Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, Esas: 2004/5307, Karar: 2005/2018 İçtihat

Üyemizin Özeti
Medeni Usul Hukukunda miktarı belli bir meblağı aşan hukuki işlemlerin kural olarak kesin delille (ikrar, kesin hüküm, senet, yemin)ispatlanması gerekmektedir. Kesin delille ispatı gereken bir hususun takdiri delille ispatı, karşı tarafın açık muvafakati olmadıkça mümkün değildir. Temyize konu davada, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili istenmiş ise de; davalı, akdi ilişkiyi inkar ettiğinden davacının, eser sözleşmesinin varlığını kesin delille kanıtlaması gerekmektedir.
(Karar Tarihi : 05.04.2005)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklandığı iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacı şirket vekili, davalı şirket yetkililerinin Mayıs 2001 başlarında 1 adet alüminyum bron pervanenin kırık olan iki kanadının kaynak işlerinin yapımı için müvekkili şirkete başvurduğunu, tarafların şifahi olarak anlaştığını, kırık pervane kanatlarının tamirinin yapılarak pervanenin gemiye takıldığını, buna rağmen davalı şirketin iş bedelini ödemediğini, keşide edilen faturayı almadığını, noter vasıtasıyla gönderilen ihtarnameye verdiği cevapta ise iş ilişkisini reddettiğini ileri sürerek, 2.761.200.000 TL alacağın 24.9.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise ilk duruşmaya gelerek davanın reddini talep etmiş; daha sonra vekilinin verdiği dilekçede ise sözleşmenin yazılı delille ispat edilebileceği, tanık dinlenmesine muvafakat edilmediği, diğer delillerin de dinlenemeyeceği ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur. Mahkemece, dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna dayanılmış, Türk Loydu'ndan gelen cevaba göre 2001 Mayıs ayında dava konusu işin yapılmadığı bildirilmişse de davacının anılan işi yaptığına kanaat getirildiği açıklanmış, davanın kısmen kabulü ile 2.000.000.000 TL alacağın dava tarihi olan 5.4.2002'den itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

Medeni Usul Hukukumuzda miktarı belli bir meblağı aşan (14.7.2004'ten önce 40 milyon TL, bu tarihten sonra ise 400 milyon TL)hukuki işlemlerin kural olarak senetle (kesin delille)ispatlanması gerekmektedir(HUMK.md.288 vd.). Kesin deliller; ikrar (md.236), kesin hüküm (md.237), senet(md.286 vd.)ve yemin(md.377 vd.)delillerden ibarettir. Kesin delille ispatı gereken bir hususun takdiri delille ispatı, karşı tarafın açık muvafakatı olmadıkça mümkün değildir(HUMK.md.289). Somut olayda davacının iddiasını ispatlayacak güçte davalının imzasını taşıyan bir belge ya da sözleşme sunamadığı, davaya ilişkin bir ikrarın veya kesin hükmün de bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalı vekili ise verdiği dilekçe ile davacının tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini bildirmiştir. Buna göre, davacının davasını ispat için elinde bulunan tek imkan -dava dilekçesinde her türlü yasal delile dayanmış olmasına göre- yemin delilidir. Hal böyle iken mahkemenin davanın ispat edilememiş olmasını nazara almadan davanın kısmen kabulüne karar vermesi yerinde olmamıştır. Burada yapılması gereken iş, davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatıp, bunun sonucuna göre karar vermektir. Tüm bu nedenlerle mahkemenin kararı yerinde görülmemiş, bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 5.4.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Hukuk Muhakemeleri Kanunu MADDE 200 :(1) Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.

(2) Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 19-12-2012

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01603389 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.