Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Esas: 2000/19-818, Karar: 2000/816 İçtihat

Üyemizin Özeti
Davacı şirket tarafından 75.000.000 TL'ye kadar çek keşide etme yetkisi verilen şirket muhasebecisi, görev yaptığı süre içinde 250 adet çek keşide etmiştir ve bu çeklerden 195 adedi davacı şirket tarafından benimsenmiştir. Bu sebeple davacı şirketin, ticari mümessili konumundaki (vekaletnamesindeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olması da göz önünde bulundurularak)muhasebecisinin keşide ettiği çeklerin geçersizliğini ileri sürmesi MK m.2 ile bağdaşmaz.
(Karar Tarihi : 26.04.2000)
"Taraflar arasındaki "menfi tesbit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 20.10.1998 gün ve 97/701 E.-98/1197 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 22.02.1999 gün ve 99/87 E. - 99/1017 K. sayılı ilamiyle; (...Davacı vekili, müvekkili şirketin muhasebecisi olan dava dışı N____ tarafından şirket kaşesini kullanarak keşide ettiği ve arkasına ciro imzası koyduğu beş adet çekin davalı ile hiçbir akdi münasebetleri olmamasına rağmen verildiğini ve davalı tarafından icraya konulduğunu idda ederek söz konusu çekler ile borçlu olmadıklarını talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, çekleri keşide eden dava dışı N____'ın davacı A.Ş.'yi temsile yetkili olduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, temsilcinin yetkisini aşarak yaptığı işlemlere, temsil edilenin icazet vermesi halinde işlemlerin geçerlilik kazanacağı davacının temsilcisinin yetkisini aşarak keşide ettiği başka çeklere ödeme yapmak suretiyle icazet verdiği; bu nedenle şimdi yetki itirazında bulunmasının MK m.2'ye aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu çeklerdeki keşideci ve ciro imzasının, davacı şirketin 75.000.000 TL'na kadar çek keşide etme yetkisi verilen N____'a ait olduğu çekişmesiz olup, bu durumda davacı şirketin her çek yaprağı için 75.000.000 TL'nın üstünde kalan miktar yönünden borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde temsilcinin yetki sınırlarını aşarak dava dışı üçüncü kişilere keşide ettiği çeklerden bir kısmının davacı şirketçe ödenmiş olmasının dava konusu çeklerin düzenlenmesi yönünden vekile icazet verilmesi niteliğinde görülerek davanın reddinde isabet görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davacı şirket temsilcisinin yetkisini aşarak keşide ve ciro ettiği 5 adet çekler ile borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir.

Yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin ilk kararı Özel Dairece yukarıdaki gerekçelerle bozulmuştur.
Mahkeme, davacı şirketin yetkisiz temsilcisinin görev yaptığı süre içinde 250 adet çek keşide ettiğini; bu çeklerden 195 adedinin davacı şirket tarafından benimsendiğini, diğer bir anlatımla onam verildiği; bu haliyle davacının yetki aşımı ve yetkisiz temsilcinin keşide ettiği çeklerin geçersizliğini ileri sürmesinin MK m.2 ile bağdaşmayacağını öne sürerek önceki kararında direnmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle çekleri keşide ve ciro eden N____'ın BK m.449'da düzenlenen ticari mümessil hükmünde bulunup; aynı yasanın 450. maddesi gereğince ticari mümessilin, iyiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı şirket hesabına kambiyo taahhüdünde bulunmak ve şirket hesabına şirketin gayesine dahil bütün tasarrufları yapma yetkisinin bulunmasına, vekaletnamedeki kısıtlamanın ticaret sicilinde kayıt ve ilan edilmemiş olmasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

KARAR : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 26.04.2000 gününde oybirliği ile karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 321 :II- TEMSİL SALAHİYETİ:

       1. VÜSAT VE ŞÜMULÜ:

       Madde 321 - Temsile salahiyetli olanlar şirketin maksat ve mevzuuna dahil olan her nevi işleri ve hukuki muameleleri şirket adına yapmak ve şirket unvanını kullanmak hakkını haizdirler.

       Temsil salahiyetinin tahdidi, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı hüküm ifade etmez. Ancak temsil salahiyetinin sadece merkezin veya bir şubenin işlerine hasrolunduğuna veya müştereken kullanılmasına dair tescil ve ilan edilen tahditler muteberdir.

       Anonim şirket adına tanzim edilecek evrakın muteber olması için, aksine esas mukavelede hüküm olmadıkça temsile selahiyetli olanlardan ikisinin imzası kafidir.

       Temsile salahiyetli olanlar tarafından yapılan muamelenin esas mukaveleye veya umumi heyet kararına aykırı olması, hüsnüniyet sahibi üçüncü şahısların o muameleden dolayı şirkete müracatına mani olamaz.

       Temsile veya idareye salahiyetli olanların vazifelerini yaptıkları sırada işledikleri haksız fiillerden anonim şirket mesul olur. Şirketin rücu hakkı mahfuzdur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 02-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02749109 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.