Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Türkçe  [MülgaHUMK. 571] Taşınır ve taşınmaz malların açık artırması İcra Yasası'na göre yapılır.
(Şerh No: 3766 - Türkçeleştiren: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 01-02-2010 14:10)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 573] Yargıç ve icra müdürüne karşı aşağıda yazılı nedenlere dayanarak ödence davası açılabilir: 1- İki yandan birini benimseme ve kayırma veya kin ve düşmanlık duygusu nedeni ile diğer yana karşı yasaya ve adalete aykırı bir karar verilmiş olması, 2- Başka anlam verilebilecek ve açıklanamayacak şekilde açık ve kesin bir yasa buyruğuna aykırı karar verilmiş olması, 3- Yargılama tutanağında bulunmayan bir nedene dayanarak karar verilmiş olması, 4- Yargılama tutanakları ile kararların değiştirilmiş, bozulmuş olması, söylenmeyen bir sözün yargı ve karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş olması, 5- Verilen veya sağlanan veya yapılacağına söz verilen bir çıkar nedeni ile yasaya aykırı karar verilmiş olması, 6- Hakkı uygun biçimde teslim etmekten geri durulması, 7- Memurluk görevini yerine getirirken savsak ve gevşek davranılması veya yasaya göre verilen buyrukların geçerli bir neden olmaksızın yapılmaması.
(Şerh No: 3765 - Türkçeleştiren: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 01-02-2010 13:12)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 578] İşbu yasa kazanılmış hakları zarara uğratmamak şartı ile geçmişe etkilidir. Bu yasada belirlenmiş olan süreler içinde kullanılmayan haklar bundan sonra kullanılamaz. Ancak henüz süresi içinde bulunan ilgili, bu yasanın yayım gününden başlamak üzere bu kanundaki süreler içerisinde haklarını kullanabilir.
(Şerh No: 3764 - Türkçeleştiren: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 01-02-2010 12:16)

 Türkçe  [MülgaHUMK. 41] İki yandan birinin ölümü halinde, yargıç diğer yanın istemi ile davanın sürdürülmesi için kayyım atayabilir.
(Şerh No: 3762 - Türkçeleştiren: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 01-02-2010 12:05)

Davayı takip yetkisi yok ise de tasfiyeden sonra artan değerin müflise iadesi ve müflisin buna yönelik hakkının korunması gerekir. Müflis hukuki himaye ihtiyacındadır. Bu nedenle dava sırasında iflasına karar verilen müflis hakkında HUMK m.409/V gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. İflas açıldıktan sonra masaya giren tüm mal, hak ve alacaklara ilişkin dava açılması ve açılmış davanın takibi iflas idaresine aittir. (İİK m.194) Bu husus kamu düzeni ile ilgili o...
(Şerh No: 3763 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 01-02-2010 11:42)

 Bilgi  [İşK. 21] İş güvencesi tazminatı ile ilgili bir kaç hususa dikkat edilmesi gerekmektedir
* İş güvencesi tazminatı, işçinin işe iadesinin işverence kabul edilmemesi sonucu doğar. Bu nedenle de iş güvencesi tazminatına hükmedilebilmesi için işçinin işe iade talebiyle dava açmış olması yeterlidir, ayrıca tazminata hükmedilmesi yönünde bir talebe gerek yoktur. * İş güvencesi tazminatı "çıplak ücret" üzerinden hesaplanır. * İş güvencesi tazminatı, geçersiz fesih tarihinde değil, işe iadesine karar verilen işçinin , başvuru üzerine işverenin işçiyi işe başlatmaması üzerine o tari...
(Şerh No: 3761 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 01-02-2010 09:36)

 Bilgi  [Av.K. 39] İş sahibi – Müvekkil
Her iş sahibi müvekkil değildir; her müvekkil iş sahibidir. Evrak iadesi “vekaletin sona ermesine” değil! İş ilişkisinin sona ermesine bağlanmalıdır. Süre bir yıl olmalıdır.Bildirim yapılırsa üç ay yeterlidir. Avukat, ücretini ve yapmış olduğu giderlerini her koşulda talep edebilir. Elindeki evrakın iadesi, “ödeme” koşuluna bağlanmamalıdır.
(Şerh No: 3759 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 01-02-2010 08:35)

 Bilgi  [Av.K. 22] Savcılığın bildirimi...
Savcılık ancak adliye stajının tamamlandığını bildirebilmeli. Avukat yanında staja başlayabilmek, Cumhuriyet savcılığının bildirimine değil! Baronun onayına bağlı olmalıdır.
(Şerh No: 3758 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 01-02-2010 07:50)

Tutuklu yada hükümlü bulunmayan ve yargılama esnasında müdafii'si hazır bulunan sanık hakkında yokluğunda karar verilmesinde kanuna aykırılık bulunmamaktadır.
(Şerh No: 3756 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 23:08)

Yapılan yargılamada, sanığa iddianame okunmadan yada okunmuş olmakla tutanağa geçirilmeden sanığın sorgusuna geçilmesi CMK. m. 191'e aykırıdır.
(Şerh No: 3755 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 23:00)

Yargılamaya başlarken, sanık/sanıklara iddianamenin okunmaması,savunma haklarının kısıtlanması anlamına geldiğinden kanuna aykıdır.
(Şerh No: 3754 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 22:56)

Yargılama esnasında sanığa, "duruşmaya ara verilmesini isteme hakkı" olduğu hatırlatılmadan CMK 190/2'ye aykırı olarak duruşmaya devam edilerek yazılı şekilde karar verilmesi kanuna aykırıdır.
(Şerh No: 3753 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 22:53)

CMK m. 188 gereğince Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen davalarda Cumhuriyet Savcısının katılımı zorunludur.
(Şerh No: 3752 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 22:47)

Sanığın 18 Yaşından büyük ve genel ahlakın gerekli kıldığı durumlarda duruşmanın tamamının veya bir bölümünün kapalı yapılabileceği, Ancak hükmün aleni olarak tefhim edilmesi gereği
(Şerh No: 3751 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 22:43)

Şüphelilerin kimlik bilgilerinin sadece beyana dayanması üzerlerinde kimlik bulunmaması, bu bilgilere istinaden düzenlenen İddianame. Soruşturma sırasında şüphelilerin kimliklerinin tereddüte neden olmaksızın tespit edilmeden davanın açılamayacağı,
(Şerh No: 3750 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 22:23)

5271 sy Kanunun 173. maddesi Cumhuriyet Savcısı tarafından yürütülen soruşturma sonunda verilen "Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın" yargısal denetimini düzenlemiştir. Cumhuriyet Savcısının bu hükmü uygulayabilmesi için yasaya uygun bir soruşturma yapmış olması zorunludur.
(Şerh No: 3749 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 20:53)

Sanık müdafiilerinin bulunmadığı celsede karar vermenin savunma hakkının kısıtlanması olarak kabul edileceği.
(Şerh No: 3748 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 20:43)

Hiçbir duruşmaya katılmayan sanığın seçtiği müdafiinin yerine, 5271 sayılı CMK'nun 150/3 ve 151/1. maddeleri uyarınca derhal başka bir müdafii atanması sağlanıp duruşmada hazır bulundurulmadan mahkûmiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
(Şerh No: 3747 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 20:37)

1- Üst sınırı 5 yıl hapis cezası olan suçtan dolayı yapılan yargılamada hükümlünün müdafii'sini hazır etmeden hüküm kurmanın savunma hakkını kısıtlanması olarak kabul edildiği, 2- Yargılama tamamlanırken son sözün sanık müdafiine verilmemesi suretiyle CMK. 216/1 maddesine muhalefet edilmesi, kanuna aykırıdır.
(Şerh No: 3746 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 20:23)

Haklarında dinleme kararı bulunmayan üçüncü kişilerin iletişim tespit tutanaklarının delil mahiyetinde kullanılamayacağı, iletişim tespit tutanaklarında yer alan delillerin tesadüfen elde edilmiş delil olarak kabul edilmesi gerektiği, bu deliller değerlendirilmesinin yasadışı elde edilmelerinden dolayı mümkün olmadığı,Ayrıca değerlendirildiği kabul edilse dahi söz konusu suçun "görevde yetkiyi kötüye kullanma olduğu" bununda CMK m.135'te anılan katalog suçlar arasında yer almadığından yasa dışı ...
(Şerh No: 3745 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 19:30)

Yargıtay'a yapılan tahliye talepli istemler hakkında CMK.’nun 104/3. maddesi gereğince dosya üzerinden inceleme ile karar verilmesi gerekir.
(Şerh No: 3744 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 18:51)

Kural olarak keşfin hakim tarafından yapılacağı kabul edilir. Ancak gecikme hallerinde, delillerin ve maddi bulguların değişmesi/kaybolması söz konusu olacaksa ve derhal hakim tarafından keşif olanağı bulunmuyorsa,Cumhuriyet Savcısı tarafından keşfin yapılması gerektiği,aksi halde bu hükmün geniş yorumlanarak gecikmesinde sakıncalı hal olup olmadığına bakılmaksızın her olayda Cumhuriyet Savcısı tarafından keşif yapılması gerekeceği, mevcut olayda suç tarihinden yaklaşık 16 gün sonra iddianame dü...
(Şerh No: 3743 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 17:38)

Tanıklıktan çekinme hakkı olan kişilere bu haklarının hatırlatılmamasının bozma nedeni olduğu.
(Şerh No: 3742 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 17:09)

Yargılamanın yenilenmesi talebi üzerine, önceki yargılamada görev alan hakim bu davaya bakamaz. Ayrıca yargılamanın yenilenmesi talebinin, kabul yada reddine ilişkin kararı da önceki hakim yapamaz.
(Şerh No: 3741 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 31-01-2010 16:39)

 Bilgi  [Av.K. 20] Avukat adayı – Cumhuriyet Savcısı
m.18 hükmü yeterli iken, “…adayın stajyer listesine yazılıp yazılmaması” hakkındaki gerekçeli kararın "dosyası ile birlikte" Cumhuriyet Savcılığına verilmesini “sav-savunma-yargı” ilişkisi ile bağdaştıramıyorum.
(Şerh No: 3740 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 31-01-2010 10:44)

 Bilgi  [Av.K. 17] Ahlak...Durumu...
(4).fıkra: Ahlak… “insanların toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek amacıyla başvurulan kurallar dizgesi, başka insanların davranışlarını olumlu ya da olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü.” Ahlak… Göreceli bir kavramdır. Ahlak; içinde yaşadığımız topluma, toplumda kişilere göre değişir. Etik ve ahlak … Etik, kuralları mantıklı olarak yorumlamaya çalışır. Etik, ahlakın üzerinde yeniden düşünmektir. Hemen her mesleğin etik kuralları va...
(Şerh No: 3738 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 31-01-2010 09:51)

Kapalı fatura, mal bedelinin ödendiğine karine teşkil eder. Karine aleyhine olan tarafça aksi ispat edilmediği sürece karine geçerlidir. BK'nın 182. maddesine göre, aksine sözleşme ve adet bulunmadığı takdirde satıcı ve alıcı borçlarını, aynı zamanda ifa ile yükümlüdür. Bu hüküm ve faturanın kapalı olması hususu gözetildiğinde mal bedelinin peşin olarak ödendiği kabul edilmelidir.
(Şerh No: 3737 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 30-01-2010 16:03)

Borçlu ile alacaklı arasında yapılan sözleşmenin tebligat adresi ile ilgili hükmünde, sözleşmede yeralan taraf adreslerinin ikametgah adresi olarak kabul edileceği ve adres değişikliği zamanında bildirilmezse eski adrese yapılacak tebliğin geçerli olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme serbestisi ve belirtilen Tebligat Hükümleri karşısında sözleşmede belirtilen adrese çıkarılan ve "taşınmıştır şerhi" ile bila tebliğ iade edilen tebligatların notere tevdii tarihinde muhataplarına tebliğ edildiğini...
(Şerh No: 3736 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 30-01-2010 11:27)

 Bilgi  [Av.K. 40] Av.K.-BK. = Vekâlet sözleşmesi
Sözleşme: 1)Vekaletnamenin kabulü ile kurulan vekalet sözleşmesi 2)Ücret sözleşmesi Sözleşme olsun olmasın, iş sahibi tarafından, avukata karşı ileri sürülebilecek tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşmelidir. Böylece Av.K. kapsamındaki müvekkil-vekil ilişkisinin, BK.’daki vekalet sözleşmesinden farklı olduğu da belirtilmiş olur. BK.hükümleri ile (m.60,126/4, 386 vd.) paralellik sağlanması düşüncesine katılmıyorum.
(Şerh No: 3735 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 29-01-2010 21:39)

 Bilgi  [556.S.KHK. 14] c bendine ilişkin bilgi notu
Bu maddenin c bendinde belirtilen "marka sahibinin izni ile kullanım" kapsamına lisans sözleşmesi ile kullanım, tek satıcılık/distribütörlük sözleşmesi ile kullanım gibi örnekler verilebilir. Ancak bu tür kullanımda da madde kapsamında tanımlanan kullanmadan söz edilebilmesi için markanın lisans sahibi ya da tek satıcı tarafından, markanın tescilli bulunduğu mal ve hizmet sınıflarında kullanılması gerekmektedir.
(Şerh No: 3734 - Ekleyen: Av.Duygu IŞIK BEHREM - Tarih : 29-01-2010 18:15)

İcra ve İflas Kanunu`nun zikri geçen 121 inci maddesi sonunda yazılı olduğu gibi icra tetkik mercii tarafından tedbir alınması yani tasfiye maksadıyla terekedeki şüyuun izalesine lüzum gösterilip tedbirler cümlesinden olarak icra memuruna yahut alacaklıya Kanunu Medeni`nin 588 inci maddesi mucibince vazifeli mahkemeye mürcaatla taksim veya şüyuun izalesine tevessül etmek mezuniyetinin verilmesi lazım geleceğine ve vazifeli mahkemece böyle bir karar verilmedikçe malın tamamı yahut borçlu mirasçıy...
(Şerh No: 3697 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 29-01-2010 17:29)

Önceki taahhüdünü ihlal eden borçlu-sanık hakkında şikayette bulunduktan sonra, borçlunun aynı borç nedeniyle yaptığı yeni taahhüdü, önceki şikayetinden vazgeçme iradesini açıklamaksızın kabul eden şikayetçi vekilinin bu kabulü şikayetten vazgeçme (feragat) olarak değerlendirilemez.
(Şerh No: 3733 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 29-01-2010 15:50)

Davalı kadın cevap dilekçesinde tedbir nafakası, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat istemiştir. Bu talepler boşanmanın eki ( fer'i )niteliğinde olup yargılama süresince boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı veya sözlü olarak her zaman ileri sürülebilir ve ayrıca harca da tabi değildir.
(Şerh No: 3714 - Ekleyen: Av.Can DOĞANEL - Tarih : 29-01-2010 15:38)

 Bilgi  [Av.K. 7] Başvuruyu kolaylaştırmak gerekir.
“Baro yönetim kurulu, levhaya yazılma istemi hakkında başvurma dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde gerekçeli olarak karar vermek" ve adaya tebliğ etmekle yükümlü olmalıdır. Aday, kararın tebliğ tarihinden itibaren……. Türkiye Barolar Birliğine itiraz edebilir.
(Şerh No: 3728 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 29-01-2010 13:53)

Munzam zarardan dolayı talep edilen alacak, asıl alacak nedeni neye dayanırsa dayansın ondan tamamen bağımsız bir alacak olup, uygulanacak olan zamanaşımı süresi BK.125'e göre 10 Yıldır. Süre alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işler.
(Şerh No: 3732 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 29-01-2010 12:15)

 Bilgi  [Av.K. 8] Kanonik anlatım
m.7 ve 8 birlikte ele alınıp tek maddede kanonik anlatımla yazılmalıdır.
(Şerh No: 3729 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 29-01-2010 10:18)

 Türkçe  [TCK. 9] Yabancı Ülkede Karar Verilmesi (1) Türkiye'de işlediği suçtan dolayı yabancı ülkede hakkında karar verilmiş kişi, Türkiye'de yeniden yargılanır.
(Şerh No: 3727 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 28-01-2010 21:36)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 35] (Ek madde: 15.12.1990-3689 s.y./7.m.) 1) 01.01.1990-31.12.1998 tarihleri arasında gerçek yöntemde gelir vergisine bağlı tecimsel kazanç iyeleri ile bağımsız meslek çalışanları, bu maddede belirtilen yaşam düzeyi temeline bağlıdır. 2) a) Yaşam düzeyi temel gösterge tutarı, etkinliğin yapıldığı takvim yılı sonunda geçerli olan ve 16 yaşından büyük işleyim kesiminde çalışan işçiler için uygulanan en az ücretin yıllık kesintisiz tutarının birinci sınıf tecimenler için 3,1 katı, ikinci sınıf tecimenler için 1,8 katı, bağımsız meslek çalışanları için de 2,8 katıdır. b) Tecimsel kazanç iyeleri ile bağımsız meslek çalışanlarının zarar açıklaması da içinde olmak üzere bu etkinlikleri ile ilgili olarak açıklayacakları kazançları, temel gösterge tutarlarına yaşam düzeyi göstergelerine göre belirlenen eklemelerin yapılması yoluyla bulunacak tutardan düşük ise bu maddeye göre belirlenen tutar, vergi koymaya temel olan gelirin hesaplanmasında ilgili kazanç tutarı olarak göz önüne alınır. c) Bir yükümlünün aynı yılda tecim ve meslek etkinliğinde bulunması durumunda temel gösterge tutarı, her bir kazanç için ayrı ayrı uygulanır. Aynı ya da ayrı türden birden fazla işyerinde tecimsel etkinlikte bulunan yükümlünün temel gösterge tutarına birden sonraki her bir işyeri için temel gösterge tutarına %50'si oranında ekleme yapılır. Tecimsel etkinlikte bulunan yalın ortaklıklar ile kolektif ortaklıklarda ortakların, komandit ortaklıklarda sınırsız sorumlu ortakların bu ortaklık ya d...
(Şerh No: 3726 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-01-2010 20:20)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 34] (Ek madde: 15.12.1990-3689 s.y./7.m.) a) Gelir Vergisi Yasasının bu yasayla değiştirilen 46. maddesi uyarınca yeniden belirlenen tutarlara göre yeni değerlemeler yapılıncaya kadar değerleme yarkurullarınca değerlenen ve uygulanmakta olan her bir basamağa ilişkin tecim ve bağımsız meslek kazançlarına her bir basamakta yapılan artışlar oranında ekleme yapılır. b) Kazançları 1990 yılında götürü yöntemde vergilendirilen yükümlülerden 31.12.1990 gününde Gelir Vergisi Yasasının 48. maddesinin bu yasayla düzenlenen alış, satış ve gelir sınırlarını aşmayanlar, götürü yönteme bağlı olmanın diğer koşullarını da taşımaları koşuluyla 1991 yılında da götürü yöntemde vergilendirilir.
(Şerh No: 3725 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 28-01-2010 19:35)

İşveren, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme borcunu yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur. Davalı işveren davacı işçiyi grup şirketlerinden birinde başka bir işverende çalışmak üzere, görevlendirmiştir. Burada iş sözleşmesinin devri vardır ve işçinin y...
(Şerh No: 3724 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 28-01-2010 15:40)

 Bilgi  [Av.K. 4] Avukatlık bir meslektir
...Yargıç, savcı,yüksek mahkeme raportörü,üyesi...Bu görevlerin gerektirdiği aşamalardan geçerek taşıdıkları sıfatları kazanmışlardır. "Üniversiteye bağlı olmayan fakülte" hâlâ var mı... Süreye dayalı bir ölçüt nesnel değil. Türkçe'yi ve Türk Hukukunu bilmeyen (zaten) avukatlık yapamaz.. Avukatlık bir meslektir; kendi yasası ve ilkeleri vardır. Avukat olmak isteyen sınava girmeli.
(Şerh No: 3722 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 28-01-2010 15:40)

 Bilgi  [Av.K. 15] Staj-Mesleğin ön koşulu
Hukuk fakültesinden her mezun olan, avukat olmak zorunda değildir... Avukat olmak isteyen her adaya da iş bulma, müvekkil edinme garantisi verilemez... Mevcut uygulamayla mezuniyetten sonraki bir yıllık staj yeterli değildir. Mesleğe kabul zorlaştırılmalı ki, genç avukatlar bilgileriyle kazanabilsinler.
(Şerh No: 3721 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 28-01-2010 12:42)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 33] (Ek madde: 03.12.1988-3505 s.y./19.m.) a) 1989 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin geçici vergi tutarı, gerçek yöntemde gelir vergisine bağlı tecimsel kazanç iyeleri ile bağımsız meslek çalışanlarının 1987 yılı gelirleri ile ilgili olarak verdikleri yıllık açıklama yazısı üzerinden hesaplanan (yaşam düzeyi temeline göre vergi koyulması durumunda, bu koyma temel alınır) gelir vergisinin tecim ve meslek kazancına denk gelen bölümün 2/12'sidir. Bu tutar, Ocak ve Şubat aylarında katma değer vergisi açıklama yazısı ile birlikte açıklanarak aynı süre içinde iki eşit bölüm olarak ödenir. 1988 yılı içinde işe başlayan yükümlülerin 1989 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin geçici vergi tutarı, 1987 yılı gelirleri için uygulanan ve yükümlünün durumuna uyan yaşam düzeyi temel gösterge tutarı göz önüne alınarak yukarıdaki esaslara göre hesaplanır. 1988 yılı Aralık ayına ilişkin olarak 1989 yılı Ocak ayında verilmesi gereken katma değer vergisi açıklama yazılarında bu aya ilişkin iç kesinti açıklanmaz ve ödenmez. b) Ödeme kaydedici aygıt alan ikinci sınıf tecimenler, ilk defa satın aldıkları aygıtlar nedeniyle ve bir defaya özgü olmak üzere, bu aygıtları aldıkları günü izleyen aydan başlamak üzere on iki aya ilişkin geçici vergi bölümlerini ödemez. Geçici verginin bu aylara denk gelen tutarı, vergi kuruluşunca silinir. 05.11.1988 gününden başlayarak ilk defa ödeme kaydedici aygıt satın alan ikinci sınıf tecimenlerden ödeme kaydedici aygıtı 1988 Kasım ayında satın alanlar, 11 ay süre...
(Şerh No: 3719 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-01-2010 23:10)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 32] (Ek madde: 03.12.1988-3505 s.y./18.m.; Anayasa Mahkemesi'nin 07.11.1989 gün ve E. 1989/6 K. 1989/42 sayılı kararı ile iptal edildi.)
(Şerh No: 3718 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-01-2010 22:57)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 31] (Ek madde: 03.12.1988-3505 s.y./17.m.) Yapısı bakımından sürücüsünden başka on dört ya da daha az oturma yeri olan ve insan taşımaya özgü kara taşıtları ile yolcu taşıyan yükümlülerden bu yasanın yürürlüğe girdiği günden önce yükümlülükleri gerçek yöntemde kurulanlar, 31.12.1988 gününde götürü yönteme bağlı olmanın koşullarını taşıdıkları ve 31.12.1988 gününe kadar bağlı bulundukları vergi kuruluşuna yazılı olarak başvururlarsa 01.01.1989 gününden başlayarak götürü yöntemde vergilendirilir.
(Şerh No: 3717 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-01-2010 22:55)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 30] (Ek madde: 24.03.1988-3418 s.y./28.m.) a) Gelir Vergisi Yasasının yinelenmiş 81. maddesine bu yasayla eklenen fıkralar, bu yasanın yayımı gününde yurtdışına aktarılmamış kazançlar ile ilgili olarak da uygulanır. b) 2802 sayılı Yargıçlar ve Savcılar Yasasının 106. maddesi ile 657 sayılı Devlet Görevlileri Yasasının ek geçici 7. maddesine göre ödenmekte olan yargıç ve yargı ödenekleri ve 2914 sayılı Yükseköğretim Çalışanları Yasasının 12. maddesine göre ödenen üniversite ödenekleri, 01.01.1988 gününden 31.12.1997 gününe kadar gelir vergisinden ayrıktır. Bu hüküm, 15.12.1987-14.01.1988 dönemini kapsamak üzere 15.12.1987 gününde önden ödenen ödeneklerden 01.01.1988-14.01.1988 dönemine denk gelen bölüm ile ilgili olarak da uygulanır.
(Şerh No: 3716 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-01-2010 22:37)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 29] (Ek madde: 24.03.1988-3418 s.y./27.m.) Bu yasanın yürürlüğe girdiği günden önce gerçek yöntemde yükümlülüğü kurulan PTT acentelerinden PTT acenteliği yanında başka etkinlikleri de bulunanların, PTT acenteliği dışındaki etkinliklerinden dolayı 31.12.1988 gününde götürü yönteme bağlı olmanın genel ve özel koşullarını taşımaları ve 31.03.1989 gününe kadar bağlı bulundukları vergi kuruluşuna yazılı olarak başvurmaları durumunda, bu yükümlüler Gelir Vergisi Yasasının 50. maddesi göz önüne alınmaksızın 01.01.1989 gününden başlayarak götürü yöntemde vergilendirilmek üzere önerilir.
(Şerh No: 3715 - Türkçeleştiren: Özge YÜCEL - Tarih : 27-01-2010 22:33)

ceza mahkemesinin mahkumiyet kararları ve saptadığı maddi olgular hukuk hakimini bağlar.
(Şerh No: 3686 - Ekleyen: Av.Ceylan GEDİKOĞLU - Tarih : 27-01-2010 15:21)

 Bilgi  [Av.K. 5] Avukat - Vekil
(c)fıkrası: Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak, 1.Avukatlık mesleğine yaraşmayacak tutum ve davranışlar… 2.çevresince bilinmiş olmak… gibi soyut ölçütler yerine, örneğin “TBB.Meslek ilkelerine aykırı tutum ve davranışları ispatlanmış olanlar”, denilebilir. (d)fıkrası: Avukatlık mesleği ile birleşemiyen (birleşmeyen) bir işle uğraşmak, Bkz.m.11,12 bilgi notu… (h)fıkrası: Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vüc...
(Şerh No: 3713 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 27-01-2010 11:00)

 Bilgi  [İİK. 43] İflas yoluna çevrilen takipte yetki
İflas yoluyla takipte, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesi yetkilidir. Önceki haciz yoluyla takipte, yetki itirazında bulunulmadığından ya da başka bir gerekçeyle takibin yetki bakımından kesinleşmiş olması sonuca etkili değildir.
(Şerh No: 3710 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 27-01-2010 02:06)

 Bilgi  [İİK. 43] Önceki takip yolunun kesinleşmemiş olması durumunda takip yolunun değiştirilmesi
Önceki takip yolu kesinleşmese, hatta itiraz üzerine durmuş olsa bile itirazın ortadan kaldırılmasına dair dava süreleri sona ermemiş olmak kaydıyla takip yolunun değiştirilmesi mümkündür.
(Şerh No: 3708 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 26-01-2010 21:43)

 Bilgi  [İİK. 43] İlamsız takip, ilamlı takibe çevrilebilir
İİK m.41'deki düzenleme sebebiyle, ilamsız takibin ilamlı takibe çevrilmesine engel yoktur.
(Şerh No: 3709 - Ekleyen: Av.Ömür Erol YAVUZ - Tarih : 26-01-2010 21:43)

Baro yönetim ve disiplin kurulları mutlak surette şikayetli avukatın savunmasını almak ve savunma için gerekli süreyi tanımak zorundadır. Öte yandan, şikayetçinin de disiplin kovuşturmasına etkin katılımının sağlanması zorunludur.
(Şerh No: 3707 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 21:04)

Şikayetli avukatın haciz ihbarnamesine vekil sıfatı ile itirazda bulunan şikayetçi avukat meslektaşı hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu iddiasıyla sanık sıfatıyla İcra Ceza Mahkemesi’nde dava açması Avukatlık Yasası’nın 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 6. maddesine aykırıdır.
(Şerh No: 3705 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 20:53)

Şikayetli avukatın haciz ihbarnamesine vekil sıfatı ile itirazda bulunan şikayetçi avukat meslektaşı hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu iddiasıyla sanık sıfatıyla İcra Ceza Mahkemesi’nde dava açması Avukatlık Yasası’nın 34, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 6. maddesine aykırıdır.
(Şerh No: 3706 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 20:53)

müvekkille eş zamanlı olarak hasım tarafın vekâletnamesinin üstlenilmesinde, bu vekâletname kime karşı ve ne sebeple kullanılırsa kullanılsın, yasaya ve meslek kurallarına aykırılık kabul edilmelidir. Salt “ aynı iş ” kavramıyla dar yorumlama, Avukatlık mesleğine olan güveni sarsacak, kamuoyunda itibarını azaltacaktır.
(Şerh No: 3704 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 20:36)

Avukat kendi kendine karşı da bağımsızlığını korumak zorundadır.
(Şerh No: 3703 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 20:31)

müvekkili ile olan vekâlet ilişkisinin devamı esnasında eş zamanlı olarak hasım tarafın da vekâletini üstlenmesi, Avukatlık Yasasının 34, 38/b, Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 2, 3, 4, 36. maddelerine aykırı olmakla disiplin suçu oluşturur
(Şerh No: 3702 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 26-01-2010 20:29)

 Bilgi  [Av.K. 175] İş sahibi - Meslek yasamız
İş sahibinden meslek yasamızı ve özellikle de bu maddeyi bilmesi beklenmemelidir... Tebligat Kanunu alanına da girilmemelidir. "iş sahibinin tebligat adresi,ücret sözleşmesinde veya vekaletnamede yazılı olan adrestir.Adresler farklı olursa her iki adrese de tebligat yapılır." hükmünün yeterli olacağı görüşündeyim.
(Şerh No: 3701 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 26-01-2010 17:51)

 Bilgi  [AnaY. 83] Siyasal Seçkinlerin Anayasal Himayesi İle İlgili Yeni Kanun Maddesi
Doktrinde ve siyasal seçilmişlerin mevcut olduğu Parlamentolarda en çok tartışılan problemlerin ortadan kaldırıldığı düşünülürse, olması gereken değişiklikleri de içerecek şekilde, Anayasanın 83. Maddesi: “Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi olarak seçilen siyasal seçkinler, Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başka bir karar alınmadıkça bunları Meclis dışında tekrarlamak ve açığa vurma...
(Şerh No: 3696 - Ekleyen: Halil İbrahim KILIÇ - Tarih : 26-01-2010 12:27)

 Bilgi  [İşK. 2] İşin bir bölümünde işçi çalıştırmayan, işin tamamını anahtar teslimi ve ihale yolu ile başkasına devreden ve işten elini çeken kişi asıl işveren olarak nitelendirilemez!
Asıl işveren ilişkisinin ortaya çıkması için aşağıdaki şartların hepsinin oluşması gerekmektedir. Buna göre; "İşyerinde işçi çalıştıran bir asıl işveren olmalı İş asıl işverene ait işyerinde yapılmalı İş, işyerinde yürütülen mal ve hizmet üretimine ilişkin olmalı İşin gereği itibari ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalı" dır Yukarıda sayılan şartların hepsinin birden varlığı söz konusu değilse, alt işveren ilişkisinden söz etmek mümkün değildir. Bunun sonucunda...
(Şerh No: 3693 - Ekleyen: Av.Derya DEMİR - Tarih : 26-01-2010 12:00)

 Bilgi  [Av.K. 38] Bilirkişi avukat
m.38/ c : Mesleğini sürdürmekte olan avukatın "bilirkişilik" yapmasını doğru bulmuyorum. Yargıcın hukuk bilgisini aşan sorunlarda hukuk fakültelerinden görüş istenmelidir.
(Şerh No: 3691 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 26-01-2010 10:32)

 Bilgi  [Av.K. 35] İşlerin takibi
"Baroda yazılı avukatlar birinci fıkradakiler dışında kalan resmi dairelerdeki bütün işleri de takip edebilirler." fıkrasının gereksiz olduğu görüşündeyim:Bu fıkra olmasa da avukat,"vekil" sıfatıyla, vekaletname kapsamında "temsil" ve "iş takibi" görevini yapabilir.
(Şerh No: 3690 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 26-01-2010 10:18)

 Bilgi  [BankacılıkK. 160] uyarlama
5411 sayılı bankacılık kanununu 160 madde ceza miktarı açısından 5237 sayılı yasaya uyarlanmamıştır.(5411 sayılı yasa 6 yıldan 12 yıla , 5237 sayılı tck da ise 5 yıldan 12 yıla) Öngörülen ceza miktarları farklıdır. Bu durum düzeltilmelidir. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu kanaatindeyim.
(Şerh No: 3689 - Ekleyen: Av.Zeynep UD KESKİN - Tarih : 26-01-2010 00:08)

 Türkçe  [GelirVK. Geçici Madde 28] a) Gelir Vergisi Yasasının bu yasayla değişik 12. maddesinde yer alan, işletme büyüklüğü ölçülerini on katına kadar artırma konusundaki yetki, Bakanlar Kurulunca 1987 yılı için, 01.01.1987 tarihinde yürürlüğe girecek şekilde de kullanılabilir. b) (Yürürlükten kaldırılan bent: 25/06/1992 - 3824/26 md.)
(Şerh No: 3621 - Türkçeleştiren: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 25-01-2010 23:47)

 Türkçe  [CMK. 259] Suç konusu olmayıp yalnızca zoralıma bağlı bulunan eşyanın zoralımına sulh ceza yargıcı tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir.
(Şerh No: 3680 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 23:17)

 Türkçe  [TCK. 108] Zor Kullanma (1) Bir şeyi yapması ya da yapmaması ya da kendisinin yapmasına izin vermesi için bir kişiye karşı zor kullanılması durumunda, isteyerek yaralama suçundan verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılarak karar verilir.
(Şerh No: 3681 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 23:12)

 Türkçe  [CMK. 283] (1)Yeniden yargılama yoluna sanık yararına başvurulmuşsa yeniden verilen karar,önceki kararla belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
(Şerh No: 3679 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 23:10)

 Türkçe  [CMK. 207] (1) Kanıtın ortaya konulması istemi, bunun ya da kanıtlanmak istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle geri çevrilemez.
(Şerh No: 3676 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 23:05)

 Türkçe  [CMK. 72] (1)Bilirkişiye inceleme ve yolculuk gideri ile çalışmasıyla orantılı eder ödenir.
(Şerh No: 3673 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 23:00)

HUMK 13. maddede düzenlenen yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Buna göre, ipoteğin fekkine dair dava taşınmazın aynına ilişkin olduğundan ve taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi bu konuda kesin yetkili olduğundan davanın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde karara bağlanması gerekir.
(Şerh No: 3687 - Ekleyen: Av.Özgür KARABULUT - Tarih : 25-01-2010 16:37)

Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Böyle bir durumda şirketten alacaklı olanlar Şirketin yeniden ihyası için Tasfiye Memuru ile Ticaret Sicil Müdürlüğünü hasım göstererek dava açabilirler.
(Şerh No: 3607 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 25-01-2010 16:29)

 Türkçe  [CMK. 36] (1)Mahkeme başkanı veya yargıç, her çeşit bildirimi, tüm gerçek ya da özel hukuk tüzel kişilerini veya kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili yazışmaları yapar. (2) Uygulanacak kararlar, Cumhuriyet Başsavcılığına verilir.
(Şerh No: 3671 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 14:53)

 Türkçe  [TCK. 56] Çocuklara özgü güvenlik önlemleri (1)Çocuklara özgü güvenlik önlemlerinin neler olduğu ve ne şekilde uygulanacakları ilgili yasada gösterilir.
(Şerh No: 3685 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 14:43)

Hakim hernekadar olağan üstü durumların varlığı halinde 16 yaşını doldurmuş erkek yada kadının evlenmesine izin verebilirse de evlenmesine izin verilecek olanın anne ,baba veya vasisini dinlemelidir.Bu konuda hiçbir işlem yapılmaması halinde verilen karar hukuka aykırılık teşkil edecektir.
(Şerh No: 3684 - Ekleyen: Av.Memduha YILMAZ - Tarih : 25-01-2010 14:40)

Tebligat memuru, tebliğ yapılacak kişinin veya onun adına tebligatı almaya ehil kişilerin adreste bulunmamaları halinde ,bu kişilerin adreste bulunmama sebeplerini araştırmalı, komşu,yönetici,kapıcı vb. kişileri sorarak onların beyanlarını ve imzalarını almalı ya da imzadan imtina etmeleri halinde bu durumu tebliğ mazbatasına şerh etmelidir.
(Şerh No: 3683 - Ekleyen: Av.Memduha YILMAZ - Tarih : 25-01-2010 14:08)

 Bilgi  [Av.K. 14] Meslek Yasası - Yasak ve sınırlamalar
Yasak ve sınırlamaların meslek yasamızda değil! İlgili kurum ve kuruluşların yasalarında yer almasının, bu maddenin "amacına" daha uygun olacağı görüşündeyim.
(Şerh No: 3682 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 25-01-2010 12:46)

 Türkçe  [TCK. 217] Yasalara Uymamaya Kışkırtma (1)Halkı yasalara uymamaya açıkça kışkırtan kişi, kışkırtmanın kamu barışını bozmaya uygun olması durumunda altı aydan iki yıla kadar hapis veya yargısal para cezası ile cezalandırılır.
(Şerh No: 3670 - Türkçeleştiren: Zeliha İlknur DENİZER - Tarih : 25-01-2010 02:13)

Sanığın minibüste bulunan maktüle ateş etmesi neticesinde maktülün yanında bulunan mağdurun yaralanması eyleminin OLASI KASTLA YARALAMA suçunu oluşturacağı.
(Şerh No: 3669 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 24-01-2010 23:14)

Avukata güvenerek davasını veren veya danışmada bulunan kimse, bir şekilde davasında onu karşısında görmemelidir.
(Şerh No: 3665 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 24-01-2010 19:11)

Avukata güvenerek davasını veren veya danışmada bulunan kimse, bir şekilde davasında onu karşısında görmemelidir.
(Şerh No: 3664 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 24-01-2010 19:07)

Avukatlık ücretinin ödenmesine rağmen, davanın açılmaması,
(Şerh No: 3663 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 24-01-2010 18:59)

Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir.
(Şerh No: 3662 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 24-01-2010 18:53)

Davada daha önceden vekil kılınan meslektaşının muvafakatini almadan ikinci vekil olarak davaya katılmak.
(Şerh No: 3661 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 24-01-2010 18:46)

Genel Kurul toplantısında özel denetçi tayini talepleri reddedilen azınlık pay sahipleri, Mahkemeden, bilançonun tetkiki için Şirkete özel denetçi tayinini talep etmek hakkını haizdirler. Talepte bulunan pay sahipleri, Mahkemede özel denetçi tayini istemlerine mesnet iddialarını kesin biçimde kanıtlamak zorunda değildirler. İspat konusunda istemlerindeki vakıaları az çok doğrulayan delil ve emarelerin varlığı yeterli kabul edilir.
(Şerh No: 3660 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2010 18:05)

Anonim Şirketin Genel Kurul toplantı tarihinden en az 6 ay öncesinden itibaren pay sahibi olanlar, Şirketin kuruluşuna, idari işlmelerine ilişkin bir suistimal olması veya kanuna/anasözleşmeye aykırı hareket edildiğinin vukuu halinde son 2 yıl için bu durumların tahkiki istemiyle Şirkete özel denetçi/denetçiler atanmasını Mahkemeden talep hakkını haizdirler. Bu durumda, davada iddia edilen hususları az çok doğrulayan delil ve emarelerin varlığının ispatı yeterli sayılmaktadır; bunların kesin ...
(Şerh No: 3659 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 24-01-2010 17:38)

Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilip edilmediğinin önemi yoktur. Önemli olan, mülkiyet hakkı sahibinin satış vaadi sözleşmesini bilmesi gereken kişilerden olup olmadığının saptanmasıdır.
(Şerh No: 3655 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 16:44)

 Bilgi  [MK. 801] MK. 801 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 725 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, yürürlükteki metinde yer alan "başkasının işlerini idareye mahsus hükümler" ibaresi ile "vekâletsiz iş görme hükümleri"ne yollama yapıldığı dikkate alınarak, ifade düzeltilmiştir: Böylece intifa hakkı sahibinin, yükümlü olmadığı hâlde yapağı giderler, yenilemeler ve eklemeler için, hak sona erdiğinde sahip olabileceği alacağın kapsamı belirlenmiştir. İkinci fıkrada...
(Şerh No: 3654 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 16:10)

 Bilgi  [MK. 800] MK. 800 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 724 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 752 inci maddesine uygun olarak, üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Bu madde düzenlemesinde birinci fıkrada, intifa hakki sahibinin, malın yok olmasından veya değerinin azalmasından sorumluluğu, kusurlu sorumluluk olarak düzenlenmiş ve bu durumlarda, kusursuzluğunu ispat ederek sorumluluktan kurtulabileceği ifade edilmiştir. İkinci fıkrada, yararlanma için gerekli olmadığı hâlde intifa hakkı kon...
(Şerh No: 3653 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 16:08)

 Bilgi  [MK. 799] MK. 799 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 723 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde, konu ve kenar başlığıyla birlikte arılaştırılarak yeniden düzenlenmiştir. Madde, intifa hakkının sona ermesi ile hakkın konusu olan malın malike geri verilmesi yükümlülüğünü düzenlenmektedir. Hüküm değişikliği yoktur. Sadece yürürlükteki metinde yer alan "zilyed" sözcüğü yerine "hak sahibi" ifadesi kullanılmıştır.
(Şerh No: 3652 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 16:05)

 Bilgi  [MK. 798] MK. 798 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 722 inci maddesini karşılamaktadır. Maddenin "intifa hakkının taallûk ettiği şeyin bedeli" şeklindeki kenar başlığı, maddenin düzenlediği husus göz önünde tutularak "Harap olma veya kamulaştırma" şeklinde yazılmıştır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 750 inci maddesine uygun olarak, iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur, intifa hakkı konusu malın harap olması durumunda, malın malikinin malı yararlanılacak hâle getirmekle yükünlü olmadığı; geti...
(Şerh No: 3651 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 16:03)

 Bilgi  [MK. 797] MK. 797 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 721 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, intifa hakkı sahibinin gerçek kişi veya tüzel kişi olmasına göre, intifa hakkının süresini düzenlemektedir. Bu çerçevede tüzel kişilerde intifa hakkının en çok yüz yıl devam edebileceği ifade edilmiştir.
(Şerh No: 3650 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 15:58)

 Bilgi  [MK. 796] MK. 796 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 720 inci maddesini karşılamaktadır. İntifa haklarının sona erme sebeplerini düzenleyen bu madde, kanunî intifa hakkının düzenlenmediği göz önüne alınarak, yeniden kaleme alınmıştır. Bu çerçevede yürürlükteki maddenin son fıkrasına yer verilmemesi dışında, hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 3649 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 15:52)

 Bilgi  [MK. 795] MK. 795 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 718 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, İsviçre Medenî Kanununun 746 ıncı maddesine uygun olarak, iki fıkra halinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur, intifa hakkının kurulmasının konusuna göre taşıdığı özellik ile mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı esası açıklanmıştır.
(Şerh No: 3648 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-01-2010 15:49)

Gönderme kararlarında muhakeme masrafı ve avukatlık ücretinden bahsedilmemesi gerekirken zuhulen bunlara hükmedilmiş ise kararın bunlarla ilgili kısmı nihai hüküm niteliğinde olacaktır ve kararın muhakeme marsafı ve vekalet ücretine ilişkin bu kısmının asıl karar hakkındaki hükmü beklenmeden tek başına temyizi mümkündür.
(Şerh No: 3646 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 24-01-2010 12:44)

 Bilgi  [Av.K. 37] İşi reddedebilmek
Bir işverene bağlı olarak çalışan avukat, "kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden" ... Reddedemez. Sebep gösterse de işverence kabul edilmeyebilir...
(Şerh No: 3645 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 24-01-2010 12:29)

 Bilgi  [Av.K. 38] (a) ve (f) fıkraları
Bir işverene bağlı olarak çalışan avukatın, -işini kaybetmeyi göze alarak- (a)ve (f) fıkralarını uygulayabilmesi… Çok zor.
(Şerh No: 3644 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 24-01-2010 12:23)

 Bilgi  [Av.K. 1] Kamu hizmeti- Serbest meslek- Avukatın bağımsızlığı
Kamu hizmeti: Avukatın ancak “vekil” sıfatıyla ve sınırlı olarak yargılama faaliyetine katılabilmesi, avukatlığın “kamu hizmeti” sayılmasının gerekçesi olamaz. Serbest meslek: 1.Maddede avukatlık; “serbest meslek” olarak tanımlanmıştır. 2.GVK.m.65’de “Serbest meslek” tanımı ve unsurları mevcuttur. 3.Bir işverene bağlı olarak çalışan avukatın faaliyeti “serbest meslek” kapsamında değildir. 4.Avukatlığın “Serbest meslek” ve avukatın “bağımsız” olması birbirine bağlıdır. Yasanın 37. ve 38. ...
(Şerh No: 3643 - Ekleyen: Av.Hulusi METİN - Tarih : 24-01-2010 12:14)

 Bilgi  [MK. 794] MK. 794 Madde Gerekçesi
Gerekeçe; Yürürlükteki Kanunun 717 inci maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun 745 inci maddesine uygun olarak, iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur. İntifa hakkının konusu ve konu üzerinde sağladığı yetki tanımlanmıştır.
(Şerh No: 3641 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-01-2010 19:09)

 Bilgi  [MK. 793] MK. 793 Madde Gerekçesi
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 716 ıncı maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur. Madde İsviçre Medenî Kanununun 744 üncü maddesine uygun olarak, üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Kenar başlıklarıyla birlikte mehaz hüküm de göz önünde tutularak, arılaştırılmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Bu bağlamda, bir önceki maddede olduğu gibi, "fiilen bir kısım üzerinde kullanılmaz veya kullanılamaz ise" yerine "irtifak hakkı belirli parseller üzerinde kullanılmıyorsa, durum ve koşullar...
(Şerh No: 3640 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 23-01-2010 19:07)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,21970201 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.