Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Anayasanın Özü Ve Değiştirme Yasağı Sorunu

Yazan : A. Aslı Şimşek [Yazarla İletişim]
Akademisyen

Makale Özeti
Anayasalar, toplumun temel hukuki metinlerindendir. Normal kanunlardan daha zor bir usul takip edilerek, bulunması güç çoğunluklar gerektiren Anayasa değişikliği kanunları önemli bir inceleme alanı oluşturmaktadır. Anayasada değiştirilemeyecek hükümlerin varlığı geçmişten günümüze tartışılan konulardandır.

ANAYASANIN ÖZÜ VE DEĞİŞTİRME YASAĞI SORUNU

Anayasalar, toplumun temel hukuki metinlerindendir. Normal kanunlardan daha zor bir usul takip edilerek, bulunması güç çoğunluklar gerektiren Anayasa değişikliği kanunları önemli bir inceleme alanı oluşturmaktadır. Anayasada değiştirilemeyecek hükümlerin varlığı geçmişten günümüze tartışılan konulardandır.
Anayasalarımızdaki değiştirilemeyecek maddelere ilişkin hükümlere genel bir bakış

·1924 VE 1961 ANAYASALARINA GENEL BİR BAKIŞ

Türkiye Cumhuriyeti anayasalarından 1924 Anayasasının 102. Maddesinde Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğuna ilişkin birinci maddesinin değiştirilmesinin teklif dahi edilemeyeceği hükmü getirilmiştir. Yeni kurulan bir devletin rejimini korumak için böyle bir hüküm getirmesi, henüz kaldırılmış olan saltanata dönülmesini engellemek amacı ile yapılmıştır.
1961 Anayasasında, 1924 Anayasasında öngörülen değiştirme yasağı muhafaza edilmiştir. O dönemde Anayasa Mahkemesi, 1961 Anayasasının 9. maddesinde belirtilen yasağın kapsamını, 1961 Anayasasının 2. Maddesini de içine alacak şekilde geniş yorumlamıştır. 1961 Anayasasının 2. maddesinde Başlangıç metnine yapılan atıftan dolayı, başlangıç metnindeki temel ilkeler de değiştirme yasağı kapsamına alınmıştır.
·1982 ANAYASASI BAKIMINDAN DEĞİŞTİRME YASAĞI

1982 Anayasasında değiştirilemeyecek ve hatta değiştirilmesi dahi önerilemeyecek pozitif düzenlemeler yer almaktadır. 1982 Anayasasının 4. maddesi değiştirilemeyecek hükümler başlığını taşımaktadır. 4. madde emniyet sübabı işlevi görmektedir.(1) Şöyle ki temel anayasal hükümlerin değiştirme yasağı kapsamında olduğu 4. maddede belirtilmektedir. Değiştirme yasağı kapsamındaki anayasal düzenlemeler Anayasanın 1. maddesi, 2. maddesinde sayılan Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesidir. Bu hükümler değiştirilemeyeceği gibi değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Anayasal koruma altına alınan hususlar şunlardır: Devlet şeklinin Cumhuriyet olması ( 1. madde ), insan haklarına saygı, Atatürk milliyetçiliğine bağlılık, demokratiklik, laiklik, sosyal devlet, hukuk devleti, başlangıçta belirtilen temel ilkeler (2. madde), Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, resmi dilin Türkçe olması, bayrağın beyaz ay yıldızlı bayrak olması, milli marşın istiklal marşı olması, başkentin Ankara olması (3. Madde )dır. Dolayısıyla 4. maddenin Anayasayı değiştirme iktidarını maddi olarak sınırlandırdığı söylenebilir.
Fakat 4. maddenin kendisi anayasal bir korumadan yoksundur. Bu yüzden 4. madde değiştirilerek, bu yoldan değişmez maddelerin değiştirilmesi yoluna gidilebileceğini savunan görüşler mevcuttur. 4. maddenin değişmezlik kapsamında olmadığı belirtilmektedir.
Diğer bir tartışma ise değiştirilmesi yasak hükümler bakımından Anayasa Mahkemesinin denetleme yetkisi olup olmadığına ilişkindir. Bir görüşe göre değiştirilemez maddeler Anayasa mahkemesine bir denetleme görevi vermemekte ve fakat Anayasayı değiştirme iktidarına Anayasanın değiştirilmesi yasak hükümlerine aykırı değişiklik teklifini kabul dahi etmemesi ödevini yüklemektedir. Diğer görüşe göre ise Anayasa Mahkemesi değiştirilemez maddelere aykırılık olup olmadığını denetleyebilmelidir. Çünkü değiştirilemez hükümlerin anayasal güvence altına alınmasında güdülen amaç anayasayı değiştirme iktidarına bu konuda sınırlamalar getirmektir. Bu sınırlamalara uyulup uyulmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenebilmelidir.
Anayasada düzenlenmiş olan değiştirme yasağına tabi hükümler kısmen ya da tamamen değiştirilememekle beraber bu hükümlerdeki hususlara yeni bir ekleme yapmak mümkün gözükmektedir. Bunun dışında 4. maddede bir değişiklik yapılarak başka bir hüküm de değiştirme yasağı kapsamı içine alınabilir.
Anayasalara değiştirilmesi yasak hükümlerin konulması devletin temelinde yer alan ilkeleri güvence altına almaya yöneliktir.
Anayasa mahkemesinin 2008/16 esas, 2008/116 karar ve 5.6.2008 tarihli kararının anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri bakımından değerlendirilmesi
Üniversitelerde türban yasağını kaldırmaya yönelik olarak 1982 tarihli Anayasamızın 10. ve 42. maddelerine yönelik değişiklik teklifinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi basına ‘türban kararı’ olarak yansımıştır. Anayasa Mahkemesinin 2008/16 esas, 2008/116 karar ve 5.6.2008 tarihli bu kararı pek çok hukuki ve siyasi tartışmayı da beraberinde getirmiştir. Çünkü Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek hükümlerini dikkate alan Anayasa Mahkemesi ‘esasa giren şekil denetimi’ yapmıştır. Şekil denetimi ise 1982 Anayasasında ‘… Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır.’ biçiminde 148. maddede düzenlenmiştir. Anayasanın 148. Maddesindeki ‘teklif ve oylama çoğunluğu’ Anayasanın 175. Maddesinde şu şekilde ifadesini bulmuştur: ‘ Anayasanın değiştirilmesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilebilir. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Değiştirme teklifinin kabulü, Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun gizli oyuyla mümkündür.’ Bu iki maddenin lafzından da anlaşılacağı üzere şekil denetimi konusunda Anayasa Mahkemesinin yetkisi oldukça sınırlandırmıştır. Şöyle ki iktidarı elinde bulunduran siyasal parti, maddelerde belirtilen meclis çoğunluğunu sağladıklarında anayasanın her hükmünü değiştirme gücüne sahip olmakta fakat Anayasa Mahkemesi Anayasa değişikliğini sadece bu sayısal verilere uyulup uyulmadığı konusunda denetleyebilmektedir. Anayasa Mahkemesi ise genişletici bir yorum yaparak şekil denetimini Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri olan 1. , 2. Ve 3. maddesi ile birlikte değerlendirmiş ve şekil denetimi içine ‘teklif edilebilme’ şartını da eklemiştir. Bu tutum Cumhuriyetin temelinde yer alan ilkeleri korumaya yöneliktir. Cumhuriyetimizin temel niteliklerini belirleyen Anayasa hükümlerine bakacak olursak:
Anayasa 1. Madde- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Anayasa 2. Madde-Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Anayasa 3. Madde- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı "İstiklal Marşı" dır. Başkenti Ankara'dır.
Yukarıda belirtilen hükümlerin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olduğu Anayasanın 4. maddesinde ‘Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.’ şeklinde ifade edilmiştir.
İşte Anayasa Mahkememiz 2008/16 esas, 2008/116 karar ve 5.6.2008 tarihli kararında ‘Anayasanın 175. Maddesine göre kullanılacak Anayasayı değiştirme yetkisinin, hukuksal geçerlilik ve etkinlik kazanabilmesi için Anayasanın 4. Maddesinde teklif edilemez olarak belirlenen hükümlere ilişkin olmaması, teklif ve oylama çoğunluğuna uyularak ve nihayetinde ivedi görüşme yasağı ihlal edilmeden kullanılmış olması gerekir. Teklif edilebilir olmayan bir Anayasa değişikliğinin 148. Maddenin ikinci fıkrasında öngörülen teklif çoğunluğu koşulunu yerine getirmiş olması, hukuken geçersiz nitelikteki bir yasama tasarrufunun sırf sayısal çokluğun gücüyle etkin kılınmasının gerekçesi olamaz. Zira kurulu iktidar olan yasama organının işlem ve eylemlerinin geçerliliği, asli kurucu iktidarın öngördüğü anayasal sınırlar içinde kalması koşuluna bağlıdır.’ şeklinde formüle ettiği denetim, değiştirilemez maddelerin de şekil denetimi kapsamında değerlendirilerek Cumhuriyetin temel niteliklerinin meclis çoğunluğunun sayısal gücüne karşı korunmasını amaçlamaktadır.
Anayasa mahkemelerinin ortaya çıkış nedeni de değişen iktidarlara karşı anayasal güvence altına alınan sistemi korumak olduğuna göre, başkenti Ankara olarak belirlenen merkezi ve üniter, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, insan haklarına saygılı, laik, sosyal, hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi koruyucu bir şemsiye görevi üstlenmektir.
Bu denetim yetkisini Anayasa Mahkemesi 2008/16 esas, 2008/116 karar ve 5.6.2008 tarihli kararında ‘ Yürürlükteki Anayasamızın öngördüğü düzen, anayasal normlar bütünü ve bu bütünü somutlaştıran ilk üç maddede ortaya çıkan bir anayasal düzendir. Kurucu iktidarın siyasal düzene ilişkin temel tercihi Anayasanın ilk üç maddesinde, bunun somut yansımaları ise diğer maddelerde ortaya çıkmaktadır. 4. Madde ise ilk üç maddenin güvencesi olma niteliği itibariyle doğal olarak değiştirilemezlik özelliğine sahiptir. Bu durumda Anayasanın 4. Maddesi dahil olmak üzere her bir maddede yapılacak değişikliklerin siyasal düzende değişikliklere ve kurucu iktidarın yarattığı Anayasal düzende dönüşümlere yol açması mümkündür. O halde Anayasanın diğer maddelerinde yapılacak değişikliklerle, Anayasanın 4. Maddesinin yasama organı için çizdiği sınırların aşılma olasılığı göz ardı edilemez. Dolayısıyla Anayasanın ilk üç maddesinde değişiklik öngören veya anayasanın sair maddelerinde yapılan değişikliklerle doğrudan doğruya veya dolaylı olarak aynı sonucu doğuran herhangi bir yasama tasarrufunun da hukuksal geçerlilik kazanması mümkün olmadığından, bu doğrultudaki tekliflerin sayısal yönden Anayasaya uygun olması tasarrufun geçersizliğine engel oluşturmayacaktır.’ biçiminde belirtmektedir.
Gözler kurucu iktidar anayasa yapma veya değiştirme iktidarı olarak tanımlanmaktadır. Yeni bir anayasa yapma iktidarına asli kurucu iktidar, mevcut bir anayasada, yine o anayasanın öngördüğü usullere uygun olarak değişiklik yapma iktidarına ise tali kurucu iktidar denmektedir.’ (1) olarak açıkladığı durum, üniversiteler türban ile girişin serbestleşmesini öngören anayasa değişikliği, tali kurucu iktidar konumunda olan iktidar partisinin anayasayı değiştirme iradesidir. Bu irade, Anayasada öngörülen usullere uygun olmalı ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri doğrudan ya da dolaylı olarak değiştirme biçiminde olmamalıdır.
Türk Anayasa sistemine bakacak olursak kanunlardan daha zor ve usul ve daha ağırlaştırılmış çoğunluklarla değiştirilebilen katı anayasa sistemi benimsenmiştir. Katı anayasalarda değiştirilemez maddelere de yer verildiği görülmektedir. T.C. Anayasası da ilk üç maddesini değiştirilemez maddeler olarak düzenlemiştir.(2) Dolayısıyla değiştirilemez maddelere aykırı bir anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesinin denetimi dışında bırakılması, değiştirilemez maddeleri korumasız bırakacak, bu nedenle Anayasadaki değiştirilemez maddeleri işlevsiz kılacaktır. Bu noktada Gözler ‘ Anayasa hukuku doktrininde anayasanın değiştirilemeyecek hükümlerinin hukuki değerden yoksun olduğu, bunların anayasayı değiştirme iktidarını bağlamadığı yolunda görüşler vardır. … Anayasanın değiştirilemeyecek hükümleri, pozitif temele sahiptirler. Bunlar hukuken geçerlidirler. Bu tür hükümler Anayasayı değiştirme iktidarını hukuken bağlarlar.’ (3) diyerek Anayasamızın ilk üç maddesinde yer alan değiştirilemez maddelerin Anayasanın birer hükmü olmakla pozitif değer kazandığını ifade etmektedir. Dolayısıyla bu maddelere aykırı Anayasa değişikliği yapılamayacağı açıktır.
Bu durumda tali kurucu iktidar değiştirilemeyecek maddelere aykırı bir anayasa değişikliği yapacak olursa Anayasa Mahkemesi bunu denetleyebilmelidir. İba ‘ Anayasanın bir çekirdeği ya da özü varsa, en azından bizim anayasa sistemimize için bu, hiç kuşkusuz, Anayasanın değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi dahi önerilemeyecek maddeleridir.’(4) görüşü Anayasanın kalbi niteliğindeki değiştirilemeyecek maddelerin herhangi bir denetimden yoksun olmayacağını göstermektedir.
Günümüzde dünyada değişik anayasalarda değiştirilemez maddeler öngörüldüğü bilinmektedir. Örneğin Fransız ve İtalyan Anayasalarında cumhuriyet ilkesinin değiştirilmesi yasaklanmıştır.(5) Anayasaların özünü oluşturan değiştirilemez maddeler bakımından da dünyada anayasa mahkemelerinin denetleme yetkisini genişletici bir eğilim görülmektedir.
Sonuç olarak bir anayasa değişikliğinin Anayasaya aykırılığının Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesi sorunu hukuk ve siyaset dünyasında tartışmalı bir konudur. Çünkü meclis çoğunluğunu elinde bulunduran siyasi gücün dilediği gibi anayasa değişikliği yapması Anayasa Mahkemesinin denetleme yetkisini geniş yorumlaması ile engellenmektedir. Bir hukuk devletinde siyasi iktidarın işlemlerinin Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenmesinden daha doğal bir durum düşünülemez. Öden’in de belirttiği gibi ‘Her anayasal sistemde temel sorun anayasanın korunmasıdır. … Anayasa denilince her şeyden önce, bir devletin temel kuruluşunu, yani temel yapısını, örgütlenişini, işleyişini, iktidarın el değiştirmesini ve bireylerin temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen kurallar bütünü anlaşılır.’(6). Bu durumda o devlet için temel hukuki metin olan anayasanın korunması için öncelikle devlet iktidarını kullanan organların bütün faaliyetlerinde anayasaya uygun hareket etmelerini sağlamak gerekir. (7)
Anayasa Mahkememizin hukuki değil siyasi olarak değerlendirilen 2008/16 esas, 2008/116 karar ve 5.6.2008 tarihli kararı, yukarıda açıklandığı üzere dünyadaki gelişmelere uygun olan hukuki bir karar niteliğindedir. 1982 anayasası ile getirilen Anayasa mahkemesi üyelerinin üst kademe yöneticilerinden seçilebilmesi ve bugün mahkemenin, mahkeme başkanı dahil, hukukçu olmayan üyelerinin de bulunması tarafsız bir hukuki denetim için sakıncalıdır.(8) Üst kademe yöneticilerinin siyasi iktidar tarafından atandığı dikkate alınırsa Anayasal düzenin korunmasından çok iktidarın yolunu açan bir mahkeme kompozisyonu oluşması tehlikesi söz konusudur.
Dipnotlar:
1)Şeref İba, Anayasa ve Siyasal Kurumlar(100 Soruda), Turhan Yay., Ankara, 2006, s. 32.
2)Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Ekin Yay., Bursa, 2000, s. 983.
3)Bülent Tanör, Necmi Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, 2. Baskı, YKY, İstanbul, 2001, s. 269-270.
4)Kemal Gözler, a.g.e. , s. 1004.
5)Şeref İba, a.g.e. , s. 32.
6)Şeref İba, a.g.e. , s. 33.
7)Merih Öden, Cumhuriyetin 75. Yıldönümünde Anayasa Yargısı, AÜHFD, Cilt 48, Sayı 1-4, Ankara, 2000, s. 23.
8)Merih Öden, a.g.m. , s. 24.
9)A.g.m., s. 37.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Anayasanın Özü Ve Değiştirme Yasağı Sorunu" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı A. Aslı Şimşek'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
» Makale Bilgileri
Tarih
19-01-2010 - 11:10
(5212 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 0 okuyucu (0%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (100%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
11710
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 4 saat 15 dakika 13 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,25 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 15813, Kelime Sayısı : 1945, Boyut : 15,44 Kb.
* 1 kez yazdırıldı.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1153
Yorumlar : 1
Her devlet,kendi varlığını ve organları arasındaki görev bölümünü,bu organların kendi içindeki yetki sınırlarını ve ayrı ayrı fonksiyonlarını ifa edebilmek için alınması gereken tüm tedbir ve önlemler... (...)
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05666089 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.