![]() |
|
![]() |
|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
TMK.612.maddesinin; "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." hükmüne göre, miras reddedilmiş olmakla tasfiyeye tabi tutulur. Yoksa 2. derece mirasçılarına yönlendirilemez.
![]() (Şerh No: 8678 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-12-2010 18:57)
Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibi taraflarının(alacaklı/borçlunun) da,taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir.Bununla birlikte, gerçek kişilerin kişiliği ve medeni haklardan istifade ehliyeti ölüm ile son bulduğundan,ölmüş bir kişinin taraf ehliyeti yoktur ve ölü kişi aleyhine dava açılamaz.(Ayrıca Bknz:04.05.1978 gün ve 4-5 sayılı İBK.kararı)
![]() (Şerh No: 8679 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-12-2010 18:55)
Bir ticaret şirketi başka bir şirket tarafından devralınırsa (TTK.451), eski şirketin tüzel kişiliği sona erer. Keza bir ticari şirket diğer bir ticari şirketle birleşmesi halinde de birleşen şirketin hükmi şahsiyeti sona ermektedir. Tüzel kişiliğin son bulması ile, artık eski tüzel kişinin (ölü bir şahıs gibi) taraf ehliyetinin son bulduğunun kabulüyle, ölü kişiye karşı dava açılması hakkındaki uygulamaların,kıyasen burada da uygulanması gerekir.(Prof.Dr.Baki Kuru, HUMK. CİLT-1, S-930)
Takip...
![]() (Şerh No: 8680 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-12-2010 16:08)
Bilgi [KooperatifK. 81]
![]() 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 81. maddesine, 5983 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen yeni hüküm nedeniyle kooperatiften çıkarılan kişilerin konutunun kendisine verilmesi istemli 5983 sayılı Kanunla yapılan değişik 81. madde: “…Konut yapı kooperatifleri, anasözleşmede gösterilen işlerin tamamlanması ve ferdi mülkiyete geçilip konutların ortaklar adına tescil edilmesiyle amacına ulaşmış sayılır ve dağılır. (Ek cümle: 5983 - 3.6.2010 / m.2) “Amacına ulaşılarak dağılma sürecine girmiş olan... ![]() (Şerh No: 8676 - Ekleyen: Av.Esra ULUS - Tarih : 01-12-2010 13:16)
Borçlu gerçek kişi,takip konusu çeklerdeki imzalarını inkar etmeyip, şirket adına atıldığını ileri sürmektedir. Dosyada yer alan imza sirkülerinde ise, adına imza atılan tüzel kişinin(şirketin) ancak iki yetkilinin müşterek imzasıyla sorumluluk altına gireceği hüküm altına alınmıştır. İlgili tüzel kişi(şirketin) bu yöne ilişkin itirazı olduğu alacaklı tarafından ileri sürüldüğüne göre bu hususun Ticaret Sicil Memurluğundan sorulup davacının borçlu sıfatına haiz olup olmadığı araştırılmalıdır; du...
![]() (Şerh No: 8677 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 01-12-2010 13:12)
B.K. ‘nun 31. maddesine göre hileye dayalı iptal isteğinde , hile iddiası her türlü delille ispat edilebileceğinden davacının gösterdiği tanıkların dinlenilmesi gerekir. Hile nedenine dayanılıyorsa, işlemin tapu memuru huzurunda yapılması tanık dinlenmesine engel olmaz.
![]() (Şerh No: 8675 - Ekleyen: Av.Ufuk KARA - Tarih : 30-11-2010 16:46)
Birden fazla boçlu/davalı olması halinde; borçlulardan/davalılardan birinin aldığı tehir-i icra kararının, mehil talebinde bulunmayan borçlular/davalılar yönünden bağlayıcılığı yoktur.
![]() (Şerh No: 8674 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-11-2010 16:20)
Birden fazla borçlu/davalı olması halinde; borçlulardan/davalılardan birinin aldığı tehir-i icra kararının, kararı temyiz etmeyen ve mehil talebinde bulunmayan borçlular/davalılar yönünden bağlayıcılığı yoktur.
![]() (Şerh No: 8673 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-11-2010 16:10)
Eser sözleşmelerinde akdin en önemli unsuru işin bedelidir. Taraflarca akit serbestisi ilkesine uygun olarak kararlaştırılan ve kabul edilen bedelin, sözleşmenin imzalanmasından sonra aynen uygulanması zorunludur.
Davacı ile idare arasındaki ihale sözleşmesi veya eklerinde fiyat farkı verilmeyeceği ve bedelin hiçbir şekilde artırılmayacağı yazılı hallerde; hükümetçe çıkartılan fiyat farkı kararnameleri, sözleşmeye uygulanamaz.
Mevcut sözleşmelere kamu düzenine ilişkin sebepler haricinde ...
![]() (Şerh No: 8672 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 16:48)
Eser sözleşmelerinde akdin en önemli unsuru işin bedelidir. Taraflarca akit serbestisi ilkesine uygun olarak kararlaştırılan ve kabul edilen bedelin, sözleşmenin imzalanmasından sonra aynen uygulanması zorunludur.
Davacı ile idare arasındaki ihale sözleşmesi veya eklerinde fiyat farkı verilmeyeceği ve bedelin hiçbir şekilde artırılmayacağı yazılı hallerde; hükümetçe çıkartılan fiyat farkı kararnameleri, sözleşmeye uygulanamaz.
Mevcut sözleşmelere kamu düzenine ilişkin sebepler haricinde ...
![]() (Şerh No: 8671 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 16:48)
Sanık, sabit olan tali kusuru nedeniyle taksirle ölüme neden olmak eylemi nedeniyle yerel mahkemece, 5237 S.K. m.85/1 ve 62 uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmıştır. Sanığın "ekonomik durumu" dikkate alınarak, verilen özgürlüğü bağlayıcı cezanın 5237 S.K. m.50 uyarınca adli para cezasına veya tedbire çevrilmesine yer olmadığına, sabıkasız olması nedeniyle verilen cezanın 5237 S.K. m.51 uyarınca ertelenmesine karar verilmiştir.
Verilen ceza, 5237 S.K. m.49/1 uyarınca uzun süreli ...
![]() (Şerh No: 8670 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 15:05)
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1/a fıkrasında; iptal davaları "idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan" davalar olarak tanımlanmakta; yargı kararlarında "menfaat" kavramının davacı ile iptalini istediği idari işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idari işlem ile dava açan kişi arasında meşru, güncel ve ciddi bir...
![]() (Şerh No: 8669 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 11:52)
Dava konusu; davacıyı, 6570 sayılı Yasanın 7/c maddesine mesnetle tahliye ettirdikten sonra 6570 S.K. m.15/1'e aykırı hareket eden davalı aleyhine ikame olunan kira farkından doğan zararın, taşınma giderlerinin, kâr yoksunluğunun ve tadilat giderlerinin talep edildiği davadır.
Anılan durumda tazminatın hesaplanması için zararın kapsamının belirlenmesi gerekir ve tazminat miktarı da hiçbir zaman gerçek zararı aşmamalıdır.
Bu meyanda somut olayda yapılması gereken; tahliye edilen işyerinin...
![]() (Şerh No: 8668 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 11:51)
Bilgi [SGvGSSK. 90]
![]() 3194 S.K. m.28/10: "Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanamayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi... ![]() (Şerh No: 8666 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 01:53)
Bilgi [SGvGSSK. 90]
![]() TEBLİĞ Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığından: RUHSAT VERMEYE YETKİLİ MERCİLERCE VERİLEN RUHSATLARIN SOSYAL GÜVENLİK KURUMUNA GÖNDERİLMESİ İLE GEÇİCİ İSKAN VEYA YAPI KULLANMA İZİN BELGESİNİN VERİLMESİNDE İLİŞİKSİZLİK BELGESİNİN ARANILMASI HAKKINDA TEBLİĞ Amaç MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinin; a) Yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine... ![]() (Şerh No: 8665 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-11-2010 00:14)
Fatura, İİK m.68'deki borç ikrarını içeren bir belge değildir; lakin borçlu, borç ilişkisini kabul ederek fatura bedelini ödediğini ileri sürdüğünde dayanak belge, `mücerret borç ikrarını` içerdiğinden; alacaklı, belirtilen kabul nedeniyle borçlunun itirazının kaldırılmasını icra mahkemesinden talep edebilir.
![]() (Şerh No: 8664 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 17:10)
Borçlu tarafından alacaklı aleyhine (daha önce) açılan menfi tespit ve tazminat davasında verilen 27.04.1994 tarihli red kararının içeriğinde açıkça gerçekte alacaklının alacağı bulunduğu, borçlunun borç miktarı tespit edilmiştir. Bu hükmün borçlu tarafından temyizine ilişkin dilekçeye davacı/alacaklı tarafından verilen 27.09.1994 tarihli cevapta da alacak ileri sürülmüş ve özel dairece mahkemenin kararı 05.04.1996 tarihinde onanmıştır. Son olarak borçlunun karar düzeltme talebi (ki bu talebe ka...
![]() (Şerh No: 8658 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:27)
İkame edilen istihkak davasında tedbiren satışın durdurulması kararı TTK m.662'de açıklanan zamanaşımını kesen nedenlerden değildir.
![]() (Şerh No: 8663 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:20)
Açılma koşulu ve inceleme yöntemleri İİK'da düzenlenen ve İcra Mahkemesine sunulan itiraz, TTK m.662'de öngörülen niteliği içermeyip zamanaşımı kesmez.
![]() (Şerh No: 8662 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:20)
Borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvurarak imzaya ve borca itiraz etmesi TTK m.662'deki müruruzamanın kesilmesi nedenlerinden değildir.
![]() (Şerh No: 8661 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:20)
İhtiyati haciz kararı bir icra işlemi olmadığından ve (TTK m.730 göndermesiyle) TTK 662. maddesinde yazılı zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılmadığından, zamanaşımını kesmez.
![]() (Şerh No: 8660 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:20)
(Şerh No: 8659 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 15:20)
HUMK m.91 hükmüne göre, davadan feragat kesin hüküm sonucunu doğurduğundan kararın kesinleşmesine kadar bu yönde vaki beyanın dikkate alınması zorunludur.
![]() (Şerh No: 8657 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır. Dava tarihinden sonra doğacak haklar için görülmekte olan davada karar verilmesi mümkün değildir. Bu ahvalde somut olayda, davanın açıldığı tarihte, davacının yaptığı ödeme tutarları dikkate alınmak suretiyle karar verilmesi gerekir, yargılama sırasında oluşan ve infazda dikkate alınabilecek olan ödemelerin de hüküm altına alınması doğru değildir.
![]() (Şerh No: 8656 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
Davacı, dava dilekçesinde alacağın, ticari faizi ile tahsilini talep etmiştir. Dava konusu olayın niteliğine göre bu talebin avans faizi anlamına geleceği dikkate alınmak suretiyle, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 8655 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
Davacılar, kooperatif ortakları olduklarının ve tasfiye tarihinde kooperatifteki paylarının güncel değerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
02.05.1999 tarihli kooperatif genel kurulunda, ortaklık paylarını tamamlama süresi 31.12.1999 tarihine kadar uzatılmış ve ödemeyenlerin ihraç edileceği yönünde karar alınmıştır. Davacılar bu sürede pay farkını ödememişler ve 27.01.2000 tarihli yönetim kurulu kararı ile ihraçlarına karar verilmiştir. Bu ihraç kararı davacılara tebliğ e...
![]() (Şerh No: 8654 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
Hüküm kurulduktan sonra, ancak henüz kesinlik kazanmadan davadan feragat edildiğinde; vaki feragatin mahkemece değerlendirilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 8653 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
Davacı şirket 1987 yılında Irak'ta bulunan dava dışı şirket ile alım-satım sözleşmesi akdetmiş ve bu sebeple dava dışı şirketin çalıştığı banka aracılığı ile Türkiye'de muhabir banka olarak davalı bankada akreditif açmış, bu alış-verişin teminatı olarak istenen teminat mektubunu davalıdan alarak Irak'ta bulunan firmaya vermiştir. İhraç konusu mal tam olarak gönderilip bedeli de davacı şirket tarafından tahsil edilmiş, alıcı ve satıcı arasında herhangi bir sorun kalmamış; ancak Irak, Körfez Savaş...
![]() (Şerh No: 8652 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 13:20)
Yargıtay bozma ilamının taraflara tebliğinden sonra icra mahkemesince tensiple duruşma günü verilmiş ancak tensiple karar altına alınmasına rağmen taraflara duruşma davetiyesi tebliğe çıkarılmamıştır. Bu eksikliğe rağmen HUMK m.409 mucibince işlem yapılması hukuki değildir ve kararın bozulması sebebidir.
![]() (Şerh No: 8651 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 12:15)
Taraflar arasında 12.05.2000 başlangıç tarihli, noterde düzenleme şeklinde akdedilen 10 yıl süreli kira sözleşmesi vardır.
Davacı, 15.05.2000 düzenleme tarihli, 01.04.2008 tahliye tarihli adi yazılı şekilde düzenlenen tahliye taahhüdüne mesnetle 04.04.2008 tarihinde icra takibi başlatmıştır.
Tahliye taahhüdünün, kira ilişkisi devam ederken verildiği sabittir. Davalı, tahliye taahhüdündeki imzayı inkar etmemiş; sözleşmenin yenilendiğine dair bir belge de ibraz etmemiştir.
Bu durumda kir...
![]() (Şerh No: 8650 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 11:52)
Taahhüt nedeniyle tahliye davası kiralayan tarafından ikame edilir; kiralayan olmayan malikin işbu davayı ikame hakkı yoktur. Meğer ki; yeni malik, önceki malik ve kiralayanın halefi olarak dava ikame etmiş olsun.
Tahliye taahhütnamesi sebebiyle açılan davalarda tahliye kararı verilebilmesi için taahhütnamenin, sözleşmenin yapılmasından sonra, kiralananda oturulurken serbest irade ile verilmesi gerekir.
Dava konusu; 18.02.2009 tarihinde eski malikten satın alınan kiralayana ilişkin, aynı t...
![]() (Şerh No: 8649 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 11:52)
6570 Sayılı Yasa’nın 7/b ve c maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının (İİK m.272'nin kıyasen uygulanması suretiyle), kira sözleşmesinin bitimini takip eden 1 ay içinde açılması gerekir. Daha önce veya bu bir aylık süre içerisinde sözleşmenin yenilenmeyeceğine ilişkin tahliye iradesi kiracıya bildirilmiş ise bu bildirimi takip eden dönem sonuna kadar dava açılabilir.
Dava açma süresi kamu düzenine ilişkindir ve mahkemece re'sen göz önünde bulundurulu...
![]() (Şerh No: 8648 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 11:52)
İhtiyaç nedeniyle açılmış tahliye davasının reddedilmesi ve bu kararın kesinleşmesi, yeni ihtiyacın önceki davadaki ihtiyaç sebebinden başka olması ya da önceki davanın reddinden sonra koşullarda değişme olması hallerinde, yeni bir davanın açılmasına engel oluşturmaz. Davada yeni bir ihtiyaç sebebine dayanılmışsa, kesin hükmün varlığından söz edilemez.
![]() (Şerh No: 8647 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-11-2010 11:52)
Rücu hakkı, başkasının yerine halef olmakla başlar. Davacı idarenin bu halefiyetinin başlangıç tarihi ödeme tarihidir. Bu sebeple 1 yıllık zamanaşımı süresinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir ve zamanaşımı def'inde bulunmayan davalılar yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilemez.
![]() (Şerh No: 8645 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-11-2010 16:33)
Paydaşlığın(ortaklığın)giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar ve HUMK.nun 569. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Bu itibarla paydaşlar(ortaklardan) birinin ölmesi halinde, alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 8639 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-11-2010 14:36)
Dava konusu zarara neden olan elektrik hattı, abonelere elektrik götüren direklerdeki güvenlik sigortalarının yetersizliğinden kaynaklandığından ve bu hat TEDAŞ’ın yetki ve sorumluluk alanında olduğundan; kontrol ve denetim görevini zamanında ve etkin biçimde yapmamış olan TEDAŞ da zararın tazmininden sorumludur.
![]() (Şerh No: 8644 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-11-2010 12:46)
Yasa koyucu, finansman sıkıntısı çeken bankalar, yurtdışı kredi kuruluştan ve uluslararası kurumların, müşterilerine kullandırmak amacıyla sendikasyon kredisi gibi büyük miktarlı kredilere kendi portföylerinde yer vererek yurt içi veya yurt dışı kredi kuruluşlarından finansman desteği alabilmelerini kolaylaştırmak ve kredi maliyetlerini azaltmak amacıyla bu nitelikteki kredilerin temini ve bunların teminatları ile geri ödemelerine ilişkin işlemlerden harç alınmayacağını öngörmüştür.
Somut ola...
![]() (Şerh No: 8643 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 24-11-2010 13:54)
Fazla mesai alacaklarının işçinin imzasını havi bordrolarda sıfır ( 0 ) olarak gösterilmesi, herhangi bir tahakkuk ve ödeme içermemesi halinde davacı işçi, bu alacaklarla ilgili çalışmasını ispatlaması durumunda fazla çalışma alacağına hak kazanır.
![]() (Şerh No: 8641 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-11-2010 15:05)
Davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı tapu kaydı iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
![]() (Şerh No: 8640 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 23-11-2010 12:20)
Tapuda arsa olarak görünmesine ve imar sınırı içerisinde kalmasına rağmen fiilen üzerinde tarım yapılan taşınmazlar lehine mecra irtifakı kurulabilmesi mümkündür.Mecra irtifakının kurulacağı su yolu yada kaynağı ile lehine mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlanmalıdır.İrtifak hakkının bedeli taşınmazların niteliğine göre atanacak bilirkişiler aracılığı ile objektif kriterler esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Davanın n...
![]() (Şerh No: 8638 - Ekleyen: Av.Şadet KAMAZ - Tarih : 23-11-2010 12:12)
TTK m.47/son hükmünce, bir tüzel kişinin ticaret unvanı Türkiye'nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş ise, sonradan tescil edilen tüzel kişinin, unvanına gerekli ekleri yapması zorunludur. Bununla birlikte, şayet unvanlarda iltibas (aşırı benzerlik) varsa, merkezleri farklı yerde olsa ve logolarında farklılık bulunsa dahi, önceden ticaret sicil kaydını yaptıran tüzel kişilik, haksız rekabetin men'i davası açabilir. Ne var ki; hareket tarzı itibariyle hakkın ihlaline zımnen ...
![]() (Şerh No: 8636 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-11-2010 12:07)
BK.45/2.maddesinde "Destekten Yoksun Kalma Tazminatı"düzenlenmiş olup,haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören yada ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır. Madde de anılan "diğer kimseler" tabirinden, ölenle aralarında yakın ilişki bulunan anası, babası, eşi, çocukları, kardeşleri, nişanlısı, hatta evlilik dışı birlikte yaşadığı kimsenin anlaşılması gerekip,miras hukuku...
![]() (Şerh No: 8637 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-11-2010 11:11)
Türkçe [MülgaHUMK. 43]
![]() ![]() (Şerh No: 8631 - Türkçeleştiren: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 21-11-2010 22:06)
Bilgi [SGvGSSK. 86]
![]() Prim belgeleri: Madde 79 - (DEĞİŞİK MADDE RGT: 09.07.1987 RG NO: 19512 KANUN NO: 3395/5) (DEĞİŞİK FIKRA RGT: 06.08.2003 RG NO: 25191 KANUN NO: 4958/37) İşveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalının sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri ait olduğu ayı veya dönemi takip eden ayın sonuna kadar Kuruma vermekle ve Kurumca istenilmesi halinde iş yer... ![]() (Şerh No: 8635 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-11-2010 14:54)
Hak düşürücü süre hakkın özünü ortadan kaldıran bir süredir. Beş yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra işe giriş bildirgesi verilmesi ve primlerin ödenmesi, hak düşürücü süreyi yeniden canlandırmaz.
![]() (Şerh No: 8634 - Ekleyen: Mücevher ÖZKAN - Tarih : 21-11-2010 14:15)
Türkçe [MülgaHUMK. 44]
![]() ![]() (Şerh No: 8632 - Türkçeleştiren: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 21-11-2010 01:00)
Türkçe [MülgaHUMK. 42]
![]() ![]() (Şerh No: 8630 - Türkçeleştiren: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 21-11-2010 00:55)
Türkçe [MülgaHUMK. 39]
![]() ![]() (Şerh No: 8628 - Türkçeleştiren: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 19-11-2010 13:51)
Türkçe [MülgaHUMK. 37]
![]() ![]() (Şerh No: 8627 - Türkçeleştiren: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 19-11-2010 13:44)
Sanığın, başkasına ait yeşil kartı, kızı E____'ye ait olduğunu ileri sürüp kullanarak, İ____ Doğum Hastanesi Çocuk Acil Servisine başvurup tedavisini yaptırmak istediği sırada, Hastanede görevli polislerin araştırması sonucu, yeşil kartın başkasına ait olduğunun anlaşılması üzerine tutanak düzenlendiğinin iddia olunması karşısında; eylemin sübutu halinde 765 sayılı TCY'nin 504/7, 61. (5237 sayılı TCY'nin 158/1-e, 35/1-2.) maddelerine uyan dolandırıcılığa eksik kalkışma suçunu oluşturup oluşturma...
![]() (Şerh No: 8629 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 19-11-2010 12:00)
Önerge [CMK. 197]
![]() ![]() (Şerh No: 8626 - Ekleyen: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 19-11-2010 00:35)
Kurban Bayramına bir ay kala, davalıdan kurbanlık inek satın alan davacının,aynı gün ineğin hasta olduğunu anlayıp davalıya teslim ettiği iddiasıyla,satış bedelinin iadesi istemine ilişkin uyuşmazlıkta;
BK.195. maddesine göre, hayvan satımlarında satıcının ayıptan sorumlu olabilmesi için yazılı tekeffülü olması şart ise de; yazılı tekeffülü bulunmaksızın hayvanı(ineği)teslim alan davalının, artık satış bedelini davacıya iade etmekle yükümlü olduğunun kabülü gerekir. Davalı,dava konusu ineğin te...
![]() (Şerh No: 8625 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 15-11-2010 23:23)
Davacının para kazanmak amacıyla,kesim karşılığı topladığı ve ayrıca satın aldığı kurban derilerine,kolluk kuvvetlerince el konularak davalıya(Türk Hava Kurumu) verildiği, olayla ilgili kanuna muhalefetten davacının sanık olarak ceza mahkemesinde yargılanıp beraat ettiği, buna dayanarak el konulan deri bedellerini geri istediği uyuşmazlıkta;
BK.53. maddesine göre, hukuk hakimi kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararıyla bağlı değildir. Bunun tek istisnası, beraat kararının hukuk mahkemesin...
![]() (Şerh No: 8621 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-11-2010 18:13)
Davalı dava tarihinde ergin bulunmadığı için dava yeteneği bulunmamaktadır. Bu nedenle de, yasal temsilcisi tarafından temsil edilmiştir.
Diğer yandan, yargılama sırasında ergin olmuş ve dava yeteneğini de kazanmıştır. Açıklanan nedenlerle, hükmün; davanın tarafı olan ve davaya konu eylemi de gerçekleştirdiği sabit bulunan davalı hakkında oluşturulması ve tazminat ile sorumlu tutulması gerekir.
![]() (Şerh No: 8624 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-11-2010 14:02)
(Şerh No: 8623 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-11-2010 13:41)
Hakkındaki dava velisi tarafından takip edilen çocuk dava sırasında ergin olursa velisinin yasal temsilci sıfatı sona erer. Bundan sonra davanın ergin olan çocuk tarafından veya vekalet verdiği bir avukat tarafından takip edilmesi gerekir. Aksi halde velinin yaptığı veya veliye karşı yapılan işlemler geçersiz olur. Ehliyet konusu dava şartlarından olup yargıç tarafından kendiliğinden gözetilir.
![]() (Şerh No: 8622 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 14-11-2010 13:32)
Borç ödemeden aciz belgesinde yazılı alacak miktarı için faiz istenemez ise de; icra müdürlüğünce düzenlenen aciz belgesinde,borçlunun emekli maaşı bulunduğu yazılı olup, borçlunun maaşından kesilerek yapılan ödemeler aciz belgesi kapsamı dışında olduğundan, bu kısma faiz yürütülmesine bir engel yoktur.
![]() (Şerh No: 8620 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 12-11-2010 00:31)
Üzerinde birden çok haciz bulunan bir mal satıldığında, satış bedeli tüm alacaklıların alacağını karşılamaya yetmiyorsa sıra cetveli düzenlenir (İİK.140/I).
Sıra cetveli düzenlenirken, söz konusu para üzerine ilk konulan kesin haciz ve eğer varsa buna iştirak edecek hacizler tesbit edilerek ilk iştirak derecesi oluşturulur.
Somut olayda,davacı alacağının işçi alacağı olduğundan bahisle ilk sırada ödenmesine karar verilmiş ise de, İİK.206. maddesi ile işçi alacaklarına tanınan imtiyaz, sadece...
![]() (Şerh No: 8619 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 12-11-2010 00:11)
Bir bonoda vadenin gösterilmemesi (TTK.nun 619. maddesine göre düzenlenen senet anlamında sayılacağından)mümkündür. Ancak vade gösterilmiş ise, artık gösterilen bu vadenin TTK. 615 maddesine uygun nitelikte olması zorunludur. Aksi halde senedin kambiyo vasfı ortadan kalkar.
Somut olayda(senette)"2002 Gurban bayramı" biçiminde düzenlenen vade, TTK.615. madde koşullarında geçerli bir vade kabul edilemez ve böyle bir senede dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin iptaline ...
![]() (Şerh No: 8614 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 11-11-2010 23:00)
Çocuğun babasının, boşanma tarihinden itibaren beş yıldan beri çocuğunu arayıp sormadığı, ödemekle yükümlü olduğu nafakayı dahi ödemediği, çocukla kişisel ilişki bile kurmadığı bu suretle çocuklara karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde babanın rızası aranmaz.
![]() (Şerh No: 8618 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-11-2010 21:55)
Evlat edinmek isteyen davacı ile, evlat edinilmek istenen davalı arasındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olması halinde davanın reddine karar verilmelidir.
![]() (Şerh No: 8617 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-11-2010 21:50)
Evlat edinilmek istenilen davalının davadan sonraki tarihte evlendiği anlaşılmaktadır.Davalının eşinin de rızası alınmalıdır.
![]() (Şerh No: 8616 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-11-2010 21:45)
Bilgi [İİK. 331]
![]() İİK 331. maddenin 30.07.2003 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 17.7.2003 tarihli ve 4949 sayılı İcra ve İflâs Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 89. maddesi ile değiştirilen şekli: Madde 331. — Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geç... ![]() (Şerh No: 8615 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 11-11-2010 06:06)
İİK.193.madde hükmünce;İflasın açılması borçlu aleyhindeki haciz yolu ile yapılan takipler ile teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. İflas kararının kesinleşmesi sonucu takipler düşer ve iflasın tasfiyesi müddetince müflise karşı yukarıda belirtilen takiplerden hiçbiri yapılamaz. İflasın açılmasından sonra doğan alacaklar için,ancak müflisin iflas masası dışında kalmış olan malvarlığına karşı yeni takipler yapılabilir.
![]() (Şerh No: 8613 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 10-11-2010 11:26)
Hamiline yazılı ve cirosu kabil olan kıymetli evraklar; İİK.88.madde uyarınca ve menkul mala ilişkin hükümler uygulanarak haczedilebilir.(Ayrıca Bknz:9.12.1967 tarih ve 515/611 sayılı kararı/Prof.Dr.Baki Kuru İcra İflas Hukuku 1.Cilt Sh.636)
Somut olayda haczine karar verilen ve teslim edilmediği için ayrıca menkul haczi yapılan senetlerle ilgili haciz işlemi ve sonrasındaki memur muameleleri yasanın anılan hükmüne aykırı ve süresiz şikayete tabi konulardandır.
![]() (Şerh No: 8612 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 10-11-2010 11:15)
İİK.367. maddesi gereğince,İcra İflas Daireleri hakiki ve hükmi şahıslardan bilgi isteyebilir.Bankalar Kanununda İcra İflas Dairelerine bilgi verilemeyeceğine ilişkin kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığıdan buna bankalar da dahildir.
![]() (Şerh No: 8611 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 10-11-2010 11:05)
Bilgi [MK. 306]
![]() 15 Mart 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 27170 BAKANLAR KURULU KARARI Karar Sayısı : 2009/14729 Ekli “Küçüklerin Evlât Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük”ün yürürlüğe konulması; Devlet Bakanlığının 10/4/2008 tarihli ve 1164 sayılı yazısı üzerine, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 320 nci maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 25/2/2009 tarihinde kararlaştırılmıştır. KÜÇÜKLERİN EVLÂT EDİNİLMESİNDE ARACILIK FAALİYETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN TÜZÜK ... ![]() (Şerh No: 8610 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2010 10:03)
Tapu kaydı üzerindeki "aile konutu" şerhi terkin edilmediği müddetçe ortaklığın giderilmesinin istenmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekir.
![]() (Şerh No: 8608 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-11-2010 17:20)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun;
1- 306. maddesinin birinci fıkrasının “Eşler, ancak birlikte evlât edinebilirler; ...” bölümünün,
2- 307. maddesinin ikinci fıkrasının,
Anayasa’ya aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE karar verilmiştir.
![]() (Şerh No: 8607 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-11-2010 17:15)
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre inşaat, 01.04.1975 tarihinde bitirilerek iskan ruhsatı alınmış olarak davacıya daireler teslim edilmesi gerekirken bu işlem 07.06.1976 tarihine kadar uzamıştır.
Davacı 07.05.1976 tarihinde davalıya gönderdiği ihtarnamede sarahaten gecikme tazminatı isteyip ayrıca haklarını da mahfuz tuttuğunu bildirdiğinden davacının, daireleri ihtirazi kayıtsız teslim aldığından bahsedilemez. Bu ahvalde davacının istemindeki gecikme tazminatına hükmedilmelidir.
![]() (Şerh No: 8606 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-11-2010 16:13)
İİK.138/3. maddesi hükmüne göre,vekil vasıtası ile yapılan takiplerde,vekalet ücretinin miktarı icra müdürü tarafından avukatlık ücret tarifesine göre,alacaklı ile borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın hesaplanır. Bu hüküm emredici nitelikte olup, buna dayanarak yapılan şikayet kamu düzeni ile ilgili olduğundan süreye bağlı değildir.
![]() (Şerh No: 8605 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-11-2010 11:56)
İsticvabına karar verilen taraf, davaya bakan mahkemede isticvap olunur. Ancak taraf, davaya bakan mahkemenin yargı çevresi dışında oturmakta ise, HUMK.nun 232. maddesinin 2. cümlesi uyarınca istinabe(görülmekte olan yer mahkemesine gönderilmek üzere,bulunduğu yer mahkemesinde anlatımının alınması)yolu ile isticvap olunur.
![]() (Şerh No: 8604 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 08-11-2010 00:11)
HUMK.nun 230 ve devamı maddelerinde düzenlenen isticvap;
1-Bir davada o dava ile ilgili belli vakıaların açıklığa kavuşturulması, varlığı ve yokluğu konusunda aleyhine olan tarafın ikrarının sağlanması amacıyla,
hakimin kendiliğinden veya taraflardan birinin isteminin kabulü ile başvurabileceği usuli bir işlemdir.
2-Başlı başına bir ispat vasıtası değildir.
3-Davacı, miktar ve dayanağı hukuki muamelenin niteliğine göre iddiasını yasal delillerle ispat etmek zorundadır.
4-Tüzel kişinin ta...
![]() (Şerh No: 8603 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-11-2010 23:56)
Takasa itiraz İİK.201. madde de düzenlenmiş olup, takasa itiraz edilebilmesi için, müflisin borçlusunun alacağı iktisap ettiği anda müflisin aciz halinde bulunduğunu bilmesi, alacağın iflasın açılmasından önce iktisap edilmiş bulunması ve müflisin borçlusunun bu alacağı kendisine veya üçüncü bir şahsa menfaat temin etmek ve masayı zarara uğratmak kaydı ile ihdas etmiş olması gerekir. Somut olayda, bankanın faaliyetinin durdurulduğu ilan edildiğinden, bankaya borçlu olan davalının bankanın aciz h...
![]() (Şerh No: 8602 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 07-11-2010 23:31)
1- Bir taraf, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış ise yargılama giderlerine mahkûm edilemez.
2- Borçlar Kanunu'nun 161. maddesi uyarınca cezai şartın tahsili istemiyle açılan davada, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının takdiri hakime aittir. Davacının bunu önceden takdir ve tespit etmesi müm...
![]() (Şerh No: 8601 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 23:26)
İfaya eklenen cezanın tenkise tabi tutulması nedeniyle reddedilen kısım için, davalı yararına vekalet ücretine hükmolunamaz.
![]() (Şerh No: 8600 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 23:06)
(Şerh No: 8599 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:24)
(Şerh No: 8598 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:24)
(Şerh No: 8597 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:23)
(Şerh No: 8596 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:23)
(Şerh No: 8595 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:23)
(Şerh No: 8594 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:23)
(Şerh No: 8593 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:22)
(Şerh No: 8592 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:22)
(Şerh No: 8591 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:22)
(Şerh No: 8590 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:21)
(Şerh No: 8589 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:21)
(Şerh No: 8588 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:20)
(Şerh No: 8587 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:20)
(Şerh No: 8586 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:20)
(Şerh No: 8585 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:19)
(Şerh No: 8584 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:19)
(Şerh No: 8583 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:18)
(Şerh No: 8582 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:18)
(Şerh No: 8581 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:17)
(Şerh No: 8580 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:17)
(Şerh No: 8579 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:16)
(Şerh No: 8578 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:15)
(Şerh No: 8577 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:15)
(Şerh No: 8576 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-11-2010 14:14)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |