(Karar Tarihi : 30.09.1997)

"Taraflar arasındaki davadan dolayı Sivrice Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10.6.1996 tarih ve 135-45 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 30.9.1997 gününde davalı avukatı Y____ E____ D____ geldi davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıya sigortalı bulunan müvekkiline ait fabrikanın bazı ünitelerinin yağan kar sonucu çatılarının çökmesiyle oluşan (382.663.817) lira zararın talebe rağmen ödenmediğini ileri sürerek, anılan meblağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, fabrika çatılarının daha önce de çöktüğünü, kar kalınlığının 70 cm'ye ulaşmasından sonra, hasar bilindiği halde düzenlenen poliçenin hükümsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, mübrez belgelere, delil tesbit dosyasına ve bilirkişi raporlarına dayanılarak, olayın 3.12.1992 tarihinde meydana geldiği ve ertesi günü tesbit edildiği, poliçe başlangıç tarihinin hasar tarihinden önceye tekabül etmesi nedeniyle meydana gelen (l32.872.383) lira zararın sigorta teminatı kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile anılan meblağın %30 yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve "Kar ağırlığı" klozunu da kapsayan yangın sigorta poliçesinin düzenlendiği tarihte daha önce kar yağışı olmakla beraber rizikonun gerçekleşmediği ve daha sonra meydana gelen yağışlar sebebiyle aşırı kar yüklenmesi nedeniyle sigortalı mahallin çöktüğü; diğer bir deyişle rizikonun oluştuğu sabit bulunmasına göre sigorta sözleşmesinin geçersizliğini gerektiren TTK'nın 1279 uncu maddesinin olaya uygulanmasının mümkün bulunmamasına ve nihayet davacının sözleşmenin devamı sırasındaki davacı sigorta ettirenin sigorta konusu yerdeki gerekli önlemleri almaması sebebiyle genel şartların B.7 maddesi hükmü uyarınca da mahkemece gerekli indirim yapılarak hüküm kurulmuş bulunmasına göre davalı sigorta vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta vekilinin yerinde görülmeyen temyiz isteminin reddiyle hükmün ONANMASINA , davacı vekili duruşmaya gelmediğinden duruşma vekillik ücreti taktirine yer olmadığına, 4.784.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 30.9.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu MADDE 1279 :II - RİZİKONUN GERÇEKLEŞMİŞ OLMASI

1. MUKAVELENİN YAPILDIĞI SIRADA

Mukavelenin yapıldığı sırada sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimse, rizikonun gerçekleşmiş olduğunu yahut sigortacı rizikonun gerçekleşmesi imkânı kalmadığını bilmekte iseler sigorta mukavelesi hükümsüzdür; şu kadar ki; birinci halde sigortacı sigorta primini istiyebilir.

Şerh Son Güncelleme: 27-05-2014