Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [TTK. 366] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 411 ve Gerekçesi
2. Azlık a) Genel olarak Madde 411 - (1) Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan paysahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip paysahiplerine tanınabilir. (2) Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilânı...
(Şerh No: 4833 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 365] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 410 ve Gerekçesi
D) Çağrı I - Yetki 1. Yetkili ve görevli organlar Madde 410 - (1) Genel kurul, süresi dolmuş olsa bile, yönetim kurulu tarafından toplantıya çağrılabilir. Tasfiye memurları da, görevleri ile ilgili konular için, genel kurulu toplantıya çağırabilirler. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 365 inci maddesinin yerine geçen bu madde, yeni sistemin gereği olarak, denetçiye yer alan çağrı yetkisi tanınmasına ilişkin bir hükme yer vermemiştir. Tasarı ayrıca, uygulamada tartışmalı olan bir...
(Şerh No: 4832 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 364] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 409-416 ve Gerekçeleri
C) Toplantılar Madde 409 - (1) Genel kurullar olağan ve olağanüstü toplanır. Olağan toplantı her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay içinde yapılır. Bu toplantılarda, organların seçimi, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, kârın kullanım şekline, dağıtılacak kâr ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır. (2) Gerektiği takd...
(Şerh No: 4831 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 362] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 408-437 ve Gerekçeleri
B) Görev ve yetkileri Madde 408 - (1) Genel kurul, kanunda ve esas sözleşmede açıkça öngörülmüş bulunan hâllerde karar alır. (2) Çeşitli hükümlerde öngörülmüş bulunan devredilemez görevler ve yetkiler saklı kalmak üzere, genel kurula ait aşağıdaki görevler ve yetkiler devredilemez: a) Esas sözleşmenin değiştirilmesi. b) Yönetim kurulu üyelerinin seçimi, sürelerinin ve ücretlerinin belirlenmesi, ibraları hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları. c) Kanunda öngörülen istisnalar dışı...
(Şerh No: 4830 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 361] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 431-433 ve Gerekçeleri
e) Bildirim Madde 431 - (1) 428 inci maddenin birinci ve ikinci fıkrasında öngörülen temsilciler ile tevdi eden temsilcileri şirkete, kendileri tarafından temsil olunacak payların sayılarını, çeşitlerini, itibarî değerlerini ve gruplarını bildirirler. Aksi hâlde, o genel kurulda alınan kararlar, genel kurula yetkisiz katılmaya uygulanan hükümler çerçevesinde iptal edilebilir. (2) Toplantı başkanı bu bildirimleri açıklar. Bir paysahibinin istemine rağmen toplantı başkanı açıklamayı yapmamışsa...
(Şerh No: 4829 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 360] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 407-426 ve Gerekçeleri
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Genel Kurul A) Genel olarak Madde 407 - (1) Paysahipleri şirket işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanırlar. Kanunî istisnalar saklıdır. (2) Murahhas üyelerle en az bir yönetim kurulu üyesinin genel kurul toplantısında hazır bulunmaları şarttır. Diğer yönetim kurulu üyeleri genel kurul toplantısına katılabilirler. Denetçi ve kendilerini ilgilendiren konularda işlem denetçisi genel kurulda hazır bulunur. Üyeler ve denetçiler görüş bildirebilirler. (3) Sanayi ve ...
(Şerh No: 4828 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 348] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 438-439-440-441-442-443-444 ve Gerekçeleri
V - Özel denetim isteme hakkı 1. Genel kurulun kabulü Madde 438 - (1) Her paysahibi, paysahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. (2) Genel kurul istemi onaylarsa, şirket veya her bir paysahibi otuz gün içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinden bir özel denetçi atanma...
(Şerh No: 4827 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:08)

 Bilgi  [TTK. 289] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 457 ve Gerekçesi
2. Yönetim kurulunun beyanı Madde 457 - (1) Yönetim kurulu tarafından sermaye artırımının türüne göre bir beyan imzalanır. Beyan; bilgiyi açık, eksiksiz, doğru ve dürüst bir şekilde verme ilkesine göre hazırlanır. (2) Beyanda; a) Nakdî sermaye konuluyorsa; artırılan kısmın tamamen taahhüt edildiği, kanun veya esas sözleşme gereğince ödenmesi gerekli tutarın ödendiği; aynî sermaye konuluyor veya bir ayın devralınıyorsa bunlara verilecek karşılığın uygun olduğu ve 349 uncu maddede yer alan hu...
(Şerh No: 4826 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:07)

 Bilgi  [TTK. 283] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 458-459-460 ve Gerekçeleri
3. Denetleme raporu Madde 458 - (1) Yönetim kurulunca atanmış bir işlem denetçisi tarafından verilen sermaye artırımı raporunda, artırım işlemlerine ve yönetim kurulu beyanına ilişkin inceleme ve denetlemelerin sonuçları açıkça gösterilir; Kanuna ve Türkiye Muhasebe Standartlarına uygunluk veya aykırılık hususlarında görüş açıklanır. Raporun içeriğine 351 inci madde hükmü kıyas yoluyla uygulanır. Madde Gerekçesi: Maddeyle ilgili olarak 351 inci maddenin gerekçesine bakılmalıdır. II -...
(Şerh No: 4825 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:07)

 Bilgi  [TTK. 279] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 465 ve Gerekçesi
3. Esas sözleşme dayanağı Madde 465 - (1) Esas sözleşme; a) Şarta bağlı sermaye artırımının itibarî değerini; b) Payların sayılarını, itibarî değerlerini, türlerini; c) Değiştirme veya alım hakkından yararlanabilecek grupları; d) Mevcut paysahiplerinin rüçhan haklarının kaldırılmış bulunduğunu ve bunun miktarını; e) Belli pay gruplarına tanınacak imtiyazları; f) Yeni nama yazılı payların devrine ilişkin sınırlamaları içerir. (2) Tahviller ve benzeri borçlanma araçlarına bağlı değiştir...
(Şerh No: 4824 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-03-2010 13:07)

Alacaklı ve borçlu borçlanılan edimle bağlı olduklarından alacaklı borçludan başka bir edimi ifa konusu olarak talep edemez. Ahde vefa (söze sadakat) kuralı da bunu gerektirir. İfa yolu ile borçludan istenecek tarafların iradelerinin sözleşmede birleştikleri taşınmaz bölümüdür. 2555 sayılı parselin gitti kayıtlarında davalıya ait pay varmış gibi, parselin davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 4822 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-03-2010 09:57)

 Bilgi  [İşK. 20] İşe İade Davası - Dava Açma Süresinin Başlangıcı
Fesih bildirimine itiraz usulü olarak nitelenen kurum uygulamadaki “işe iade davası”nın karşılığıdır. İşe iade davasının açılma süresi bakımından doktrinde tartışmalı görüşler mevcuttur. Ancak Yargıtay bu görüşlerden birini seçmiş olup içtihadına istikrar kazandırmıştır. Uygulamanın bu şekilde devam edeceği de seminer ve sempozyumlarda Yargıtay 9. HD başkanı ve üyeleri tarafından ifade edilmektedir. Yargıtay tarafından benimsenen uygulamaya göre işçi kendisine fesih bildiriminin yapıldığı...
(Şerh No: 4819 - Ekleyen: Av.Engin ÖZOĞUL - Tarih : 19-03-2010 13:39)

Avukat vekaleti ile bankada işlem yapılıp yapılamayacağı konusunda karar.
(Şerh No: 4193 - Ekleyen: Av.Elkan ALBAYRAK - Tarih : 19-03-2010 09:04)

Sözleşmeli avukat kıdem ve ihbar tazminatını dava etmiştir.Taraflar arasında düzenlenen “ vekalet ve avukatlık ücret sözleşmesinin 2. maddesinde, vekilin deruhte işi kendi bürosunda yürüteceği belirtilmiştir. Davacı avukatın, yaptığı avukatlık işini davalı işverenin işyerinde geçirdiği hususu ispatlanamamıştır. Bu durumda davalı işveren ile davacı avukat arasındaki ilişki vekalet ilişkisidir. İş mahkemesi görevsizlik kararı ile davayı reddetmelidir.
(Şerh No: 4818 - Ekleyen: Av.Duran KÜÇÜKÖNER - Tarih : 19-03-2010 09:02)

 Bilgi  [İşK. 41] Fazla Çalışma Ücretinde Hakkaniyet İndirimi
Uygulamada karşımıza çıkan kurumlardan biri de fazla çalışma ücretlerinde yapılan hakkaniyet indirimidir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi istikrarlı bir şekilde uyguladığı kararlarında fazla çalışma ücretinden “işçinin mazeretsiz olarak işe gelmediği günler, raporlu olduğu günler” vs gibi olguları dikkate alarak hakkaniyet indirimine gitmektedir. Hakkaniyet indiriminin yanında Yargıtay’ın fazla çalışma süresinin azami miktarıyla ilgili olarak “hayatın olağan akışı”na uygunluk kuralını uyguladığını...
(Şerh No: 4816 - Ekleyen: Av.Engin ÖZOĞUL - Tarih : 18-03-2010 12:22)

 Bilgi  [TCK. 184] TCK 184. madde içeriğiyle ilgili
TCK 184 1'de imar kirliliğine neden olma suçu başlığı altında: ''yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak BİNA YAPAN veya YAPTIRAN kişi, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.) denmektedir. burada suçun faili imara aykırı binayı yapan ve yaptıran kişilerdir. Binaenaleyh bunların dışındaki kişilerin yasa kapsamına girmesi söz konusu değildir. Bazı meslektaşlar denetim elemanlarını da bu kapsama dahil etmişlerdir ki bu hatalıdır. Zira yapı denetimi 4708 sayılı yapı den...
(Şerh No: 4817 - Ekleyen: Cihan BAŞAK - Tarih : 18-03-2010 11:25)

Anayasa Mahkemesi'ne başvuru usulünde, başvurabilecekler bizzat Anayasa tarafından sıkı şartlarla belirlenmiştir. Bu şartları taşımayan "bireysel" başvurular yetki bakımından reddedilir.
(Şerh No: 4814 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 17-03-2010 20:33)

492 sayılı Harçlar Kanununun 32. maddesinin "Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz." biçimindeki birinci tümcesinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE ilişkindir.
(Şerh No: 4813 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-03-2010 19:58)

 Bilgi  [TCK. 344] 5252 Sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun
Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun KANUN NO: 5252 Kabul Tarihi :04.11.2004 RGT: 13.11.2004 RG NO: 25642 BİRİNCİ BÖLÜM:Genel Hükümler Amaç: (Y.T.: 01 NİSAN 2005) MADDE 1 - (1) Bu Kanunun amacı, 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun yürürlüğe konulmasına ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Kapsam : (Y. T.: 01 NİSAN 2005) MADDE 2 - (1) Bu Kanun, diğer kanunlarda, yürürlükten kaldırılan 1.3.1926 tarihli ve 765 say...
(Şerh No: 4812 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-03-2010 19:42)

Yabancı bir devletin hakimiyet-egemenlik alanı dışındaki özel hukuk kapsamına giren ilişkilerde yargı maufiyeti ilkesi uygulanmaz. MÖHUK md.33'te yabancı devlete özel hukuk ilişkisinden doğan hukuki uyuşmazlıklarda yargı muafiyetinin tanınmayacağı ve bu gibi uyuşmazlıklarda yabancı devletin diplomatik temsilcilerine tebligat yapılacağı açık ve seçik olarak hükme bağlanmıştır.
(Şerh No: 4811 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 17-03-2010 17:44)

İİK.nun 82/1. maddesinde Devlet mallarının haczedilemeyeceği hükmü yer almış olup bu hüküm Türk devlet malları için düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu hüküm yabancı devlet mallarını kapsamaz. Yabancı devlete ait olup ülkede bulunan diplomatik ve konsolosluk amaçları için kullanılmayan mallara taşınmazlara karşı cebri icra mümkündür.
(Şerh No: 4810 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 17-03-2010 17:03)

Ambar fişleri,fatura niteliğinde bulunmasa, hatta Ticari Defterlere işlenmemiş olsa dahi,-bu fişlerin ihtiva ettiği malların diğer tarafa teslim edildiği kanıtlanabildiği takdirde- TTK 66/son ve 70/6 gereğince, taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisinin çözümlenmesinde dikkate alınmalıdır.
(Şerh No: 4809 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 17-03-2010 14:07)

"Karar ve ilam harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez." cümlesi iptal edildi.
(Şerh No: 4808 - Ekleyen: Av.Ahmet Emin YEŞİLKAYA - Tarih : 17-03-2010 11:59)

İİK md. 67/II gereği icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için likit bir alacaktan söz edilmelidir. Bir alacağın likit ve muayyen olarak nitelendirilebilmesi içinse borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekmektedir.
(Şerh No: 4785 - Ekleyen: Av.Ömer ÜNLÜ - Tarih : 17-03-2010 11:45)

kiracı kiralanan yeri boşaltacak ise 6570 sayılı yasanın 11 maddesine göre kiralayana 15 gün evvelden bildirmek mecburiyetindedir. Bu 15 günlük süre kira sözleşmesinin bitim tarihinden evvel 15 gün önce kiralayanın elinde olacak şekilde bildirilmelidir. Eğer bu süre kaçırılmış ise tüm sorumluluk kiracı tarafındadır.
(Şerh No: 4772 - Ekleyen: Av.Cihan Nuri BAŞ - Tarih : 17-03-2010 10:35)

Ceninin sağ doğup doğmadığının araştırılması yapılmadan hüküm verilmesi yanlıştır.
(Şerh No: 4786 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 17-03-2010 10:32)

Velayet ve vesayete ait kanuni düzenlemeler kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetileceği gibi yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebilir. Bu konuda iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı uygulanamaz.
(Şerh No: 4789 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 17-03-2010 10:21)

 Bilgi  [TTK. 358] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 404 ve Gerekçesi
G) Denetçilerin sır saklamadan doğan sorumluluğu Madde 404 - (1) Denetçi, işlem denetçisi ve özel denetçi, bunların yardımcıları ve bağımsız denetleme kuruluşunun denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve sır saklamakla yükümlüdürler. Faaliyetleri sırasında öğrendikleri, denetleme ile ilgili olan iş ve işletme sırlarını izinsiz olarak kullanamazlar. Kasten veya ihmal ile yükümlerini ihlâl edenler şirkete ve zarar verdikleri takdirde bağl...
(Şerh No: 4807 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:41)

 Bilgi  [TTK. 357] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 401 ve Gerekçesi
D) İbraz yükümü ve bilgi alma hakkı Madde 401 - (1) Şirketin yönetim kurulu, finansal tabloları ve yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu düzenlettirip onaylayarak, gecikmeksizin, denetçiye verir. Yönetim kurulu, şirketin defterlerinin, yazışmalarının, belgelerinin, varlıklarının, borçlarının, kasasının, kıymetli evrakının, envanterinin incelenerek denetlenebilmesi için denetçiye gerekli olanakları sağlar. (2) Denetçi ve denetleme konusu çerçevesinde işlem denetçisi, yönetim kurulundan...
(Şerh No: 4806 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:41)

 Bilgi  [TTK. 356] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 403 ve Gerekçesi
F) Görüş yazıları Madde 403 - (1) Denetçi, denetimin sonucunu, bir görüş yazısıyla belirtir. Görüş yazısı, denetimin konusu, türü, niteliği ve kapsamı yanında, denetçinin, denetimin sonucuna ilişkin değerlendirmesini de içerir. Denetçi, herhangi bir itiraz ileri sürmediği takdirde, verdiği olumlu görüş yazısında, 398 inci madde uyarınca yapılan denetimde herhangi bir aykırılığın belirlenmediğini; şirketin veya topluluğun finansal tablolarının, denetçinin denetim sırasında oluşan bilgilerine v...
(Şerh No: 4805 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:41)

 Bilgi  [TTK. 354] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 405 ve Gerekçesi
H) Şirket ile denetçi arasındaki görüş ayrılıkları Madde 405 - (1) Şirket ile denetçi arasında şirketin ve topluluğun yılsonu hesaplarına, finansal tablolarına ve yönetim kurulunun faaliyet raporuna ilişkin, ilgili kanunun, idarî tasarrufun veya esas sözleşme hükümlerinin yorumu veya uygulanması konusunda doğan görüş ayrılıkları hakkında, yönetim kurulunun veya denetçinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi dosya üzerinden karar verir. Karar kesindir....
(Şerh No: 4804 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:41)

 Bilgi  [TTK. 353] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 397-398-402 ve Gerekçeleri
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Denetleme A) Genel olarak Madde 397 - (1) Anonim şirketin ve şirketler topluluğunun finansal tabloları denetçi tarafından, uluslararası denetim standartlarına göre denetlenir. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da denetim kapsamı içindedir. (2) Denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düze...
(Şerh No: 4803 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:41)

 Bilgi  [TTK. 349] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 400 ve Gerekçesi
II - Denetçi olabilecekler Madde 400 - (1) Denetçi, ancak üyeleri, yeminli malî müşavir veya serbest muhasebeci malî müşavir sıfatını taşıyan bir bağımsız denetleme kuruluşu olabilir. Küçük anonim şirketler, en az iki yeminli malî müşaviri veya serbest muhasebeci malî müşaviri denetçi seçebilirler. Bağımsız denetleme kuruluşunun kuruluş ve çalışma esasları ve denetleme elemanlarının nitelikleri bir Tüzükle düzenlenir. Aşağıdaki hâllerden birinin varlığında yeminli mâlî müşavir, serbest muhase...
(Şerh No: 4802 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:40)

 Bilgi  [TTK. 348] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 406 ve Gerekçesi
I) Topluluk ilişkileri için özel denetçi denetimi Madde 406 - (1) a) Denetçi, şirketin hâkim şirketle veya topluluk şirketleriyle ilişkileriyle ilgili olarak sınırlı olumlu görüş veya kaçınma yazısı yazmışsa veya b) Yönetim kurulu, şirketin topluluk tarafından, bazı belirli hukukî işlemler veya uygulanan önlemler dolayısıyla kayba uğratıldığını ve bunlar dolayısıyla denkleştirme yapılmadığını açıklamışsa; herhangi bir paysahibinin istemi üzerine, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye...
(Şerh No: 4801 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:40)

 Bilgi  [TTK. 347] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı "Anonim Şirketlerde Denetleme Genel Gerekçesi" ve madde 399 ve Gerekçesi
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM-DENETLEME-GEREKÇE: Anonim şirketin finansal tablolarının yani hesaplarının denetlenmesi sistemi tamamen değişmiş, 6762 sayılı Kanunda şirketin üç kanunî organından biri olan ve uzman bilgisine sahip olması zorunlu bulunmayan "murakıp(lar)" eli ile yapılan denetleme, Tasarıda yerini, bir bağımsız denetleme kuruluşunun veya yeminli malî müşavirin ya da serbest muhasebeci malî müşavirin yaptığı, finansal tablolar ile raporların, dolayısıyla, muhasebenin sürekli denetimine bırakmıştır....
(Şerh No: 4800 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 20:33)

 Bilgi  [TTK. 334] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 395 ve Gerekçesi
VI - Şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağı Madde 395 - (1) Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz. (2) Yönetim kurulu üyesi, onun 393 üncü maddede sayılan yakınları, kendisinin ve söz konusu yakınlarının ortağı oldukları şahıs şirketleri ve en az yüzde yirmisine katıldıkları sermaye şirketleri, şirkete...
(Şerh No: 4799 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 333] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 394 ve Gerekçesi
V - Yönetim kurulu üyelerinin mâlî hakları Madde 394 - (1) Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir. Madde Gerekçesi: 6762 sayılı Kanunun 333 üncü maddesi anlam itibarıyla tekrarlanmıştır. Esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmesi gereken malî haklar hükümde sınırlı sayı ilkesi uyarınca gösterilmiştir. Anılan malî hakların bir kaçının bir arada ...
(Şerh No: 4798 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 332] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 393 ve Gerekçesi
4. Müzakereye katılma yasağı Madde 393 - (1) Yönetim kurulu üyesi, kendisinin şirket dışı kişisel menfaatiyle veya alt ve üst soyundan birinin, eşinin ve üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarından birinin, kişisel ve şirket dışı menfaatiyle şirketin menfaatinin çatıştığı konulara ilişkin müzakerelere katılamaz. Bu yasak, yönetim kurulu üyesinin müzakereye katılmamasının dürüstlük kuralının gereği olan durumlarda da uygulanır. Tereddüt uyandıran hâllerde, kararı yönetim...
(Şerh No: 4797 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 331] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 392 ve Gerekçesi
3. Bilgi alma ve inceleme hakkı Madde 392 - (1) Her yönetim kurulu üyesi şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında bilgi isteyebilir, soru sorabilir, inceleme yapabilir. Bir üyenin istediği, herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin yönetim kuruluna getirtilmesi, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesi ve tartışılması ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınması reddedilemez. Reddedilmişse dördüncü fıkra hükmü uygulanır. (2) Yönetim k...
(Şerh No: 4796 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 330] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 390-391 ve Gerekçeleri
IV - Yönetim kurulu toplantıları 1. Kararlar Madde 390 - (1) Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır. Bu kural yönetim kurulunun on-line yapılması hâlinde de uygulanır. (2) Yönetim kurulu üyeleri birbirlerini temsilen oy veremeyecekleri gibi, toplantılara vekil aracılığıyla da katılamazlar. (3) Oylar eşit olduğu takdirde o konu gelecek ...
(Şerh No: 4795 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 329] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 379-380-381-382-389 ve Gerekçeleri
5. Şirketin kendi paylarını iktisap veya rehin olarak kabul etmesi a) Genel olarak Madde 379 - (1) Bir şirket kendi paylarını, esas veya çıkarılmış sermayesinin onda birini aşan veya bir işlem sonunda aşacak olan miktarda, ivazlı olarak iktisap ve rehin olarak kabul edemez. Bu hüküm, bir üçüncü kişinin kendi adına, ancak şirket hesabına iktisap ya da rehin olarak kabul ettiği paylar için de geçerlidir. (2) Payların birinci fıkra hükmüne göre iktisap edilebilmesi veya rehin olarak kabul o...
(Şerh No: 4794 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 327] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 377-378 ve Gerekçeleri
b) İflâsın ertelenmesi Madde 377 - (1) Yönetim kurulunun, iflâs istemiyle birlikte mahkemeye bir iyileştirme projesi sunup erteleme istemesi hâlinde, iyileştirme projesi; denetçinin 376 ncı maddenin üçüncü fıkrası bağlamında iyileştirme önerilerine de yer veriyor, projenin gerçekleştirilebilmesi için gerekli olan, özsermaye dâhil, nesnel ve gerçek kaynakları içeriyor, ayrıca İcra ve İflâs Kanununun 179 uncu maddesinin birinci fıkrasındaki nitelikleri haiz bulunuyor ve önlemlerin uygulanması h...
(Şerh No: 4793 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:16)

 Bilgi  [TTK. 324] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 374-375-376 ve Gerekçeleri
III - Görevler ve yetkiler 1. Genel olarak Madde 374 - (1) Yönetim kurulu ve kendisine bırakılan alanda yönetim; kanun ve esas sözleşme uyarınca genel kurulun yetkisinde bırakılmış bulunanlar dışında, şirketin işletme konusunun gerçekleştirilmesi için gerekli olan her çeşit iş ve işlemler hakkında karar almaya yetkilidir. Madde Gerekçesi: Bu madde, yönetim kurulunun işlevinin, yani yönetim hakkının sınırını çizmektedir. Şirketin işletme konusunun elde edilebilmesi için yapılması gerek...
(Şerh No: 4792 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:15)

 Bilgi  [TTK. 284] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 383-384-385-386-387 ve Gerekçeleri
e) Karşılıksız iktisap Madde 383 - (1) Bir şirket, bedellerinin tamamı ödenmiş olmak şartıyla, kendi paylarını karşılıksız iktisap edebilir. (2) Birinci fıkra hükmü, yavru şirket, ana şirketin paylarını karşılıksız iktisap ettiği takdirde de kıyas yoluyla uygulanır. Madde Gerekçesi: Bir şirket kendi paylarını bağış ve vasiyetname yolu ile ivazsız, yani karşılıksız iktisap ederse yasağa bağlı kalmak doğru olmaz. Aynı şekilde bir yavru şirket ana şirketin paylarını ivazsız olarak edinebil...
(Şerh No: 4791 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:15)

 Bilgi  [TTK. 335] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 396 ve Gerekçesi
VII - Rekabet yasağı Madde 396 - (1) Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme konusuna giren ticarî iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi, aynı tür ticarî işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına yapılan söz...
(Şerh No: 4790 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 14:15)

 Bilgi  [TTK. 285] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 342-344-388 ve Gerekçeleri
VI - Aynî sermaye 1. Aynî sermaye konulabilecek malvarlığı unsurları Madde 342 - (1) Üzerlerinde sınırlı aynî bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları aynî sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticarî itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olamaz. (2) 128 inci madde hükmü saklıdır. Madde Gerekçesi: 342 nci madde, anonim şirkete sermaye olarak k...
(Şerh No: 4718 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-03-2010 13:42)

Kanun Numarası : 2893 Kabul Tarihi : 22/9/1983 Yayımlandığı R. Gazete : 24/9/1983 Sayı : 18171 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 22 Sayfa : 599
(Şerh No: 4787 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 15-03-2010 21:23)

Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararına karşı yapılan itiraz temyiz edilemez. Bu karar kesindir.
(Şerh No: 4784 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 15-03-2010 14:49)

 Bilgi  [ÇKK. 24] Maddenin Değişiklik Öncesi Metni
(DEĞİŞİK MADDE RGT:19.12.2006 RGNO:26381 KANUN NO:5560/41) MADDE 24 - (1) Suça sürüklenen çocuklarla ilgili olarak uzlaşma, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan veya kasten işlenen ve alt sınırı iki yılı aşmayan hapis veya adlpara cezasını gerektiren ya da taksirle işlenen suçlarda uygulanır. (2) Suç tarihinde onbeş yaşını doldurmayan çocuklar bakımından, birinci fıkrada öngörülen hapis cezasının alt sınırı üç yıl olarak uygulanır.
(Şerh No: 4783 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 15-03-2010 14:24)

 Bilgi  [ÇKK. 23] Maddenin değişikliten Önceki Hali
(DEĞİŞİK MADDE RGT:19.12.2006 RGNO:26381 KANUN NO:5560/40) MADDE 23 - (1) Çocuğa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda belirlenen ceza, en çok üç yıla kadar (üç yıl dâhil) hapis veya adlpara cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir. (2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için gerekli koşullar şunlardır: a) Çocuğun daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması. ...
(Şerh No: 4782 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 15-03-2010 14:23)

 Bilgi  [ÇKK. 19] Maddenin Değişiklikten Önceki Hali
(DEĞİŞİK MADDE RGT:19.12.2006 RGNO:26381 KANUN NO:5560/39) MADDE 19 - (1) Fiil için kanunda öngörülen cezanın üst sınırı üç aydan fazla ve iki yıla kadar (iki yıl dâhil) hapis cezasını veya adlpara cezasını gerektirir ise, Cumhuriyet savcısı tarafından deliller toplandıktan sonra şüpheli hakkında açılacak kamu davası; a) Çocuğun daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, b) Yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi hâlinde şüphelin...
(Şerh No: 4781 - Ekleyen: Av.Evren AKÇAY - Tarih : 15-03-2010 14:13)

Bandrolsüz eserlerin çoğaltılarak piyasaya arzı nedeniyle FSEK.81. madde kapsamında kamu davası açılabilmesi için, sanığın bandrol alma hakkına sahip bir kişi olması gerekmemektedir. Bu itibarla yasal hak sahibi olmadıkları yayınları bandrolsüz çoğaltan ve satan sanıkların eylemi şikayete tabi suçlardan olmayıp, FSEK.81. madde kapsamında kamu adına takip edilen suçlardandır.
(Şerh No: 4765 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 15-03-2010 12:28)

Yapılan her satış önalım hakkını yeniden kullanılabilir hale getireceğinden ve yargılama sırasında payın el değiştirmesi davacının kullanılabilir hale gelen önalım hakkını etkilemeyeceğinden mahkemece yukarda açıklandığı üzere davacıya HMUK'nun 186. maddesi gereği seçimlik hakkını kullanması için süre ve olanak verilmesi ve onun tercih edeceği şekilde davanın yürütülmesi gerekirken davalı üzerinde pay kalmadığından ve dava da konusuz kaldığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul v...
(Şerh No: 4770 - Ekleyen: Av.Ahmet Turhan DEMİROĞLU - Tarih : 14-03-2010 21:30)

Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki ya da başka bir paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir.
(Şerh No: 4771 - Ekleyen: Av.Ahmet Turhan DEMİROĞLU - Tarih : 14-03-2010 21:26)

MK. 187'de evlenme ile kadının soyadının değiştirilmesinin ve kadına sadece kocasının soyadını alabileceği şekilde iki farklı seçimlik hakkın kullandırıllmasına olanak verilmesinin, önceki soyadını (kızlık soyadını) tek başına kullanmayı seçme konusununda özgürlüğünün olmamasının, evli kadınların aile birliği adına kocalarının soyadını taşımak zorunda bırakılmalarının -önüne kendi kızlık soyadlarını ekleyebilseler de- nesnel ve makul bir nedeni olmaması sonucunu doğurur,bu da farklı muameleye ba...
(Şerh No: 4768 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 21:15)

Kanuni hakim güvencesinin ilkesi, olay öncesinde o olaya ilişkin hangi mahkemenin karar vereceğinin berlilenmiş olmasıdır. Yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla, her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır.
(Şerh No: 4776 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 20:39)

Olağanüstü toplantıya çağIrı ve toplantı, yasanın öngördüğü usul dairesinde yapılmış olup, çağırı kâğıdının, tek tek bağımsız bölüm maliklerine elden sunulması yerine, apartmanın ilan yerine asılması, toplantının yasaya aykırı olduğunun kabulüne yeterli değildir. Davacı, süresinde çağırıya ıttıla kesbetmiş ve temsilcisini de toplantıya göndermiş olmakla yasa hükmünün amacı gerçekleşmiştir.
(Şerh No: 4777 - Ekleyen: Yıldırım ACAR - Tarih : 14-03-2010 20:33)

Olağanüstü toplantıya davet kat maliklerine imza ettirilecek bir çağrı kâğıdı ile de mümkündür.
(Şerh No: 4779 - Ekleyen: Yıldırım ACAR - Tarih : 14-03-2010 20:27)

Anayasa’nın 102. maddesinin ilk fıkrasında Cumhurbaşkanı’nın seçimi için öngörülen üçte iki çoğunluk, dava konusu Meclis kararına ilişkin birinci oylama yönünden hem toplantı hem de karar yetersayısını kapsamaktadır. Bu nedenle, İçtüzüğün 121. maddesinde de yapılan gönderme doğrultusunda aynı yetersayının benimsenmiş olduğunun kabulü gerekmektedir. Toplantı ve karar yetersayısının ilk oylamada TBMM üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu, bu bağlamda 367 olduğunu öngördüğü sonucuna varılan Anayas...
(Şerh No: 4780 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 16:37)

 Bilgi  [AnaY. 102] Madde'nin Değişiklik Öncesi Hali
B. SEÇİMİ Madde 102-Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile ve gizli oyla seçilir.Türkiye Büyük Millet Meclisi toplantı halinde değilse hemen toplantıya çağrılır. Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından otuz gün önce veya Cumhurbaşkanlığı makamının boşalmasından on gün sonra Cumhurbaşkanlığı seçimine başlanır ve seçime başlamatarihinden otuz gün içinde sonuçlandırılır.Bu sürenin ilk on günü içinde adayların Meclis Baş...
(Şerh No: 4778 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 16:29)

170 Sayı ve 06.03.2010 tarihli Yüksek Seçim Kurulu kararı. Resmi Gazete yayın tarihi : 12.03.2010 Resmi Gazete'de yayınlanan kararın tarihi yanlış olarak 13.02.2010 gösterilmiştir, oysa kararın içeriğinden de anlaşılacağı üzere karar tarihi 06.03.2010'dur.
(Şerh No: 4775 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 01:52)

 Bilgi  [AnaY. 74] 2004/12 Sayılı Başbakanlık Genelgesi
T.C. B A Ş B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü Sayı : B.02.0.PPG.0.12-320-1327 23 OCAK 2004 Konu : Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması GENELGE 2004/12 Bireylerin kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında idari makamlara başvuruda bulunmaları ve kendileri veya faaliyet alanlarıyla ilgili konularda bilgi edinme haklarını kullanmaları, eşitlik tarafsızlık ve açıklık ilkeleri temelinde demokratik ve şeffaf bir yönetimin gereğidir. İdare-bire...
(Şerh No: 4774 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 01:45)

Kanun Numarası : 2461 Kabul Tarihi : 13/05/1981 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi : 14/05/1981 Yayımlandığı Resmi Gazete Sayısı : 17340
(Şerh No: 4773 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 14-03-2010 01:42)

765 sayılı TCY.nın 499/1. maddesinde düzenlenen suçun tam karşılığının 5237 sayılı TCY’da bulunmamakta olup 765 sayılı Yasanın 499/1. maddesindeki adam kaldırma suçu kişinin irade özgürlüğü yanında, dolaşım özgürlüğüne de yöneldiğinden ve dolaşım özgürlüğünü sucun öğesi olarak öngören bir düzenleme bulunmaması karsısında , 765 sayılı TCY’nın 499/1. fıkra 2. cümlesine uyan suçu oluşmuşsa , anılan maddenin karşılığı olarak 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c-h, 62/1. maddelerine göre yağma ve 109/2-3-a...
(Şerh No: 4766 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 13-03-2010 18:37)

Mağaza sahibi alış-veriş için işyerine gelen müşterinin mal güvenliğini, özellikle kendi muhafazasına terkedilmiş bir eşyasını asgari özen yükümlülüğünde korumak ve kollamak zorunda bulunmasına göre, bu davalının diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de, bir kişinin zarara kendisinin kusuru ile sebebiyet vermesi halinde zaara o kişinin kendisinin katlanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir. Kaldı ki, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz. Ne var ki zarar görenin ağır kusuru illiyet ba...
(Şerh No: 4764 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 13-03-2010 18:06)

Kullanılan aile isminin kuşaktan kuşağa doğumla geçmesiyle aile birliği ve bütünlüğü devam etmiş olacaktır. Aile birliğinin sağlanması için yasakoyucu eşlerden birisine öncelik tanımıştır. Kamu yararı, kamu düzeni ve kimi zorunluluklar soyadının kocadan geçmesinin tercih nedeni olduğunu göstermektedir. Kaldı ki itiraz konusu kural da aile isminin sadece erkeğin soyadına bağlanacağı öngörülmemekte, kadının başvurusu durumunda kocanın soyadıyla birlikte kızlık soyadını da kullanma olanağı bulunmak...
(Şerh No: 4769 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 13-03-2010 17:52)

Gerekçe ile hüküm arasındaki belirgin maddi hatanın , taraflar yararına usulü kazanılmış hak ya da kesin hüküm oluşturmayacağı gözetilerek , hükmün tavzihi yoluna gidilmelidir.
(Şerh No: 4763 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 13-03-2010 17:45)

ORTAK YERE MÜDAHALENİN ÖNLENMESİ:HAKKIN KULLANILMAMIŞ OLMASI.
(Şerh No: 4728 - Ekleyen: Yıldırım ACAR - Tarih : 13-03-2010 17:41)

 Bilgi  [VUK. 126] Düzeltme Talebinde Zamanaşımının Başlangıç Tarihi
Düzeltme başvurusunda zamanaşımı süresinin başlangıcında asıl önemli unsur vergi hatasının yapıldığı tarihtir. Yani ikmalen tarh ve tebliğ edilen vergilerde ihbarnamenin tebliğ tarihi vergilendirmenin ilişkin olduğu dönemin 5. yılının sonunda gerçekleştirilmiş ise, düzeltme başvurusu için bir süre bir yıl daha uzayacaktır. Bu hüküm 2577 sayılı sayılı Yasanın dava açma sürelerine de önemli bir istisnadır.
(Şerh No: 4767 - Ekleyen: Av.Saliha ULUSAN - Tarih : 13-03-2010 00:48)

Yeni malikin kim olduğu davalı tarafından bilinen durumlarda ayrıca ihbar veya ihtara gerek yoktur. Davalının, en azından kendinin de kabul ettiği miktardaki kirayı ödemesi gerekir.
(Şerh No: 4760 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 12-03-2010 22:23)

"Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinilmesine ilişkin tescil kararının hukuki niteliği ve bu kararlarla mülkiyetin hangi andan itibaren kazanılmış sayılacağı" na ilişkindir. Kazandırıcı zamanaşımı yoluyla tapusuz taşınmazların edinilmesine ilişkin Türk Medeni Kanunu'nun 639/1. (4721 sayılı Türk Medeni Kanun 713) maddesine göre verilen tescil kararlarının İNŞAİ-İHDASİ (YAPICI - KURUCU - YENİLİK DOĞURUCU) nitelikli kararlar olduğuna, mülkiyet hakkının bu kararların kesinleştiği anda kaz...
(Şerh No: 4762 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 12-03-2010 22:19)

4721 SAYILI TÜRK MEDENİ KANUNU'NUN 713 ÜNCÜ MADDESİNİN 1 VE 2 NCİ FIKRALARI GEREĞİNCE AÇILAN TESCİL DAVASININ SÜRE YÖNÜNDEN REDDEDİLMESİ HALİNDE; AYNI YERLE İLGİLİ OLARAK AÇILACAK İKİNCİ DAVANIN OLUMLU SONUÇLANABİLMESİ İÇİN, İLK KARARIN KESİNLEŞMESİNDEN İTİBAREN TAŞINMAZ ÜZERİNDEKİ ZİLYETLİĞİN DAVASIZ, ARALIKSIZ VE MALİK SIFATIYLA YENİDEN 20 YIL SÜRMESİ GEREKİR.
(Şerh No: 4761 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 12-03-2010 21:47)

Otopark görevlileri ile girdiği tartışma neticesinde sanığa birden fazla kişi saldırmış ve yaralanmasına neden olmuşlardır.Saldırının devam etmesi ve kurtulmanın başka yolunun bulunmaması nedeni ile sanığın ruhsatlı tabancası ile bir el ateş etmesinin meşru müdafaa sınırları içinde kaldığı,
(Şerh No: 4758 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 12-03-2010 15:51)

Kendisine bıçak ile saldıran müştekiyi olay yerinde bulunan sopa ile darp eden sanığın eyleminin yasal savunma sınırları içerisinde kaldığı, cezalandırılmanın yerinde olmadığı ve beraatinin gerektiği,
(Şerh No: 4757 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 12-03-2010 15:41)

Sendika tüzüğünde geçen "Toplumun bütün bireylerinin, temel insan hakları ve özgürlükleri doğrultusunda demokratik, laik, bilimsel ve parasız eğitim görmesini, bireylerin anadillerinde öğrenim görmesini ve kültürlerini geliştirmesini savunur." ibaresini Anayasanın 51, 4688 sayılı Kanunun 3/f, 7/b ve 20.maddeleri ile bağdaştırmak mümkün değildir. Çünkü bir sendika, Anayasanın kamu görevlileri sendikası için öngörüp çizdiği sınırlar çerçevesinde faaliyette bulunmak zorundadır ve faaliyette bulu...
(Şerh No: 4754 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 12-03-2010 14:30)

 Bilgi  [BMÇHS. 30] Türkiye Cumhuriyeti'nin Çekince Kaydı
Türkiye Cumhuriyeti aşağıda gözüken ibare ile bu maddeye çekince koymuştur. "Türkiye Cumhuriyeti Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 17, 29 ve 30 uncu maddeleri hükümlerini T.C. Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutmaktadır."
(Şerh No: 4756 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 12-03-2010 12:55)

 Bilgi  [ÇHKİAS. Önsöz] Sözlşemenin Türkiye Cumhuriyeti Açısından Yürürlülüğü
Türkiye Cumhuriyeti bu sözleşmeyi 09.06.1999 tarihinde imzalamış ve 18.01.2001 tarih ve 4620 sayılı Kanun ile onaylanması uygun bulunup, 02.05.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 12.03.2002 tarih ve 2002/309 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile beyan ile onaylanması kararı verilmiştir. Onay belgesi depo mericine 10.02.2002 tarihinde tevdi edilmiş olup Sözleşme Türkiye açısından 01.10.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. BEYAN METNİ Türkiye Cumhuriyeti, Sözleşmenin 1. Maddesinin 4....
(Şerh No: 4755 - Ekleyen: Doğukan Bora SAVAŞ - Tarih : 12-03-2010 12:50)

TTK. nun 84. maddesince kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı sahibi ve halefleri aleyhine delil sayılır.
(Şerh No: 4753 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 12-03-2010 09:49)

 Bilgi  [Av.K. 27] Yetki Belgesi; vekaletname örneği ile birlikte sunuluyorsa, ayrıca bu vekalete pul yapıştırılması dayanak olması nedeni ile zorunlu değildir. ( Genelge 2001/8 )
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI Ankara, 26/06/2001 BARO BAŞKANLIĞI ................................... GENELGE 2001/8 1136 Sayılı Kanuna 4667 sayılı Kanunla eklenen 56. maddesi "Avukatlar veya Avukatlık Ortaklığı başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekaletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilir. Bu yetki belgesi vekaletname hükmündedir" hükmünü içermektedir. Yönet...
(Şerh No: 4750 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-03-2010 15:40)

 Bilgi  [EskiBK. 23] Borçlar Kanunu 23. madde, "Rızadaki Fesat" başlığı altında Sözleşmeye taraf olanların iradesinin sakatlanması halini hükme bağlamaktadır. Bu hüküm ve devamındaki 28 ve 29. maddeler, "hata" "hile" ve "ikrah" hallerini ancak bir "aktin yapılması" veya "kurulması" ile sınırlı tutmaktadır. Oysa hata, hile veya ikrah gibi iradeyi fesada uğratan haller sadece akdin kuruluşunda değil, akdin icrası sırasında ve hatta akdin sona erdirilmesi (feshi) sırasında da mümkündür. Bu itibarla maddenin "Ak...
(Şerh No: 4752 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 11-03-2010 14:29)

 Bilgi  [Av.K. 181] Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği
Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği Kurum: Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Kabul Tarihi: 30.03.2004 R.G. Tarihi : 30.03.2004 R.G. No: 25418 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı, 19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 176-181 inci maddeleri uyarınca, adli yardımla ilgili usul ve esasları düzenlemektir. Adli yardımın amacı, bireylerin hak arama özgürlüklerinin önündeki engelleri aşmak ve hak ara...
(Şerh No: 4749 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-03-2010 11:16)

 Bilgi  [Av.K. 55] Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği Kurum: Türkiye Barolar Birliği Kabul Tarihi:21.11.2003 RGT:21.11.2003 RG No:25296 BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam ve Dayanak Amaç Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; bu Yönetmelik kapsamında olanların, iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesidir. Avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır ş...
(Şerh No: 4748 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-03-2010 11:12)

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 178 ve onu izleyen maddeleri bir davanın nasıl ve ne şekilde açılacağını hükme bağlamıştır. Bir kimse; aleyhine dava açıldığını kendisine tebliğ edilen dava dilekçesiyle öğrenir, eğer davalı; aleyhine açılmış olan davanın haksız olduğu kanısında ise, Usulün 195 ve 202. maddeleri hükümleri uyarınca düzenleyeceği bir cevap layihası ile mahkemeden hukuki himaye talep edebilecektir. Davalı bu arada çeşitli savunma nedenlerinden yararlanmak hakkını haizdir. Süres...
(Şerh No: 4709 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-03-2010 10:48)

 Bilgi  [TTK. 323] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 373 ve Gerekçesi
4. Tescil ve ilân Madde 373 - (1) Yönetim kurulu, temsile yetkili kişileri ve bunların temsil şekillerini gösterir kararının noterce onaylanmış suretini, tescil ve ilân edilmek üzere ticaret siciline verir. (2) Temsil yetkisinin ticaret sicilinde tescilinden sonra, ilgili kişilerin seçimine veya atanmalarına ilişkin herhangi bir hukukî sakatlık, şirket tarafından üçüncü kişilere, ancak sakatlığın bunlar tarafından bilindiğinin ispat edilmesi şartıyla ileri sürülebilir. Madde Gerekçesi: ...
(Şerh No: 4747 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:10)

 Bilgi  [TTK. 322] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 372 ve Gerekçesi
3. İmza şekli Madde 372 - (1) Şirket adına imza yetkisini haiz kişiler şirketin unvanı altında imza atarlar. 40 ıncı maddenin ikinci fıkrası hükmü saklıdır. (2) Şirket tarafından düzenlenecek belgelerde şirketin merkezi, sicile kayıtlı olduğu yer ve sicil numarası gösterilir. Madde Gerekçesi: Bu hüküm, 6762 sayılı Kanunun 322 nci maddesinin tekrarıdır.
(Şerh No: 4746 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:10)

 Bilgi  [TTK. 321] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 371 ve Gerekçesi
2. Kapsam ve sınırlar Madde 371 - (1) Temsile yetkili olanlar şirketin amacına ve işletme konusuna giren her tür işleri ve hukukî işlemleri, şirket adına yapabilir ve bunun için şirket unvanını kullanabilirler. Kanuna ve esas sözleşmeye aykırı işlemler dolayısıyla şirketin rücu hakkı saklıdır. (2) Temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun ger...
(Şerh No: 4745 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:10)

 Bilgi  [TTK. 320] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 369 ve Gerekçesi
5. Özen ve bağlılık yükümlülüğü Madde 369 - (1) Yönetim kurulu üyeleri ve yönetimle görevli üçüncü kişiler, görevlerini tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kurallarına uyarak gözetmek yükümlülüğü altındadırlar. (2) 203 ilâ 205 inci madde hükümleri saklıdır. (3) Üyelerin ve yöneticilerin, görevlerini yerine getirirken, bu madde anlamında özenle hareket ettikleri karinedir. Madde Gerekçesi: Birinci fıkra: Göndermelerden oluşan, bu sebeple...
(Şerh No: 4744 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:10)

 Bilgi  [TTK. 319] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 367-368-370 ve Gerekçeleri
3. Yönetimin devri Madde 367 - (1) Esas sözleşmede öngörülecek bir hükümle, yönetim kurulu, düzenlenecek bir örgüt yönetmeliğine göre, yönetimi, kısmen veya tamamen bir veya bir kaç yönetim kurulu üyesine veya üçüncü kişilere devretmeye yetkili kılınabilir. Bu yönetmelik yönetimi düzenler; bunun için gerekli olan görev yerlerini gösterir, görevleri tanımlar, özellikle kimin kime bağlı ve bilgi sunmakla yükümlü olduğunu belirler. Yönetim kurulu, istem üzerine, paysahiplerini ve korunmaya değer...
(Şerh No: 4743 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:10)

 Bilgi  [TTK. 318] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 366 ve Gerekçesi
2. Görev dağılımı Madde 366 - (1) Yönetim kurulu her yıl üyeleri arasından bir başkan ve bulunmadığı zamanlarda ona vekâlet etmek üzere, en az bir başkan vekili seçer. Esas sözleşmede, başkanın ve başkan vekilinin veya bunlardan birinin, genel kurul tarafından seçilmesi öngörülebilir. (2) Yönetim kurulu, işlerin gidişini izlemek, kendisine sunulacak konularda rapor hazırlamak, kararlarını uygulatmak veya iç denetim amacıyla içlerinde yönetim kurulu üyelerinin de bulunabileceği komiteler ve...
(Şerh No: 4742 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 317] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 365 ve Gerekçesi
B) Yönetim ve temsil I - Genel olarak 1. Esas Madde 365 - (1) Anonim şirket, yönetim kurulu tarafından yönetilir ve temsil olunur. Kanundaki ayrık hükümler saklıdır. Madde Gerekçesi: Maddenin birinci cümlesi 6762 sayılı Kanunun 317 nci maddesinden alınmıştır. Yeni eklenen ikinci cümle istisnaları saklı tutmaktadır. Kanunî istisnaların başında 367 nci maddenin birinci fıkrası ile 370 nci maddenin ikinci fıkrası hükümleri gelir. Tasfiyeye girmiş şirketlerde tasfiye memurları da tasfi...
(Şerh No: 4741 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 316] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 364 ve Gerekçesi
III - Görevden alma Madde 364 - (1) Yönetim kurulu üyeleri esas sözleşmeyle atanmış olsalar bile, gündemde, ilgili bir hüküm varsa veya sebeplerin önemli olması hâlinde, gündemde madde bulunmasa bile, her zaman genel kurul kararıyla görevden alınabilirler. Yönetim kurulu üyesi olan tüzel kişi, kendi adına tescil edilmiş bulunan kişiyi her zaman değiştirebilir. (2) 334 üncü madde hükmü ve görevden alınan üyenin tazminat hakkı saklıdır. Madde Gerekçesi: Birinci fıkra: Maddenin birinci fıkr...
(Şerh No: 4740 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 315] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 363 ve Gerekçesi
II - Üyeliğin boşalması Madde 363 - (1) 334 üncü madde hükmü saklı kalmak üzere, herhangi bir sebeple bir üyelik boşalırsa, yönetim kurulu, kanunî şartları haiz birini, geçici olarak yönetim kurulu üyeliğine seçip ilk genel kurulun onayına sunar. Bu yolla seçilen üye, onaya sunulduğu genel kurul toplantısına kadar görev yapar ve onaylanması hâlinde selefinin süresini tamamlar. (2) Yönetim kurulu üyelerinden birinin iflâsına karar verilir veya ehliyeti kısıtlanır ya da bir üye üyelik için ge...
(Şerh No: 4739 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 314] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 362 ve Gerekçesi
4. Görev Süresi Madde 362 - (1) Yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl süreyle görev yapmak üzere seçilir. Esas sözleşmede aksine hüküm yoksa, aynı kişi yeniden seçilebilir. (2) 334 üncü madde hükmü saklıdır. Madde Gerekçesi: Madde, bir değişiklik dışında - 6762 sayılı Kanunun 314 üncü maddesinden alınmıştır.
(Şerh No: 4738 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 313] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 360-361 ve Gerekçeleri
2. Belirli grupların yönetim kurulunda temsil edilmesi Madde 360 - (1) Esas sözleşmede öngörülmek şartı ile, belirli pay gruplarına, belirli bir grup oluşturan paysahiplerine ve azlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanınabilir. Bu amaçla, yönetim kurulu üyelerinin, belirli bir grup oluşturan pay sahipleri, belirli pay grupları ve azlık arasından seçileceği esas sözleşmede öngörülebileceği gibi, esas sözleşmede yönetim kurulu üyeliği için aday önerme hakkı da tanınabilir. Haklı bir ned...
(Şerh No: 4737 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 312] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 359 ve Gerekçesi
İKİNCİ BÖLÜM Yönetim Kurulu A) Genel olarak I - Atama ve seçim 1. Üyelerin sayısı ve nitelikleri Madde 359 - (1) Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur. Temsile yetkili en az bir üyenin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şarttır. (2) Bir tüzel kişi yönetim kuruluna üye seçildiği takdirde, tüzel kişiyle birlikte, tüzel kişi adına, tüzel kişi tarafından...
(Şerh No: 4736 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 311] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 356 ve Gerekçesi
C) Kanuna karşı hile Madde 356 - (1) Şirketin tescilinden itibaren iki yıl içinde bir işletme veya aynîn, sermayenin onda birini aşan bir bedel karşılığında devralınmasına veya kiralanmasına ilişkin sözleşmeler, genel kurulca onaylanıp ticaret siciline tescil edilmedikçe geçerli olmaz. Bu sözleşmelerin onaylanmasından ve tescilinden önce, bunların ifası amacıyla yapılmış olan ödemeler dâhil, her türlü tasarruf geçersizdir. (2) Genel kurul kararını vermeden önce, yönetim kurulunun istemi üze...
(Şerh No: 4735 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 302] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 352 ve Gerekçesi
XIII - Kuruluştan önce pay taahhüdünün devri Madde 352 - (1) Pay taahhüdünün, şirketin tescilinden önce devri, şirkete karşı geçersizdir. Madde Gerekçesi: İfadesinde değişiklik yapılarak 6762 sayılı Kanunun 302 nci maddesinden alınan bu hüküm, pay taahhütlerinin tescilden önce devrini yasaklamamakta sadece şirkete karşı geçersiz saymaktadır. Pay taahhütlerinin devrine izin verilmesi kurucuların değişmesinden, bazen belirlenememesinden başlayarak, kuruluşa ilişkin çeşitli yükümlülüklerin ...
(Şerh No: 4734 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:09)

 Bilgi  [TTK. 301] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 355 ve Gerekçesi
XVI - Tüzel kişiliğin kazanılması Madde 355 - (1) Şirket ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanır. (2) Tescilden önce şirket adına işlem yapanlar ve taahhütlere girişenler, bu işlem ve taahütlerden kişisel olarak ve müteselsilen sorumludurlar. Ancak, işlem ve taahhütlerin, ileride kurulacak şirket adına yapıldığı açıkça bildirilmiş ve şirketin ticaret siciline tescilinden sonra üç aylık süre içinde bu taahhütler şirket tarafından kabul olunmuşsa, yalnız şirket sorumlu olur. (3) Şi...
(Şerh No: 4733 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:08)

 Bilgi  [TTK. 300] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 354 ve Gerekçesi
XV - Şirketin tescili ve ilânı Madde 354 - (1) Şirket esas sözleşmesinin tamamı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının izniyle kurulacak olan anonim şirketlerde izin alınmasını, diğer şirketlerde 335 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca şirketin kuruluşunu izleyen otuz gün içinde şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret siciline tescil ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilân olunur. Tescil ve ilân olunan esas sözleşmeye, aşağıda sayılanlar dışında, 36 ncı maddenin birinci fıkrası hükmü ...
(Şerh No: 4732 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:08)

 Bilgi  [TTK. 299] 09.11.2005 Tarihli Türk Ticaret Kanunu Tasarısı madde 353 ve Gerekçesi
XIV - Fesih davası Madde 353 - (1) Anonim şirketin butlanına veya yokluğuna karar verilemez. Ancak, şirketin kurulmasında kanun hükümlerine aykırı hareket edilmek suretiyle, alacaklıların, paysahiplerinin veya kamunun menfaatleri önemli bir şekilde tehlikeye düşürülmüş veya ihlâl edilmiş olursa, yönetim kurulunun, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının, ilgili alacaklının ve paysahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesince şirketin feshine karar verilir. M...
(Şerh No: 4731 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-03-2010 23:08)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,17952394 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.