Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 6. HD 2008/10831 E., 2008/12767 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Yapılan her satış önalım hakkını yeniden kullanılabilir hale getireceğinden ve yargılama sırasında payın el değiştirmesi davacının kullanılabilir hale gelen önalım hakkını etkilemeyeceğinden mahkemece yukarda açıklandığı üzere davacıya HMUK'nun 186. maddesi gereği seçimlik hakkını kullanması için süre ve olanak verilmesi ve onun tercih edeceği şekilde davanın yürütülmesi gerekirken davalı üzerinde pay kalmadığından ve dava da konusuz kaldığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
(Karar Tarihi : 18.11.2008)
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi

Esas No: 2008/10831
Karar No: 2008/12767

İçtihat Metni

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. D____ A____ geldi. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payın iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu 278 No'lu parselin paydaşlarından olduğunu, taşınmazın diğer paydaşlarından G____Ö____ mirasçılarının paylarını davalıya sattıklarını 17.05.2006 tarihinde tapu sicil müdürlüğünden öğrendiğini, önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payın iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davacının satıştan daha önce haberdar olmasına karşın davanın hak düşürücü süre geçirildikten sonra açıldığını, payı gerçekte 140.000 YTL bedelle satın aldığını, ancak satışa aracılık eden emlakçının yönlendirmesi ile tapuda 30.000 YTL olarak gösterildiğini, önalım hakkının kullanıldığı tarih itibariyle pay değerinin saptanması gerektiğini savunmuştur.

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde,diğer paydaşa o payı öncelikle satın alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.

Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.

Önalım hakkına konu payın dava sırasında bir başka kişiye veya satışı yapan paydaşa satılması halinde davacının HMUK'nun 186. maddesi hükmü gereği seçimlik hakkı olduğundan dilerse davayı yeni satın alan şahsa yöneltir, dilerse davasını tazminata dönüştürerek davalı hakkındaki davasını devam ettirir. Bu nedenle davacıya seçimlik hakkını kullanması için önel verilmelidir. Önalım hakkına ilişkin payın satış yapan önceki ya da başka bir paydaşa dönmesi davacının ilk satışla doğan önalım hakkını kullanmasına engel değildir.

Olayımıza gelince; dava konusu edilen payın ilişkin olduğu 278 No'lu parselin bir kısım paydaşları taşınmazdaki toplam 106982064 / 2488320000 paylarını 30.000 YTL bedelle davalıya satmışlardır. Davacının bu pay satışına ilişkin olarak önalım hakkını kullanmasından sonra dava konusu pay bu kez davalı tarafından taşınmazın paydaşlarından K____ C____'a 36.000 YTL bedelle satılmıştır. Davacı da 14.05.2008 tarihli dilekçesi ile HMUK'nun 186. maddesi gereğince işlem yapılmasını istemiştir. Yapılan her satış önalım hakkını yeniden kullanılabilir hale getireceğinden ve yargılama sırasında payın el değiştirmesi davacının kullanılabilir hale gelen önalım hakkını etkilemeyeceğinden mahkemece yukarda açıklandığı üzere davacıya HMUK'nun 186. maddesi gereği seçimlik hakkını kullanması için süre ve olanak verilmesi ve onun tercih edeceği şekilde davanın yürütülmesi gerekirken davalı üzerinde pay kalmadığından ve dava da konusuz kaldığından söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 550.-YTL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 186 :Dava ikame edildikten sonra iki taraftan biri müddeabihi ahara temlik ederse diğer taraf muhayyerdir. Dilerse temlik eden taraf ile olan davasından sarfınazar ederek müddeabihe temlik eden kimseye karşı dava eder. Bu suretle davayı kazanırsa mahkumunaleyh, müddeabihi kendisine temlik eden kimse ile beraber masarifi muhakemeyi kefaleti müteselsile ile vermeğe mahkum olur.

Dilerse davasını müddeabihi ahara temlik eden taraf hakkında zarar ve ziyan davasına tebdil eder.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ahmet Turhan DEMİROĞLU
Hukukçu
Avukat/emekli Öğretmen
Şerh Son Güncelleme: 14-03-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02632499 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.