Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4857 S.lı İş Kanunu - Son Eklenen Şerhler

4857 S.lı İş Kanunu - Son Eklenen Şerhler

Kanuni düzenlemeler gereği eksik olan arabulucuya başvuru dava şartının sonradan tamamlanması da mümkün olmadığından arabulucuya başvuru olmadan dava açıldığı tespit edildiği takdirde herhangi bir işlem yapılmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle dava usulden reddedilmelidir.
(Şerh No: 17299 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 16-02-2024 12:50)

İşçinin emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
(Şerh No: 17240 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 14-03-2023 10:46)

İş sözleşmesinin fesih bildiriminin içeriğinde herhangi bir sebep bildirilmemesi durumunda feshin geçersiz olduğu sabittir
(Şerh No: 17226 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 30-01-2023 09:43)

İş akdi sona ermeden önce yapılan arabuluculuk anlaşmasında, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti gibi iş sözleşmesinin sona ermesine bağlı tazminat ve alacakların ödeneceğinin kararlaştırılmış olması durumunda arabuluculuk anlaşması geçersiz kabul edilerek bu ödemeler avans mahiyetinde sayılır.
(Şerh No: 17223 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 08-01-2023 16:15)

Davacı işçinin çalıştığı bankada babası adına mevcut hesapta işlem yaparken babasının yokluğunda işlem yapıp yerine imza attığı ve bu durumun anlaşılması üzerine iş akdine bu sebeple son verildiği, uyuşmazlık dışıdır. Bankacılık her şeyden önce güven esasına göre çalışılan bir yer olup davacı işçinin feshe konu edilen eylemi açık bir şekilde usulsüzlüktür, doğruluk ve bağlılıkla bağdaşmaz. Açıklanan nedenle, davalı işveren fesihte haklı olduğundan kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi ge...
(Şerh No: 17159 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 02-06-2022 18:09)

İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, İş Kanununun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedenine rağmen işçi ya da işverenin 26. maddede ö...
(Şerh No: 17118 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 03-12-2021 18:16)

Davada sadece Belediye bünyesinde faaliyet gösteren Şirket davalı gösterilmiştir. Açılan işe iade davasının kabulünde bir hata yoktur.
(Şerh No: 17106 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-10-2021 15:28)

Davacının aleyhine yapılan icra takiplerinin çokluğu işverenin muhasebe servisinin/görevlisinin buna ilişkin işlemler yapmak zorunda kalması, işvereninde sorumluluğunu doğurabilecek hallerin oluşması riski karşısında davacının bu davranışının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı ortadadır. Bu açıklamalar karşısında feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir.
(Şerh No: 17102 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 23-08-2021 14:30)

Davalı Şirkette on dört koli malın kaybı üzerine denetim yapıldığı ve şirketteki mallarda eksiklikler tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacının ise şoför olarak çalıştığı, şirkette üretildiği anlaşılan tişörtleri taşımakla yükümlü olduğu ve bu kapsamda kendisine teslim edilen tişörtlerden bir tanesini izinsiz aldığı kendi beyanıyla da sabittir. Tişörtü beğendiği ve hoşuna gittiği için aldığını savunan davacının, duruşmada “savunma” başlıklı belgedeki yazıların kendisine ait olduğunu da kabul et...
(Şerh No: 17090 - Ekleyen: Av.Ali TAYLAN - Tarih : 17-06-2021 12:40)

Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davacının ödeme iddiası hakkında beyanı alınmış olup, davacı duruşmada alınan beyanında “Yargıtay bozma ilamında bildirilen, davalı banka tarafından yapıldığı belirlenen ödemeler benim hesabıma geçmiştir” diyerek ödeme iddiasını kabul etmiştir. İtibar edilen bilirkişi raporunda ise davalı tarafından ileri sürülen ödeme iddiasından daha az alacak tespit edilmiş ve davacının bu durumda yıllık izin alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Hal böyle o...
(Şerh No: 17082 - Ekleyen: Stj.Av.Elif ŞENSES - Tarih : 02-06-2021 15:35)

Mobbinge ugradığı için iş akdini kendi fesheden işçi, ihbar tazminatını ve kıdem tazminatını almaya hak kazanır.
(Şerh No: 17046 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 17-11-2020 16:34)

 Önerge  [İşK. 21] İşçi kesinleşme şerhi alınan mahkeme veya özel hakem kararının, tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
(Şerh No: 17015 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 09-06-2020 09:53)

Davacı vekiline Yargıtay onama kararının 10.03.2014 tarihinde “muhatabın sekreterine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ve 31.3.2014 tarihinde davacı asilin yaptığı işe iade başvurusunun hak düşürücü süre olan on iş günü içinde olmadığı kabul edilerek davanın reddi yönünde karar verilmesi gerekirken, hatalı karar verilmesi bozma gerekçesi olarak kabul edilmiştir.
(Şerh No: 17014 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 09-06-2020 09:44)

BOŞTA GEÇEN SÜRE İÇİNDE ÇALIŞMIŞ OLMAK BOŞTA GEÇEN SÜRE TAZMİNATI ALACAĞINI ORTADAN KALDIRMAZ. Davacının işveren feshinden sonra boşta geçen süre içinde başka bir işveren nezdinde çalışmış ve bu işten gelir elde etmiş olması, işverenin dört aya kadar ücret ve diğer hakları ile ilgili yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz
(Şerh No: 17013 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-06-2020 21:36)

FESİHTEN SONRAKİ BOŞTA GEÇEN SÜRE İÇİNDE İŞÇİ; FARKLI İŞVEREN NEZDİNDE ÇALIŞMIŞ ve GELİR ELDE ETMİŞ OLSA DA BOŞTA GEÇEN SÜRE TAZMİNATI VE DİĞER HAKLARINI ALIR. Davacının işveren feshinden sonra boşta geçen süre içinde başka bir işveren nezdinde çalışmış ve bu işten gelir elde etmiş olması, işverenin 4 aya kadar ücret ve diğer hakları ile ilgili yükümlülüğünü haleldar etmez. Bu durumda, boşta geçen süre için 4 aya kadar ücret ve diğer hakların ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı ş...
(Şerh No: 17012 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 01-06-2020 21:24)

Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 11 yılı aşkın çalışma süresi boyunca hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 16990 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 20-03-2020 08:26)

Davacının iş akdine ekonomik düşüncelerle son verilmeyip siyasi nedenlerle son verildiği, bu durumda feshin geçerli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle işe iade kararı doğrudur. Ancak işe başlatmama tazminatının üst sınırından tespiti isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 16989 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 12-03-2020 10:23)

: İş hukukunun ve İş Kanunun öngördüğü eşit işlem yapma borcu bir kısım işçilerin var olan haklarının işverence ortadan kaldırılarak eşitliğin sağlanmasını değil çalışma koşullarının iyileştirme yoluyla bu haklara sahip olmayanlara aynı imkanların tanınmasını gerektirmektedir. Davalı tarafından emsal gösterilen benzer bir olayda da Dairenin görüşü bu yönde olmuştur. Buna göre feshin geçersiz olduğunun kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken ret kararı verilmesi hatalıdır.
(Şerh No: 16988 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 11-03-2020 11:27)

işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli nedenler olmadığı sürece pirim uygulaması yönünden de işverenin eşit davranma borcu söz konusudur.
(Şerh No: 16987 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 06-03-2020 10:56)

Somut uyuşmazlıkta, davacının soruşturma tehdidi altında dilekçe verdiği davalı tanık anlatımları ile sabittir. Davacının iş sözleşmesini kendi serbest iradesi ile sonlandırmadığı, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 16986 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 03-03-2020 20:21)

Asıl işveren alt işveren ilişkisinin sona ermesinin ardından işyerinden ayrılan alt işveren ile daha sonra aynı işi alan alt işveren arasında hukukî veya fiilî bir bağlantı olsun ya da olmasın, kıdem tazminatı açısından önceki işverenin devir tarihindeki ücret ve kendi dönemi ile sınırlı sorumluluğu, son alt işveren ve asıl işverenin ise tüm dönemden sorumluluğu kabul edilmelidir.
(Şerh No: 16984 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 17-02-2020 10:25)

"Dava Tarihindeki Ücret" düzenlemesinin 01.01.2018 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağına dair bir karar
(Şerh No: 16979 - Ekleyen: Av.Ahmet Turhan DEMİROĞLU - Tarih : 29-12-2019 14:32)

İşe Davet yazısında, işe başlama tarihindeki güncel ücret yerine "aynı özlük hakları ile işbaşı yapmak"dan bahsedilmesi de bu davetin samimi ve yasal koşulları haiz olmadığını göstermektedir.
(Şerh No: 16974 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-12-2019 23:16)

Dava; "kesinleşen işe iade kararı sonrası" açılan kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti, fark işe başlatmama tazminatı ve fark boşta geçen süre ücretinin tahsiline ilişkindir. Dava belirsiz alacak davası şeklinde açılmıştır. Davacının iş yerinden ayrıldığı 26.07.2010 tarihinden işe başlatılmayarak iş sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı 09.08.2012 tarihleri arasında yaklaşık ikibuçuk yıllık bir süre geçmiş olup, belirtilen zaman zarfında işinden ve iş yerinden ayrı kalan davacı iş...
(Şerh No: 16954 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-08-2019 15:18)

- Arabuluculuk anlaşmasının ikale sözleşmesi veya ibraname niteliğinde olduğu gerekçesiyle geçersizliği ileri sürülemez. - Arabuluculuk anlaşması ile feragat edilen konularda dava açılamaz. - Arabuluculuk anlaşmasında iade iade davası açılamayacağı konusunda mutabakata varılması durumunda, bu anlaşma geçerlidir.
(Şerh No: 16950 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 08-08-2019 20:09)

Sadece ücretin ödenmemesi veya sigorta primlerinin hiç yatırılmaması veya eksik yatırılması değil, sigorta primine esas kazancının düşük gösterilmesi de işçi açısından haklı fesih nedenidir.
(Şerh No: 16947 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 29-07-2019 19:37)

Whatsapp sistemi, telefon ve internet ortamında internet vasıtası ile iletişimi gerçekleştiren bir sistemdir. Burada kişi, kişiler ile iletişime geçtiği gibi gruplar kurarak grup içiresinde iletişim gerçekleştirilmektedir. Ancak bu sistem kendi içinde korunan ve 3. kişilere kapalı bir konumdadır. Dolayısı ile işçilerin iş akışını bozmadığı ve çalışmaların etkilemediği sürece bir grup kurmaları ve burada iletişim içinde olmaları yasak değildir. İşçilerin bu kapsamda burada iletişimlerinin kişisel...
(Şerh No: 16901 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-03-2019 22:31)

4857 sayılı İş Kanunu'nun 74/7. fıkrası uyarınca da bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının işçi tarafından belirleneceği hüküm altına alınmış olup, işçinin süt izni kullanması gerektiği halde bu iznin kullandırılmaması durumunda, kullandırılmayan sürenin tespiti ile % 50 zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılması gerekir.
(Şerh No: 16872 - Ekleyen: Av.Suat TOK - Tarih : 24-12-2018 13:56)

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9'uncu maddesinde belirtilen iş sözleşmesinin niteliğinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu anlaşılmakla, kanunda öngörülen bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 11'inci maddesinde belirtilen objektif koşulun gerçekleştiği kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla kanun hükmünün sözleşmenin belirli süreli yapılması zorunluluğunu öngördüğü durumda objektif koşulların varlığı aranmaz. Kanun hükmü ile sözleşmenin belirli süreli yapılması gereken hallerde ...
(Şerh No: 16869 - Ekleyen: Av.Mehmet CANSIZ - Tarih : 04-12-2018 16:44)

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ile eğitim ve öğretimin, öğrenciler bakımından kesintisiz devam etmesi amaçlandığından, "en az bir takvim yılı süreli" sözleşme imzalanmasını öngören 5580 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesi, diğer maddelerle birlikte değerlendirildiğinde özel öğretim kurumları personeli ile yapılan sözleşmenin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu sonucuna varılmıştır. Kanun hükmü ile sözleşmenin belirli süreli yapılması gereken hâllerde belirli süreli sözleşmenin zincirlem...
(Şerh No: 16793 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-06-2018 19:22)

Kıdem tazminatının tamamı haczedilebilir. Devlet ve ona bağlı müesseselerde çalışan işçilerin fazla mesai, evlilik, çocuk zamları veya primleri, ayni yardımlar, hafta ve genel tatil ücretleri gibi esas ücrete munzam ödemeler ise haczedilemez.
(Şerh No: 16775 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 04-06-2018 18:53)

Genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00'da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00'de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2. maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp ...
(Şerh No: 16780 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 04-06-2018 16:04)

- Yöneticinin kapıcı ile iş sözleşmesi yapması için, kat malikleri kurulunun yazılı yetki vermesi gerekir. Ancak yetki verilmediği halde, kapıcılık hizmetinden yararlanmaları da sözleşmeye onay verdikleri anlamına geldiğinden, iş akdi geçerli olur. - Kapıcının kısmi süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılabileceği gibi yazılı sözleşme bulunmayan hallerde, işyerinin özelliği ile işin niteliğine göre de kısmi çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür. - Kapıcının işveren hakkında açabileceğ...
(Şerh No: 16779 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 04-06-2018 10:25)

 Bilgi  [İşK. 41] Anayasa Mahkemesinin İş Kanunu 41. maddeyle ilgili Kararı:
Anayasa Mahkemesinin 41. maddeyle ilgili yorumu: (Anayasa Mahkemesi 19.10.2005 tarih, 2003/66 E. 2005/72 K.) ---------------------------------------- G- 41. Maddenin Birinci Fıkrasının Son Tümcesinin ve Üçüncü Fıkrasının İncelenmesi 1) Birinci Fıkranın Son Tümcesi Dava dilekçesinde 41. maddenin birinci fıkrasının son tümcesinin, haftalık 45 saatlik süreyi aşan çalışmalar için fazla mesai ücreti ödenmemesi açısından zorla çalıştırma yasağına ve günde 11 saatlik bir çalışma temposuna nede...
(Şerh No: 16777 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 31-05-2018 10:38)

 Bilgi  [İşK. 35] Asgari Ücretin Haczi
4857 S.lı İş Kanunu 35. maddesinde işçilerin aylık ücretlerinin ancak dörtte birine haciz konulabileceği hükme bağlanmaktadır. Bu oran asgari ücret için de aynen geçerlidir. Ancak alacak bir amme (kamu) alacağı ise, 6183. sayılı AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN'un 71. maddesi 2. fıkrası gereğince asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin ancak 1/10'u haczedilebilir. Bu sadece amme alacakları için geçerli bir düzenlemedir, özel alacaklar için asgari ücretin 1/4'ünün haczi 4857 S....
(Şerh No: 16776 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 30-05-2018 20:31)

İŞE İADE YÖNÜNDEKİ İRADENİN SAMİMİYETİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRME İÇERMEKTEDİR: Davacı işçi ile banka yetkilileri arasında 05.08.2015 tarihinde davacının işe davet görüşmesinin yapıldığı, işe başlaması yönünde uğraşıldığı anlaşılmaktadır. Ancak fesih nedeninin davacının iş ortamında uyumsuz bir kişi olduğuna ve iş arkadaşlarının motivasyonunu bozduğuna ilişkin olması karşısında; davacı işçinin davanın sonuçlanması yolu ile işe başlama iradesinde bulunmuş olmasının yasaya uygun olduğu anlaşılmaktad...
(Şerh No: 16771 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-05-2018 20:32)

İşyerinde diğer işçilerin ücretlerine zam yapılmasına rağmen bir işçinin ücretine zam yapılmaması eşit işlem borcuna aykırılık teşkil etmeyebilir. İşçi ile işveren arasında zam yapılması konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığından feshin haklı nedene dayanmaz.
(Şerh No: 16767 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 24-04-2018 15:01)

Vasıflı işçi durumunda olan ve uzun süre kıdeme sahip bir işçinin asgari ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır.
(Şerh No: 16752 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 24-02-2018 21:53)

5362 sayılı Yasanın 3 üncü maddesinde belirtilen esnaf ve sanatkâr faaliyeti kapsamında kalan işyerinde üç kişinin çalışması halinde, 4857 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinin (ı) bendi uyarınca, bu işyeri İş Kanununun kapsamının dışında kalmaktadır. Maddede üç işçi yerine “üç kişi”den söz edilmiştir. Bu ifade, işyerinde bedeni gücünü ortaya koyan meslek ve sanat erbabını da kapsamaktadır. İşinde bedeni gücü ile çalışmakta olan esnaf dahil olmak üzere toplam çalışan sayısının üçü aşması durumunda iş...
(Şerh No: 16751 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 24-02-2018 21:51)

 Bilgi  [İşK. 21] 7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU’NUN 12. MADDESİ GEREKÇESİDİR
MADDE 12- Madde ile, 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Üçüncü fıkradan sonra eklenen fıkrayla mahkeme veya özel hakemin, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirleyeceği hüküm altına alınmaktadır. Uygulamada işe iade kararı veren mahkeme boşta geçen süreye ilişkin alacak (ücret ve diğer haklar) ile işe başlatmama tazminatını ay esaslı olarak belirlemektedir...
(Şerh No: 16740 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 06-01-2018 18:32)

 Bilgi  [İşK. 20] 7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU’NUN 11. MADDESİ GEREKÇESİDİR
MADDE 11- Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrası ile, işe iade talebiyle açılacak davalar için arabulucuya başvurulmuş olması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 20 nci maddesinde işe iade talebiyle açılacak davalar düzenlendiği için, Tasanda yapılan düzenlemeye uyum sağlamak amacıyla maddede zorunlu olarak değişiklik yapılmaktadır. İşe iade talebiyle dava açmak için 4857 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde öngörülen bir aylık süre, yapılan değişiklik ile arabulucuya...
(Şerh No: 16741 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 06-01-2018 18:30)

 Bilgi  [İşK. 92] 7036 S.K. m.14 ile yapılan Değişiklik Gerekçesi
Kanunun 13 üncü maddesiyle 4857 sayılı İş Kanununun 91 inci maddesinde yapılan değişikliğin zorunlu sonucu olarak ve aynı gerekçeye istinaden madde ile, 4857 sayılı Kanunun 92 nci maddesinde de değişiklik yapılmaktadır.
(Şerh No: 16691 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-10-2017 15:47)

 Bilgi  [İşK. 91] 7036 S.K. m.13 ile yapılan Değişiklik Gerekçesi
Tasarıyla kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi alacak ve tazminatları için arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. Madde ile, Çalışma ve İş Kurumu il müdürlükleri personelinin “iş sözleşmesi fiilen sona eren işçilerin” kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetleri inceleme yetkisi kaldırılmaktadır. İş sözleşmesi devam eden işçiler bakımından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş müfettişleri eliyle denetim...
(Şerh No: 16690 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-10-2017 15:45)

 Bilgi  [İşK. EK MADDE 3] Madde Gerekçesi
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “I. On yıllık zamanaşımı” başlıklı 146 ncı maddesi uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Anılan Kanunun “II. Beş yıllık zamanaşımı” başlıklı 147 nci maddesinde ücret gibi dönemsel edimler için beş yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüştür. 4857 sayılı İş Kanununun 32 nci maddesinde yer alan “Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.” şeklindeki hüküm de bu düzenlemeyle uyumludur. Feshe bağlı alacaklar...
(Şerh No: 16689 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 31-10-2017 15:42)

Taraflar arasında işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde işverene başvurulup başvurulmadığı konusunda uyuşmazlık mevcuttur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesi gereğince işçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmak zorundadır. Aynı madde gereğince "kesinleşme şerhi verilen mahkeme kararının" işçiye tebliği zorunludur. Sadece onama ilamının tebliği kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmediğinden geçerli değ...
(Şerh No: 16662 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 26-09-2017 13:36)

Davacının iş akdi, davalı işveren tarafından 05/04/2013 tarihinde feshedilmiştir. Davacı bu feshe karşı feshin geçersizliği ve işe iade istemli dava yanında kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti isteminde bulunmuştur. Alacak davası devam ederken davacı işçi tarafından açılan feshin geçersizliği ve işe iade davası, işçi lehine sonuçlanarak 4.12.2014 tarihinde Yargıtay'ca onanmıştır. Davacı, davalı işveren tarafından işe başlatılmamış ve kendisine 06/03/2015 tarihinde işe başlatmama taz...
(Şerh No: 16630 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-08-2017 14:02)

Davacının idrara çıkma eyleminin iş yerinde başka yerde tuvaletler bulunduğu halde buralara gidilmeden fabrikanın içinde bir alanda gerçekleştiği, iş yerinde onlarca işçi çalıştığı hususu gözetildiğinde, bu durumun kabul edilemez olduğu ancak davacının daha önce benzer bir eylemi veya disiplinsiz davranışı olmadığı değerlendirilse de, anılan eylemin fesih için geçerli neden teşkil edeceği dikkate alınmadan işe iade davasının reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
(Şerh No: 16601 - Ekleyen: Av.Serkan BÜTÜN - Tarih : 14-05-2017 09:56)

İşçinin fazla mesai yapmaya muvafakat etmiş olması ve mevzuata uygun olarak işçiden fazla mesai yapması için onay alınmasından sonra ve işçiden fazla mesaiye kalması istenildiği halde işçinin fazla mesai yapmak istememesi üzerine iş akdinin işveren tarafından feshedilmesi geçerli nedene dayanan bir fesihtir.
(Şerh No: 16548 - Ekleyen: Cem ATMACA - Tarih : 06-12-2016 11:32)

Somut olayda, davacı işçi boşta geçen süreye ait dört aylık ücret alacağı için işverenin ödeme yükümlülüğü doğmadan (borç muaccel olmadan) icra takibi başlatmıştır. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Erken başlatılan icra takibine yapılan itiraz haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkar tazminatına hükmolunması hatalıdır. Karar DÜZELTİLEREK ONANMIŞTIR.
(Şerh No: 16510 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 06-10-2016 14:09)

Fazla mesai yaptığını ispat etmekle yükümlü olan davacının tanık dışında başkaca delili yoktur. Dinlettiği tanıkların ise davalıya karşı aynı veya benzer istemlerle açtıkları davaları bulunmaktadır. Bu itibarla, sırf davacı ile menfaat birliği içinde olan davacı tanık beyanlarına göre haftalık 26,5 saat fazla mesai yapıldığını kabul etmek mümkün değildir.
(Şerh No: 16497 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 23-06-2016 22:05)

 Bilgi  [İşK. 112] 08.02.2015 Yönetmelik (Uygulama Zamanı Hk)
Resmi Gazete Sayısı: 29261 Geçiş hükmü GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında istihdam edilen ve iş sözleşmesi devam eden işçilerin kıdem tazminatlarının hesabında kamu kurum veya kuruluşlarında ilk işe başladıkları tarih esas alınır. (2) Bu Yönetmelik kapsamında tespit edilen hizmet süresine ilişkin kıdem tazminatı, 10/9/2014 tarihli ve 6552 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iş sözleşmesi fesh...
(Şerh No: 16398 - Ekleyen: Av.Nihal YILMAZ - Tarih : 25-12-2015 11:16)

4857 sayılı İş Kanunu'nun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
(Şerh No: 16365 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 21-11-2015 15:27)

Davacının iş akdinin feshinin geçersiz kılındığı tarih itibariyle çalıştığı pozisyon mevcut olup, pozisyonun kaldırılması ya da o pozisyonda başka işçi çalıştırılmasının sorumluluğu davacı işçiye yüklenemez. Bu nedenle davacıyı iş akdinin feshedildiği tarihteki işinde tekrar işe başlatmayıp, il dışı işyeri öneren işverenin davacıyı işe başlatmadığının kabulü ile sonuca gidilmesi gerekirken, davanın yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
(Şerh No: 16355 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 18-11-2015 22:13)

Davacı, 5580 S.K. kapsamında belirli süreli iş sözleşmesi ile istihdam edilmiştir. İş sözleşmesinin yenilenmiş olması, sözleşmenin belirli süreli niteliğini değiştirmez. Davacı belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığından iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz.
(Şerh No: 16340 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-09-2015 09:23)

Yasa ile tanınmış emeklilik nedeni ile fesih hakkının kullanması ile birlikte kıdem tazminatına hak kazanılacağının kabulü gerekir. İşçinin hangi amaçla bu hakkı kullandığı, kıdem tazminatına hak kazanması açısından önem arz etmemektedir.
(Şerh No: 16331 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 13-08-2015 14:53)

İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye ...
(Şerh No: 16324 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-07-2015 15:48)

İşçinin performans ve verimlilik sonuçlarının geçerli bir nedene dayanak olabilmesi için objektif ölçütlerin belirlenmesi zorunludur.
(Şerh No: 16237 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-05-2015 22:16)

Davacı işçi şofördür. Trafik kurallarına göre şoförlerin bir günde 9 saatten fazla araç kullanmaları mümkün olmayıp; dosyaya takograf kaydı gibi bir belge de sunulmadığına göre davacının günde 9 saatten fazla araç kullanamayacağı dikkate alınmadan, husumetli tanık beyanlarına itibar edilerek fazla çalışma ücreti alacağına hükmedilmesi hatalıdır.
(Şerh No: 16236 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-05-2015 15:21)

Dosya kapsamına, tanık beyanlarına ve harcırah beyannamelerine göre davacı tır şoförüne ücreti dışında hak ettiği kilometre karşılığında prim ödenmiştir. Davacı tır şoförü, çalışmalarının karşılığında, ücreti dışında hak ettiği kilometre karşılığında prim almasından dolayı fazla çalışmış olsa bile ödenmemiş bir fazla çalışma alacağı bulunmamaktadır.
(Şerh No: 16235 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-05-2015 14:10)

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 23 üncü maddesinde belirtilen ikişer veya üçer yıllık süreler, atama tasarrufu ile ilgili olup, vakıf üniversitelerinde çalışacak yardımcı doçentlerle iş sözleşmesinin belirsiz süreli olarak yapılmasına engel bir durum teşkil etmemektedir.
(Şerh No: 16232 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-05-2015 13:15)

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu m.32 uyarınca davalı işyerinde okutman olarak çalışan davacı ile belirli süreli iş sözleşmesi yapılması mümkündür. Sözleşmenin süreli yapılabilmesi anılan kanuni düzenlemeye dayandığından zincirleme belirli süreli sözleşme yapılması sözleşmeyi belirsiz hale getirmez. Davacının belirli süreli sözleşmeyle çalışması nedeniyle iş güvencesi hükümlerinden yararlanması mümkün değildir.
(Şerh No: 16231 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-05-2015 13:15)

4857 S.K. m.18 uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi için belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışması gerekir. 4857 S.K. m.11, belirli süreli iş akdini yapma serbestisini sınırlandırmış ve iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olmasının asıl olması karşısında belirli süreli iş sözleşmesinin varlığını ileri süren taraf bunu ispatla yükümlüdür. Diğer taraftan; Türk Hukuk mevzuatında, belirli süreli iş sözleşmelerinin yapılmasını zorunlu kılan veya buna imkan sağlayan düzenlemel...
(Şerh No: 16230 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-05-2015 12:34)

Taraflar arasında is sözlesmesinin davacı isçi tarafından "istifa" ile mi yoksa "davalı isveren" tarafından "fesihle" mi sona erdirildigi, davacı tarafça istifa varsa haklı sebebe dayanıp dayanmadıgı ve buna baglı olarak ta davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadıgı noktalarında uyusmazlık bulunmaktadır. Davacı is sözlesmesini 18/08/2012 tarihli dilekçe ile sonlandırmıs bulunmaktadır. Davacının ayrılıs dilekçesinde sebep yazılmamıs olmakla birlikte dosya içeriginden davacın...
(Şerh No: 16201 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-04-2015 13:16)

Davacının bu tür davranışları işverenin güvenini sarsıcı davranışlar olduğundan davacı iş sözleşmesinin işverence feshi yerine istifa ederek iş sözleşmesini sona erdirmiştir. Davacı istifa iradesinin fesada uğratıldığını istifa belgesinin baskı ile alındığını ispat edememiştir.
(Şerh No: 16159 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 30-03-2015 21:39)

Anılan yasa ve yönetmenliklerle getirilen kurullara göre aylık ücret karşılığı ders sayısını aşan fazla çalışmalar ek ders ücreti ile karşılandığından okullardaki yönetici ve öğretmenlerin günlük çalışma saatleri ileri sürülerek fazla mesai alacağı talep edilmesi olanağı bulunmamaktadır.
(Şerh No: 16150 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 13-03-2015 11:28)

Davacının, özel eğitim ve ilgiye ihtiyaç duyan çocuklara karşı sergilediği söz konusu uygunsuz hal ve hareketleri, haklı fesih sebebidir. Ancak, iş ilişkisinin fiilen sonlandırıldığı tarih ve dolayısıyla feshin hak düşürücü süre içerisinde gerçekleşip gerçekleşmediği dosya kapsamı itibariyle net değildir. İşverence dosyaya, noterlik vasıtasıyla keşide edilen 24.02.2009 tarihli yazılı fesih bildirimi sunulmuş ise de, PTT Genel Müdürlüğü'nün cevabi yazısında fesih bildiriminin tebliğ edilemeyerek ...
(Şerh No: 16072 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 17-02-2015 21:03)

Tüm bu belgeler birlikte değerlendirildiğinde davacının istifa dilekçesi, davalının savunması ve işten ayrılma bildirgesi ile çelişmektedir. Davalı davacının iş sözleşmesini feshettiğini ikrar ettiği için davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
(Şerh No: 16073 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 17-02-2015 15:07)

Davalı vekili bilirkişi raporuna yaptığı itirazın 2. bendinde ücrete ilişkin iradesini 2000 TL üzerine yoğunlaştırmıştır. Mahkemece söz konusu dilekçe yanlış yorumlanarak aylık ücret alacağı miktarının 4000 TL olarak kabulü isabetsizdir.
(Şerh No: 16070 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 15-02-2015 00:06)

Davalı,haklı ve geçerli fesih nedenlerini somut veriler ile kanıtlayamamış, kanıtlayamadığı gibi müşterek tanık işverence yapılan soruşturma sonucunda gerçekten ifade etmediği bazı hususların işyeri yetkililerince iradesi dışında tutanağa geçirtildiğini açıklamıştır. Tüm bu olaylar ışığında feshin haklı ya da geçerli nedene dayanmadığı anlaşıldığından davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
(Şerh No: 16064 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 11-02-2015 12:08)

Davacının fesih bildiriminde 01.05.2010 tarihinde Kartal'daki marketten taransfer edildiği yazılmış olup fesih tarihine kadar kısa bir süre geçtiği bu sürede davacının önceki yıla göre seviyesinde ne tür olumsuz değişiklikler tespit edildiği işverence somut olarak açıklanmadan yer değiştirilmesi ağır bir yaptırım olup ölçülülük ilkesine aykırı bu uygulama fesih için geçerli neden oluşturmayacağından davanın kabulü yerine yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi bozma nedenidir.
(Şerh No: 16055 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 03-02-2015 20:59)

506 S.K. m.26'da düzenlenmiş bulunan rücu davaları, sigortalının alacağından bağımsız, kanundan doğan basit rücu hakkına dayalıdır. Yasal düzenleme çerçevesinde kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığının ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının 4857 S.K. m.77 hükmü doğrultusunda raporda tartışılması gerekir. İşverenin tamamen kusursuz kabul edilebilmesi için, anılan madde gereğince, iş...
(Şerh No: 16047 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-02-2015 20:30)

Davanın konusu; bir kısım işçilik alacaklarıdır. Davacı işçinin aylık ücret miktarına ilişkin iddiası tanık beyanları ve emsal ücret araştırması sonucu ile doğrulanmıştır. Davacının kıdem durumu ve yaptığı işin niteliği dikkate alındığında, emsal ücret araştırması sonucuna itibar edilmesi gerekir. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle iş yerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışm...
(Şerh No: 16040 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 01-02-2015 09:43)

 Bilgi  [İşK. 112] Yeni Düzenlemenin Zaman Bakımından Uygulanma Sorunu Hk
Yeni düzenlemenin zaman bakımından uygulanması hakkında boşluk bulunmaktadır. Bu düzenleme yasanın yürürlük tarihinden önce başlayan çalışmaları kapsayacak mıdır? Yasanın yürürlük tarihinden önce işten ayrılanlar hakkında hüküm ifade edecek midir? Eğer yayınlanacak yönetmelikte bu hususta bir düzenleme yapılmaz ise ciddi bir karmaşa yaşanması kaçınılmazdır.
(Şerh No: 16015 - Ekleyen: Av.Nihal YILMAZ - Tarih : 09-01-2015 19:12)

Davacı işçi, davalı işveren tarafından iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, davacının işyerine 03.08.2009 07-09-23-24-25-28-29-30.09.2009 tarihlerinde mazeretsiz olarak işe gelmediğini, işverenin iş akdini haklı nedenle fesih ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacının haklı sebeple fesihte 6 günlük hak düşürücü süre bulunduğu, bu süre içinde akdin f...
(Şerh No: 16014 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2015 12:22)

Davalı işveren, davacının iş sözleşmesini devamsızlık sebebiyle haklı sebeple feshettiğini savunmuştur. Gerçekten davacı iddiası ile de sabit olduğu üzere davacı 30 Eylül 2008 Salı, 1 Ekim 2008 Çarşamba ve 2 Ekim 2008 Perşembe tarihlerinde olan Ramazan Bayramı sonrası 3 Ekim 2008 Cuma günü normal çalışma olmasına rağmen memurlara idari izin verildiği, kendisinin de idari izinli olduğunu zannettiği için işe gelmediğini kabul etmektedir. Yine davacının da kabulünde olduğu gibi davalı işveren davac...
(Şerh No: 16013 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2015 12:22)

Davacı işçi, iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiğini belirterek tazminat ve işçilik alacaklarını istemiştir. Davalı, davacının kendisine zimmetli araçla tek taraflı kaza yaptığını, kazanın ertesinde talebi üzerine 3 gün kendisine izin verildiğini, izin süresinin bitmesine karşın davacı işçinin işe gelmediğini, bunun üzerine tutanak düzenlendiğini, bu sırada davacı işçinin de şirkete ihtarname gönderdiğini, ihtarnamede bir kısım alacaklarının ödenmesinin talep edildiğini, ihtarname...
(Şerh No: 16012 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2015 12:22)

Davacı işçi, iş sözleşmesinin 30.07.2010 tarihinde işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, davalı ise davacının üst üste iki gün devamsızlık yapması nedeniyle 11.08.2010 tarihinde haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Davacı tanıklarından birinin fesihle ilgili bilgisi duyuma dayalı olduğundan, diğeri ise davacının eniştesi olup akrabası olması nedeniyle beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğinden; davalı işveren ise, davacının yapmış olduğu devamsızlıkları tutanak altına almış...
(Şerh No: 16011 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2015 12:22)

İhaleyle alınan işlerde alt işverenler arasında işyeri devri olarak kabul edilecek ve edilmeyecek durumlar açıklanmış; bu hususların işçilik alacaklarına etkisi irdelenmiştir.
(Şerh No: 16009 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2015 12:40)

Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçini...
(Şerh No: 16007 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2015 12:13)

Davacı işçi, yüklenici firmalar aracılığıyla işçi temini şeklinde muvazaalı işlemlerle davalı Karayolları Genel Müdürlüğü işyerinde istihdam edildiği ve gerçekte Karayolları Genel Müdürlüğü işçisi olduğundan bahisle; baştan itibaren davalı Genel Müdürlüğün işçisi sayılması gerektiğinin tespitine, sendika üyeliğinin işveren Genel Müdürlüğe bildirildiği tarihten itibaren Genel Müdürlükle Sendika arasında bağıtlanan 13.dönem TİS'den doğan her türlü ücret alacakları ile fiilen ödenen ücretler arasın...
(Şerh No: 15979 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-11-2014 14:41)

 Bilgi  [İşK. 36] 6552 sayılı Kanun Değişikliği Öncesi 5. fıkra
Bu maddede kamu tüzel kişilerine ve bazı teşekküllere verilen yetkileri 2 nci maddenin altıncı fıkrası gereğince sorumluluk taşıyan bütün işverenler de kullanmaya yetkilidir.
(Şerh No: 15720 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-09-2014 11:18)

 Bilgi  [İşK. 3] 6552 sayılı Kanun Değişikliği Öncesi 2. fıkra
Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ ta...
(Şerh No: 15719 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-09-2014 11:17)

Somut olayda, davalı işveren, işe iade davasını kazanan davacı işçiyi işe başlatmayıp iş güvencesi tazminatını ödediğinden; davacı işçinin ayrımcılık tazminatı talebinin reddi gerekir.
(Şerh No: 15663 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-07-2014 14:54)

Aynı fesih sebebine bağlı olarak hem kötüniyet tazminatına hem de eşit davranma borcuna aykırılık tazminatına hükmedilemez. Aynı olay sebebiyle birden fazla tazminat koşullarının gerçekleşmesi halinde, işçi lehine olan tazminata hükmedilir.
(Şerh No: 15662 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-07-2014 14:54)

İmzalı ücret bordrolarında hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günleri ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili ile ulusal bayram genel tatil günleri çalışma karşılığı ücret alacaklarının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta tatili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız ...
(Şerh No: 15661 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-07-2014 14:54)

Davalının ihale makamı mı asıl işveren mi olduğu araştırılmalı; ihale makamı olduğunun anlaşılması halinde sorumluluğunun her hakediş dönemi için işçinin 3'er aylık ücreti ile sınırlı olduğu, diğer alacaklardan (fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları) sorumlu olmadığı dikkate alınarak karar verilmelidir.
(Şerh No: 15660 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-07-2014 14:54)

İşçi, Ağustos ayı ücreti muaccel olmadan işverene ihtar çekerek ihalenin 31.08.2011 tarihinde sona ereceğini, kendisine yeni çalışma yeri gösterilmesini, aksi halde iş sözleşmesini haklı nedenle sona erdireceğini belirtmiştir. İşveren, iş bitiminde, işçiye iş bulmak zorunda değildir; yapılacak işin bitmesi sonucu iş ilişkisinin sona ermesi işveren feshi olarak değerlendirilir. İşçinin, işverene iş bitimi sonrası yeni işyeri göstermesini istemesi, aksi halde iş sözleşmesini feshetmesi de işçinin ...
(Şerh No: 15659 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-07-2014 14:54)

Davacı, işe iade başvurusunda bulunup davalı işverence yasal süre içinde işe başlatılmaması üzerine 4 aylık boşta geçen süreye ilişkin ücret ile işe başlatmama tazminatı alacağını tahsil etmiş; temyize konu davada kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsilini istemiştir. İhbar öneli verilerek iş sözleşmesi feshedilen ve fesih bildirimine itiraz davası kabul edildiği halde işe başlatılmayan işçiye ihbar tazminatının ödenmesi gerekmez.
(Şerh No: 15657 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-07-2014 10:35)

Davacı işçinin iş sözleşmesi 31.12.2005 tarihinde feshedilmiş ve süresi içinde feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye dair dava açılmıştır. Kesinleşen işe iade kararı üzerine davacı işçi usulüne uygun olarak işe başlama yönünde talepte bulunmuş, işverence süresi içinde işe başlatılmamıştır. Davacı işçi açmış olduğu bu davada ihbar tazminatı isteğinde bulunmuştur. İşe iade davası sonunda feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadeye karar verilmiş ve işçi yasal süresi içinde başvurmuş olm...
(Şerh No: 15625 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

Davacı işçinin iş sözleşmesi, kendisine yapılan son uyarıdan 4 ay sonraki bildirimle kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca feshedilmiştir. Son uyarıdan sonraki 4 aylık süreçte, davacının aynı davranışlarda bulunduğu kanıtlanmadığı gibi bu davranışları nedeni ile fesihten önce savunması da alınmamıştır. Uyarı cezası verildikten sonra iş sözleşmesinin 4 ay geçtikten sonra savunması alınmadan feshedilmesi, 4857 sayılı iş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca fe...
(Şerh No: 15624 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

Mahkemece, davacının, süresinde işe başlatma talebini içerir başvurusu üzerine, işverenin işe başlatacağını ifade ettiği bildirimde 1 gün süre tanıması konusunda işverenin kötüniyetini kanıtlayamadığı gerekçesiyle işe başlamama tazminatı isteğinin reddi dosya içeriğine uygundur. Aynı sebeple boşta geçen süre ücreti talebinin de reddedilmesi gerekir.
(Şerh No: 15623 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

Uzmanlık gerektiren işler alt işverene verildiğinden işyerinde istihdam fazlalığı oluşması, davalı işverence feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı konusunda somut bir belge ve bilgi bulunmaması ve davacının kısa bir eğitimle davalı işyerinde çalıştırılabileceği bir bölüm bulunmaması, davalı işverence yapılan feshin geçerli nedene dayandığını göstermektedir.
(Şerh No: 15622 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

Ağır ve tehlikeli işler kategorisinde olan yeraltı işlerinin kuvvet, çeviklik ve dayanıklılık gerektirdiği açıktır. İşin niteliğine bağlı olarak olası iş kazalarının ortaya çıkaracağı yüksek maliyetler, verimlilik ve kârlılık gibi nedenlerle işverenin tüm işyeri ve işçiler açısından objektif olarak uyguladığı, belli bir yaşın üzerindeki işçileri çalıştırmaması işletme gereklerinden kaynaklanan geçerli fesih nedeni kabul edilmelidir.
(Şerh No: 15621 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

5 yılı aşan kıdeme sahip işçinin gereksiz istifası hayatın olağan akışına aykırıdır. Ayrıca davacı işçi, istifa dilekçesinden sonra da fiilen çalışmış olmakla istifa dilekçesine hukuki değer yüklenemez. Davalı işverence haklı fesih savunmasında bulunulup, kanıtlanmadığı anlaşıldığından davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmelidir.
(Şerh No: 15620 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

İşverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. Kullanılan ifade o kadar açık ve seçik olmalı ki, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Fesih bildiriminde, sözleşmeyi sona erdirme iradesi yanında ayrıca, sona erme zamanı da yeteri kadar açık ve yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermeyecek şekilde ifade edilmiş olmalıdır.
(Şerh No: 15619 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:50)

Karar, feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığının mahkemece belirlenmesi yöntemine ilişkindir.
(Şerh No: 15618 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 02-07-2014 15:49)

Dava, işe iade istemidir. İşveren, işçinin iş sözleşmesini "yetersizliğiyle, işlerinde takındığı tavır ve davranışlarından kaynaklanan sebeplerle" feshettiğinden savunma alınması zorunludur ve işçi, yazılı ya da sözlü olarak savunma talep edilmediğini belirtmiştir. Savunma alınması zorunlu olduğundan işçinin savunma vermeyeceğine dair mahkemeye sunulan tutanak altında imzası bulunan kişi re'sen çağrılıp dinlenmeli, savunma isteminin işçiye tebliğ edilip edilmediği belirlenmeli; böylece feshin ...
(Şerh No: 15616 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 01-07-2014 16:27)

Dosyadaki deliller, mevcut tutanaklar ve davacı işçi tanığının anlatımlarından; davacının üst üste iki gün işe gelmediği anlaşılmıştır. İspat yükü üzerinde olan davacı bu tarihlerdeki devamsızlığının haklı bir nedene dayandığını kanıtlayamamıştır. İş Kanunu m.25/II-g uyarınca izin almaksızın ve haklı bir nedene dayanmadan iki gün üst üste işe devamsızlık yapılması işverene haklı fesih imkânı tanımakta olup, işverence fesih bu nedene dayandırıldığından mahkemece kıdem ve ihbar tazminatı talepleri...
(Şerh No: 15611 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-06-2014 16:00)

Yapılan yargılama esnasında feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı noktasında işverenin 02,03,05/09/2011 tarihleri için tutmuş olduğu devamsızlık tutanaklarının zabıt mümzileri tanık olarak dinlenmemiştir. Mahkemece yapılması gereken, devamsızlık tutanakları altında imzası bulunan zabıt mümzilerini tanık olarak dinleyip beyanlarını aldıktan sonra oluşacak sonuca göre fesih işleminin haklı olup olmadığı ve davacının kıdem ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı hususunda karar vermektir. Ma...
(Şerh No: 15615 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-06-2014 15:55)

Mahkemece, davalı işveren tarafından davacının 11.10.2011- 12.10.2011 -13.10.2011 tarihleri arasında izinsiz ve mazeretsiz olarak mesaisine gelmediği gerekçesiyle iş akdini haklı olarak feshettiği kabul edilmiş ise de; davanın 17.10.2011 tarihinde açıldığı, davacının avukata verdiği vekaletname tarihinin 12.10.2011 olduğu dikkate alındığında iş akdinin 11.10.2011 tarihinde feshedildiği, işveren tarafından düzenlenen devamsızlık tutanaklarının da fesih sonrası dönemde düzenlendiği sonucuna ulaşıl...
(Şerh No: 15614 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-06-2014 15:55)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,08021998 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.