Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Özel Hastanelerin Sözleşmesel Sorumluluğu: Aydınlatma Yükümlülüğü

Yazan : Cüneyt Urfalıer [Yazarla İletişim]
Avukat

Makale Özeti
Bu makalede, özel hastaneler ile hasta arasında kurulan sözleşme kapsamında hastanenin aydınlatma yükümlülüğü incelenmiştir. Türk Borçlar Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği ve yargı kararları ışığında bu yükümlülüğün ihlali hâlinde doğacak sözleşmesel ve haksız fiil sorumluluğu açıklanmıştır. Sonuçta, aydınlatmanın yalnızca etik değil, aynı zamanda hukuki bir zorunluluk olduğu vurgulanmıştır.

Özel Hastanelerin Sözleşmesel Sorumluluğu: Aydınlatma Yükümlülüğü


Bu makale, özel hastaneler ile hastalar arasında kurulan sağlık hizmetlerinden yararlanma sözleşmesinin içeriğini aydınlatma yükümlülüğü çerçevesinde değerlendirmektedir. Hasta haklarının korunması, hastanın bilgilendirilme hakkı, hastanenin yükümlülükleri ve sözleşme hukuku açısından doğan sorumluluk, Türk Borçlar Kanunu (TBK), Hasta Hakları Yönetmeliği ve Yargıtay kararları ışığında detaylı olarak incelenmiştir.
1. Giriş
Hastaların kendileriyle ilgili tıbbi karar süreçlerine etkin biçimde katılımını sağlayan en önemli mekanizmalardan biri aydınlatma yükümlülüğüdür. Bu yükümlülük, hekim-hasta ilişkisinde olduğu kadar, özel hastanelerin sunduğu kurumsal sağlık hizmetleri kapsamında da belirleyici önemdedir. Türk Borçlar Kanunu (TBK), Hasta Hakları Yönetmeliği (HHY) ve Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi gibi düzenlemeler, sağlık hizmeti sunan tarafın hastayı aydınlatma borcunu açıkça ortaya koymuştur. Özellikle özel hastane ile hasta arasında kurulan hastaneye kabul sözleşmesi çerçevesinde bu borç, hem sözleşmenin ifası hem de sözleşmeye uygun davranma borcu kapsamında değerlendirilmelidir1.
Sağlık hizmetlerinden yararlanma sözleşmesi, özel hastane ile hasta veya yasal temsilcisi arasında kurulan ve hem tedavi hizmeti hem de barınma, bakım gibi ikincil hizmetleri kapsayan özel hukuk sözleşmesidir2. Bu kapsamda, hastanenin yalnızca tedavi değil; aynı zamanda hasta haklarına uygun biçimde aydınlatma sorumluluğu da söz konusudur.
Aydınlatma yükümlülüğü, yalnızca tıbbi gerekliliklerin yerine getirilmesi için değil, aynı zamanda bireyin bedeni üzerindeki tasarruf hakkına saygı gösterilmesi bakımından da önem taşır. Bilgilendirilmiş onam, yalnızca etik bir ilke değil, aynı zamanda bir hukuki geçerlilik koşuludur. Dolayısıyla özel hastanelerin, hem kurumsal hem de bireysel düzeyde bu yükümlülüğe dikkatle yaklaşması gerekir.
Bu çalışmada, özel hastanelerin sözleşmesel sorumluluğu kapsamında aydınlatma yükümlülüğünün niteliği, kapsamı ve ihlali halinde doğabilecek hukuki sonuçlar ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Bunun yanında yargı kararları ve doktrindeki güncel yaklaşımlar da değerlendirmeye alınacaktır.
2. Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Sözleşmesinin Hukuki Niteliği ve Aydınlatma Borcu
Sağlık hizmetlerinden yararlanma sözleşmesi, Türk hukukunda açıkça düzenlenmiş bir sözleşme tipi olmamakla birlikte, öğretide ve uygulamada “karma sözleşme” olarak kabul edilmektedir3. Bu sözleşme, eser, vekâlet, hizmet ve kira unsurlarını bünyesinde barındırır4 Hasta ile özel hastane arasında kurulan bu sözleşme, hastanın tedavi, bakım, barınma ve diğer sağlık hizmetlerini belirli bir ücret karşılığında almasını sağlamaktadır.
Bu çok yönlü sözleşmede, özel hastane yalnızca fiziksel hizmet sunan bir kuruluş değil, aynı zamanda sağlık hizmeti sunucusu olarak bir dizi kişisel ve kurumsal yükümlülük altındadır. Bu yükümlülüklerin başında “aydınlatma yükümlülüğü” gelmektedir. Aydınlatma yükümlülüğü, hem TBK m. 502 kapsamında vekilin müvekkiline karşı sadakat ve özen borcu çerçevesinde; hem de Hasta Hakları Yönetmeliği m. 15-20 hükümlerine göre özel olarak düzenlenmiştir.
Aydınlatma yükümlülüğünün doğduğu sözleşmesel ilişki, yalnızca hekim ve hasta arasında değil, aynı zamanda özel hastane ile hasta arasında da kurulmaktadır. Zira çoğu zaman hasta, hekimi değil, doğrudan özel hastaneyi tercih ederek tedavi hizmeti almaktadır. Bu durumda hastane, kendisine bağlı olarak görev yapan hekimler ve diğer sağlık personelinin davranışlarından da sorumlu hale gelir5.
3. Aydınlatma Borcunun Unsurları ve Yerine Getirilme Zamanı
Aydınlatma borcunun içeriği, hastanın kişilik haklarını doğrudan etkileyen bir hukuki yükümlülüktür. Bu borcun yerine getirilmesi için gerekli unsurlar; bilgilendirmenin kapsamı, zamanlaması, yöntemi ve hastanın anlayabileceği bir dilde yapılmasıdır. Hasta Hakları Yönetmeliği'nin 15. maddesi uyarınca aydınlatma; tanı, tedavi süreci, olası riskler, alternatif tedavi yöntemleri ve hastanın rızasının alınması gereken tüm hususları içermelidir.
Aydınlatmanın, hastanın karar verme sürecine etkili bir şekilde katılımını sağlamak üzere, tıbbi müdahaleden önce ve hastanın zihinsel ve fiziksel olarak karar verebilecek durumda olduğu bir zamanda yapılması gerekmektedir6. Aksi hâlde verilen rıza geçerli olmayacak ve hem hastane hem de hekim için sorumluluk doğurabilecektir.
Bilgilendirme, yalnızca sözlü değil, gerektiğinde yazılı materyaller ve görsel araçlar aracılığıyla da desteklenmelidir. Özellikle karmaşık cerrahi işlemler öncesinde ayrıntılı bilgilendirme formlarının kullanılması hem hastayı bilinçli rızaya yönlendirir hem de ispat kolaylığı sağlar (Demir, 2010, s. 165).
4. Aydınlatma Yükümlülüğüne Aykırılığın Sonuçları: Sözleşmesel ve Haksız Fiil Sorumluluğu
Aydınlatma yükümlülüğünün ihlali, doğrudan özel hastanenin sözleşmeye aykırı hareket etmesi sonucunu doğurur. Bu durumda, hasta rızası olmaksızın yapılan tıbbi müdahale hukuka aykırı olur ve hastane TBK m. 112 uyarınca sözleşmeye aykırılıktan doğan zararı tazmin etmekle yükümlüdür.
Bunun yanında, rızasız müdahalenin kişinin vücut bütünlüğüne doğrudan etkisi olduğundan, bu fiil aynı zamanda TBK m. 49 anlamında haksız fiil de teşkil edebilir. Bu çifte sorumluluk hali, mağdur hasta açısından seçimlik hak doğurur: hasta isterse sözleşmeye dayalı tazminat talep edebilir, isterse haksız fiil hükümlerine dayanabilir7.
Yargıtay uygulaması, özellikle özel hastanelerde yapılan operasyonlarda aydınlatmanın ispat yükünü sağlık kuruluşunun üzerine yüklemektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, bir kararında; hastanın hangi konularda, ne şekilde bilgilendirildiği hususunda belge sunulamaması halinde hastane ve hekimi müştereken sorumlu tutmuştur8.
Dolayısıyla özel hastanelerin, hasta ile kurdukları sözleşmenin bir parçası olarak aydınlatma borcuna ciddiyetle yaklaşmaları ve bu konuda yazılı belge düzenlemeleri gerekir.
5. Yargı Kararları Işığında Değerlendirme
Özel hastanelerin aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin sorumlulukları, yargı kararlarında da net bir şekilde belirlenmektedir. Yargıtay, özellikle hasta ile hastane arasında imzalanan sözleşmenin bir parçası olarak değerlendirilen aydınlatma yükümlülüğünün ihlalini, tazminat sorumluluğu doğuracak nitelikte kabul etmektedir. Bu bağlamda en dikkat çekici kararlardan biri Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2008 tarihli kararında görülmektedir9. Kararda, bilgilendirme yükümlülüğünü ispat edemeyen hastane ve hekimin müştereken sorumlu tutulduğu belirtilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi de 2014 tarihli bir kararında, ameliyat öncesi bilgilendirme formunun imzalanmış olmasının, hastanın açıkça aydınlatıldığı anlamına gelmeyeceğini, formun içeriğinin ve hastaya anlatılıp anlatılmadığının da incelenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu karar, aydınlatmanın şekli bir prosedür değil, maddi bir yükümlülük olduğunu ortaya koymaktadır10.
Yargıtay kararlarında dikkat çeken diğer bir husus, aydınlatmanın “standart form” kullanılarak yapıldığının savunulmasının yeterli görülmemesidir. Bilgilendirme sürecinin kişiselleştirilmiş olması, hasta ile birebir iletişim kurulması ve tıbbi müdahalenin tüm yönleriyle açıkça anlatılması gerektiği vurgulanmaktadır.
Bu içtihatlar çerçevesinde, özel hastanelerin yalnızca sözleşmenin şeklen kurulmasına değil, aynı zamanda sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin mahiyetine ve ifasına da dikkat etmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. Hastaların bilinçli onamı olmadan gerçekleştirilen müdahaleler, tazminat ve cezai sorumluluğu doğurabileceği gibi, sağlık kuruluşunun itibarını da zedeleyebilir.
6. Sonuç ve Öneriler
Sağlık hizmetlerinden yararlanma sözleşmesi, yalnızca bir hizmet sunumu ilişkisi değil, aynı zamanda taraflar arasında güvene dayalı, özel bir hukuk ilişkisi yaratmaktadır. Bu ilişkinin temel yapı taşlarından biri olan aydınlatma yükümlülüğü, hasta haklarının korunması ve sağlık hizmetinin etik boyutta sunulması açısından vazgeçilmez bir rol oynamaktadır11.
Yapılan inceleme göstermiştir ki, aydınlatma yükümlülüğünün ihlali yalnızca tıbbi bir hata ya da etik bir ihmal değil, aynı zamanda sözleşmeye aykırılık ve hatta haksız fiil sorumluluğu doğurabilecek ciddi bir hukukî sonuçtur12. Mevcut yargı kararları da bu yönde evrilmekte ve özel hastanelerin bu konuda özenli davranmalarını zorunlu kılmaktadır13. Bu doğrultuda aşağıdaki öneriler getirilmektedir:
1. Yazılı Aydınlatma Formları Kişiselleştirilmeli14
2. Aydınlatma Süreci Belgelendirilmelidir15
3. Eğitim ve Denetim Mekanizmaları Güçlendirilmelidir16
4. Hukuki Mevzuat Güncellenmelidir17
5. Yargı Kararlarının İzlenmesi ve Uyum Süreci Takip Edilmelidir18
Sonuç olarak, özel hastanelerin sözleşmesel yükümlülüklerinin en kritik unsurlarından biri olan aydınlatma borcu, sadece hasta memnuniyeti değil, aynı zamanda hukuki güvenlik ve kurumsal itibar açısından da yaşamsal önemdedir. Bu sorumluluğun yerine getirilmesi, sağlık sisteminin temel taşlarından biri olan “güven”in tesisini mümkün kılacaktır19

Kaynakça:
Aşçıoğlu, Ç. (1993). Tıbbi Yardım ve El Atmalardan Doğan Sorumluluklar. Ankara: Seçkin.
Demir, M. (2010). Tıbbi Organizasyon Kusuru Açısından Hastanelerin Hukuksal Sorumluluğu. Ankara: Yetkin.
Tandoğan, H. (1985). Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri (Cilt I/1). Ankara: Savaş.
Yağoğlu, M. (2011). Hastaneye Kabul Sözleşmesi (Yüksek Lisans Tezi, Erciyes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, E. 2008/1771, K. 2008/19155, T. 18.11.2008.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, E. 2013/5895, K. 2014/2056.
Hasta Hakları Yönetmeliği (1 Ağustos 1998 tarihli ve 23420 sayılı Resmî Gazete).
Türk Borçlar Kanunu (TBK), 6098 sayılı Kanun, RG: 4.2.2011/27836.

1 Demir, 2010, s. 150
2 Yağoğlu, 2011, s. 3
3 Aşçıoğlu, 1993, s. 118
4 Tandoğan, 1985, s. 71
5 TBK m. 116; Yağoğlu, 2011, s. 49
6 HHY m. 18
7 Aşçıoğlu, 1993, s. 130
8 Yargıtay 13. HD, E. 2008/1771, K. 2008/19155, T. 18.11.2008
9 Yargıtay 13. HD, E. 2008/1771, K. 2008/19155, T. 18.11.2008
10 Yargıtay 15. HD, E. 2013/5895, K. 2014/2056
11 Demir, 2010, s. 162
12 Aşçıoğlu, 1993, s. 130
13 Yargıtay 13. HD, E. 2008/1771, K. 2008/19155
14 HHY, m. 18
15 Demir, 2010, s. 165
16 Yağoğlu, 2011, s. 58
17 HHY, Genel Hükümler
18 Yargıtay 15. HD, E. 2013/5895, K. 2014/2056
19 Tandoğan, 1985, s. 75
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Özel Hastanelerin Sözleşmesel Sorumluluğu: Aydınlatma Yükümlülüğü" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Cüneyt Urfalıer'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
06-07-2025 - 15:11
(21 saat önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Henüz hiç değerlendirilmedi.
Okuyucu
13
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 34 dakika 31 saniye önce.
* Ortalama Günde 13,00 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 10314, Kelime Sayısı : 1215, Boyut : 10,07 Kb.
* Henüz yazarla iletişime geçen okuyucu yok.
* Makale No : 2288
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03982997 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.