Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2014/35917 Esas 2016/6976 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Taraflar arasında işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde işverene başvurulup başvurulmadığı konusunda uyuşmazlık mevcuttur.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesi gereğince işçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmak zorundadır. Aynı madde gereğince "kesinleşme şerhi verilen mahkeme kararının" işçiye tebliği zorunludur. Sadece onama ilamının tebliği kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmediğinden geçerli değildir. Dosya içeriğine göre, kesinleşme şerhi 19/09/2014 tarihinde verilmiştir. Davacı vekilinin bu tarihte kararı tebliğ aldığına dair bir delil yoktur. Somut maddi vakıaya göre davacının süresinde başvurduğunun kabulü gerekirken yerinde değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
(Karar Tarihi : 23.03.2016)
Dava ve Karar: A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, Davacının davalı şirketin Ümraniye şubesinde çalışmakta iken iş akdinin feshedildiğini ve İstanbul Anadolu 12.İş Mahkemesinin 2012/101 esas 2013/57 karar sayılı dosyaları ile işe iade davası açtığını, mahkeme kararının davacı yönünden 20.09.2013 tarihinde kesinleştiğini, 10 günlük süre dolmadan Kadıköy 4. Noterliğinden gönderilen yazı ile işe iade müracaatında bulunduğunu, işe kabul edilmemesi üzerine İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2013/17556 esas sayılı dosyası ile 8 aylık maaş tutarındaki tazminatın tahsili yönünde icra takibine geçtiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle davalının itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:

Davalı vekili, davacının İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2012/101 esas 2013/87 karar sayılı dava sonunda davanın kabulü ile davacının işe iadesi karar verildiğini, bu kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2013/15083 esas 2013/16422 karar sayılı onama ilamları ile kesinleştiğini, 30.09.2013 tarihinde işe iade talebinde bulunulduğunu, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihi itibariyle 10 gün içinde başvuruda bulunması gerektiğini, ancak davacının 10 günlük süre içinde başvuruda bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davacının davalı işverene ait iş yerinde çalışmakta iken iş akdinin feshedilmesi nedeniyle İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2012/101 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtığı, mahkeme tarafından davacının işe iadesine, 10 iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işverence işe başlatılmaması halinde 4 aylık brüt ücreti tutarında tazminatın ve 4 aylık ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 04.07.2013 tarih, 2013/15083 esas, 2013/16422 karar sayılı ilamları ile onanarak kesinleştiği, onama ilamının davacı vekiline 14.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işe iade başvurusu için süresinin 24.08.2013 tarihinde dolduğu, ancak davacı vekili tarafından Kadıköy 4.Noterliği aracılığıyla 30.09.2013 tarihinde işe başlatma iradesinin davalı işverene bildirdiği, işe iadesinin kabul edilmediği iddiasıyla iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücretlerinin tahsili yönünde İstanbul Anadolu 18.İcra Dairesinin 2013/17556 esas sayılı icra dosyaları ile icra takibine geçtiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı onama ilamını 14.08.2013 tarihinde tebliğ almasına rağmen 10 iş günü geçtikten uzun bir süre sonra 30.09.2013 tarihinde davalı işverene işe iade başvurusunda bulunduğu, süresinde yapılmayan işe iade başvurusunun geçerli olmadığı, davacının iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücrete hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.

E) Gerekçe:

Taraflar arasında işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde işverene başvurulup başvurulmadığı konusunda uyuşmazlık mevcuttur.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 21/5. maddesi gereğince işçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmak zorundadır. Aynı madde gereğince kesinleşme şerhi verilen mahkeme kararının işçiye tebliği zorunludur. Sadece onama ilamının tebliği kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmediğinden geçerli değildir. Dosya içeriğine göre, kesinleşme şerhi 19/09/2014 tarihinde verilmiştir. Davacı vekilinin bu tarihte kararı tebliğ aldığına dair bir delil yoktur. Somut maddi vakıaya göre davacının süresinde başvurduğunun kabulü gerekirken yerinde değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

F) KARAR :

Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
Üye Notu : Kesinleşme ŞERHLİ işe iade kararı davacıya tebliğ edilmeden( İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır)10 günlük süre işlemeye başlamaz.
İlgili Mevzuat Hükmü : İş Kanunu MADDE 21 :GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI

İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.

       Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.

       Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.

       (EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Mahkeme veya özel hakem, ikinci fıkrada düzenlenen tazminat ile üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakları, dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler.

İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.

İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

(EKLENMİŞ FIKRA RGT: 25.10.2017 RG NO: 30221 KANUN NO: 7036/12) (YÜR. TAR.: 01.01.2018)
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların, işçinin işe başlatılması konusunda anlaşmaları halinde;

a) İşe başlatma tarihini,

b) Üçüncü fıkrada düzenlenen ücret ve diğer hakların parasal miktarını,

c) İşçinin işe başlatılmaması durumunda ikinci fıkrada düzenlenen tazminatın parasal miktarını,

belirlemeleri zorunludur. Aksi takdirde anlaşma sağlanamamış sayılır ve son tutanak buna göre düzenlenir. İşçinin kararlaştırılan tarihte işe başlamaması halinde fesih geçerli hale gelir ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.

Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 26-09-2017

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03294301 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.