Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Gdo Yönetmeliği’nde İptale Giden Süreç...

Yazan : Aynur Aydın Coşkun [Yazarla İletişim]
Doç.Dr. Aynur Aydın Coşkun

GDO Yönetmeliği'nde İptale Giden Süreç...

Doç. Dr. Aynur Aydın Coşkun
İ.Ü. Orman Fakültesi
Çevre ve Orman Hukuku Anabilim Dalı
34473 Bahçeköy İstanbul
0 212 226 17 99
0 212 226 11 00/25394
aynur90@istanbul.edu.tr

I. Giriş
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran, Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik1 (GDO Yönetmeliği) Ekim 2009'da yürürlüğe girmiş; Kasım 2009'da değişikliğe uğramış2 ve Yönetmelik değişikliğinin gerçekleştiği gün, Danıştay 10. Daire3 tarafından yürütmesinin durdurulmasına oyçokluğuyla4 karar verilmiştir. Sözkonusu kararın ve gerekçelerinin hassasiyetle incelenmesi, Kanun ile düzenlenmesi beklenen GDO' lar konusunun geleceği açısından son derece önemlidir. Zira, Danıştay'ın bu kararı tıpkı yürürlüğü gibi, uygulaması da sorunlu olacak bir sürecin ilk habercisidir.
II. GDO Yönetmeliği
Tartışmaları uzun yıllardır yapılan, ancak Ekim 2009'da mevzuatımıza doğrudan bir düzenleme getiren Yönetmelik ilk iki maddesinde amaç ve kapsamı belirlemiştir.
Buna göre, Yönetmeliğin amacı, insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması için genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile bunları içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Bu amaçla düzenlenen Yönetmelik, 5 bölüm ve 21 maddeden oluşmakta, konuyla ilgili detaylı sayılabilecek düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliği kısaca tanımak açısından bölüm başlıkları aşağıda sıralanmıştır.
* Amaç, Kapsam, Dayanak Ve Tanımlar
* Genel Hükümler Ve İzin Koşulları
* Komite, Başvuru Ve Çalışma Grupları
* Gdo' lu Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi Ve Depolanması, İhracatı, Etiketlenmesi, İzleme Ve İzlenebilirlik, Denetim Ve Kontrolü
* Çeşitli Ve Son Hükümler (Numune Alma, İdari Yaptırımlar,Yürürlük, Yürütme)

3. maddede Yönetmeliğin yasal dayanakları; Tarım Kanunu, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında KHK; Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair KHK'nın Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun; Yem Kanunu ile Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına Dair Kanun olarak sıralanmıştır.
Yönetmeliğin 4. maddesinde "tanımlar" açıklanmıştır. Burada da belirtildiği üzere Yönetmeliğin yürütülmesinden sorumlu idare, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'dır..
Yönetmeliğin 5. maddesi, yasak hükümleri belirlemektedir. Buna göre, Yönetmelik hükümlerine aykırı olarak, GDO lu gıda ve yemlerin işleme ve tüketim amacıyla ithali, piyasaya sürülmesi, tescili ve ihracatı yasaktır. GDO lu ürünlerin çevre, insan veya hayvan sağlığı açısından olumsuzluğu tespit edildiğinde, ürün işletmecisi sağlığı ve çevreyi korumak amacıyla gerekli tedbirleri almak, Bakanlığı, diğer ilgili mercileri ve tüketicileri acilen bilgilendirmek ve söz konusu gıda veya yemi, piyasadan geri çekmek zorundadır. GDO lu ürünlerin, bebek mamaları ve bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır. İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır.
Yönetmeliğin 6. maddesinde izin koşulları belirlenmiştir. Her bir GDO için, bir defaya mahsus olmak üzere Komiteler tarafından risk değerlendirmesi yapılması sözkonusudur. Her bir risk değerlendirmesinin sonucuna göre GDO lu gıda veya yemin çevre, insan veya hayvan sağlığı ile diğer inceleme konularında herhangi bir olumsuzluğun tespit edilmediğine dair bir karar belgesi5 hazırlanır. Komitenin kararı, Bakanlık onayından sonra yürürlüğe girer. İzin, karar belgesinde belirtilen koşulların ihlali veya olası zarar ve risklerle ilgili yeni bilimsel bilgilerin edinilmesi, kullanım sonucunda olumsuz sonuçların ortaya çıkması durumunda, Bakanlıkça iptal edilir. İzni iptal edilen GDO ve ürünleri toplatılır ve imha edilir. Karar belgesinde belirtilen hususlara uyulmaması hâlinde izin iptal edilir.
Yönetmeliğin 7 ve 8. maddesi, GDO ve ürünlerinin insan, hayvan ve çevre üzerinde neden olabileceği riskleri belirlemek üzere "bağımsız, bilimsel, teknik risk değerlendirme"si yapabilmek için kurulacak Komiteye ilişkin esasları belirler. Komite için öncelikle; Bakanlık tarafından üniversiteler, TÜBİTAK ve araştırma kuruluşlarında görevli konu ile ilgili uzman veya öğretim üyelerinden, GDO ile ilgili bilimsel ve teknik verileri araştıracak, yorumlayacak ve görüş oluşturacak, görev süreleri iki yıl olan uzmanlar listesi oluşturulur. Her bir başvuru için, uzmanlar listesinde bulunanlar arasından, Bakanlıkça seçilecek on bir üyeden oluşan yeni bir komite teşkil ettirilir. Komite, yapılan başvurularla ilgili değerlendirmeler yapmak, hazırlanan raporu Bakanlığa sunmak, yapılan bir başvuru ile ilgili olarak işlem sürecinde Bakanlık izni olmadan herhangi bir açıklama yapmamak, bilgi ve belge vermemek, ihtiyaç duyması hâlinde uzmanlar listesinden danışma amacıyla uzmanlardan bir veya birkaçını, en çok iki defa olmak kaydıyla toplantılara davet etmek görevlerini üstlenmiştir. 6
Yönetmeliğin 9. maddesi, GDO ' lu ürünün Komite tarafından ilk değerlendirilmesinin yapılması amacıyla gen sahibinin yapması gereken başvuru usul ve esaslarını düzenler. Bu başvuru için gerekli belgeler Yönetmelikte sayılmıştır.
10. madde, Yönetmelikte belirlenen ve daha çok uluslararası gelişmelerin izlenip konuyla ilgili ülke politikalarının ve planlarının oluşturulmasını temel alan konularda çalışma yapmak üzere; uzmanlar listesinden oluşan, üye sayısı ve çalışma süresi Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından belirlenen çalışma gruplarının kurulması konusunu düzenler.
Yönetmeliğin tartışmalara konu olan ve iptal isteminin gerekçesi olan 11. maddesi; GDO'lu Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi ve Depolanması, İhracatı, Etiketlenmesi, İzleme ve İzlenebilirlik, Denetim ve Kontrolü konularını düzenler. Buna göre, Komite tarafından değerlendirilmesi yapılarak Karar belgesinde ithalatı uygun görülmüş GDO ve ürünlerinin ithalatında; "İthalatçı firmadan, GDO ve ürünlerinin üretildiği veya yüklendiği ülke yetkilileri tarafından düzenlenmiş ürünün miktarı ve aktarılan geni belirten belge veya uluslararası akredite bir laboratuvardan alınmış analiz raporu istenir".
Yönetmeliğin 12. maddesi, GDO lu ürünlerin işlenmesi ve depolanması konusunu işler. İthal edilen GDO ve ürünlerinin gıda veya yem maddelerinin üretiminde kullanılabilmesi için bu ürünlerin izin, ruhsat ve tescil başvurularında gıda veya yem işletmecisi, gıda veya yem mevzuatında belirtilenlere ilave olarak şartlar getirir7.
Yönetmeliğin, 13. maddesi, GDO' lu ürünlerin ihracatını düzenler. İhracatta alıcı ülkenin talebi doğrultusunda işlem yapılır.
14. madde, gıdaların, 15. madde ise yemlerin etiketlenmesi konusundaki usul ve esasları belirler.
İzleme ve izlenebilirlik konusu Yönetmeliğin 16. maddesinde düzenlenmiştir. GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanlar, son tüketiciye ulaşıncaya kadar olan süreçte gerekli kayıtları tutmak ve izlenebilirliği sağlamak, ayırıcı kimlik numarası ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri ürün ile birlikte bulundurmak zorundadır. GDO ve ürünlerini ithal veya ihraç eden, işleyen, depolayan, dağıtan ve tüketime sunanların, ürünlerle ilgili bilgi ve belgeleri yirmi yıl saklaması ve bu belgelerle ilgili bir kayıt sistemine sahip olması zorunludur.
Yönetmeliğin 17. ve 18. maddesi, GDO ve ürünlerinin denetim ve kontrollerinin bu Yönetmelik hükümleri ile birlikte ilgili mevzuata göre yapılacağına hükmetmektedir.
Yönetmeliğin 19. maddesi İdari Yaptırımlar başlığını taşır. Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında uygulanacak kanun hükümlerini belirler.
Yönetmeliğin 20. maddesi ise, Yönetmeliğin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğini belirten yürürlük maddesidir .
III. Danıştay Kararı
Dava, GDO Yönetmeliği'nin iptali ve öncelikle 11. ve 20. maddelerinin yürütülmesinin durdurulması istemli olarak açılmıştır.
Davada, Danıştay Tetkik Hakimi, Yönetmeliğin kapsadığı konularda ve içerikte, "yasa çıkartılarak, esaslarının belirlenip çerçevesinin çizilmesi" gerekliliği üzerinde durmuştur. Yönetmeliğin 3. maddesinde "dayanak" olarak belirtilen çeşitli yasaların; Davalı idareye yetki veren hükümler içerdiğini ancak; bu hükümlerin esasları belirlenmeden ve çerçevesi çizilmeden genel ifadelerle ve bazı alanlarda da sınırlı düzenleme yapma yetkisi verdiği ve dava konusu yönetmeliğe yeterli hukuki dayanağı oluşturmadığı yolunda görüş belirtmiştir. Dolayısıyla, İYUK madde 27 hükmünce aranılan koşulların gerçekleştiği anlaşıldığından; yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği görüşü belirtilmiştir.
Danıştay Savcısı ise, öncelikle Davalı İdarenin savunmasının alınması gerekliliği üzerinde durmuş; "Yönetmeliğin 5/1 maddesi son cümlesinin, aynı maddenin 5,6,7. fıkralarının; 14/1 ve 15/1 maddesinde yer alan "... %0,9'un üzerinde GDO içermesi halinde ..." tümcelerinin yürütmesinin yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilinceye kadar, durdurulması gerektiği düşünülmektedir" şeklinde görüş bildirmiştir. Ancak, görüşte belirtilen madde 14/1 ve 15/1 d yer alan "... %0,9'un üzerinde GDO içermesi halinde" tümcesi ve 5. maddenin 6 ve 7. fıkraları Yönetmelikte Kasım ayında yapılan değişiklik ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Dava, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca8, Danıştay Onuncu ve Onüçüncü Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca görüşülmüş ve 11. ve 20. maddelerinin oy çokluğu ile yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Ancak, 20. madde yürürlük maddesi olduğundan ötürü, karar tarihinde tüm Yönetmeliğin yürütmesi de durdurulmuştur.
Danıştay kararında detaylı olarak açıklanan gerekçeler, şu başlıklar altında toplanabilir:
III.1. Dava Konusu Yönetmeliğin Yeterli Hukuki Dayanağı Bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 3.maddesinde, Yönetmeliğe dayanak olarak gösterilen 5 düzenlemeden sadece Tarım Kanunu'nda dayanak yasa maddesinin yer aldığı (madde 10), diğer dördünde ise, açıkça dayanılan maddeler belirtilmeyerek, düzenlemelerin adlarının sayılmasıyla yetinilmiş olduğu belirtilmiştir.
Anılan düzenlemelerde; konunun çerçevesi çizilmeden, genel kavramlara yer verildiği ve bu haliyle dava konusu Yönetmeliğin ancak belli kısımlarına dayanak oluşturabilecekleri anlaşıldığından; idarece, yukarıda belirtilen kapsamda, ayrıntılı olarak ve mevzuatımızda ilk defa ortaya konulan düzenlemelerin (yönetmeliklerin) yapılabilmesi için yeterli dayanağı oluşturamayacaklarına karar verilmiştir.
Ayrıca, dava konusu Yönetmelikle düzenlenen konularda, Ülkemizin taraf olduğu Cartagena Biyogüvenlik Protokolü9 de dikkate alınarak davalı idarece "Ulusal Biyogüvenlik Kanun Taslağı" hazırlanmış olmasının da, konunun yasa ile düzenlenmesi gerekliliğinin göstergesi olduğu ifade edilmektedir.
Kararda odaklanılan temel gerekçe, davalı idarenin, konuyu Yönetmelikle düzenleyip düzenleyemeyeceği ve Yönetmeliğin dayanağı olarak madde 3'de sayılan mevzuatın böylesi bir düzenlemeye hukuki dayanak teşkil edip etmeyeceğidir.
Bakanlıkların kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilme yetkileri Anayasa'nın amir hükmünden doğmaktadır (AY.madde 124). Dolayısıyla Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın, görev alanına giren GDO' lar konusunda Yönetmelik çıkarmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır. Ancak, Yönetmelikler, soyut üst hukuk normlarının ilgili İdare tarafından somutlaştırıldığı, kanun ve tüzüklerin uygulamasına ışık tutan hukuk kaynaklarıdır. Hiyerarşik normlar bütününde, yürürlüklerini üst normlardan alırlar. Bu açıdan, GDO Yönetmeliğinin de üst normu olarak genel çerçeveyi belirleyen, ilgili idarenin takdir sınırını çizen kanuni dayanakların tanımlanması gereklidir. Nitekim, bu dayanak, Yönetmeliğin 3. maddesinde tanımlanmıştır. O halde, şekil şartının yerine getirildiği noktada, gösterilen kanuni dayanakların esasen Yönetmeliğe dayanak teşkil edip etmediğinin irdelenmesi gereklidir.
Yönetmeliğin hukuki dayanakları olarak, Tarım Kanununun 10. maddesi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair KHK'nın Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun, Yem Kanunu ile Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına Dair Kanun gösterilmiştir. Sayılan bu kanuni düzenlemelerin Yönetmeliğe dayanak olup olamayacakları aşağıda özet olarak incelenmiştir.
5488 sayılı Tarım Kanunu10'nun 10 uncu maddesi
Tarım sektörünün ve kırsal alanın, kalkınma plan ve stratejileri doğrultusunda geliştirilmesi ve desteklenmesi için gerekli politikaların tespit edilmesi ve düzenlemelerin yapılması amacıyla çıkarılan Kanunun 10. maddesi, Yönetmeliğin ana hukuki dayanağı olarak gösterilmiştir.
Biyolojik Çeşitlilik, Genetik Kaynakların Korunması ve Biyogüvenliğin Sağlanması, başlıklı madde, "Bakanlık, biyolojik çeşitliliğin, genetik kaynakların ve ekosistemlerin korunması ve geliştirilmesine ilişkin araştırmalar yapar veya yaptırır. Biyoteknolojik yollarla ve/veya çeşitli ıslah metotları kullanılarak elde edilen ürünlerin fikri mülkiyet hakları kapsamında korunması, kaydı, tescili, üretimi, tüketimi, gıda olarak kullanımı, ihracatı ve ithalatı hakkında ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle gerekli düzenlemeleri yapar" şeklindedir.
GDO Yönetmeliğinin amacı ise, "insan yaşamı ve sağlığı, hayvan sağlığı ve refahı, tüketici çıkarları ve çevrenin en üst düzeyde korunması için genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünleri ile genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünlerini içeren gıda ve yem maddeleri hakkında karar verme, işleme, ithalat, ihracat, izleme, tescil, etiketleme, kontrol ve denetim ile ilgili usul ve esasları belirlemek" olarak açıklanmıştır.
Salt Tarım Kanununun amacına bakmak dahi Yönetmeliğe dayanak olmak için yeterliliğini tartışma konusu yapacak niteliktedir. Zira Kanun, tarım sektörünün geliştirilmesi ve desteklenmesi için politikaların geliştirilmesi amacıyla çıkarılmıştır. Kanunun 10. maddesi ise temelde, biyolojik çeşitliliğin ve bu kapsamda gen kaynaklarını korunmasını hedeflemektedir. Bu madde ile biyoteknolojik yollarla elde edilen ürünlerin (GDO) kaydı, tescili, üretimi, tüketimi, gıda olarak kullanımı, ihracatı ve ithalatı hakkında düzenleme yapma yetkisi Bakanlığa verilmiştir. GDO Yönetmeliği ile benzer noktalarda ancak belli kısımlarına dayanak oluşturabilecek hüküm içermekle birlikte tamamına dayanak olacak yeterli bir düzenleme bulunmamaktadır. Nitekim, Yönetmelikte, üretim, tüketim, ihracat ve ithalat maddeleri yanısıra, karar verme, işleme, izleme, etiketleme, kontrol ve denetim konularında da detaylı düzenleme getirilmiştir.
Özetle, Tarım Kanunu'nun 10. maddesi, tarım politikalarının geliştirilmesi yolunda düzenlenmiş iken, GDO Yönetmeliğinde, insan yaşamı ve sağlığı, tüketici çıkarları ve çevre değerleri ilk planda gösterilmektedir. Sadece bu farklılık itibarıyla dahi, Tarım Kanununun Yönetmelik için üst norm olamayacağı açıktır. Kaldı ki detayında, Kanunun çok genel bir çerçeve çizdiği, konunun usul ve esaslarını belirlemekten uzak olduğu ve bu niteliği itibarıyla Yönetmeliğin yasal dayanağı olarak kabulüne imkan bulunmadığı da kabul edilmelidir.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname11
Yönetmeliğe yasal dayanak olarak belirtilen KHK'nın herhangi bir maddesi spesifik olarak belirtilmemiş sadece KHK' nin ismi verilmekle yetinilmiştir. Sözkonusu KHK'da, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın kalkınma plan ve programları doğrultusunda, köylerin kalkındırılması, tarım ve hayvancılığın geliştirilmesini sağlamak, görev alanına giren altyapı tesisleri ile tarımsal, sosyal ve ekonomik kamu hizmetlerinin yürütülmesi için kurulduğu açıklanmaktadır. 40 madde ve 5 geçici maddeden oluşan bu KHK'nın Bakanlığın görevlerini açıklayan 2. maddesinde genetiği değiştirilmiş organizmalar veya biyoteknolojik yollarla elde edilen ürünler hakkında herhangi bir hükme rastlanmamaktadır. Ancak, 19 madde halinde sayılan görevler içinde, zorlama yorumla GDO Yönetmeliğindeki konuların bazıları ile örtüşen bir kaç maddeye rastlanmaktadır. Ancak, bu maddelerin konuyla ilgili usul ve esasları belirlemekten uzak olduğu hemen ifade edilmelidir.
Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair KHK'nın Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun12
Yönetmeliğin yasal dayanağı olarak zikredilen Kanunda "...gıda güvenliğinin teminine, her türlü gıda maddesinin... hijyenik ve uygun kalitede üretimine, tasnifine, işlenmesine, katkı ve gıda işlemeye yardımcı maddelere, ambalajlama, etiketleme, depolama, nakil, satış ve denetim usulleri ile yetki, görev ve sorumlulukları ile risk analizine, ihtiyati tedbirlere, gıda ile tüketici haklarının korunmasına, izlenebilirlik ve bildirimlere dair hususlar" ele alınmıştır.
GDO Yönetmeliği ile ilinti, Kanunda "bitkisel, hayvansal ve mikrobiyolojik kaynaklara, genetik modifikasyon teknolojileri ile başka bir canlı türüne ait bir genin aktarılması ile DNA'sının belli bir bölümünde istenilen değişiklik yapılmış " olarak açıklanan "Genetik modifiye gıdalar" tanımı ile kurulmuştur. Bu açıdan Yönetmelikle bağlantısı bulunan Kanun, konusunun sadece insan yiyeceği olması, amacının gıda güvenliğinden, satış ve denetime uzanmasına ramen Yönetmeliğin tüm hükümlerine ilişkin çerçeveyi belirlememesi ve tüketici haklarına atıf yapmakla beraber insan sağlığı ve çevre değerlerine yer vermemesi nedeni ile Yönetmelik için hukuki dayanak olmaktan uzaktır.
Yem Kanunu13
36 yıllık bu Kanunun amacı; hayvanların rasyonel bir şekilde beslenmelerini sağlamak ve hayvansal üretimi geliştirmek üzere, ticarete arz edilecek yemlerin hazırlanması, imali, ithali, ihracı, sürüm ve satışını belli esaslara bağlamaktır. Kanunda, yem tanımı da "Madde ve enerji bakımından hayvanın yaşama ve verim ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ve belli sınır ve şartlarda yedirildiği zaman hayvan sağlığına zararlı olmayan organik ve inorganik maddeler veya bunların karışımları" olarak belirlenmiştir.
Kanunda genetiği değiştirilmiş yem maddelerinden bahis olunmamaktadır. Bu niteliği itibariyle de, Yönetmeliğin sadece yem kısmı için dahi yasal dayanak olarak kabulüne imkan bulunmamaktadır.
Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına Dair Kanun14
Bu Kanun, "ürünlerin piyasaya arz koşullarını, üretici ve dağıtıcıların yükümlülüklerini, uygunluk değerlendirme kuruluşlarını, onaylanmış kuruluşları, piyasa gözetimi ve denetimini, ürünün piyasaya arzının yasaklanmasını, toplatılmasını, bertarafını ve bunlarla ilgili olarak yapılacak bildirimleri" kapsamaktadır.
Kanun, ürün temelinde hazırlanmış olmasına ramen ürün tanımı anlaşılır biçimde yapılmamıştır. Kanunun 3. maddesinde yapılan tanımda ürün, "piyasaya arzedilmesi hedeflenen tüm ürünler" olarak belirlenmiştir. Ürünlerin GDO ilişkisi kurulmadığı gibi Kanunla Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilmiş açık bir yetkiden de sözetmek mümkün değildir. Kanunun yetkili kuruluşu düzenleyen maddesinde, ürünlere ilişkin mevzuat hazırlamaya ve yürütmeye yasal olarak yetkili bulunan ve bu Kanun hükümlerini kendi görev alanına giren "ürünler" itibarıyla uygulayacak olan kamu kurum veya kuruluşu olarak belirlenmiştir. Bunun yanısıra, sözkonusu Kanunun Yönetmeliğin tüm hükümlerini içermediği de açıktır. Dolayısıyla, bu Kanunun da Yönetmeliğe dayanak olması mümkün değildir.
Yönetmelikte dayanak olarak sayılan kanuni düzenlemeler incelendiğinde Danıştay kararında da belirtildiği üzere; konunun çerçevesi çizilmeden sadece genel kavramlara yer verildiği ve bu haliyle dava konusu Yönetmeliğin ancak belli kısımlarına dayanak oluşturabilecekleri anlaşılmaktadır.

III.2. Davalı İdarenin Konuyu Yönetmelikle Düzenlemesi Anayasa'nın 7 ve 8. maddelerine aykırıdır.
Kararda, Anayasa'nın 7. maddesine atıfla, yasama yetkisinin TBMM' ye ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği; 8. maddesine atıfla, yürütme yetki ve görevinin Anayasa'ya ve yasalara uygun olarak kullanılacağı ve yerine getirileceği, Anayasa'da öngörülen ayrık durumlar dışında, yasalarla düzenlenmemiş bir alanda, yasa ile yürütmeye genel nitelikte kural koyma yetkisi verilemeyeceği belirtilmiştir.
Ayrıca, yasada açıkça esasları belirlenmeden, çerçevesi çizilmeden, Bakanlığa Yönetmelikle alt düzenlemeler yapması konusunda çok geniş yetkiler verilmesinin yasama yetkisinin devri niteliği taşıyacağının tartışmasız15 olduğu, bu durumda, Yönetmeliğin dayanağı olması için öncelikle bu konuda yasa çıkartılarak, esaslarının belirlenip çerçevesinin net olarak çizilmesini gerektirdiği vurgulanmıştır.
Danıştay kararında da açıkça ifade olunduğu üzere, GDO Yönetmeliği, yasa ile belirlenmeyen bir yetkinin idarece kullanılmasının örneğini sergiler mahiyettedir. Kanunda herhangi bir asli düzenleme yapılmaksızın GDO' lara ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda yürütmeye verilmiş olan bu yetki, yasama yetkisinin devri anlamına gelmektedir.
Anayasanın 8 inci maddesine göre, yürütme, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak yerine getirilen bir yetkidir. Yürütmenin Anayasada gösterilen ayrık haller dışında asli düzenleme yetkisi yoktur ve yasama yetkisinin Anayasanın 7. maddesine göre, Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği açıktır. Yürütme organına düzenleme yetkisi veren bir yasa kuralının, Anayasanın 7 nci maddesine uygun olabilmesi için, temel ilkeyi koyması, çerçeveyi çizmesi, sınırsız, belirsiz, geniş bir alanı yönetimin düzenlemesine bırakmaması gereklidir. Nitekim, yürütmenin düzenleme yetkisi, sınırlı, tamamlayıcı ve bağımlı bir yetkidir. Temel kuralları koymadan, ölçüsünü belirlemeden ve sınırlarını çizmeden, yürütmeye düzenleme yetkisi verilmesi, şüphesiz yasama yetkisinin devri anlamına gelecektir.

IV. Sonuç
Çok yakın tarihte yürürlüğe ve aynı zamanda kamuoyunun gündemine girmiş olmakla beraber, aslında GDO' lar konusu uzun zamandır alanın uzmanlarınca tartışılagelen bir konudur. Toplumda endişe ve tedirginlik yaratacak hatta gündemi değiştirecek kadar önemli bu konu, Yargı makamları önüne de gelmiştir Yönetmeliğin 11 ve 20. maddelerinin yürütmesinin durdurulması ile sonuçlanan yargılama sonucunda, diğer gerekçeler yanısıra ikinci planda kalan ancak büyük önem taşıyan bir nokta göze çarpmaktadır.
Kararda Anayasa hükümleri gereği, herkesin sahip olduğu sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı sağlama ve çevreyi tüm unsurları ile koruma görevinin Devlete yüklenmiş olduğu ifade olunmuştur. Bunun dışında, Devletin, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alacağı yolundaki Anayasa hükmü de zikredilmek suretiyle, Yönetmeliğin kesinlikle aykırı düşmemesi gereken sınırlar, hem çevre hem de tüketici hakları açısından kalın çizgilerle çizilmiştir. Bu konu, temel insan haklarından olan çevre hakkının; "insan-çevre ve devlet sorumluluğu" üçgeninde ele alınması ve vurgulanması nedeniyle son derece önemlidir.
Danıştay'ın YD gerekçeleri de gözönüne alındığında, yakın zamanda konuyla ilgili bir Kanunun yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Aslolan hazırlanmakta olan bu Kanunda, konunun usul ve esaslarının objektif, bilimsel esaslara uygun olarak, halkın ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda belirlenmesidir. Bu belirlemede, halkın sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamasını öngören ve Devlete herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama görevi yükleyen Anayasa amir hükümleri dikkate alınmalıdır. Bunu yanısıra, kanun yapma sürecinde katılım usullerinin çalıştırılması, kamunun endişelerinin giderilmesi ve toplumsal bilincin oluşturulması açısından son derece önemli ve zaruridir. Bu nedenle ilgili kurum ve kuruluşların tekrar görüşlerine başvurulması, sivil toplum kuruluşları ile işbirliğine gidilmesi, ortak akıl yürütme ve bilgilendirme toplantılarının düzenlenmesi, konunun uzmanlarından bu süreçte de destek alınması gereklidir.

1 26 Ekim 2009 tarih ve 27388 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2 20 Kasım 2009 tarih ve 27412 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
3 Danıştay 10. Daire Esas No : 2009/14562
4 Kararda azlık oyu, davanın esasına ilişkin olarak değil, aynı konuda verilmiş yürütmenin durdurulması kararı olması nedeniyle verilmiştir.
5Karar belgesinde , İznin geçerlilik süresi,GDO ve ürünlerinin ithalatı için uygulanacak kural ve işlemler, kullanım amacı ve kısıtlamalar, Risk yönetimi, piyasa denetimi ve gerektiğinde aşamalı üretim planlaması, İzleme ve izlenebilirlik koşulları, Belgeleme ve etiketleme koşulları, Ambalajlama, taşıma, muhafaza ve nakil kuralları, İşleme ile atık ve artık arıtım ve imha koşulları, Güvenlik ve acil durum tedbirleri, Kullanım ile ilgili yıllık raporlama koşulları,Devir ve/veya kullandırmaya ilişkin koşulları, Tedarik ve amaca göre kullanım ve işleme koşulları belirlenmelidir.
6 Komitenin sekretaryası TAGEM tarafından yürütülür. Komite TAGEM in daveti üzerine toplanır. Komite en az dokuz üye ile toplanır. Komite her başvuru için bir başkan seçer. Kararlar üye tam sayısının salt çoğunluğu ile alınır. Lehte ve aleyhteki kararların gerekçeleri sahipleri tarafından yazılıp imzalanarak, karar ekinde yer almak üzere başkana teslim edilir.Komite, başvuruları toplantının ilk gününden başlamak üzere doksan gün içinde karara bağlamak zorundadır. Ek bilgi ve belge istendiğinde bu süre durdurulur. Komite tarafından ek bilgi ve belgenin talep edilmesi durumunda ek bilgi ve belgenin en fazla otuz gün içerisinde tamamlanması zorunludur. Komitenin başvuruyu reddetmesi durumunda aynı ürün için ret tarihinden itibaren bir yıl dolmadan ve yeni bilimsel veri ve bulgular sunulmadan yeniden başvuru yapılamaz. Komiteye sunulan bilgilerin üçüncü şahıslarla veya kamuoyuyla paylaşılması, başvuru sahibinin talebi dikkate alınarak Komitenin iznine tabidir. Komite, her türlü iş ve işlemlerinde Bakanlığa karşı sorumludur.
7 Hammadde olarak kullanmak üzere temin ettiği GDO ve ürünleri ile ilgili aşağıdaki bilgi ve belgeleri bir ay içerisinde Bakanlığa vermek; Ürünü kimden, ne miktarda temin ettiği ile ilgili bilgiler, Bu ürünlerin ne amaçla kullanılacağı, Etiket ve/veya GDO ve ürünlerinin beraberinde taşınması zorunlu belgelerin sureti. GDO suz gıda veya yem, GDO lu gıda veya yemin işlendiği hattan farklı bir hatta üretilmeli ve depolanmalıdır. Aynı üretim hattının kullanılması durumunda, üretim hattında gerekli temizliği yapmak, İşleme sonrası risklerin öngörülmesi hâlinde acil tedbir planları, muhafaza ve nakil koşullarıyla ilgili ek tedbirleri Bakanlığa bildirmek, Atık ve artıkların güvenli arıtım ve imha koşullarını belirleyerek Bakanlığa bildirmek.
8 İki dava dairesinin görevine ilişkin davalar, ilgili dava dairesinin isteği üzerine o dava dairelerinin birlikte yapacakları toplantıda karara bağlanır. Bu toplantıya daire başkanlarından kıdemlisi başkanlık eder. Toplanma ve görüşme yeter sayısı dokuzdur. Kararlar oy çokluğuyla verilir. Bu davalar, davanın açıldığı dairenin esas ve karar numaralarını alır.
9 4898 sayılı Kanunla onaylanmıştır.
10 25 Nisan 2006 tarih ve 26149 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir.
11 9 Ağustos 1991 tarih ve 20955 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
12 5 Haziran 2004 tarih ve 25483 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
13 7 Haziran 1973 tarih ve 14457 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir
14 11 Temmuz 2001 tarih ve 24459 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir
15 Kararda bu konuda çok sayıda AYM kararı olduğuna dikkat çekilmiş ve AYM'nin E:2004/69 K:2009/6 sayılı kararına vurgu yapılmıştır.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Gdo Yönetmeliği’nde İptale Giden Süreç..." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Aynur Aydın Coşkun'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
06-12-2009 - 19:24
(5256 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
4121
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 saat 10 dakika 46 saniye önce.
* Ortalama Günde 0,78 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 27784, Kelime Sayısı : 3466, Boyut : 27,13 Kb.
* 1 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 1126
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,04909801 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.