Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Eser sözleşmesine mesnetle alacak talepli davada davalı, akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Bu durumda davacının, genel kurallar içinde davalıya ait aracı tamir ettiğini kanıtlaması gerekir. Alacağın miktarı itibarıyla davacı iddiasını yazılı belge ile ispat etmek zorundadır.
(Şerh No: 14984 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-09-2013 17:29)

Takip borçlusu ödeme emrine itiraz ederken icra dairesinin yetkisine itirazda bulunmamışsa, icra dairesinin ve İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkisini kabul etmiş sayılır. Bu kural, takip hukuku açısından geçerli olup, mahkemede açılan itirazın iptali davasında etkili değildir.
(Şerh No: 14983 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-09-2013 11:59)

Alacaklı, yetkisizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 gün içinde takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini istemişse ikinci takip birinci takibin devamı olduğundan harç alınmaz. 10 günlük süre geçmişse ikinci takibin birinci takibin devamı olduğu kabul edilemez, yeniden harç alınması gerekir.
(Şerh No: 14982 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-09-2013 11:55)

Murisin mirasçısı sıfatıyla icra takibi yapılan borçlu, mirası reddettiğini bildirerek hakkındaki takibin iptalini icra mahkemesinden şikayet yoluyla isteyebilir. Bu konudaki şikayet taraf ehliyetine ilişkin olup, kamu düzeni ile ilgili olduğundan süreye tâbi değildir.
(Şerh No: 14981 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-09-2013 10:54)

Muhatabın haberdar olmadığını beyan ettiği tebligat gereğini yerine getirmek üzere işlemlere başlamış, vekili aracılığıyla açtığı davalarda satışın tedbiren durdurulmasını talep etmiş olmakla artık, vekilin de haberdar olduğu açık olan satış tarihinin tebliğ edilmediğinden bahisle tebligat yokluğuna dayanarak ihalenin feshini talep etmesi açıkça TMK.' nun 2.maddesindeki iyiniyet kurallarına da aykırılık teşkil etmektedir.
(Şerh No: 14979 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 12-09-2013 09:46)

Taraflar arasındaki ihale sözleşmesinde; sözleşmenin feshine ilişkin şartları düzenleyen maddede, sözleşmenin idarece veya yüklenici tarafından feshedilmesine ilişkin şartlar ve sözleşmeye ilişkin diğer hususlarda 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Sözleşmenin bu hükmü delil sözleşmesi niteliğinde olmakla mahkeme ve Yargıtay'ca re'sen gözetilir.
(Şerh No: 14978 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-09-2013 14:01)

Taraflar arasındaki ihale sözleşmesine göre idare, %20 oranında fazla imalatı sözleşme bedelleriyle yükleniciye yaptırmak hakkını haizdir. Bakanlık da bu madde uyarınca yükleniciden %20 oranında fazla imalat yapılmasını isteyerek işbu fazla imalat için de ek kesin teminat almıştır. Yüklenicinin %20 oranındaki fazla imalatı teslim etmemesi üzerine ihale sözleşmesi, davacı Bakanlık tarafından haklı olarak feshedilmiştir. Bu durumda Bakanlık; kesin teminat ve ek kesin teminatları gelir kaydet...
(Şerh No: 14977 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-09-2013 13:54)

Belirsiz alacak davası kavramı 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107. Maddesi ile getirilmiştir. Belirsiz alacak davası öncelikle bir tür eda davasıdır. Eda davasından farkı ise, talep sonucunda istenilen alacağın dava açıldığı anda tam olarak belirlenmemesidir. Belirsiz alacak davasında davanın belirsiz alacak davası olduğu belirtilmelidir. Belirsiz alacak davası açıldığında, alacak yargılama aşamasında belirli hale geldiğinde, ıslah dilekçesi ile mi...
(Şerh No: 14973 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 06-09-2013 12:05)

Davacının işyerinde yaptığı işin niteliği dikkate alındığında tanık beyanlarına göre yapılan fazla çalışma ücretinin hüküm altına alınmasının dosya içeriğine uygun düştüğü anlaşıldığından hesap raporundaki tanık beyanlarına göre yapılan fazla çalışma ücretinden hakkaniyet indirimi yapılması hususu da gözetilerek hüküm altına alınmaması BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 14976 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 04-09-2013 20:42)

Davacıya karşı yürütülen psikolojik tacizin ( mobbing )manevi yapısını olumsuz olarak etkileyecek ağırlıkta bulunduğu anlaşılmıştır; idarenin, hukuka aykırı eylem ve işlemleri nedeniyle üzüntü ve sıkıntı yaşayan davacının zararını tazmini gerekir.
(Şerh No: 14975 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-09-2013 08:54)

Dava Konusu İşlem: İhaleye katılan ortak girişimin teklifi değerlendirme dışı bırakılıp geçici teminatı gelir kaydedilmiştir. Bu duruma sebep gösterilen husus: Ortak girişim ortağı gerçek kişi hakkında “ihaleye fesat karıştırma suçu”ndan dolayı kamu davası açılmış olmasıdır. Danıştay: İhale tarihinde gerçek kişi ortak hakkında “ihalelere katılmaktan yasaklanması”na dair mahkeme ve/veya idare kararı bulunmadığından ortak girişim hakkında: * 4734 S.K.’un 11. maddesinin uygulanamayacağına ve böy...
(Şerh No: 14974 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-08-2013 09:45)

A____'ya ait taşınmaz üzerinde yapılan eser sözleşmesi gereği, yüklenici N____tapusuz daireler inşa etmiş, A___kendisine mal edilen bu daireyi daha sonra davalı N____ye ölünceye kadar dairede oturabilme veya dilerse kiraya verebilme şartıyla satmış ve bedelini almıştır.Davacı mirasçı, murisi A____ ile davalı arasında gerçekte böyle bir anlaşma olmadığını ileri sürerek miras hükümlerine dayanmıştır. Mahkemece davacının murisi A___ ile davalı arasında eser sözleşmesinden sonra bir anlaşma yapılmı...
(Şerh No: 14943 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 18:00)

Dava dilekçesindeki açıklamalar ve hukuki nitelendirmeye göre istek, nizalı taşınmaz üzerinde bulunan davalılara ait seradan bahisle, TMK.981-984. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması talebine ilişkindir. Bilindiği üzere YİBK. 09.10.1946 tarih, 1946/6 Esas, 1946/12 sayılı kararında ["…MK.896(TMK.983) madde uyarınca, bir taşınmazda zilyetliği tecavüze uğrayan kimsenin bu hakkının korunması için açacağı davada; şeye malik olduğunu veya zilyetlik hakkını beyana lüzum olmadan sadece zilyetlik...
(Şerh No: 14947 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 17:48)

Davacılar, davalılardan zilyetlik devir sözleşmesi ile tapuda Hazine adına kayıtlı arazinin bir kısmı üzerindeki zilyetlik haklarını devir aldıklarını,dört yıldır taşınmaz üzerinde zilyet bulunduklarını,davalıların zilyetliklerine tecavüzde bulunduklarını açıklayarak davalıların tecavüzlerinin önlenmesini, çekişmenin giderilmesini ve zilyetlik durumunun tespitini istemişlerdir.Davalılar, taşınmazın kendi zilyetliklerinde bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.M...
(Şerh No: 14946 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 17:38)

Davacı, dava konusu taşınmazlara davalının elatmasının önlenilmesi ve yasal faizi ile birlikte işgal tazminatı isteminde bulunmuş, Davalı, taşınmazların zilyedliğinde bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuş, Mahkemece, dava konusu parsellerin tapuda Hazine adına kayıtlı bulunduğu, taraflarla ilgisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa davacının zilyedliği haksız olsa bile malik dışında saldırıda bulunan kişilere karşı TMK. 982 ve 983 . madde...
(Şerh No: 14945 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 17:32)

Davacı, kendi üzerinde kayıtlı biçerdöveri davalı F____ M____´e satıp teslim ettiği halde parasını alamadığını, ismi geçen davalının muvazaalı olarak yaptığı satışlar neticesi biçerdöveri diğer davalı A____K____D____´e noterden satıp teslim ettiğini bildirerek davalılar adına mevcut tescil belgelerinin iptali ile biçerdöverin kendi adına tescilini talep etmiştir.Davalılardan A____K____D____kendisinin sahiplik belgesi olan F____M____'den noterden yapılan satışla ve iyiniyetli olarak biçerdöveri s...
(Şerh No: 14949 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 17:25)

[Menkul malın zilyedi onun maliki addolunur.(743 Sayılı MK.898/1)]=[ Taşınırın zilyedi onun maliki sayılır.(4721 Sayılı TMK.985/1)] Evlilikte karı koca menkul mallara birlikte zilyet olduklarına ve herbirinin zilyetliği asli zilyetlik biçiminde tezahür ettiğine göre, bu eşyanın taraflardan hangisine ait olduğu kesin olarak kanıtlanmadığında, sözü edilen mülkiyet karinesine itibar edilerek ihtilaflı eşyanın ortak olduğunun kabulü gerekir.
(Şerh No: 14950 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 17:19)

Dava dilekçesindeki açıklamalar ve hukuki nitelendirmeye göre istek TMK.981-984. maddelerine dayalı zilyetliğin korunması talebine ilişkindir. O halde, bu davada öncelikle çözüme kavuşturulması gereken husus, davacının somut olayda, davalılara karşı üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunup bulunmadığıdır.Bu bağlamda teknik bilirkişinin rapor ve krokisi incelendiğinde, kırmızı renkle gösterilen dava konusu parsel dahilinde bulunan taşınmaz bölümünün 10-15 yıldır davalıların zilyetliğinde bu...
(Şerh No: 14951 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 29-08-2013 10:49)

(Amended: July 02,2012 - Act No:6352 Article:90) (1) The person who attempts unlawfully to influence members of the judiciary, legal expert or witness to make a decision or establish a transaction or make a declaration which will give result in favour of or against one of parties of the trial, suspect or accused, intervening parties or victims in order to restrain to bring out the truth or create an injustice in a trial being heard or an investigation being conducted, shall be punished with imprisonment from two to four years. (2) In case deed in the first paragraph which constitutes crime constituted any other crime also, penalty which will be imposed is increased up to its half according to the provisions of conceptual aggregation.
(Şerh No: 11330 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 28-08-2013 17:45)

 Önerge  [TK. 29] (1) Tescil istemi elektronik imza ile ya da bizzat imzalanmış dilekçe ile yapılır. (2) Dilekçe sahibi elektronik ya da gerçek kimliğini ispat etmek zorundadır. Dilekçedeki imza noterlikçe onaylanmışsa, ayrıca kimliğin ispatlanmasına gerek yoktur.
(Şerh No: 14972 - Ekleyen: Fahri ÖZSUNGUR - Tarih : 26-08-2013 15:31)

 Önerge  [TK. 15] İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve Vergi Usul Kanununun 177/1-3 maddelerindeki şartları taşıyan nitelikte birinci sınıf tacir niteliğinde olmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır. Ancak, tacirlere özgü 20 ve 53 üncü maddeler ile Türk Medenî Kanununun 950 nci maddesinin ikinci fıkrası hükmü bunlara da uygulanır.
(Şerh No: 14971 - Ekleyen: Fahri ÖZSUNGUR - Tarih : 26-08-2013 11:20)

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı iş bedelinin tahsili konuludur. Davalı, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını belirterek akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Talep olunan miktar ve akdî ilişkinin inkâr edilmiş olması hususu dikkate alındığında; sözleşmenin varlığını iddia eden davacı şirketin, arada eser sözleşmesi ilişkisi olduğunu yazılı belge ile kanıtlaması zorunludur.
(Şerh No: 14970 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-08-2013 16:10)

TTK m.23 hükmünce 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin kesinleşmesi kuralı ancak akdî ilişkinin varlığı halinde uygulanır; somut olayda sözleşmeler dışı fazla imalata dayanıldığından itiraz edilmemesi halinde fatura içeriğinin kesinleştiğinden söz edilemez.
(Şerh No: 14969 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-08-2013 15:15)

Taraflar arasındaki, kiralanan gayrimenkuldeki bir kısım tadilat işlerinin yapılmasına dair eser sözleşmesinin bedeli dava edilmiş olup, bedel konusunda yazılı bir sözleşme mevcut olmadığından; işin bedelinin, yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi gerekir. Mahkemece iş bedeli belirlenmeden fatura bedeli ile bağlı kalınarak hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
(Şerh No: 14968 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-08-2013 15:05)

Davacı ön inceleme safhasındaki duruşmaya gelmemiş ise de; davalının davayı takip etmeyeceğine dair açık bir beyanı bulunmadığından ve tahkikat aşamasına geçilmesini istediği görüldüğünden; tahkikat aşamasına geçilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken HMK m.150'nin uygulanması hatalıdır.
(Şerh No: 14967 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-08-2013 14:39)

İşe iade davalarında asıl işveren ile alt işveren ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda, davalı taraflar yönünden bir çeşit şekli bakımdan mecburi dava arkadaşlığı vardır. İşe iade davasının yalnızca asıl işveren veya alt işveren aleyhine açılması durumunda, mahkemece dava hemen reddedilmemeli, davalı olarak gösterilmeyen asıl işveren veya alt işverene davanın teşmili için davacı tarafa süre verilmeli, aksi halde dava sıfat yokluğundan reddedilmelidir.
(Şerh No: 14966 - Ekleyen: Av.Muhammet TÜMER - Tarih : 24-08-2013 14:15)

22.11.2001 günlü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 319. maddesinde yer alan “…ve her halde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl…” ibaresinin, Anayasa’nın 2., 11., 13. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi istemidir. İbare iptal edilmiştir.
(Şerh No: 14965 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-08-2013 20:14)

Davacı,murisinden intikal eden tapusuz gayrimenkuller üzerinde tek mirasçı olması sebebiyle hakkı bulunduğu, ayrıca önceki malikle birlikte 20 yılı aşkın zilyet olduğundan bahisle taşınmazın tapuda adına tescilini istemiştir. Davaya harcını ödeyerek müdahale edenler ise, dava konusu bir kısım taşınmazın, davacının anne babası(murisleri) tarafından kendilerine "ölünceye kadar bakıp gözetmek şartıyla hibe" senediyle bağışlandığını, zilyetliğin devredildiğini açıklayarak davacının açtığı davanın...
(Şerh No: 14942 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-08-2013 16:32)

Limited şirket müdürlüğü görevini yerine getirmede ve bu amaçla giderler yapmakta şirket ana sözleşmesi ve ortaklar kurulu kararı ile bağlı olan şirket müdürü, dava dışı ve şirkette kişisel olarak pay sahibi olmayan bir kişinin beyanlarına dayanarak statüye aykırı biçimde harcama yapmasında şirkete karşı şahsen sorumludur.
(Şerh No: 14964 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-08-2013 13:16)

Dava, teslim edildiği halde primi ve vergi borcunu ödemediği iddia edilen muhasebeci ile denetleme görevini yapmayan kooperatif müdürü aleyhine açılmıştır. Bu dava, müdür yönüyle bir sorumluluk davasıdır ve 1163 S.K. m.98 atfı ile 6762 sayılı TTK m.341-342'ye göre, böyle bir davanın açılabilmesi için genel kurulca davanın ikamesi yolunda karar alınması ve davanın denetçiler tarafından açılması gerekir. Yukarıda açıklanan yasa hükümleri yerine getirilmeden ve menfaat çatışması sonucunu doğuran...
(Şerh No: 14963 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-08-2013 12:34)

Tarafların boşanma sırasında nihai olarak anlaştıklarını bildirdikleri ve nafaka isteğinden feragat edildiği, davacının bu beyanında açıkça yoksulluk nafakasından sözedilmemiş ise de kendisini bağlayacağı, anlaşmalı boşanmanın kesinleşmesi ile istenebilecek tek nafakanın çocuklar için iştirak nafakası olduğu, somut olayda, davacının boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünden bahisle nafaka isteyemeyeceği.
(Şerh No: 14953 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 22-08-2013 12:30)

Dava, davalıların maliki bulunduğu binanın ana su borusunun patlaması sonucu aynı binada kiracı olarak bulunan sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasarı tazmin eden sigorta şirketinin, ödediği tazminatı TTK m.1301'e mesnetle sigortalısına halefen davalılardan rücuen tazmini talebidir. Sigorta şirketi, davayı, sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Dava dışı sigortalı ile davalılar aras...
(Şerh No: 14962 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-08-2013 10:57)

Dava, davalıların maliki bulunduğu binanın ana su borusunun patlaması sonucu aynı binada kiracı olarak bulunan sigortalıya ait işyerinde meydana gelen hasarı tazmin eden sigorta şirketinin, ödediği tazminatı TTK m.1301'e mesnetle sigortalısına halefen davalılardan rücuen tazmini talebidir. Sigorta şirketi, davayı, sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Dava dışı sigortalı ile davalılar aras...
(Şerh No: 14961 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-08-2013 10:56)

Dava dilekçesine ekli vekaletnamede davacı asilin adresi belirtilmiş, mahkemece düzenlenen tensip tutanağı başlığında da davacının vekaletnamede belirtilen bu adresine yer verilmiş olduğundan; dava dilekçesinde davacının adresinin bildirilmediğinden bahsetmek mümkün değildir.
(Şerh No: 14960 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-08-2013 10:17)

İbra, kooperatifin gerçek durumunu yansıtmalıdır. Bilanço ve gelir gider tablosu tüm ayrıntıları ile açıklanıp irdelenmişse, genel kurulca verilen ibra kararı, gerçek anlamda borçtan kurtarma ve aklama niteliğini taşır. İbra, sadece genel kurulun bilgisine sunulan işlemleri içerir. Açıklanmamış, belgeye dayandırılmamış ve vasat yetenekli bir ortağın anlayamayacağı konularda ibra, yok sayılır.
(Şerh No: 14959 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-08-2013 09:58)

Kararda, Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesinde yer alan eşitlik kuralına aykırı olabilecek şekilde alınan sonraki kooperatif genel kurul kararlarının akıbeti değerlendirilmektedir.
(Şerh No: 14958 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-08-2013 09:46)

Taraflar arasında akdedilen sözleşmede hizmet bedeli, kişi başı 95 Euro olarak kararlaştırılmış ise de; davalı taraf, verilen hizmet bedeline ilişkin, kişi(müşteri) başına 25 Euro'dan fatura düzenlemiş ve bu fatura itiraza konu olmaksızın her iki tarafın defterlerine kaydedilmiştir. Taraf defterlerine kaydedilen bu faturada, fatura edilmeyen başkaca borç olduğuna ya da bunun kısmi borcu içerdiğine ilişkin açık bir kayıt bulunmadığı gibi davalı, fazla hizmete yönelik bu fatura dışında ayrı bir fa...
(Şerh No: 14954 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 18-08-2013 09:17)

Davacının ıslah dilekçesiyle ileri sürdüğü istem, yeni bir dava niteliğinde olmayıp dava dilekçesindeki istek sonucunun artırılması biçimindedir. Bu nedenle sadece dava dilekçesine karşı ileri sürülebilecek olan zamanaşımı def'i ıslaha karşı ileri sürülemez. Karşılaştırınız: [url] http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14873 [/url]
(Şerh No: 14957 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-08-2013 15:23)

Davalı yargılama oturumlarında avukat marifetiyle temsil edildiğine ve dava, dava şartı yokluğu nedeniyle reddedildiğine göre; davalı yararına, karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7. maddesi hükmü uyarınca avukatlık ücreti tayini gerekir.
(Şerh No: 14956 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-08-2013 12:55)

Davacı tarafından davalı kooperatif aleyhine açılan önceki davanın, takip edilmemesi sebebiyle HUMK m.409 uyarınca 13.6.2011 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verilmiş; bu karar henüz kesinleşmemiştir. Daha sonra eldeki dava açılmış, davalı vekili süresinde derdestlik itirazında bulunmuştur. Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar nihai karar olup temyizi kabil niteliktedir. Bu durumda, önceki davanın halen derdest olduğunun kabulü zorunluluğu bulunduğundan, öncelikle bu kararın kes...
(Şerh No: 14955 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-08-2013 10:32)

Baro tarafından verilen avukatlık mesleğine kabul kararı hakkında, Türkiye Barolar Birliği’nce verilen uygun bulma kararının, ilgilinin yasa dışı silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan aldığı cezanın çevresince bilindiği gerekçesiyle, Adalet Bakanlığınca iptali istemiyle açılan davada, itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varan Mahkeme, iptali için başvurmuş, AYM. (c) bendini oybirliği ile iptal etmiştir.
(Şerh No: 14952 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 13-08-2013 07:26)

Suç tarihinde yürürlükte bulunan MK.894( TMK.981) maddesi uyarınca, zilyet tecavüz fiillerini defetmek hakkına sahiptir.Somut olayda sanığın taşınmazının üzerinde bulunan katılanlara ait trafoyu sökerek taşınmasına yapılan tecavüzü önlemek maksadıyla hareket etmekten ibaret eylemi hukuki niteliktedir.Bu nedenle suç kastı bulunmadığı gerekçesiyle beraati yerine, ihkak-ı hak(yetkili organlar olmadan hakkını zorla alma)suçu kapsamında olduğu kabul edilerek, suç vasfındaki vaki değişiklik gerekçesiy...
(Şerh No: 14944 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-08-2013 18:35)

Davacı ile davalı arasında 1.11.2003 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiş, ancak kiracılık ilişkisi 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca ihale ile tesis edilmemiştir. Davalı tarafından dava konusu kiralanan daha önce 13.8.1992 tarihinde ihale ile dava dışı S____ isimli kişiye kiralanmışsa da, 2886 Sayılı Yasa gereğince ihale ile bu yeri kiralayan dava dışı S____ ile davacı arasında bu yerin devralındığına ilişkin dosya arasında bilgi ya da belge bulunmadığı görülmüşt...
(Şerh No: 14939 - Ekleyen: Av.Murat ÇETİN - Tarih : 07-08-2013 18:25)

İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından yapılan 20.000 USD'lik kısmi ödemenin düşülmek suretiyle dava tarihine göre belirlenecek bakiye alacak tutarı üzerinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
(Şerh No: 14940 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 02-08-2013 11:44)

Mahkeme davalının bildirilen adresine dava dilekçesini tebliğe çıkarmış ancak davalının adresten ayrıldığından bahisle tebligat iade olunmuştur. Bu durumda mahkemece 7201 sayılı tebligat yasasındaki düzenlemeler gözetilerek sırasıyla mernis adresi, adres araştırması ve ilanen tebligat yöntemleri uygulanmak suretiyle davalının adresi resen tespit edilerek taraf teşkili sağlanıp ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 14941 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 02-08-2013 11:38)

2002 Yılından Beri Süren Dava Anayasa 36. Madde Çerçevesinde Hak İhlalidir.
(Şerh No: 14938 - Ekleyen: Av.Gül KÜLCÜ - Tarih : 29-07-2013 19:40)

Davalı şirkete ait hastanede, diğer davalı doktor tarafından muayene edilip tedavisine başlanan, ancak zamanında doğru teşhis konulmaması ve yanlış tedavi uygulanması nedeniyle başka bir hastanede kök hücresi tedavisi ve kemoterapi uygulaması gören kişinin maddi ve manevi tazminat istemiyle ikame ettiği davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, teşhis ve tedavi hizmetinden kaynaklanmakla davaya bakma görevi tüketici mahkemesindedir. [url] http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14937 [/url]
(Şerh No: 14475 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-07-2013 11:49)

Davalı şirkete ait hastanede, diğer davalı doktor tarafından muayene edilip tedavisine başlanan, ancak zamanında doğru teşhis konulmaması ve yanlış tedavi uygulanması nedeniyle başka bir hastanede kök hücresi tedavisi ve kemoterapi uygulaması gören kişinin maddi ve manevi tazminat istemiyle ikame ettiği davada, taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet sözleşmesine ilişkin hukuksal düzenlemelere göre çözülmesi gerektiğinden, uyuşmazlığın genel mahkemede görülmesi gerekir.
(Şerh No: 14937 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-07-2013 11:48)

Olay tarihinde diğer sanıklarla birlikte mağdura karşı nitelikli yağma eylemini gerçekleştiren sanık S____nın, olaydan bir gün sonra yakalandıklarında mağdur S____’ten yağmaladıkları cep telefonunu sattıkları yeri kendi iradesi ile kolluğa bildirerek cep telefonunun mağdura iadesini sağladığı dosya içeriği karşısında tartışmasızdır. Her ne kadar mağdurdan yağmalanan cep telefonunu satın alan H____ isimli kişinin mağdurdan yağmalanan cep telefonunu kolluğa tesliminden sonra zararının giderilmediğ...
(Şerh No: 14935 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 25-07-2013 09:49)

İddianamede sanığa yüklenen ve yargılama aşamasında değişmeyen suçun niteliği ile uygulanması istenen sevk maddeleri olan 5237 sayılı Kanun’un 245(1), 53., 54. ve 63. maddelerine bakıldığında, itiraz konusu kuralın bakılmakta olan davada uygulanma durumunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda başvurunun Mahkeme’nin yetkisizliği nedeniyle reddi gerekir.
(Şerh No: 14936 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 25-07-2013 09:32)

Murisin, davalıyı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek açılan davanın kabulü halinde, davalının anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Talep, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir.
(Şerh No: 14934 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-07-2013 09:42)

Çocuğun, ana ve kocanın evlilik birliği içinde doğmasına rağmen, kocanın çocuğu olmayıp ananın evlilik dışı 3. kişi ile ilişkisinden doğduğu iddiasına dayalı dava, nüfus kayıt düzeltim davası değil soybağının reddi ve babalık tespiti davasıdır.
(Şerh No: 14933 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-07-2013 09:42)

Davacı çocuk, ana ve kocanın mirasçılarına soybağının reddi davası açmıştır. Davacı, dava açmakta gecikmesinin haklı sebebe dayandığını ileri sürerek delil listesi sunduğuna göre; tanıkları dinlenip delilleri değerlendirilerek karar verilmelidir.
(Şerh No: 14932 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-07-2013 09:42)

Taraflar arasında evlilik birliğinin hukuken devam ettiği anlaşılmaktadır. Davacı aile konutu şerhinin kaldırılmasını "haklı kılan bir delil" getirememiştir. Eşlerin iki yıl fiilen ayrı yaşamaları "başlı başına" şerhin kaldırılmasını gerektirmez.
(Şerh No: 14931 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 19-07-2013 11:41)

Kadastro tespitiyle hazine adına tapuda tescil edilen taşınmaz hakkında açılan tapu iptal ve tescil davasında, yapılan satışın tapulu taşınmazın harici satışı niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, BK.213, TK.26, MK.706. maddesi gereğince hukuken geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Zilyetliği devralan zilyetlikle birlikte dava hakkını da devralmış sayılacağından açmış olduğu davanın dinlenmesi, kadastro tespitine kadar önceki zilyedin haklarına MK.nun 975 ve 999 ma...
(Şerh No: 14930 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-07-2013 21:42)

Manevi Tazminat - Belirsiz alacak davası: İş kazasında zarar gören davacı, davanın açıldığı tarihte manevi tazminat alacağının miktarını kendisi belirlediğinden, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu söylenemez. O halde manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK'nın 1...
(Şerh No: 14929 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-07-2013 12:04)

İncelenen dosya içeriğine göre davacı; davalı üniversitede üstlendiği görevi, davalı vakıf ile yaptığı bir Sözleşme gereği yürütmüştür. Anılan sözleşme, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 23. maddesine istinaden ve bu maddenin verdiği yetkiye göre yapılmıştır. Anılan maddeye ve yapılan sözleşmeye göre, davalı ile davacı arasındaki ilişki; özel hukuk kurallarına göre belirlenen özel hukuk ilişkisidir (Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı 18.03.1985 gün ve 1985/2 E., 1985/8 K.). Davalı vakıf üni...
(Şerh No: 14272 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-07-2013 22:48)

Dava 05.03.2008 tarihli zilyetlik devir sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemlerine ilişkindir.Davalı, çekişme konusu bağımsız bölümü zilyetliğin devri sözleşmesiyle dava dışı H___B___’dan 28.03.2005 tarihinde satın aldığını, bu yerde de oturmakta olduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının zilyetliği 05.03.2008 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle kazandığından bahisle elatmanın önlenmesi istemi kabul edilmiş, ecrimisil istemi ise davalı kötüniy...
(Şerh No: 14905 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 16-07-2013 15:50)

Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle, davacı kiracı tarafından yöneltilen husumet hakkında,Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının taşınmazın maliki tarafından açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça temyiz etmiş, karar Dairemizin 19.11.2009 tarihli ilamıyla ve ilamda yazılan nedenlerle bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucu davanın kabülüne karar verilmiştir. Kiralanan, kiracıya teslim edilmiş ise(kiracı fer’i zilyet durumuna girmişse) ki...
(Şerh No: 14904 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 16-07-2013 15:47)

Uyuşmazlık konusu taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı adına tespit edilmiştir.Davacı miras yoluyla gelen hakka dayanarak ve taşınmazın asil zilyedi olduğunu öne sürerek, tesbitin iptali ile taşınmazın kendisi ve kardeşi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmazın, davacı ve mirasçılarınca davalı tarafa ortakçılığa verildiği, davalı tarafın bu nedenle mahsulün bir bölümünü davacı tarafa verdiği, böylece dava konusu taşınmaz üzerinde davacı tarafın as...
(Şerh No: 14914 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 16-07-2013 10:44)

Superficie, may be established as an independent right for utmost a hundred year. Superficie, after expiration of three fourths of its time period, may be extended for a new time period of utmost a hundred year at any time by obeying to the procedure specified for its establishment. Commitment made priorly in this respect shall not be binding.
(Şerh No: 14928 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 19:19)

Mortgage, as long as superficie continued, may be recorded at any time and shall not be deleted in sale through way of execution. Provisions concerning establishment of mortgage of structure creditors, shall apply mutatis mutandis.
(Şerh No: 14927 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 19:15)

Owner, for the purpose of putting under assurance deeds indebted in the form of revenue in consideration of superficie, may request from the owner of superficie of that date superficie that has been recorded in real estate registers as immovable for utmost three years' revenue to be mortgaged. If revenue, has not been specified in the form of equal deeds for each year; recording of that legal mortgage, may be requested for the amount which will fall to three years in equal distribution of revenue.
(Şerh No: 14926 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 19:14)

Authority of termination or request of transfer of superficie before its time which has been reserved in contract in favour of owner in case that owner of superficies acted contrary to his or her obligations, is subject to provisions regarding request of transfer before its time.
(Şerh No: 14925 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 19:04)

Owner, may request transfer of superficie provided that he or she pays a proper price for structures which will pass to him or her. Fault of superficie owner, may be taken into consideration as a cause of discount in determination of price. Transfer of superficie to owner, depends upon payment of price or being put under assurance.
(Şerh No: 14924 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 18:19)

If owner of superficie, exceeds limits of his or her powers arising from that right severely or acts contrary to his or her obligations arising from contract to a considerable extent; owner, may request transfer of superficie before its time to him or her with all rights and obligations bound to it.
(Şerh No: 14923 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 18:15)

Agreements concerning amount and calculation way of the price that has been agreed to be paid to superficie owner for structures which come to immovable owner and removal of that worth debt and being transformed to former state of the land, are subject to official form that is required for establishment of superficie and may be annotated to real estate registers.
(Şerh No: 14922 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 18:08)

Owner of immovable, unless agreed otherwise, shall not pay any price to the owner of superficie for structures come to him or her. In case there has been agreed that a proper price to be paid, amount and calculation form of it, is determined. The price that has been agreed to be paid,constitutes assurance of credits which have not been paid yet of creditors which superficie has been mortgaged for them and shall not be paid to superficie owner without their consent. In case the price agreed upon is not paid or not put under assurance, superficie owner or creditor for whom that right mortgaged, so as to be assurance for credit of worth, may request a mortgage to be recorded in the same degree and sequence in place of superficie which has been deleted. That mortgage, shall be recorded within three months starting from termination of superficie.
(Şerh No: 14921 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 18:06)

When superficie ended, structures come to land owner and become component part of land. If independent and continuous superficie has been recorded to real estate registers as immovable, that page is closed when superficie ended. Mortgages on superficie that has been recorded as immovable, all other rights, restrictions and obligations terminate by being the page closed as well. Provisions regarding price are reserved.
(Şerh No: 14920 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 17:58)

If right of habitation gives authority of utilization of the whole or some part of the building; repair and restoration costs required for preservation and ordinary maintenance of the building or some part of it, shall belong to the owner of right of habitation. If owner of right of habitation uses the building or some part of it together with the owner, costs of maintenance and repair shall belong to the owner.
(Şerh No: 14919 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 17:52)

Terms of contract taken place in formal deed about content and scope of superficie concerning especially location, shape, quality, dimensions, purpose of allocation of structure and benefiting from the area on which there is no any structure, are binding for every person.
(Şerh No: 14918 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 17:44)

Owner of an immovable, may establish an easement in favour of third person giving authority to construct a structure or to preserve an existing structure under or on his or her land. Unless agreed otherwise, that right may be transferred and passes to heirs. If superficie is independent and in continuous quality, it may be recorded to real estate registers as immovable upon request of superficie owner. Superficie which has been established for at least thirty years, is in continuous quality.
(Şerh No: 14917 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 17:39)

Tarafların evli oldukları 1992 senesinde koca penil protez taktırmıştır. Tarafların penil protezli birliktelikleri 2001 senesine dek devam etmiş ise de; davacı kadının 2002 senesinde ikame ettiği boşanma davasında yargıtay, kocanın penil protez taktırmış olmasını, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik olarak değerlendirmiştir.
(Şerh No: 14916 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-07-2013 16:43)

Cinsiyet değişikliği kararının kesinleştiği tarihte evlilik kendiliğinden son bulur.
(Şerh No: 14915 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-07-2013 16:01)

Ownership of the things that can be consumed, unless agreed otherwise, passes to usufruct owner; however, usufruct owner becomes liable to pay value of these things that was on that day during returning. Usufruct owner, unless agreed otherwise, may dispose of other immovables freely which their values have been appraised and delivered to him or her; however, in case he or she exercised that authority of him or her, becomes liable to pay appraised values of these things during returning. This payment, may be carried out by means giving things that are the same kind and have the same qualities for equipment of agricultural enterprise, herds, commercial goods or similar things.
(Şerh No: 14908 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:50)

Scope of right of habitation, is determined according to the personal needs of right owner in general. Owner of right of habitation, unless specified expressly that the right has been allotted to his or her personality, may dwell in building or a section of it with his or her family and household. The person who has right of habitation on some part of building, may also benefit from the places allotted to use in common.
(Şerh No: 14913 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:47)

Right of habitation, grants authority of utilization from a building or a section of it as a dwelling house. Right of habitation, can not be transferred to someone else and does not pass to heirs. Unless contrary provision existed in the law, provisions regarding usufruct shall apply to the right of habitation as well.
(Şerh No: 14912 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:42)

Owner of usufruct, may request him or her to be transferred credit that is subject of right and negotiable instrument within three months following starting of usufruct. Owner of usufruct, in the amount of the value that is in the course of transfer of credit and negotiable instrument, incurs payment of their value toward trasferer and becomes liable to provide assurance additionally unless been renounced. If not there has been renounced of requesting assurance, transfer shall only have legal value after being provided assurance.
(Şerh No: 14911 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:37)

Debtor who has not been authorized to pay to either of creditor or usufruct owner, is obliged to pay his debt to both of them jointly or entrust to the place that the judge will determine. Subject of deed performed and especially principal to be paid back, shall be subject to usufruct. Creditor or usufruct owner, may request principal to be deposited to a dependable and yield providing place.
(Şerh No: 14910 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:32)

Usufruct right on a credit, grants capacity of acquisition of its yields. It is essential that request of payment towards debtor and dispositions on negotiable instrument must be made jointly by creditor and usufruct owner, notification to be made by debtor so as to pay his or her debt must be directed towards both of them as well. If the credit falls into danger, either of creditor or usufruct owner, may request the other to participate in taking measures which a good administration necessitated.
(Şerh No: 14909 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:28)

The person who has usufruct on a forest, may benefit from it within the frame of an operation plan consistent with the provisions of special law. Owner and usufruct owner, may request their own rights to be taken into consideration while operation plan being prepared. If ordinary utilization has been exceeded considerably because of storm, snow, fire, flood, pest attack or for other reasons, forest is operated in such a way that will decrease that loss gradually or operation plan is transformed to the state convenient to the new situation. The price obtained because of excessive utilization, is deposited in a way that will yield interest and allotted to resolve deficiency of productivity.
(Şerh No: 14907 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:16)

Owner of usufruct, may not change economical allocation way of the immovable that is subject of usufruct in such a way that it will make harm considerably to the owner; especially neither he or she can transform it to a new form, nor he or she can make a significant alteration on it. Owner of usufruct, provided that informing the owner priorly and not making a significant change in economical allocation way of the immovable, may open stone, limestone, marbel, peat quarries and the like.
(Şerh No: 14906 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 15-07-2013 14:08)

1136 S.K. m.164/son uyarınca icra takip dosyasındaki ilam vekalet ücretini ve icra vekalet ücretini ilamda gösterilen borçlu asilin ödemesi gerektiğinden onun borcundan dolayı avukata ait olan ücretin haczi ve takası mümkün değildir.
(Şerh No: 14903 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-07-2013 10:28)

1136 S.K. m.164/son uyarınca icra takip dosyalarında alacaklı vekili adına tahakkuk eden vekalet ücretlerinin takası mümkün olmadığından her üç dosyadaki avukatlık ücretleri için takibin devamına karar verilmelidir.
(Şerh No: 14902 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-07-2013 10:26)

Davacı tarafından menfi tespit davası açıldıktan sonra, dava konusu edilen üç adet çek, ciro edildiği dava dışı üçüncü kişi tarafından icra takibine konu edilmiş ve davacı da, çek bedellerini işbu icra dosyasına ödemiştir. Davacının, dava konusu üç adet çekin icra dosyasına ödendiğini, davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini belirtmesine rağmen; davanın menfi tesbit davası olarak görülüp sonuçlandırılması isabetli görülmemiştir.
(Şerh No: 14901 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-07-2013 10:11)

Kararda menfi tespit davası-eda davası ilişkisi irdelenmektedir.
(Şerh No: 14900 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-07-2013 10:11)

İş akdinin devamı sırasında işçinin sadakat borcundan kaynaklanan rekabet etmeme yasağına aykırılık halinde, bu tür davalara bakmakla görevli mahkeme iş mahkemesidir. İş akdinin sona ermesinden sonra rekabet yasağına aykırı hareket edilmesi halinde ise, buna dayalı olarak açılacak dava, niteliği itibariyle 818 sayılı BK’nun 348. maddesi (TBK m.444) kapsamına girmekle ve bu kapsamdaki davalar TTK.nun 4/1-3 maddesinin (6102 S.K. m.4/1-c) açık hükmü karşısında tarafların sıfatına bakılmaksızın mutl...
(Şerh No: 14899 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-07-2013 21:23)

1163 S.K. m.23 uyarınca ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulunun bu ilkenin dışına çıkarak kooperatife ortak kabul edebilmesi için ya genel kurulun kendilerine açıkça yetki vermiş olması gerekir ya da yönetim kurulu bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması ve genel kurulun da yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekir. Somut olayda yönetim kurulunun, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alımında açı...
(Şerh No: 14898 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-07-2013 12:37)

Kat irtifakına geçilen kooperatiflerde de genel kurul kararları İİK. 68. maddesinde yazılı belgeler kapsamındadır.
(Şerh No: 14897 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:39)

Takip konusu alacak 13.7.1997 tarihli işletme projesine dayanmıştır. 634 Sayılı Kanunun 37/son maddesi hükmüne göre bu proje kat maliklerine veya bağımsız bölümlerden yararlananlara imzaları karşılığında bildirilmesi şarttır.
(Şerh No: 14896 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:33)

İİK.68.maddenin işletme projesi için öngördüğü kesinleşme koşulu kat malikleri kurulu kararlarında aranmaz. Anılan kararın genel mahkemede iptal edildiği yönünde bir iddia ileri sürülmediğine ve borçlu ödeme belgesi de sunamadığına göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 14895 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:28)

Takibin dayanağı olan 8.8.2001 tarihli kat malikleri kurulu kararında borçlunun imzasının bulunmaması sonucu etkilemez. Anılan karar Sulh Hukuk Mahkemesince iptal edilmediği sürece bağlayıcı niteliktedir.
(Şerh No: 14894 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:17)

Taşınmazın fiilen tamamlanıp tamamlanmadığı ve bağımsız bölümlerinin 2/3'ünün kullanılmaya başlanıp başlanmadığı kat irtifakı kurulup kurulmadığı araştırılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken henüz kat mülkiyetine geçilmediği nedeni ile itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
(Şerh No: 14893 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:11)

Somut olayda, taşınmazın cins tashihinin yapıldığı, henüz kat mülkiyetine geçilmediği, tapu idaresinin dosyaya konulu yazısından anlaşılmış ise de; bu yazıda kat irtifakının kurulup kurulmadığı açıklanmamıştır. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/son maddesi gereğince kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanılmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi gayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygul...
(Şerh No: 14892 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 14:06)

634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 37/son maddesi gereğince "kesinleşen işletme projeleri" veya "Kat Malikleri Kurulunun işletme giderleri ile ilgili kararları" İİK.nun 68/1. maddesinde de belirtilen belgelerden sayılır. Somut olayda alacaklı talep edilen ortak giderin Kat Malikleri Kurulu kararı nedeniyle istenildiğini açıkladığına ve bu kararın borçluya tebliğine de gerek bulunmadığına göre merciice itirazın kaldırılması talebinin yukarıda açıklanan kural çerçevesinde incelenip oluşacak sonuca...
(Şerh No: 14891 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 13:55)

Somut olayda otopark ücreti alacağı için takip yapılmış olup otopark ücreti işletme gideri kapsamında olmadığından, anılan alacak yönünden dayanak kat malikleri kurulu İİK.nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden sayılamayacağından, alacaklı merciden itirazın kaldırılmasını isteyemez.
(Şerh No: 14890 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 13:49)

Alacaklı takip talepnamesinde dayandığı belgeleri göstermemiş olup, yargılama sırasında ibraz ettiği belgeler de 634 sayılı yasanın 37/son maddesinde öngörülen ve belirli bir alacağı içeren Kat Malikleri Kurulu kararı veya kesinleşmiş işletme projesi niteliğinde değildir. Davanın reddi gerekir.
(Şerh No: 14889 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2013 13:44)

Zamanaşımı süresi dolmuş olan çekin yetkili hamili tarafından başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin itirazın iptali davasında; zamanaşımı süresinin dolmasıyla çek yaprağı yazılı delil başlangıcı niteliği taşıyacağından; ispat kuralları bakımından tanık dahil her türlü delilden yararlanma imkanı mevcuttur.
(Şerh No: 14888 - Ekleyen: Samet Can OLGAÇ - Tarih : 10-07-2013 13:32)

In usufruct of assets, usufruct right owner is obliged to pay interests of debts existing in those assets. However in case situations and conditions justify, usufruct owner may request him or her to be discharged from that obligation. In this case, usufruct right continues on remaining part after payment of debts.
(Şerh No: 14885 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 10-07-2013 10:41)

The person who has usufruct right on an immovable, is obliged to bestow diligence utilization to remain within ordinary limits. Products obtained by exceeding that size, shall belong to the owner.
(Şerh No: 14887 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 10-07-2013 10:37)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,12548590 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.