|   
      
						 
      
  
       Av.Andaç ESEMEN 
BURSA-2019 
 
 
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'a İlişkin Genel Bir Değerlendirme 
 
GİRİŞ: 
 
Bu çalışma kapsamında sporda şiddetin önlenmesi amacıyla 31.3.2011 tarihli ve 6222 sayılı ‘Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ ile sporda şiddeti önlemek amacıyla düzenlenen suçlardan ‘Hakaret İçeren Tezahüratta Bulunma Suçu’ 
ele alınacak ve yine bu kanunda düzenlenen kabahatlerle ilgili genel açıklamalarda bulunulacaktır. 
 
1.6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un Kabul Süreci: 
 
“Avrupa  Konseyi’ne  üye  ülkeler  tarafından  25.9.1986  tarihli‘Sportif  Karşılaşmalarda  ve Özellikle Futbol Maçlarındaki Seyircilerin Şiddet Gösterilerine ve Taşkınlıklarına Dair Avrupa Sözleşmesi’ imzalanmıştır.Sözleşme’nin Türkiye tarafından onaylanması 3608 sayılı Kanunla uygun bulunmuştur.Türkiye bu sözleşmeyi 25 Eylül 1986 tarihinde imzalamış ve 18.1.1990 tarih  ve  3608  sayılı  Kanun  ile  uygun  bulmuştur.Anayasa’nın  90.  maddesinin  son  fıkrası hükmüne göre,usulüne göre yürürlüğe konulmuş kişi hak ve özgürlüklerine ilişkin milletlerarası sözleşmeler  kanun  hükmündedir.Dolayısıyla  Sözleşme  iç  hukukumuzun  bir  parçası  haline gelmiştir.Sözleşme’ye taraf devletler Sözleşmeyle sporda ve özellikle futbolda seyirci şiddetini önlemek içi kendi anayasalarının tanıdı sınırlar içinde tedbirler almayı taahhüt etmiştir.’’1 
 
Bu   taahhüt   kapsamında   ilk   olarak   28.4.2004   tarihli   ve   5149   sayılı   ‘Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ kabul edilmiş ve bu   kanun   14.4.2011   tarihinde   yürürlüğe   giren   6222   sayılı’Sporda   Şiddet   ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanun’ ile yürürlükten kalkmıştır.2 
 
5149 sayılı Kanun çeşitli nedenlerden dolayı şiddet ve düzensizliğin önlenmesinde 
 
yetersiz kalmış ve	6222 sayılı  yasa ilga edilmiştir.5149 sayılı Kanun’un  yetersiz 
 
kalmasının başlıca sebepleri şunlardır ; 
 
1.Özgenç’in  belirttiği  gibi,5149  s.Kanunda  öngörülen  yaptırımlar  sistem  itibariyle uygulanabilir değildi.3”1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk ceza hukuku mevzuatı  karşısında  uygulanabilir  olmadığı  anlaşılan  5149  s.  Kanun  hükümlerinin gözden geçirilmesi ve yeni bir kanun çalışması yapma ihtiyacı ortaya çıkmıştır.’’4 
 
 
 
 
 
 
 
1Hamide Zafer,”Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Yönelik Bir Çare Olarak Seyirden 
Yasaklama”,Türkiye Adalet Akademisi Dergisi,Yıl:5,Sayı:19,(Ekim 2014),s.26. 2Ibid.,s.27. 
3Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi,Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu,2.Bası,Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012,s.11. 
4Ibid.,s.11. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
2.Koca’nın  belirttiği  gibi  5149  sayılı  Kanun’un  kapsamı  sadece  spor  alanlarındaki şiddeti  önlemekti. 5 Yani  spor  alanları  dışındaki  şiddet  bu  Kanun’un  kapsamına girmiyordu. 
 
3.’’Kanun’da düzenlenen yasak fiillere yaptırım olarak idari para cezası öngörülmüş olması ve bu cezaların spor güvenlik kurulları tarafından verilmesi’’6 
 
4.’’Kanun’un kapsamının dar olması yani taraftarların sürekli veya geçici olarak gruplar halinde bulundukları yer ve mekanlar ile müsabakanın yapılacağı yere gidiş ve geliş güzergahlarında  gerçekleşen  eylemleri  kapsamaması,müsabaka  sonucunu  etkilemek amacıyla kazanç veya menfaat temin edilmesinin(şike ve teşvik primi verilmesinin) suç olarak tanımlanmamış olması.’’7 
 
5.Koca’nın  da  belirttiği  gibi  6222  sayılı  Kanun’un  5149  sayılı  Kanun’un  yerini almasındaki en önemli sebep 5149 sayılı Kanun’un uygulanamıyor olması idi.8 
 
2.6259  sayılı  ‘’Sporda  Şiddet  ve  Düzensizliğin  Önlenmesine  Dair  Kanunda Değişiklik   Yapılması   Hakkında   Kanun’’   ile   6222   sayılı   Kanun’da   yapılan değişiklikler: 
 
6222  sayılı  Kanun’un  en  önemli  çıkma  nedeni  5149  sayılı  Kanun’da  öngörülen yaptırımların  caydırıcılıktan  uzak  olması  idi.Koca’nın  belirttiği  üzere:’’6259  sayılı Kanun'un şike ve teşvik primi suçunun yanı sıra,spor alanlarında şiddet ve düzensizliği önlemeye yönelik suçların cezalarını da önemli derecede azaltmış olması,yaptırımın ağırlığının  sağladığı  norma  uygun  hareket  etme  yükümlülüğünü  önemli  derecede zayıflatacaktır.’’ 9  6222  sayılı  Kanun’un  en  büyük  hazırlanma  sebebi  sporda  şiddeti önlemek adına caydırıcı yasaya duyulan ihtiyaçtı ve 6222 sayılı Kanun’da büyük ölçüde caydırıcı cezalar vardı.Ne yazık ki 6259 sayılı Kanun ile yapılan değişikliler sonucu 6222 sayılı Kanun caydırıcı olma vasfını yitirmiştir.Umarız en kısa zamanda yapılacak yasal düzenlemelerle 6222 sayılı Kanunda suçların karşılığı olarak öngörülen cezalar caydırıcı seviyeye ulaşır. 
 
5Ibid.,s.47. 
66222 sayılı Kanun Genel Gerekçe 
76222 sayılı Kanun Genel Gerekçe 
8Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012,s.47. 
9Ibid.,s.48. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
3.6222 Sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’da Sporda Şiddetin Önlenmesi Amacıyla Düzenlenen Suçlar: 
 
6222 sayılı Kanun’da sporda şiddetin önlenmesi amacıyla birçok suç düzenlenmiştir, bu suçların hepsinin çalışmada incelenmesi çalışmanın amacını aşacağı için 6222 sayılı Kanun’da  sporda  şiddetin  önlenmesi  amacıyla  düzenlenen  suçlar  içerisinde  en  çok karşılaşılan   suçlardan   biri   olan   ‘’Hakaret   İçeren   Tezahüratta   Bulunma   Suçu’’ incelenecektir. 
 
3.1.Hakaret İçeren Tezahüratta Bulunma Suçu: 
 
Şiddet sadece maddi cebir uygulanarak meydana gelmez, hakaret ve tehdit gibi araçlarla da   şiddet   meydana   gelebilir.Bu   sebeple   Kanun’da   öngörülen   ‘’Hakaret   İçeren Tezahüratta Bulunma Suçu’’ ve ‘’Din,Dil,Irk,Etnik Köken,Cinsiyet veya Mezhep Farkı Gözeterek Hakaret İçeren Tezahüratta Bulunma Suçu’’larının düzenlenmesinin, sporda şiddetin ceza hukuku aracılığıyla önlenmesi amacına hizmet ettiği kuşkusuzdur. 
 
I.Genel Olarak: 
 
6222   sayılı   Kanun’un   14.   Maddesinin   1   ve   2.   Fıkralarında   iki   ayrı   suç düzenlenmiştir;6222  sayılı  Kanun’un  14.  Maddesinin  1.  Fıkrasında  ‘’hakaret  içeren tezahüratta bulunma suçu’’ düzenlenirken aynı maddenin 2. Fıkrasında ‘’din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek hakaret içeren tezahüratta bulunma suçu’’ düzenlenmiştir. 
 
6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 14.Maddesinin 
 
1. Fıkrasına göre:’’Spor alanlarında veya çevresinde taraftarların grup halinde veya münferiden belirli bir kişiyi hedef veya muhatap alıp almadığına bakılmaksızın duyan veya  gören  kişiler  tarafından  hakaret  olarak  algılanacak  tarzda  aleni  olarak  söz  ve davranışlarda  bulunmaları  halinde,fiilleri  daha  ağır  cezayı  gerektiren  başka  bir  suç oluşturmadığı  takdirde,şikayet  şartı  aranmaksızın,failler  hakkında  onbeş  günden  az olmamak üzere adli para cezasına hükmolunur.’’ 
 
II.Korunan Hukuksal Değer: 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
Bu suçla birden fazla hukuksal değer korunmaktadır.Koca’nın belirttiği gibi korunan hukuksal değerler şunlardır;’’toplumu oluşturan fertlerin ortak ahlak duygusu,kişilerin şeref ve haysiyeti.’’10 
 
III.Suçun Unsurları 
 
A.Tipiklik 
 
1.Suç Tipinin Genel Özellikleri: 
 
Kanun maddesine baktığımızda ‘’hakaret olarak algılanacak tarzda aleni olarak söz ve davranışlarda bulunma’ fiilinden bahsedilirken bu fiiller maddede somutlaştırılmadığı için bu suç bağlı hareketli bir suç olmayıp serbest hareketli bir suçtur. 
 
Bu suçun meydana gelmesi tek hareket dahi yeterli olduğu için bu suç çok hareketli suç olmayıp tek hareketli bir suçtur.11 
 
Kanun  maddesine  baktığımızda  bu  suçun  tamamlanması  için  herhangi  bir  netice aranmadığını  görüyoruz,  bu  sebeple  bu  suç  neticeli  bir  suç  olmayıp  sırf  hareket suçudur.12 
 
‘’Zarar suçu nitelendirmesi, ancak neticenin arandığı suçlar bakımından yapılabilir.’’13 Yukarıda belirtildiği üzere bu suç sırf hareket suçu olduğu için ve sırf hareket suçları birer tehlike suçu oldukları için söz konusu suç bir tehlike suçudur. 
 
2.Suçun Maddi Unsurları 
 
a)Fail: Bu suçun faili taraftarlardır.Yani bu suç gerçek özgü suçtur.’’Bu suçun faili bir taraftar grubu olabileceği gibi, tek bir taraftar da olabilir.’’14Suçun oluşması için tek bir fail dahi yeterli görüldüğü için bu suç çok failli suç olmayıp tek failli suçtur.15 
 
 
10Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012, s.69. 
11Mahmut Koca-İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 5.Baskı, Seçkin Kitapevi, 
Ankara, 2011, s.111. 
12İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 9.Bası, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2013, s.117. 13Ibid., s.210. 
14Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012, s.71. 
15Mahmut Koca-İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 5.Baskı, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2011, s.385. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
b)Mağdur: Bu suçun mağduru her gerçek ve tüzel kişi olabilir.16 
 
c)Suçun Konusu: Bu suçun birden fazla konusu vardır; toplumu oluşturan fertlerin ortak ahlak duygusu ve kişilerin şeref ve haysiyeti. 
 
d)Hareket: ‘’Duyan veya gören kişiler tarafından hakaret olarak algılanacak tarzda aleni  olarak  söz  ve  davranışlarda  bulunma’’  hareketi  bu  suçun  hareket  unsurunu oluşturur. 
 
Koca’nın belirttiği üzere:‘’Hangi söz ve davranışların duyan ve görenler tarafından hakaret olarak algılanacak nitelikte olduğu toplumun genel değer yargılarına ortak edep duygusuna göre belirlenecektir.Fikri bir içeriğe sahip olmayan, kötü bir özelliği veya huyu ifade eden sözlerle, küfür niteliğindeki davranışların bu kapsamda olduğunda şüphe yoktur.Buna karışılık rakip takımın moralini bozucu nitelikte ve kendi takımlarına destek mahiyetindeki hicvedici sözlerin suç oluşturmayacağı söylenmelidir.Burada cezalandırılan husus hakaret teşkil eden tezahürat olup, taraftar gruplarının kendi takımlarını motive edici, övücü sözleri değildir.’’17 
 
e)Nitelikli Unsurlar:6222 sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un 14.maddesinin 3.fıkrasında 1. ve 2. fıkralarda belirtilen suçlar için cezayı artırıcı  bir  nitelikli  hal  öngörülmüştür.Bu  fıkraya  göre:’’Birinci  ve  ikinci  fıkralarda tanımlanan  suçların  yazılı  pankart  taşınması  veya  asılması  ya  da  duvarlara  yazı yazılması suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.’’ 
 
Yani ‘Hakaret İçeren Kötü Tezahürat Suçu’,yazılı pankart taşınması veya bu yazılı pankartın asılması yahut  duvarlara yazı yazılması suretiyle işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. 
 
3.Suçun Manevi Unsuru: 
 
Bu  suçun  taksirle  işlenen  şekli  kanunda  açıkça  belirtilmediği  için,  failin  taksirli hareketleri cezalandırılmaz, bu suç taksirle işlenemez.Bu suç yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur.Kanun’da, bu suçun kastın türlerinden olan olası kast ile işlenmesine engel bir 
 
 
 
 
 
16 TCK m.125 v.d. Maddelerinde düzenlenen ‘’Hakaret Suçu’’nun mağduru sadece gerçek kişiler 
olabiliyordu. 
17Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012, s.71. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
ibare olmadığı için doğrudan kastla işlenebilmesinin yanında olası kast ile de bu suç işlenebilecektir.18 
 
B.Hukuka Aykırılık Unsuru: 
 
‘’Yukarıda belirtilen tipiklik unsurlarının gerçekleşmesi hukuka aykırılığın karinesini 
  
 
  
oluşturur.Ancak	bu	karine	hukuka	uygunluk	sebepleriyle	ortadan 
  
 
  
kaldırılabilir.’’19Ancak hukuka uygunluk nedenleri düşünüldüğünde kanunda suç olarak belirtilen fiilleri hukuka uygun hale getirecek tek bir halin olabileceği söylenebilir, bu fiilleri ‘’görevin ifası’’ hukuka uygunluk nedeni hukuka uygun hale getirebilir.Görevin ifası  hukuka  uygunluk  nedenine  örnek  verecek  olursak;  X  takımının  kale  arkası tribününde hakaret içeren tezahüratta bulunma suçunun  sıklıkla işlendiği bir durum olabilir ve trübünlerde gerekli kamera sistemi olmaması nedeniyle bu suçun faillerinin ve azmettirenlerin tespit edilememesi durumu söz konusu olabilir.Hal böyle olunca X takımının  Y  takımınla  olan  maçındaki  bir  polis  memuru  görevlendirilebilir  ve  söz konusu  tribüne  taraftar  gibi  girebilir,bu  kişi  dikkat  çekmemek  için  hakaret  içeren tezahüratta bulunma suçu işlenirken o da bu suçu oluşturan fiillerde bulunabilir, bu durumda polis memurun fiili her ne kadar tipe uygun olsada ‘’görevin ifası’’ hukuka uygunluk nedeni olayda var olduğu için polis memurunun fiilleri suç oluşturmayacaktır. 
 
IV.Kusur: 
 
Hakaret  içeren  tezahüratta  bulunma  suçunu  işleyen  failin  kusurluluğunu  tamamen ortadan kaldıran bir hal varsa faile ceza verilmeyecektir, failin kusurluluğunu tamamen ortadan  kaldırmamakla  beraber  azaltan  bir  hal  varsa  faile  kusuru  oranında  ceza verilecektir. 
 
a)Yaş küçüklüğü20:Oniki yaşını doldurmamış çocukların cezai sorumluluğu olmadığı için hakaret içeren tezahüratta bulunma suçunu işleyen fail eğer fili işlediği şırada oniki yaşını doldurmamış ise herhangi bir ceza almayacaktır. 
 
 
 
18Suçun düzenlendiği kanun metninde, ‘’hukuka aykırı olarak’’, ‘’bildiği halde’’, ‘’bilerek’’, ‘’isteyerek’’ gibi ibareler var ise ilgili suç olası kast ile işlenmeyecek olup doğrudan kastla işlenmesi mümkün olacaktır.Hakaret içeren tezahüratta bulunma suçunda, suçun olası kastla işlenmesine engel olacak  bu tür ifadelerin yer almadığını görüyoruz. 
19 Mahmut Koca-İlhan Üzülmez, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 5.Baskı, Seçkin Kitapevi, 
Ankara, 2011, s.205. 
20 26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 31 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
Fail fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış ise failin  işlediği  fiilin  hukuki  anlam  ve  sonuçlarını  algılama  yeteneğinin  bulunup bulunmadığına	ve	davranışlarını	yönlendirme	yeteneğinin	yeterince	gelişip 
gelişemediğini bakarız.Eğer çocuğun fiili işlediği sırada işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını  algılayamadığı  veya  davranışlarını  yönlendirme  yeteneğinin  yeterince gelişmemiş  olduğu  sonucuna  ulaşırsak  çocuğa  hiç  ceza  verilmeyecektir.Eğer  fiili işlediği sırada çocuğun, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneğinin olduğu ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğu sonucuna ulaşırsak çocuk hakkında verilecek ceza TCK m.31 fıkra 2 son cümlede belirtildiği üzere yarısı indirilir. 
 
Eğer çocuk bu suçu işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış ise TCK m.31 fıkra 3 son cümle gereği verilecek ceza üçte biri oranında indirilir. 
 
b)Akıl  hastalığı 21 :Hakaret  içeren  tezahüratta  bulunma  suçunu  işleyen  failin,  fiili işlediği  sırada  akıl  hastalığı  nedeniyle  işlediği  fiilin  hukuki  anlam  ve  sonuçlarını algılayamadıysa veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede  azalmış  ise  faile  ceza  verilmez.Ancak,  fail  hakkında  güvenlik  tedbirine hükmolunması zorunludur.Bu derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğindeki azalmış olan failin cezası altıda birden fazla olmamak  üzere  indirilebilir(burada  hakimin  cezayı  indirme  zorunluluğu  yoktur,  bu husus hakimin takdirindedir). 
 
c)Sağır ve Dilsizlik22: Yukarıda yaş küçüklüğü bahsinde oniki yaşını doldurmamış fail hakkında yapılan açıklamalar, onbeş yaşını doldurmamış sağır ve dilsiz fail hakkında aynen geçerlidir. Yine yukarıda yaş küçüklüğü bahsinde oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmayan fail hakkında yapılan açıklamalar, onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmayan sağır ve dilsiz fail hakkında aynen geçerlidir. Yine yukarıda  yaş  küçüklüğü  bahsinde  onbeş  yaşını  doldurmuş  olup  da  onsekiz  yaşını doldurmayan  fail  hakkında  yapılan  açıklamalar,  onsekiz  yaşını  doldurmuş  olup  da yirmibir yaşını doldurmamış sağır ve dilsiz failler hakkında aynen geçerlidir. 
 
 
 
 
21   26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 32 
22   26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 33 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
d)Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma23: Hakaret içeren tezahüratta bulunma suçunu işleyen fail, geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya   uyuşturucu   madde   etkisiyle,   işlediği   fiilin   hukuki   anlam   ve   sonuçlarını algılayamıyor veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış ise faile ceza verilmeyecektir.Ancak önemle tekrar belirtmek gerekir ki fail fiili işlediği  sırada bilerek alınan  alkol veya uyuşturucu madde etkisindeyse cezalandırılacaktır. 
 
e)Cebir  veya  Tehdit  dolayısıyla  kişinin  irade  yeteneğinin  etkilenmesi 24 :  Karşı koyamayacağını  veya  kurtulamayacağı  cebir  ve  şiddet  veya  muhakkak  ve  ağır  bir korkutma veya tehdit sonucu hakaret içeren tezahüratta bulunma suçunu işleyen faile ceza verilmeyecektir. Bu durumda cebir ve şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi faili olacaktır(dolaylı fail). 
 
V.Suçun Özel Görünüm Şekilleri 
 
A.Teşebbüs:Hakaret içeren tezahürat suçu sırf hareket suçudur, sırf hareket suçlarına teşebbüs  ise  hareketin  kısımlara  ayrılabildiği  durumlarda  mümkündür.Suçun  temel şeklindeki fiillerin parçalara ayrılamayacağından dolayı bu suçun temel şekline teşebbüs mümkün değildir. Suçun nitelikli halinde belirtilen ‘’yazılı pankart taşınması, yazılı pankartın  asılması,  duvarlara  yazı  yazılması’’  fiilleri  parçalara  ayrılabilir  nitelikte olduğu  için  bu  suçun  nitelikli  haline  teşebbüs  mümkündür. 25 Örneğin,  kişiler  yazılı pankartları asarlar iken polis aracını görüp pankartı asamadan oradan uzaklaştıklarında icra   hareketlerine   başlamış   olmakla   birlikte   icra   hareketleri   ellerinde   olmayan nedenlerle yarım kalmıştır. 
 
B.İştirak:Koca’nın da belirttiği üzere; ‘’iştirak bakımında genel kurallar uygulanır.’’26 
 
C.İçtima: 6222 sayılı Kanun’un 14. Maddesini 1. Fıkrasında belirtildiği üzere fıkra belirtilen fiiller daha ağır cezayı gerektiren bir suç oluşturduğu takdirde fail hakkında 
 
 
23 26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 34 
24 26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 28 
25 Doktrinde suçların nitelikli hallerine teşebbüsün mümkün olup olmadığı tartışmalı olmakla birlikte teşebbüsün mümkün olduğunun kabulü halinde bu suçun nitelikli haline teşebbüsün mümkün olup olmadığını inceledik, çalışmanın amacını aşmamak adına bu tartışmaya girmiyoruz. 
26Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012, s.73. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
hakaret içeren tezahüratta bulunma suçu hükümleri uygulanmayıp ilgili suç hükümleri uygulanacaktır. 
 
Koca’nın belirttiği üzere: ‘’Bu suçun TCK’nın 125. Maddesinde düzenlenen hakaret suçundan farkı, hakaret olarak algılanacak tarzdaki söz ve davranışların belli bir kişiyi muhatap almasının gerekmemesidir.’’27Yani hakaret olarak algılanacak tarzdaki söz ve davranışlar  belli  bir  kişiyi  muhatap  alarak  icra  edilirse  hakaret  içeren  tezahüratta bulunma suçu oluşmakla birlikte aynı zamanda TCK madde 125 de belirtilen hakaret suçu  da  oluşacaktır.TCK  da  düzenlenen  hakaret  suçunun  cezasına  baktığımızda  üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak belirtilmiş olup bu adli para cezasının gün miktarı 90 günden az olmayacaktır, 6222 sayılı yasada ise bu suçun cezası için 15 günden az olmamak adli para cezası belirtilmiş olduğu için iki suç aynı anda işlendiğinde TCK madde 125’ de belirtilen hakaret suçuyla fail cezalandırılacaktır.28 
 
Tüm  bu  açıklamaların  ardından  6222  sayılı  yasada  düzenlenen  hakaret  içeren tezahüratta bulunma suçunun uygulanma alanını belirtecek olursak; 1.Fiiller eğer belli bir   kişiyi   hedef   almamışsa   yalnızca   hakaret   içeren   tezahüratta   bulunma   suçu oluşacağından fail bu suça göre cezalandırılır.2. Fiiller belli kişi hedef alınarak icra edilmiş olsa bile TCK’da hakaret suçunun soruşturulması,bu suçun kamu görevlisine görevinden  dolayı  işlenmesi  hali  hariç  şikayete  tabi  olduğu  için  eğer  bu  şart gerçekleşmezse kişi 6222 sayılı yasada düzenlenen hakaret içeren tezahüratta bulunma suçundan dolayı sorumlu tutulabilecektir. 
 
Hakaret içeren tezahüratta bulunma suçu ile TCK’da düzenlenen hakaret suçu arasında genel norm-özel norm ilişkisinin olduğunu da belirtmekte  yarar vardır; 6222 sayılı sayada düzenlenen hakaret içeren tezahüratta bulunma suçu TCK’da düzenlenen hakaret suçuna nazaran özel normdur.Aynı zamanda hakaret içeren tezahüratta bulunma suçu ile TCK’da düzenlenen hakaret suçu arasında asli norm-tali norm ilişkisi de vardır; eğer fiil bu  iki  suçu  aynı  anda  oluşturuyorsa  asli  norm  olan  hakaret  suçuna  göre  fail cezalandırılır. 
 
VI.Cezalandırılabilirliğin Diğer Koşulları: 
 
 
 
 
27Ibid., s.70. 28Ibid.,s.70. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
Bu suç için Kanun’da, herhangi bir şahsi cezasızlık sebebi, cezayı etkileyen şahsi sebep, objektif cezalandırılabilirlik koşulu öngörülmemiştir. 
 
VII.Yaptırım: 
 
Kanun’da bu suç için cezası olarak 15 günden az olmamak üzere adli para cezası öngörülmüştür.6222 sayılı  yasada adli para cezasının alt sınırı öngörülmüş olmakla birlikte üst sınırı öngörülmemiştir.Üst sınırı öngörülmemiş olan adli para cezalarının üst sınırı 730 gün olduğundan dolayı29 bu suçun cezası 15 günden 730 güne kadar adli para cezasıdır. 
 
Ayrıca belirtmek gerekir ki bu suçun cezası olarak adli para cezası öngörüldüğü için eğer diğer şartlarda varsa sanık hakkında ‘’hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı’’ verilebilmesi mümkündür.30 
 
VII.Muhakemeye İlişkin Kurallar: 
 
Bu suç resen soruşturulan ve kovuşturulan bir suçtur. 
 
4.6222 Sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu’nda Düzenlenen Kabahatlere İlişkin Genel Açıklamalar: 
 
Çalışmanın kapsamını aşmamak adına 6222 sayılı Kanunda düzenlenen kabahatler tek tek   açıklanmayacak   olup   bu   Kanunda   düzenlenen   kabahatlere   ilişkin   genel açıklamalarda bulunulacaktır. 
 
‘’Kabahatler,  genel  kanun  olan  KK’da  belirtilenlerden  ibaret  değildir.Kabahatler hukuku KK’nın dışında Kabahatleri düzenleyen  özel  kanunların  tümünü kapsar.’’ 31 6222 sayılı Kanunda da sporda şiddeti önlemek amacıyla suçların düzenlenmesinin yanı sıra çeşitli kabahatlerde düzenlenmiştir. 
 
Koca’nın  belirttiği  gibi  ‘’  Kabahat  teşkil  eden  fiillerin  çoğunluğu  Kanunla  spor 
  
 
  
kulüplerine	yüklenen	yükümlülüklerin	yerine	getirilmemesinden 
  
 
  
kaynaklanmaktadır.Kabahatler suçlara göre daha hafif haksızlıklar olup, işleyen kişiye yaptırımının idari veya adli merciler tarafından hemen uygulanması nedeniyle, bozulan 
 
 
29 26.9.2004 tarih ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 52 Fıkra 1 
304.12.2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Madde 231 Fıkra 5 31Doğan Şenyüz, Vergi Ceza Hukuku, 9.Baskı, Ekin Kitapevi, Bursa, 2016, s.7,8. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
düzeni  daha  hızlı  tamir  etme  özelliği  vardır.’’ 32  Kabahatlerin  yaptırımının  suçların yaptırımıyla	kıyaslanamayacak	derecede	hızlı	şekilde	uygulanması	nedeniyle 
kabahatlerin  oluşan  düzensizlik  ve  şiddetin  onarılmasında  daha  etkin  olduğunu söyleyebiliriz. 
 
6222 sayılı Kanununda kabahatlerin karşılığı olarak uygulanacak idari para cezalarına ve diğer idari yaptırımlara karar verme yetkisi Cumhuriyet savcısına aittir(6222 sayılı Kanun madde 23 son fıkra). 
 
6222 sayılı Kanun madde 19 fıkra 1:’’Bu Kanuna göre bir spor kulübüne veya spor kulübünün mensubuna ceza verilmesi, bu kulübün bağlı olduğu federasyonun yaptırım uygulama yetkisini ortadan kaldırmaz.’’Koca’nın belirttiği üzere; ‘’Kanunda tanımlanan kabahatlerin bazılarına(örneğin biletsiz seyirci alma, şiddeti teşvik etme) federasyon disiplin   talimatında   da   disiplin   suçu   olarak   kabul   edilmekte   ve   para   cezası öngörülmektedir.Bu  durumda  kişiler  aynı  fiilden  dolayı  hem  Federasyon  hem  de Hazineye para cezası ödeyecektir(biz. 6222 s.K. M. 19/1).’’33 
 
Kabanlar  Kanunu  madde  15  fıkra  1:’’Bir  fiil  ile  birden  fazla  kabahatin  işlenmesi halinde bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idari para cezası öngörülmüşse, en ağır idari  para cezası  verilir.Bu kabahatlerle ilgili  olarak  kanunda idari  para  cezasından başka idari yaptırımlar da öngörülmüş ise bu yaptırımların her birinin uygulanmasına karar  verilir.’’  6222  sayılı  Kanun  19/1’de  kabahatlerde  gerçek  içtima  düzenlenmiş olupKabahatler Kanunundaki içtima hükümden ayrık bir düzenlemeye yer verilmiştir. 
 
5.Sonuç Ve Öneri: 
 
Sporda şiddeti  önlemek  amacıyla bir  çok  fiil,  6222 sayılı  Kanunda  kabahat  olarak düzenlenmiş  ve  idari  para  cezası  yaptırımı  öngörülmüştür.Bilindiği  üzere  adli  para cezaları	ödenmediğinde   hapisle	tazyik	gündeme	gelirken,idari	para	cezaları 
ödenmediğinde hapis ile tazyik gündeme gelmemektedir.Hal böyle olunca adli para cezası yaptırımının caydırıcılığı idari para cezası yaptırımının caydırıcılığından daha çok  olmaktadır.Her  ne  kadar  kabahatlerin  yaptırımı  suçların  yaptırımına  göre  hızlı 
 
32Gazi Üniversitesi Türk Ceza Hukuku Uygulama Ve Araştırma Merkezi, Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.Bası, Cumhur Şahin-İzzet Özgenç-İlhan Üzülmez, Seçkin Kitapevi, Ankara, 2012, s.79. 
33 Ibid., s.79,80. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
uygulansa da idari para cezalarının yukarda belirtilen nedenden dolayı caydırıcılıktan uzak olması nedeniyle, 6222 sayılı Kanunda bir değişiklik yapılmalı ve belli ağırlıktaki fiiller  kabahat  olmaktan  çıkarılıp  suç  olarak  düzenlenmeli  ve  adli  para  cezası yaptırımına  tabi  olmalı.Bu  değişikliğin  ardından  6222  sayılı  Kanun  sporda  şiddeti önlemek adına daha caydırıcı hale gelecektir. 
 
6222   sayılı   Kanunda   sporda   şiddeti   önlemek   adına   yapılan   düzenlemelerin caydırıcılıktan uzak olduğu görülmektedir, bu sebeple yapılacak bir değişiklikle suçlar karşısında öngörülen cezalar artırılmalıdır. 
 
Bir kanun yapmakla sorunlar kendiliğinden çözülmeyecektir.Uygulamada 6222 sayılı Kanunda   düzenlenen   suç   ve   kabahatlerin   etkin   bir   şekilde   soruşturulmadığı görülmektedir.’’Eğer  toplum  içerisinde  bu  yaptırımların  uygulanmama  ihtimalinin 
  
olduğunun	düşünülmesi	bile,	hukuki	mevzuatları	etkisiz	hale 
  
 
  
getirebilmektedir.’’ 34 Sporda  şiddeti  önlemek  adına  yapılabilecek  en  etkin  şey 6222 sayılı Kanun kapsamında işlenen suç ve kabahatlerin etkin bir şekilde uygulayıcılar tarafından soruşturulması olacaktır. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
34 Bayram Ali Hacımustafaoğlu, ‘’Spor ve Şiddet’’, 2011, http://www.bayramalihacimustafaoglu.av.tr/?p=56 (08.05.2017), p.10. 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
 
  
KAYNAKÇA 
 
	Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Kanunu, 2.B., (ed.)Cumhur Şahin , 
 
(ed.)İzzet Özgenç, (ed.)İlhan Üzülmez,  Ankara, Seçkin Kitapevi, 2012. 
 
	ŞENYÜZ  Doğan, Vergi Ceza Hukuku,9.B., Bursa, Ekin Kitapevi, 2016. 
 
	ÖZGENÇ  İzzet, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 9.B., Ankara, Seçkin 
 
Kitapevi, 2013. 
 
	KOCA  Mahmut, İlhan ÜZÜLMEZ, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 5.B., 
 
Ankara, Seçkin Kitapevi, 2012. 
 
	ZAFER Hamide, ‘’SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE 
 
YÖNELİK BİR ÇARE OLARAK SEYİRDEN YASAKLAMA’’, Türkiye 
 
Adalet Akademisi Dergisi, Sayı 19, Ankara, 2014, ss.23-52. 
 
	HACIMUSTAFAOĞLU  Bayram Ali, Spor ve Şiddet, 2011, 
 
http://www.bayramalihacimustafaoglu.av.tr/?p=56 , (08.05.2017). 
 
       
        |  
          
	  Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :  
 
"6222 Sayılı Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'a İlişkin Genel Bir Değerlendirme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Andaç Esemen'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
  
			
			Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
		
      
    
   | 
	   
						
							 
							
  
      |