başka destek olabilecek başka reşit kardeş de bulunduğu anlaşılmış, tanık beyanlarından da ölenin eşi ve çocuğuyla annesinin evinde bir alt katta oturdukları, anne ve babasının evinde yemek yedikleri, elektrik-su faturalarının dahi baba S____ tarafından ödendiği ifade edilmiş olduğu halde, ölenin anne, baba ve küçük kardeş İ____'e desteklik durumu olmadığı anlaşılmasına göre bu davacılar hakkında destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.

Bu halde, mahkemece, davacılar anne, baba ve küçük kardeş İ____'in destek tazminatı alamayacağı ihtimaline göre bilirkişi raporunda hesaplanan davacı A____'nin alacağı destek tazminatına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde verilen karar doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

3)Kabule göre de, davacıların birlikte dava açmaları objektif dava birleşmesi niteliğinde olup davacılar ihtiyari dava arkadaşı konumundadırlar. Bu halde, mahkemece her bir davacı lehine hükmedilen tazminat miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.'nin 12. maddesi gereğince ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hükmolunan toplam tazminat miktarı üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması doğru olmamıştır.

KARAR : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar S____ S____ K____ ve A____ K____ yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar S____ S____ K____ ve A____ K____'a geri verilmesine, 07.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Borçlar Kanunu (Eski) MADDE 45 :Bir adam öldüğü takdirde zarar ve ziyan, bilhassa defin masraflarını da ihtiva eder. Ölüm, derhal vukubulmamış ise zarar ve ziyan tedavi masraflarını ve çalışmağa muktedir olamamaktan mütevellit zararı ihtiva eder.

Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazımgelir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 18-01-2014

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02800107 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.