Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun sözleşmede kararlaştırılmış olması, bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir.
(Şerh No: 17198 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-10-2022 18:49)

Orman iş kazası- Aynı zamanda orman kooperatifi üyesi de olan kazazedenin çalışma sırasında geçirdiği kaza iş kazası değildir. Orman idaresi ile kooperatif arasındaki sözleşme iş sözleşmesi değil istisna sözleşmesidir.
(Şerh No: 17197 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 27-09-2022 12:49)

yazlık ihtiyacı için de ihtiyaçtan tahliye davası açılabilir.
(Şerh No: 17194 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 19-09-2022 08:58)

Meskenin saatlik, günlük ve haftalık kiralamaları ticari amaca yönelik kabul edilir. Bu kullanımın önlenmesi için hakimin müdahalesi talep edilebilir ve verilen süre içinde bu kullanım sonlandırılmazsa, hakim tahliyeye karar verebilir.
(Şerh No: 17196 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 19-09-2022 08:38)

 Bilgi  [HMK. 107] Belirsiz alacak davasına ilişkin 22/7/2020 tarihli 7251 sayılı kanunla yapılan son değişikliğin gerekçesi:
Maddeyle, Kanunun 107 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Düzenlemeyle, uygulamada belirsiz alacak davasıyla ilgili görülen sorunlara çözüm bulunması amaçlanmaktadır. Belirsiz alacak davasında alacağın tamamı dava edilmekte, ancak davanın açıldığı tarihte alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi davacıdan beklenememekte veya bu belirlemeyi yapmak davacı açısından imkânsız bulunmaktadır. Maddenin mevcut ikinci fıkrasındaki düzenleme gereğince belirsiz alacak dav...
(Şerh No: 17195 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 13-09-2022 14:56)

6098 Sayılı TBK.nun 350/1. maddesi uyarınca ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak davalarda dava hakkı kural olarak kiraya verene aittir. Ancak kiraya veren durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan ...
(Şerh No: 17193 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-09-2022 19:18)

Konut ihtiyacına dayalı davalarda ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığı açısından yeterlidir.
(Şerh No: 17192 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-09-2022 19:11)

Mahkemece açılacağı bildirilen büfe için herhangi bir işyeri ruhsat başvurusu yapılmamış olması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, işyeri ruhsat başvurusu daha sonra da yapılabileceğinden, bu hususun başlı başına ihtiyacın samimi olmadığını kanıtlamaya yeterli olmadığı açıktır. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu kiralananın yapılacak işe uygun olup olmadığına ilişkin bilirkişi kurulundan Yargıtay denetimine elverişli ve ayrıntılı rapor alınarak dinlenen tanık beyanları da değer...
(Şerh No: 17191 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-09-2022 19:09)

Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.
(Şerh No: 17190 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-09-2022 19:00)

Kira tespit davaları BK 345 gereğince yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı halde, ihtiyaçtan tahliye davaları sözleşmenin bitim tarihinde açılır. Sözleşme bitmeden otuz gün önce açılan ihtiyaçtan tahliye davasında Mahkemenin BK 350 gereğince süre yönünden davanın reddine karar vermesi gerekir.
(Şerh No: 17189 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-09-2022 18:55)

Döviz cinsinden yapılan bir icra takibinde, borçlunun vade tarihindeki kur üzerinden ödeme yapması üzerine, fiili ödeme tarihine göre oluşan kur farkının tahsili istemiyle açılan davada, davacı alacaklının hangi tarihteki döviz kurunun esas alınacağı yönünde TBK.99/III maddesinde kendine tanınan seçimlik hakkını icra takibinde belirtmemiş olması, bu durumda seçim hakkının borçluya geçmesi, borçlunun da vade tarihindeki döviz kuru üzerinden ödeme yaparak seçim hakkını bu yönde kullanmış olması n...
(Şerh No: 17184 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 22-08-2022 15:15)

Katılanın kendi kızını dövdüğünü gören sanığın, katılanla tartışması üzerine söylediği iddia olunan “sana göstereceğim, seni burada barındırmayız” şeklindeki sözlerinin, TCK'nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen sair tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı Kanunun 106/1-1. cümlesi uyarınca hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,
(Şerh No: 17188 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 19-08-2022 09:24)

Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya veren tarafından açılması gerekir. Kiraya veren birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ...
(Şerh No: 17186 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-08-2022 10:20)

Sözleşmede ödenmeyen kira bedelleri gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmışsa, bu gecikme zammının sözleşmede aksi belirtilmediği sürece aylık değil yıllık olarak istenmesi gerekir.
(Şerh No: 17185 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-08-2022 10:10)

 Önerge  [CMK. 272] a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları, TCK ve TCK dışındaki kanunlarla hak mahrumiyetine sebep olan suçlar hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
(Şerh No: 17183 - Ekleyen: Melih SAĞIROĞLU - Tarih : 07-08-2022 12:44)

İİK 134.maddesine göre, ihale bedelinin nemaları ile birlikte hak sahiplerine ödeneceği belirtilmiştir. İİK' da yatırılan diğer paraların nemalandırılıp nemalandırılmayacağına dair açıkça yasal bir düzenleme mevcut değildir. Ancak nemalandırılmamasını gerektirir yasal bir engel de mevcut değildir. İcra dosyasına tehiri icra talebiyle yatırılan paranın nemalandırılması hem alacaklının hem de borçlunun menfaatinedir. Tüm bu nedenlerle; mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi yerinde değildir.
(Şerh No: 17182 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 01-08-2022 13:26)

1086 sayılı HUMK.nın 176/I-11 maddesi uyarınca da basit yargılamaya tabi davalarda adli tatilde temyiz sürelerinin işleyeceği ön görülmüştür. Ancak 01.11.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı yasanın 103. maddesinde ise adli tatil içinde görülebilecek davalar sayılmış olup basit yargılama usulüne tabi davaların adli tatilde görülebileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda adli tatil süresi içinde temyiz süresi işlemeyeceğinden davacı tarafın vermiş olduğu temyiz dilekçesinin s...
(Şerh No: 17181 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 16:15)

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 13. İcra Müdürlüğü'nün 2013/11552 sayılı dosyası üzerinden yapılan sıra cetvelinin davacı tarafa 11.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 25.08.2015 tarihinde açıldığı, sıra cetveline itiraz davasının 7 günlük süre içerisinde açılmasının gerektiği, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, sürelerin adli tatilde geçerli sayıldığı göz önüne alınarak davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz et...
(Şerh No: 17180 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 16:06)

1-Mahkemece 02.10.2015 tarihli ek karar ile davanın basit yargılama usulüne tabi olup, adli tatilde görülen davalardan olduğu, dolayısı ile temyiz süresinin 27/07/2014 tarihinde sona erdiği ve davalı ... Tic.AŞ vekilinin yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, uyap üzerinden gönderdiği 07/09/2015 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz talebinde bulunmuş olduğu gerekçesiyle temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verilmiş olup, davalı ... Tic. AŞ bu kararı da süresinde temyiz etmiştir. Temyiz ...
(Şerh No: 17179 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 16:04)

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun davacı idare vekili yönünden HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince kabulü ile ...
(Şerh No: 17178 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:46)

1- Davalı ...'ın temyiz isteminin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 104. maddesi uyarınca adli tatilde bakılmayan davalarla ilgili temyiz süresinin sonu adli tatil dönemine rastlarsa süre tatilin bitiminden itibaren (7) gün daha uzatılmış sayılır. Ancak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 29/son maddesinde Kadastro Mahkemelerinin adli tatile tabi olmadığı düzenlenmiştir. Somut olayda hükmü temyiz eden davalı ... vekiline gerekçeli kararın tebliğ edildiği 18.07.2014 tarihi ile kararın temyiz edild...
(Şerh No: 17177 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:37)

İİK’nın 18/1 maddesi ‘İcra mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır.’, HMK’nın adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103/1-h maddesi ‘Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.’ hükümlerini içermektedir. Somut olayda, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi kararının şikayetçi vekiline 28.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve şikayet...
(Şerh No: 17176 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:34)

III. ÖN SORUN 19. Hukuk Genel Kurulunda uyuşmazlığın esasının görüşülmesinden önce; davalı ...’ne gerekçeli kararın 08.08.2018 tarihinde tebliğ edildiği, gerekçeli istinaf dilekçesinin 06.09.2018 tarihinde ibraz edildiği, eldeki davanın müteveffa işçinin hak sahipleri tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu gözetildiğinde adli tatile tabi bir dava olup olmadığı hususu ön sorun olarak değerlendirilmiştir. 20. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe g...
(Şerh No: 17175 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:31)

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; Adli tatil süresi başlıklı 102. maddesi, "Adli tatil, her yıl yirmi Temmuzda başlar, otuz bir Ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir Eylül'de başlar." Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103. maddesi, "(1)Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:...ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar...h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerin...
(Şerh No: 17174 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:13)

1-Tebliğ tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş bulunan 6100 sayılı HMK'nin 103. maddesinde adli tatilde görülecek dava ve işler sayılmıştır. Ortaklığın giderilmesi davaları sayılan bu davalar arasında bulunmamaktadır. Anılan kanunun adli tatilin sürelere etkisini düzenleyen 104. maddesi; “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış say...
(Şerh No: 17173 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 15:10)

01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; Adli tatil süresi başlıklı 102. maddesi, “Adli tatil, her yıl yirmi Temmuzda başlar, otuz bir Ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir Eylülde başlar.”; Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103. maddesi, “(1)Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür: ...ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar...h) Kanunlarda ivedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzeri...
(Şerh No: 17172 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 14:56)

1-Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararı temyiz eden davalı şirket vekiline 11.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş karar ise 03.09.2014 tarihinde temyiz edilmiştir. Mahkemece anılan davalının temyiz dilekçesi 15 günlük temyiz süresi geçtiği gerekçesi ile reddedilmiştir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerine göre açılan davaların aynı Yasanın 281.maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre yapılacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı HUMK'nun 176/1 -11 maddesinde basit yargılamaya tabi d...
(Şerh No: 17171 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 14:54)

4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa dayalı olarak açılan davalar, 10. maddede yazılı işlemler ve süreler nedeniyle ivedi işlerden olup, HMK.’nun 103/h maddesi gereğince adli ara vermede de bakılır.
(Şerh No: 17170 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 14:47)

Diğer kanunlardaki yargılama usulü ile ilgili hükümler başlıklı 447. maddesi, “Diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır.” düzenlemelerini içermektedir. Bu yasal mevzuat çerçevesinde artık, (icra mahkemesinde görülenler hariç) basit yargılama usûlüne tabi olan davalara adlî tatilde bakılmayacaktır. Başka bir ifade ile basit yargılama usulüne tâbi davalar da adlî tatile tâbi olacaktır.
(Şerh No: 17169 - Ekleyen: Av.M.Mustafa ÖZKUL - Tarih : 29-07-2022 14:45)

Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur.
(Şerh No: 17168 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 26-07-2022 09:25)

Kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamaz ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamaz.
(Şerh No: 17167 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 25-07-2022 16:38)

Kira sözleşmesi devam ederken, tarafların karşılıklı iradeleri ile yeni bir kira sözleşmesi yapılması durumunda, bu ikinci sözleşme yapılırken verilen tahliye taahhüdü geçerlidir.
(Şerh No: 17166 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 15-07-2022 11:56)

Sanığın köy halkının ortak kullanımında olan, abonelik esasına tabi olmayan köy içme suyunu havalandırma kuyusunun betonunu delmek ve hortum kullanmak suretiyle biriken suyu kullanması şeklindeki eyleminin TCK kapsamında suç teşkil etmediği, sanığın eyleminin 7478 sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanunu'nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 16/2. maddesi kapsamında kaldığı ve idari para cezasını gerektirir nitelikte kabahat fiilini oluşturduğu; bu itibarla CMK’nın 223/1-a maddesi gereğince sanık hakkı...
(Şerh No: 17165 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 08-07-2022 13:05)

Kişinin haklı bir işinin gereği gibi, hiç veya en azından vaktinde görülmeyeceği endişesiyle, kendisini mecbur hissederek kamu görevlisine veya yönlendireceği kişiye menfaat temin etmiş olması hâlinde, bu kişi bakımından fiil suç oluşturmaz. Çünkü bu durumdaki kişiyi mağdur olarak kabul etmek gerekmektedir. Buna karşılık menfaat sağlanan kamu görevlisini ise, artık rüşvet veya görevi kötüye kullanma suçundan dolayı değil, icbar suretiyle irtikâp suçundan dolayı cezalandırmak gerekmektedir.
(Şerh No: 17164 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 28-06-2022 11:43)

Somut olayda, Av. ... 11.12.2012 tarih 9304 yevmiye numaralı vekaletnameye istinaden davacı Emine Çelik adına mirasın hükmen reddi isteğinde bulunmuş ise de vekaletnamede mirasın reddine ilişkin özel yetki bulunmamaktadır. Davalı vekilince bu eksiklik temyiz nedenleri arasında gösterilmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 01.04.2021 tarihli 2018/2222 Esas 2021/2387 Karar sayılı ilamı ile, davacı vekilinden mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin temin edilerek Dairemize gönderilmesi i...
(Şerh No: 17163 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 10-06-2022 11:06)

Davacı işçinin çalıştığı bankada babası adına mevcut hesapta işlem yaparken babasının yokluğunda işlem yapıp yerine imza attığı ve bu durumun anlaşılması üzerine iş akdine bu sebeple son verildiği, uyuşmazlık dışıdır. Bankacılık her şeyden önce güven esasına göre çalışılan bir yer olup davacı işçinin feshe konu edilen eylemi açık bir şekilde usulsüzlüktür, doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmaz. Açıklanan nedenle, davalı işveren fesihte haklı olduğundan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi ge...
(Şerh No: 17159 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 02-06-2022 18:09)

Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde; Açıklamada bulunmama hakkını kullandığına dair bir beyanda bulunmayan, haklarını anladığını belirten, savunma yapmak için süre isteyen ve sonraki celselere katılmayan sanığın duruşmadan bağışık tutulmayı kabul ettiğinden bahisle sorgusu yapılmaksızın müdafisinin dinlenilmesi ile yetinilip sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulduğu anlaşılan uyuşmazlık konusu olayda, Sanığın duruşmadan bağışık tutulmasının ancak sanığın sorgusunun y...
(Şerh No: 17160 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 02-06-2022 18:08)

Velayet sahibi olan kişinin ölmesi halinde velayetin değiştirilmesi için açılacak davada çocuğa temsil kayyımı atanmış olması gerekmektedir.
(Şerh No: 17162 - Ekleyen: Av.Yakup AYDIN - Tarih : 01-06-2022 08:41)

Vakıf Üniversitesi Hastanesinin sebep olduğu zararlar için tam yargı davasının görüm ve çözümünde idari yargı yerleri görevlidir.
(Şerh No: 17161 - Ekleyen: Av.Yakup AYDIN - Tarih : 31-05-2022 14:15)

Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, somut olaylarda, yasadışı toplantıya dönüşen etkinliklerde grup içerisinde yer almaktan başkaca eylemi bulunmayan sanığa atılı 2911 sayılı Kanunun 28/1. maddesinde belirtilen şekilde kanuna aykırı olarak yapılan gösteriyi düzenleme, yönetme veya düzenleyen ve yöneten kişilerin fiillerine iştirak etme suçlarının unsurları itibarı ile oluşmadığı gözetilerek, sanığın beraati yerine hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
(Şerh No: 17157 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 27-05-2022 11:12)

Sanığın, itiraz dilekçesinde katılana hitaben; “____ C. Savcısı ... dosyaları karıştırıp iki önemli delili yok edip bir iddianame uydurup haksız dava açıyor…” şeklinde ifadeler kullandığı olayda;Sanığın katılana hakaret etme niyetinin olmadığına dair savunması ile itiraz dilekçesinin bütünlüğü ve yazılış amacı gözetildiğinde kullanılan ifadeler nezaket dışı, kaba, rahatsız edici ve ağır eleştiri niteliğinde ise de bu ifadelerin katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte s...
(Şerh No: 17156 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 27-05-2022 11:09)

Somut olayda destek ...'in kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmadığı, ev hanımı olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, hükme esas alınan aktüer raporunda desteğin ev hanımı olduğu ve asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerindedir. Ancak anılan raporda ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur. Davacının zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekon...
(Şerh No: 17158 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 26-05-2022 12:22)

Taraf teşkili sağlanmadan, sanık savunması ve tanık beyanlarına göre ortaya çıkan çelişkilerin giderilmemesi bozma sebebidir.
(Şerh No: 17155 - Ekleyen: Av.Yakup AYDIN - Tarih : 25-05-2022 14:51)

Boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile kesilen ölüm geliri aylığının, bu gerekçe ispatlanamadığı için yeniden bağlanması hk.
(Şerh No: 17154 - Ekleyen: Av.Yakup AYDIN - Tarih : 25-05-2022 14:21)

Taraflar arasındaki protokolde, protesto yapılmasını ortadan kaldıracak bir kayda yer verilmediği için keşidecinin protesto edildiğine dair evrakın ibraz edilmesi gerekir.
(Şerh No: 17153 - Ekleyen: Av.Yakup AYDIN - Tarih : 25-05-2022 13:47)

Finansal Kiralama Sözleşmesi kapsamında TCK 155/2'nin uygulanabilir olduğu, TCK 155/1'e göre ceza tesisinin bozmayı gerektirdiği...
(Şerh No: 17152 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 04-04-2022 13:27)

Alt kiracının kira ilişkisi kiracıya bağlı olarak devam eder. Alt kiracı, kira sözleşmesinin tarafı durumuna geçmez. Kiralayan ile kiracı arasındaki kira ilişkisi herhangi bir şekilde sona erdiğinde alt kiracının da kiracılığı son bulur, çünkü kiralayan ile alt kiracı arasında sözleşmesel bağlantı yoktur.
(Şerh No: 17151 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-04-2022 15:44)

Mahkemece her ne kadar 5237 sayılı TCK 'nun 66/1-e maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine dair karar verilmiş ise de, sanıklara yüklenen suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK’nun 66-(1)e ve 67. Maddelerine göre 8 yıl olağan, 12 yıl olağanüstü zamanaşımına tabi olduğu...
(Şerh No: 17150 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 31-03-2022 19:50)

Kira tespit davasında hakim kirayı hak ve nesafete göre belirlerken kiracının eski kiracı olmasına dayanarak rayiç kira bedelinde %27 indirim yapması makul olmayan ölçüde bir hak ve nesafet indirimidir.
(Şerh No: 17149 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 31-03-2022 14:49)

Sözleşmenin "beş yıldan sonra yenilenip yenilenmediği" hesaplanırken 4+1 kuralı uygulanır. Buna göre ilk yıl sözleşme hükümleri, uzayan 4 yıl endeks uygulandıktan sonra, onu izleyen yılda hak ve nısfet uygulaması yapılır
(Şerh No: 17148 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 31-03-2022 14:39)

 Bilgi  [MK. 559] MK, 559 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 501 inci maddesini karşılamaktadır. Gerek yürürlükteki bu maddede gerek İsviçre Medenî Kanununun bunu karşılayan 521 inci maddesinde iptal davaları için belirtilen süreler zamanaşımı suresi olarak öngörülmüştür. Bu sürenin niteliği tartışmalı olmakla birlikte, bunun zamanaşımı değil, bir hak düşürücü süre olduğu görüsü ağırlık kazanmaktadır, İsviçre özel Hukuku ile ilgili şerhin yazan Paul Piotet, Schvveizerisches Privatrecht, Erbrecht IV/l, sh.276-277'de buradak...
(Şerh No: 2390 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 31-03-2022 12:58)

EVLİLİK TEKLİFİNİ REDDETME İHTİMALİNE BİNAEN TEDBİREN YANINA BIÇAK ALAN ERKEK CİNAYETİ TASARLAMAMIŞTIR!.... Maktulle bir an önce evlenmeyi arzulayan sanığın, kendisiyle evlenmeyi kabul etmeyen ve ayrılma düşüncesini kendisine hissettirip açıklayan maktule duyduğu hiddetle yanına tedbiren aldığı bıçağı, maktulle konuşmalarının olumlu geçmesi hâlinde kullanmayacağı düşüncesiyle sağ bileğine bağladığı, maktulün kendisinden ayrılma konusunda ısrarcı olması üzerine kapıldığı hiddet duygusunun etki...
(Şerh No: 17147 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-03-2022 17:59)

Sosyal medya hesaplarından borçlu tarafından borcu kabul anlamında gönderilen mesajların HMK.199 maddesi kapsamında belge niteliğinde kabulü gerekir.
(Şerh No: 17146 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 04-03-2022 19:57)

İİK 58/5. maddesine göre takip talebinde bulunması gereken hususlardan biri de borcun sebebinin beyan edilmesidir.Takip konusu belgenin aslının veya örneğinin verilmemesi, takip talebinin geçerliliğini etkilemez. Bir başka ifadeyle, takibin dayanağı olarak gösterilen belge takip talebine eklenmemiş olsa dahi,açılan itirazın iptali davasında delil olarak aynı belgenin sunulması halinde, davanın esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekir.
(Şerh No: 17145 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-02-2022 15:19)

Mal satım faturalarının döviz cinsinden düzenlenmesi halinde, ayrıca yazılı sözleşmeye gerek olmaksızın kur farkı talep edilebilir ise de; çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi, bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen,ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 17144 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-02-2022 14:55)

Taraflar arasındaki sözleşmede bedel yabancı para cinsinden kararlaştırılmış olsa da, davacı alacağının tahsili için davalı tarafından verilen çekleri teslim almış olmakla, çekin bir ödeme aracı olması nedeniyle çek üzerindeki bedel dışında herhangi bir kur farkı talep edemez.
(Şerh No: 17143 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 19-02-2022 14:43)

Yasal bir aylık süre geçirildikten sonra açılan davanın süresinde açılmadığından, mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
(Şerh No: 17142 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 11-02-2022 10:21)

Dava açılmadan önce kıdem tazminatı ile ilgili olarak arabuluculuğa başvuran davacının, ıslaha konu kısım için ayrıca bu yola başvurması zorunlu değildir.
(Şerh No: 17141 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-01-2022 19:19)

Kira sözleşmesinde artış şartının ... olarak boş bırakılması durumunda bu artış şartı belirli ve muayyen olmadığından geçerli değildir. Temerrüte esas kira bedelinin belirlenmesinde kira tutarının ispatı kiraya verene aittir. Davacının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemez.
(Şerh No: 17140 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-01-2022 12:11)

Sözleşmeyle bağlılık ilkesi gereği, sözleşmedeki artış şartı tarafları bağlayacak olup, davalı kiracı yenilenen her kira dönemi için artış şartına uygun kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Mahkemece; kiraya verenin, kiracıdan talep edebileceği kira farkı alacağının belirlenmesi noktasında, Türk Borçlar Kanunun yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihi öncesi dönem için, sözleşmede kararlaştırılan artış şartı esas alınarak; ysonrasında ise TBK'nın 344. maddesindeki sınırlama dikkate alınarak hesapla...
(Şerh No: 17139 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-01-2022 12:01)

Taraflar arasında geçerli kira sözleşmesine göre, kiracı özel hukuk tüzel kişisi olup sözleşmede kararlaştırılan artış şartı sözleşme süresi tamamlanana kadar geçerli ve tarafları bağlayacak olup, davalı kiracı yenilenen her kira dönemi için artış şartına uygun kira bedelini ödemekle yükümlüdür.
(Şerh No: 17138 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-01-2022 11:53)

Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte teslim ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tarihe itibar olunmalıdır. Yıllık kira bedelinin tutarı senetle ispat sınırının üzerindeyse ve kiraya verenin açık muvafakati yoksa kiracı tarafından teslim tarihi ancak yazılı delille ispatlanabilir. Kiraya veren anahtarı almaktan kaçınırsa, kiracının yapması gereken, Mahkemeden bu yolda tevdi mahalli tayinini isteyip, tayin edilecek yere anahtarı teslim etmek ya da Notere teslim ederek...
(Şerh No: 17137 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 02-01-2022 11:42)

Kiraya verenin TBK’nın 347. maddesinden yararlanabilmesi için öncelikle taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesindeki sürenin bitmesi, taraflar arasında yeni bir sözleşme yapılmaksızın ilk yapılan sözleşmenin TBK’nın 347. maddesinde belirtildiği gibi birer yıllık uzama süresinin on yıl olması, on yıldan sonra en son uzama yılının bitiminden en az üç ay önce fesih ihbarda bulunması ve davanın da uzama yılının sonunda açılması gerekir. İlk sözleşmeden sonra taraflar bir araya gelerek yenide...
(Şerh No: 17136 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-01-2022 14:43)

Dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması bir dava şartıysa da, derdest davada davanın esasına girilmeden ve dava koşulu hakkında bir karar verilmeden önce dava koşulu tamamlanmışsa, davanın usulden reddedilmemesi gerekir.
(Şerh No: 17135 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-01-2022 14:29)

 Bilgi  [BK. 347] Anayasa Mahkemesi 2015/102E. 2016/151K, 7.9.2016 tarihi kararı
Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinin ve ikinci fıkrasının anayasaya aykırılık iddialarının REDDİNE dair anayasa mahkemesi kararı İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi İTİRAZIN KONUSU: 1- 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 347. maddesinin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinin ve ikinci fıkrasının, 12.1.2011 tarihli ve 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanutı'un 1. ma...
(Şerh No: 17134 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 01-01-2022 14:12)

 Bilgi  [İİK. 16] ilama aykırı takip-dosyanın infazen kaldırılmış olması- süresiz şikayet
İlama aykırı takip yapıldığında süresiz şikayet yoluna gidilebilir. “Takibe konu 20.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/861 E. – 2004/393 K. s. ilamın hüküm kısmının 2.maddesinde açılan istirdat davasına ait olarak sair davalılardan alacağın ayrı ayrı miktar ve isim belirlenerek hüküm altına alındığı borçlu Ahmet .... aleyhine açıkça bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmış olmakla borçlu hakkında ilamda belirtilen alacağa ait olarak ilamlı takip yapılamaz. Mahkemece, şikayetin bu sebeple kabulü ile tak...
(Şerh No: 4759 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 31-12-2021 09:11)

Sözleşmede belirtilen kira artış şartı tarafları bağlar. Kiracı bu artış şartına uymadığında, kiralayan kira parasını alırken ihtirazi kayıt ileri sürmese ve ayrıca yenileme yılının başlamasından 7 yıl geçtikten sonra önceki dönem kiralarının eksik ödendiği gerekçesiyle tahliye talep etse dahi, temerrüt oluşmuştur.
(Şerh No: 17133 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 19:11)

Taşınmazın riskli yapı olması nedeniyle tahliye eden kiracıya, bina yenilendikten sonra kira sözleşmesi teklif edilmemesi -taşınmaz yargı kararı veya icra marifetiyle tahliye edilmediği sürece- BK 355. maddesi uyarınca tazminat koşullarını oluşturmaz.
(Şerh No: 17132 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 18:54)

Kiralayanın kızının ihtiyacı için ihtar çekmesi ve kiracının bu ihtara istinaden taşınmazı boşaltması BK. 355 anlamında tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Davalılar gereksinim, yeniden inşaa ve imar amacıyla bir tahliye davası açmamıştır. Davacı kiracı taşınmazı bir yargı kararı veya icra marifetiyle tahliye etmemiştir. Bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 355. maddesi uyarınca tazminat koşulları oluşmamıştır.
(Şerh No: 17131 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 18:50)

Sözleşmede kira parasının ne şekilde artırılacağı tereddüte yol açmayacak ve kolayca hesaplanacak şekilde gösterilmiştir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği, bu artış şartı tarafları bağlar ve davalı kiracının yıllar itibariyle sözleşmedeki artış oranına uygun artışlarla kira parasını ödemesi gerekir. Yazılı kira sözleşmesinde kararlaştırılan artış oranı karşısında kira bedelinin artırılmaması hususunda taraflar arasında zımni anlaşma yapıldığı iddiası davalı tarafça ispat edilememiştir. Bu durum...
(Şerh No: 17130 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 18:42)

Birden fazla kira dönemine ilişkin temerrüte esas ödenmesi gereken kira bedelleri hesaplanırken Mahkemece yapılması gereken iş, gerekirse alanında uzman bilirkişi marifetiyle TBK m.344 gözetilerek her yıl için hangi artış oranının uygulanacağı ayrı ayrı değerlendirilerek eksik yatan kira bedelinin hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesidir.
(Şerh No: 17129 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 18:34)

Sözleşmeyle bağlılık ilkesi gereği, sözleşmede belirlenen artış şartı tarafları bağlayacak olup, davalı kiracı yenilenen her kira dönemi için artış şartına uygun kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Sözleşmedeki artış maddesi değerlendirilirken kira sözleşmesinin başlangıcı ile TBK’nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihleri arasındaki dönemde sözleşmedeki artış şartı, TBK'nun yürürlük tarihi olan 01.07.2012 tarihi TBK’nun 344. maddesinin değiştiği 17.01.2019 tarihi arası dönemde ÜFE artış oranı...
(Şerh No: 17128 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-12-2021 18:20)

arsa payı düzenlemesinin yeniden yapılabilmesinin ilk şartı, arsa paylarının bağımsız bölümlerin değerleriyle oransız olarak belirlenmiş olmasıdır. Bu hesaplama yapılırken arsa paylarının kat irtifakı kurulduğu dönemde değerleriyle orantılı olmadığına bakılır.
(Şerh No: 17127 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 24-12-2021 10:56)

Kadının kardeşinin erkeğe şiddet uygulaması vakıası, kadına kusur olarak yüklenemez.
(Şerh No: 17126 - Ekleyen: Av.Özge ASLAN - Tarih : 22-12-2021 10:01)

Avukatlık sözleşmesi kaynaklı tüm davalar müvekkilin tacir, esnaf veya tüketici olup olmadığına bakılmaksızın Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür.
(Şerh No: 17125 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 16-12-2021 15:58)

İstisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında arabuluculuk sürecine ilişkin eksikliğin giderildiği ve görevli mahkemece de davanın esasına girilmeden arabuluculuk işlemlerinin tamamlandığı hallerde HMK’nin 115/3. maddesi uyarınca artık dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 17124 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 16-12-2021 13:17)

Kira uyarlama davalarında, dava devam ederken ihtiyati tedbir yoluyla yeni kira bedeli belirlenebilir.
(Şerh No: 17123 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 12-12-2021 16:34)

Sözleşmede kararlaştırılması durumunda, apartman aidatının eksik ödenmesi de kiracının temerrütünü oluşturur.
(Şerh No: 17122 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 12-12-2021 16:24)

Kiracının kiralayandan tazminat talep edebilmesi için ihtar sonucu tahliye yeterli olmayıp, tahliyenin bir mahkeme kararının uygulanması sonucu gerçekleşmiş olması gerekir.
(Şerh No: 17121 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 11-12-2021 18:31)

 Bilgi  [KatMülkiyetiK. 68] TOPLU YAPILARDA KAT MÜLKİYETİ VE KAT İRTİFAKI TESİSİNE DAİR YÖNETMELİK
Bayındırlık ve İskân Bakanlığından: TOPLU YAPILARDA KAT MÜLKİYETİ VE KAT İRTİFAKI TESİSİNE DAİR YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; toplu yapılarda, kat mülkiyetinin ve kat irtifakının tesisinde istenilecek belgeleri ve tapuda yapılacak işlemlerin usûl ve esaslarını belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri, belediye sınırları ve mücavir alan...
(Şerh No: 17120 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 06-12-2021 19:09)

Aidat ödemeyen kat malikinin sıcak su sayacının sökülmesine dair kat malikleri genel kurulu kararı hukuka uygundur.
(Şerh No: 17119 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 06-12-2021 11:53)

İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, İş Kanununun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede ö...
(Şerh No: 17118 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2021 18:16)

Belirsiz alacak davası istisnai bir dava türü olup, bunun dava dilekçesinde açıkça belirtilmemiş olması ve kısmi olarak açıldığının dava dilekçesinden anlaşılmış olması karşısında, davanın kısmi dava olarak açıldığının kabulü zorunludur. Duruşmada davacı vekili “davamız belirsiz alacak davasıdır” şeklinde beyanda bulunmuş ise de; davanın türünün bu şekilde değiştirilmesine imkân bulunmamaktadır.
(Şerh No: 17117 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2021 15:34)

Bu kararın yayınlandığı tarihten önce açılan belirsiz alaca davalarında Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ile Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin içtihat uyumsuzlukları dikkate alınarak eski uygulamalara göre karar verilecekse de, bu içtihatın yayını tarihi itibariyle açılacak belirsiz alacak davalarında bu içtihatta belirlenen kriterler uygulanacaktır. Buna göre: a) Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve ücret alacakları işçi tarafından bilinmekle kural olarak belirsiz alacak davasına k...
(Şerh No: 17116 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2021 15:09)

Kredi sözleşmesinin türüne göre davacının tüketici sıfatı bulunmadığı için Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile bu kapsamdaki yönetmeliğin uygulama alanı bulamayacağı, TBK md. 20'de düzenlenen genel işlem koşulları açısından değerlendirme yapılması gerektiği, fakat hayat sigortasının davacıya da hak sahipliği vermesi sebebiyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunamamıştır.
(Şerh No: 17114 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 25-11-2021 12:41)

Mevcut raporu düzenleyen bilirkişi ile davacı vekilinin aynı iş yerinde çalışması, bilirkişinin tarafsızlığına gölge düşürecek bir olgu olsa da ve mahkemece bilirkişi incelemesine başvurulmuş ise de, somut olay yönünden HMK md. 266 maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiren özel veya teknik bilgiyi gerektiren bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamaların doğru olduğu anlaşıldığı takdirde, salt bilirkişinin tarafsızlığı seb...
(Şerh No: 17110 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 25-11-2021 12:13)

Boşanma davası sadakatsizlikten kaynaklanan şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak açılmış, aynı gerekçelerle boşanma hükmü verilmiş ve kesinleşmiştir. Mahkemece TMK md. 236/2 (boşanmanın zina ve/veya hayata kast nedenlerinden dolayı açılması ve boşanmaya hükmedilmesi halinde uygulanabilir) hükmüne yanlış anlam verilmek suretiyle katılma alacağının kaldırılmasına karar verilmesi verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 17111 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 25-11-2021 12:11)

Davacının, düzenleme şeklinde yapılan taraflar arasındaki mal ayrılığı rejimi seçimi sözleşmesinin korkutma (TBK md. 37 vd.) altında imzalandığından geçersiz olduğunu ileri sürülmesi halinde, Mahkemece gösterilen deliller incelenerek bu yönde bir değerlendirme yapılmadan ...sözleşmenin geçerli olduğunun kabul edilmesi doğru olmamıştır.
(Şerh No: 17113 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 25-11-2021 06:35)

Gerekli şartların gerçekleşmesi halinde, yurtdışında yaşayan tarafların Türkiye'de bulundukları sürede kullandıkları konutun aile konutu olarak özgülendiğinin kabulü mümkündür.
(Şerh No: 17112 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 25-11-2021 06:06)

Koca, eşi ile birlikte yaşadıkları mekanda ele geçirdiği eşine ait fotoğrafları, not defterini veya mektupları mahkemeye delil olarak verirse, bu deliller hukuka aykırı yollardan elde edilmediğinden mahkemede delil olarak değerlendirilir.
(Şerh No: 17108 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 05-11-2021 09:12)

Davada sadece Belediye bünyesinde faaliyet gösteren Şirket davalı gösterilmiştir. Açılan işe iade davasının kabulünde bir hata yoktur.
(Şerh No: 17106 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-10-2021 15:28)

Davalı vekilinin hükme esas alınan bilirkişi ek raporuna karşı sunduğu uzman görüşü ile bilirkişi ek raporu arasındaki çelişki bulunması halinde, yeni bir bilirkişiden çelişkiyi giderici nitelikte rapor alınıp oluşacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 17105 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-10-2021 14:35)

Belgenin sahte olduğu belirlenmiş olsa dahi, aslının temin edilememesi halinde fotokopisinin üzerinden iğfal kabiliyetine ilişkin inceleme yapılamayacağı için kurucu unsur olan aldatma öğesinin gerçekleşmediği kabul edilecektir.
(Şerh No: 17104 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 01-10-2021 10:46)

Taraflar arasında yabancı mahkemede görülüp kesinleşen boşanma davasında tebligatın usulüne uygun yapıldığı kanıtlanamamış olsa da, ortada artık kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunduğu için yabancı kararda uygulanan usul ve tespitler, tanıma ve tenfiz davasının inceleme konusu dışında kalmaktadır. Yabancılık unsuru barındıran davalar, yargılama usulüne ilişkin sorunlar bakımından hâkimin hukukuna (lex fori) tabi olduğu için davacının tanıma istediğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 17103 - Ekleyen: Av.Safacan GÜNEŞ - Tarih : 29-09-2021 15:40)

Davacının aleyhine yapılan icra takiplerinin çokluğu işverenin muhasebe servisinin/görevlisinin buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması, işvereninde sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski karşısında davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı ortadadır. Bu açıklamalar karşısında feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir.
(Şerh No: 17102 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 23-08-2021 14:30)

Yargıtay 6. CD, bu içtihadında CMK md. 286 ve ilgili diğer hükümler gereği tür ve miktar itibariyle temyiz incelemesi yapılmaksızın kesinleşen hükümlerin de “suç vasfı yönünden” temyiz incelemesine tabi olduğunu hükme bağlamıştır.
(Şerh No: 17099 - Ekleyen: Av.Mustafa Kağan ÖZTÜRK - Tarih : 16-08-2021 15:15)

Sanığın tüfekle ateş edip maktulü öldürdüğü sırada, destek için av tüfeğiyle havaya ateş eden diğer sanığın eylemi, fiil üzerinde hakimiyet kurmadığından müşterek faillik değil, suç işleme kararını kuvvetlendirdiğinden suça yardım niteliğindedir.
(Şerh No: 17100 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 16-08-2021 15:13)

Sanığın sahibi olduğu internet sitesinde yayınlanan haberin katılan haber ajansına ait olduğu hususunda hiç bir ibareye yer verilmeksizin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın internet sitesinde de yayınlanması karşısında, sanığın haberi Bakanlığın internet sitesinden alındığı savunmasında bulunması sebebiyle haber ajansının haberlerini izin almaksızın yayınlaması şeklindeki eylemi suç oluşturmaz.
(Şerh No: 17101 - Ekleyen: Av.M.Gökhan AHİ - Tarih : 16-08-2021 15:10)

Henüz yargılamayı sona erdirmeyen görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararları üzerine yetkili mahkemede davaya devam edildiği hallerde uyuşmazlığın esası hakkında verilecek nihai kararda haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin hüküm altına alınması yerinde olacaktır. Bu halde davalı vekili lehine ayrıca bir vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir.
(Şerh No: 17098 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-07-2021 14:46)

Davalı yararına "hükmedilen" vekalet ücretinde maddi hata yapılmışsa HMK. 304.Madde uygulanarak ek karar verilebilir.
(Şerh No: 17097 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 06-07-2021 16:20)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05154896 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.