Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [SPK. 15] Temettüden yararlanma hakkı ile ilgili pratik bir bilgi
Madde içinde yer alan "Temettü hesap dönemi sonu itibariyle mevcut payların tümüne, bunların ihraç ve iktisap tarihleri dikkate alınmaksızın eşit olarak dağıtılır." cümlesinde iktisap tarihi dikkate alınmaksızın denmesinden kasıt şudur; Bir şirketin temettü dağıtımın başlamasından hemen önce (temettü'nün fiyata bölünme şeklinde yansıması olmadan) hisse'yi satın alan veya hisseye sahip olan herkes temettüden hisseyi elde tutma süresinden bağımsız olarak eşit şekilde yararlanabilir.
(Şerh No: 4398 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 18-02-2010 19:56)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 44] Özveri ve ideal bir davranış
Müvekkilin karşı taraf vekiline, yani meslektaşına yönelik sataşması nedeniyle vekillikten sırf bu nedenle istifa etmesi; vekil avukat için “büyük bir özveri ve “ideal” bir davranıştır. Uygulanmasının ekonomik nedenlerle çok zor olduğu görüşündeyim.
(Şerh No: 4400 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:43)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 44] Avukat müvekkilinden meslektaşlarına yönelebilecek sataşmaları önlemeye çalışır; gerekirse vekillikten bu nedenle istifa etmek avukatın takdirine bağlıdır.
(Şerh No: 4399 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 14:42)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 29] Görevi reddedebilmek
Baro Başkanı tarafından görev verilmesi avukatı onurlandırır. Ancak,"kabul edilebilir bir neden" tartışmaya açık ve hüküm, avukatın bağımsızlığına aykırıdır. Görevin kabulü avukatın takdirine bırakılmalıdır.
(Şerh No: 4397 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 12:26)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 45] Hapis Hakkı
Bkz.Av.K.m.39; Şerh No: 3759
(Şerh No: 4396 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:40)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 47] Bilgi vermek zorunluluğu
Avukatın bilgi vermek zorunda oluşunun ve baro yönetim kurulunun da görüş bildirme yetkisinin yasal veya mesleki bir gerekçesi olmadığı görüşündeyim. Ücret sözleşmesi kapsamında müvekkil-vekil arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındadır ve yargının hükmü ile sonuçlanır.
(Şerh No: 4395 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 11:31)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 22] Avukat, usule ilişkin yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olması koşuluyla, savunma için zorunlu gördüğü tüm yasal taleplerde bulunabilir. Avukat, yalnızca davanın uzamasına neden olabilecek ve savunmayla ilgili olmayan isteklerde bulunmamakla yükümlüdür.
(Şerh No: 4394 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 10:28)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 21] Avukat, müvekkilinin menfaati göreve devam etmesini zorunlu kılmadıkça, kişisel ya da mesleki onurunun zorunlu kıldığı durumlarda görev yerini terk edebilir ve üç gün içinde gereğinin yapılması için baroya bilgi verir.
(Şerh No: 4393 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 18-02-2010 09:33)

Davalının asgari ücretle çalışması yoksulluğu ortadan kaldırır bir sebep değildir. Mahkemece, davalının zorunlu ihtiyaçları ile davacının gelir durumu ve başka nafaka yükümlülüklerinin de bulunduğu gözetilerek, yoksulluk nafakasının bir miktar indirilmesi ile yetinilmesi gerekirken tümden kaldırılmış olması usul ve yasaya uygun olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 4391 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 22:03)

"Hakkaniyet" bir bakıma adaleti deyimler. Fakat; sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla paylaştırıcı ve denkleştirici davranmak, adaletli davranmaktan daha başka ve daha ileride bir anlam taşır. Buna göre davalının mevcut mal varlığına rağmen "hakkaniyet" ilkesi gereği yoksulluk nafakası almaya hak kazanmış olup taraflar arasında denkleştirici adil bir durum oluşturulmuştur. Bundan sonra dava tarihine kadar tarafların sosyal ve ekonomik durumlarında bu dengeyi olağanüstü düzeyde bozacak deği...
(Şerh No: 4390 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:35)

Senette sahtecilik nedeniyle kamu davası açılması halinde, müştekinin şahsi hakları bakımından ceza davasına katılması ve senedin iptalini istemesi sözkonusu olur da, mahkeme bilirkişi incelemesine karar verirse ancak bu durumda ceza davası, takip dosyasına tesir eder ve tüm işlemleri durdurur. Aksi takdirde salt ceza davasının açılmış olması takip dosyasına kendiliğinden etki edip, takibi durdurmaz.
(Şerh No: 4389 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 17-02-2010 21:24)

TMK'nun 176/4 ve 331. maddelerine göre, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde taraflarca her zaman nafaka artırımı davası açılabilir. Buna göre önceki davaların derdest olup kesinleşmemiş olması nafaka artırımı davası açılmasına mani değildir.
(Şerh No: 4388 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 21:11)

Bonolar hakkında da uygulanması gereken TTK 642.maddesi hükmüne göre hamilin cirantalara karşı kambiyo senedinden doğan müracaat hakkını kullanabilmesinin koşulu süresi içerisinde ödememe protestosu keşide edilmiş olmasıdır. Durum, icra hakimi tarafından re'sen gözetilir.
(Şerh No: 4384 - Ekleyen: Av.Onur ÖMEROĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:40)

Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışı birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
(Şerh No: 4386 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-02-2010 17:27)

Hisseli gayrimenkulde fiili taksimin yapıldığı hallerde, fasılaszı nizasız kullanım sözkonu ise diğer hissedarların şuf'a davası açmaya hakları yoktur.
(Şerh No: 4380 - Ekleyen: Av.İlknur ADİLLER - Tarih : 17-02-2010 17:09)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 15] Arabuluculuk - Hakem Kurulu
TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliği yürürlükten kaldırıldığına göre (TBB. Baro Hakem Kurulu Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik, RG. 09.06.2009 -Sayı: 27253)..."arabuluculuk teklifini kabul etmek" hükmü, madde metninden çıkarılmalıdır.
(Şerh No: 4381 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:44)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 14] Haklı sebep
Haklı sebep; tartışmaya açıktır. İşi neden göstermeden reddetme hakkı, bu konuda da geçerli olmalıdır.
(Şerh No: 4379 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:33)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 13] Bildirim zorunluluğu
Günümüzde avukatlık faaliyeti yalnız çalışan avukat - hukuk bürosu -avukatlık ortaklığı olarak sürdürülmektedir. "Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat" durumu müvekkile bildirir ve yetki belgesi ya da tevkil yoluyla işlerini bir meslektaşına teslim edebilir. Müvekkil kabul etmezse ilişkiyi bitirir, yeni bir vekil tayin eder. Baroya bildirim koşulu gereksiz ve gerekçesizdir.
(Şerh No: 4378 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 15:29)

İhale üzerinde kalan yüklenicinin, ihale sürecinde Kamu İhale Kanununa göre yasak fiil ve davranışlarda bulunduğu, ihale sözleşmesi imzalandıktan sonra tespit edilirse; taraflar arasında akdedilen ihale sözleşmesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle; kesin teminat ve ek kesin teminatların irad kaydedilebilmesi için sözleşmenin feshedilmesi gerekir. İhale sözleşmesinin feshedilmeyip idarece, yükleniciye işin tamamlattırılarak kesin kabulünün de yapılmış olması ve yüklenicinin bu aşamada idare...
(Şerh No: 4377 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-02-2010 14:53)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 3] Avukat mesleki çalışmasını hizmetini sunduğu iş sahibi-müvekkilinin inancını ve mesleğe güvenini sağlıyacak biçimde ve işini tam bir sadakatle yürütür.
(Şerh No: 4376 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:34)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 2] Barolar ve Barolar Birliği, avukatın "işi reddetme" hakkını kullanabilmesi, görevini yapabilmesi ve mesleki bağımsızlığı için yasal veya eylemsel engellerin aşılmasında avukata yardım eder.
(Şerh No: 4375 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:24)

 Önerge  [Av.Mes.Kur. 1] Barolar ve Barolar Birliği avukatların mesleki bağımsızlığını ve haklarını idare’ye karşı koruyup kollamayı görev edinmiştir.
(Şerh No: 4374 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:09)

 Bilgi  [GelirVK. 103] 08/07/2010 'da yürürlüğe girecek Değişiklik ile ilgili
Söz konusu maddenin son bendindeki "fazlası %35" ibaresinin iptal istemi Anayasa Mahkemesi tarafından kabul edilmiş, ancak karar gerekçesinde belirtildiği üzere "30.3.2006 günlü, 5479 sayılı Yasa’nın 1. maddesiyle değiştirilen 31.12.1960 günlü, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 103. maddesinde yer alan 40.000 YTL’den fazlasının 40.000 YTL’si için 9190 YTL, ifadesinden sonra gelen “… fazlası % 35 oranında …” ibaresinin, “ücret gelirleri” yönünden iptal edilmesi nedeniyle doğacak hukuksal boşlu...
(Şerh No: 4373 - Ekleyen: Av.Olgu ÖZDEMİR - Tarih : 17-02-2010 14:07)

 Bilgi  [Av.Mes.Kur. 1] Bağımsızlık ve Görev
1982 Anayasasının 135. maddesinde Devletin kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerindeki idarî ve malî denetim hakkı vurgulanmış, amaç dışı etkinlikleri yaptırıma bağlanmıştır. Anayasa Mahkemesi, çeşitli kararlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının hukuksal niteliğini kesin olarak açıklığa kavuşturmamış, bu kuruluşların kamu hizmeti yaptıklarını, “idare” bölümü içinde olduklarını, yerinden yönetim esaslarına dayalı olarak kurulduklarını ve özerk kuruluşlar oldukları...
(Şerh No: 4372 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 14:05)

 Bilgi  [Av.Rek.Yön. 2] Dava vekili
dava vekili; avukat sayısı beşten az olan yerlerde avukat yetkisini taşıyan meslek adamı(TDK. Büyük Türkçe Sözlük)
(Şerh No: 4371 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:54)

 Bilgi  [Av.Rek.Yön. 1] Amaç - Reklam yasağı
Maddeyi iki bölümde ele almak yararlı olur: 1) Bu Yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Maddeyle yasaklanan “reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmak”tır. İrdeleme: "Yönetmelik kapsamında olanlar..." vurgusu gereksizdir. "Kapsam" başlıklı 2.madde yeterlidir. 2) "Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatı...
(Şerh No: 4370 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 10:40)

 Bilgi  [Av.Rek.Yön. 4] Yasal dayanak
Yönetmeliğin dayanağı, yasamızın 55.maddesidir (Yönetmelik m.3). Bu madde "Reklam Yasağı"na ilişkindir. Büronun niteliklerini belirtmek baronun (baro genel kurulunun)görevidir(Av.K.m.43,81/8). Yönetmelik hükmünün yasal dayanağı yoktur.
(Şerh No: 4369 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 17-02-2010 08:09)

 Türkçe  [TCK. 5] (1)Bu yasanın genel yargıları, özel ceza yasaları ve ceza içeren yasalardaki suçlar hakkında da uygulanır.
(Şerh No: 4365 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 16-02-2010 23:33)

 Türkçe  [ÇKK. 11] Bu yasada düzenlenen koruyucu ve destekleyici önlemler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından çocuklara özgü güvenlik önlemi olarak anlaşılır.
(Şerh No: 4366 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 16-02-2010 23:32)

 Bilgi  [Av.K. 81] Avukat bürolarının nitelikleri - Genel Kurulun Görevi
Yasamızın 43.maddesine göre "Büronun niteliklerini barolar belirtir". Madde 81/8 hükmüne göre de; avukat bürolarının niteliklerini belirtmek,Baro Genel Kurulunun görevlerindendir. TBB.Reklam Yasağı Yönetmeliği'nin 4.maddesinde büronun niteliklerinin belirtilmiş olmasının yasal dayanağı yoktur. Yönetmeliğin dayanağı, yasamızın 55.maddesidir. Bu madde ise "Reklam Yasağı"na ilişkindir. Ya Baro Genel Kurulu görevini yapmalı veya (8).fıkra iptal edilerek konu yönetmeliğe bırakılmalıdır.
(Şerh No: 4368 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 16-02-2010 22:59)

 Bilgi  [Av.K. 55] Tabela
Tabela TBB. Reklam Yasağı Yönetmeliği RG. 21.11.2003, Sayı: 25296 Madde 5 — Bu Yönetmelik kapsamında olanlar kullanacakları tabelada; avukatlık unvanı ile ad ve soyadı, varsa akademik unvanı, büronun bulunduğu kat ve büro/daire numarası telefon numarası, internet adresi ile e-posta adresi yer alabilir. Tabelada bu Yönetmelikte belirlenenlerin dışında unvan, deyim, şekil, amblem ile Türkçe dışında yabancı dillerde ifade ve sair şekiller, işaret, resim, fotoğraf ve benzerlerine yer verilem...
(Şerh No: 4367 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 16-02-2010 22:16)

Davanın usul yönünden reddedildiğinin belirtilmesi gerçeği değiştirmez. Mahkemece davaların tarafları, konusu ve istinat olunan sebepleri aynı olduğundan, HUMK.nun 237 nci maddesi gereğince kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 4362 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-02-2010 13:17)

Keşfin yapılması için verilen süreye uymama ve gerekli giderlerin yatırılmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması halinde dava kanıtlanmamış sayılacağından böyle bir hüküm HUMK.'nun 237. maddesi uyarınca işin esası bakımından kesin hüküm oluşturur.
(Şerh No: 4361 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 16-02-2010 13:06)

Suça konu silahın 6136 sy Kanuna muhalefet suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunu, silahın atışa elverişli olup olmadığı, nitelikleri ve anılan yasa kapsamındaki silahlardan olup olmadığı hususlarının yeminli uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiği,
(Şerh No: 4359 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 23:52)

Köy demirbaşına kayıtlı bulunan silahı taşıyan muhtarın eyleminin 6136 sayılı kanuna muhalefet olarak değerlendirilmeyeceği.
(Şerh No: 4358 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 22:25)

Kişinin, ruhsat süresi geçmiş ve konutta bulundurma ruhsatlı tabancasını iş yerine götürdüğünün anlaşılması halinin cezalandırmayı gerektireceği gibi silahında müsaderesinin gerektiği,
(Şerh No: 4357 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 15-02-2010 22:18)

Taşınmazı üzerine bina yapılmak suretiyle el atılan malik, binayı yapan kişilerin müdahalelerinin önlenmesini, taşınmazının eski hale getirilmesini (kal'ini) ve terditli olarak taşınmazın rayiç bedelinin faizi ile birlikte kendisine ödenmesini talep ve dava edebilir. Her ne kadar bina, üzerinde olduğu taşınmazın mütemmim cüz'ü haline gelmekte ve işbu taşınmazın mülkiyetine tabi olmakta ise de; bu konuda istisnai olarak 4721 S.K. m.722-723-724 uygulama alanı bulur. Buna göre şartları oluştuğu tak...
(Şerh No: 4356 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 16:39)

Kural olarak bir sözleşmenin tarafları muvazaa iddialarını senede karşı senetle ispat kuralı uyarınca (HUMK. 290) tanıkla ispat edemezler. Ancak; HUMK.nun 292 nci maddesinde belirtilen kurallara uygun yazılı delil başlangıcı bulunması durumunda taraf muvazaasının tanık dahil her türlü takdiri delille kanıtlanması mümkündür. Bunun yanı sıra, genel yaşam deneylerine ve yaşamın olağan akışına dayanan kişi de, artık iddiasını ispatla yükümlü değildir.Buna göre hüküm; iddianın doğruluğunu, yaşam dene...
(Şerh No: 4348 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 16:20)

Gayrimenkulün aynına ilişkin kararlar kesinleşmedikçe icra olunamaz. Bedele hükmedildiği hallerde de; dava konusu ayni hakka ilişkin mülkiyet ihtilaflı ise, bu kabil kararlar dahi kesinleşmedikçe icraya konulamaz.
(Şerh No: 4355 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 15:34)

Birden çok talebi havi davada verilen kararda; istemlerden bazıları kesinleşmeden icraya konulamayacak ve bazıları da kararın kesinleşmesine gerek olmadan icra edilebilecek ise; kararın, kesinleşmeden icraya konulamayacak kısmı (fer'ileriyle birlikte) ayrılarak diğer kısımlar hakkında -karar kesinleşmeden- icra takibi başlatılması mümkün ve yasaldır.
(Şerh No: 4354 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-02-2010 15:18)

 Bilgi  [Av.K. 76] KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞLARI
2709 S.Türkiye Cumhuriyeti Anayasası(1982) MADDE 135 - Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, meslekî faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafında...
(Şerh No: 4353 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 15-02-2010 15:00)

Taraflar arasında evlilik birliği mevcut ise taraflar vekalet akti münasebetleri mevcut olduğunu usulün 293 üncü maddesine dayanarak şahit ile de ispat edebilirler. Yalnız bu münasebetin mevcudiyetinin ispat edilmiş olması kendilerine gayrimenkullerin namlarına tescilini mahkemeden talep salahiyetini bahşetmez, ancak taahhüte muhalif hareket etmiş olmaktan dolayı vekile tazmin mükellefiyeti tahmil olunabilir. Netice; Aralarında mevcut olduğunu iddia ettiği akti bir münasebete müsteniden tapu...
(Şerh No: 4352 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 14:20)

 Bilgi  [Av.K. 72] Ek fıkralar
Staj konusunun yönetmelikte düzenlenmesi gerektiğine ilişkin görüşümün bir gerekçesi de bu maddede yer alan ek fıkralar... Stajyerden, staj aşamasında meslek yasamızı bilmesi beklenmemeli. Öngörülen yaptırım ise tartışılmalıdır... Amaç, staja ilişkin mevcut hükümlerin uygulanmasını sağlamak ise, yaptırımı "para" olmamalı...
(Şerh No: 4351 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 15-02-2010 14:17)

Gerek menkule gerekse gayrimenkule taalluk etsin namı müstear hadiselerinde mesele bir istihkak ve mülkiyet davası mahiyetini geçemeyeceğinden ne resmi senet ne de şekil meselesi bahis mevzuu olamaz. Nitekim; ötedenberi mahkemeler vaki olan bu kabil ikrarlara müsteniden hüküm vermekte ve meselede bir şekil meselesi görmemektedirler. Bundan başka meseleyi zatı akitte ve isimlerde muvazaayı dahi şumulüne alan ve netice itibariyle namı müsteara müncer olan on sekizinci madde hükmü çerçevesi içinde ...
(Şerh No: 4350 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 14:04)

Medeni Kanunun meriyetinden sonra kanunun meriyetinden mukaddem gayrimenkuller hakkında tesis olunan kayıtlara dair ikame olunacak muvazaa davalarının istimaı caiz değildir.
(Şerh No: 4349 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 15-02-2010 13:40)

Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Diğer bir deyimle, bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonuc...
(Şerh No: 4346 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-02-2010 20:12)

 Türkçe  [TCK. 100] Gebelik süresi on haftadan fazla olan kadının çocuğunu isteyerek düşürmesi durumunda, bir yıla kadar hapis cezası ya da adli para cezasına karar verilir.
(Şerh No: 4345 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 14-02-2010 19:01)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 56] (Ek madde: 11.08.1999-4444 s.y./3.m.) 1999-2002 yılları gelirlerinin vergilendirilmesinde 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 1, 2, 80, 81, 82, geçici 46 ve geçici 47. maddeleri yerine aşağıdaki hükümler uygulanır. Konu A) Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine bağlıdır. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve gelirlerin çıplak tutarıdır. Gelirin unsurları B) Gelir kavramına giren kazanç ve gelirler şunlardır: 1. Tecimsel kazançlar, 2. Tarımsal kazançlar, 3. Ücretler, 4. Bağımsız meslek kazançları, 5. Taşınmaz anamal gelirleri, 6. Taşınır anamal gelirleri, 7. Diğer kazanç ve gelirler. Bu yasada aksine düzenleme olmadıkça yukarıda yazılı kazanç ve gelirler, vergilendirilen gelirin belirlenmesinde gerçek ve çıplak tutarları ile göz önüne alınır. Diğer kazanç ve gelirler C) Aşağıda yazılı olan diğer kazanç ve gelirler, bu maddeye göre vergiye bağlı gelir içindedir: 1. Değer artışı kazançları, 2. Düzensiz kazançlar. Değer artışı kazançları D) Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar, değer artışı kazançlarıdır: 1. Karşılıksız olarak kazanılanlar dışında olmak üzere pay belgitlerinin kazanım gününden başlayarak üç ay içinde ya da kazanımdan önce elden çıkartılmasından sağlanan kazançlar ile diğer taşınır değerlerin (taşınır değerler yatırım fonlarının katılma belgeleri dışında) elden çıkarılma...
(Şerh No: 4344 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 14-02-2010 01:25)

Alacağın temlikinde, temliknamede taraflarca kararlaştırılan ödemeye ilişkin vadelerde borç, temlik borçlusunun temerrüdü ile vadesinde ödenmezse temerrüt faizinden temlik borçlusu sorumludur. Şayet temlik borçlusunun vadede ödeme yapmaması sebebi, asıl borçlu olan temlik edenin davranışından kaynaklanmakta ise, temerrüt faizinden temlik borçlusu değil asıl borçlu olan temlik eden sorumludur. Bu durumda, temlik alan tarafından kendisine yapılan ödemeden önce, temlik eden asıl borçluya işbu faiz ...
(Şerh No: 4343 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2010 18:03)

Takip dayanağı zamanaşımına uğramış bono, temel ilişki yönünden yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup davacı tarafın buna dayalı olarak tanık dinletme hakkı bulunmaktadır. Davacı dinletmiş olduğu tanıklar ile taraflar arasındaki temel ilişkinin varlığını ve senedin bu nedenle verilmiş olduğunu kanıtlamıştır. O halde artık; senet üzerinde yazılı bedeli ödediğini ispat etmesi gereken davalıdır. Davalı dava konusu alacak miktarını tanıkla ispat edemeyeceği gibi bu konuda tanıkta dinlete...
(Şerh No: 4342 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2010 16:26)

 Önerge  [TCK. 2] (1) İşlendiği anda yasanın açıkça suç saymadığı bir eylem için kimseye ceza verilemez, güvenlik önlemi uygulanamaz. Suç sayılan eylemler için yasada yazılı cezalardan ve güvenlik önlemlerinden başka bir ceza ve güvenlik önlemine karar verilemez. (2) Yasa dışında hiçbir hukuk kuralı ile bir eylem suç olarak nitelendirilemez ve ceza öngörülemez. (3) Yasaların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
(Şerh No: 4341 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-02-2010 13:23)

3713 sy. yasa kapsamına giren suçlar hakkında CMK 231 kapsamında Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemeyeceği gibi, verilen hapis cezası ertelenemez veya para cezasına çevrilemeyeceği,
(Şerh No: 4340 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 13-02-2010 10:34)

Sanığın katıldığı televizyon programında silahlı örgütün amacına ve kurucusunun görüş ve düşüncelerinin toplum tarafından benimsenmesine teşvik edecek şekilde konuşma yapmıştır. Yapılan konuşmalar bir bütün olarak incelendiğinde düşünce özgürlüğü kapsamında kabul edilemeyeceği ve kişinin silahlı terör örgütü propagandası yapma suçunu oluşturacağı gözetilmesi, hukuki durumun buna göre belirlenmesi gerektiği,
(Şerh No: 4339 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 13-02-2010 10:17)

Tek başına, eşlerin fiilen ayrı yaşıyor olmaları Türk Medeni Kanununun 206. maddesi uyarınca haklı sebep olarak yorumlanıp mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi için yeterli değildir. Bunun kabulü; kendi kusurlu davranışıyla ayrı yaşamaya neden olan eşin; diğer eşin ileride doğabilecek katılma alacağı hakkını ortadan kaldırmasına olanak tanımak sonucunu doğurur. Bu ise, hiç kimsenin kendi kusurlu davranışıyla kendi lehine sonuç elde edemeyeceğine yönelik temel hukuk ilkesine aykırı olur. ...
(Şerh No: 4338 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2010 20:11)

Zamanaşımına uğrayan çeke dayalı olarak hamil, keşideciye karşı TTK m.644 e mesnetle sebepsiz zenginleşme davası ve kendisine çeki ciro eden kişiye karşı da, aralarında temel ilişki olması halinde işbu temel ilişkiye mesnetle dava ikame edebilir. Bu durumda keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini, davacı hamil de kendisine çeki ciro eden kişiden, aralarındaki temel ilişkiden kaynaklı olarak alacaklı olduğunu ispatla mükelleftir.
(Şerh No: 4337 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 18:02)

Emre yazılı çeklerde, söz konusu çekin lehdar dışındaki kişilerce tedavüle çıkarılabilmesi ve tahsil için bankaya ibraz edilebilmesi için mutlaka çekin arkasında veya alonj üzerinde lehdarın tam ya da beyaz cirosunun bulunması gerekir. Lehdarın cirosu bulunmayan emre yazılı çek için muhatap banka yönünden, lehdar dışındaki kişiler, çekin yasal hamili değildir.
(Şerh No: 4336 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 17:52)

4734 S.K. uyarınca yapılan ihale sonucunda, idare ile ihale sözleşmesi akdeden yüklenicinin, sözleşmesinin, sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve işi süresinde bitirmediği gerekçesiyle feshi ve teminatlarının irad kaydedilmesi akabinde işbu feshin iptali ve irad kaydedilen teminatların iadesi istemli ikame ettiği davada görevli yargı yeri (yargı yolu) adli yargıdır. Çünkü; 4735 S.K. m.4 e göre ihale sözleşmesinin hükümlerinin uygulanmasında idare ve yüklenici eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir ve...
(Şerh No: 4335 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 17:05)

Çekte lehdarın tüzel kişiliği bulunmamakta ise; bu durumda söz konusu çek, hamiline yazılı çek hükmündedir ve çek, çek vasfını kaybetmez.
(Şerh No: 4334 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 16:34)

Çekin muhatap bankaya ibrazı, çekin bedelinin ödenmesinin talebi anlamına geldiğinden; ibraz sonucu banka tarafından hamile yapılan ödeme, keşidecinin havalesinin ifasıdır ve bu ibraz, ciro anlamını ihtiva etmediği gibi hakkın intikalini de sağlamaz. Lakin muhatap bankanın birden fazla şubesi var ve muhatap banka şubesinden farklı, bu diğer şubelerinden birine çek ciro edilmişse işbu ciro geçerlidir ve çekteki hakkın intikali sonucunu doğurur.
(Şerh No: 4333 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-02-2010 16:24)

 Bilgi  [Av.K. 43] Avukat bürolarının nitelikleri
"Büronun niteliklerini barolar belirtir". Avukat bürolarının niteliklerini belirtmek Baro Genel Kurulu’nun görevleri arasındadır (m.81/8). Baro Genel Kurulu'nun görevi ... Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'ne göre: Büro; mesleki faaliyetlere elverişli ve mesleğin saygınlığına yaraşır nitelikte olmalıdır(m.4). İstanbul Barosu’nun 1966 tarihli İç Yönetmelik hükümlerine göre: “Avukatın bürosu: İş sahiplerini kabul edebileceği ve müstakil büro olarak kullanılmağa elv...
(Şerh No: 4332 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 12-02-2010 15:53)

Davaların aynı sebepten doğması veya biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde; aralarında bağlantı olduğunun varsayılacağı ve yargılamanın her safhasında birleştirme kararı verilebileceği, ayrıca bir yargı çevresi içerisinde kurulmuş bulunan aynı düzeyde birden fazla mahkemenin, davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacağına ilişkin.
(Şerh No: 4331 - Ekleyen: Av.Elkan ALBAYRAK - Tarih : 12-02-2010 11:12)

 Bilgi  [KiraK. 3] İptal Edilen Madde Metni
Madde 3- A) Birinci maddede yazılı yerlerde 24/2/1947 tarihinden sonra inşa olunan gayrimenkullerin kira bedelleri 12/5/1953 tarihinde mevcut yazılı veya sözlü mukavele ile belli miktarı geçemez. B) 12/5/1953 tarihindeki kira bedelleri yazılı veya sözlü mukavele ile belli olmayan veya bu tarihten sonra kiraya verilmeye başlanan yahut kullanma tarzı tamamen değiştirilerek kiraya verilen gayrimenkullerin kira bedelleri o mahal veya senitteki mümasillerinin 12/5/1953 tarihindeki kiralarına göre ...
(Şerh No: 4330 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 12-02-2010 09:36)

 Bilgi  [KiraK. 2] İptal Edilen Madde Metni
Madde 2- A) Birinci maddede yazılı yerlerdeki gayrimenkullerin kiraları 1939 yılı kiralarına, meskenlerde yüzde ikiyüz, meskenlerden gayri yerlerde yüzde dörtyüz zam yapılmak suretiyle bulunacak miktarı geçemez. B) 1939 yılı kira bedelleri mukavele ile belli olmayan veya 1939 yılından sonra kiraya verilmeye başlanan yahut kullanma tarzı tamamen değiştirilerek kiralanan gayrimenkullerin kira bedelleri belediye encümenince 1939 yılı rayâci esas alınarak o mahal veya semtteki mümasillerine göre ...
(Şerh No: 4329 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 12-02-2010 09:34)

 Bilgi  [TCK. 127] Karşılaştırmalı Olarak 765 s. ETCK ile 5237 s. YTCK'de İspat Hakkı
I.GENEL AÇIKLAMALAR Tahkir edici beyanların ve fiillerin cezalandırılmasındaki temel gaye, insanların -ve hukuk düzenlerinin korunmaya layık gördüğü diğer yapay varlıkların- onur, şeref ve itibarlarının muhafaza edilmesidir. Kanaatimizce şeref kavramının iki yüzü vardır.[1] Şeref kavramının bir yüzü, kişinin sosyal değerini oluşturan şartların bütününü; bireyin içinde yaşadığı ortamda moral, entelektüel, fizik ve diğer niteliklerinden müteşekkil değerini ifade eder.[2] Diğer yü...
(Şerh No: 4195 - Ekleyen: Mehmet Soner ÖZOĞLU - Tarih : 11-02-2010 23:27)

Franchising Sözleşmesinde franchise veren, imtiyazlı olduğu ürüne, hizmete veya bilgi birikimine dair başarılı bir markaya, isme sahip olmalı ve bunların yasal dağıtım hakkını da haiz bulunmalıdır. Ek olarak; bunlara dair tüm bilgileri de franchise alana vermek zorundadır. Franchise verenin, Franchising Sözleşmesine konu unvana sahip olmadığı taraflar arasındaki akitten önce (Mahkemece)saptanıp kesinleşmesine rağmen, bu konuda franchise alana bilgi vermediği sabittir. Franchise veren, akitten so...
(Şerh No: 4328 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2010 17:51)

5402 S.K. un 8.maddesinde 09.02.2007 tarihinde yapılan değişiklikle tarım arazilerine "bölünemez büyüklük" kavramı getirilmiştir. Yasada belirlenen parsel büyüklüklerini karşılayan tarım arazileri bölünemez, ifraz edilemez ve küçük parsellere ayrılamaz. İstisnai olarak özel iklimlerde ve topraklarda yetişen bitkiler ile seraların bulunduğu yerler daha küçük parselleri gerekli kılarsa bu durumda ancak Bakanlığın izni ile küçük parseller oluşturulabilir. Bölünemez büyüklükte tarım arazileri, elbir...
(Şerh No: 4327 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-02-2010 17:21)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 58] (Ek madde: 23.11.2000-4605 s.y./5.m.) 1) 01.01.2000 - 31.12.2001 günleri arasında gelir vergisine bağlı tecimsel kazanç iyeleri ile bağımsız meslek çalışanları, bu maddede belirtilen yaşam düzeyi temeline bağlıdır. 2)a) Yaşam düzeyi temel gösterge tutarı, - Birinci sınıf tecimenler için 3.500.000.000, - İkinci sınıf tecimenler için 2.000.000.000, - Tecimsel kazancı basit yöntemde belirlenenlerden geçici 44. madde uyarınca açıklanacak tecimsel kazancın en üst tutarının belirlenmesinde temel alınacak derecelerden; 1. dereceye uydurulmuş olanlar için 1.000.000.000, 2. dereceye uydurulmuş olanlar için 650.000.000, 3. dereceye uydurulmuş olanlar için 300.000.000, - Bağımsız meslek çalışanları için 3.200.000.000 liradır. b) Tecimsel kazanç iyeleri ile bağımsız meslek çalışanlarının zarar açıklaması da içinde olmak üzere bu etkinlikleri ile ilgili olarak açıklayacakları kazançları, temel gösterge tutarlarına yaşam düzeyi göstergelerine göre belirlenen eklemeler yapılarak bulunacak tutardan düşük olursa bu maddeye göre belirlenen tutar, vergi koymaya temel olan gelirin hesaplamasında ilgili kazanç tutarı olarak göz önüne alınır. Tecimsel kazancı basit yöntemde belirlenenler için yaşam düzeyi göstergelerine göre belirlenen ek tutarlar göz önüne alınmaz. c) Bir yükümlünün aynı yılda tecim ve meslek etkinliğinde bulunması durumunda temel gösterge tutarı her bir kazanç için ayrı ayrı uygulanır. Aynı ya da ...
(Şerh No: 4326 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 11-02-2010 15:30)

6570 sayılı kanunun 2. ve 3. maddelerini iptal eden ve uygulamada kira tesbit davalarının çıkmasına ve kira tesbit miktarlarının Yargıtay'ın görüşlerine göre belirlenmesine neden olan Anayasa Mahkemesi İptal Kararı
(Şerh No: 4325 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 11-02-2010 14:49)

5/5 sayılı ve 7.7.1965 günlü Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı`nın gerekçesinde açıklandığı gibi, "kira farkı" nın mahkemede dava edilebilir veya icrada takip edilebilir hale gelmesi için, miktarının kesin olarak belli olması gerekir. Bu belirlilik ise ancak tespite ilişkin kararın kesinleşmesi ile oluşabilir. Ve kiracının edayı yerine getirme borcu da ancak o zaman gelmiş sayılabilir.
(Şerh No: 4324 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 11-02-2010 13:28)

Taşınmaz mal kiralarına ilişkin 6570 sayılı Yasanın 2. ve 3. maddelerinin Anayasa Mahkemesince iptali kararının yürürlüğe girmesinden önce yapılmış veya yenilenmiş bulunan kira akti süresinin, sözü edilen iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonraki bir tarihte sona ermesi dolayısıyla başlayan yeni dönemde, aktin kira parasına ilişkin hükmünün yenilenmeyip diğer hükümlerinin yenilenmiş olduğuna, kira parasının sınırlandırılmasına ilişkin boşluğun bilirkişice tespit edilecek olağan rayiç ve bu t...
(Şerh No: 4323 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 11-02-2010 13:13)

 Bilgi  [Av.K. 164] Vekâlet ücreti - Avukatlık parası
Hukuksal yardımının karşılığı olan “meblâğ veya değer” vekil-müvekkil arasında kararlaştırılır.Bu ücrete “Vekalet ücreti” denilmektedir Davada haksız çıkan taraftan alınarak haklı çıkan tarafa verilen ücrete ise “avukatlık parası” denilmesi maddenin amacına uygun olur. Hakkını aramak isteyen kişi vekiline vekâlet ücretini ve gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderleri ödemek zorundadır (Av.K.m.173).Bu bir “hak arama maliyeti”dir. Anayasa Mahkemesi bu konuda kararını vermiş (Bkz.Şerh...
(Şerh No: 4322 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 11-02-2010 12:48)

Somut olayda, müteselsil sorumluluğa engel olan ayrık bir yasal duruma ilişkin koşullar oluşmadığı sürece, kooperatifin tarafı olduğu sözleşmede imzası olmayan yönetim kurulu üyeleri de, sözleşme nedeniyle ortaya çıkan zarardan, yasadan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları gereği, sözleşmede imzası olan yönetim kurulu üyeleri ile birlikte sorumludur.
(Şerh No: 4297 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 11-02-2010 00:10)

 Bilgi  [Av.K. 44] Uyuşmazlıkların çözümü - Yasa / Yönetmelik
m.44 / B / b Uyuşmazlıkların çözümü Anlaşmazlıkların Hakem Yoluyla Çözümü : Bkz. Şerh No: 818 Madde 167 - (...) (Madde 167, 4667 sayılı Kanunun 80. maddesi ile değiştirilen Madde 167 nin 1. fıkrasının ilk tümcesinin iptali nedeniyle uygulanma olanağı kalmayan maddenin kalan bölümleri de, Anayasa Mahkemesi'nin 10.7.2004 tarih ve 25518 sayılı R.G.'de yayımlanan, 3.3.2004 gün ve E: 2003/98 - K: 2004/31 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.) Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Ortaklığı Yönetme...
(Şerh No: 4321 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 10-02-2010 23:46)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 61] (Ek madde: 09.04.2003-4842 s.y./17.m.) Bu maddenin yürürlük gününden önce yapılan başvurulara dayanarak düzenlenen yatırım destekleme belgeleri kapsamındaki yatırımlarla ilgili yatırım harcamalarına (destekleme belgelerine bu günden sonra eklenen ekonomik değerler için yapılan harcamalar dışında), yatırım indirimi uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Yasası'nın bu günden önce yürürlükte bulunan düzenlemeleri uygulanır. Yukarıda belirtilen biçimde yatırım indirimi ayrıklığından yararlanan kazançlar ile bu maddenin yürürlük gününden önce gerçekleşen yatırımlar üzerinden hesaplanan ve kazancın yetersiz olması nedeniyle sonraki dönemlere geçen yatırım indiriminden yararlanan kazançlar üzerinden dağıtılsın dağıtılmasın % 19,8 oranında gelir vergisi kesintisi yapılır. İsteyen yükümlüler, bu maddenin yürürlük gününden önce yapılan başvurulara dayanarak düzenlenen yatırım destekleme belgeleri kapsamında bu tarihten başlayarak yaptıkları harcamaları (öngörülen harcamalar kapsamında daha önce yatırım indirimi ayrıklığından yararlanmış harcamalar dışında) için bu yasanın 19. maddesinde yer alan düzenlemeler çerçevesinde yatırım indirimi ayrıklığından yararlanabilir. Bunun için bu maddenin yürürlüğe girdiği günden sonraki ilk geçici vergilendirme dönemine ilişkin açıklama yazısının verileceği güne kadar bağlı bulunulan vergi kuruluşuna bir bildirimde bulunulması ve yeğlemenin alınmış yatırım destekleme belgelerinin tümü için yapılması gerekir.
(Şerh No: 4320 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:55)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 60] (Ek madde: 12.06.2002-4761 s.y./3.m.) Var olan ya da yeni kurulacak olan anamal ortaklıklarına varlıksal ya da parasal anamal olarak konulan değerlerden hareketle herhangi bir vergi incelemesi ve koyma (Vergi Yöntem Yasası'nın 30. maddesinin ikinci fıkrasının 7 numaralı bendi içinde) yapılamaz. Bu düzenlemenin uygulanabilmesi için 31.12.2002 gününe kadar var olan anamal ortaklıklarında anamal artırımı işlemlerinin, yeni kurulacak ortaklıklarda ortaklık kuruluşunun tamamlanması ve anamal olarak konan değerlerin ortaklığın olumlu değerlerine girmiş olması gerekir.
(Şerh No: 4319 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:48)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 59] (Ek madde: 11.10.2001-4710 s.y./1.m.) 31.12.2007 gününe kadar 26.7.2001-31.12.2005 günleri arasında çıkarılan devlet tahvilleri ve hazine bonolarının işlenti gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın ya da artırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmasıyla bulunacak tutar, gelir vergisinden ayrıktır. Bu ayrıklıktan yararlananlar, yinelenmiş 80. ve geçici 56. maddelerde yer alan ayrıklıklardan ayrıca yararlanamaz. Tecimsel işletmelerin bu tür gelirleri ile ilgili olarak bu madde uygulanmaz.
(Şerh No: 4318 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:43)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 57] (Ek madde: 11.08.1999-4444 s.y./3.m.) 1999-2002 yılları gelirlerinin (ücretler dışında vergilendirilmesinde bu yasanın 103. maddesindeki çizelgenin yinelenmiş 123. maddeye göre belirlenen gelir dilimlerine karşılık gelen vergi oranları beş sayı artırılarak uygulanır. Bu yasanın yinelenmiş 120. maddesinin uygulamasında bu düzenleme göz önüne alınmaz.
(Şerh No: 4317 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:39)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 62] (Ek madde: 09.04.2003-4842 s.y./17.m.) 1. Kurumlar vergisi yükümlülerinin a) 31.12.1998 ya da daha önceki günlerde sona eren hesap dönemlerinde elde ettikleri kazançlarının, b) a bendi kapsamı dışında kalan ve 31.12.2002 ya da daha önceki günlerde sona eren hesap dönemlerinde elde edilen kurumlar vergisinden ayrık tutulmuş kazançlarının, c) Geçici 61. madde kapsamında kesintiye bağlı tutulmuş kazançlarının dağıtımı durumunda 94. madde uyarınca kesinti yapılmaz. 2. Gerçek kişilerce birinci fıkranın a bendi kapsamında elde edilen kazanç payları, gelir vergisinden ayrıktır. 3. Gerçek kişilerce birinci fıkranın b ve c bendi kapsamında elde edilen kazanç paylarının çıplak tutarına elde edilen kazanç payının 1/9'u eklendikten sonra bulunan tutarın yarısı, vergiye bağlı gelir olarak göz önüne alınır. Bu gelirler ile ilgili olarak yıllık açıklama yazısı verilmesi durumunda açıklama yazısına aktarılan tutarın 1/5'i açıklama yazısı üzerinden hesaplanan gelir vergisinden düşülür. 4. Kurumlar vergisi yükümlülerinin doğrudan ya da ortaklıkları aracılığıyla bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen nitelikte kazanç payı elde etmeleri durumunda bu kazanç paylarının dağıtımı ve kazanç payı elde eden gerçek kişilerce bu kazanç paylarının açıklanması ile ilgili olarak birinci, ikinci, üçüncü fıkralar uygulanır. 5. Bu madde kapsamındaki kazanç payları için 22. madde uygulanmaz.
(Şerh No: 4316 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:36)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 63] (Ek madde: 09.04.2003-4842 s.y./17.m.) 1. İşlenmiş altın tecimi ve üretimi ile uğraşan gelir ve kurumlar vergisi yükümlülerinden (yalın, kolektif ve yalın komandit ortaklıklar içinde) 4811 sayılı yasanın 13. maddesine dayanarak bildirimde bulunmayanların 31.12.2002 gününde defter kayıtlarında yer alan altın alım tutarları, İstanbul Altın Borsasının aynı gündeki (aynı günde işlem görmemesi durumunda bu günden önceki son işlem günündeki) has altın kapanış ederinden düşük olamaz. Alım tutarının bu ederden düşük olması durumunda aradaki fark, altın satış kazancı sayılır ve 2002 yılı kazancına eklenerek bu yasanın yayımını izleyen ikinci ayın sonuna kadar açıklanır ve gerçekleşen vergi aynı sürede ödenir. 2. Değerli maden ve takı üretimi ve tecimi etkinliğinde bulunan gelir ve kurumlar vergisi yükümlüleri (yalın, kolektif ve yalın komandit ortaklıklar içinde) işletmelerinde var olup kayıtlarında yer almayan değerli maden (altın, platin ve gümüş) ve değerli taşlar (elmas, pırlanta, yakut, zümrüt, topaz, safir, zebercet, inci gibi) ile bunlardan üretilen takıları 4811 sayılı yasanın 11. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen biçimde bildirmeleri durumunda aynı yasanın 13. maddesinin ikinci fıkrasına göre vergi öder.
(Şerh No: 4315 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:29)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 64] (Ek madde: 09.04.2003-4842 s.y./17.m.) 31.12.2007 gününe kadar sporculara ücret olarak yapılan ödemeler gelir vergisinden ayrıktır. Bu ücretler üzerinden % 15 oranında gelir vergisi kesintisi yapılır. Bu ayrıklığın kesinti yoluyla ödenen gelir vergisine etkisi yoktur. Bakanlar Kurulu, % 15 oranını % 25 oranına kadar artırmaya ya da yasal oranına kadar indirmeye yetkilidir.
(Şerh No: 4314 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:14)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 65] (Ek madde: 17.12.2003-5024 s.y./8.m.) Geçici 61. madde kapsamında yatırım indirimi ayrıklığı uygulamasını seçmiş yükümlüler, bu yeğlemelerini bu maddenin yürürlüğe girdiği günden sonra verilmesi gereken ilk geçici vergi açıklama yazısının verilmesi gereken güne kadar bağlı bulundukları vergi kuruluşuna bildirimde bulunarak değiştirebilir. Böylece yeğlemelerini değiştiren yükümlüler, 24.04.2003 gününden başlayarak yaptıkları harcamalar (öngörülen harcamalar kapsamında daha önce yatırım indirimi ayrıklığından yararlanmış harcamalar dışında) için 19. maddede yer alan düzenlemeler çerçevesinde yatırım indirimi ayrıklığından yararlanabilir. Yeğlemelerini değiştirmeyen yükümlüler ise yatırım indirimi ayrıklığı tutarlarının belirlenmesinde paraşişkinliği düzeltmesi uygulaması sonucu yatırım indiriminden yararlanan ekonomik değerlerle ilgili olarak oluşan düzeltme farklarını göz önüne alamaz. 19. madde kapsamında yatırım indirimi ayrıklığı tutarlarının belirlenmesinde 01.01.2004 gününe kadar yapılan harcama tutarları düzeltilmiş değerleri ile göz önüne alınmaz.
(Şerh No: 4313 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:12)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 66] (Ek madde: 10.11.2004-5255 s.y./12.m.) İzmir Universiade Oyunları Hazırlık ve Düzenleme Kuruluna yapılan her türlü parasal ve varlıksal bağış ve yardımlar ile destekleme harcamalarının tümü, yıllık açıklama yazısı ile bildirilecek gelirlerden indirilir.
(Şerh No: 4312 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:06)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 68] (Ek madde: 30.12.2004-5281 s.y./30.m.) 31.12.2010 gününe kadar Türkiye Jokey Kulübünce düzenlenen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve çalıştırıcılarına ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden % 20 oranında gelir vergisi kesilir. Ödemeyi yapanın 94. madde kapsamında kesinti yapma zorunluluğu bulunup bulunmamasının ve 23. maddenin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde düzenlenmiş olan ayrıklığın kesinti yoluyla ödenecek gelir vergisine etkisi yoktur. Türkiye Jokey Kulübü aracılığıyla yapılan ücret ödemelerinde gelir vergisi kesintisi, bu kulüp tarafından yerine getirilir. Kesinti yoluyla vergilendirilmiş bulunan bu gelirler için yıllık açıklama yazısı verilmez. Diğer gelirler nedeniyle açıklama yazısı verilmesi durumunda da bu gelirler, açıklama yazısına yazılmaz. Bakanlar Kurulu, % 20 oranını % 25 oranına kadar artırmaya ya da yasal oranına kadar indirmeye yetkilidir.
(Şerh No: 4311 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 22:04)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 69] (Ek madde: 30.03.2006-5479 s.y./3.m.) Gelir ve kurumlar vergisi yükümlüleri, 31.12.2005 gününde var olup 2005 yılı kazançlarından indiremedikleri yatırım indirimi ayrıklığı tutarları ile a) 24.4.2003 gününden önce yapılan başvurulara dayanarak düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın 9.4.2003 günlü ve 4842 sayılı yasayla yürürlükten kaldırılmadan önceki ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri çerçevesinde başlanmış yatırımlar için belge kapsamında 1.1.2006 gününden sonra yapacakları yatırımları, b) 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nın yürürlükten kaldırılan 19. maddesi kapsamında 1.1.2006 gününden önce başlanan yatırımlarla ilgili olarak yatırımla ekonomik ve uygulayımsal bakımdan bütünlük taşıyan, bu günden sonra yapılan yatırımları nedeniyle 31.12.2005 gününde yürürlükte bulunan yasal düzenlemelere göre hesaplayacakları yatırım indirimi ayrıklığı tutarlarını, yine bu gündeki yasal düzenlemeler (vergi oranına ilişkin düzenlemeler içinde) çerçevesinde yalnızca 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin kazançlarından indirebilirler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin yöntem ve temelleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
(Şerh No: 4310 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 21:59)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 70] (Ek madde: 30.03.2006-5479 s.y./3.m.) 2006 takvim yılına ilişkin olarak yapılmış ücret ödemeleri için bu yasanın yayımlandığı güne kadar yapılmış olan gelir vergisi kesinti tutarlarının 103. maddede bu yasayla yapılan değişiklik uyarınca hesaplanan vergiden çok olması durumunda kalan vergi tutarı silinir, alınmışsa yükümlülerin sonraki dönemlerde ödeyecekleri gelir vergisinden düşülür. Eksik olması durumunda ise bu fark, vergi sorumlularınca bu yasanın yayımlanmasından sonra yapılacak ilk ücret ödemesinden kesilerek bu ödemenin ilişkin olduğu döneme ilişkin özet açıklama yazısının verilme ve ödeme süresi içinde topluca (özet açıklama yazısı verme yükümlülüğü olmayanlar dışında) verilecek ayrı bir açıklama yazısı ile açıklanır ve ödenir. Bu açıklama yazısı için ayrıca damga vergisi hesaplanmaz. Anılan sürede düzeltilen söz konusu fark için gecikme işlentisi ve vergi cezası alınmaz; eksik gerçekleşmiş olan verginin bu süre içinde tamamlanmaması durumunda bu günde vergi yitimi doğmuş olur. Bu hükmün uygulamasına ilişkin yöntem ve temeller, Maliye Bakanlığınca belirlenir.
(Şerh No: 4309 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 21:50)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 71] (Ek madde: 28.03.2007-5615 s.y./11.m.) Bu yasanın yinelenmiş 80. maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70. maddenin birinci fıkrasının 1, 2, 4 ve 7 numaralı bentlerinde sayılan ve 1.1.2007 gününden önce edinilmiş olan mal (gerçek yöntemde vergilendirilen çiftçilerin tarımsal üretimde kullandıkları taşınmazlar içinde) ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde dört yıllık süre temel alınır.
(Şerh No: 4308 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 10-02-2010 21:44)

Çektiği ihtarname ile eşinin eve dönmesini isteyen tarafın bu tarihten önce yaşanan olayları affettiği kabul edilmelidir. Bu bakımdan ihtarname tarihi sonrası herhangi bir kusuru ispat edilemeyen kocanın maddi ve manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesi doğru değildir. Öte yandan, ihtarname sonrası hiç bir kusuru ispatlanamayan eşe açılan davanın da reddi gerekirken kabulü usul ve yasalara aykırdır. Ancak taraflar bu hususu temyiz konusu yapamadıklarından bozma sebebi yapılmamıştır.
(Şerh No: 4307 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-02-2010 20:36)

Boşanma davasına bakan hakim, salt ihtarın varlığını yeterli görmemeli; bu ihtarın, boşanma davası açabilmenin ön koşulu olmasını da gözeterek, kanunda yer alan unsurları taşıyıp taşımadığını, re'sen (kendiliğinden) incelemelidir. İhtar kararının sonuç doğurabilmesi, dolayısıyla da ihtar kararının tebliğine rağmen yasal süresinde ortak konuta dönmeyen eş aleyhine açılacak boşanma davasının kabul edilebilmesi için iki unsurun birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bunlardan ilki, ihtar kararında ...
(Şerh No: 4306 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-02-2010 20:19)

İhtarın hukuki sonuç doğurabilmesi için, ihtar isteğinden önceki dört ay içinde kadının, haklı bir sebep olmaksızın birlik dışında yaşadığının gerçekleşmesi gerekir.
(Şerh No: 4305 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-02-2010 20:05)

 Bilgi  [K.İhale.K. 62] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ...7- “İdarelerce uyulması gereken diğer kurallar” başlıklı 62 nci maddenin; (h...
(Şerh No: 4304 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:58)

 Bilgi  [K.İhale.K. 53] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ...6- “Kamu İhale Kurumu” başlıklı 53 üncü maddenin (j) fıkrasının; (1) nolu be...
(Şerh No: 4303 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:55)

 Bilgi  [K.İhale.K. 22] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ...5- “Doğrudan Temin” başlıklı 22 nci maddenin; (d) bendinde belirtilen 33.076...
(Şerh No: 4302 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:52)

 Bilgi  [K.İhale.K. 21] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ... 4- “Pazarlık Usulü” başlıklı 21 inci maddenin; (f) bendinde belirtilen 110...
(Şerh No: 4301 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:49)

 Bilgi  [K.İhale.K. 13] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ... 3- “İhale İlan Süreleri ve Kuralları” başlıklı 13 üncü maddenin (b) bendi...
(Şerh No: 4300 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:45)

 Bilgi  [K.İhale.K. 3] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; 1- “İstisnalar” başlıklı 3 üncü maddenin; (g) bendinde belirtilen 5.072.080,...
(Şerh No: 4299 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:40)

 Bilgi  [K.İhale.K. 8] 21.01.2010 Tarih, 27469 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Tebliğ ile yapılan değişiklikler
21 Ocak 2010 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 27469 TEBLİĞ Kamu İhale Kurumundan: KAMU İHALE TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2010/1) MADDE 1 – 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun “Eşik Değerler ve Parasal Limitlerin Güncellenmesi” başlıklı 67 nci maddesine göre, 1 Şubat 2010 tarihinden geçerli olmak üzere uygulanacak eşik değerler ve parasal limitler anılan Kanunun ilgili maddeleri bazında aşağıda belirtilmiştir: Buna göre; ... 2- “Eşik Değerler” başlıklı 8. maddenin; (a) bendinde belirtilen 606....
(Şerh No: 4298 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 16:35)

 Bilgi  [SPK. 34] 34. Madde içeriğinde belirtilen borsa üyelik belgesi alma zorunluluğu ile ilgili IMKB ve VOB şartları
İMKB için; "Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" uyarınca borsaya üye olabilecekler Madde 7'de belirlenmiştir. Madde metni şöyle demektedir.; " Aşağıdaki nitelik ve şartları taşıyan gerçek ve tüzel kişiler borsaya üye olabilirler: a) Borsada işlem yapmak üzere SPK’dan izin almış olan yatırım ve kalkınma bankaları, b)Bankalar Kanunu’na göre Türkiye’de faaliyette bulunan bankalardan, borsada işlem yapmak üzere SPK’dan izin almış bulunanlar, c) 2499 S...
(Şerh No: 4296 - Ekleyen: Çağlar KÜLTÜR - Tarih : 10-02-2010 15:54)

Kural olarak tacirin sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın tenkisini isteme hakkı yoktur. Lakin akitteki cezai şart tacirin mahvına sebep olacaksa bu durum ahlak ve adaba aykırı olacağından tamamen veya kısmen iptali gerekir.
(Şerh No: 777 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-02-2010 14:23)

Kooperatif ortaklığından çıkış, ancak bir hesap yılı sonu için ve en az 6 ay önceden haber verilerek yapılır. Ancak, anasözleşmede daha kısa bir süre belirtilerek hesap yılı içinde de çıkış kararlaştırılabilir.
(Şerh No: 4295 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 10-02-2010 13:32)

Ortaklıktan ihraç edilme kararına dayanak yapılan ihtarnamelerde gösterilen borcun gerçek borcu yansıtması, ödenmesi ihtar edilen borç ile gerçek borç arasında çok büyük bir farkın bulunmaması gerekir.
(Şerh No: 4293 - Ekleyen: Av.Hanifi Sancar KARACA - Tarih : 10-02-2010 13:28)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,65175509 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.