Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Davalılar gerçek ve güncel olan olayları özle biçim arasındaki dengeyi bozmadan yayınladıklarından, dava konusu yayınlarda hukuka aykırılıktan söz edilemez. Yayınlar eleştiri niteliğinde bulunduğundan davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu olmayıp davanın reddi gerekirken
(Şerh No: 13927 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 14-09-2012 15:14)

Adi ortaklıklarda tasfiye; adi ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde sözleşmedeki hükümlere göre, böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise BK m.539'daki (TBK m.643) sıra takip edilerek yapılmalıdır.
(Şerh No: 13930 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-09-2012 14:47)

Davacı ile davalılar arasında 3 adet dairenin satımına ilişkin sözleşme bulunup, sadece dairelerin sayısal çokluğu davacıyı kanunda belirtilen tüketici tanımının dışına çıkarmaz; taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
(Şerh No: 13929 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-09-2012 14:25)

Belediyelerin içme suyu gelirlerinin vergi, resim, harç niteliğinde olmayıp haczinin mümkün olduğunu açıklayan kararda; bir malın haczedilmemesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu ve "haczedilmezliğin istisnai bir durum olması sebebiyle bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerektiği" tespiti yapılmıştır.
(Şerh No: 13928 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-09-2012 13:32)

Dava konusu çekin, şirketi temsile yetkili ortaklardan biri olan diğer borçlu tarafından lehtar kısmına kendi adı yazılmak suretiyle keşide ve daha sonra da davalı alacaklı/hamile ciro edildiği belirgin olup; davalı/alacaklı çekin lehdarı değil hamili durumundadır. Böylece davalı/alacaklı/hamil; çeki ciro yoluyla elde edip, lehdarı olmadığından, şirket ortağı keşidecinin tek başına, borçlu şirket adına olmak üzere çek keşide etme konusunda yetkisinin olup olmadığını, bilmesi olanaklı değildir...
(Şerh No: 13800 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 13-09-2012 10:07)

Borçluya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde yasal otuz günlük ödeme süresinin açıkça yazılması zorunlu olup dipnota gönderme yapılması ödeme emrinin yasaya uygun şekilde düzenlendiği anlamına gelmez.
(Şerh No: 13926 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-09-2012 13:15)

Davalı kadının, davacıdan boşandıktan sonra başka bir kişi ile evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi birlikte yaşadığı anlaşıldığından yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü gerekir.
(Şerh No: 13925 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-09-2012 12:20)

Cumhuriyet Savcısı tarafından 4721 S.K. m.145/3'e mesnetle dava ikame edilmiştir. Yabancı mahkemece verilmiş bulunan "vasi atanmasına" dair karar Türkiye'de geçerlilik kazanmadığından sonuç doğurmaz. Bu sebeple davalı kocanın resmi sağlık kurulu raporuyla evliliğin yapıldığı tarihte akıl hastası olduğunun tespiti halinde davalıya vasi atanarak vesayet makamına bildirimde bulunulup; vesayet makamı tarafından atanacak olan vasiye davanın yöneltilmesi ve yargılamanın yapılarak sonucu uyarınca k...
(Şerh No: 13924 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-09-2012 12:09)

Borçlu şirket, çift imzayla temsil edilmektedir. Takibe konu çeklerin çift imza değil tek imzayı havi olması karşısında; borçlunun itirazının kabulüyle takibin durdurulmasına karar verilmelidir.
(Şerh No: 13923 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-09-2012 11:16)

Somut olayda yüklenici(borçlu davalı) SSK. da ki alacağını, aynı kuruma yapılacak bir takım işleri yaptırmak maksadıyla 3.kişiye temlik etmiş, temlik alan 3.kişi de yapacağı iş bedelinin teminatı(güvencesi) olarak temliki kabul etmiştir. Bu bağlamda; a)İstihkakların teminatı bakımından temlik istenmesi bu olaya has, olağan dışı bir işlem olarak kabul edilemez. b)Öte yandan borçlu, iflas etmediği veya başka bir nedenle kısıtlanmadığı sürece tasarruflarında muhtardır. c)Yüklenilen hastane ona...
(Şerh No: 13918 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 10-09-2012 22:23)

Karşı dava açılması için HUMK'da öngörülen süre 10 gündür. 10 gün olarak belirlenen bu sürenin bitimi, adli tatil zamanına tesadüf ederse; HUMK m.177 gereği, karşı dava açma süresi adli tatilin bittiği günden itibaren 7 gün uzatılmış sayılır. NOT: HUMK m.176/3: "Adli ara verme süresi içinde, yukarıdaki fıkralarda gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşılık dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri, bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden k...
(Şerh No: 13917 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-09-2012 14:04)

Altsoyun üstsoya karşı yardım yükümlülüğü ile üstsoyun altsoya karşı olan yardım yükümlülüğünün ahlaki, geleneksel ve toplumsal nedenleri farklıdır. MK m. 364 bu şekilde yorumlanmalıdır. Davacının yardıma muhtaç olduğu, yoksul olduğu saptandığı takdirde davacının geçinmesi için gerekli yardım nafakasına hükmedilmelidir.
(Şerh No: 13916 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 06-09-2012 14:17)

Belediyeler adına açılan yapı denetim hesaplarındaki paralar, belediyelere ait olmayıp, yapı denetim kuruluşlarının hizmet bedelleri olarak yatırılan paralar olduğu ve kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığından, haczi mümkün değildir.
(Şerh No: 13915 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 06-09-2012 10:29)

Yargılamanın yenilenmesi, ancak kesin hükümlere karşı başvurulabilecek olağanüstü bir yasa yolu olup, hüküm niteliğinde bulunmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yargılamanın yenilenmesi isteminin reddi gerekir.
(Şerh No: 13914 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 06-09-2012 10:20)

Yangın çıkma ihtimali üzerine, tehlikeyi önlemek amacıyla sanıkların kapının kilidini kırarak içeriye girmeleri şeklinde gerçekleşen olayda, eylemin zorunluluk hali etkisiyle işlenmiş olduğunun kabulüyle ceza tayinine yer bulunmamaktadır.
(Şerh No: 13913 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-09-2012 18:43)

MEŞRU MÜDAFAA TANIM: Bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız maddi bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir. HUKUKİ NİTELİĞİ: *Bunun sebebini hukuk düzeninin hakkın saldırıya uğramasına izin vermeyeceği esasında aramak gerekir (Jherlng, Hukuk Uğruna Savaş, Sh. 5). *Hukuk, esasen haksızlığı yenmek, adaletsizliği, saldırıları yasaklamak amacını güder. Hukuku korumak, haksızlığı yenmek için savaşan kimsenin hareketini ise hiçbir hukuk düzeni hukuka a...
(Şerh No: 13912 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 02-09-2012 18:19)

MAĞDURA GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİ(Yabancı tarafından işlenen suç): -Suç bir yabancı tarafından işlenmiş olmalıdır. -Suç Türkiye dışında işlenmiş olmalıdır. -Türk kanunlarına göre asgari sınırı 1 yıl ve üzeri bir suç olmalıdır -13.madde de yazılı suçlar dışında bir suç olmALIDIR. -Suç Türkiye veya Türk Vatandaşı veya tüzel kişisine karşı işlenmiş olmalıdır. -Şayet mağdur Türk vatandaşı veya tüzel kişisi ise,yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması şartıyla Türkiye'de yargılanabilir.Aksi halde ...
(Şerh No: 13909 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:31)

Türkiye’de yapılacak yargılamalarda münhasıran Türk Ceza Kanunlarının uygulanacağına ilişkin genel kural sabit olmakla birlikte, suçun işlendiği yer kanununda öngörülen cezadan fazla ceza ile sanığın tecziye edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
(Şerh No: 13910 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:29)

FAİLE GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİ(Vatandaş tarafından işlenen suç): -Fail halen Türk Vatandaşı olmalı -Türkiye'de bulunmalı -Suç yabancı ülkede işlenmiş olmalı, -Suçun alt sınırı Türk kanunlarına göre 1 yılın üzerinde olmalı, -13.madde de yazılı suçlar dışında bir suç olmalı, -Yabancı ülkede aynı konuda hüküm verilmemiş olması, -Türkiye'de kovuşturulabilir olmalı(Örneğin affa veya zamanaşımına uğramamış olmalı)
(Şerh No: 13906 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 28-08-2012 11:27)

FAİLE GÖRE KİŞİSELLİK İLKESİNDE "non bis in idem" İSTİSNASI: Her ne kadar Türk Vatandaşı olan sanık yabancı ülkede 1 yıl üzeri bir suçtan yakalanmış ise de, bahse konu ülkede hapis cezasına mahkum olup karar kesinleşmiş olmakla "non bis in idem" kuralı gereği Türkiye'de yeniden yargılanması mümkün değildir.
(Şerh No: 13908 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-08-2012 17:55)

İnfaz rejimine ilşkin hükümler derhal uygulanır ise de; erteleme,şartlı salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar bunun istisnasını teşkil eder.
(Şerh No: 13903 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 26-08-2012 13:59)

1-Ceza yasaları kural olarak, o ülke sınırları içinde işlenen suçlarda uygulanacaktır. 2-Gerçek anlamda ülke,aynı egemenliğe bağlı kişiler tarafından işgal edilen, komşu devletlerden sınırlarla ayrılmış bulunan toprak parçası ve bu sınırlar içindeki nehirler, göller ve her türlü sular, karasularıdır. 3-Farazi anlamda ülke ise Devletin savaş gemileri, açık denizlerdeki yük ve yolcu gemileri ile askeri işgal altında bulunan yerlerdir. 4-Sözleşmelerle kabul edilen muafiyet, diplomasi temsilciler...
(Şerh No: 13905 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 23:06)

Her ne kadar AY 153/5 uyarınca Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği kuralı söz konusu ise de: 1-İptal kararının sanık lehine hüküm doğurması halinde,bu kanuna dayanılarak verilen hükümler yürürlükten kalkacaktır. 2-Buna karşılık iptal kararı sanık aleyhine sonuç doğuruyor ise, bunun daha önce verilerek kesinleşen kararlara etkisi yoktur. 3-Aynı düşünceden hareketle henüz kesinleşmemiş olaylar bakımından fail aleyhine sonuç doğurmayacağını kabul etmek gerekir.
(Şerh No: 13904 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 22:41)

Kural olarak her netice bağımsız bir suç oluşturmaktadır. Yasa koyucu bu kuralın istisnası olarak müteselsil suçu (zincirleme suç) kabul etmiş, bir suç işlemek kararının icrası cümlesinden olarak, kanunun aynı hükmünün muhtelif zamanlarda birkaç defa ihlal edilmesini, bir suç saymıştır. Bu bağlamda müteselsil suçlarda suç, teselsülün sona erdiği tarihte tamamlanmakta olup, bu tarihte yürürlükte bulunan yasa hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. O halde zaman bakımından uygulanacak yasa da, tes...
(Şerh No: 13902 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 25-08-2012 22:07)

İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve M.K.nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ(üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. M.K.nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç m...
(Şerh No: 13894 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-08-2012 16:30)

 Bilgi  [AKKŞÖDK. 4] AKDK m.4-1-(b): Şiddet gören eşi evden uzaklaştırmak yerine şiddeti uygulayanı evden uzaklaştırmalıdır.
6284 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde hakimin karar verebileceği tedbirler düzenlenirken 4. maddenin ikinci fıkrasında "Kişinin evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı yerleşim yeri belirlenmesi." şeklinde bir hükme yer verilmiştir. Oysaki şiddet gören kadınların çoğunlukla ekonomik güçlerinin bulunmadığı var ise çocuklarından ayrılamadığı bir gerçek. Dolayısı ile kanun bu hükmü şiddet gören eşi evden uzaklaştırmak yerine şiddeti uygulayanı evden uzaklaştırmal...
(Şerh No: 13882 - Ekleyen: Hülya KORKMAZ - Tarih : 23-08-2012 16:24)

MK.1007 gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı Hazine'nin olup, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün davalı sıfatı yoktur. Aleyhine dava açılanların davalı sıfatının bulunmaması halinde davanın husumet yönünden reddi gerekir ise de, HMUK 179/1 kapamında yapılan yanlışlıklardan bazıları, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddi sonucunu doğurmamakta, hataların giderilmesi olanak dahilinde bulunmaktadır. Bu bağlamda Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün davalı gösterilmesinin ve Hazine veki...
(Şerh No: 13898 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-08-2012 16:22)

17.MADDEYE GÖRE FESİH YAPILAN İŞÇİNİN SONRADAN İSTİFA ETTİĞİ İDDİASI DİNLENEMEZ..
(Şerh No: 13880 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 22-08-2012 18:29)

İŞ KANUNU 22.MADDENİN ÖLÇÜLÜLÜĞÜ AŞMAYACAK ŞEKİLDE UYGULANABİLECEĞİNE İLİŞKİN KARARDIR.
(Şerh No: 13883 - Ekleyen: Av.Ali EKMEKÇİ - Tarih : 22-08-2012 18:17)

Dava, davalı E__Bank Offshore Ltd. Şti. hesabına yatırıldığı ileri sürülen paranın tahsili istemine ilişkindir.Her ne kadar, davacının dava dışı E___Bank A.Ş. Y___Şubesi'ne giderek 5.000 USD bedelli hesap açtırdığı, bu paranın E__bANK Offshore Ltd.'ye havale edilmesi talimatı verdiği sabit ise de, E___bank yetkililerinin müşterileri kandırarak ve bankayı vasıta kılmak suretiyle paraları Off Shore hesabına kanalize ederek dolandırıcılık suçunu işlediklerinden bahisle kamu davası açıldığı anlaşıld...
(Şerh No: 13900 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-08-2012 17:25)

Kat irtifakının sona erdirilmesi talebiyle ilgili yasanın 49/3 maddesi yerine 3. maddesi gereğince arsa payı düzeltilmiştir. Oysa hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olup, ondan fazlasına veya başka bir şeye hükmedemez.
(Şerh No: 13899 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 21-08-2012 13:28)

MK.887.madde kapsamında, asıl borçlu ile beraber borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmez. Bu nedenle davalının anılan kanun hükmü uyarınca muacceliyet ihbarı yapıp yapmadığı üzerinde durulmadan karar verilmesi mümkün değildir.
(Şerh No: 13896 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 20-08-2012 14:32)

 Önerge  [HMK. 195] (1) Tarafların ellerinde bulunmayan ve incelenmesine karar verilen delillerin getirtilmesi için, mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle üçüncü kişilere bu husus bildirilir. Mahkemeye getirtilmesi mümkün olmayan deliller, bulunduğu yerde incelenebilir veya dinlenebilir. (2) Yukarıdaki fıkra kapsamında mahkemelerce istenen belge ve bilgiler, tüm resmi kurum ve diğer üçüncü kişiler tarafından eksiksiz biçimde ve bedelsiz olarak gönderilir. Kabul edilebilir bir mazerete dayanmaksızın bu fıkraya aykırı hareket edenler hakkında, mahkemece bin Türk lirasına kadar disiplin para cezasına hükmedilir. Aynı isteme ilişkin ihlalin devamı halinde verilecek para cezası bir önceki cezanın iki katı olarak uygulanır. Mahkeme, cezanın tahsili için gereken işlemleri re'sen yapar.
(Şerh No: 13895 - Ekleyen: Av.Ömer GÜNTAY - Tarih : 20-08-2012 11:21)

 Bilgi  [TCK. 235] Konuya İlişkin Makale
Konuya ilişkin yazılan makale linktedir. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_656.htm
(Şerh No: 13891 - Ekleyen: Av.Cuneyd ALTIPARMAK - Tarih : 11-08-2012 22:45)

1)Mevcut alacakları teminat altına almak için kurulan ipotek, anapara ipoteğidir. 2)Eğer ipotek anapara ipoteği ise, tutarının ipotek sözleşmesinde gösterilmesi yeterlidir. Bu durumda ipotek sözleşmesi, aynı zamanda bir borç ikrarı görevi de görebilir(BK. m. 17) 3)Böylece alacaklı sanki bir mahkeme kararına dayanıyormuşçasına ilamlı takiplere özgü yoldan yararlanabilir. 4)Hal böyle olunca, artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli ...
(Şerh No: 13890 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 11-08-2012 20:36)

1)İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. 2)Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. 3)Türk Medeni Kanununun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alına...
(Şerh No: 13889 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 11-08-2012 20:22)

Mücavir alandaki kendi taşınmazı üzerinde ruhsatsız bina yapma eyleminin TCY’nın 184/1. maddesindeki suçu oluşturmayacağı
(Şerh No: 13888 - Ekleyen: Armağan KONYALI - Tarih : 10-08-2012 23:16)

Sorumluluk Sigortası, Türk Ticaret Kanununda ayrı bir bölüm halinde düzenlenmemiştir. Ancak kanunun tamamlayıcı kuralları, sözleşme boşluğunun doldurulmasında bir araç olduğundan ve hâkim, MK. 1/1'e göre, önce kanunun hükmünü uygulamak zorunda bulunduğundan, öncelikle kanunda uygulanabilecek bir hüküm bulunup bulunmadığına veya kanunun başka bir hükmüne atfın mevcut olup olmadığına bakılacaktır. Yangın dolayısıyla sorumluluk sigortası TTK.nun 1309 ve 1310. maddelerinde düzenlenmiştir ve bu madde...
(Şerh No: 13887 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-08-2012 16:56)

: Dava, davacıya ait esere davalılarca yapılan fiili ve sözlü tecavüzler nedeniyle uğranılan manevi ve maddi zararların tahsili istemine ilişkin olup mahkemece tecavüzün varlığa kabul edilerek manevi tazminata karar verilmiş, maddi tazminat talebi ise reddedilmiştir. Somut olayda davacıya ait heykel önceki belediye tarafından telif hakkı verilerek satın alınmış ve parkta halkın gösterisine sunulmuştur. Daha sonra belediye başkanı olan davalı ise eseri ahlaka aykırı bularak "ben böyle sanatın içi...
(Şerh No: 13885 - Ekleyen: Şeyma DİRİL - Tarih : 08-08-2012 16:06)

İlk talepte ödeme kaydını havi teminat mektuplarında banka, kendisine ait defileri ileri sürerek veya lehtarın mahkemeden ihtiyati tedbir alması durumunda bu karara mesnetle muhataba ödeme yapmaktan kaçınabilir. Ayrıca garanti edilen risk, muhatabın ödeme talebinde amaçlanan risk değilse ve bu durum, ödeme talebi esnasında likit delillerle ortaya konmuşsa banka muhataba, teminat mektubu bedelini ödemekten imtina edebilir.
(Şerh No: 13884 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-08-2012 14:52)

Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinde aile konutuyla ilgili olarak kira sözleşmesinin feshi, konutun başkasına rızaen devri gibi konut üzerindeki hakları tamamen ya da kısmen kısıtlayıcı hukuki işlemlerin diğer eşin rızasına bağlı olduğu belirtilmiştir. Aile konutunun haczi ve haciz sonucu satışı, bu madde kapsamına giren ve diğer eşin rızasına bağlı olan bir işlem değildir.
(Şerh No: 13878 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 31-07-2012 20:38)

1)Faktoring sözleşmelerine, uygulamada "Alacağın Temliki" hükümleri uygulandığından, 818 sayılı Borçlar kanunu'nun "Akdin Şekli" başlıklı 163. maddesi(Yeni Borçlar Kanunu 184) uyarınca yazılı şekilde yapılması gerekir. 2)Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmeliğin 22/2. maddesi uyarınca faktoring şirketleri, kambiyo senedine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak fatura veya benzeri belgelerle tevsi...
(Şerh No: 13867 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-07-2012 20:54)

Vergi kimlik numarası yasada sınırlı sayıda sayılmış bulunan unsurlar arasında yer almadığından,üzerinde tahrifat yapılmış olan bir çekte vergi kimlik numarası olmadığından bahisle özel belge niteliğinde kabul edilmesi doğru değildir.
(Şerh No: 13868 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-07-2012 19:12)

Her ne kadar çeklerin avans olarak verildiği savunması iyi niyetli 3.kişiye karşı ileri sürülemez ise de; kambiyo senedine dayalı olsa bile faktoring şirketi ancak bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak alacağı temlik alabildiğine göre, borçlu temlik edene karşı ileri sürdüğü defileri temlik alan faktoring şirketine karşı ileri sürebilecektir.
(Şerh No: 13863 - Ekleyen: Mehmet KARAUSTA - Tarih : 23-07-2012 19:09)

Hükümlünün eylemi 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 36. maddesindeki kabahati oluşturduğundan ve aynı Yasanın 18. maddesi uyarınca bu kabahatle ilgili olarak olayda kullanılan kurusıkı tabancanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesi mümkün görülmediğinden, Özel Dairece; 5271 sayılı CYY. nın 309/4-d ve Kabahatler Yasasının 24. maddeleri gereğince suç tarihi itibariyle 54 YTL idari yaptırıma ve olayda kullanılan kurusıkı tabancanın sahibine iadesine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının bo...
(Şerh No: 13877 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:58)

Sanığın, dava konusu yapılan ve 765 sayılı TCK' nun 565. maddesine uyan suçu oluşturan taksirli eyleminin, 5237 sayılı TCK'da yapılan düzenlemelere göre suç teşkil etmediğinin belirlenmesi karşısında, sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir.
(Şerh No: 13876 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:47)

Sanığın kendisine ait köpeği başı boş bırakması sonucunda hayvanın mağduru ısırarak yaralanmasına neden olduğu, bu sebeple bakımı ve gözetimi altında bulunan hayvanın muhafazasında ihmal gösterdiği, mağdurun şikayetten vazgeçmesi ve TCK'nın fikri içtimaya ilişkin 44. maddesi hükmü de nazara alındığında, sanığın eylemin 5237 sayılı TCK’nın 177. maddesinde düzenlenen suça dönüşeceği hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, şikayet yokluğu nedeniyle taksirle yaralama suçu...
(Şerh No: 13875 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:39)

Hükümlünün, gözetimi altındaki hayvanın kontrol altına alınmasında ihmal göstermesi ve hayvanın çocuğunu ısırıp basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebebiyet vermesi şeklinde işlediği fiilinin, 5237 sayılı TCK'nın 177. maddesinde düzenlenen "Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması" suçu ile aynı Kanunun 89/1. maddesinde düzenlenen taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı gereğince hükümlü...
(Şerh No: 13874 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:35)

Emekli öğretmen olup 2 kez beyin ameliyatı olan ve kısmi felç geçiren ölenin, olay tarihinde yürüyüş yolu üzerinde bulunan sanığa ait kaba inşaatı biten binaya girip 4. katın balkonundan aşağı bakarken düştüğü tüm dosya kapsamından anlaşılmış olmakla, sanığın inşaatında koruyucu güvenlik önlemleri almaması ile ölüm olayı arasında uygun illiyet bağı bulunmadığı, sanığın inşaat faaliyeti sırasında gerekli tedbirleri almamaktan ibaret eyleminin TCK'nın 176. maddesinde tanımlanan suçu oluşturacağı, ...
(Şerh No: 13873 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:28)

Sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasına olanak sağlaması bakımından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediği hususunda, yasada öngörülen ölçütlerin diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce mahkemece her bir suç için ayrı ayrı hukuki gerekçeleri gösterilerek bir değerlendirme yapılması, uygulanmaması yönünde bir kanaate ulaşılması halinde ise, ertelemeye engel geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanığın, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemey...
(Şerh No: 13872 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:24)

fabrikanın makine sorumlusu H____ ile kazan sorumlusu olan A____'nın, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışlarının ve yangının çıkmasında kusurlarının olup olmadığı konusunda içlerinde makine mühendisi de bulunan işgüvenliği bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 13871 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:19)

Sanığa atılı taksirle yangına neden olma eylemi sonucunda, kendisi dışında 3 ayrı mağdurun binasında zarar oluşması karşısında, meydana gelen neticenin, münhasıran sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından bir cezaya hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açtığının kabul edilemeyeceği, bu nedenle de 5237 sayılı TCK'nın 22/6. maddesindeki koşulların somut olayda gerçekleşmediği gözetilmeden ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozma nedenidir.
(Şerh No: 13870 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:16)

Sanığın kurusıkı tabanca ile ateş etme eylemi, Türk Ceza Kanunu’nda tanımı yapılan içinde ateşli silah öğesi bulunan suç tipine uygun bulunmadığı, eylemin idari para cezası yaptırımını öngören gürültüye neden olma suçunu oluşturduğu ve ayrıca kabahatin konusunu oluşturan veya işlenmesi suretiyle elde edilen eşyanın mülkiyetinin kamuya geçirilmesine ancak, kanunda açık hüküm bulunması hallerinde karar verilebileceği, ilgili maddede bu hususta bir düzenleme olmadığı nazara alındığında kurusıkı tab...
(Şerh No: 13869 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 23-07-2012 11:13)

 Bilgi  [EskiBK. 55] BK 55 ile BK 100 farkı
BK.55, kendisiyle borç (sözleşme) ilişkisi bulunmayan bir şahsa, müstahdemin -yardımcı işçinin-hizmetin ifası sırasında haksız fiilinden dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler. BK.100, kendisiyle borç ilişkisi bulunan bir şahsa, müstahdemin hizmetin ifası sırasında borca veya sözleşmeye aykırı bir davranışından dolayı, istihdam edenin sorumluluğunu düzenler.
(Şerh No: 13866 - Ekleyen: Saim YETKİNKÖLE - Tarih : 22-07-2012 14:55)

Sanıklar aleyhine yeterli delil bulunmamasına rağmen hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
(Şerh No: 13865 - Ekleyen: Av.Bülent AKÇADAĞ - Tarih : 21-07-2012 13:15)

Anayasa Mahkemesi 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 234. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan “… vekili aracılığı ile…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, 17.5.2012 gününde OY BİRLİĞİYLE karar verdi.
(Şerh No: 13864 - Ekleyen: Stj.Av.Yakup Gökhan DOĞRAMACI - Tarih : 21-07-2012 10:47)

Islah ayrı bir dava olmayıp dava dilekçesindeki miktara ilişkin kısmi bir değişikliktir. Ayrı bir dava olmadığından ıslah için zamanaşımından söz edilemez. Bu haliyle ıslahla arttırılan kısım da hüküm altına alınmalıdır.
(Şerh No: 13862 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 20-07-2012 14:07)

İcra veznesine "teminat" olarak icranın geri bırakılması amacıyla yatırılan paranın Yargıtayca onanmaya kadar alacaklıya ödenmesi mümkün değildir. Bu itibarla, borcun itiraz müddeti içinde ödendiğinden söz edilemez.
(Şerh No: 13861 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-07-2012 15:24)

İİK`nun 36. maddesi gereğince icra müdürü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu ödeme yerine geçmez. Borç, teminat mektubunun paraya çevrildiği anda ödenmiş olur. Mercice bu yön gözetilmeden, teminat mektubunun paraya çevrildiği tarih yerine icra dosyasına ibraz edildiği tarihe kadar faiz istenebileceğinin kabulü isabetsizdir.
(Şerh No: 13860 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-07-2012 14:57)

 Bilgi  [MK. 193] 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 'nun "Evlilerin Kefilliğinde" diğer eşin "YAZILI İZNİ"ni arayan aksine hükmü: TBK. 584.Madde
III. Eşin rızası Madde 584: Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olm...
(Şerh No: 13846 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 12:09)

 Bilgi  [BK. 339] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 1: Belediye teşkilatı olan yerlerle, iskele, liman ve istasyonlardaki gayrimenkullerin (Musakkaf olmıyanları hariç) kiralanmalarında kiralıyanla kiracı arasındaki hukuki münasebetlerde bu kanun ile Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümleri tatbik olunur. Mabetler kiraya verilemez ve ibadethane haricinde hiçbir iş için de kullanılamaz.
(Şerh No: 13859 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 12:05)

 Bilgi  [BK. 341] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: D) MÜKELLEFİYET VE VERGİLERİ VE TAMİRİ TAHAMMÜL Madde 258/2: Mecurun alelâde kullanılması için muktazi tathir ve ıslah masrafı müstecire ve tamir mucire aittir. Bu hususta mahalli âdete bakılır.
(Şerh No: 13858 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 12:04)

 Bilgi  [BK. 356] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 13: Kira mukavelelerinin ve Borçlar Kanununun bu kanuna mugayir olmayan vecibelerine kiracılar veya ortaklariyle sanat, meslek ve ihtısasları dolayısiyle aynı meslek veya sanatı idame ettirecek olan mirasçıları ve meskenlerde ölen kiracı ile birlikte ikamet edenler tarafından tamamen riayet edildiği müddetçe bu kanunun yürürlükten kaldırılmasından üç ay sonraya kadar aleyhlerine tahliye davası açılamaz.
(Şerh No: 13857 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 12:02)

 Bilgi  [BK. 355] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 15: Kiralayan 7 nci maddenin b, c, d bentlerinde yazılı sebeplerden dolayı tahliye ettirdiği gayrimenkulü mücbir sebep olmaksızın üç sene müddetle eski kiracısından başkasına kiralayamaz. ç fıkrasına göre tahliye edilen gayrimenkuller eski hali ile, mücbir sebepler olmadıkça üç sene müddetle başkasına kiraya verilemez. ç fıkrasına istinaden tahliye edildikten sonra imar planına göre yeniden inşa veya esaslı şekilde tadil veya tevsi ...
(Şerh No: 13856 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 12:01)

 Bilgi  [BK. 354] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 8: Bu kanunla Borçlar Kanununda gösterilen haller dışındaki sebeplerle açılacak tahliye davaları, mukavelelerde aksine şart bulunsa dahi mesmu olmaz.
(Şerh No: 13855 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:59)

 Bilgi  [BK. 352] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 7/1- (a),(e): a) Kiracı tarafından gayrimenkulün tahliye edileceği yazı ile bildirilmiş olmasına rağmen tahliye edilmezse icra dairesine müracaatla tahliye istiyebileceği gibi, e) Kira bedelini vaktinde ödememelerinden dolayı haklı olarak bir yıl içinde kendilerine iki defa yazılı ihtar yapılan kiracılar aleyhine, ayrıca ihtara hacet kalmaksızın, kira müddettinin hitamında, Tahliye davası açabilirler. Madde7/2: Aynı şehir veya b...
(Şerh No: 13854 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:58)

 Bilgi  [BK. 351] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 7/1-(d): d) Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre iktisabeden kimse kendisi veya eşi veya çocukları için tamamen veya kısmen mesken olarak ve yine kendisi veya eşi veya çocukları için bir meslek veya sanatın bizzat icrası maksadiyle iş yeri olarak kullanma ihtiyacında ise iktisap tarihinden itibaren bir ay zarfında kiracıyı keyfiyetten ihtarname ile haberdar etmek şartiyle altı ay sonra, Tahliye davası açabilirler.
(Şerh No: 13853 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:53)

 Bilgi  [BK. 350] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 7/1-(b),(c),(ç): Kira şartlarına ve Borçlar Kanununun bu kanuna aykırı olmayan hükümlerine riayet edilse bile aşağıdaki yazılı hallerde kiralayan ... b) Gayrimenkulü kendisi veya eşi veya çocukları için mesken olarak kullanma ihtiyacında kalırsa kira akdinin hitamında, c) Gayrimenkulü kendisinin veya eşinin veya çocuklarının bir meslek veya sanatı bizzat icra etmesi için kullanma ihtiyacında ise kira akdinin hitamında, ç) Gayrimen...
(Şerh No: 13852 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:52)

 Bilgi  [BK. 349] 4721 SAYILI Türk Medeni Kanunu Karşılık Madde
II. Aile konutu Madde 194: Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından k...
(Şerh No: 13851 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:46)

 Bilgi  [BK. 342] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 16: Hava parası olarak veyahut her ne nam ve suretle olursa olsun bu kanuna göre taayyün eden kira bedelinden fazla para alanlar, bunlar namına hareket edenler veya bunlara tavassut edenlere 15 inci madde hükmüne aykırı hareket edenler hakkında altı aydan bir seneye kadar hapis ve üç yıllık kira bedeli tutarınca ağır para cezası hükmolunur. Mükerrirler hakkında bu cezalar bir misli artırılır.
(Şerh No: 13850 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:43)

 Bilgi  [BK. 343] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 9: Kira mukavelelerinde; bu Kanunun kira bedellerinin tayinine mütaalik hususlar müstesna kiracı aleyhine değişiklik yapılamaz.
(Şerh No: 13849 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:42)

 Bilgi  [BK. 347] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 11: Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.
(Şerh No: 13848 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:40)

 Bilgi  [BK. 348] Mülga Kanun Karşılık Madde
6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 11: Kiracı kira müddetinin bitmesinden en az on beş gün evvel mecuru tahliye edeceğini yazı ile bildirmediği takdirde sözleşme aynı şartlarla bir yıl uzatılmış sayılır.
(Şerh No: 13847 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:39)

 Bilgi  [MK. 194] 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Aile Konutu ile ilgili paralel hükmü: TBK. 349. madde
b. Aile konutu Madde 349: Aile konutu olarak kullanılmak üzere kiralanan taşınmazlarda kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça kira sözleşmesini feshedemez. Bu rızanın alınması mümkün olmazsa veya eş haklı sebep olmaksızın rızasını vermekten kaçınırsa kiracı, hâkimden bu konuda bir karar vermesini isteyebilir. Kiracı olmayan eşin, kiraya verene bildirimde bulunarak kira sözleşmesinin tarafı sıfatını kazanması hâlinde kiraya veren, fesih bildirimi ile fesih ihtarına bağlı bir ödeme süresini...
(Şerh No: 13845 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-07-2012 11:30)

 Bilgi  [BK. 338] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: III - NASIL DERMEYAN EDİLECEĞİ Madde 269: Müstecir mecurdan çıkmak yahut mecur dahilinde bulunan şeyleri alıp götürmek teşübbüsünde bulunduğu takdirde; mucir hapis hakkına istinaden kiraların teminine muktazi miktarda eşyayı, Sulh Hâkimi marifetiyle hapsedebilir. Bu eşya gizlice yahut cebir ile nakledildikleri surette; götürüldükleri tarihten itibaren on gün içinde polis kuvveti ile yeniden mecure iade olunabilirler.
(Şerh No: 13844 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:34)

 Bilgi  [BK. 337] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: II - ÜÇÜNCÜ ŞAHISLARA AİT EŞYADA Madde 268: Müstecire ait olmadığını, mucirin bildiği veya bilmesi iktiza ettiği eşya ile çalınmış veya zayi olmuş yahut başka suretle zilyedin edilen zaptolunmuş şeyler üzerindeki üçüncü şahsın hakları, mucirin hapis hakkına karşı dahi mahfuzdur. Mucir, müstecir tarafından getirilen eşyanın ona ait olmadığını icarın devamı esnasında öğrenip te en yakın vakit için akdin feshini ihbar etmez ise bu şeyler üzerindeki hapis hakkı sâkıt olur.
(Şerh No: 13843 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:32)

 Bilgi  [BK. 336] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: G) MUCİRİN HAPİS HAKKI I - ŞÜMULÜ Madde 267: Bir gayrimenkulün muciri, nihayet geçmiş bir senelik ve cereyan etmekte olan altı aylık kiranın temini için mecurun tefrişatına ve tezyinatına ve ondan intifaı temine mahsup olup mecur dâhilinde bulunan menkul eşya üzerinde hapis hakkını haizdir. Mucirin hapis hakkı, ikinci müstecirin birinci müstecire karşı borcu olan miktar nispetinde ikinci müstecir tarafından mecur dâhiline getirilen eşyaya da şamildir. Müstecirin da...
(Şerh No: 13842 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:30)

 Bilgi  [BK. 334] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: VI - MECURUN İADESİ Madde 266: Müstecir, mecuru ne halde tesellüm etmiş ise icarın hitamında o halde ve mahalli âdete tevfikan geri vermekle mükelleftir. Müstecir, akit mucibince etmiş olduğu intifa sebebiyle husule gelen eskilik yahut değişiklikten mesul değildir. Müstecirin mecuru iyi bir halde tesellüm etmiş olduğu, asıldır.
(Şerh No: 13841 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:27)

 Bilgi  [BK. 333] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 2 - MÜSTECİRİN ÖLÜMÜ Madde 265: Müstecirin vefatı halinde gerek mirasçıları gerek mucir, bir sene veya daha uzun müddetli icarlarda kanuni mehillere riayet şartiyle, en yakın vakit için tazminat vermeksizin akdin feshini ihbar edebilirler.
(Şerh No: 13840 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:25)

 Bilgi  [BK. 332] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: II - MÜSTECİRİN İFLASI Madde 261: Müstecir iflâs eder ve birikmiş ve işliyecek kiralar için münasip bir müddet zarfında teminat da verilmezse mucir, icarı feshe salâhiyettardır.
(Şerh No: 13839 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:22)

 Bilgi  [BK. 331] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: V - FESİH 1 - MÜHİM SEBEPLERDEN DOLAYI Madde 264: Muayyen bir müddetle aktedilen gayrimenkul icarında, mucip akdin icrasını tahammül edilmez bir hale getiren sebepler hudusünde; iki taraftan her biri, diğerine tam bir tazminat vermek ve kanuni mehillere riayet etmek şartiyle ve icar müddetinin hitamından evvel feshi ihbar edebilir. İcar bir sene veya daha uzun bir müddet için akdedilmiş ise, mucir veya müstecire verilecek tazminat altı aylık bedeli icardan az olamaz. ...
(Şerh No: 13838 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:20)

 Bilgi  [BK. 330] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: III - FESHİN İHBARI Madde 262/2-(3) 3 - Diğer menkul şeyler her istenilen zaman için ve üç gün evvel yapılması lâzım gelen bir ihbar ile.
(Şerh No: 13837 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:18)

 Bilgi  [BK. 329] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: III - FESHİN İHBARI Madde 262/2-(1),(2): 1 - Mefruş olmayan apartmanlar, yazıhane, tezgâh, dükkân, mağaza, mahzen, samanlık, ahır ve bu gibi mahaller ancak mahalli âdetince muayyen en yakın vakit için ve böyle bir adetin fıkdanı halinde altı aylık bir müddetin hitamı için ve her iki halde üç ay evvel yapılması lâzım gelen bir ihbar ile. 2 - Mefruş apartmanlar yahut müstakil odalar yahut süknaya mahsus mefruşat ancak bir aylık müddetin hitamı için ve iki hafta evvel y...
(Şerh No: 13836 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:18)

 Bilgi  [BK. 328] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: III - FESHİN İHBARI Madde 262: İcar için ne sarih ne de zımnî bir müddet tâyin edilmemiş olursa, gerek müstecir gerek mucir, ihbar suretiyle akdi feshedebilir. Akitte, hilâfına bir hüküm tâyin edilmemiş ise, iki taraftan her biri aşağıdaki kaideler dairesinde feshi ihbar edebilir: 1 - Mefruş olmayan apartmanlar, yazıhane, tezgâh, dükkân, mağaza, mahzen, samanlık, ahır ve bu gibi mahaller ancak mahalli âdetince muayyen en yakın vakit için ve böyle bir adetin fıkdanı ha...
(Şerh No: 13835 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:12)

 Bilgi  [BK. 327] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: IV - SÜKUT İLE TECDİT Madde 263: İcar, muayyen bir müddetle akdedilip te bu müddetin hitamında mucirin malumatı ile ve muhalefeti olmaksızın mecurun kullanılmasına devam olunduğu yahut mukavelede fesih hakkında gösterilen ihbarı iki taraftan hiç biri yapmadığı takdirde, hilâfına mukavele yok ise akti, gayri muayyen bir müddet için tecdit edilmiş sayılır.
(Şerh No: 13834 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 15:08)

 Bilgi  [BK. 325] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 4 - KULLANMANIN MÜMKÜN OLAMAMASI Madde 252/2: Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer surette kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur.
(Şerh No: 13833 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:59)

 Bilgi  [BK. 324] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 4 - KULLANMANIN MÜMKÜN OLAMAMASI Madde 252/1-2: Müstecir, kendi kusurundan yahut şahsında hâdis olan mücbir bir sebepten dolayı mecuru kullanamadığı yahut mahdut surette kullandığı takdirde mucir, mecuru akit dairesinde kullanmağa hazır bulundurmuş oldukça; müstecir, kiranın tamamını vermekle mükellef olur. Bu takdirde mucir, sarfıyattan tasarruf eylediği miktarı ve mecurun diğer surette kullanılmasından elde ettiği menfaatleri kiraya mahsup etmeğe mecburdur.
(Şerh No: 13832 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:54)

 Bilgi  [BK. 323] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: H) MÜSTECİRİN MÜSTECİRİ Madde 259/1: Müstecir, mucire zarar verecek bir tebeddülü mucip olmamak şartiyle, mecuru tamamen yahut kısmen ahara icar yahut icarı bir üçüncü şahsa ferağ edebilir.
(Şerh No: 13831 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:52)

 Bilgi  [BK. 322] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: H) MÜSTECİRİN MÜSTECİRİ Madde 259: Müstecir, mucire zarar verecek bir tebeddülü mucip olmamak şartiyle, mecuru tamamen yahut kısmen ahara icar yahut icarı bir üçüncü şahsa ferağ edebilir. İkinci müstecir, birinci müstecire müsaade edilenden başka bir tarzda kullandığı takdirde, birinci müstecir, bundan dolayı mucire karşı mesul olur. Mucir, ikinci müsteciri bu hususa riayet ettirmeğe selâhiyettardır. 6570 SAYILI Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun Madde 12/1: Kir...
(Şerh No: 13830 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:47)

 Bilgi  [BK. 320] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 3 - AYIP HALİNDE MUAMELE Madde 251/1: Mecur, icare müddeti zarfında zaruri tamirata muhtaç olduğu takdirde; müstecir, hakkına halel gelmemek şartiyle bu tamiratın icrasına müsaade etmeğe mecburdur
(Şerh No: 13829 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:39)

 Bilgi  [BK. 319] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 3 - AYIP HALİNDE MUAMELE Madde 251/1: Mecur, icare müddeti zarfında zaruri tamirata muhtaç olduğu takdirde; müstecir, hakkına halel gelmemek şartiyle bu tamiratın icrasına müsaade etmeğe mecburdur.
(Şerh No: 13828 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:37)

 Bilgi  [BK. 318] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: C) MÜSTECİRİN BORÇLARI I - BORCA MUVAFIK SURETTE TEKAYYÜT Madde 256/son: Mecurda, icrası mucire ait tamirata lüzum hasıl olduğu yahut üçüncü bir şahsıs mecur üzerinde bir hak iddia ettiği takdirde; müstecir, keyfiyeti hemen mucire ihbar etmekle mükelleftir. Aksi takdirde zarardan mesul olur.
(Şerh No: 13827 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:34)

 Bilgi  [BK. 317] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: D) MÜKELLEFİYET VE VERGİLERİ VE TAMİRİ TAHAMMÜL Madde 258/2: Mecurun alelâde kullanılması için muktazi tathir ve ıslah masrafı müstecire ve tamir mucire aittir. Bu hususta mahalli âdete bakılır.
(Şerh No: 13826 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:32)

 Bilgi  [BK. 316] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: C) MÜSTECİRİN BORÇLARI I - BORCA MUVAFIK SURETTE TEKAYYÜT ADDE 256/ 1-2: Müstecir mecuru kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket ve apartman icarında bina dahilinde oturanlara karşı icabeden vazifeleri ifa ile mükelleftir. Müstecir vukubulan ihtara rağmen bu mükellefiyete daimî surette muhalefet eder yahut açıktan açığa fena kullanarak mecura daimî bir zarar iras eylerse mucir tazminat ile birlikte icar akdinin hemen feshini talep edebilir.
(Şerh No: 13825 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:30)

 Bilgi  [BK. 315] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: V) HİTAM I - MÜSTECİRİN TEMERRÜDÜ Madde 260: Müstecir icar müddetinin hitamından evvel muacceliyet kesp eden kiraları tediye etmemiş bulunursa, mucir altı ay veya daha fazla müddetli icarlarda otuz günlük ve daha az müddetli icarlarda altı günlük bir mehil tâyin ederek birikmiş olan kira bu müddet zarfında verilmediği takdirde mehlin hitamında akdi feshedeceğini müstecire ihtar edebilir. Bu mehil, ihtarın müstecire tebliğ edildiği günden itibaren başlar. Bu mehlin te...
(Şerh No: 13824 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:13)

 Bilgi  [BK. 314] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: II - KİRANIN TEDİYESİ 257/1: Müstecir kirayı akit ile yahut mahalli bir âdet ile muayyen olan zamanda tediyeye mecburdur.
(Şerh No: 13823 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:11)

 Bilgi  [BK. 312] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 3 - TAPU SİCİLİNE ŞERH Madde 255: Bir gayrimenkulün icarında akdin tapu siciline şerh verilmesini iki taraf mukavele edebilirler. Bu şerh, sonraki maliklere müstecirin icar akdi dairesinde gayrimenkulden intifaına müsaade etmek mecburiyetini tahmil eder.
(Şerh No: 13822 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:09)

 Bilgi  [BK. 310] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: 2 - BEYİ İLE İCARIN İNFİSAHI 254/ 1: İcarın akdinden sonra, mecur, mucir tarafından ahara temlik yahut icraen takibat veya iflâs tariki ile kendisinden nezedildiği takdirde; müstecir mecurun ahiren maliki olan üçüncü şahıstan ancak kabulü şarti ile icarenin devamını ve mucirden akdi icra yahut tazminat ita etmesini isteyebilir. 254/son: Ammenin menfaati için istimlâke dair olan hususi hükümler mahfuzdur.
(Şerh No: 13821 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:07)

 Bilgi  [BK. 309] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun Madde 253: II - ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İDDİASINA KARŞI MESULİYET 1 - TEMİNAT Üçüncü bir şahıs, mecur üzerinde müstecirin haklariyle telifi kabil olmayacak bir iddiada bulunduğu takdirde; mucir, müstecirin ihbarı üzerine muhasamayı deruhte ve müstecirin akit mucibince mecurdan intifaına halel gelmiş ise tazminat itasiyle mükellef olur.
(Şerh No: 13820 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:05)

 Bilgi  [BK. 308] Mülga Kanun Karşılık Madde
818 Sayılı Kanun: Madde 250/2 : Mucir, kendisinin bir kusuru olmadığını ispat edemez ise tazminat ile mükellef olur.
(Şerh No: 13819 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-07-2012 14:02)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,10061312 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.