|
THS Şerhine Son Eklenen Şerhler |
Şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmelidir. Çünkü alacağın belirlenebilmesi mümkün iken, böyle bir davanın açılmasına Kanun izin vermemiştir. Böyle bir durumda, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar yokluğundan dava reddedilmelidir.
***Bunun yanında, şayet açılan davada asgari bir miktar gösterilmişse ve bunun alacağın bir bölümü olduğ...
(Şerh No: 15588 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 18-06-2014 20:30)
CMR Konvansiyonu'nun 21. maddesine göre, mal, alıcıya taşıyıcı tarafından taşıma anlaşmasına göre teslimdeki ödeme tutarı tahsil edilmeksizin teslim edilmiş ise, bu durumda taşıyıcı, göndericiye karşı, teslimdeki ödeme tutarını aşmayacak miktarda ve alıcıya karşı dava açma hakkını kaybetmeksizin tazminat ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda yükün, mal bedeli tahsil edilmeksizin alıcısına teslim edildiği sabittir. Alıcının malı kabul etmemiş olduğu veya gönderen davacının malın geri getirilmesi ...
(Şerh No: 15586 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-06-2014 16:33)
Dava, davacıya ait tekstil emtiasının davalı tarafça CMR Konvansiyonu kapsamında taşındığı, ancak gerekli vesaikin alıcı tarafa imzalatılmaması sebebiyle davacı satıcı tarafından mal bedelinin tahsil edilemediği iddiasına dayalı tazminat istemine dair olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının ilgili vesaiki teslim hususunda kusurunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Mahkeme karar gerekçesinde davalının hangi eylem ve işlemleri sebebiyle kusurlu olduğu hususuna değinilmem...
(Şerh No: 15585 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-06-2014 16:33)
2577 sayılı Kanun m.28'de idari yargı kararının uygulanmaması durumunda gerçek kişiler hakkında da tazminat davası açılabileceği öngörüldüğünden davalıların, idari yargı kararının uygulanması yönünden yetki ve konumları gözetilerek sorumlu olup olmayacakları incelenmeli ve gerektiğinde idare aleyhine açılan dava nedeniyle tahsilde tekerrüre esas olmayacak şekilde hüküm vermek yoluna gidilmedir.
P.S: İdari Yargılama Usul Kanunu m.28/4: "Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince y...
(Şerh No: 15584 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-06-2014 09:59)
Davacı ile sigorta şirketi arasında akdedilen makine kırılması sigorta poliçesinde davacı kiracı sigorta ettiren ve dava dışı Finansal Kiralama A.Ş. de sigortalı olarak gösterilmiştir. Bu durumda sigorta sözleşmesinin üçüncü kişi yararına sigorta olarak düzenlendiğinin kabulü gerekir. Esasen Finansal Kiralama A.Ş. ile davacı kiracı arasındaki sözleşme hükümleri de bu yönde düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu durum karşısında sigortacıdan tazminat talep etme hakkı, lehine sigorta yapılan dava dışı Fina...
(Şerh No: 15583 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-06-2014 16:40)
Eksik sigorta incelemesi, sigorta poliçesi genel ve özel koşulları da dikkate alınarak sigorta sözleşmesinin akdedildiği tarihe göre yapılmalıdır.
(Şerh No: 15582 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-06-2014 16:40)
Finansal kiralama sözleşmesinin kiracısı, satıcı şirkete karşı dava açmıştır. Kural olarak, kiracı kendisine finansal kiralama şirketi tarafından yetki verilmeden böyle bir davayı açamaz. Finansal kiralama şirketinin malın ayıplı olmasından dolayı alacak ve dava hakkını kiracıya devretmesi ile, malın ayıplı olmasından dolayı kiracıyı temsilci tayin etmesinin hukuki sonuçları farklıdır. Finansal kiralama şirketi kiracıyı temsilci tayin etmişse kiracı ayıba karşı tekeffülle ilgili BK 202 vd. madde...
(Şerh No: 15581 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 15-06-2014 16:40)
Dava, TARSİM Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bu sigorta poliçesinden dolayı tazminat ödemek yükümlülüğü TARSİM A.Ş'ye aittir.
Davacı, dava dilekçesinde davalıyı "Başak Groupama Sigorta A.Ş. Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortaları Genel Müdürlüğü" olarak göstermiş; anılan poliçe dolayısıyla tazminat istediğini açıklamıştır. Bu durum karşısında, tarım sigortalarının niteliği, düzenlenen poliçe, dava dilekçesinin bir bütün olarak değerlendi...
(Şerh No: 15580 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-06-2014 23:16)
Bilgi [TüketiciK. 56]
Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik - Garanti Belgesi Yönetmeliği/Karşılaştırma
Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik (GBUEDY) - Garanti Belgesi Yönetmeliği (GBY) 1- “Kapsam” başlıklı 2. Madde: “tüketici işlemine konu olan” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır. (Bu ibare, Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği m.1’de yer almaktadır) 2- “Tanımlar” başlıklı 4. Madde: * Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak değiştirilmiş; * Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü, Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdü... (Şerh No: 15579 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-06-2014 15:35)
Bilgi [TüketiciK. 58]
Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 13.06.2014 Resmi Gazete Sayısı: 29029 SATIŞ SONRASI HİZMETLER YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; ekli listede yer alan malların kullanım ömürleri, azami tamir süreleri ile satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, üretici veya ithalatçıların satış sonrası montaj, bakım ve onarım hizmetler... (Şerh No: 15576 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-06-2014 14:51)
Bilgi [TüketiciK. 56]
Garanti Belgesi Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 13.06.2014 Resmi Gazete Sayısı: 29029 GARANTİ BELGESİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; garanti belgesi ile satılmak zorunda olan malları belirlemek ve garanti belgesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, garanti belgesi ile satılmak zorunda olan ekli listede yer alan malları kapsar. Dayanak MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 7/11/201... (Şerh No: 15577 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-06-2014 14:46)
Bilgi [TüketiciK. 55]
Tanıtma ve Kullanma Kılavuzu Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 13.06.2014 Resmi Gazete Sayısı: 29029 TANITMA VE KULLANMA KILAVUZU YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; tüketicinin kullanımına sunulan malların tanıtım, kullanım, kurulum, bakım ve basit onarımına yönelik hazırlanan tanıtma ve kullanma kılavuzuna ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 6 ncı maddede belirtilen mallar hariç olmak üzere tü... (Şerh No: 15578 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-06-2014 10:03)
Sigorta şirketi ile müteahhit arasındaki inşaat sigorta poliçesinde iş sahibi DSİ sigortalı, müteahhit davacı ise sigorta ettiren olarak gösterilmiştir. Bu durumda sigortadan tazminat talep hakkı, sigortalı durumda olan dava dışı DSİ Genel Müdürlüğü'ne aittir. Davacı müteahhidin aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı hususu açıklığa kavuşturulmak gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15575 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-06-2014 15:44)
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Yeni Tapu Sicil Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden sonra, davacının, mahkemeye müracaat etmeden, öncelikle ilgili tapu müdürlüğüne, Tüzüğün ilgili maddelerinde açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması, eğer bu talebinde istediği sonucu alamazsa daha sonra mahkemeye başvurması gerekmektedir. Hal böyle olunca, Tapu Sicil Tüzüğü gereğince davacının öncelikle tap...
(Şerh No: 15574 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-06-2014 10:36)
Davacı, 300 km'de iken aracının arızalandığını, serviste yapılan kontrolde motorun değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, bunu kabul etmediğini ve aracın yenisi ile değiştirilmesini istediği halde motorun değiştirilerek kullanmaya zorlandığını ileri sürerek aracın ayıpsız yenisi ile değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı, seçimlik hakkını aracın yenisi ile değiştirilmesi yönünde kullanarak bunu satıcıya bildirmiştir. Bu durumda aracın yenisi ile değiştirilmesi şartlarının dava...
(Şerh No: 15573 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-06-2014 09:21)
Davacı tüketici seçimlik hakkını tamir yönünde kullanmış ve hasar da tamamen giderilmiştir; bu durumda davacı artık sözleşmeden dönerek bedelin iadesini isteyemez.
(Şerh No: 15572 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 12-06-2014 09:21)
Satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur. Semenin bir başka ifadeyle malın bedelinin ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet veya bir emekte olabileceği gerek doktrinde gerekse yargısal uygulamalarda benimsenmiştir.
Mirasbırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirastan mal kaçırma amaçlı olmadığı ve minnet duygularına dayalı olarak temlikin gerçekleştirildiği kabul edilerek davanın reddine karar v...
(Şerh No: 15566 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-06-2014 16:10)
Dava, davacının isim tashihi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki isim tashihine ilişkin talepte Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesi ve Ağrı Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi içtihadında, isim tashihi davalarının çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı ve Hukuk muhakemeleri kanunu'na göre özel nitelikteki kanun olan Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun uygulanarak, isim tashihi davalarında Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, Yargıtay Hukuk G...
(Şerh No: 15571 - Ekleyen: Av.Arif Sadi KIŞLA - Tarih : 11-06-2014 12:47)
Mahkemece keşif yapılamadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Keşfin yapılması için gerekli ortamın sağlanamaması davanın açılmamış sayılması kararı verilebilecek sebeplerden değildir. Mahkemece; anılan konutların kapılarının açılamamasının davacının yetkisinde olan bir husus olmadığı da dikkate alınarak HMK m.288 vd. uyarınca işlem yapılması gerekmektedir.
(Şerh No: 15570 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 11-06-2014 11:16)
Boşanma davası ile birlikte açılan aile konutu şerhi isteminin, boşanma kararının kesinleşme tarihi ile sınırlı olarak verilmesi gereği.
(Şerh No: 14202 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 11-06-2014 10:28)
Anayasa'nın 48. maddesi uyarınca herkes çalışma hürriyetine sahip olup davalının daha önce çalıştığı ilçede sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl süre ile mesleğini icra edememesi bir rekabet etmeme koşulu değil, kelepçeleme sözleşmesi niteliğinde olup, davalının ekonomik özgürlüğünü kısıtlayan bu hüküm ve dolayısıyla da buna dayalı cezai şart koşulu da geçersizdir.
(Şerh No: 15569 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 10-06-2014 13:36)
Borca batık durumda olmadığı başlangıçta alınan bilirkişi raporuyla saptanan davacı şirketin, salt bunun aksini öngören kayyım raporuna dayanılarak ve yeniden bir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın borca batık kabul edilmesi hukuken mümkün değildir.
(Şerh No: 15568 - Ekleyen: Ali Rıza ÖZALP - Tarih : 09-06-2014 16:03)
Mirasbırakanın mal kaçırma iradesi bulunsa idi davacıların hukuki konumları gözetilerek temlikin satış yoluyla değil, bağış şeklinde gerçekleştirilmesi gerekirdi. Böylesi bir durumda da, davacıların tenkis davası açma haklarının bulunmayacağında kuşku yoktur. Her ne kadar, bedeller arasında fark var ise de, bu husus başlı başına muvazaa olgusunun varlığını göstermez. Kaldı ki, tüm dosya kapsamından 25 yıl süreyle birlikte yaşadığı davalının murisine minnet duygularıyla yapılmış bir temlik olduğu...
(Şerh No: 15567 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 09-06-2014 12:42)
Davalı, miras bırakanın, diğer çocuklarına da maddi destekte bulunduğunu, davacılara taşınmaz temliki, para yardımı yaptığı savunmasında bulunmuş ancak mahkemece bu savunmalar yeterince araştırılmamış ve açıklığa kavuşturulmamıştır.
Hal böyle olunca; miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgeler mercilerinden getirtilmesi, özellikle davacılar ve davalının annesinin tanıklığına başvurulması, va...
(Şerh No: 15565 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-06-2014 13:27)
Miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur.
(Şerh No: 15564 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-06-2014 13:20)
Murisin tüm mirasçılarına kazandırmalarda bulunduğu gözetildiğinde, miras bırakanın gerçek amacının mirasçılarından mal kaçırmak olmayıp mal varlığını mirasçıları arasında paylaştırmak olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan; bir kısım mirasçıların kabul beyanlarının, miras bırakanın temlik tarihindeki asıl amacını ve bu yönde gerçekleşen iradesini ortadan kaldırmayacağı da tartışmasızdır.
(Şerh No: 15563 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 08-06-2014 13:11)
Bononun "bedeli malen ahzolunmuştur" kaydını taşıması, teslim edilen mal karşılığında düzenlenmiş olduğuna karine teşkil eder. Karinenin aksini, yani malın kendisine teslim edilmediğini iddia eden alıcı, bu iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir.
(Şerh No: 15562 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-06-2014 10:36)
Borçlunun adrese dayalı kayıt sisteminde kayıtlı adresinin bulunmaması halinde ipotek akit tablosunda yazılı adresine daha önce usulüne uygun tebligat yapılmamış olsa bile bu adrese Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılabilir.
(Şerh No: 15558 - Ekleyen: Av.Onur TUNGA - Tarih : 05-06-2014 08:12)
Davaya konu edilen taşınmazların mirasbırakanın tüm mal varlığını oluşturduğu görülmektedir. Öyle ise ölünceye kadar bakma akti iki taraflı ivazlı bir akit olduğundan bakım borcunun temini için bununla orantılı ve makul düzeyde bir temlik yapılmış olması gerekir.
(Şerh No: 15559 - Ekleyen: Av.Murat BÖLÜKBAŞ - Tarih : 04-06-2014 13:23)
Davacı işçi, davalı işverenin muvazaalı işe girdi çıktı işlemleri yaptığını ve geçersiz sayılması gereken bu işlem nedeniyle doğan fark işçilik ücret ve tazminat haklarının ödenmediğini ileri sürerek, fark kıdem tazminatı, fark aylık ücret, fark ikramiye, fark fazla çalışma, fark yıllık izin ücreti, hiç ödenmeyen sosyal yardım alacakları ve fark sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu edilen alacakların gerçekte belirli bir alacak olduğu...
(Şerh No: 15560 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-06-2014 15:02)
Bilgi [MK. 178]
Gerekçe
Madde boşanma sebebiyle açılacak davaların, evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasından itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine tâbi olduğunu hükme bağlamaktadır. Bu hüküm sayesinde evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasına rağmen eşlerin yıllar sonra maddî ya da manevî tazminat ya da ilk kez istenilen yoksulluk nafakası dolayısıyla karşı karşıya gelmeleri önlenmek istenmiştir. Bütün alacak istemleri gibi boşanmadan doğan tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerinin de bir zamanaşımı süresinin ol... (Şerh No: 15557 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-05-2014 15:22)
Davacı, davalı bankadan kullanmış olduğu kredi nedeniyle bankaya ödemiş olduğu dosya masrafı, kredi ekspertiz ücreti, erken ödeme cezası, ödeme planı değişikliği cezası ve ipotek fek ücreti ile sair masrafların nelerden ibaret olduğu, mahiyeti ve miktarının sorulduğunu, davalı bankanın herhangi bir cevap vermediğini, yaratılan muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacının, sureti kendisinde bulunan belgeleri yeniden bankadan talep ederek muaraza yaratması hukuken korunamayacağ...
(Şerh No: 15556 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 29-05-2014 12:31)
Taraflar arasında Ticari Kredi Sözleşmesi vardır. Bu sözleşme kapsamında Banka tarafından haksız tahsil edilen erken kapama dahil ücretlerin iadesinde uygulanması gereken Kanun 6098 sayılı TBK. ve 20.Maddesidir.
Buna göre de; taraflar arasındaki sözleşme tip sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede, davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar, erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti yazılmamış sayılmalıdır. Dolayısıyla bu yazılmamış sayıla...
(Şerh No: 15555 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 28-05-2014 20:34)
Vakıa kabul edilmekle birlikte, onun farklı bir hukuki vasıfta olduğunun ileri sürülmesi durumunda vasıflı ikrardan söz edilir ve bu ikrar bölünemez. Böylece vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa değil, vakıayı ileri süren tarafa aittir.
(Şerh No: 15554 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-05-2014 16:59)
Sigorta sözleşmelerinde kapsam dahiline alınmış olan riskler haricinde, kapsam dışı bırakılmış risklerin açıkça belirtilmesi gerekir. Aksi halde belirtilmemiş olan riskler teminat kapsamında sayılacaktır.
(Şerh No: 15553 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-05-2014 11:25)
2577 S.K. m.28 mucibince idarenin ihtiyati haciz ve haciz uygulamalarına ilişkin olarak ikame edilen davalarda, yürütmenin durdurulması kararı verilmişse bunun anlamı: ilgili mahkeme kararı kesinleşinceye kadar davalı idarece, 6183 S.K. un ilgili maddeleri uyarınca cebren tahsil ve takip yollarına gidilemez, taşınmaz satışa konu edilemez ve bu süreç zarfında tasarruf hakkı da korunur. Davalı idarenin taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczi ve/veya haczi kaldırması, ilgili mahkemenin bu yönde vereceğ...
(Şerh No: 8034 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 28-05-2014 10:41)
İflasın ertelenmesi talepli davalarda; nihai kararla İİK'nun 179/B Maddesindeki Tedbirlere Hükmedilmesi Gerekirse de Yargılama Aşamasında Dahi İstemle Varılması Amaçlanan Hedefin Elde Edilmesinin İmkansız Hale Geleceğinden Endişe Edilmesi Halinde Ara Karar Şeklinde Gerekli ve Yeterli Tedbirlerin Verilmesi mümkündür.
(Şerh No: 15543 - Ekleyen: Ali Rıza ÖZALP - Tarih : 27-05-2014 21:03)
İcra ve İflas Kanunu'nun 179/b maddesinin dördüncü fıkrasına göre erteleme ve uzatma süreleri toplam beş yılı geçemez. Beş yıllık sürenin başlangıcı olarak ilk ihtiyati tedbir kararının verildiği tarih esas alınmalıdır.
(Şerh No: 15552 - Ekleyen: Ali Rıza ÖZALP - Tarih : 27-05-2014 21:02)
Davacı, işyerindeki emtiayı davalı sigorta şirketlerine sigortalattığını, her iki poliçe primlerinin ödendiğini ve işyerinde çıkan yangın sonucunda oluşan hasarın tazminini talep etmiştir.
Somut olayda, sigorta poliçelerinin tanzim tarihleri itibariyle davacının stoklarında ne kadar mal olduğu belirlenmemiş, buna bağlı olarak da çifte sigorta ya da kısmi sigorta olguları somut olarak saptanmamıştır. O halde mahkemece, davacı sigortalının defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığı i...
(Şerh No: 15551 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-05-2014 12:55)
Eksik sigortanın söz konusu olduğu hallerde,
sigorta menfaat değerinin tamamen kaybında sigortacı, sigorta bedelini ödemek durumunda ise de;
kısmi hasar veya kayıpta sigortacı, sigorta bedelinin sigorta ettirilen menfaat değerine olan oranı hesaplanmak suretiyle bu oranda indirim yapılarak ödemede bulunur.
Eksik sigorta incelemesi, sigorta poliçesi genel ve özel koşulları da dikkate alınarak sigorta sözleşmesinin akdedildiği tarihe göre tespit edilmelidir.
(Şerh No: 15550 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-05-2014 12:55)
Davalı sigorta şirketi; taraflar arasındaki sigorta sözleşmesinin tam kâgir konutlar için geçerli olduğu belirtilmiş olmasına rağmen sigortalı konutun bu nitelikte olmadığını, sigortalının poliçe tanzimi sırasında beyan yükümlülüğüne uygun davranmaması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuş; davacı sigortalının kasıtlı olduğunu ileri sürmemiştir.
Yangın Sigortası Genel Şartları m.C.2'ye göre sigortacının rizikonun gerçekleşmesinden sonra bu durumu öğrenmesi halinde ve sig...
(Şerh No: 15549 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-05-2014 12:54)
TTK m.1283'e göre mutabakat ile sigorta değeri belirlenmiş poliçeye dayalı tazminat talebinde sigortalının hasarın miktarına yönelik olarak herhangi bir belge ibraz zorunluluğu yok ise de; TTK m.1264 atfı ile sigorta sözleşmeleri hakkında da uygulanacak BK m.28'e göre diğer tarafın hilesi ile akit imzalayan taraf o akit ile ilzam olunamaz ve hata ve hilenin öğrenildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde sözleşmeyi ifa etmeyeceğini diğer tarafa bildirmeyen taraf sözleşmeye olur vermiş sayılır.
(Şerh No: 15548 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-05-2014 12:53)
Davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki "kar ağırlığı klozunu" da kapsayan yangın sigorta poliçesinin düzenlendiği tarihte rizikonun gerçekleşmediği; daha öncesinde de kar yağışı olmakla beraber sigortalı mahallin daha sonra meydana gelen yağışlar sebebiyle aşırı kar yüklenmesi nedeniyle çöktüğü (rizikonun oluştuğu) sabit olmakla; sözleşmenin geçersizliğine dair TTK m.1279 düzenlemesinin olaya uygulanması mümkün değildir.
(Şerh No: 15547 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 27-05-2014 12:51)
Taraflar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sebebiyle tapu payının iadesi talebinde zamanaşımı feshe dair kararın kesinleşmesinden itibaren 5 yıldır.
(Şerh No: 15546 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 26-05-2014 16:45)
Kiracı, kiralananı, teslim aldığı şekilde kiralayana teslimle yükümlü olduğundan kiracının, kiraladığı binayı sigorta ettirmekte menfaati vardır ve somut olayda da kiracı, binayı kendi menfaatine sigorta ettirmiştir. Sigorta poliçesinde "sigortalı" olarak kiracı şirket gösterilmiştir ve başkası nam ve hesabına sigorta yaptırma durumu yoktur. Bu durumda davacı bina malikinin sigorta şirketinden tazminat talep hakkı bulunmamaktadır.
(Şerh No: 15545 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 25-05-2014 12:56)
Bilgi [GelirVK. 103]
Gelir Vergisi Madde:103 tarifeleri her yıl güncellenmektedir.
Gelir Vergisi Tarifesi | Gelir Vergisi Dilimleri Gelir Vergisi Tarifesi (Ücretliler) 2014 Takvim yılı (G.V.K. madde:103) Gelir Vergisi Tarifesi 11.000 TL'ye kadar 15% 27.000 TL’nin 11.000 TL’si için 1.650 TL, fazlası 20% 60.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL (ücret gelirlerinde 97.000 TL’nin 27.000 TL’si için 4.850 TL), fazlası 27% 60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL’si için 13.760 TL (ücret gelirlerinde 97.000 TL’den fazlasının 97.000 TL’si için 23.750 TL), fazlası 35% 2013 Takvim ... (Şerh No: 15544 - Ekleyen: Mesut GÜNDÜZ - Tarih : 25-05-2014 12:30)
Hiç bir araştırma yapılmadan "davacının göstereceği tanığın davacının talebine aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına ters olup" tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı belirtilerek tanık dinlenmeden kişinin dilediği ismi kullanmasının Anayasal bir hak olup kayden engeli de bulunmadığı gerekçesiyle davacının adının değiştirilmesine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15542 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 21-05-2014 19:21)
İçtihadın birleştirilmesine konu kararlara ilişkin maddi olaylarda; ihale kararlarına ilişkin damga vergileri, ihaleyi kazanan yüklenicilerin hak edişlerinden kesilip vergi dairesine yatırılmış; böylece yüklenicilerin aldıkları hak edişlerde damga vergisi kadar azalma meydana gelmiştir. Damga vergileri hak edişlerinden kesilen yükleniciler, söz konusu ihale kararlarının damga vergisine tabi olmayıp, muafiyet kapsamında sayılması gerektiğini iddia ederek, ortaya çıktığını öne sürdükleri hak ihlal...
(Şerh No: 15541 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 21-05-2014 15:25)
Bilgi [TK. 930]
Gerekçesi
6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 815 inci maddesinden dili güncelleştirilerek alınmıştır. Zamanaşımı konusunda, Kanunun 855 inci maddesi Alman hukukundan farklı bir düzenleme içerdiğinden, taşıma işleri yükleniciliği sözleşmesi bakımından da 25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 930 uncu paragrafının yerine 6762 sayılı Kanunun hükmü alınmıştır. Maddenin ikinci fıkrası düzenlenirken, aynı kusur derecelerini düzenleyen Tasarının 855 inci maddesin... (Şerh No: 15540 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:50)
Bilgi [TK. 929]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 462 nci paragrafı, taşıma işleri yüklenicisinin yardımcı kişilerden doğan sorumluluğunu, aynı Kanunun 428 inci maddesinde taşıyıcının sorumluluğu bakımından kabul edilen hükümle aynı içerikte düzenlemiştir. Ancak, Tasarının 879 uncu maddesinde, taşıyıcının yardımcı kişilerden doğan sorumluluğu bakımından CMR'nin 3 üncü maddesindeki düzenlemenin aynen kabul edilmesi ilkesi benimsendiğinden, taşıma işleri yükle... (Şerh No: 15539 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:49)
Bilgi [TK. 928]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 461 inci paragrafından alınmıştır. Tasarının 917 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki genel atfa uygun olarak, eşya yüklenicinin zilyetliğindeyken zarara uğramışsa, yüklenici, maddenin birinci fıkrası uyarınca taşıyıcıya ilişkin sorumluluk rejimine tâbi tutulmuştur. İkinci fıkrada ise, 918 inci maddede öngörülen edimlerin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi hallerinde, yüklenicinin, tedbirli bir tacirin özeni ö... (Şerh No: 15538 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:49)
Bilgi [TK. 927]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 460 ıncı paragrafından alınmıştır. Uygulamada, yüklenicinin taşıma işini üzerine aldığı haller (Tasarının 926 ncı maddesi) ile bu maddede öngörülen toplama yük taşıma halleri sıklıkla bir arada ortaya çıkmaktadır. Ancak, hukuki açıdan, burada iki farklı varsayımın bulunduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle, toplama yük ile ilgili kurala bu maddede ayrı bir hüküm olarak yer verilmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'... (Şerh No: 15537 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:48)
Bilgi [TK. 926]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 458 inci paragrafından alınmıştır. 6762 sayılı Kanunun 814 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenleme, kaynak Alman hükmüne uygun olarak yeniden kaleme alınmıştır. 6762 sayılı Kanunun hükmünde, yüklenicinin taşıma işini üzerine alması, tarafların bu hususu kararlaştırmaları halinde mümkündü; buna karşılık Tasarı ile getirilen yeni düzenlemeye göre, yüklenici her halde bu hakkı haizdir ve gönderene ... (Şerh No: 15536 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:48)
Bilgi [TK. 925]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 465 inci paragrafının ikinci fıkrasından alınmıştır. 6762 sayılı Kanunun 812 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan kural, kaynak Alman hükmü doğrultusunda önceki taşıyıcıları da kapsayacak şekilde genişletilerek çağdaş bir düzenlemeye kavuşturulmuştur Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 925 inci maddesinde 853 üncü maddede belirtilen gerekçeler doğrultusunda değişiklik yapılmıştır. (Şerh No: 15535 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:47)
Bilgi [TK. 924]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 465 inci paragrafının birinci fıkrasından alınmıştır. Birden çok taşıyıcı halinde son taşıyıcının durumunu düzenleyen Tasarının 892 nci maddesinin, eşyayı teslim eden son kişinin taşıyıcı olmayıp da yüklenici olduğu hallerde de uygulanması gerektiğinden, bu kural sevk edilmiştir. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 924 üncü maddesinde 853 üncü maddede belirtilen gerekçeler doğrultusund... (Şerh No: 15534 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:47)
Bilgi [TK. 923]
Gerekçesi
Tasarının 891, 1201, 1254, 1275 ve 1315 maddelerinde de kabul edilmiş olan temel ilke uyarınca, bu maddede de, yüklenicinin alacaklıları için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun sistemine dönülmüş ve hapis hakkı tanınmıştır. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 923 üncü maddesinde 853 üncü maddede belirtilen gerekçeler doğrultusunda değişiklik yapılmıştır. (Şerh No: 15533 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:46)
Bilgi [TK. 922]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 457 inci paragrafından alınmıştır. Bu madde, gönderen ile yüklenici arasındaki sözleşmeden doğan hak ve edimlerin, üçüncü kişilerle olan ilişkilerde nasıl ele alınacağını düzenlemektedir. Yüklenici, Tasarının 918 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kural olarak sözleşmeleri kendi adına yapacaktır. Dolayısıyla, bu sözleşmelerden gönderen lehine doğan hakların dış ilişkide gönderen tarafından kullanılabilme... (Şerh No: 15532 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:45)
Bilgi [TK. 921]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 459 uncu paragrafından alınmıştır. Yüklenici ile gönderenin, kesin bir ücret (bedel) kararlaştırmaları ihtimali, 6762 sayılı Kanunun 814 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülmüştü. Orada yer alan kural, kaynak Alman hükmüne uygun çağdaş bir düzenlemeye kavuşturulmuştur. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 921 inci maddesinde 853 üncü maddede belirtilen gerekçeler doğrultusunda deği... (Şerh No: 15531 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:45)
Bilgi [TK. 920]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 456 ncı paragrafından alınmıştır. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 810 uncu maddesi, yüklenicinin ücretinin muacceliyeti konusunda seçenekler öngörmekteydi. Tasarının bu hükmüyle, kaynak Alman kuralı doğrultusunda bir sadeleştirmeye gidilmiş ve eşyanın taşıyıcıya/taşıyana teslimi anında ücretin her ihtimalde muaccel olacağı öngörülmüştür. Adalet Komisyonu Raporu'ndan: Komisyonumuzca, Tasarının 920 nci m... (Şerh No: 15530 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:44)
Bilgi [TK. 919]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 455 inci paragrafından alınmıştır. Maddenin birinci fıkrası gönderenin yükleniciyi bilgilendirme ve gerekli hazırlıkları yerine getirme edimlerini düzenlemektedir. İkinci fıkrada, Tasarının 864 üncü maddesine paralel olarak, gönderenin kusursuz sorumlu olduğu haller tanzim edilmektedir; bu hüküm, UNIDROIT tarafından hazırlanmış olan Taşıma İşleri Yükleniciliği Sözleşmesine İlişkin Bir Milletlerarası Andlaşma ... (Şerh No: 15529 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:43)
Bilgi [TK. 918]
Gerekçesi
25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 454 üncü paragrafından alınmıştır. Bu madde, yüklenicinin borcuna dahil olan edimleri tasrih etmektedir. Yüklenicinin temel borcu "eşyanın taşıtılması"dır; bu borç "taşıma işinin örgütlenmesi" üst kavramı ile açıklığa kavuşturulmaktadır. Dolayısıyla yüklenici, gönderenin bildirdiği teslim alma yerinden varma yerine kadar gereken taşıma araçlarını tespit edecek, bu araçlara ilişkin taşıyıcıları veya taşıyanlar... (Şerh No: 15528 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:43)
Bilgi [TK. 917]
Gerekçesi
Bu maddenin birinci fıkrası, 25/06/1998 tarihli Alman Taşıma Hukuku Reform Kanunu uyarınca değiştirilen Alm. TK.'nın 453 üncü paragrafının birinci ve ikinci fıkralarından birleştirilerek alınmıştır. İkinci fıkra, Tasarının 850 nci maddesinin üçüncü fıkrası için bildirilen gerekçelerle Alman Kanununun 453 üncü maddesinin üçüncü fıkrasından alınmıştır. Maddenin üçüncü fıkrası 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 808 inci maddesinin ikinci fıkrasından dili güncelleştirilerek alınmıştır. Birinci fı... (Şerh No: 15527 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:41)
Bilgi [TK. 916]
Gerekçesi
Bu hüküm yeni olup, yolcu taşıma işletmeciliğinin dinamik karakteri, genel işlem şartlarına bağlılığı ve bu şartların da çoğu kez bilete yazılmış olması gerçeği ve sektörün Dünya'daki gelişmesi dikkate alınarak yolcu taşımasının Ulaştırma Bakanlığınca bir yönetmelikle düzenlenmesini öngörmektedir. Bu sebeple hükme kanunen düzenlenmesi gereken sorumluluk sınırlarına ilişkin kurallar konulmuş, diğer konular yönetmeliğe bırakılmıştır. (Şerh No: 15526 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:25)
(Şerh No: 15525 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:24)
(Şerh No: 15524 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:24)
Bilgi [TK. 913]
Gerekçesi
Bu madde 6762 sayılı Kanunun 805 inci maddesinden alınmıştır. 6762 sayılı Kanunun diğer hükümlerinde mehaz Alman hukukundan iktibas olunan "rehin hakları"nın yerine bu maddede hapis hakkına yer verilmiş olması, o Kanunun sistematiğini bozmaktaydı. Ancak, Tasarının 891 inci maddesinin altında verilen gerekçeye uygun olarak, Dördüncü ve Beşinci Kitapların ilgili bütün hükümlerinde, Türk Medeni Kanununun 950 ilâ 953 üncü maddeleri uyarınca alacakların temini için hapis hakkı kabul edilince (Tasarın... (Şerh No: 15523 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:24)
Bilgi [TK. 912]
Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 804 üncü maddesinden alınmıştır. Ancak ikinci fıkrada, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile getirilen düzenlemelere uygun olarak, değişiklik yapılmış ve taşıyıcının, yolcunun yanında bulundurduğu eşyadan da sorumlu tutulması kuralı getirilmiştir. (Şerh No: 15522 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:23)
(Şerh No: 15521 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:22)
(Şerh No: 15520 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:22)
Bilgi [TK. 909]
Gerekçesi
Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 802 nci maddesinden alınmıştır. Sefer esnasında, yol değiştirme nedeni ile gecikmeden doğan sorumluluğu düzenlemektedir. Taşıyıcı sefer tarifesinde bulunmayan bir yerde durması, sebepsiz yere olağan, yani her zaman izlenen veya izlenmesi gereken yoldan başka bir yol izlemesi veya diğer şekilde kendi fiilinden doğan bir sebeple taşımanın gecikmesi halinde yolcu sözleşmeden cayıp tazminat isteyebilir. Bu halde istenebilecek tazminat cayma halinde söz konusu olan ta... (Şerh No: 15519 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:22)
Bilgi [TK. 908]
Gerekçesi
Bu hüküm 6762 sayılı Kanunun 801 inci maddesinden esaslı değişikliklerle alınmıştır. Seferin hareket etmesi gecikmişse, gecikme haklı bir sebebe dayansın veya dayanmasın yolcu sözleşmeden cayıp ödediği ücreti ve varsa zararını, gecikmeye rağmen seyahat etmişse sadece gecikmeden doğan zararını isteyebilir. 6762 sayılı Kanunda bu haklar, gecikmenin iki günü aşması halinde doğmaktadır. Çağdaş uygulamalar çerçevesinde bu sürenin "hal ve şartlara uygun bir süre" olarak değiştirilmesi gerekmiştir. Hük... (Şerh No: 15518 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:20)
Bilgi [TK. 907]
Gerekçesi
Madde, 6762 sayılı Kanunun 799 uncu maddesinden bazı değişikliklerle alınmıştır. Seferin yapılamamasının sonuçlarını düzenleyen bu madde, çeşitli olasılıklara göre kurallar öngörmektedir. Birinci bent: Bu bent 6762 sayılı Kanunun 799 uncu maddesinin (3) numaralı bendinden aynen alınmıştır. İkinci bent: Bu bent 6762 sayılı Kanunun 799 uncu maddesinin (4) numaralı bendinden aynen alınmıştır. Üçüncü bent: Bu bent 6762 sayılı Kanunun 799 uncu maddesinin (5) numaralı bendinden aynen alınm... (Şerh No: 15517 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:18)
(Şerh No: 15516 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:14)
Bilgi [TK. 906]
BEŞİNCİ KISIM-Genel Gerekçe
Yolcu Taşıma Yolcu taşımaya ilişkin olarak Türk hukukunda özel hükümler yoktur. Oysa çeşitli ülkeler bu tür taşımaları da özel hükümlerle düzenlemişlerdir. Mesela, İsviçre'de 18/06/1993 tarihli özel bir federal kanun bulunmakta, Alman Medeni Kanununun 651 ilâ 651m maddesi hükümleri seyahat sözleşmesine ayrılmış bulunmaktadır. Bu hükümler Almanya'da 01/01/2002'de yürürlüğe giren borçlar hukuku reformu ile Avrupa Parlamentosu ile Konseyin ortaklaşa çıkardıkları 13/06/1990 tarihli ve AET/90/314 ... (Şerh No: 15515 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 20-05-2014 14:13)
İİK m.179/b'de iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine takip yapılamayacağı ve evvelce yapılan takiplerin duracağı belirtilmiş; davalara etkisinden söz edilmemiştir. Bu durumda davalı hakkında açılan aynen iade davası görülüp hüküm kurulabilir. Ancak verilecek hükmün infazı iflasın ertelenmesinin sonucuna kadar yapılamaz.
(Şerh No: 15514 - Ekleyen: Ali Rıza ÖZALP - Tarih : 20-05-2014 13:26)
Taşınmaz satış sözleşmesindeki gerçek satış bedelinin resmi senette daha düşük veya daha yüksek gösterilmiş olması; böylece satış bedelinin doğru gösterilmemesi halinde hangi bedelin dikkate alınacağı önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada gerçek bedel senede yansıtılmamış olmakla, bu özelliği itibariyle, çıkacak uyuşmazlıkların çözümünde de muvazaa hükümlerinden faydalanılması gereklidir.
(Şerh No: 15513 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 14-05-2014 15:37)
Bilgi [ÇekK. 3]
Bankaların sorumlu oldukları karşılıksız çeklerin üst tutarı, 27 Ocak 2014 tarihinden geçerli olmak üzere 1.045 TL’den 1.120 TL’ye (2010/2 sayılı Tebliğden önce bastırılan çeklerden ötürü her bir çek yaprağı için 660 TL’ye) çıkarılmışt
21 Ocak 2014 SALI Resmî Gazete Sayı : 28889 TEBLİĞ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: ÇEK DEFTERLERİNİN BASKI ŞEKLİNE, BANKALARIN HAMİLE ÖDEMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU MİKTAR İLE ÇEK DÜZENLEME VE ÇEK HESABI AÇMA YASAĞI KARARLARININ BİLDİRİLMESİNE VE DUYURULMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ (SAYI: 2010/2)’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SAYI: 2014/1) MADDE 1 – 20/1/2010 tarihli ve 27468 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çek Defterlerinin Baskı Şekline, Bankaların Hamile Ödemekle Yükümlü ... (Şerh No: 15511 - Ekleyen: Mesut GÜNDÜZ - Tarih : 11-05-2014 19:17)
Bilgi [SigortaK 30]
SİGORTACILIKTA TAHKİME İLİŞKİN YÖNETMELİK
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 17.08.2007-26616 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta ettiren veya sigorta sözleşmesinden menfaat sağlayan kişiler ile riski üstlenen taraf arasında sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümü amacıyla 5684 sayılı Sigortacılık Kanununda öngörülen tahkim sistemine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Sigorta Tahkim Komisyonu, Komisyon üyeleri, Komisyon müdürü ve ... (Şerh No: 15510 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 08-05-2014 15:20)
Davacının talebi, desteğinin, kendi idaresindeki davalıya trafik sigortalı araç ile seyri sırasında meydana qelen kazada vefat etmesinden mütevellit destekten yoksun kalma tazminatının tahsilidir.
Somut olayda uygulanması gereken zamanaşımı KTK M.109/2'de öngörülen ceza zamanaşımı süresidir. Bu sürenin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. Bir kişinin ölümü ile sonuçlanan söz ko...
(Şerh No: 15509 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2014 14:11)
Çek, keşideci tarafından lehtar lehine düzenlenip keşide edildikten sonra, lehtar tarafından tekrar keşideciye ciro edilmesi halinde, keşidecinin TTK m.700/3 koşullarında yeniden çeki tedavüle çıkararak ciro etmesi durumunda, ikinci tedavülden önceki lehtarın sorumluluğu kalmadığından, lehtar hakkında takip yapılamaz. Bu durumda, keşideci ile takip alacaklısı hamil arasında sorumluluk vardır. Zira keşideci, çeki yeniden tedavüle çıkarmakla, lehtar adına keşide etmeden önceki durumuna döndüğünden...
(Şerh No: 15508 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2014 13:34)
Takibe konu çek keşideci (K) tarafından lehtara (L) keşide edilmiş; akabinde L tarafından K'ya ciro edilen çek, K tarafından tekrar tedavüle çıkarılmıştır. Hamil tarafından başlatılan takipte L, kendisine takip yapılamayacağından takibin iptalini talep etmişse de;
çekin, yasal süresinde bankaya ibraz edilmesi, ciro silsilesinde kopukluk bulunmaması karşısında hamilin L hakkında takip yapmasında yasaya bir aykırılık yoktur.
(Şerh No: 15075 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 07-05-2014 13:30)
2942 S.K. Geçici 6. maddesinde yapılan değişiklik ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri, bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, temyize konu davada harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerekir.
(Şerh No: 15507 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 19:48)
Bilgi [SigortaK 22]
SİGORTA EKSPERLERİ YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 22.06.2008-26914 BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı sigorta eksperlerinin niteliklerine ve faaliyetlerine dair usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, eksperlerin niteliklerine, kuruluşlarına, faaliyetlerine, belge ve kayıt düzeni ile yapamayacakları işlere ilişkin usul ve esasları kapsar. Dayanak MADDE 2 – (Değişik:RG-8/5/2010-27575) (1) Bu Yönetmelik, 3/6/2007 tarihli ve 5684 sayılı Sigortac... (Şerh No: 15506 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 12:14)
Bilgi [SigortaK 21]
AKTÜERLER YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 15.08.2007-26614; 28.09.2012-28425 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, aktüerlik mesleğine giriş ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemek ve aktüerlerin yetki, sorumluluk, yükümlülük ve niteliklerini belirlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Türkiye’de aktüerlikle ilgili gerçekleştirilecek faaliyetleri kapsar. Dayanak ... (Şerh No: 15505 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 12:11)
Bilgi [SigortaK 5]
HAYAT GRUBU SİGORTALARI YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 10.10.2012-28437 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta ettirenlerin, sigortalıların ve lehtarların hak ve menfaatlerinin korunması ile hayat grubu sigortalarına ilişkin faaliyetlerin düzenlenmesi, denetlenmesi ve gözetimine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik, hayat grubu sigortalarında faaliyet gösteren Türkiye’de kurulu sigorta ve emeklilik şirketleri ile yabancı ... (Şerh No: 15504 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 12:01)
Bilgi [SigortaK 21]
SİGORTA VE REASÜRANS BROKERLERİ YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 21.06.2008-26913 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar Amaç ve kapsam MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta ve/veya reasürans brokerliği yapacak gerçek ve tüzel kişilerin niteliklerine ve faaliyetlerine dair usul ve esasları düzenlemektir. (2) Bu Yönetmelik, brokerlerin niteliklerine, kuruluşlarına, faaliyetlerine, tutacakları defter, belge ve kayıt düzeni ile yapamayacakları işler... (Şerh No: 15503 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 11:53)
Bilgi [SigortaK 11]
ÖZEL SAĞLIK SİGORTALARI YÖNETMELİĞİ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 23.10.2013-28800 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, özel sağlık sigortası uygulamalarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Kapsam MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; bilgilendirme ve teklif, sözleşme türleri, ömür boyu yenileme garantisi, katılım sertifikası, plan değişikliği ve geçiş işlemleri, sözleşme iptali, sigorta süresinin sona ermesinden sonraki tedavilere ilişkin genel hükümler ile özel s... (Şerh No: 15501 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 11:36)
Bilgi [SigortaK 11]
SİGORTA SÖZLEŞMELERİNDE BİLGİLENDİRMEYE İLİŞKİN YÖNETMELİK
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 28.10.2007-26684 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, belli bir sigorta ilişkisine girmek isteyen kişilerin, gerek sözleşmenin müzakeresi gerekse kurulması sırasında sözleşmenin konusu, teminatları ve diğer özellikleri hakkında oluşabilecek bilgi eksikliklerinin giderilmesi ile sözleşmenin devamı sırasında ortaya çıkabilecek ve sözleşmenin işleyişi ile ilgili olarak sigo... (Şerh No: 15500 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 11:32)
Bilgi [SigortaK 5]
SİGORTA BRANŞLARINA İLİŞKİN TEBLİĞ
Resmi Gazete Tarih-Sayı: 11.07.2007-26579 TEBLİĞ NO: (2007/1) MADDE 1 – (1) 14/6/2007 tarihli ve 26552 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 5 inci Maddesi kapsamındaki sigorta branşları ekli listedeki şekilde belirlenmiştir. Yürürlük MADDE2 – (1) Bu Tebliğ yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme MADDE3 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan yürütür.... (Şerh No: 15499 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 11:22)
Sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatı haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili istemli davada; sigorta şirketi sigortalısına halefen dava açtığına göre; görevli mahkeme sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınarak tayin edilmelidir. Dava dışı sigortalı ile davalı arasında kira sözleşmesi ilişkisi olmakla görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.
(Şerh No: 15498 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 06-05-2014 11:10)
Sanık, maktul ve arkadaşlarının hırsızlık suçunu işlemek amacıyla marketin kepengini açmalarından itibaren, bu suçun gerçekleşmemesi ve vazgeçmeleri için çabalamış, fakat saldırıyı defedememiştir; sanığın, kendisine ait malları korumak amacıyla, olay yerinden malları ile kaçan maktulün bulunduğu araca ateş etmesinde yasal savunma koşullarının gerçekleştiğinin ve yasal savunmada aşırıya kaçılmadığının ve bu suçtan sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekir.
(Şerh No: 15497 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 05-05-2014 10:23)
Karara konu olayda iki taraf da tacirdir; tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması lazımdır. Poliçeyi sigortalıya götürdüğünü, imzalamasını istediği halde imzalamadığını ve primi veya ilk taksidi sigortalının ödemediğini iddia eden sigorta şirketi, işbu iddiasını, resmi bir ihtarname keşide etmiş olmakla veya taahhütlü mektup g...
(Şerh No: 15496 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 04-05-2014 14:02)
Arsa sahipleri tarafından yükleniciye karşı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi talepli dava ikame edilmiştir. Sözleşmede imzası bulunan paydaşların bu davaya taraf olmaları veya muvafakatlerinin sağlanması zorunludur. Bu sebeple davada taraf olmayan paydaşın davaya muvafakatinin sağlanması, bu mümkün olmadığı takdirde davaya davalı sıfatıyla dahil edilmesi zorunludur.
(Şerh No: 15495 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 03-05-2014 11:17)
Mahkemece; davalının kendi isteği ile kredi kullandığı, kredi sözleşmesinin müzakere edildiği, sözleşmenin usulüne uygun olarak düzenlendiği, haksız şart niteliğinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, Erenler Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 27/07/2012 tarih ve 157 sayılı kararının iptaline karar verilmiştir.
Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözeti...
(Şerh No: 15494 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 30-04-2014 22:22)
Davalının ilk kredi sözleşmesinde ve ikinci limit arttırım sözleşemsinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası vardır.
Dava ve takibe konu alacağın dayanağı olan 27.12.2007 tarihli genel kredi sözleşmesi önceki sözleşmelerden bağımsızdır. Bu sözleşmede ve gerekse ödeme planında imzası bulunmayan davalının kefil olarak takip konusu alacaktan sorumluluğundan söz edilemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar tesisi doğru görülmemiştir.
(Şerh No: 15493 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-04-2014 14:00)
Mahkemece talep edilen kredi alacağının hangi sözleşme veya sözleşmelerden kaynaklandığı araştırılarak, şayet davalının imzasını taşımayan sözleşmelerden doğmuş ise davalının kefalet sorumluluğunun olmayacağı, aksi durumda yani kullandırılan kredinin davalının imzasının bulunduğu sözleşmelerle ilgisi var ise davalının sorumluluğunun doğacağı ve davalının sorumluluğunun kendi limiti ve temerrüdünün hukuki sonuçlarıyla sınırlı olacağı dikkate alınarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmes...
(Şerh No: 15492 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 22-04-2014 13:51)
FATURANIN İSPAT GÜCÜNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER İÇERMEKTEDİR.
Taraflar arasında akdi ilişki bulunduğuna göre, bedelin ispatına yönelik olarak faturaya dayanılması olanaklıdır.
Davacı/alacaklı da iş bedelinin tahsili için giriştiği takibi faturaya dayandırmıştır.
Davalı/borçlu gerek icra takibine itiraz, gerekse eldeki davaya cevap dilekçesinde fatura münderecatına yasal sürede itiraz ettikleri yönünde bir savunma getirmediği gibi; faturanın davacının yaptığı işin karşılığı olmadığına ...
(Şerh No: 15491 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 17-04-2014 13:48)
İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolu kapalıdır.
(Şerh No: 15490 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 17-04-2014 08:29)
Davacı, davaya konu taşınmazları harici satış sözleşmesi ile davalılardan aldığını; davalılara ihtarname keşide etmesine rağmen taşınmazların tapu devrinin yapılmadığından bahisle taşınmazların rayiç değerinin tahsilini talep etmektedir.
Davadaki somut olayın özelliği, toplanan delil ve belgeler, sav, savunma, öncelikle MK m.2 açısından ve davanın her iki yanları yönünden incelenmeli; haksız iktisabın denkleştirici adalet fonksiyonu ve işlevi ile hakkaniyet kuralları çerçevesinde adalet sağ...
(Şerh No: 15489 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-04-2014 15:29)
Davacılar, murisleri ile davalı arasında yasa dışı ilişki olduğunu, bu nedenle dava konusu taşınmazı davalıya bağışladığı halde tapuda satış göstermek suretiyle temlik yapıldığını ileri sürerek kaydın iptalini istemişlerdir. BK m.65 uyarınca haksız veya ahlaka aykırı bir amacın elde edilmesi için verilen şeyin geri alınması olanağı yoktur.
(Şerh No: 15488 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 16-04-2014 13:15)
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |