Neoliberal Dönüşüm Sürecinde Kamu Hizmetlerinin Yeniden Yapılanması ve Belediye Şirketleri
1. Giriş
1980’li yıllardan itibaren dünyada ve Türkiye’de kamu yönetimi anlayışında önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bu dönemde sosyal refah devleti anlayışından, serbest piyasa ekonomisini ve özel sektör etkinliğini önceleyen neoliberal bir yönetime geçiş gözlemlenmiştir. Neoliberal dönüşüm, kamu hizmetlerinin sunum yöntemlerinde de köklü değişikliklere yol açmıştır. Bu dönüşüm, belediyelerin hizmet üretimi ve sunumu konusundaki anlayışlarını da etkilemiş ve belediye şirketlerinin kurulmasının önünü açmıştır.
2. Neoliberal Dönüşüm ve Yerel Yönetimler
2.1.1580 sayılı Belediye Kanunu Dönemi (1930-2005)
1580 sayılı eski Belediye Kanunu, doğrudan şirket kuruluşunu düzenlememekle birlikte, belediyelerin iktisadi faaliyetlerine zemin oluşturuyordu. Belediyeler, hizmetlerini doğrudan kamu eliyle yürütürken, zamanla şirketleşmeye yönelme ihtiyacı duydular.
2.2.1980'ler – Özellikle 1984 Reformları
1984 yılında çıkarılan 3030 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Hakkında Kanun ile büyükşehirlerde daha geniş yetkilere sahip belediyeler oluşturuldu. Aynı dönemde Belediye İktisadi Teşebbüsleri (BİT) modeli teşvik edildi. Bu model, belediyelere bağlı şirketler eliyle hizmet sunumunu öngörüyordu. Belediyeler, bu dönemde ilk kez ciddi anlamda anonim veya limited şirketler kurarak ticari faaliyetlerde bulunmaya başladı (örneğin ulaşım, temizlik, su ve altyapı hizmetleri).
2.3. 5393 sayılı Belediye Kanunu (2005)
Günümüzde geçerli olan 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 70. maddesi, belediyelerin şirket kurabileceğini veya kurulmuş şirketlere ortak olabileceğini açıkça düzenlemiştir. Bu madde, şirketleşmeyi hukuken netleştirmiştir. “Belediye; mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla, ticari faaliyet niteliğinde olmayan hizmetleri yürütmek üzere, şirket kurabilir veya kurulmuş şirketlere ortak olabilir.” Kamu hizmetlerinin özelleştirilmesi süreciyle birlikte belediyeler de bu dönüşüme uyum sağlayarak kendi şirketlerini kurmaya başlamışlardır. 2005 yılından sonra, bu anılan yerel yönetim reformlarıyla birlikte, belediye şirketlerinin hukuki durumu daha sağlam bir zemine oturtulmuş, bu şirketler üzerinden hizmet üretimi yasal hale getirilmiştir. Bu süreç, kamu ihale mevzuatındaki düzenlemelerle birlikte düşünüldüğünde, neoliberal dönüşümün tamamlandığı yorumunu desteklemektedir1.
2.4. KHK Dönemi ve Sonrası (2017-2018)
696 sayılı KHK ile taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçirilmesi, belediye şirketlerini yeniden gündeme getirdi. Bu süreçte birçok belediye, işçi çalıştırmak için özel şirket kurdu. Belediye şirketlerinin sayısı hızla arttı.
3. Belediye Şirketlerinin Hukuki Dayanağı
Belediyelerin mal ve hizmet üretimi ile sunumunu gerçekleştirebilmeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 70. maddesi ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesine dayanmaktadır. Bu düzenlemeler, belediye şirketlerinin kurulmasını ve faaliyet göstermesini mümkün kılmakta; belediyelerin özel sektörle rekabet edebilecek nitelikte şirketleşmesini desteklemektedir.
4. Hizmet Sunumunda Değişim ve Belediye Şirketlerinin Rolü
Günümüzde belediye hizmetlerinin büyük bölümü, ihale yöntemiyle özel girişimciler tarafından yürütülmektedir. Belediyeler de, hizmetlerin büyük kısmını kendi kurdukları şirketler aracılığıyla yürütmeye başlamış, bu şirketler ise zamanla serbest piyasada etkin oyuncular haline gelmiştir. Belediyeler, hizmet sunumunu daha etkili ve verimli hale getirmek amacıyla şirketleşme yoluna gitmiş ve bu süreç, hem ekonomik hem de sosyal açıdan büyük etkiler yaratmıştır.
5. Anayasa Mahkemesi Kararı Işığında Kamu Hizmetlerinin Niteliği
Anayasa Mahkemesi’nin 12.04.1990 tarihli kararında, kamu hizmetlerinin yalnızca kamu personeli eliyle değil, özel kişiler aracılığıyla da yürütülebileceği ifade edilmiştir. Ancak bu durumda dahi kamu kurumlarının hizmetin yönlendirilmesi, gözetimi ve denetimi konusundaki yetkileri korunmakta; böylece hizmetin kamusal niteliği devam etmektedir2.
6. Hukuki ve İşleyişsel Nitelik
Belediye şirketleri, belediyelerin görev alanlarında ilgili mevzuat çerçevesinde kurulan, belediyenin sermayesinin çoğuna sahip olduğu ya da yönetiminde söz sahibi olduğu, ayrı bütçeleri olan tüzel kişiliklerdir. Bu şirketler, hem özel hem de kamu hukuku hükümlerine tabi karma bir yapıya sahiptir3.
6.1. Belediye Şirketlerinin Hukuksal Rejimi
Belediye şirketlerinin hukuksal rejimi, bu şirketlerin tabi olduğu mevzuat, denetim mekanizmaları, yargı yolu, çalışan statüleri gibi birçok alanda belirleyici rol oynamaktadır. Bu kapsamda belediye şirketlerinin kamu ve özel hukuk arasında yer alan karma yapısı, hem kuruluş süreçlerinde hem de faaliyetlerinde belirli anayasal ve yasal düzenlemelere bağlıdır4.
6.1.1. Hukuksal Rejimin Temelleri
Kamu Hukuku Temelleri:
Anayasa’nın 123. maddesi uyarınca, kamu tüzel kişiliği ancak kanunla veya kanunun açık bir yetkilendirmesi ile kurulabilir. Aynı şekilde, yerel yönetimlerin görev ve yetkileri de Anayasa’nın 127. maddesi doğrultusunda kanunla düzenlenmektedir. Bu doğrultuda belediye şirketlerinin kuruluşuna dair yasal dayanaklar, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 70. maddesi ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26. maddesinde yer almaktadır.
Özel Hukuk Temelleri:
Belediye şirketleri, özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduklarından, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu hükümlerine de tabidirler. Türk Ticaret Kanunu’nda ticaret şirketleri; anonim, limited, kollektif, komandit ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler olarak düzenlenmiştir. Belediyeler uygulamada genellikle sermayesinin %50’sinden fazlasına sahip oldukları anonim veya limited şirket kurmaktadırlar. Bu şirketler, diğer özel şirketler gibi ticaret siciline kayıt olmakta, ticaret unvanı taşımakta ve özel hukuk hükümlerine tabi olarak faaliyet göstermektedirler5.
7. Belediyelerin Şirket Kurma Yetkisi ve Belediye Şirketlerinin Yapısal Özellikleri
7.1. Belediyelerin Şirket Kurma Şekilleri
Doğrudan Şirket Kurulumu:
Belediyeler, 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu gibi mevzuatlar doğrultusunda doğrudan şirket kurabilmektedir. Bu süreçte, bazı durumlarda özellikle sermayesi büyük olan veya özel bir statüye sahip şirketlerde İçişleri Bakanlığı'ndan görüş veya onay istenebilmektedir.
Dolaylı Şirket Kurulumu:
Belediyeler, doğrudan şirket kurmanın yanı sıra, mevcut özel şirketlere ortak olmak, yeni kurulacak şirketlere sermaye koyarak iştirak etmek veya bağış, devir ya da hisse alımı yoluyla özel mülkiyetteki şirketlerin tamamını ya da bir kısmını edinmek suretiyle dolaylı yoldan da şirketleşme faaliyetinde bulunabilir. Bu tür dolaylı şirket edinimleri, sermaye aktarımı ve kamu hizmeti yürütme niteliği taşıması halinde, ilgili mevzuat çerçevesinde İçişleri Bakanlığı’nın iznine tabi olabilir.
7.2. Belediye Şirketlerinin Teşkilat Yapısı ve İşleyişi
Belediye şirketleri, her ne kadar özel hukuk hükümlerine tabi anonim veya limited şirket statüsünde kurulmuş olsalar da, yapısal ve işlevsel açıdan kamu tüzel kişilerine benzerlik göstermektedir. Bu şirketlerin yönetim organları, doğrudan belediye tarafından belirlenmekte; yöneticiler, belediyenin ilgili birimleri tarafından atanmakta veya görevlendirilmektedir. Özellikle anonim şirket statüsündeki belediye şirketlerinde genel kurul, yönetim kurulu ve denetim organları gibi klasik yapılar mevcut olup, kamu tüzel kişileri bu organlarda temsilci bulundurarak karar alma süreçlerinde doğrudan rol alabilmektedir.
Belediye şirketleri, özel hukuk hükümlerine tabi olduklarından personel istihdamında esnek bir yapıya sahiptir.
Bu doğrultuda belediye şirketleri; altyapı hizmetleri, çevre düzenlemeleri, ulaşım, enerji üretimi, sosyal hizmetler, personel istihdamı gibi kamuya yönelik faaliyet alanlarında hizmet sunmakta ve belediyelerin kamu hizmeti sunma kapasitesini destekleyici nitelikte çalışmalar yürütmektedir.
Sonuç
1980'li yıllardan itibaren gerçekleşen neoliberal dönüşüm, belediye şirketlerinin kurulması belediyelerin özel sektörle rekabet edebilecek güçlü yapılar oluşturmasına yardımcı olmuş yerel kalkınma açısından önemli katkılar sunmuştur. Bu dönüşüm, yerel yönetimlerin modernleşmesi ve daha rekabetçi bir yapıya kavuşması açısından önemli bir adım olmuştur.
Kaynakça
Ersöz, F. 2012. Belediye Şirketleri ve Hukuki Rejimleri, Anayasa Mahkemesi Kararı, 12.04.1990 T., 1990/4 E., 1990/6 K. (RG: 17.06.1990-20551) Okutan, M. 2011. Yerel Yönetimlerde Şirketleşme Süreci, Kara, M. 2008. Belediye Şirketlerinin Denetimi ve İşleyişi, Poroy, R., Tekinalp, Ü., & Çamoğlu, E. 2003. Ortaklıklar ve Şirketler Hukuku.
1 Ersöz, 2012, s. 88.
2 AYM.RG: 17.06.1990-20551.
3 Ersöz, 2012, s. 91.
4 Ersöz, 2012, s. 91.
5 Poroy, Tekinalp & Çamoğlu, 2003, s. 23.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"Neoliberal Dönüşüm Sürecinde Kamu Hizmetlerinin Yeniden Yapılanması Ve Belediye Şirketleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Cüneyt Urfalıer'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
|
|