Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/2026, Karar: 2012/3363 İçtihat

Üyemizin Özeti
1163 S.K. m.23 uyarınca ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulunun bu ilkenin dışına çıkarak kooperatife ortak kabul edebilmesi için ya genel kurulun kendilerine açıkça yetki vermiş olması gerekir ya da yönetim kurulu bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması ve genel kurulun da yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi gerekir.

Somut olayda yönetim kurulunun, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alımında açıklanan usule uyulmamışsa ortağın, devam eden inşaatların finansmanına katılımı için aidat yükümlülüğü; açıklanan usule uyulmuşsa ortağın, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden sorumluluğu, devam eder.

Davacının, kooperatif ortaklığının tespiti ile tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde dairenin rayiç bedeline karşılık tazminat istemi; yukarıdaki hususlar araştırılarak davacının, kooperatife karşı yükümlülüklerini ifa edip etmediği belirlendikten sonra değerlendirilebilir.
(Karar Tarihi : 04.05.2012)
" Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinin tespit, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin satın aldığı daire sebebiyle davalı kooperatifle akdettikleri 8.4.2005 tarihli şartlı üye sözleşmesine göre kooperatife ortak olduğunu, satış ve ortaklığın 9.4.2005 tarih ve 185 Sayılı yönetim kurulu kararıyla kabul edilmesine ve satış bedelinin tamamı olan 33.000,00 TL'nin davalıya ödenmesine rağmen dairenin müvekkiline teslim edilmediğini ileri sürerek, kooperatif ortaklığının tespitiyle T____ Merkez Karşıyaka Mahallesi 460 ada 99 parsel ____ Blok ____ numaralı dairenin tapusunun iptaliyle müvekkili adına tesciline, bu olmadığı takdirde dairenin rayiç bedeline karşılık şimdilik 33.000,00 TL'nin tazminine veya ödenen paranın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacıyla müvekkili kooperatif arasında geçerli bir ortaklık sözleşmesi bulunmadığını, davacının ödemelerinin kooperatif kayıt ve defterlerinde görünmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında akdedilen 8.4.2005 tarihli şartlı üyelik sözleşmesine ve üyeliğe kabule dair yönetim kurulu kararına göre ____ Blok ____ numaralı dairenin 33.000,00 TL karşılığı davacıya satıldığı ve davacının şartlı üye olduğu, yapılan keşifte de aynı dairenin mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının ortaklığının tespitine, davaya konu dairenin tapusunun ferdileştirme işlemleri yapıldığında davacı adına tahsisine ve tesciline karar verilmiştir.

Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-)Dava, kooperatife peşin ödemeli ortak olduğunun tespiti, ____ Blok ____ numaralı dairenin tescili, olmadığı takdirde dairenin rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamındaki belgelerden, davacı davalı kooperatiften daire satın alarak ve davalı kooperatifin yönetim kurulu kararıyla ortaklığa kabul edildiğinden kooperatif ortağı olduğu kuşkusuzdur. Ancak, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumda olup yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de, kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 Sayılı Kanunun 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. O halde mahkemece, davacının peşin ortaklığa alınmasına dair geçerli bir genel kurul kararı bulunup bulunmadığı belirlenerek, geçerli bir peşin ortaklık varsa, davacının inşaat finansman giderlerinden sorumlu olmadığı bunun dışındaki yukarda belirtilen giderlerden sorumlu olduğu, peşin ödemeli ortak olmaması halinde diğer ortaklar gibi genel kurulca belirlenecek aidatlardan sorumlu olduğu düşünülerek kooperatife karşı olan yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediği belirlenmeden karar verilmesi doğru değildir.

2-)Davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin bir çok ortağın şikayeti üzerine T____ Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları anlaşılmaktadır. İncelenen dosyalardan, bazı dairelerin birden çok ortağa tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, sadece davaya konu daire incelenerek sağlıklı bir sonuca varılması mümkün değildir. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmiş ise de bilirkişi incelemesi hüküm kurmak için yeterli olmadığından, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kurulu oluşturularak, kooperatifin tüm belgeleri, defterleri, genel kurul tutanakları, ortakların ödeme belgeleri, kura tutanakları, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve tahsise dair tüm belgeler getirtilmeli, kooperatife benzer iddialarla yöneltilen tüm dosyalar ve T____ Ağır Ceza Mahkemesi dosyası göz önünde bulundurularak kooperatifçe inşa edilen dairelerden hangi dairenin hangi ortağa tahsis edildiği kuşkuya yer vermeyecek şekilde denetime ve keşfi izlemeye olanak veren bilirkişi raporuyla belirlenmelidir.

3-)Konut yapı kooperatifleri aidat ödeme yükümlüğünü yerine getiren ortaklarına kullanılabilir durumdaki bir daire tahsisle yükümlüdür. Kooperatif anasözleşmesinin 62. maddesi uyarınca, konutlar maliyet bedelleri kesinleştikten sonra ortaklar veya temsilcilerinin katılımıyla noter önünde çekilecek kura ile dağıtılır. Konutların anasözleşmenin 59/2. maddesine göre ortaklara dağıtılması halinde kuraya başvurulmaz. Bu durumda, bir konutun ortağa tahsis edildiğinden söz edilebilmesi için ya kura sonucu konutun tahsis edilmiş olması veya konutların genel kurulca belirlenecek esaslar dahilinde ortaklara dağıtılmış olması ve genel kurulun bu dağıtımı açık veya zımni olarak onaylaması gerekir. Anlatılan ilkeler dışında, yönetim kurulu genel kurulun karar veya onayı olmaksızın bir konutu belli bir ortağa tahsisine karar veremez. Tahsis ortağa şahsi hak sağlar. Kooperatifçe bir dairenin geçerli bir tahsis işlemiyle bir ortağa tahsisi halinde, tahsis edilen ortağın rızası olmaksızın, ortaklığı devam ettiği sürece konutun başka bir ortağa tahsisi mümkün değildir. 28.8.2003 tarihli kura zaptına göre davaya konu ____ Blok ____ numaralı daire M____ D____ adlı ortağa tahsis edilmiş iken, dosyadaki 8.4.2005 tarihli şartlı üyelik sözleşmesi ve kooperatif yönetim kurulunun 185 Sayılı kararına göre, davaya konu dairenin davalı kooperatif tarafından davacı C____ S____'a satıldığı anlaşılmıştır.

Belirlenen bu olgular ışığında davaya konu dairenin kime tahsis edildiği, şayet birden çok kişiye tahsis söz konusu ise ilk tahsisin kime yapıldığı üzerinde durulmalı, aynı daireye dair başka davalar varsa birleştirme hususu düşünülmeli, daire üzerinde hak sahibi olma ihtimali bulunan kişilere yönelik dava açması için davacı yana süre verilerek dava açılması halinde davaların birleştirilerek diğer yanın delilleri de sorularak dairenin kime tahsis edildiği kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir.

4-) Bu aşamadan sonra davaya konu veya başka bir dairenin davacıya tahsis edildiği veya kooperatifin elinde davacıya tahsis edilebilecek bir daire bulunduğunun anlaşılması halinde davacının bir numaralı bent hükümlerine göre belirlenecek ortaklık statüsüne göre kooperatife yönelik tüm yükümlülüklerini yerine getirip getirmediği, diğer bir anlatımla dava tarihinde davacının, davalı kooperatife aidat borcu bulunup bulunmadığı da yine bilirkişi aracılığıyla, devir yoluyla ortaklığın kazanılması halinde 1163 Sayılı Kanun'un 35. maddesi uyarınca payın tüm aktif ve pasifleriyle birlikte devralındığı göz önüne alınmak suretiyle belirlenmelidir. Zira parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmeyen ortak, kendisine tahsis edilen konutun tapu kaydının adına tescilini isteyemez.

Yapılacak inceleme sonucu davacıya daire tahsis edilmediği ve kooperatifin elinde davacıya tahsis edilecek daire de bulunmadığının anlaşılması halinde ise, davacının daire karşılığı tazminat istemi de bulunduğu göz önüne alınarak, daire tahsisi mümkün olmayan ortağa verilen tazminatın hesabına dair Dairemizin yerleşik uygulamasında altı aşamalı olarak formüle edilen ilkeler uyarınca (20.10.2011 tarih 2011/965 E. 2011/1185 K. sayılı ilamı) hesaplama yapılması gerektiği de göz önüne alınmalıdır.

KARAR : Yukarıda 1, 2, 3 ve 4 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Kooperatifler Kanunu MADDE 23 :Ortaklar bu kanunun kabul ettiği esaslar dahilinde hak ve vecibelerde eşittirler.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 12-07-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02106309 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.