Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2000/ 12-1145 Esas 2000/ 1159 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Ara kararı ile verilen tedbir nafakası HUMK.nun 101 ve takip eden maddeleri gereğince bir ihtiyati tedbir kararı değildir. Kaldı ki, alacaklı mahkeme kararını ilamsız icra takibine konu yapmıştır. İİK.nun 66. maddesine göre süresi içerisinde yapılan itirazla icra takibi durur ve icra müdürü de bu madde hükmü gereğince takibi durdurmuştur. Mercice aksine bir karar verilmedikçe ve şikayet yolu ile bu karar kaldırılmadıkça icra müdürü kendiliğinden verdiği karardan rücu edemez. Şikayetin kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı şekilde redde karar verilmesi isabetsizdir.
(Karar Tarihi : 20.09.2000)
Dava: Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 07/12/1999 gün ve 1999/1406 E-1370 K. sayılı kararın incelenmesi şikayetçi vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 17/02/2000 gün ve 2000/1695-2524 sayılı ilamı ile;

"...Ara kararı ile verilen tedbir nafakası HUMK.nun 101 ve takip eden maddeleri gereğince bir ihtiyati tedbir kararı değildir. Kaldı ki, alacaklı mahkeme kararını ilamsız icra takibine konu yapmıştır. İİK.nun 66. maddesine göre süresi içerisinde yapılan itirazla icra takibi durur ve icra müdürü de bu madde hükmü gereğince takibi durdurmuştur. Mercice aksine bir karar verilmedikçe ve şikayet yolu ile bu karar kaldırılmadıkça icra müdürü kendiliğinden verdiği karardan rücu edemez. Şikayetin kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı şekilde redde karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

KARAR : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 20.09.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 169 :Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 29-01-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02517295 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.