![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 21.11.2011)
"Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı kooperatif üyeliğinden istifa ettiğini, borcunun olmadığını, ödemelerin iade edileceğini ve 15 adet senedin iade edileceğini belirten 27.7.2002 tarihli bizzat kooperatif başkanı tarafından imzalanan belgeye rağmen iade işlemlerinin yerine getirilmediğini ileri sürerek, 5.000,00 TL ödenen aidatların 27.7.2002 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline ve kooperatifte bulunan 15 adet senedin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, istifa tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, istenen 5.000,00 TL ile senetlerin aynı ilişkiden olduğunu, senetlerin miktarının belirtilmesinin gerektiğini, senetlere dair 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi sebebiyle kambiyo vasfını yitirdiğini, istenen aidatların öncelikle genel giderlerinden ve gecikme cezalarından düşülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kooperatifin davacıya 3.105,24 TL asıl 4.404,43 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.509,67 TL borcunun olduğu, taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçesiyle 5.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline, (3.105,24 TL asıl alacak yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline) karar verilmiştir. Kararı, tarafların vekilleri temyiz etmiştir. 1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, davalı kooperatifin üyeliğinden istifa eden davacının yaptığı ödentilerin iadesi istemine ilişkindir. Senetlerin iadesi talep edilmesine rağmen senetlerin miktarı belirlendikten sonra bu senetler üzerinden de harç alınarak sonucuna göre mahkemenin görevli olup olmadığı üzerinde durulmadan bir karar verilmesi doğru olmadığı gibi dava dilekçesiyle senetlerin iadesini talep etmesi sebebiyle bu konuda bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. 3-) Kooperatif Anasözleşmesi'nin 15/2. madde hükmü uyarınca, "... çıkan ortak yerine yeni ortak alınması durumunda eski ortağın 21 inci maddeye göre ödediği giderler kendisine derhal geri verilir." hükmü uyarınca muacceliyet bakımından istifa eden üye yerine başka üye alınmışsa bu tarihten, alınmamışsa bilançonun kesinleşmesinden itibaren 1 ay sonrasından başlatılması gerekir. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. ve anasözleşmenin 15. madde hükümlerinde, kooperatiften ayrılan bir ortağın, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olduğu öngörülmüştür. Bu yasal düzenlemeye uyulması gerektiği gibi, aksine uygulamanın, diğer ortakların aleyhine olacağı da kuşkusuzdur. Çıkma payı hesaplanması sırasında, genel giderlere katılmamasının, davacının nedensiz zenginleşmesine yol açacağı da ortadadır. Davacı, 5.000,00 TL asıl alacak talep etmiştir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacağın 6.935,50 TL olduğu hesaplanmasına rağmen genel giderlerin 5.000,00 TL üzerinden düşülmesi doğru olmadığı gibi, kabule göre de, davacının birikmiş faiz talebi olmamasına ve mahkemece asıl alacağın talepten az olduğunun tespit edilmesine rağmen asıl alacağa faiz katılarak hüküm kurulması doğru değildir. Yukarıdaki belirtilen yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. KARAR : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde temyiz eden taraflara iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : Kooperatifler Kanunu MADDE 17 :Kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır.
Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlıyarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Çıkan veya çıkarılan ortağın sermaye veya mevduatından kısmen veya tamamen yoksun kalacağı hakkındaki şartlar hükümsüzdür. |
|
Şerh Son Güncelleme: 18-09-2012
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |