|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
The person under guardianship may not change his or her residence place without permission of guardianship authority.
In case residence place has changed, territorial jurisdiction passes to new guardianship offices. In this case interdiction is published in new residence place.
(Şerh No: 12853 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 20:42)
Territorial jurisdiction in guardianship matters belongs to the guardianship offices where residence place of minor or incapacitated situated.
(Şerh No: 12852 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 20:38)
Davacı firma ile bu firmanın Ege Bölgesi'ndeki yetkili temsilcisi olan firmanın aynı ihaleye birlikte katılmaları, fiyat rekabetini fiilî olarak ortadan kaldıracağından ve ana dağıtıcı olan davacı firmadan alınan ürünü teklif eden Ege Bölgesindeki yetkili temsilcisi firmanın, davacıdan alınan maliyet bedelinin altında teklif veremeyeceği ve bu durumun davacı firma tarafından bilinecek olmasından dolayı tekliflerin gizliliğinin kısmen de olsa etkileneceği hususları dikkate alındığında davacıya uy...
(Şerh No: 12851 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 20:24)
Kendisine bildirilen sipariş süresi içerisinde mal teslimi yapmayan ve verilen ek süre içerisinde teslim ettiği malların iki kaleminin teknik şartnameye ve kabulü yapılan numuneye uygun olmadığı da tespit olunan davacı şirketin, iki kalem malzeme yönünden sözleşmesinin feshedilmesi ve kamu ihalelerine katılmaktan bir yıl süreyle yasaklanması işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
(Şerh No: 12850 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 20:05)
Residences, immovables suitable for agriculture or industry, may be transformed into homestead together with their annexes.
(Şerh No: 12848 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 19:44)
Partners, by a contract made in between, may leave representation or operation of the partnership someone from between on condition that to be given a certain share from annual earnings to them.
If this share has not been determined by contract, it is determined justly by taking into consideration average amount of earnings of partnership properties of a long term to the reasonable extent and labour of operating partner and expense that he or she made.
(Şerh No: 12846 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 19:33)
Partitioning of partnership properties or calculation of leaving partner’s share, is made according to the value and status of partnership properties at the time of partitioning or leaving.
Partitioning or settlement of account may not be requested at an improper time.
(Şerh No: 12845 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 19:31)
Partners, are co-owners of the properties included in the partnership.
Partners, are liable from debts of the partnership succesively.
Properties of partners that they have left out of the partnership and unless otherwise agreed, properties that they acquired during continuation of the partnership through inheritence or acquisition without consideration in any way, are personal properties of them.
(Şerh No: 12841 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 19:15)
Partners, may appoint someone from between as administrator to partnership.
Administrator, manages the partnership and represents it in transactions regarding partnership.
Unless there has been recorded to commercial register who will represent the partnership, there can not be claimed towards third persons having good faith that other partners have no power of representation.
(Şerh No: 12840 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 16:14)
Family properties partnership, is managed jointly by all partners.
Any one of the partners, may perform ordinary management tasks without participation of the other partners.
(Şerh No: 12839 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 16:10)
Family properties partnership, unites partners on the purpose of performing economic activity jointly.
Unless otherwise agreed, each one of the partners has equal right.
Partners, as well as they can not request their shares, they can not make acts of disposal over those shares of them either as long as the partnership continues.
(Şerh No: 12838 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 16:09)
Family properties partnership, may be formed for determined or undetermined period of time. In case time period has not been determined, any one of partners may withdraw from partnership on condition that notified prior to six months.
That notification, in a partnership concerning agricultural enterprise, is only valid for close of natural harvest season according to the place where crops grow.
(Şerh No: 12837 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 16:02)
It is essential that the contract of family properties partnership to be in official form and to bear signatures of all partners or their representatives.
(Şerh No: 12836 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 15:58)
Relatives, may establish family properties partnership in between by the whole or a proportion of the heritage passed to them or by setting forth other properties.
(Şerh No: 12835 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 15:55)
Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi vardır. Davacı, davaya konu villanın tesliminden sonra imalat hataları ortaya çıktığını ileri sürerek binada tespit edilen ayıplardan dolayı alacak talep etmektedir.
Taraflar tacir olup aralarındaki sözleşme ticari satış sözleşmesi niteliğinde olduğundan uyuşmazlığın çözümünde TTK 25/3 ve 25/4 madde hükümlerinin uygulanması gerekmekle; davalının zamanaşımı savunması yönünden de değerlendirme yapılarak karar verilmelidir.
(Şerh No: 12834 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 15:26)
Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi, biçimine uygun düzenlenmiştir ve sözleşmede, sözleşme bedelinin tamamen ve def'aten ödendiği de yazılıdır; böylece sözleşme, tarafları arasında hüküm ve sonuçlarını doğurur ve vaad alacaklısı hükmen tescil talep hakkını haizdir.
Dosyaya sunulan Fon Kurulu ve İdare Mahkemesi kararları dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine ilişkin tasarrufun sadece TMSF yönünden geçersizliğine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesi, bir taahhüt işlemi olarak tara...
(Şerh No: 12833 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 15:26)
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir, mahkemece istem kabul edilmiştir. Davaya konu taşınmaz, karar tarihinden sonra 3.kişiye tapuda satılmıştır.
Hükmü, kayıt maliki olduğunu belirten kişi temyiz etmiştir. Temyiz eden, davada taraf değil ise de; kurulan hüküm, davada taraf olmayan temyiz edeni etkileyeceğinden temyiz itirazının incelenmesi gerekmiştir.
Vaad borçlusu davalı, vaade konu taşınmazı, dava dışı temyiz edene tapuda devrettiğind...
(Şerh No: 12832 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 15:26)
Family foundation may be formed pursuant to statutes of law of persons and law of inheritence in order to be made expenses which education and training, being equipped and supported of family members or objects similar to them required.
It is prohibited allocation of a property or right in such a way that not to pass to other people and be inherited from generation to generation by the people descending from the same line. Such an allocation, may not be made by way of formation of foundation either.
(Şerh No: 12831 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 13:34)
Yabancı ülkede konsolosluk tarafından değil yabancı noter tarafından düzenlenen ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükmüne göre "düzenleme şeklinde" yapılmayan vekaletnameye dayanılarak tanzim olunan satış vaadi sözleşmesi hüküm ve sonuç meydana getirmez.
(Şerh No: 12830 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 12:12)
Ticari işlerden dolayı tacir sıfatına haiz olan kimseler arasında çıkan çekişmelerde, ticari defterlerin tek taraflı değil iki taraflı incelenerek değerlendirilmesi gerekir.
Yargılamaya katılmayıp defterlerini ibraz etmeyen tarafa TTK m.81 ve HUMK m.326 çerçevesinde yaptırımları gösterilerek, bu tarafın da ticari defterlerini ibrazı sağlanabilir.
(Şerh No: 12829 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 12:04)
Taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesinde eser bedeli kararlaştırılmadığından, mahkemece, işlerin yapıldığı yılların mahalli rayiçlerine göre davacı müteahhit alacağı bilirkişiye hesaplatılmalı, bundan davalı iş sahibinin ödemeleri mahsup edilmeli ve varsa kalan alacak için icra takibinin devamına karar verilmelidir.
(Şerh No: 12828 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 11:56)
Descendant, may request that price in case the debtor dies.
The creditor, may also request that receivable of him or her while the debtor is alive in case of termination of joint life or handover of enterprise, or being executive proceeding against him or her or of his or her bunkruptcy.
That receivable does not become time barred. But it can be claimed at the latest until the moment of distribution of the debtor's estate.
(Şerh No: 12827 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 11:40)
Major descendants living with mother or father or grand mother and grand father and allocated their labours or incomes to family, may request a proper price in return for that.
In case of dispute, judge makes decision about amount of price, being secured and form of payment of it.
(Şerh No: 12826 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 11:33)
Head of home, is liable from harms caused by minor, incapacitated, person who has mental illness or mental weakness from household unless proved that he or she has kept close watch on him or her with attention as usual cases and conditions necessitated or even though he or she had shown this attention and care, he or she could not have prevented harm to arise.
Head of home, is liable to take measures necessary in order the persons from household having mental illness or mental weakness not to make themselves or other people fallen into
danger or harm.
In case of necessity he or she request from competent authority to be taken required measures.
(Şerh No: 12825 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 22-01-2012 11:26)
Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, mahcuz taşınmazların 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde belirtildiği üzere "kamu hizmetinde FİİLEN kullanılması" zorunludur. Kural olarak borçlunun tüm malları haczedilebilir ve haczedilmezlik istisnai bir durumdur. Bu sebeple imar planı vb. bir idari işlem ya da kararla taşınmazın kamu hizmetinin yürütülmesini sağlayacak bir amaç için tahsis edilmesi onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı sonucunu doğurmaz ve beled...
(Şerh No: 12824 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 11:16)
13.3.2005 vade tarihli bono için 19.10.2006 tarihinde takip başlatılmıştır. Borçluya gönderilen ödeme emri bila tebliğ dönmüştür. Borçlu, 10.12.2010 tarihinde icra mahkemesine başvurarak bononun zamanaşımına uğradığını iddia etmiştir.
İşbu başvuru, İİK m.168/5 muvacehesinde, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığı iddiası niteliğindedir.
Borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin so...
(Şerh No: 12823 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 10:50)
Davacının, takip konusu borcun kesinleşmesinden sonra, icra müdürü huzurunda, tarafların imzalı beyanları ve icra müdürünün imzası ve kaşesi basılı olarak "tüm takip dosyası borcuna kefil olmak istediğini" ve itirazı olmadığını belirterek imzaladığı tutanak ilam hükmündedir. Bu belgenin aksi, geçersiz olduğu, iptal edildiği ancak aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanabilir.
(Şerh No: 12822 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 22-01-2012 10:29)
(Şerh No: 12821 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2012 22:10)
Tarafların yedi ay birlikte yaşadıkları halde aralarında cinsel birleşmenin gerçekleşmediği, davacının halen bakire olduğu hususları dosya kapsamıyla sabittir. Taraflar hakkında düzenlenen hastane sağlık kurulu raporlarında, cinsel ilişki kurmaya engel oluşturacak fiziki, anatomik ve psikolojik bir durumun saptanamadığı belirtilmiştir. Davalının 02.04.2008 tarihli oturumdaki açıklamaları, tanık ifadeleri ve diğer kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde, fiziki ve psikolojik herhangi bir sorunu bu...
(Şerh No: 12820 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-01-2012 22:05)
Önerge [İİK. 144]
144/2.paragrafında "Alacağın yalnız bir kısmı ödenmiş olan alacaklı, senedini kalan alacağından vazgeçmesi halinde geri alabilir. Şu kadar ki, icra dairesi senede bundan sonra ne miktar para için muteber olacağını yazar yahut senedin mahiyetine göre alakadar dairelere yazdırır.
(Şerh No: 12819 - Ekleyen: Sedat BAYSAL - Tarih : 21-01-2012 20:17)
Davacı,kimlik bilgilerinin 3. kişiler tarafından kullanılarak davalı bankadan kredi kartı temin edildiğini ve kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine de davalı banka tarafından hakkında takip yapıldığını belirterek menfi tespit davası ikame etmiştir.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı ve uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin haksız fiilden kaynaklandığı ileri sürüldüğünden, davaya genel hükümlere göre bakılmalıdır; davaya bakma görevi tüketici mahkemesine değil genel mahk...
(Şerh No: 12816 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-01-2012 18:14)
Tasfiye sürecinde dahi olsa kooperatifin yevmiye defterinin yıl sonu kayıt kapatmasının yasal süre olan yılın ilk ayı sonuna kadar yapılmaması Tasfiye memuru konumundaki yönetim kurulu üyelerinin TTK 67/3 gereğince cezalandırılmasını gerektirir.
(Şerh No: 12815 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 21-01-2012 18:06)
Yevmiye defterindeki son kaydın notere görüldü yaptırılmaması TTK 66. maddesi düzenlenen ve 67/3 gereğince yaptırıma bağlanan ticari defterleri tutma mükellefiyetini yerine getirmeme suçunu oluşturmaz.
(Şerh No: 12814 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 21-01-2012 17:47)
Persons living together are subject to home order. Benefit of each one of household is considered fairly in formation of this order.
Each one of household, enjoys from freedom essential especially for his or her education and training, religious believes and profession and craft.
Head of home, is liable for protection and keeping under security carefully household goods of the persons living together.
(Şerh No: 12813 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 21-01-2012 15:09)
If there has been a head of home, who has been determined according to the law, contract or custom, of a community constituted by more than one person living together as a family, power to manage home belongs to him or her.
Power to manage home, contains all the people living together as household because of blood or marriage affinity, workmanship or apprenticeship or similar reasons or in protection or supervison relationship.
(Şerh No: 12811 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 21-01-2012 15:01)
Hukuk hakimi, ceza hakiminin mahkumiyet kararına dayanak yaptığı maddi olaylarla bağlı olup olayların başka şekilde gerçekleştiğini benimseyemez.
Ceza mahkemesinde haksız fiil öğelerinden eylem, illiyet bağı, hukuka aykırılık yönleri saptanmış ise bu durumlar hukuk hakimini de bağlar.
(Şerh No: 12812 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-01-2012 15:01)
Caring of persons in need of protection, is provided by institutions responsible from that. These institutions, may claim expenses which they made from relatives who are maintenance debtors.
(Şerh No: 12810 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 21-01-2012 14:10)
Action for maintenance, is instituted by considering the sequence in heirship.
Action, is made up of a request of help essential for subsistence of the plaintiff and appropriate to financial power of the opposite party.
If request of maintenance from one or a few of debtors is against equity, judge may diminish or cancel their obligations of maintenance.
Action, may also be instituted by official institutions or those having public interest which have been caring the maintenance creditor.
Judge, upon request, may adjudicate in what amount to be paid of maintenance which has been decided its payment as annuities in the following years according to social and economic conditions of parties.
Competent court, is the residence place of any of parties.
(Şerh No: 12809 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 21-01-2012 14:05)
Every person is obliged to maintain his or her ascendants and descendants and brothers and sisters who will fall into poverty in case he or she does not give help.
Maintenance obligations of brothers and sisters, depend upon being in prosperity of them.
Provisions concerning maintenance liabilities of spouse and mother and father are reserved.
(Şerh No: 12808 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 21-01-2012 14:00)
Mother and father, are liable as representatives in returning of child properties.
They are liable to return consideration which they received only in place of the properties that transferred to the other person in accordance with the principle of good faith.
They shall not be liable for compensation since they made expenses for child and family in accordance with law.
(Şerh No: 12807 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 19:35)
Mother and father, when their parental costody or rights of management terminated, shall transfer properties of child together with their account to major child, his or her guardian or trustee.
(Şerh No: 12806 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 16:01)
If falling of properties of child into danger can not be prevented by any other way, judge may decide the management to be transferred to a trustee.
In case where properties of child out of management of mother and father have fallen into danger, judge may adjudicate to be taken the same measures.
If there has been suspected in spending of incomes of child properties or certain quantities set aside from those properties in accordance with the law, judge may leave management of them also to a trustee.
(Şerh No: 12805 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 15:55)
If mother and father, do not show due diligence in management of child properties for whatever the reason is, judge takes proper measures for protection of properties.
Judge, may give instructions especially in regard to management of properties; if he or she does not find information and account given at certain times adequate, he or she may decide the properties to be entrusted or to be provided assurance.
(Şerh No: 12804 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 15:31)
Management of the proportion given to the child by mother and father from his or her own property for dealing in a profession or craft or that of his or her personal gains and right of benefit from them belong to the child.
In case that the child has lived with his or her mother and father together at home, mother and father may request him or her to make a proper contribution for his or her caring.
(Şerh No: 12803 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 15:17)
Reserved portion of the child may be excluded from management of mother and father through testamentary disposition.
In case testator has granted management to a third person, he or she may stipulate in his or her disposition that person to give account at certain times to the judge of peace.
(Şerh No: 12802 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 15:12)
Mother and father, may not spend for their own benefits
revenues of gains made in favour of children on the purpose of opening investment or saving account that yields interest or which provided expressly that not to be used by mother and father.
Unless the person who making gained provided expressly otherwise during making disposition, mother and father have right of management over them.
(Şerh No: 12801 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 15:05)
To the extent that ordinary needs necessitated, payments as capital, compensations or similar deeds may partially be used for caring of the child.
If there has been necessity for caring, growing or education of child, judge may grant power to mother and father to apply other properties of child also in amounts which he or she determined.
(Şerh No: 12800 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 14:49)
Mother and father, may spend incomes of child properties primarily for caring, growing, and education of the child; to cover family needs to the extent that suited to equity as well.
Income surplus, is added to child properties.
(Şerh No: 12799 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 20-01-2012 14:41)
Karşılığı bulunmayan bir çekle ilgili olarak keşidecinin ödemeden men talimatı vermiş olması olgusu, muhatap bankanın 3167 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde* belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmesi gereğine engel değildir.
* 3167 S.K. m.10: "Muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması halinde her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya kadar ve kısmen karşılığının bulunması halinde ise bu miktarı her çek yaprağı için üçyüzmilyon liraya tamamlayacak biçimde ödeme yapmakla y...
(Şerh No: 12798 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-01-2012 09:09)
(Şerh No: 12797 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-01-2012 15:28)
İİK m.89/4'e mesnetle ikame olunan ceza ve tazminata ilişkin davada:
a) Cezai yönden, vekilin beyanından dolayı asil sorumlu tutulamaz.
b) Tazminat yönünden, 3. şahıs ile asıl borçlu arasında taşeron sözleşmesi olmakla; 3.şahsın, asıl borçluya borcu olup olmadığı konusunda bilirkişi kurulu oluşturularak yapılan işin miktarı, ödemeleri içeren defter, kayıt ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı inceleme yaptırılmalı ve tazminat konusunda, oluşacak sonuca göre, karar verilmelidir.
(Şerh No: 12796 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-01-2012 14:08)
"Karşılıksız yararlanma kastı bulunmaksızın, idarenin tespitine engel olmayacak şekilde, sayaçtan geçirilmek suretiyle elektrik kullanma eyleminin" suç teşkil etmediği.
(Şerh No: 12795 - Ekleyen: Recep DÜZLÜ - Tarih : 16-01-2012 23:55)
To the extent that protection of economical entity of family or fulfilling of a financial obligation arising from union of marriage necessitated, judge may decide upon request of one of spouses that dispositions regarding asset values which to be determined by him or her to be made with his or her consent only.
Judge takes necessary measures in this case.
If judge cancels power of disposition over real estate of one of spouses, decides to put annotation to real estate registers on his or her own initiative.
(Şerh No: 12539 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 16-01-2012 19:08)
Any of spouses, may not cancel contract of rent ragarding family home, transfer family home, restrict the rights over family home unless being explicit consent of the other.
The spouse who could not provide consent or not have been given himself/herself consent without a just cause, may request intervention of judge.
The spouse who does not possess real property which has been allocated as family home, may request to put necessary annotation to real estate registers concerning home.
If family home has been provided through renting by one of spouses, the spouse who has not been counterparty of contract, becomes party of the contract by written notification made to renter and the spouse who made notification becomes successively liable with the other.
(Şerh No: 12534 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 16-01-2012 19:07)
(1) The Code of Civil Procedure dated June 18,1927 and numbered 1086 has been repealed entirely together with its appendices and amendments.
(Şerh No: 12794 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 22:53)
(1) Provisions of this Code, shall be applied immediately on conditon that they will not affect completed proceedings.
(Şerh No: 12793 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 22:40)
Bilgi [TK. 358]
Gerekçesi
Hüküm yenidir; ticaret hayatında yaygın olan, kazandığı boyutlar dolayısıyla verdiği zararlar bir hayli genişlemiş bulunan, bir kötü ve sakat uygulamayı önlemeyi amaçlamaktadır. Çünkü, hükümle paysahiplerinin şirkete karşı borçlanmalarının yani, sermaye taahhüdü dahil, birçok iş ve işlemde şirket kasasını kullanmalarının, kişisel harcamalarını bu kanaldan yapmalarının, hatta şirketten para çekmelerinin engellenmesi amaçlanmaktadır. Hükme aykırılık, aynı zamanda cezaî yaptırıma da bağlanmıştır (T... (Şerh No: 12792 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:21)
Bilgi [TK. 357]
Gerekçesi
Tasarının 357 nci maddesi, Yargıtayın yerleşik kararıyla kabul edilen, AET'nin ticaret şirketlerine ilişkin, sermayeyi konu alan, 77/91 sayılı İkinci Yönergesinin 42 nci maddesinde öngörülmüş bulunan evrensel nitelikteki eşit işlem ilkesini kanunî bir üst-kural haline getirmiştir. Bu hüküm, bir taraftan organların öznel ve keyfî karar ve uygulamalarına bir üst hukuk kuralı ile kanunî bir barikat çekmekte, diğer taraftan da esas sözleşmelerdeki hükümlerin adil ve menfaatler dengesine uygun bir şe... (Şerh No: 12791 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:19)
Bilgi [TK. 356]
Gerekçesi
356 ncı madde 6762 sayılı Kanunun 311 inci maddesinden alınmış, birinci fıkraya sadece kiralanma eklenmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 356 ncı maddesinin başlığı 380 inci madde ile uyumu sağlamak amacıyla "Kanuna karşı hile" ibaresi, "Kanunu dolanma" şeklinde, üçüncü fıkrasının "maddenin" ibarelerinden sonraki kısmı "üçüncü ve dördüncü fıkraları" olarak değiştirilmiş; ayrıca, maddenin ikinci fıkrasında açıklığın sağlanması amacıyla değişiklik yapılmıştır. Madde... (Şerh No: 12790 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:17)
Bilgi [TK. 355]
Gerekçesi
Birinci fıkra: 6762 sayılı Kanunun 301 inci maddesinin yerini alan 355 nci madde, anonim şirketin tüzel kişilik kazanmasında tescilin kurucu etkisini açıkça belirtmektedir. Bu maddenin 353 ve 354 üncü maddelerle birlikte değerlendirilmesi halinde, tescilin sağlığa kavuşturucu etkisi de ortaya çıkar. İkinci fıkra ve üçüncü fıkra: İkinci fıkra 6762 sayılı Kanunun 301 inci maddesin aynen alınmıştır. Üçüncü fıkrada ise tedrici kuruluşun sistemden çıkmış olması nedeniyle gerekli ayıklama yapılmışt... (Şerh No: 12789 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:16)
Bilgi [TK. 354]
Gerekçesi
Şirket esas sözleşmesinin tamamı tescil olunur. Ancak, esas sözleşmenin tümünün tescil edilmiş olması, maddelerin tümü için tescilin Tasarının 36 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında olumlu etki yaratması sonucunu doğurmaz. Başka bir ifade ile, esas sözleşmenin her hükmü üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez, yani üçüncü kişiler (esas sözleşme tescil ve ilân edildi diye) bu sözleşmedeki her hükmü biliyor sayılamaz. Kısaca: Tescil her hüküm yönünden olumlu işlevi haiz değildir. Tescil edildik... (Şerh No: 12788 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:15)
Bilgi [TK. 353]
Gerekçesi
559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılan 6762 sayılı Kanunun 299 uncu maddesinin beşinci fıkrası hükmünün yerini tutmak amacıyla kaleme alınan bu madde, aynı zamanda AET'nin şirketlere ilişkin 68/151/AET sayılı Birinci Yönergesinin 11 ve 12 nci maddelerine de uygundur. Hükmün benzerleri AB ülkeleri ile İsviçre'de de (İsv. BK 643 (3)) mevcuttur. Kuruluştan itibaren, aylarla ifade edilen çok kısa bir süre geçtikten sonra anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar veril... (Şerh No: 12787 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:11)
Bilgi [TK. 352]
Gerekçesi
İfadesinde değişiklik yapılarak 6762 sayılı Kanunun 302 nci maddesinden alınan bu hüküm, pay taahhütlerinin tescilden önce devrini yasaklamamakta sadece şirkete karşı geçersiz saymaktadır. Pay taahhütlerinin devrine izin verilmesi kurucuların değişmesinden, bazen belirlenememesinden başlayarak, kuruluşa ilişkin çeşitli yükümlülüklerin ve hükümlerin uygulanmasında güçlüklere ve denetleme dışı işlemlere yol açabilirdi. 6762 sayılı Kanunda "payların" şirketin tescilinden önce devrinden söz edilerek... (Şerh No: 12786 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:06)
Bilgi [TK. 351]
Gerekçesi
Kuruluş denetçi tarafından denetlenir; sonuçlar bir raporla belirlenir. Rapor hukukumuzda yenidir; amacı sermayenin taahhüdünde ve ödenmesinde, menfaat tahsisinde, tüm işlemlerde, borçlanmalarda, tasarruflarda, harcamalarda, kanunlara, sözleşmelere aykırı hareket edilip edilmediğini; yanıltma, yolsuzluk ve hile ve benzeri işlemlerin bulunup bulunmadığını inceleyip belirlemektir. Denetleme raporu şirketin kurulmasında, sicil müdürünün incelemelerinde, sorumlulukların tesbitinde işlevi haizdir. Ku... (Şerh No: 12785 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 21:05)
Bilgi [TK. 350]
Gerekçesi
Bu hüküm, Tasarının 346 ncı maddesi uyarınca yapılmış bulunan halka önerme taahhüdünün, kurucular veya yönetim kurulu tarafından bir esas sözleşme değişikliği ile ortadan kaldırılmasına veya onaydan kaçınılması suretiyle işlemez duruma getirilmesine engel olmak amacıyla öngörülmüştür. Kurucuların esas sözleşmeyi tescil ettirmeleri, söz konusu taahhüdü onamaları anlamına gelir. Hükümdeki "onaylanmış kabul edilir" ibaresi aksi ispat edilemez bir karineyi (kanunî varsayımı) ifade eder. Bu sonuç yön... (Şerh No: 12784 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:42)
Bilgi [TK. 349]
Gerekçesi
Kuruluş ister nakdî ister aynî nitelikte olsun kurucular kuruluş beyanı vermekle yükümlüdür. Beyan ilkesi, Almanya, İsviçre ve Avusturya başta olmak üzere Avrupa'da yaygındır. Türkiye'de yenidir. Bu ilke dürüst bilgi verme ilkesiyle tanımlanır. Beyan, denetimin vazgeçilemez parçasıdır. Beyan bir çeşit rapor olmakla beraber kurucuları bağlayıcı nitelik taşıdığından ve gerçeğe uymaması halinde hukukî (549 uncu ve devamı maddeler) ve cezaî (m. 562) sonuçlar doğurabileceğinden "beyan" olarak adlandı... (Şerh No: 12783 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:40)
Bilgi [TK. 348]
Gerekçesi
348 inci madde, temelde 6762 sayılı Kanundaki 298 inci maddenin yerini almıştır. Ancak, Yargıtay kararları gözönünde tutularak madde Tasarıda yeniden düzenlenmiştir. Mevcut hükmün bazı değişikliklerle korunmasının sebebi, şirketlerin, özellikle büyük sermayeye gereksinim duyan şirketlerin kurulmalarında sermayenin sağlanabilmesi için özel çalışma yapması gerekli kurucuları teşvik etmek ve mevcut intifa senetlerine ilişkin ihtilâfları en alt düzeye indirmektir. 6762 sayılı Kanunun 298 inci maddes... (Şerh No: 12782 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:35)
Bilgi [TK. 347]
Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 286 ncı maddesinin tekrarı olan bu hüküm, geniş uygulamadan doğan zengin bir deneyim birikimine sahiptir. Hüküm, payın itibarî değeri ile çıkarma (ihraç, emisyon) primini (agioyu) ayırmaktadır. Asgarî çıkarma bedeli itibarî değere eşittir. Bedel itibarî değerin altına indiği takdirde, hükmün birinci cümlesi, yani yasak ihlâl edilmiş olur. Bu hal, payların itibarî değerinin 476 ncı maddeye aykırı olması ile karıştırmamalıdır. Fark 476 ncı maddenin üçüncü fıkrası hükmünden anla... (Şerh No: 12781 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:33)
Bilgi [TK. 346]
Gerekçesi
Tedrici kuruluşun kaldırılmış olması sistemimizde bir boşluk yaratmayacaktır. Çünkü, 6762 sayılı Kanunun yarım yüzyılı aşan uygulanma süreci içinde, bu kuruluşa hemen hiç başvurulmamıştır. 346 ncı madde, tedrici kuruluşun karşılayamadığı halka açık kurulma gereksinimine cevap vermek amacıyla öngörülmüştür. "Halka önerilme ile" halka arz kastedilmiştir. Terimler özdeştir. Hükmün mekanizması kısaca şöyle açıklanabilir: Halka arzedilmesi düşünülen nakit karşılığı paylar bir, birkaç veya tüm kurucul... (Şerh No: 12780 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:28)
Bilgi [TK. 345]
Gerekçesi
559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kalkan 288 inci maddeden esinlenen bu hüküm, 344 üncü maddenin gereğidir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Alt Komisyonca, Tasarının 345 inci maddesinin birinci fıkrasında Bankalar Kanununa yapılan atıf, anılan Kanununun değişmesiyle Bankacılık Kanunu olarak değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş; ayrıca, Komisyonumuzca yine Bankacılık Kanununa uyumun sağlanması amacıyla "veya özel finans kurumunda" ibaresi madde metninden çıkarılmış; ayrıca sö... (Şerh No: 12779 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:16)
Bilgi [TK. 344]
Gerekçesi
Birinci fıkra: Kapalı anonim şirketlerde, sermayenin tümünün tescilden önce ödenmesi zorunluğunun bu tür şirketler için gerekli olmadığı ilkesinden hareket eden İsviçre (m. 632) ve Almanya (m. 36a) gibi ülkelerde de hala aynı sistemin varlığı gözönüne alınarak, madde ile, dengeli bir düzenleme getirilmiştir. Hukukumuza 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile gelen, pay bedelinin ne oranda ne zaman ödenmesinin şart olduğu konusundaki belirsizlik, 344 üncü maddenin birinci fıkrasında, nakit kar... (Şerh No: 12778 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:14)
Bilgi [TK. 343]
Gerekçesi
6762 sayılı Kanunun 283 üncü maddesi ve 303 üncü maddesinin ikinci fıkrasıyla benzerlikler taşıyan bu hüküm, aynî sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletme ve ayînlara, mahkeme tarafından atanan bilirkişilerce değer biçilmesi uygulamasını, sağladığı güvenlik sebebiyle devam ettirmekte, böylece sermayenin korunması ilkesinin gereğini yerine getirmektedir (Genel Gerekçe, 57 ve 60 numaralı paragraf). Bilirkişi sayısı mahkeme tarafından belirlenir. Ancak, Tasarının 128 inci maddesinin ikinc... (Şerh No: 12777 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:11)
Bilgi [TK. 342]
Gerekçesi
342 nci madde, anonim şirkete sermaye olarak konulabilecek ayînları ve bunların hukukî durumlarını genel hükümlerden farklı olarak, ancak ilgili maddeyi saklı tutarak düzenlemiştir. Üzerinde sınırlı aynî bir hak, haciz veya tedbir bulunan, nakden takdir ve devrolunamayan aynıların anonim şirkete sermaye olarak konulması, sermayenin korunması ilkesi ile bağdaşmaz bulunmuştur, 6762 sayılı Kanunda düzenlenmeyen bu nokta açıklığa kavuşturulmuştur. Tapuya bağlanmamış, zilyedliğin devri yolu ile devre... (Şerh No: 12776 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-01-2012 20:03)
(1) In cases unless otherwise provided by law, the decisions regarding non-contentious proceeding do not constitute final judgement in material sense.
(Şerh No: 12772 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:34)
Competent court in actions concerning rights of assets and rights of personal entity regardless of value and amount of object of litigation, is the court of general jurisdiction unless a contrary regulation existed.
Unless a contrary regulation existed in this Code or other laws, the court of general jurisdiction is also competent in respect to the other actions or matters.
(Şerh No: 12774 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:32)
Subject matter jurisdiction of the courts, shall only be regulated by law. Rules regarding subject matter jurisdiction, are of public order.
(Şerh No: 12773 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:29)
(1) The persons concerned having legal interest against the decisions rendered in non-contentious proceeding matters , provided that special legal regulations are reserved, may launch motion of intermediate appeal within two weeks following discovery of the decision within the limits of this Code.
(Şerh No: 12771 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:22)
Procedures of matters such as sealing, booking and taking the oath statement down, in pursuant to this Code, are specified in by-law which to be issued by the Ministry of Justice.
(Şerh No: 12770 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:11)
(1)In non-contentious proceeding matters, simple procedure of trial is applied to the extent that suited to its nature.
(2) Unless a contrary provision existed, the principle of ex officio examination is valid in non-contentious proceeding matters.
(3) The procedure to be applied in non-contentious proceeding matters assigned to the official authorities except the courts, is subject to the provisions specified in their relevant special laws.
(Şerh No: 12769 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 17:04)
(1) Unless otherwise provided by law, the court where requesting person or one of persons concerned resides is competent.
(Şerh No: 12768 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 16:59)
(1)Competent court in non-contentious proceeding matters, is the court of peace unless a contrary regulation existed.
(Şerh No: 12767 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 14-01-2012 16:56)
Taraflar arasındaki istisna akdinden mütevellit ilişkide; yüklenicinin akdi feshettiğine dair iş sahibine ulaştırılmış bir yazı yok ise de; yüklenicinin, işini tamamlamadan inşaat alanını terketmiş olması, taraflar arasındaki istisna akdini eylemli olarak feshettiği anlamına gelir.
(Şerh No: 12764 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-01-2012 15:50)
Taraflar arasındaki ihale sözleşmesine göre yüklenicinin taşeron çalıştırması, iş sahibinin yazılı iznine bağlanmıştır.
Sözleşmenin eki niteliğindeki Genel Şartnameye göre yüklenicinin, taahhüdünü sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, kısmen veya tamamen aykırı davranması halinde idarenin göndereceği 30 günlük ihtara rağmen sözleşmeye aykırı davranışın devam etmesi ise fesih sebebidir.
Yüklenici, sözleşmeye aykırı olarak izin almadan taşeron çalıştırdığından iş sahibi tara...
(Şerh No: 12763 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-01-2012 11:39)
Sanığın akıl hastası olan kardeşine cinsel saldırıda bulunan maktulü, kucağında çocuk olmasına ve çevrediklerin çocuk var uyarılarına rağmen iki el arkadan ateş etmesi sonucu maktulü ve çocuğunu öldürdüğü olayda; çocuk için haksız tahrik oluşturan söz ve davranış bulunmadığı gözetilmelidir.
(Şerh No: 12762 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 12-01-2012 00:22)
Sanığın akıl hastası olan kardeşine cinsel saldırıda bulunan maktulü, kucağında çocuk olmasına ve çevrediklerin çocuk var uyarılarına rağmen iki el arkadan ateş etmesi sonucu maktulü ve çocuğunu öldürdüğü olayda; çocuk için haksız tahrik oluşturan söz ve davranış bulunmadığı gözetilmelidir.
(Şerh No: 12761 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 11-01-2012 20:29)
Amcasının oğlu olan mağdur ile kendine ait evde sohbet ederek meyve yiyen sanığın, çıkan tartışmada mağdurun konuşmalarına sinirlenerek bıçakla mağdurun göğüs ve batın bölgesine 7 kez vurarak, batına ve toraksa nafiz olan bıçak darbeleri nedeniyle mağduru hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı, ancak; etkin pişmanlık göstererek tedavisinin yapılması amacıyla arabasıyla hastaneye götürüp acil servise bırakmıştır.
Burada sanık kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu işlemiştir fakat; TCK m.36 ...
(Şerh No: 12759 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 11-01-2012 20:20)
Kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma,zaten Yağma suçunun bir unsuru olduğu için; bu süre zarfında kişinin ekonomik bakımdan bir kayba uğradığı dolayısıyla kişiyi özgürlüğünden yoksun bırakma suçunun nitelikli hali(TCK m. 109/4) 'ne dayanılarak cezada artırıma gidilemez.
(Şerh No: 12758 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 11-01-2012 20:18)
Öldürme kastı yönünden oluşan kuşku sanık lehine yorumlanarak, olayda yaralama kastıyla hareket ettiği ahvelde failin olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları kastının belirlenmesinde ölçü olarak alınmalıdır Bu durumda kasten öldürme yerine, kastın aşılması suretiyle ölümün meydana geldiğinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 12755 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 10-01-2012 15:30)
Sanığın mağdurla boğuştuktan sonra onu kolundan tutarak merdivene kadar sürüklemesi, burada merdivenden ittirerek yere düşürmesi sonucu mağdurun sağ el bileğinde kırık olacak şekilde yaralaması ile sonlanan olayda yaralamanın kasten meydana gelen ağır neticeli olayın dolaylı kast olarak değerlendirilerek eksik ceza tayini bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 12754 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 10-01-2012 15:28)
Resmi belgede sahtecilik suçununu tam olarak oluşabilmesi için tüm unsurların yanında, düzenlenen resmi belgenin hukuki sonuç doğurmaya da elverişli olması gerekmektedir. Bu da belgeyi düzenleyen kurumun kaşesi, ismi, mührü veya etkili memurun imzasını içermesiyle mümkün olmaktadır.
(Şerh No: 12753 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 10-01-2012 15:25)
Bilgi [VUK. 257 (Mükerrer)]
Tevsik zorunluluğunun HMK'daki senetle ispat kaidesine etkisi
Bu maddenin 2. fıkrası ve buna müsteniden çıkarılan 320 ve 323 No'lu tebliğlerle getirilen ödemeleri tevsik zorunluluğunun Yeni HMK m. 200'deki senetle ispat zorunluluğuna bir istisna mı yoksa yeni bir şart mı getirdiği tartışılmalıdır. Şöyle ki; İlgili yasa ve tebliğler 10.000 TL'yi aşan ödemlerin banka ve finans kurumları üzerinden geçirilmesi zorunluluğunu getirmiştir. Yeni HMK M.200 ise 2.500 TL'yi aşan ödemelerin senetle ispat edilebileceğini belirtmektedir. Sorun şurada başlıyor; 10... (Şerh No: 12757 - Ekleyen: Av.Önder BALCI - Tarih : 10-01-2012 10:53)
Likit olmayan alacağa icra inkar tazminatı hükmedilemez. Sigorta şirketine hasarın ihbar edildiği tarih temerrüt tarihidir, faiz buradan başlar.
(Şerh No: 12756 - Ekleyen: Av.Barış TİRYAKİ - Tarih : 09-01-2012 18:49)
Önerge [HMK. 126]
(1) Davalı, cevap dilekçesini, davanın açılmış olduğu mahkemeye verir.
(2) Cevap dilekçesine davacı sayısı kadar örnek eklenir.
(3) Cevap dilekçesi, havale edildiği tarihte verilmiş sayılır.
(4) Cevap dilekçesinin örneği ve varsa ekleri, mahkeme tarafından davacıya tebliğ edilir.
(Şerh No: 12752 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-01-2012 12:01)
Önerge [HMK. 122]
Dava dilekçesi ve ekleri, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir.
(Şerh No: 12751 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-01-2012 23:05)
Bilgi [TK. 16]
6102 sayılı TTK m.16'da tacir
Yeni 6102 sayılı TTK m.16 kapsamında tüzel kişi tacir kavramında bazı değişiklikler yapılmıştır. Aslında değişiklikten öte yeni ibareler eklenmiştir diyebiliriz. Şimdi karşılaştırmalı olarak bunları inceleyelim. Öncelikle tacir hem eski 6762 S.lı Türk Ticaret Kanununda hem de yeni 6102 sayılı TTK’ da ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım bakımından eski ve yeni TTK’da, içeriklerini göz önünde bulundurmadığımız sürece, farklılık bulunmamaktadır. Bunları ayrı ayrı kanunlardaki değişiklikleriyle inceley... (Şerh No: 12750 - Ekleyen: Hasan ATAY - Tarih : 08-01-2012 16:47)
İstihdam edenin Borçlar Kanununun 47 inci maddesi gereğince manevi tazminatla sorumlu tutulabilmesi için kendisinin veya müstahdeminin kusurunun olması şart değildir. Hakim, sebebiyet ( illiyet ) münasebeti bulunmak kaydıyla özel hal ve şartları takdir ederek manevi tazminata hükmedebilir. Varsa müstahdemin veya istihdam edenin yahut her ikisinin kusuru ve ölenin veya cismani zarara uğrayanın birlikte sebebiyet verme nispeti, yahut müterafik kusuru özel hal ve şartlar içinde takdir edilmesi gere...
(Şerh No: 12748 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-01-2012 16:45)
Önerge [HMK. 293]
(1) Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.
(2) Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir.
(3) Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz.
(4) Bilimsel mütalaanın hazırlanmasının, uzmanın mahkeme tarafından saklanan bir evrakı incelemesini gerekli kılması durumunda, mahkeme uzmanın bu evrakı yazı işleri müdürü nezaretinde incelemesine izin verir.
(Şerh No: 12747 - Ekleyen: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 06-01-2012 14:00)
(Şerh No: 12746 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 06-01-2012 08:34)
(1) Unless otherwise agreed by parties, notification is made according to provisions of the Notification Law dated February 11,1959 and numbered 7201.
(Şerh No: 12745 - Çeviren: Av.Kadir ORUÇ - Tarih : 05-01-2012 17:26)
5999 sayılı Kanunla getirilen Geçici 6.maddenin 1.fıkrasındaki uzlaşma için idareye başvurma;dava şartı olmadığı gibi, taşınmaz maliki dava açmakla uzlaşmak istemediği yönündeki iradesini ortaya koymuştur.Kanunda , uzlaşmanın önerilmesinin amacı kişinin mahkemeye müracaat hakkını ortadan kaldırmak değil, malikin idareye başvurması halinde uzlaşma yolunun denenmesidir.
Bu itibarla işin esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, yazılı gerekçeler...
(Şerh No: 12744 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 05-01-2012 13:10)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |