Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Ara kararı ile verilen tedbir nafakası HUMK.nun 101 ve takip eden maddeleri gereğince bir ihtiyati tedbir kararı değildir. Kaldı ki, alacaklı mahkeme kararını ilamsız icra takibine konu yapmıştır. İİK.nun 66. maddesine göre süresi içerisinde yapılan itirazla icra takibi durur ve icra müdürü de bu madde hükmü gereğince takibi durdurmuştur. Mercice aksine bir karar verilmedikçe ve şikayet yolu ile bu karar kaldırılmadıkça icra müdürü kendiliğinden verdiği karardan rücu edemez. Şikayetin kabulüne k...
(Şerh No: 14255 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 29-01-2013 17:45)

Gerek davacı vekilinin, takip konusu borcun iptali istenen tasarruflardan önce doğduğunu ilişkin iddiası gerekse davalı borçlunun delil olarak sunduğu 21.4.2009 tarihli borç yenileme sözleşmesinin içeriğinden taraflar arasındaki borcun 23.12.2008 tarihli "ilk çek" tarihinde doğduğu(borcun bu tarihten de önce doğduğunun tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespitinin mümkün bulunması imkan dahilindedir) davalı borçlu A____'in dava dışı şirketin borçlarını biler...
(Şerh No: 14254 - Ekleyen: Av.Gül KÜLCÜ - Tarih : 28-01-2013 21:37)

 Bilgi  [TK. 26] Ticaret Sicili Yönetmeliği
"Ticaret sicili kayıtlarının tam ve sağlıklı tutulmasını ve emredici hukuk kuralları çerçevesinde kayıtların aleniyetinin ve üçüncü kişiler dahil tarafların hukuki güvenliğinin teminat altına alınmasını" sağlamak amacıyla TTK.m.26'ya dayanılarak hazırlanan Ticaret Sicili Yönetmeliği, 27.01.2013 tarih ve 28541 sayılı RG.'de yayımlandı.
(Şerh No: 14253 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 27-01-2013 09:12)

Taşınmazın iktisap edilmesi ve inşaat ruhsatı alınması, imar işleri bakımından tek başına kazanılmış hak için yeterli değilse de; İdare Mahkemesince, yapı ruhsatının dayanağı olan imar planının idare mahkemesince iptali hükmünün verildiği tarihe kadar; ilgilinin hatası, hilesi ya da kusuru olmadan yapıya devam edilmesi durumunda; mahkemenin imar planını iptale dair kararını takiben idarece yapının ruhsatının iptal edilerek inşaatın mühürlenmesi, bu aşamaya kadar gelmiş yapının fiili durumunun da...
(Şerh No: 14251 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 19:17)

İdare Mahkemesince, yapı ruhsatının dayanağı olan imar planının idare mahkemesince iptali hükmünün verildiği tarihe kadar; ilgilinin hatası, hilesi ya da kusuru olmadan yapıya devam edilmesi durumunda; mahkemenin imar planını iptale dair kararını takiben idarece yapının ruhsatının iptal edilerek inşaatın mühürlenmesi, bu aşamaya kadar gelmiş yapının fiili durumunun da kazanılmış hak olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
(Şerh No: 14250 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 19:00)

İmar planları arasında; diğer düzenleyici işlemlerden farklı bir hiyerarşi vardır ve bu hiyerarşi kapsamında alt ölçekli planların, üst ölçekli planlara uygun olması gerekir. Nazım imar planı veya uygulama imar planı yapıldıktan sonra henüz subjektif işlem tesis edilmemiş olsa dahi bu planlar ile birlikte üst ölçekli plana dava açılabileceği gibi doğrudan veya alt ölçekli planlara karşı açılan davalarda öğrenme üzerine dayanağı olan üst ölçekli planın iptali istemiyle de dava açılabilir.
(Şerh No: 14249 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:39)

Bina balkonunun alüminyum doğrama ve cam ile kapatılması, TCK m.184'te öngörülen ruhsatsız veya ruhsata aykırı bina yapmak suretiyle imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturmaz.
(Şerh No: 14248 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

TCK m.184 düzenlemesine mesnetle ikame olunan kamu davasında; yapı tespit ve tatil tutanağında "zemin+1 normal kat üzerine 64 m2 ebadında 2.normal katın kaba inşaatının tamamlandığı, çatısının kaplandığının" belirtildiği; sanığın ifadesinde "2005 yılında, evinin üstünde bir kat daha yapıp, üzerini çatı ile kapattığını" söylemesi ve bilirkişi raporunda "tutanak tarihinden sonra davaya konu teras katın sıvası yapılıp, pencerelerinin takıldığı, teras katın 2005 yılı mart-nisan aylarında yapıldığın...
(Şerh No: 14247 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

Yapı ruhsatına aykırı olarak 1. kat kaba inşaatı yapılırken zabıt tutulması karşısında, TCK 184/1. maddesiyle hükümlülük kararı verilmesi gerekirken, "bina" tanımının dar yorumlanarak "1. kat kaba inşaatının bina niteliğini kazanmadığı"ndan bahisle yasaya aykırı gerekçeyle karar verilmesi, bozma nedenidir.
(Şerh No: 14246 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2013 18:08)

İşçiden alınacak ibranamenin fesih tarihinden 1 ay sonraki tarihi taşıması koşulu, işçi alacaklarının 1 ay ertelenmesi anlamına gelmemektedir. Ödemelerin banka aracılığıyla yapılması ve ibranamenin feshi izleyen 1 aylık süre içinde düzenlenememesi 01.07.2012 tarihinden sonra düzenlenecek ibranamelerde aranacaktır.
(Şerh No: 14245 - Ekleyen: Av.Nihal YILMAZ - Tarih : 24-01-2013 10:05)

Sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın uygulanması tarafların ekonomik yönden mahvına sebebiyet olur ise, ahlak ve adaba aykırı olduğu için sözleşmenin o hükmü geçersiz sayılır. Ne var ki tarafların bir cezai şart kararlaştırmış bulunmaları karşısında, cezai şartın makul bir düzeyde belirlenmesi de mahkemenin görevi içinde bulunduğundan; tarafların ekonomik durumu hakkında gerekli araştırma yapılarak; taraflarca kararlaştırılan cezai şartın ödenmesinin davalıların ekonomik açıdan çökmesine se...
(Şerh No: 14243 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 21-01-2013 23:13)

Yardım nafakası davalarında; mahkemece hükmedilen nafakanın geçerlilik tarihi daima dava tarihidir.
(Şerh No: 14244 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2013 15:05)

 Bilgi  [AKKŞÖDK. 22] 6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ
6284 SAYILI AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNA İLİŞKİN UYGULAMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmelik, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınlar, çocuklar, aile bireyleri ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi ile şiddet uygulayan veya uygulama ihtimali olan kişiler hakkında şiddetin önlenmesine yö...
(Şerh No: 14241 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-01-2013 11:14)

Davalı 13 tanık göstermiştir. Gösterilen tanıkların hangi vakıalar için dinletilmek istenildiği hususunda mahkemece davalıdan bir açıklama istenilmediğine ve davalı tarafından da dinlenilmeyen tanıklar konusunda açık bir vazgeçmesi bulunmadığına göre davalı kocanın dinlenmeyen tanıklarının usulüne uygun çağrılıp dinlenilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 14240 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-01-2013 11:08)

Hakkın suistimali niteliğinde olmadıkça tanık adedini hakim belirleyemez.
(Şerh No: 14239 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-01-2013 11:04)

avukat olan davacının, S____ Ticaret adına yürüttüğü gümrük işlemlerinin, adı geçen firma ile arasında olan vekalet ilişkisi kapsamında kaldığı, bir başka anlatımla, söz konusu firmaya verilen para cezasına karşı davacı tarafından yapılan idari itirazın, " geçerli bir temsil yetkisi olmadığı halde başka bir kişi adına veya hesabına gümrük idarelerinde iş takip etmek" fiili olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, davacıya verilen idari para cezasında ve bu cezaya vaki itirazın reddinde...
(Şerh No: 14236 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 18-01-2013 10:55)

Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Ananın açtığı soyadı değişliği davasının reddi gerekir.
(Şerh No: 14238 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-01-2013 10:52)

Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Ananın açtığı davanın reddi gerekir.
(Şerh No: 14237 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-01-2013 10:49)

Gizi yollardan ses kaydedilmesi, kişilik haklarına saldırı oluşturmaktadır. Bu durum manevi tazminat isteminin konusunu oluştur.
(Şerh No: 14234 - Ekleyen: Av.Bilge TOK - Tarih : 16-01-2013 10:59)

Mahkemece tapu kaydı celp edilip anlaşmaya uygun olarak gayrimenkul davacı adına kayıtlı ise ½ hissesinin iptali ile davalı kadın adına tesciline de karar verilerek boşanmaya hükmedilmesi gerekir.
(Şerh No: 14235 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 15-01-2013 21:17)

Kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ile anılmayı ve bunu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep teşkil edeceği kabul edilmiştir. Çünkü, herkes etrafınca tanındığı ve çağrıldığı adın yasalara aykırı olmadıkça resmen ve kayden de taşımak hakkına sahiptir.
(Şerh No: 14233 - Ekleyen: Av.Bilge TOK - Tarih : 15-01-2013 19:33)

 Türkçe  [HastaYön. 21] Hastanın gizliliğine saygı gösterilmesi temeldir. Hasta, gizliliğinin korunmasını açıkça isteyebilir. Her tür tıpsal işlem, hastanın gizliliğine saygı gösterilerek uygulanır. Gizliliğe saygı gösterilmesi ve bunu isteme hakkı; a) Hastanın sağlık durumu ile ilgili tıpsal değerlendirmelerin gizlilik içerisinde yürütülmesini, b) Yoklamanın, tanının, iyileştirmenin ve hastaya doğrudan dokunmayı gerektiren her işlemin ölçülü bir gizlilik ortamında gerçekleştirilmesini, c) Tıpsal açıdan sakınca oluşturmayacak durumlarda yanında bir yakınının bulunmasına izin verilmesini, d) İyileştirme aşamasında, doğrudan ilgili olmayan kişilerin, tıpsal işlem sırasında bulunmamasını, e) Hastalığın durumu gerektirmedikçe hastanın kişisel ve aile yaşamına karışılmamasını, f) Sağlık giderlerinin kaynağının gizli tutulmasını kapsar. Ölüm olayı, gizliliği bozamaz. Eğitim verilen sağlık kurum ve kuruluşlarında, hastanın iyileştirme aşamasıyla doğrudan ilgili olmayanların tıpsal işlem sırasında bulunması gerekliyse, önceden ya da iyileştirme sırasında bunun için hastanın ayrıca onamı alınır.
(Şerh No: 14231 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 14-01-2013 14:44)

 Bilgi  [HastaYön. 21] Refakatçi için izin
Hastaların sağlık kurumlarında refakatçileri için ayrıca yazılı onay alınması uygundur. Mahremiyet kapsamında değerlendirilmesi gerekir.
(Şerh No: 14232 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 13-01-2013 02:47)

 Önerge  [TK. 127] (1) Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketlerine sermaye olarak; a) Para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, b) Fikrî mülkiyet hakları, c) Taşınırlar ve her çeşit taşınmaz, d) Taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları, e) Kişisel emek, f) Ticari itibar, g) Ticari işletmeler, h) Haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, i) Maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, j) Devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer, konabilir.
(Şerh No: 14230 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-01-2013 15:40)

 Bilgi  [TK. 127] Gerekçesi
Madde, bazı değişikliklerle 6762 sayılı Kanunun 139 uncu maddesinin tekrarıdır. (a) bendi: (a) bendinde 6762 sayılı Kanunda yer alan anlamı açık olmayan, yorum güçlükleri ve görüş ayrılıkları doğuran, nihayet teknik terime uymayan özensiz "menkul şeyler" ibaresi yerine "sermaye şirketlerine ait paylar" ibaresi tercih edilmiştir. Çünkü, "menkul şeyler" ile "menkul değerler" kastediliyorsa, anılan kavram, yani menkul değerler zaten bir önceki "kıymetli evrak" kavramı içine girmektedir; anılan i...
(Şerh No: 11742 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-01-2013 15:40)

Davalı dava dışı A____ Ltd. Şti. ile aralarındaki akdi ilişkiye itiraz etmeyip borcu ödediğini ileri sürdüğünden, alacağı temlik alan davacı A.Ş ile davalı arasındaki uyuşmazlığın bir miktar paradan ibaret olduğunun kabulü ile BK.nun 73/1 md. gereğince İfa yerinin alacaklının ikametgahı olduğu gözetilerek HUMK. nun 10. md. uyarınca davacının ikametgahı itibariyle mahkemenin yetkili olduğu kabul edilerek işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekild...
(Şerh No: 14229 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-01-2013 17:19)

Davanın konusu para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkin olup BK.nun 73 ve HUMK. nun 10. maddeleri hükmü uyarınca bu nevi davaların alacaklının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceği kabul edilmiştir. Davacı Mersin'de oturduğuna göre Mersin mahkemeleri davaya bakmaya yetkilidir.
(Şerh No: 14228 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-01-2013 17:15)

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafından temlik alınan alacağın ödenip ödenmediğine ilişkin olup, İİK.'nun 50. maddesinin yollaması ile uygulanması gereken HUMK.'nun 10. maddesi ve B.K.'nun 73. maddesine göre davacı alacaklının ikametgah mahkemesi yetkilidir.
(Şerh No: 14227 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-01-2013 17:10)

Davacının keşidecisi olduğu davalı emrine düzenlenen bonoda tahrifat iddiası ile HMK m.209'a mesnetle teminatsız tedbir kararı verilmesi talep olunmuş; yerel mahkemece İİK m.72/3'e dayanılarak tedbir kararı verilmiştir. Yüksek Mahkeme; bonoda tahrifat iddiası bulunduğundan HMK m.209 uyarınca tedbir kararı verilmesi gerektiğinden bahisle yerel mahkeme kararını bozmuştur.
(Şerh No: 14226 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-01-2013 13:32)

 Ses Dosyası  [TCK. 3] TCK. 3 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14225 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:21)

 Ses Dosyası  [TCK. 2] TCK. 2 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14224 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:16)

 Ses Dosyası  [TCK. 1] TCK. 1 Sesli Okuma
Görme engelli meslektaşlarımız için ses dosyası
(Şerh No: 14223 - Ekleyen: Av.Fatih SÖĞÜT - Tarih : 10-01-2013 00:09)

Fazla Çalışma ücretinin ödendiğinin ispatının İşverene ait olduğunun altını çizen bir karar. Ayrıca ödeme hususunun tanıkla ispat edilemeyeceği de belirtilmiştir.
(Şerh No: 14222 - Ekleyen: Av.Bilge TOK - Tarih : 08-01-2013 23:10)

Tarafların, boşanma kararının kesinleşmesine kadar birbirlerine karşı sadakat yükümlülüklerinin devam ettiğine ilişkin bir karar.
(Şerh No: 14221 - Ekleyen: Av.Bilge TOK - Tarih : 08-01-2013 23:06)

 Bilgi  [ESKİTüketiciK. 31] Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği 01.08.2003
TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETLERİ YÖNETMELİĞİ Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği Sanayi ve Ticaret Bakanlığından Resmi Gazete Tarihi: 01/08/2003 Resmi Gazete Sayısı: 25186 BİRİNCİ BÖLÜM : Genel Hükümler Amaç Madde 1 - Bu Yönetmelik, il ve ilçe merkezlerinde tüketici sorunları hakem heyetlerinin kurulmasına, çalışmasına ilişkin usul ve esasları düzenler. Kapsam Madde 2 -Bu Yönetmelik, Kanunun 25 inci maddesinde cezai yapt...
(Şerh No: 14220 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 07-01-2013 14:31)

Haklı nedenle adın değiştirilmesi davası; HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir.
(Şerh No: 14219 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 06-01-2013 19:30)

 Önerge  [BK. 435] Taraflardan her biri haklı sebeplerle sözleşmeyi derhâl feshedebilir. Sözleşmeyi fesheden taraf, diğer tarafın istemi üzerine fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır. Sözleşmeyi fesheden taraftan, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisini sürdürmesi beklenemeyen bütün durum ve koşullar, haklı sebep sayılır.
(Şerh No: 14213 - Ekleyen: Av.İbrahim YİĞİT - Tarih : 05-01-2013 19:51)

Sanığın, işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin zayıfladığı iddiası incelenmeden karar verilmesi bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.
(Şerh No: 14218 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 05-01-2013 14:20)

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru; müştereken malik olduğu taşınmazın 1993 yılında kamulaştırılması sonrası kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığından bahisle idare aleyhine ikame edilen tapu kaydının iptali ve tescil davasının reddi kararının mülkiyet hakkını ihlal ettiğine mesnetledir. 6216 S.K. Geçici Madde 1/8 uyarınca "Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler." Başvuru konusu kararın, bireysel başvurula...
(Şerh No: 14217 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2013 11:54)

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru; Türk Pediatrik Onkoloji Grubu Derneği'nin, 6.4.2011 tarih ve 6225 S.K. m.10 ve 12 ile 11.4.1928 tarih ve 1219 S.K.’a eklenen ek 14. madde ve geçici m. 8/4-ç ile getirilen düzenlemeler nedeniyle üyelerinin haklarının ihlal edildiğine mesnetledir. 6216 S.K.'un 46. maddesine göre; bireysel başvuru ancak ihlale yol açtığı ileri sürülen işlem, eylem ya da ihmal nedeniyle güncel, kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından yapılabilir ve özel hukuk tüz...
(Şerh No: 14216 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2013 11:54)

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru; eşinin bir üniversite hastanesinde yapılan ameliyatındaki tıbbi hata sonucu hayatını kaybeden başvurucunun, olay sebebi ile başvurduğu hukuk yollarından sonuç alamadığına, anayasal haklarının ihlal edildiğine mesnetledir. 6216 S.K. Geçici Madde 1/8 uyarınca "Mahkeme, 23/9/2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhine yapılacak bireysel başvuruları inceler." Başvuru konusu kararın, bireysel başvuruların incelenmeye başlandığı tarih ola...
(Şerh No: 14215 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2013 11:54)

Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru; iki köy arasındaki yayla ve mera uyuşmazlığı konulu davanın, yargılama ve kanun yolu incelemeleri sürecinde usul hükümlerinin yanlış uygulanması nedeniyle Anayasa’nın 36 ve 138. maddelerinde tanımlanan haklarının ihlal edildiğine mesnetledir. Anayasa m. 127/1-5 uyarınca “köy”, köy halkının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere oluşturulan, kuruluş esasları kanunla düzenlenen ve merkezi idarenin idari vesayet denetimi altına bulunan kamu tüzel kişiliğin...
(Şerh No: 14214 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-01-2013 11:54)

İşletme, ticaret unvanından ayrı olarak devredilemez; işletmenin aktif ve pasifi ile birlikte devri halinde aksi kararlaştırılmadıkça bu devir markanın devrini de kapsar. Taraflar arasındaki sözleşmede marka devir dışı bırakılmamıştır; devir sözleşmesinden 4 gün sonra davalının anılan ibare için marka başvurusunda bulunması kötüniyetlidir.
(Şerh No: 14204 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 04-01-2013 15:53)

İşletme, ticaret unvanından ayrı olarak devredilemez; işletmenin aktif ve pasifi ile birlikte devri halinde aksi kararlaştırılmadıkça bu devir markanın devrini de kapsar. Taraflar arasındaki sözleşmede marka devir dışı bırakılmamıştır; devir sözleşmesinden 4 gün sonra davalının anılan ibare için marka başvurusunda bulunması kötüniyetlidir.
(Şerh No: 14203 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 04-01-2013 15:51)

Davalı koca tarafından kullanılmayan aile konutunu, davacı kadının da kullanmayıp başkalarına kiraya vermiş olması halinde konutun aile konutu olma niteliği ortadan kalkmıştır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki aile konutu korumasından yararlanılamaz.
(Şerh No: 14212 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 04-01-2013 12:53)

 Bilgi  [İİK. 340] TAAHHÜDÜ İHLAL
BORÇLUNUN ÖDEME ŞARTINI İHLALİ (İİK 340) TAAHHÜDÜ İHLAL İİK 340 md.gereği taahhüdü ihlal suçu; Alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartının, borçlu tarafından makbul bir sebep olmaksızın ihlali bilindiği üzre seçimlik hareketli suçlar olarak düzenlenmiş ve yaptırımı ise özgürlüğü bağlayıcı ceza olarak belirlenmiştir. (3 aya kadar hapsen tazyik) Anayasamızın 38.maddesinin 6.fıkrasına "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğünü yerine getireme...
(Şerh No: 14211 - Ekleyen: Av.Murat DEMİRKAN - Tarih : 04-01-2013 03:11)

Somut olayda, şikayetçinin lehine taşınmaz üzerine "aile konutu şerhi" verilmiş bulunması, takipte taraf olmayan şikayetçinin bu hakka dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına, İİK'nun 82/12. maddesi imkan tanımamaktadır.
(Şerh No: 14210 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 31-12-2012 11:42)

Aile konutunun tapu sicilinde maliki olan borçlunun(eşin) borcundan dolayı alacaklıların yapacakları bir icra takibi sonucu satışına engel teşkil etmemektedir. İİK’nun 82/12. maddesinden faydalanma hakkı ise; sadece icra takip borçlusuna ait bulunmaktadır.
(Şerh No: 14209 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 31-12-2012 11:39)

Taşınmaz üzerinde eşlerin yasal önalım hakkının bulunması (TMK. md. 732) ya da Türk Medeni Kanununun 223/2 maddesi uyarınca pay üzerinde tasarruf yetkisine kısıtlama getirilmiş olması, aile konutu şerhi konulmasına engel değildir.
(Şerh No: 14207 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2012 17:19)

 Bilgi  [MK. 194] 2002/ 7 Sayılı Genelge
4721 sayili Türk Medeni Kanunu TAPU VE KADASTRO ..... BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNE ............TAPU SICIL MÜDÜRLÜGÜNE ............ KADASTRO MÜDÜRLÜGÜNE 4721 sayili Türk Medeni Kanunu 1/Ocak/2002 tarihinde yürürlüge girmis olup, yapilan düzenlemeyle mülga 743 sayili Türk Kanunu Medenisi'ndeki düzenlemelerde degisiklikler yapilmis ve ilave yeni hükümler de getirilmistir. I-AILE KONUTU SERHI: ( M.K. m.194 ) • Malik olmayan esin talebiyle: Evlilik birliginin resmen devam ettigini kanit...
(Şerh No: 14206 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-12-2012 17:13)

 Türkçe  [İşSağlığıK 15] (1) İşveren; a) Çalışanların işyerinde karşılaşacakları sağlık ve güvenlik risklerini göz önüne alarak sağlık gözetimine bağlı tutulmalarını sağlar. b) Aşağıdaki durumlarda çalışanların sağlık yoklamalarının yapılmasını sağlamak zorundadır: 1) İşe girişlerinde, 2) İş değişikliğinde, 3) İş kazası, meslek hastalığı ya da sağlık nedeniyle yinelenen işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde istemeleri durumunda, 4) İş sürerken, çalışanın ve işin niteliği ile işyerinin tehlike sınıfına göre Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla. (2) Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık yazanağı olmadan işe başlatılamaz. (3) Bu yasa kapsamında alınması gereken sağlık yazanakları, işyeri sağlık ve güvenlik biriminde ya da hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınır. Sağlık belgelerine ileri sürülecek karşı çıkmalar Sağlık Bakanlığınca belirlenen yargıcı hastanelere yapılır, verilen kararlar kesindir. (4) Sağlık gözetiminden doğan ödemeler ve bu gözetimden kaynaklı her türlü ek ödemeler işverence karşılanır, çalışana yansıtılamaz. (5) Sağlık yoklaması yaptırılan çalışanın özel yaşamı ve onurunun korunması açısından sağlık bilgileri gizli tutulur.
(Şerh No: 14191 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 12:03)

 Türkçe  [HastaYön. 17] Hasta, sağlık kurum ve kuruluşlarında bulunan kayıtlarında eksik, belirsiz ve yanlış tıpsal ve kişisel bilgilerin tamamlanmasını, açıklanmasını, düzeltilmesini ve sağlığının son durumunu ve kişisel durumuna uygun duruma getirilmesini isteyebilir. Bu hak, hastanın sağlık durumuyla ilgili yazanaklara karşı çıkma ve aynı ya da başka kurum ve kuruluşlarda sağlık durumuyla ilgili yeni yazanak oluşturulmasını isteme haklarını de kapsar.
(Şerh No: 14200 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 12:02)

 Türkçe  [HastaYön. 11] Hasta, çağcıl tıp biliminin ve uygulayımbilimin gereklerine uygun olarak tanısının konulmasını, iyileştirilmesini ve bakımını isteyebilir. Tıp biliminin ilkelerine ve tıp ile ilgili yasal düzenlemelere aykırı ya da aldatıcı tanı ve iyileştirme yapılamaz.
(Şerh No: 14198 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 11:59)

 Türkçe  [HastaYön. 15] Hasta; sağlık durumu, kendisine uygulanacak tıp bilimi işlemleri, bunların yararları ve olası sakıncaları, almaşık tıp yöntemlerini, iyileştirmenin onanmaması durumunda ortaya çıkabilecek olası sonuçları ve hastalığın gidişi ve sonuçları konusunda sözlü ya da yazılı olarak bilgi isteme hakkına iyedir. Sağlık durumuyla ilgili gereken bilgiyi, hastanın kendisi ya da hastanın küçük, ayırt etme gücünden yoksun ya da sınırlı olması durumunda yasal temsilcisi olan anne babası ya da korumanı isteyebilir. Hasta, sağlık durumuyla ilgili bilgi almak için bir başkasına da yetki verebilir. Gerek görülen durumlarda yetkinin belgelendirilmesi istenebilir. Hasta, iyileştirilmesi ile ilgilenen hekim dışında bir başka hekimden de sağlık durumuyla ilgili bilgi alabilir.
(Şerh No: 14199 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 11:56)

 Türkçe  [HastaYön. 9] Hastaya, istemesi durumunda, kendisine sağlık hizmeti verecek ya da vermekte olan hekimlerin ve diğer çalışanların kimlikleri, görev ve sanları hakkında bilgi verilir. Yasal düzenlemelerle belirlenmiş yöntemlere uyulmak koşuluyla hastanın, kendisine sağlık hizmeti verecek olan çalışanı özgürce seçme, iyileşmesi ile ilgilenen hekimi değiştirme ve başka hekimlerin görüşünü almayı isteme hakkı vardır. Çalışanı seçme, hekimi değiştirme ve görüş alma isteme hakları kullanıldığında, yasal düzenlemeler ile belirlenen eder farkı, bu hakları kullanan hasta yanından karşılanır.
(Şerh No: 14197 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 11:50)

 Türkçe  [HastaYön. 8] Hasta, bağlı olduğu yasanın öngördüğü yöntem ve koşullara uymak koşulu ile, sağlık kurum ve kuruluşunu seçme ve seçtiği sağlık kuruluşunda verilen sağlık hizmetinden yararlanma hakkına iyedir. Yasal düzenlemelerle belirlenmiş gönderme düzenine uygun olmak koşuluyla hasta, sağlık kuruluşunu değiştirebilir. Ancak, kuruluşu değiştirmenin yaşamını tehlikeye atıp atmayacağı ve hastalığının daha da ağırlaşıp ağırlaşmayacağı konularında hastanın doktor yanından aydınlatılması ve yaşamsal tehlike bakımından sağlık kuruluşunun değiştirilmesinde tıp açısından bir sakınca görülmemesi temeldir. İvedi olgular dışında, başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olup da yasal düzenlemelerin öngördüğü gönderme zincirine uymayanlar aradaki eder farkını kendileri karşılar. Hastanın sağlık kuruluşunda kalmasında tıpsal yönden yarar bulunmayan ya da bir başka sağlık kuruluşuna geçişi gerekli olan durumlarda, durum hastaya ya da 15. maddenin ikinci bölümcesinde belirtilen kişilere açıklanır. Geçişten önce, gereken bilgiler geçiş isteminde bulunulan ya da tıpsal açıdan uygun görülen sağlık kuruluşuna, geçiren kuruluş ya da yasal düzenlemelerle belirlenen yetkililerce verilir. Her iki durumda da hizmetin aksamadan ve kesintisiz olarak verilmesi temeldir.
(Şerh No: 14195 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 11:46)

 Türkçe  [HastaYön. 3] Bu yönetmelik, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Yasası'nın 9. maddesinin (c) bölümüne ve 181 sayılı Sağlık Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Yasa Hükmünde Kararname'nin 43. maddesine dayanarak hazırlanmıştır.
(Şerh No: 14194 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-12-2012 11:38)

 Bilgi  [HastaYön. 17] Düzenleme sözcüğüne ek
Başlıkta geçen ''düzenleme'' sözcüğüne ek olarak, işlem, sonuç aynı kalsa bile, güncelleme sözcüğünü de alması daha açıklayıcı olabilir.
(Şerh No: 14201 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 27-12-2012 14:33)

Yüklenici ile önceki arsa sahipleri arasındaki 20.4.1989 tarihli "İnşaat Taahhüdü Ve Satış Vaadi Sözleşmesi"ne mesnetle 18.06.1990 tarihinde sözleşme, taşınmaz kaydına şerh edilmiştir. Taşınmazın 3. kişiye satışının gerçekleştiği 14.6.1996'da 5 yıllık süre geçmiş olduğundan; şerh, terkini gereken hükümsüz bir şerh halini almış ve şahsi hakkın, ayni hak kuvveti ortadan kalkarak, herkese karşı dermeyanı imkansız duruma gelmiştir.
(Şerh No: 14196 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-12-2012 12:35)

 Türkçe  [İşSağlığıK GEÇİCİ MADDE 1] 1) Diğer yasal düzenlemelerde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak 4857 sayılı yasaya yapılan göndermeler bu yasaya yapılmış sayılır.
(Şerh No: 14193 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:46)

 Türkçe  [İşSağlığıK 39] (1)Bu yasanın gereklerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(Şerh No: 14192 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:45)

 Türkçe  [HastaYön. 10] Sağlık kuruluşunun hizmet verme olanaklarının yetersiz ya da sınırlı olması nedeniyle sağlık hizmeti istemine zamanında yanıt verilemeyen durumlarda, hasta, öncelik hakkının tıbbi ölçütlere dayalı ve nesnel olarak belirlenmesini isteyebilir. İvedi ve adli olgular ile yaşlılar ve engelliler hakkında öncelik sırasının belirlenmesinde ilgili yasal düzenlemelerin gerekleri uygulanır.
(Şerh No: 14189 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:33)

 Türkçe  [HastaYön. 30] İlgilinin onamı olsun olmasın, Bakanlıkça belirlenmiş olanlar dışındaki ilaç ve araçlar aile planlaması görevlerinde kullanılamaz. Gebeliğin sonlandırılması, 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Yasayla öngörülen koşullara bağlıdır. Kısırlaştırma ve gebeliğin sonlandırılması için hastanın onamıyla evliyse eşinin de onamı gereklidir.
(Şerh No: 14188 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:29)

 Türkçe  [HastaYön. 34] Tıbbi araştırma ile ilgili yeterince bilgilendirilmiş olan gönüllünün onamının maddi ya da manevi hiçbir zorlama olmaksızın, tümüyle özgür istencine dayanılarak alınmasına en üst düzeyde özen gösterilir. Tıbbi araştırmalarda onam, yazılı biçim koşuluna bağlıdır.
(Şerh No: 14187 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:26)

 Türkçe  [HastaYön. 23] Sağlık görevinin yerine getirilmesi nedeniyle edinilen bilgiler, yasa ile izin verilen durumlar dışında, hiçbir biçimde açıklanamaz. Kişinin onamına dayansa bile, kişilik haklarından bütünüyle vazgeçilmesi, bu hakların başkasına geçişi ya da aşırı düzeyde sınırlanması sonucunu doğuran durumlarda bilginin açıklanması, bunları açıklayanın hukuksal sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Hukuksal ve aktörel yönden geçerli ve haklı bir nedene dayanmaksızın hastaya zarar verme olasılığı bulunan bilginin yayılması, çalışanların ve diğer kişilerin hukuk ve ceza sorumluluğunu da doğurur. Araştırma ve eğitim amacıyla yapılan işlerde de hastanın kimlik bilgileri, onamı olmaksızın açıklanamaz.
(Şerh No: 14186 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:23)

 Türkçe  [HastaYön. 41] Hastalar, aşağıdaki durumlarda sağlık görevlerinden bulundukları yerlerde de yararlanabilirler: a)Koruyucu sağlık işlerinin yerine getirilmesinde, b)Tıpla ilgili nedenlerden dolayı sağlık kuruluşuna kendiliğinden gidilemeyen ya da götürülemeyen durumlarda, c)Doğal yıkımlar gibi olağanüstü durumlarda. Görevin sağlık kuruluşu dışında yerine getirilmesi ile ilgili yöntem ve temeller, Bakanlıkça ayrıca düzenlenir.
(Şerh No: 14184 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 19:18)

 Bilgi  [HastaYön. 10] Öncelik Hakkıyla İlgili
Hastaların muayene olurken, öncelik haklarını istemeye gerek kalmadan hastanelerin sıra durumunu belirlemesi daha uygundur.
(Şerh No: 14190 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 26-12-2012 13:23)

CMK'nın 311 ve devamı maddelerinde düzenlenen yargılamanın yenilenmesi, ancak kesin hükümlere karşı başvurulabilecek olağanüstü bir yasa yolu olup, hüküm niteliğinde bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminin, CMK'nın 318/1. maddesi uyarınca kabule değer olmaması nedeniyle reddine karar verilmelidir.
(Şerh No: 14178 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 25-12-2012 23:38)

 Bilgi  [HastaYön. 41] ''Sağlık Hizmeti'' terimine yönelik kişisel eleştiri
Hizmet kelimesi iş, görev anlamına gelmesine karşın, tıp alanında kesin sınırlarla belirlenmemiş olduğu için,sağlık hizmeti tamlamasına açıklık getirilmesi gerekir.
(Şerh No: 14185 - Ekleyen: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 20:37)

İcra Mahkemesince duruşma açılmadan karar verilen davada vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; Yüksek Mahkeme vekalet ücreti takdirini isabetsiz bularak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düzelterek onama kararı vermiştir.
(Şerh No: 14183 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2012 18:39)

İcra Mahkemesince duruşma açılmadan karar verilen davada vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; Yüksek Mahkeme vekalet ücreti takdirini isabetsiz bularak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düzelterek onama kararı vermiştir.
(Şerh No: 14182 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2012 18:39)

İcra Mahkemesince duruşma açılmadan karar verilen davada vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; Yüksek Mahkeme vekalet ücreti takdirini isabetsiz bularak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düzelterek onama kararı vermiştir.
(Şerh No: 14181 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2012 18:39)

İcra Mahkemesince duruşma açılmadan karar verilen davada vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; Yüksek Mahkeme vekalet ücreti takdirini isabetsiz bularak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düzelterek onama kararı vermiştir.
(Şerh No: 14180 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2012 18:39)

İcra Mahkemesince duruşma açılmadan karar verilen davada vekalet ücreti takdirine karar verilmiş; Yüksek Mahkeme vekalet ücreti takdirini isabetsiz bularak bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden düzelterek onama kararı vermiştir.
(Şerh No: 14179 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-12-2012 18:39)

 Türkçe  [HastaYön. 19] Hastanın psikolojik yapısını kötü etkileyecek biçiminde hastalığının artması olasılığının bulunması ve hastalığın gidişinin ve sonucunun ağır görülmesi durumunda, tanının saklanması uygundur. Hastaya ya da yakınlarına, hastanın sağlık durumuyla ilgili bilgi verilip verilmemesi, yukarıdaki bölümcede belirtilen koşullar çerçevesinde hekiminin düşüncesine bağlıdır. İyileşmesi olanaklı olmayan bir tanı, ancak bir doktor yanından ve ölçülü biçimde hastaya duyumsatılabilir ya da bildirilebilir. Hastanın karşı yönde bir isteminin bulunmaması ya da hastalığın açıklanacağı kişinin önceden belirlenmemesi durumunda, böyle bir tanı ailesine bildirilir.
(Şerh No: 14177 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 16:19)

 Türkçe  [HastaYön. 28] Yasanın öngördüğü ayrık durumlar dışında, onam herhangi bir biçime bağlı değildir. Hukuka ve aktöreye aykırı düşen biçimde alınan onam geçersizdir ve bu biçimde alınan onama dayanılarak beden bütünlüğüne dokunulamaz.
(Şerh No: 14176 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 16:11)

 Türkçe  [AKKŞÖDK. 25] Bu yasanın gereklerini Bakanlar Kurulu yürütür.
(Şerh No: 14174 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 16:05)

 Türkçe  [HastaYön. 18] Bilgi, gerektiğinde çevirmen kullanılarak, hastanın anlayabileceği biçimde, tıp terimleri olabildiğince kullanılmadan, kararsızlığa ve kuşkuya yer verilmeden ve hastanın psikolojik durumuna uygun ve özenli bir söyleyiş ile verilir.
(Şerh No: 14175 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 13:44)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 324] Devlet dairesinde bulunmasından dolayı belgenin aslını gösteremeyen yan, onun getirtilmesini isteyebilir.
(Şerh No: 14173 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-12-2012 13:29)

Ortaklığın giderilmesi davasını etkilemek amacıyla tesis edilen muvazaalı intifa hakkının terkini MK. 2 ve BK. hükümleri çerçevesinde paydaşlar tarafından talep edilebilir.
(Şerh No: 14172 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 25-12-2012 13:08)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (a) bendinin son cümlesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına dair.
(Şerh No: 14171 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:12)

 Bilgi  [TCK. 141] Enerji hırsızlığının suç olmaktan çıkarılması.
TCK 141/2 ve 142/1-f fıkralarının Anayasa'ya aykırılığı savı ile açılmış iptal davasında Anayasa Mahkemesi 2011/132 Esas, 2012/82 Karar sayılı ve 24.05.2012 tarihli karar ile, "Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir." gerekçesi ile her iki fıkranın Anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Daha sonra 05.07.2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı ve 02.07.2012 tarihl...
(Şerh No: 14170 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:09)

 Bilgi  [TCK. 142] Enerji hırsızlığının suç olmaktan çıkarılması.
TCK 141/2 ve 142/1-f fıkralarının Anayasa'ya aykırılığı savı ile açılmış iptal davasında Anayasa Mahkemesi 2011/132 Esas, 2012/82 Karar sayılı ve 24.05.2012 tarihli karar ile, "Kaçak elektrik kullanma eyleminin kanun koyucu tarafından suç olarak nitelendirilmesini takdir yetkisi kapsamında değerlendirmek gerekir." gerekçesi ile her iki fıkranın Anayasa'ya aykırı olmadığına karar vermiştir. Daha sonra 05.07.2012 tarihli ve 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı ve 02.07.2012 tarihl...
(Şerh No: 14169 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 12:08)

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesinin (4) numaralı fıkrasında yer alan “...kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.” ibaresi Anayasa’ya aykırı değildir.
(Şerh No: 14168 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 11:49)

 Bilgi  [TK. 64] TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığından: TİCARİ DEFTERLERE İLİŞKİN TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı; gerçek ve tüzel kişi tacirler tarafından fiziki veya elektronik ortamda tutulacak ticari defterlerin nasıl tutulacağını, defterlerin kayıt zamanını, onay yenileme ile açılış ve kapanış onaylarının şekli ve esaslarını belirlemektir. (2) Bu Tebliğ tacirler tarafından tutulan ticari defterleri kapsar....
(Şerh No: 14167 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 24-12-2012 11:37)

 Önerge  [DMK. 12] Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar. Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır. İdarenin uğradığı zarara konu işlemin gerçekleşmesinde, işlemin gerçekleştirilmesi emrini fiilen veren amir sorumludur. Kendisine verilen emri uygulayan memur, fiilin gerçekleşmesinde sorumlu tutulamaz ve kendisine idarenin uğradığı zarar rücu edilemez. Zararların ödettirilmesinde bu konudaki genel hükümler uygulanır. Ancak fiilin meydana geldiği tarihte en alt derecenin birinci kademesinde bulunan memurun brüt aylığının yarısını geçmeyen zararlar, kabul etmesi halinde disiplin amiri veya yetkili disiplin kurulu kararına göre ilgili memurca ödenir.
(Şerh No: 14166 - Ekleyen: Sadi SAÇAK - Tarih : 23-12-2012 22:18)

 Önerge  [DMK. 4] (Değişik madde: 30/05/1974-KHK-12; Değiştirilerek kabul: 15/05/1975 - 1897/1 md.) Kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür. A) Memur: Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır. B) Sözleşmeli personel: Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, (Değişik ibare: 25/06/2009-5917 S.K./47.mad) Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir." şeklinde değiştirilmiştir. (Mülga fıkra: 04/04/2007-5620 S.K./4.mad) Ancak, yabancı uyrukluların; tarihi belge ve eski harflerle yazılmış arşiv kayıtlarını değerlendirenlerin mütercimlerin; tercümanla...
(Şerh No: 14165 - Ekleyen: Sadi SAÇAK - Tarih : 22-12-2012 17:28)

Taşınmazların kamuya tahsisine ilişkin imar planı yapılıp, beş yıl içinde kamulaştırma yapılmaz ise bedeli kamulaştırmasız el atma hükümlerine göre adli makhekemelerden talep edilebilir.
(Şerh No: 14157 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 21-12-2012 21:29)

Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Tapu Kanunu`nun 26. maddesi uyarınca sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi 5 (beş) yıl süre ile 3.kişilere karşı ileri sürülebilir. Haczin kaldırılması için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3.kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Somut olayda, tescil davasının 11.1.2008 tarihinde açıldığı, ta...
(Şerh No: 14160 - Ekleyen: Av.Avni OLCAY - Tarih : 21-12-2012 21:25)

Mahkemece, borçlulara satış ilanı usulüne uygun tebliğ edildiği halde "süresinde kıymet takdirine itiraz edilmediğinden" İİK'nun 128/a ve 134. maddeleri gereğince yasal süresi içinde açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, takip ve satış dosyaları incelendiğinde kıymet takdiri raporunun borçlulara usulüne uygun tebliğ edildiği, süresinde itiraz edilmediğinden kesinleştiği, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiği, ihale işlemlerinde herhangi bir eksikliğin olmadığı, ihalenin ...
(Şerh No: 14164 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-12-2012 12:22)

Medeni Usul Hukukunda miktarı belli bir meblağı aşan hukuki işlemlerin kural olarak kesin delille (ikrar, kesin hüküm, senet, yemin)ispatlanması gerekmektedir. Kesin delille ispatı gereken bir hususun takdiri delille ispatı, karşı tarafın açık muvafakati olmadıkça mümkün değildir. Temyize konu davada, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili istenmiş ise de; davalı, akdi ilişkiyi inkar ettiğinden davacının, eser sözleşmesinin varlığını kesin delille kanıtlaması gerekmekted...
(Şerh No: 14163 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2012 13:15)

Eser sözleşmesine mesnetle ikame olunan alacak davasında davalı akdî ilişkiyi inkar ettiğinden, eser sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından kesin delille kanıtlanmalıdır. Aksi halde davanın reddi gerekir.
(Şerh No: 14162 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 19-12-2012 13:15)

Davacı, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda, davalı (diğer mirasçı) tarafından satın alınan taşınmaz üzerindeki samanlık ve deponun kendisi tarafından yapıldığı; davalının bu muhdesattan dolayı sebepsiz zenginleştiği iddiası ile temyize konu davayı ikame etmiştir. Taşınmazın satışı sırasında muhdesatlarla ilgili bir değer biçilmediğine göre, muhdesatların davalıya geçmesi nedeni ile davalının, alıcı sıfatıyla muhdesatların değeri oranında bir zenginleşmesinin bulunduğu muhakkaktır. Muhd...
(Şerh No: 14161 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 18-12-2012 15:42)

Somut olayda, tebligat memuru tarafından muhatabın nerede olduğu en yakın komşusuna sorulmuşsa da bu kişinin kim olduğu tevsik edilmediği gibi, imzadan imtina edip etmediği hususu da tebliğ mazbatasına yazılmamıştır. Bu haliyle yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olup, dairemizin süregelen içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
(Şerh No: 14159 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-12-2012 12:51)

Kişinin davadan önce ölmüş olması halinde kural olarak davanın reddi gerekir ise de; ölü kişiye açılan dava, 6100 sayılı HMK'nın 124/3 ve 4. bentleri çerçevesinde ele alınarak davacıya mirasçılık belgesi temin etmesi için süre verilmeli ve ölen davalının tüm mirasçılarına dava dilekçesinin usulüne uygun biçimde tebliği ile taraf teşkili sağlanmalıdır.
(Şerh No: 14158 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 18-12-2012 11:53)

 Önerge  [İşK. 2] TANIMLAR Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri denir. İşverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen yerler (işyerine bağlı yerler) ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve meslekî eğitim ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır. İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür. İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Bu Kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekilleri hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalış...
(Şerh No: 14156 - Ekleyen: Av.Ömer GÜNAY - Tarih : 16-12-2012 18:10)

 Önerge  [DMK. 18] Keyfi olarak devlet memurunun memurluğuna son verilemez. - Bir yıl içerisinde aynı disiplin amirinden iki defa ceza aldıktan sonra emrine verildiği başka bir disiplin amirinden de iki defa ceza alan, - Konusu Ağır Ceza Mahkemelerini ilgilendiren bir suçtan dolayı, Mahkeme tarafından hakkında cezaya hükmolunan, - Yürütmekte olduğu görev ve üzerine aldığı sorumluluk dolayısıyla idaresine karşı beş defa dava açılan ve davanın idare aleyhine sonuçlanan, - Devlet memurunun itibarını zedeleyici davranışlarda bulunmakta ısrar eden, - Kurumları tarafından yapılan Hizmet İçi Eğitimlere usulüne uygun katılmamakta ısrar eden veya katıldığı hâlde kurumunca belirlenen yeterliliğe ulaşamayacağı somut bulgularla anlaşılan devlet memurlarının memuriyetlerine süresiz olarak son verilir.
(Şerh No: 14155 - Ekleyen: Sadi SAÇAK - Tarih : 16-12-2012 16:56)

 Önerge  [AnaY. 147] (Değişik Fıkra: 7.5.2010 5982/17) Anayasa Mahkemesi üyeleri beş yıl için seçilirler. Bir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez. Anayasa Mahkemesi üyeleri altmışbeş yaşını doldurunca emekliye ayrılırlar. Zorunlu emeklilik yaşından önce görev süresi dolan üyelerin başka bir görevde çalışmaları ve özlük işleri kanunla düzenlenir. Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hakimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer.
(Şerh No: 14154 - Ekleyen: Sadi SAÇAK - Tarih : 16-12-2012 16:14)

 Önerge  [AnaY. 101] – (Değişik: 31.5.2007-5678/4md ) Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından, halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse sadece bir defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi ile mümkündür. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde onu geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilir. Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.
(Şerh No: 14153 - Ekleyen: Sadi SAÇAK - Tarih : 16-12-2012 16:00)

Davacı, "kat karşılığı inşaat sözleşmesinin" yüklenicisinden, sözleşmeye göre yükleniciye düşecek bağımsız bölümlerden birini, şahsî hakkın temliki suretiyle edinmiştir. Arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi hükmen "ileriye etkili olarak" feshedilmiş ve bu fesih kararı kesinleşmiştir. Kesinleşen fesih kararına göre; davacı istemindeki bağımsız bölüm, fesih tasfiyesinde yükleniciye bırakılmadığından davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddi gerekir. Davac...
(Şerh No: 14152 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-12-2012 15:00)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,13153195 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.