Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Bağımsız Bir Kamusal Denetim Organı: Ombudsman

Yazan : H.Galip Küçüközyiğit [Yazarla İletişim]
Avukat

Yazarın Notu
Makale Temmuz 2003 tarihlidir.

GİRİŞ
Hak, adalet, özgürlük ve eşitlik gibi konular bütün zamanlar boyunca insanoğlunun gündemini oluşturan en önemli meselelerin başında yer almıştır. Çünkü bunlar insanın tabiatında mevcut en önemli ihtiyaçlardır. İnsanlar sürekli olarak haklarını aramışlar, bu uğurda gerektiğinde canlarını severek feda etmişlerdir.
Yurttaşların temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve güvence altına alınması, günümüz demokratik toplumlarının temel özelliklerindendir. Temel hak ve özgürlüklerin, yurttaşlara karşı korunması kadar, siyasal iktidarı kullananlara karşı korunması da önemlidir.
Yine, modern devlette, kamu hizmetlerinin yoğunlaşıp yaygınlaşması, bu işlemler yerine getirilirken yapılan yanlışlara ilişkin yakınmaların artması sonucunu doğurmuştur. Pek çok insan,işlemlerdeki bürokrasiden, ihmali ya da kasıtlı şekilde hatalı uygulamalardan, şikayet eder durumdadır. İdarenin yargısal denetimi,hukuk devletinin en büyük güvencesi olmasına rağmen, her zaman, vatandaşları tatmin edici sonuçlar doğurmamaktadır.
İşte, öncelikle vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini koruması, yine, idarenin eylem ve işlemlerinde hakkaniyetin sağlanması açılarından, Ombudsmanlık Kurumu, yönetilenlerle yönetenler, devletle yurttaş, kamu görevlileri ile halk arasındaki ilişkilerde önemli bir gelişme evresini simgeler. Bu kurum, modern dünyada, kapalı, hikmeti hükümete sığınan, klasik bürokrasinin aksine, vatandaş tarafını tutan, onun adına her türlü idari organı sorgulayabilen, her türlü bilgi ve belgeye ulaşarak elindeki bazı araçlarla idarenin, toplam kalite anlayışına uygun işlemesini sağlamaya yardımcı, bir kamusal kurum niteliğindedir.
Çalışmamız, ombudsmanlık kurumunun tarihsel gelişimini, hukuki niteliğini, tanımlanmasını, örgütlenmesini ve işleyişini irdelemekte, Türkiye’ deki Kamu Denetçiliği Kurumunun altyapısına değinerek, genel değerlendirmelere ulaşmayı amaçlamaktadır.



A.OMBUDSMANLIK KURUMUNUN DOĞUŞU VE TANIMLANMASI
1.Tarihsel Süreç
Ombudsman müessesesi, bu isimle, ilk kez 1713 yılında İsveç’te kuruldu ve 1809 yılında İsveç Anayasasına girerek anayasal bir kurum niteliğine büründü. İki asra yakın uygulanmasından sonra, önce İskandinav ülkelerince benimsendi.
Bu kurum; ülkemizde Demirbaş Şarl olarak tanınan, İsveç Kralı XII. Şarl’ın Osmanlı Ülkesinde yaşamak zorunda olduğu 1709-1714 arasındaki konukluk/sürgün yıllarında Stockholm’deki yöneticilerin ve yargıçların yasalara gereği gibi uymasını gözetecek, uzaktaki kralın gözü kulağı olacak bir bireyi (Hogst Ombudsman) atamasıyla doğmuş ve 1809 İsveç Anayasası’nda da Anayasal bir kurum olarak yer almıştır. Bir görüşe göre kral Osmanlı topraklarında kaldığı süre içerisinde oradaki Ahilik ve Kadılık teşkilatından etkilenmiş ve bunun üzerine kendi ülkesinde böyle bir sistem kurmuştur.1 Osmanlı hukuk düzeninde Başkadı insanların haklarını adaletsizliğe ve kamu görevlilerinin güçlerini kötüye kullanmalarına karşı korumaktaydı.
Bu konuda, Zekeriya Temizel şöyle demektedir: “Demirbaş Şarl’ın ilk Ombudsmanı sürgün/konuk olarak bulunduğu Edirne Yakınlarındaki Demirtaş Paşa konağındayken ataması, kurumu Osmanlı İmparatorluğu’nda görüp de kendi ülkesine taşıdığı yolundaki görüşlerin oluşmasına neden olmuştur. Nitekim Paris Yerel Yönetim Ombudsman’ı, yıllık raporunun Ombudsmanın tanıtımına ayırdığı bölümün birinci paragrafında ‘kurum her ne kadar 18. yy başında İsveç’te ortaya çıkmışsa da, İsveç Kralı’nın Osmanlı İmparatorluğu’nda görüp kendi ülkesine uyarladığı bir kurumdur’ demektedir2
İsveç sisteminden etkilenerek, Ombudsmanı uygulayan ilk ülke 1919’da Finlandiya oldu. Finlandiya’yı 1955’te Danimarka takip etti ve 1963’de Norveç’te ve Yeni Zelanda’da da kabul edildi.3 Bugün Ombudsman kurumu, aralarında Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, İsrail, Hindistan, Nijerya ve Portekiz’in de bulunduğu 100’ün üstündeki ülkede ulus, bölge, şehir ve belediye bazında uygulanmaktadır. Bu durumu, bazı yazarlar ombudsmanlık patlaması yaşanmaktadır tabiriyle ifade etmektedir.4
Ombudsmanlık kurumunun nitelikleri ülkelerce iktibas edilirken, ismi çoğu zaman değiştirilmiştir. Örneğin Fransa’da bu kurum, Mediateur adıyla alınmıştır. Bu ülkede de Mediateur, kamu kuruluşlarının yönetilenlerle olan ilişkileriyle ilgili olarak gelen şikayetler ile ilgilenmektedir.5 İspanya ve Romanya, Halkın Avukatı, Polonya ve Macaristan, Yurttaş Hakları Komiseri, Portekiz, Adaletin Koruyucusu gibi isimler altında, ombudsmanlık kurumunu uygulamaktadırlar.6 Türkiye’de de yapılan tartışmalardan sonra Kamu Denetçisi kavramının kullanılması benimsenen görüştür.
1980’lerden itibaren özel sektör kuruluşlarında (bankalarda, sigorta, emlak ve yatırım şirketlerinde) ve üniversitelerde kullanılan bir kurumdur. Ancak çalışmamızın kapsamı açısından bu tip ombudsmanlar dışarıda tutulmuştur. Avrupa Birliği, Maastricht anlaşması kapsamında, AB bürokrasisi tarafından yanlış uygulamalara karşı vatandaşlarının haklarını koruyacak bir Ombudsman kurumunu kanunlaştırmıştır.
Sonuç olarak, kamu hizmet birimlerinin, kendi çalışmaları ile ilgili şikayetleri doğru ve mantıklı bir biçimde ele alma ve yanıtlama yetenekleri hakkında kuşkuların artması ve getirilen diğer denetim yollarının eksiklikleri nedeniyle, ombudsmanlık oldukça önemli bir işlev üstlenmiş, uluslararası kuruluşların da desteği ile yayılmaya başlamıştır.
2.Ombudsmanlık Kurumunu Doğuran Sebepler
Tarih boyunca insan haklarının geliştirilmesi ve korunması için yöntemler araştırılmıştır.7 Hak ve özgürlüklerin korunması, özgürlüklerin doğuşundan beri toplumları meşgul etmiştir ve toplumlar bunları koruyabilmek için direkt esnek, hızlı ve maliyetsiz kurumlar yaratmaya çalışmıştır. İnsan haklarının korunmasında kurumsal metodlar, çoğunlukla Batı Avrupa mirasının bir parçasıdır. Bu kavramların ortaya atılmasında ve yayılmasında, Batı Avrupa’nın ciddi katkıları vardır.8 Uluslararası hukuk da insan haklarının korunması açısından yararlı gördüğü kurumları ya da uygulamaları çeşitli şekillerde teşvik etmektedir.9 Bu alanda, 19.yy. başında İsveç’te ortaya çıkan ve hukuksal gelenekleri ile kültürleri benzer olan ülkelerde benzer şekillerde(Danimarka, Norveç, Finlandiya), buna karşılık gelenekleri farklı olan birçok demokratik ülkede ise, kendi hukuk sistemleri ve özel gereksinmelerine göre değiştirilerek, uygulanan bir kurumun büyük ilgi topladığına tanık olunmuştur.
Hukuk devletinin temel gerekleri arasında temel hakların her türlü yolla güvence altına alınması ve yönetimin hukuka bağlılığının sağlanması önde gelen iki unsurdur.10 Hukuk, bu ideallere ulaşmak için kesintisiz bir gelişme ve gayret içindedir.11 Çağımızda devlete biçilen rol, toplumsal yaşama ilişkin faaliyetlerde ‘ahlaki bir otorite’ olarak ortaya çıkmaktadır.12 Hukuk devleti idealine ulaşmakta temel hak ve özgürlüklerin korunması ve yönetimin hukuka bağlılığının sağlanması adına ombudsmanlık kurumu, başarılı bir pratik oluşturmuştur. 20nci yüzyılın ikinci yarısında, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar, gelişmekte olan ülkelerde de, hukuk devletinin güçlendirilmesi ve demokratikleşmenin bir elemanı olarak görülen bu kurum büyük bir hızla yayılmıştır.
2.1. Klasik Denetim Yollarının Yetersizliği
Ombudsmanlar, günümüzün gittikçe genişleyen ve karmaşık bürokratik bir yapıya sahip olan, modern devletlerinde ortaya çıkan sorunları çözmek için oldukça önemli bir işlev görmektedirler. Özellikle üst düzey yöneticilerine verilen takdir yetkilerindeki artışın neden olduğu yönetsel kararlarda meydana gelen haksızlıkların düzeltilmesi ve yönetim bozukluklarına karşı yurttaşın korunması ihtiyacı, kurumun önemini daha da arttırmaktadır.
İdarenin denetlenmesinde, klasik yollarla yapılan denetlemelerin yetersizliği, yeni arayışlara yol açmıştır. Ombudsmanlık, idarenin denetlenmesinde idare edilenler açısından ortaya çıkan yetersizlikten kaynaklanmaktadır diyebiliriz. Gerçekten, idare, çeşitli şekillerde denetlenmektedir. Ancak bu denetim şekillerinden her birinin çeşitli sakınca ve noksanlıkları bulunmaktadır. Çağdaş idarenin gücü, geleneksel denetim yollarının ve vasıtalarının başa çıkamayacağı bir hızla gelişmekte, büyümektedir.
Parlamento denetimi, parti içi disiplini ve yasama-yürütme bütünleşmesi sebebiyle fonksiyonsuz kalmaktadır. İdarenin iç denetimi ise, hiyerarşi yapı ve dayanışma duyguları gibi sebeplerle vatandaş için bir güvence olmaktan uzaklaşmaktadır. Yargı denetimi ise ağır işlemesi, formalitelerinin çokluğu ve pahalı olması, ayrıca yetkisinin sadece hukuka uygunlukla sınırlı kalması gibi sebeplerle her zaman uygun bir başvuru yolu olmamaktadır.13
2.2 Çağdaş Devletin Karmaşıklaşan Yapısı
Çağımız devletinin artan görevleri ve karmaşıklaşan yapısı karşısında, fertler haklarının ve sorumluluklarının kapsam ve sınırı konusunda yeterli bir bilgiye sahip olmaktan gün geçtikçe uzaklaşmaktadır. Bu durum fertleri, idare karşısında günden güne güçsüzleştirmekte ve korunmaya muhtaç duruma itmektedir. İnsan, varlık sebebi kendisinin mutluluğunu temin etmek olan bürokrasi çarklarının arasında ezilmekte, tam bir çaresizlik içine düşmektedir. Siyaset adamları ve hukukçular bu gidişten kurtulmayı temin edecek yeni denetim yolları aramaya koyulmuşlardır.
İşte bu arayış içerisinde, idarenin yargısal denetiminin tarafsız idari yargı yerlerince yapılageldiği ülkelerde bile, idarenin bünyesine daha kolaylıkla girip nüfus edebilen, daha süratli, daha kişisel, daha az biçimci, karşılıklı ilişki kurmada önemli bir boşluğu doldurabilen, daha iyi bilgi sahibi olabilen, keyfilikle mücadelede daha etkili olan, tutarlı bir kuruma duyulan ihtiyaç, gözlerin İsveç’e çevrilmesine sebep olmuştur.
Son senelerde bütün ülkelerde, moda gibi, dalga dalga yayılan, ancak yurdumuzda henüz pek tanınmayan bu ombudsman kurumu, Avrupa Konseyi İstişari Asamblesi’nin 1975 de 457 sayılı Tavsiye kararında insan haklarını korumada iyi bir metot olarak kabul edilip üye devletlere tavsiye edilmiştir. Bugün dünyanın birçok ülkesi İsveç Ombudsmanını kendi iç bünyelerinin özelliklerini de dikkate alarak benimsemektedirler.14
3. Ombudsmanın Tanımlanması
Ombudsman, kelimesi İsviçre dilinde aracı anlamına gelen ‘ombuds’ ve kişi anlamına gelen ‘man’ kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir. Bu bileşik sözcükteki “man” sözcüğünün kadınlar aleyhine yorumlanmaması için– “ombudsperson” veya doğrudan doğruya “ombuds” olarak da adlandırılmaktadır. Ombudsman birçok değişik şekilde tanımlanabilir, çünkü Ombudsmanı uyarlayan her ülke, kurumu kendi sistemine uyarlayarak adapte etmiştir.
Ombudsman kelimesi İsveç dilinde genellikle delege, avukat, vekil veya bir diğer kişi veya kişiler tarafından o kişi veya kişiler adına hareket etmeye ve onların haklarını korumaya yetkili kılınmış kimseyi ifade etmek için kullanılır. Kurum olarak ise Ombudsman terimi, Parlamento tarafından halkın şikayetlerini dinleyip, çözümlere ulaştırmak üzere seçilmiş kimse veya kimseleri simgelemektedir. Ombudsman’ın Türkçe karşılığı olarak; arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi tanımlamalar kullanılmaktadır. Sonuç olarak, Ombudsman kamu hizmetlerinin yürütülüşündeki adaletsizlikler hakkında, konudan etkilenenlerden şikayetleri almak,bu konularda araştırmalar yapmak ve sorunları çözmekle görevlendirilmiş, bağımsız bir kamu otoritesidir.15
Bu kurum, bazı ülkelerde örneğin İspanya’da olduğu gibi “defensor del pueblo” (halkın savunucusu), Avusturya’da olduğu gibi “Volksanwalt” (halk avukatı), Fransa’da olduğu gibi “mé diateur de la ré publique” (Cumhuriyet arabulucusu) adıyla veya benzeri başka adlarla önemli bir görevi yerine getirmektedir.
Ombudsmanların görevli olduğu konular çoğunlukla, bireylerin temel haklarının korunması yada yönetimin karşısında zor durumda kalan yurttaşlara yardım etme esasına dayandırılmakta, görev alanları ise genellikle kamu hizmeti gören kurumları kapsamaktadır.
Bu durumda Ombudsman; Görev alanı, Kamu gücü ile bireyler arasındaki ilişkiler; görevi, kişi hak ve özgürlüklerini savunmak, yurttaşları yönetime karşı korumak, kötü yönetimden doğan haksızlıkları önlemek amacıyla yönetimin iyileştirilmesine çalışmak, olan bir kurum olarak ortaya çıkmaktadır.
Ombudsman, ilke itibariyle parlamento tarafından atanan, ancak hükümete karşı olduğu kadar parlamentoya karşı da bağımsız olan, yönetimin mağdur ettiği bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın yaptıkları şikayetler üzerine harekete geçen, geniş bir soruşturma ve araştırma yetkisi ile donatılmış olan, yönetimin yaptığı haksızlıkları ortaya koymak, takdir yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek, mevzuata saygılı olmayı ve uygun hareket etmeyi temin etmek, icrai karakter taşımayan önerilerde bulunmak, hakkaniyet tedbirleri salık vermek ve nihayet kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi için gerekli reformların yapılması önerilerinde bulunmak amaçlarını güden bir ya da bir kaç kamu görevlisidir.16
Ombudsmanların işlevleri, benimsendikleri ülkelerin yönetsel sistemlerine göre değiştiğinden, tanımlamalara bir düzen getirmek amacıyla ombudsmanları parlamenter ombudsman ve yönetsel ombudsman olarak sınıflandırmak da mümkündür.
Parlamenter Ombudsman, parlamento tarafından seçilmiş ve parlamentoya dayanan, yurttaş başvurularını aracısız (direkt) olarak kabul eden, kamu yönetimlerine karşı yurttaşların hak ve özgürlüklerini korumakla görevli, kamunun gerçekten güvenini kazanmış ombudsmanlardır.
Bunu yanında Yönetsel Ombudsmanlar, yurttaşlar ile kamu birimlerinin ilişkilerini iyileştirmek, kötü yönetime karşı yurttaşların korunması amacıyla yönetim tarafından atanmış ombudsmanlardır. Yerel yönetim ombudsmanları, parlamenter ombudsmanın bazı özelliklerini taşıyarak, belli bir bölgede yada kentte, yerel yönetimlerin kötü işleyişinden kaynaklanan sorunları çözümlemek, yurttaşların yerel yönetimlerdeki haklarını korumak ve yerel yönetimlerin daha iyi işlemesi amacıyla yönetimin düzeltilmesi için önerilerde bulunmak üzere oluşturulan ombudsmanlardır.
Parlamento ve yönetsel ombudsmanların yanı sıra, hükümet tarafından atanan, Tüketici Ombudsmanı, Erkek Kadın Eşitliği Ombudsmanı, Eşit Fırsatlar Ombudsmanı, Etnik Ayrıma Karşı Ombudsman, Cinsel Azınlıklar Ombudsmanı, Çocukların Korunması Ombudsmanı ve Özürlülerin Ombudsmanları gibi çeşitli dallarla ilgilenen ihtisas ombudsmanları da bulunmaktadır.17

B.OMBUDSMANLIK KURUMUNUN ÖZELLİKLERİ
Hukuka tamamıyla uygun idari kararlar bile her zaman hakkaniyete uygun olmayabilir. Hakkaniyet kaygısı aslında hukuksallık kaygısını da aşan bir düşüncedir.18 Ombudsman, ortaya çıkışından beri gelişmiş ülkelerde olduğu gibi gelişmekte olan ülkelerde de hukuk devletinin güçlendirilmesi ve demokratikleşmenin bir elemanı olarak görülmeye başlamıştır. Kurumun popülaritesinin artması nedeniyle neredeyse yargı dışında oluşturulan “her şikayet mercii” ombudsman olarak anılmaya başlamış, böylece de kurum konusunda bir kavram karışıklığı olduğu izlenimi belirmiştir.19
Ombudsmanın en belirgin vasıfları, bağımsızlık, güvenilirlik ve tarafsızlıktır. Bu unsurlar seçim, faaliyet usulü, statüsü gibi konuların düzenlenmesi sırasında göz önüne alınmalıdır.20 Bir denetim kurumunun “Ombudsmanlık Modeli” içerisinde sayılabilmesi için 3 temel özelliğe sahip olması gerekmektedir. Bu özellikleri, görevinin tanımından, yetkilerinden ve statüsünden kaynaklanmaktadır.21
1. Ombudsmanın Görevleri
Ombudsmanın görevi kamu otoriteleri ile bireyler arasındaki ilişkiler nedeniyle ortaya çıkan sorunlarla ilgilenmektir. Ombudsman, kamu yönetimine karşı bireylerin şikayetlerini kabul etmekte ve ortaya çıkan sorunlara bir çözüm getirme çabasına girişmektedir. Kamu otoriteleri hep birlikte yada seçenekli olarak, (Devlet, yerel yönetimler ve bağımsız kamu yönetim ve müesseseleri) ombudsmanın görev alanına girmektedir.
Hak ve özgürlüklerin koruyuculuğu görevini üstlenen ombudsmanlar, kendilerine aracısız olarak ulaşan şikayetler üzerine yada kendi inisiyatifleri ile harekete geçmekte ve yönetim tarafından uygulanan kanunların kötüye kullanılmasında yada temel hakların korunması dahil, gerekli bütün hallerde soruşturma görevini yerine getirmektedirler.
Hak ve özgürlüklerin korunması amacıyla, yönetsel işlemlerin ombudsmanlar tarafından denetimi, kötü yönetim nedeniyle haksızlığa uğrayan bireylerin şikayeti üzerine yapılan denetimden çok daha kapsamlı bir denetim olmaktadır. Ombudsmanlar hak ve özgürlüklerin savunucusu olarak görüldükleri ülkelerde sadece kötü yönetim olarak adlandırılabilecek olaylarla kendilerini sınırlandırmazlar. Yapılan haksızlıkların nedenlerini bulmak için sistematik araştırmalara girişir ve böylece mevcut yönetimi iyileştirmek amacıyla önerilerde de bulunurlar. Bu açılardan ombudsmanlar ‘tamamlayıcı misyon’ eda ederler.22
Kurumun ortaya çıktığı ülke olan İsveç’te Ombudsmanın görevi, insan hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla hükümet üyeleri dışındaki (bu konu sadece parlamenter denetime bırakılmaktadır) tüm kamu güçlerinin denetlenmesidir. Ombudsmanlar kamu otoritelerine karşı birey haklarını savunurken bu otoriteler tarafından yapılan işlemleri, bir işlemde bulunması gereken tüm nitelik ve kalite bakımından olduğu kadar eşitlik ilkesi bakımından da inceleyebilmektedirler.23
Bazı durumlarda ombudsmanlar, tüm çabalarına karşın bazı işlemleri hakkaniyetli bir hale getiremezler. Bu durumda ombudsman için yapılacak şey, parlamentoya o konunun düzeltilmesiyle ilgili yasa önerileri sunmaktır.24
2. Ombudsmanın Yetkileri
Ombudsmanların ikinci özelliği, yapmış oldukları incelemeler sonucunda varmış oldukları kararların sonuçları ile ilgilidir. Ombudsmanın kullandığı araçlar ve yetkileri ülkeden ülkeye değişmekle birlikte25, yönetim karşısındaki yetkileri esas itibariyle, tavsiye, uzlaştırma ve buyruk çerçevesindedir.26
Ombudsmanın temel işlevi yönetimin yurttaşlarla ilişkilerindeki eksik ve yanlışları ortaya koymak, yönetimin yurttaşa karşı olan kararlarını düzeltmemesi halinde de bunu Parlamentoya bildirmek ve kamuoyuna açıklamaktır.
Yönetimin hatalarının kamuoyuna bildirilmesi ve hak ve özgürlük ihlallerine, kötü yönetime karşı bir kamuoyu oluşturulması ombudsmanlık kurumunu etkin kılan en önemli unsurdur. Kararlarının sonuçları; eleştiri, yönetimi daha önceki kararlarını yeniden gözden geçirerek kaldırma yada değiştirmeye ikna, olayları kamu oyuna açıklayarak halkın demokratik denetimini sağlamaktan ibaret olan Ombudsman, denetim görevini yerine getirirken çok geniş yetkiler kullanmaktadır. Ombudsmanların her türlü dosyaya ulaşabilme, yöneticileri çağırabilme, gerektiğinde birimleri denetleyebilme yetkileri bulunmaktadır. Yasalar, yönetimleri ombudsmaların emrine hazır kılmaktadırlar.27 Yönetsel işlemle ilgili her türlü belge ve bilginin ombudsmana verileceği, aykırı davranışların ise cezalandırılacağı hüküm altına alınmaktadır.28
Her türlü bilginin verilmesi zorunluluğu yönetime “aleyhteki kararlarını da gerekçeli olarak hazırlama yükümlülüğü” getirmektedir ki, bu ombudsmanların yönetim alanında halka dönüklük açısından gerçekleştirdikleri en önemli katkılardan biridir.
Ombudsmanlara, yasalarla, dosyaların tamamına girme hakkının verilmesi yönetsel işlemlerde açıklık/şeffaflık(transparency) ilkesinin yerleşmesine de öncülük etmektedir.
Ombudsmanlar yaptıkları denetimlerin sonuçlarına göre, disiplin soruşturmaları başlatma, bu direniş suç oluşturuyorsa yargıya başvurma,29 Anayasa’ya aykırılık başvurusunda bulunma, yasa yada diğer düzenlemelere ilişkin reform önerilerinde bulunma yetkilerine de sahip bulunmaktadırlar.
3. Ombudsmanın Statüsü ve Belirleyici Nitelikleri
Ombudsmanın üçüncü belirleyici niteliği statüsüdür. Ombudsman bağımsız bir statüye sahiptir. Bu bağımsızlık yürütme organına olduğu kadar kendisini seçen Parlamento yada diğer organlara karşı da sağlanmaktadır. Bağımsızlık, haklı olarak ombudsmanların çok bağlı oldukları, olmazsa olmaz bir nitelikleridir.
Bağımsızlığın, yasalarda açıkça belirtilmesi yanında, ombudsmanlara bağımsızlıklarını sağlayan diğer bir önemli unsur da atanma biçimleridir. Ombudsmanı atayan kurum, itibarını ombudsmana yansıtmakta, dolayısıyla atanma ve görevden alınma biçimleri ombudsmanın statüsünün belirleyicisi olmaktadır. Ombudsmanların parlamento tarafından atanması, bağımsızlık yanında ombudsmanın otoritesinin de kaynağı olmaktadır.
Ombudsmanın faaliyetleri hiçbir şekilde denetime tabi tutulmamakta, görevini gereğince yapıp yapmadığı, denetim dışı bırakılmaktadır. Bununla birlikte ombudsmanlar, başarısızlık, yetersizlik, görev ihmalkarlığı veya iletişimsizlik söz konusu olduğunda, parlamento tarafından görevden alınabilmektedir. Örneğin, İsveç’te ombudsman, yıllık çalışma raporlarını inceleyen komitenin isteği üzerine, parlamentonun güvenini kaybederse, yine parlamento (Riksdag) tarafından görevden alınabilmektedir.
Ombudsmanlara, genellikle söylediği ve yayınladığı görüşleri yada işlevlerini yerine getirmesi sırasında yaptığı işlemler nedeniyle, izlenemeyeceği, sorgulanamayacağı, tutuklanamayacağı ve yargılanamayacağı belirtilerek, parlamenter dokunulmazlığına benzer bir dokunulmazlık sağlanmaktadır.
Parlamento tarafından uygun görülen bütçesinin sınırları içerisinde her türlü harcamayı, hiçbir makamdan talimat almaksızın serbestçe, yapabilmektedir.30
Çeşitli ülkelerdeki Ombudsman kurumu uygulamaları değerlendirildiğinde, aşağıdaki konulara dikkat edilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
a.Ombudsman’ın pozisyonu ve fonksiyonları ayrı bir Ombudsman Kanunu ile belirtilmektedir: Kanun ile korunmak, Ombudsman’a görevini yürütürken diğer kurumlarla olan ilişkilerinde büyük destek sağlar. Anayasal statüde düzenlenmiş olmak da ombudsmanı görevlerinin ifasında daha güçlü kılacaktır.
b.Arkasında Halk desteği vardır: Ombudsman Parlamento, hükümet ya da devlet Başkanı tarafından seçilsin, asıl gücünü ardındaki halk desteğinden alacaktır. Zira zaman zaman kendini seçen kurumları bile incelemeye tabi tutabilir. Ombudsman kurumunun düzgün çalışması için Parlamento ve Ombudsman arasında çok iyi bir iş ilişkinin varlığı vazgeçilemez bir ön koşuldur. Bu iyi iş ilişkisinin sağlanması büyük miktarda, Ombudsman’ın faaliyet gösterdiği Anayasal veya Kanuni çerçeveye dayanır.
c.Politik olarak tarafsızdır: Ombudsman’ın görevini yürütürken her türlü partizanlıktan uzak kalması görevinde başarılı olması için şarttır. Bu yüzden Ombudsman’ın siyasi partilerle olan ilişkisi minimize edilmelidir.
d.Kararlarında bağımsızdır: her ne kadar Ombudsman Parlamento tarafından seçilse de, Parlamento’dan veya diğer yüksek seviyeli kurumlardan bağımsız olarak hareket etmelidir. Bu bağımsızlık, Ombudsman’ın fikirlerinin tarafsızlığına kamu oyu tarafından duyulan güvenin sarsılmaması açısından önemlidir
e.Kamu kurumları Ombudsman ile işbirliği içinde olmalıdır: Burada önemli olan nokta, kamu idaresinin Ombudsman’ın araştırmalarına karşı uzlaşıcı bir tutum benimsemesidir. Eğer Ombudsman vaka araştırmalarında, kamu kuruluşlarında isteksizlik ve şüphe ile karşılaşırsa, veya vardığı kararlar, öneriler ciddiye alınmazsa, hem Ombudsman’ın görevini yapması güçleşir hem de kamu oyunun idaresine güveni sarsılabilir.
f.Ombudsman her açıdan yüksek standartlara sahip olmalıdır: Gerek ilgileneceği vakaların miktarı ve içeriği nedeniyle kaldırması gereken ağır iş yükü, gerekse maruz kalacağı politik ve diğer baskılar nedeniyle Ombudsman seçilen kişinin hem hukuka son derece hakim olması hem de kişilik bakımından olgun, her koşul altında tarafsızlığını muhafaza edebilecek, dürüst, görevine bağlı olan bir insan olması gereklidir. Örneğin Danimarka’da ilk Ombudsmanlık Kurumu hükümet tarafından, etkiye açık şekilde oluşturulmak istenmiş ancak, atanan Ombudsmanın kaliteli kişiliği, bağımsızlığı ve sorun çözme yeteneği, kurumun doğru şekilde yerleşmesine sebep olmuştur.31
g.Ombudsman’a masrafsızca, kolayca, doğrudan ulaşılabilmelidir: Ombudsman’a başvurmak için ne herhangi bir ücret talep edilir, ne de karmaşık bir prosedürü aşmak gerekir. Şikayetin nedenini ve ilgili dokümanları içeren doğrudan Ombudsman adına yazılmış sıradan bir mektup yeterlidir. Başvuru şekli diğer mekanizmalara kıyasla çok kolay ve masrafsızdır. Nitekim, yönetsel yargının beşiği olan Fransa’da da bu kurumun kabul edilmiş olması, faydası açısından ipucu olabilir.32
h.Medya ile aktif ilişkisi olmalıdır: Ombudsman’ın özellikle kendi inisiyatifi ile başlattığı araştırmalarda, basında özellikle idari organlar hakkında çıkan haberler, televizyon ve radyo programları büyük rol oynar.
C. OMBUDSMANLIĞIN KURUMSAL YAPISI
1. Ombudsmanlık Örgütü
Ombudsmanlık kurumunun örgütlenme şekilleri ülkelere göre farklılık arz etmektedir. Örneğin, İsveç’te 4 sene (1 dönem) için 4 tane Ombudsman Parlamento tarafından Parlamento genel kurul toplantısında oy birliği ile seçilir. Seçim işlemini parlamentonun Anayasa Komisyonu düzenler. Tekrar seçilme mümkündür ve dönem sayısına bir kısıtlama getirilmemiştir. Ombudsmanlardan bir tanesi ofisin yönetiminden, personelin atanmasından, kurumun çalışmaları için genel yönelimlerin belirlenmesinden, her Ombudsmanın çalışma alanının saptanmasından ve benzer görevlerin yerine getirilmesinden sorumludur ve Baş Ombudsman olarak isimlendirilir. Bununla birlikte baş Ombudsman öteki Ombudsmanların inceleme ve değerlendirme işlerine karışamaz; her Ombudsman çalışmalarında yalnız Riksdag’a karşı sorumludur. Baş Ombudsman’ın varlığı idari boşluğun yaşanmaması ve iş koordinasyonunun sağlanması açısından önemlidir.
Bu sistemde Ombudsmanların muavinleri veya asistanları yoktur. Ombudsmanlık ofisinde 50 dolaylarında eleman (30 kadar hukukçu yanında sekreterler ve yönetim personeli) vardır. Kadronun genişliği vaka sayısı ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Kadro, hukuk eğitimi almış, Adalet Bakanlığı mahkemelerinde ve bakanlığın diğer departmanlarında tecrübe kazanmış, kurumun yüksek standardına ayak uydurabilecek yetenekte ve verimlilikte olan kişilerden oluşur. Hukuk eğitimi görmüş personel genellikle kamu yönetiminden seçilir. Bu personel çoğunlukla genç yargıçlar olup ofiste dört ilâ altı yıl görev yaparlar. Ombudsman fonksiyonunu ifa ederken, hiçbir kamu kurumunun ya da kişisinin yönlendirmesi, kontrolü ya da denetim altında olmamalıdır.33
Bazı uygulamalarda Ombudsmanlar hükümetlerce atanmakta, bazı ülkelerde ise devlet başkanları tarafından seçilmektedir.
2. Ombudsman Seçimi ve Aranan Vasıflar
Ombudsmanın seçilme yöntemi, onun bağımsızlığını sağlaması açısından en önemli konulardan biridir. Ombudsmanın seçimi düzenlenirken ülkenin özel şartları göz önüne alınmalı, bağımsızlığını azamı düzeye çıkarabilecek bir yol öngörülmelidir. Hiç kuşkusuz ki yürütme organı ya da idare tarafından seçilen bir ombudsmanın bunların etkisinden uzak kalabilmesi oldukça zor görünmektedir. Ombudsman bir çok ülkede parlamento tarafından seçilmektedir.34 Yine görevden alınması için de sadece parlamentonun yetkili olması daha uygun olacaktır.
Ombudsman seçilebilmek için özel vasıflara sahip olmak gerekmemektedir. Her vatandaş, kadın veya erkek, bu vazife için aday gösterilebilir. Ombudsman, müfettiş, hakim ya da mahkeme değildir. Hukukçu olması da zorunlu değildir. Ancak, kamu yönetiminin işleyişini iyi bilmesi gerekmektedir.35 Mesela, anayasa mahkemesi ve yüksek mahkemelerin yargıçları, daha alt mahkemelerin kıdemli yargıçları veya eskiden muavin Ombudsman olmuş kurumun içinden gelen insanlar gibi kişiler seçilebilirler. Ombudsmanlar’ın her koşul altında tarafsızlıklarını korumaları çok önemli olduğu için bu göreve seçilenlerin kariyer endişesi taşımayan, dürüst, olgun ve hukuka tam anlamıyla hakim kişiler olmaları gerekmektedir.

3.Faaliyet Usulü ve Araçları
3.1. Çalışma Yolları
3.1.1. Denetim
Ombudsmanlık müessesesinin kuruluşundan beri Ombudsmanlar zaman zaman, kamu birimlerinde denetlemeler yaparak merkezi yönetimi olduğu kadar, bölgesel ve yerel makamları, kurulları ve daireleri de denetlerler.
Denetimler genellikle Ombudsman’ın kendisi tarafından periyodik olarak her yıl yapılır. Fakat bazen, şikayetlerde olduğu gibi Ombudsman’ın kıdemli kadrosu da kendi başına denetimlerde bulunabilir. Denetim zamanları ve yerlerinin yıllık veya uzun dönemli önceden belirlenmiş takvimleri yoktur. Denetlenecekler, genellikle denetimden bir veya iki hafta önce haberdar edilirler. Denetimlerin, periyodik ya da ani olması gibi, ombudsman, kendi kıdemli kadrosundan uzmanların denetim yapmasına da yetki verebilir.36

Denetleme Ombudsmana re’sen incelemeye girişmesini gerektirecek yanlışları saptama olanağı verebilir. Çoğu zaman denetimler sonucunda ortaya çıkan hatalar, suiistimaller, diğer yetersizliklerin giderilmesi ile koşulların ve uygulamaların geliştirilmesi için Ombudsman bürokratlar hakkında bazı tedbirler alır. Oldukça sık olarak Ombudsman denetim bulguları sonucu, kuralların yorumlanması ile otoriteler tarafından uygun bir şekilde uygulanması üzerine tavsiyelerde ve bildirilerde bulunur. Saptanan kusurlara dayanarak Ombudsmanların yürürlükteki mevzuat üzerinde değişiklikler ve düzeltmeler yapılmasını önerdikleri durumlar da vardır. Bunların yanı sıra, yeni kanunlar veya düzenlemeler kabul edildiğinde Ombudsman bunların uygulanmasını denetler.
Denetlemeler, Ombudsmanlara ve dairelerinin personeline bireylerle yüz yüze görüşme ve hizmet sorumluluğu taşıyan görevlilerin çalıştıkları ortamı ve çalışma koşullarını tanıma olanağı vermeleri nedeniyle büyük değer taşırlar. Ayrıca bir kamu kuruluşunun kusurlarının denetleme sırasında saptanması şikayet incelemesinden daha kolaydır. Bundan başka, bir kamu kuruluşunun herhangi bir anda bir Ombudsman tarafından denetlenebileceğini bilmesi onu çalışmalarında daha titiz davranmaya yöneltir.
İsveç parlamento Ombudsmanları yargı organlarını da denetlerler. Başka birçok ülkede bu alanda farklı yaklaşımlar benimsenmiştir. Bir yargıca karşı disiplin önlemlerinin uygulanması veya görevden uzaklaştırılması, işini yapamayacağı anlaşıldığı taktirde, mümkündür. Bu konudaki önlemler bizzat yargı organları yada adalet bakanı tarafından alınmaktadır.
3.1.2. Araştırmalar
Bu araştırmaların çoğu, denetimler sırasındaki gözlemlere dayanır. Basın, özellikle mahkemeler ve idari organlar hakkında gazetelerde çıkan haberler, bazen de televizyon ile radyo programları ve haberleri bu araştırmaların başlatılmasında önemli rol oynarlar. Ombudsman ve basın arasında her zaman yakın ilişkiler olmuştur. Basın mensuplarının dokümanlar ve gelen-giden vakalar ile geçerli her türlü bilgiye ulaşabilmelerini sağlayan asistan vardır. Ayrıca Ombudsman kanunlar ve uygulanışlarını içeren uzun dönemli araştırmalar da yapar. Bazı vakalarda Ombudsman bir şikayete dayanarak da bir araştırma başlatabilir.
3.2. Başlama Yolları
3.2.1 Şikayetler
Ombudsman’a ulaşan vakaların çoğunluğu şikayetler vasıtasıyla olur. Şikayetlerin kaynağı açısından herhangi bir kısıtlama yoktur. Şikayet sahibinin olaya doğrudan bir ilgisi olmasının şart koşan hiçbir kural yoktur. Bu gibi şikayetler için bir zaman sınırı konulmuş olmamakla birlikte Ombudsmanların aksini gerektirecek olağanüstü koşullar bulunmadığı takdirde iki yıldan daha eski olaylara bakmamaları ilkesi genel bir kabul görmüştür. Ombudsman, genellikle kamu yönetimini bu şikayetleri değerlendirmek yoluyla hukuka uygun davranmaya iter.37
Şikayette bulunabilmek için herhangi bir ücret talep edilmez ve karmaşık formaliteler yoktur. Şikayetlerin yazılı şekilde yapılması gerekmekle birlikte ombudsman ofisinin görevlileri şikayet sahibine başvurusunu yazılı şekle dönüştürmesi hususunda yardımcı olmalıdırlar. Şikayetçinin şikayeti dayandırdığı otoritenin adını, şikayet edilen olayı, olayın meydana geldiği gün ile şikayetçinin adını ve adresini içeren bir mektup formatında yapılır. Şikayetler en sıradan vatandaşın dahi güç yetirebileceği usulde yapılabilmelidir.38
Ombudsman kendisine yapılan bütün şikayetleri, kaynağına ve önem derecesine bakmaksızın ele alır, fakat asılsız, fazla önemi olmayan veya denetim alanına girmeyen vakaları incelemez. Ciddi vakalarda araştırmaların yanında oturumlar da Ombudsman tarafından yürütülür.
Sıradan veya fazla önem taşımayan vakalar ise Ombudsman’ın kendi kadrosu tarafından araştırılır. Bir araştırmanın başlangıcındaki ilk adım genellikle şikayet konusu olan makama veya kişiye telefon edilerek konuya ilişkin belge ve dokümanların istenmesidir. Bazen sadece bu dokümanlardan şikayetin asılsız olup olmadığına karar vermek mümkündür. Eğer Ombudsman şikayetin asılsız olduğuna karar verirse, reddetme kararını ve sebebini bildiren bir ihbar yollar ve şikayeti reddeder. Eğer şikayetin doğruluğu ispat edilirse, Ombudsman araştırmaya devam eder. Bu aşamada, Ombudsman ilgili otoriteye veya bürokrata yazarak durum hakkında yazılı bir açıklama ister. Bu tür istekler ilgili makamın olay hakkında bilgi toplayıp bulgularını, şahsi görüşlerini de ekleyip ombudsmana iletmekle yükümlü olan yöneticisine yapılır. Bu metot ombudsmanın daha ufak bir personel kadrosuyla ile çok sayıda şikayeti incelemesine olanak verir. Bazen ilgili otoritenin denetlenmesinin takip ettiği başka haberleşmeler de yapılır. Danışmanların veya eksperlerin fikirlerine başvurulabilir. Eğer daha iyi delillerin bulunmasına yardımcı olacağına inanılıyorsa, ilgili tarafların katılacağı bir sözlü oturum da düzenlenebilir. 39
Yaptığı incelemeler sonucunda bir kamu görevlisinin suçlu olduğu (örneğin yetkilerini kötüye kullanmak yada rüşvet almak gibi bir suç işlediği) kanısına ulaşan ombudsman bir savcı gibi ceza soruşturması başlatmaya yetkilidir. Böyle bir durumda soruşturma usul hukukuna göre yapılır ve ombudsman Anayasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak savcılardan görülmekte olan davada kendisine yardımcı olmalarını isteyebilir.40
Ombudsman kamuya açık olarak kararını bildirir. Bu kararlar genellikle çok ayrıntılı gerekçeler içerir ve bir yargı kararı gibi yazılır. Bu gibi kararlar zaman zaman basında da yer alır ve Riksdag üyeleri, yargıçlar, kamu görevlileri için önem taşır. Bunlar yıllık Ombudsman raporunda yer alır ve ilgili üst makamlarca altlarına bildirilir.41
3.2.2. Ombudsmanın Re’sen Başlattığı İncelemeler
Ombudsmanlar ellerindeki kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla hangi şikayetleri ele alacaklarına veya reddedeceklerine bizzat karar verdikleri gibi re’sen de inceleme başlatabilirler. Bu gibi hallerin çoğu denetlemeler esnasında saptanan olaylarla ilgilidir. Bazen gazetelerde yayınlanan bir olay yada yazılı veya sözlü basında çıkan bir haber de onların bu tür bir incelemeye girişmelerine neden olabilir.42
Ombudsmanlar ayrıca şikayetleri incelerken şikayette yer almayan hatalar veya usulsüzlükler de bulurlarsa bizzat kendi takdirlerine dayanarak yeni bir soruşturmaya girişebilirler.
Ombudsmanların re’sen soruşturmalarında şikayetler için kullanılan usul geçerlidir. Bir ombudsman yeterli neden olmadan soruşturma açmadığı için soruşturmaların çoğu eleştiri ile sonuçlanır.
3.3. Sonuçlandırma Araçları
Ombudsman kurumu bulunan bir çok ülkede Ombudsman’ın İsveç’te olduğu gibi bir kanuni takip (dava açma) yetkisi yoktur. 20nci yüzyılın başına kadar İsveç’te bürokratlar aleyhine dava açılması vakaları çok fazla olmasına rağmen giderek bu gibi durumların görülmesinde azalma olmuş ve sadece zimmete geçirme, rüşvet veya gizli bilgileri afişe etme gibi ciddi vakalarda dava açılmaya başlanmıştır.
Ombudsmanlar kamu görevleri sırasında yasaları çiğneyen görevlilere karşı soruşturma açabilirler. Ombudsmanlar ayrıca disiplin soruşturması da açabilirler. Ancak bugün Ombudsmanları elindeki asıl güç görevini savsaklayan personeli uyarma ve eleştirme yetkileridir. Eğer Ombudsmanlar bir görevlinin karar veya işlemini ceza gerektirmemekle birlikte yetersiz, yersiz veya akıldışı bulursa kanısına göre sorunun nasıl çözümleneceğini belirtebilir. Ayrıca kanunun eşit şekilde ve doğru uygulanmasını sağlamak için görüşlerini bildirmek yetkisi de vardır.
Dava açmanın yanı sıra Ombudsman, ilgili otoritelere talimatlar, hatırlatmalar, beyanlar, bildirgeler gönderir ve teklifler yayınlar. Eğer Ombudsman, araştırmaları sırasında uygunsuz, yetersiz veya haksız bulduğu bir durumla karşılaşır, fakat olayın yeteri kadar ciddi niteliği veya ağır ihmal niteliği taşımadığına karar verirse, sadece olayla nasıl ilgilenilmesi gerektiğine dair önerilerde bulunur, olaya dikkat çeker. 43
Ombudsman, incelemelrin sonuçlarını, yöntimin uymakla yükümlü olduğu raporlarla açıklar. Bu raporlar çeşitli düzeylerde ve zamanlarda sunulur. Yıllık olark ombudsman yasama organına genel bir rapor verir. Bu raporda genel değerlendirmelerini ve reform önerilerini de belirtebilir. Ayrıca kurumlara da belli konuların uygulanmaıs konusunda raporlar verebilr. BU raporların, herhangi bir sürece bağlı olmadan tüm kurumlara ve kamuoyuna açık olduğu aşikardır.44
Ombudsmanlar, ayrıca idari makamlara hukuki mütalaa vermek ve idari ve kazaî usulle ilgili mevzuatın içeriği bakımından kanunları yorumlamak suretiyle de yardımcı olmaktadırlar. Bazı hallerde bir ombudsman idari makamların yöntem ve metotlarında veya mevzuatta önemli değişikliklere yol açacak girişimlerde de bulunabilir. Uygulamada idare makamları herhangi bir yasal yükümlülük olmamasına rağmen ombudsmanların görüşlerine uymaya büyük bir özen göstermektedirler. idare ve usul kanunlarının geliştirilmesine yaptığı katkıdır.
Yönetimin makul bir süre içerisinde bildirimde bulunmaması veya ombudsmanın önerilen önlemi uygun bulmaması yada yönetimin hiçbir önlem almaması halinde ombudsmanın başka bir rapor hazırlaması gerekmektedir.




D.TÜRKİYE’DE OMBUDSMANLIK KURUMUNUN OLUŞTURULMASI
1.Genel Olarak
Anayasamızın 2nci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti, ‘insan haklarına saygılı, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir’. Anayasamız, 5nci maddesinde de devletin temel amaç ve görevlerini belirtmiştir. Buna göre, “Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.”
Devlet ve diğer kamu tüzel kişileri, bu görevleri “kamu hizmeti” dediğimiz işleri yürütmekle yerine getirirler. Ancak devlet ve diğer kamu tüzel kişileri, bu görevlerini yerine getirirken, her şeyden önce hukuk devletinin gereği olarak hukukun sınırları içerisinde kalmak zorundadır. Öte yandan kamu hizmetlerinin toplum için en iyi, en yararlı, en verimli ve en rasyonel biçimde yerine getirilmesi gerekir. Bu bakımdan, bir yandan devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinin, başka bir deyişle, idarenin eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetimini sağlamak, öbür yandan bu hizmetlerin verimli, yararlı, rasyonel biçimde yürütülmesini denetlemek üzere, çeşitli türde denetim mekanizmaları ortaya çıkmıştır. Bu mekanizmaların bir bölümü, idarenin yargısal denetimi olarak adlandırılır. Diğer bir bölümü ise, genel olarak yargı dışı denetim olarak ifade edilir.
Bilindiği gibi, Anayasamızın 125nci maddesine göre, “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.” Bunun ancak belirli istisnaları vardır. Bu arada idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı zarara uğrayan vatandaşların bu zararlarının giderilmesi de, yine hukuk devletinin bir gereğidir. İdarenin hukuka uygun çalışmasını denetlemek, bu seminerin konusu dışında kalmaktadır. Zaten idarî yargı da, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunu denetlemekle sınırlıdır.
İdarenin yargı dışı denetimine gelince, bundan ne anlaşılması gerekir? İlk olarak, idarenin yargı organı niteliği taşımayan kurumlarca denetlenmesi anlaşılabilir. İkinci olarak, idarenin yargısal usullere bağlı olmadan denetlenmesi anlaşılabilir. Üçüncü olarak, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluktan başka ölçülerle değerlendirilmesi anlaşılabilir. Örneğin idarî işlemlerin yerindeliği araştırılabilir; idarî işlemler, verimlilik açısından ya da hizmetin kalitesi açısından değerlendirilebilir. İdarenin yargı dışı denetimi dediğimiz zaman, bütün bunlar söz konusu olabilir.45
Anayasamızda ya da yasalarımızda öngörülen, Devlet Denetleme Kurulu, Meclis Dilekçe Komisyonu, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, çeşitli dönemlerde oluşturulan İnsan Hakları Komisyonları/Kurulları gibi kurumlar da ombudsman fonksiyonlarından, işlevlerinden bazılarının yerine getirildiğini gösterir.
Bütün bunlara dayanarak, “Türkiye’de zaten ombudsman kurumu vardır” demek yanlış olur. Bu kurul ve komisyonlara benzer kurumlar başka ülkelerde de var. Ama onların yanında ayrıca adı “ombudsman” olan veya her biri ilgili ülkenin kendi özelliğine göre o kavramı ifade eden terimlerle adlandırılan bir kurum vardır. Seminerin asıl konusunu oluşturan “ombudsman” kurumu üzerinde durmak gerekir. Türkçe’de ve değişik ülkelerde çeşitli adlarla adlandırılan bu kurum da, idarenin yargı dışı denetimini sağlamaktadır. Bir “ombudsman” eliyle yürütülecek olan denetim, bundan farklıdır. Onun dışındaki alanı kapsamaktadır. İdarenin hukuka uygunluk açısından denetimi, olayın sadece bu yönüyle ilgilidir. İdarî hizmetlerin kalite yönünden, verimlilik yönünden, hatta yerindelik yönünden değerlendirilmesi de söz konusu olabilmelidir.46
Yargı, çeşitli ölçülerde, dolaylı biçimde de olsa, takdir hakkını sınırlasa bile, hiçbir biçimde bu yoldan yerindelik denetimi yapamaz. Ama bir işlem hukuka uygun olsa da ombudsman, onu isabetli bulmayabilir, yerinde bulmayabilir. Bir işlem hukuka uygun olsa da haksız olabilir. İşte bu noktada ombudsman, kendisi devreye girer. Bu durumda da idarî işlemin hedef aldığı insan için en uygun çözümün, en uygun işlemin yapılmasını ve bir haksızlık, bir hata yapılmamasını sağlamaya çalışır.
Böyle bir kurum, Türkiye’de çalışmaya başladığı zaman, her şeyden önce idare ile vatandaşların ilişkilerinde diyalog sağlanmış olacaktır. İdarenin yürüttüğü kamu hizmetlerinde kalite yükselecektir. İdare ile vatandaşlar arasındaki uyuşmazlıkların bir bölümü, bu yoldan ortadan kalkacağı için; idarî yargının yükü hafifleyecektir. Böylelikle idarî yargının görevini daha verimli biçimde yürütmesi sağlanmış olacaktır.
Aday ülke statüsünde olduğumuz Avrupa Birliği de Maastricht Anlaşmasında ombudsmanlık kurumunu düzenlemiş ve bir Avrupa Parlamentosu üyesinin ya da her hangi bir şikayetçinin, Birlik Organlarının kötü işleyişi ile ilgili durumları bildirmesi üzerine, ombudsmanın bu durumları incelemeye alacağını düzenlemiştir.47 7-8 Aralık'taki "Nice Zirvesi"nde onaylanan Temel Haklar Şartı, 43ncü maddesi, ‘Birliğin bütün vatandaşları veya bir Üye Devlette ikamet eden veya kanuni adresi bir üye devlette bulunan bütün gerçek veya tüzel kişiler, ... Topluluk kuruluşları veya organlarının faaliyetlerinde karşılaşılan kötü idare vakalarını Birlik kamu denetçisine havale etme hakkına sahiptir.’48 ifadeleriyle ombudsmana başvuru olanağını bir ‘vatandaşlık hakkı’ olarak düzenlenmiştir. Bu durumda Avrupa Birliği üyesi olmanın sonuçlarından biri de ombudsmanlık kurumuna sahip olmak ya da bir başka ülkenin ombudsmanına şikayeti kabul etmek olacaktır. Yine Avrupa Konseyi tarafından onay ve imzaya sunulan 173 no'lu "Criminal Law Convention on Corruption’(Yolsuzluk Üzerine Ceza Yasası Bildirgesi) kamu denetçiliği kurumunun hayata geçirilmesini, yolsuzluk önlemlerinden olarak öngörmektedir.49
* 2.Konu İle İlgili Çalışmalar
Türkiye’de de “ombudsman” kurumunun kurulması ve örgütlenmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda kamu denetçisi kurumunun kurulması öngörülmüş bulunmaktadır. Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakani Mehmet Ali Irtemçelik ise ilk defa olarak devlet ve sivil toplum temsilcilerini bir araya getirerek Ekim 1999'da 11 maddelik bir "Kısa Vâdeli Demokratikleşme Programı" hazırlatmıştır. Programın hedeflerinden biri de Ombudsman makamının oluşturulmasıdır.50
55nci Hükümet döneminde de İnsan Hakları Koordinasyon Üst Kurulu, “ombudsman” kurumu ile ilgili bir düzenleme yapılmasına karar vermiştir. Bu anlayışla çeşitli ülkelerin ombudsman mevzuatı derlenmiştir. Sadece teorik bir incelemeyle de yetinmeyip çeşitli ülkelerin ombudsmanları, Türkiye’ye davet edilmişlerdir. Kendileriyle yapılan görüşmelerde hem ülkelerindeki ombudsman kurumunun işleyişi hakkında bilgi alınmış, hem Türkiye için düşünülen “ombudsman” kurumu ile ilgili görüş alışverişinde bulunulmuştur.
Ombudsman, parlamento ile ilişki içerisinde olacaktır. Her şeyden önce parlamento tarafından seçilecektir. Aslında – örneğin İsveç’te olduğu gibi,– yürütmenin atadığı ombudsmanlar da vardır. Türkiye’de de yerel yönetimler düzeyinde, hatta merkezî idarede bir tür ombudsman uygulaması başlamıştır. Örneğin Bayburt Valiliği, bir yönetmelikle yönetim danışmanlığı adıyla il düzeyinde bir çeşit ombudsman kurumu oluşturmuştur. Maliye Bakanlığı, vatandaşlara özellikle vergi sorunlarında yardımcı olmak üzere bir çeşit ombudsman kurumu oluşturmayı düşünmektedir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de, böyle bir uygulamayı başlatmıştır.
Ama burada üzerinde durulacak olan yeni kanun taslağının konusu, parlamento ombudsmanıdır. Onun parlamento ile ilişkisi, her şeyden önce parlamento tarafından seçilmesinde ve parlamento adına görev yapmasında görülmektedir. Dolayısıyla gücü de, parlamento tarafından seçilmiş olmasından ve yaptığı çalışmaların sonuçlarını parlamentoya sunacak olmasından gelmektedir. Ama bu kurum, parlamentoya karşı da bağımsız olmalıdır. Bağımsızlığı, örneğin azli, görevden alınması konusunda belli güvencelerin sağlanmasını zorunlu kılar. Örneğin ombudsman, belli bir yeter sayı ile seçileceği gibi; görevden alınması da yine belli nedenlerle ve belli yetersayılarla olacaktır. Yani bir görev güvencesi olacaktır. Böylece bir defa da seçilince, parlamentoya karşı dahi belli bir bağımsızlığı olacaktır. Ombudsman, çalışmalarının sonuçlarını yıllık veya ara raporlar halinde parlamentoya sunacaktır. Gerektiğinde kendisine parlamentoda görev alanına giren konularla ilgili açıklamalar yapması için söz de verilecektir. Bütün bunlar ombudsmanın parlamento ile ilişkileri olarak değerlendirilebilir.
Halen “ombudsman” anlamında “kamu denetçisi” veya “kamu hakemi” kurumunun mevzuatımıza yerleştirilmesi için çalışmalar devam etmektedir. Bu noktada ‘Kamu Denetçiliği Yasa Taslağı’ nın incelenmesi yerinde olacaktır.
3. Kamu Denetçiliği Yasa Taslağı
Ülkemizde “kamu denetçiliği’ adı altında, bu kurumun mevzuatımıza yerleştirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Şimdiye kadar yapılan üç kanun taslağı çalışmasında sırasıyla “Türk ombudsmanı”, “kamu denetçisi” veya “kamu hakemi” ve son olarak da “yurttaş sözcüsü” terimleri kullanılmıştır. Bu örnekler, en uygun, Türk halkının benimseyeceği bir terim arayışının bir ifadesidir. Gerçekten “ombudsman” için kullanılacak Türkçe terim de, bu kurumun Türk halkı tarafından benimsenmesi açısından son derece önemlidir.51
Ombudsman kanunu taslağı hazırlanırken, siyasal tercih konusu olacak çeşitli konular gündeme gelmiştir. Örneğin ombudsman bir kişi mi, yoksa birden çok kişi mi olacak? Seçimi nasıl olacak? Görev süresi ne kadar olacak? İdarî makamlarla ilişkileri nasıl olacak? Bütün bunlarla ilgili olarak hazırlanan taslakta bazı öneriler getirilmiştir. Örneğin taslakta Meclis’ce bir ombudsman seçilmesi ve onun da yardımcılarını seçmesi öngörülmüştür. Ama bu çözüm, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu’nda eleştirilmiştir. Onun yerine Türkiye’de, belki üst sayısı belirtilmek suretiyle, TBMM’nin takdirine bağlı olarak birden çok ombudsman seçilmesi, bunların kendi aralarında görev bölümü yapması ve içlerinden birinin de başombudsman olmasının daha uygun olacağı ifade edilmiştir. Taslakta ombudsman adaylarının Genel Kurul’a önerilmesi konusunda, Meclis’te özel bir komisyon kurulması öngörülmüştür. Ama buna gerek olmadığı, TBMM Dilekçe Komisyonu’nun veya İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun bunu yapabileceği, hatta Anayasa Komisyonu’nun düşünülebileceği ifade edilmiştir.
Seçilecek kişinin formasyonuna gelince; taslakta, ombudsmanın hukukçu olması öngörülmüştür. Bazı ülkelerde bu koşul aranmaktadır. Hatta bazı ülkelerde temyiz mahkemesi üyesi olabilme nitelikleri aranmaktadır. Şüphesiz, böyle bir çözüm düşünülebilir; ama böyle bir sınırlamanın isabetli olmayacağı, İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurul’unda belirtilmiştir. Önemli olan, ombudsmanın kişiliği, idarî alandaki tecrübe zenginliği ve böylece çeşitli sorunlara çözüm bulabilme yeteneğidir.
Ombudsmanın yaşı konusunda taslakta 65 yaş, üst sınır olarak ifade edilmiştir. Ombudsmanın görev süresi, dünyada 4 ilâ 7 yıl arasında değişmektedir. 4,5,6 veya 7 yıllık süreler görülmektedir. Taslakta ise 5 yıllık bir süre düşünülmüştür.
Mevcut yasa taslağı hakkında, hazırlık aşamasında, tartışılan konuların bazılarını belirttikten sonra taslağın gerekçesini ve maddelerini genel olarak incelemek yararlı olacaktır.
Kamu Denetçiliği Yasa Taslağı’nın “Genel Gerekçe” kısmında bu kuruma duyulan gereksinim ana hatlarıyla şöyle belirtilmektedir: “... Yönetim-birey ilişkilerinde karşılaşılan uyuşmazlıkların etkin ve hızlı bir şekilde çözümü amacıyla yargının katı işleyişi kurallarına bağlı oluşu ve zaman alıcı işlemesi gerçeği karşısında, yönetimi yargı dışında denetleyen ama yönetime de bağlı olmayan bir denetim sistemi ihtiyacı sonucunda ortaya çıkmış olan......halkın şikayetleri ile ilgilenen bir kamu denetçisi siteminin Türkiye’de de kurulması öngörülmüştür.” Bu açıklama gösteriyor ki; ülkemizde kamu denetçiliği, yönetim-birey ilişkilerinde yönetime karşı halkın şikayetleri ile ilgilenen ve yargısal nitelikte olmayan bir denetim sistemi olarak tasarlanmaktadır.
Yine Genel Gerekçenin 8nci paragrafında; kamu denetçiliği kurumunun “...idarenin eylem ve işlemlerini hukuka uygunlukla birlikte yerindelik yönünden inceleyen ve sorunun çözümü için önerilerde bulunan bir kuruma duyulan ihtiyaçtan” doğduğu ifade edilmektedir.
Yasama organı tarafından seçilecek, görev ve yetkileri de anayasa ile belirlenecek bir Ombudsman, TBMM adına fakat tamamen bağımsız olarak insan haklarının bekçiliğini yapacaktır. Taslak, 3ncü maddesinde kamu denetçiliği kurumunun “bir kamu başdenetçisi ve en çok on kamu denetçisi ile uzman ve uzman yardımcıları ile diğer personelden oluşacağı”nı belirtmekedir.
4ncü madde, kamu başdenetçisi ve kamu denetçilerinin görev alanı dışında tutulan eylem ve işlemlerini saymıştır. Bunlar; “Yasama organı TBMM’nin faaliyetleri, Cumhurbaşkanının yargı denetimine tabi olmayan işlemleri, Bakanlar Kurulunun kararları, yargı organlarının karar ve işlemleri ile Türk Silahlı Kuvvetlerinin eylem ve işlemleri”dir.
7nci madde 1982 Anayasasının 138/2nci maddesindeki mahkemelerin bağımsızlığını sağlamak üzere oluşturulmuş formülasyonu aynen benimsemiş ve aynı cümlelerle kamu denetçisine bağımsızlık getirmiştir. 10ncu madde kamu başdenetçisi ve kamu denetçilerinin TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun oyu ile seçilmesini öngörmektedir.
12nci madde görev süresini beş yıl olarak düzenliyor. Taslakta tekrar seçilme konusunda açık bir düzenleme yer almamaktadır.
17nci madde; “Kamu denetçiliği kurumu inceleme sonucunu ve varsa çözüm önerisini ilgili idari mercie ve başvuruda bulunana bildirir. İlgili idari merci yapılan işlemi ve önerilen çözümü uygun görmediği taktirde bunun gerekçesini bir ay içinde kamu denetçiliği kurumuna bildirir” hükmü konmuştur.
18nci madde bilgi ve belge istemek konusunda düzenleme getirilmiştir. İsveç’te olduğu gibi burada da ombudsmanlar gizlilik taşıyanlar da dahil olmak üzere tüm kamu belge ve dosyalarını inceleyebilmektedirler. Ancak, istenen bilgi ve belgeler, devletin güvenliğine ilişkin gizli belge niteliğinde ise, Başbakan veya ilgili bakan, istenen bilgi ve belgeleri vermekle beraber gerekçesini bildirmek suretiyle açıklanmamasını ve rapora geçirilmemesini ombudsmandan isteyebilecektir.
19ncu madde, “kamu başdenetçisinin her takvim yılı sonunda TBMM Dilekçe Komisyonuna sunacağı bir rapor hazırlayacağını” belirtmekle birlikte, bu raporun olması gereken içeriği konusunda bir düzenleme getirmemektedir. Raporun “bir yıl içinde yapılan çalışmalar ve Kamu Denetçisi Kurumunun önerilerini içereceği” şeklinde hüküm konulmuştur.
Ombudsmanın verdiği kararlar, yargı kararı niteliğinde değildir. Ombudsman, idarenin yerini de almamaktadır. Sadece idareye daha iyi, daha uygun çözümler için tavsiyelerde bulunmaktadır ve bu tavsiyelerin yaptırımı da, kamuoyu açıklamalarıdır. Dünyadaki örneklerden görüldüğü kadarıyla bu dahi, aydın, gelişmiş bir kamuoyuna sahip ülkelerde çok etkili bir mekanizma olarak işlemektedir.
E. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Anayasal hakların ve bireylerin yasal haklarının korunması hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan demokratik devletin mihenk taşıdır.
Ombudsmanlık sisteminin kurulmasında Osmanlının etkisi olmuştur denebilir. Bu durumda şu anda Türkiye’de bu kuruma “Osmanlıcı” ve de Mukaddesatçı kesim tarafından son derece sıcak bakılması beklenebilir. Zaten daha çok özgürlüğü, daha katılımcı, daha demokratik bir sistemi öngören bu kurumun sosyal demokrat kesim tarafından da benimseneceği kesindir. Sonuç olarak diyebiliriz ki Ombudsmanlık kurumu Türkiye’de çok geniş bir taban tarafından kabul görecektir.52
Ombudsmanın en önemli kuruluş nedeni, vatandaşların, bürokrasi ve diğer devlet etkilerinin kurbanları olmasının önüne geçme arzusudur.53 Güvenirliğini sürdürmek için ombudsmanlık kurumu ve ombudsmanlar yürütme erkinden tümüyle bağımsız olmalıdır. Kurum, parlamentodan, tamamen bağımsız olmakla birlikte onun tam desteğini almak zorundadır.
Bilindiği gibi ülkemizdeki idarenin yapılanması, Anayasa ve İdare Hukukumuz Fransız Hukukunun etkisindedir. Oysa Ombudsmanlık kurumu İsveç’te Anglo Sakson Hukukuna özgü bir kurumdur. Ombudsmanlık yüzölçümü, coğrafyası küçük, nüfusu az, hukuk devletinin veya hukukun üstünlüğü ilkesinin geliştiği, yurttaşın eğitim ve kültür düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde başarı ile uygulanmaktadır.
Ülkemizin mevcut coğrafi ve nüfus yapısı, vatandaşların eğitim ve kültür düzeyi ve özellikle parlamento yapısı dikkate alındığında bu kurumun başarılı olacağından kuşku duymamak elde değildir. Bunu önlemek için öncelikle yurttaşlarımızın bilinçlenmesi ve kurumlarımızın yerli yerine oturmasını ve eğitim düzeyimizin yükselmesini sağlamak gerekmektedir. Türkiye’nin gerçeklerine uygun, ama uluslararası standartlara da ters düşmeyen, onları göz önünde bulunduran bir taslak hazırlamak gerekmektedir.
Son olarak şunu belirtmekte yarar vardır, bütün bu kurum ve kuruluşlardan sonra tüm vatandaşlara düşen görevler vardır. Devletin yönetilmesinde, idarenin hukuka uygun çalışmasında, verimli ve yararlı hizmetler sunmasında vatandaşlar olarak hepimizin hem hak sahibi, hem sorumluluk sahibi olarak yapabileceğimiz çok şeyler vardır. Eğer bütün vatandaşlar, tam bir bilinçle haklarını kullanacak, görevlerini yerine getirecek olurlarsa; idarenin eylem ve işlemlerini tam bir vatandaşlık bilinciyle izlerlerse; bunun gereklerini düşünce, ifade ve basın özgürlükleri ile toplantı özgürlüklerinden yararlanarak, Anayasa’nın ve yasaların verdiği bütün yetkilerini kullanarak yerine getirirlerse; o zaman idarenin hem hukuka uygun, hem verimli ve yararlı çalışması bakımından en büyük güvenceyi kazanmış oluruz.

KAYNAKÇA

ABA(American Bar Association).Standarts for the Establishment and Operation of Ombudsman Offices,
www.law.wfu.edu/courses/adlaw/cruoisityreading/ombudsman2000.html.fn1

AKIN Cengiz, Cumhuriyetimizin 75.Yıldönümünde Yönetimiin Denetlenmesinde Yeni Bir Denetim Yolu: Ombudsman, Türk İdare Dergisi, sayı:421, 1998

ANDERSON Stanley, Global Ombudsman, University of California Law Review, sayı:17

ATAY Cevdet, Devlet Denetleme Kurulu, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998

CAO(Canadian Ombudsman Association), A Federal Ombudsman for Canada:A Discussion Paper www.ombudsman.ca/ A Discussion Paper.htm

ERHÜRMAN Tufan, Ombudsan, Amme İdaresi Dergisi, cilt:31, sayı:3

ERYILMAZ Bilal, Kamu Yönetimi, 2.Bası Akademi Kitabevi, İzmir 1995

GÖZÜBÜYÜK Şeref, Anayasa Hukuku, 8.Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 1999

GÜLMEZ Mesut, İnsan Haklarının Uluslar arası Korunması, TODAİE Yayınları,Ankara 1996

GÜNDÜZ Aslan, Avrupa Birliğinde İnsan Haklarının Yeri: Kurumsal Düzenleme ve Bireylerin Hakları, M.Ü. Avrupa Araştırmaları Dergisi, cilt:7, sayı:1-2

HANLI Hakan, Küreselleşme Sürecinde Yolsuzluk Konvansiyonu, elegans.com.tr/ombudsman/hanli.htm

HANLI Hamit, Ombudsmanlık
metu.edu.tr/wwwstrat/gruplar/araştırmalar-yon/hhanlı.htm

HAYEK A. Frederich, Hukuk, Yasama ve Özgürlük,Kurallar ve Düzen, İş Bankası Yayınları, İstanbul 1996

IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
jura.uni-sb.de/turkish/Mısikay.html+fn3

KABOĞLU İbrahim, Çağdaş Anayasalarda Özgürlükleri Korumaya Yönelik Bağımsız İdari Otoriteler, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998

LAL Renee, The Diversified or Strict Role of an Ombudsman : A Comparison in the Roles of the Ombudsman in Vanuatu and Fiji, Journal of South Pacific Law, sayı:1, 1997, usp.ac.fj/jspl/lal1.htm

MİEWALD Robert D., Public Administration, A Critical Perspective, Mc Graw Hill Books Company, New York 1978

NİGRO Llyod, NİGRO Felix, Modern Public Administration, 5.Ed., Harper İnternational Edition, 1980 New York

ÖZDEN Kemal, GÜNDOĞAN Ertuğrul, Ombudsmanlık Sistemi:Tanımı, Tarihi Gelişimi, Dünyadaki Uygulamalar ve Türkiye’deki Uygulanabilirlik Tartışmaları, Türkiye Günlüğü, sayı:62,
SATYANAND Anand, Growth of the Ombudsman Concept, Journal of South Pacific Law, sayı:3 usp.ac.fj/jspl/satyanand1.htm
THERY Jean Francis, Mediateur, çev.Cevdet Atay, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998

TÜRKMEN Füsun, Türkiye- Avrupa Birliği İlişkilerinin Gelişmesinde İnsan Hakları Faktörü www.ir.metu.edu.tr/conference/papers/turkmen.pdf

ULER Yıldırım, Ombudsman(Kamu Denetçisi), Ulusal İdare Hukuku Kongresi, 1990, 3.Kitap, Danıştay Matbaası, Ankara 1992

ULUSOY Ali, Regulasyon Kurumları, Ankara Barosu Dergisi, 2000-2

UYGUN Oktay, Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları, TODAİE Yayınları,Ankara 1996



1 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
jura.uni-sb.de/turkish/Mısikay.html+fn3
2 ÖZDEN Kemal, GÜNDOĞAN Ertuğrul, Ombudsmanlık Sistemi:Tanımı, Tarihi Gelişimi, Dünyadaki Uygulamalar ve Türkiye’deki Uygulanabilirlik Tartışmaları, Türkiye Günlüğü, sayı:62, s.50
3 IŞIKAY Mahir, OMBUDSMANLIK KURUMUNUN AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE’DEKİ KONUMU, jura.uni-sb.de/turkish/Mısikay.html+fn3
4 ANDERSON Stanley, Global Ombudsman, University of California Law Review, sayı:17, s.12
5 ATAY Cevdet, Devlet Denetleme Kurulu, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998,s.55
6 KABOĞLU İbrahim, Çağdaş Anayasalarda Özgürlükleri Korumaya Yönelik Bağımsız İdari Otoriteler, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998,s.73,74
7 UYGUN Oktay, Türkiye’de Demokrasi ve İnsan Hakları, TODAİE Yayınları,Ankara 1996, s.7
8 GÜNDÜZ Aslan, Avrupa Birliğinde İnsan Haklarının Yeri: Kurumsal Düzenleme ve Bireylerin Hakları, M.Ü. Avrupa Araştırmaları Dergisi, cilt:7, sayı:1-2, s.93
9 GÜLMEZ Mesut, İnsan Haklarının Uluslar arası Korunması, TODAİE Yayınları,Ankara 1996 s.9
10 GÖZÜBÜYÜK Şeref, Anayasa Hukuku, 8.Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 1999, s.164
11 HAYEK A. Frederich, Hukuk, Yasama ve Özgürlük,Kurallar ve Düzen, İş Bankası Yayınları, İstanbul 1996, s.124
12 ULUSOY Ali, Regulasyon Kurumları, Ankara Barosu Dergisi, 2000-2, s.47
13 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
14 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
15 CAO(Canadian Ombudsman Association), A Federal Ombudsman for Canada:A Discussion Paper www.ombudsman.ca/ A Discussion Paper.htm
16 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
17 ÖZDEN Kemal, GÜNDOĞAN Ertuğrul, Ombudsmanlık Sistemi:Tanımı, Tarihi Gelişimi, Dünyadaki Uygulamalar ve Türkiye’deki Uygulanabilirlik Tartışmaları, Türkiye Günlüğü, sayı:62, s.50
18 THERY Jean Francis, Mediateur, çev.Cevdet Atay, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998,s.40
19 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
20 ABA(American Bar Association).Standarts for the Establishment and Operation of Ombudsman Offices,
www.law.wfu.edu/courses/adlaw/cruoisityreading/ombudsman2000.html.fn1
21 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
22 THERY Jean Francis, Mediateur, çev.Cevdet Atay, Bağımsız İdari Otoriteler(Editör: İ.Kaboğlu), Alkım Yayınları, İstanbul 1998,s.41
23 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
24 THERY Jean Francis, Mediateur,s.46
25 SHARKANSKY Ira, Public Administration, 4.Ed., Mifflin Company, Boston 1978, s.256
26 THERY Jean Francis, Mediateur,s.41
27 THERY Jean Francis, Mediateur,s.46
28 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu
29 THERY Jean Francis, Mediateur,s.46
30 IŞIKAY Mahir, Ombudsmanlık Kurumunun Avrupa Birliği ve Türkiye’deki Konumu

31 ULER Yıldırım, Ombudsman(Kamu Denetçisi), Ulusal İdare Hukuku Kongresi, 1990, 3.Kitap, Danıştay Matbaası, Ankara 1992, s.1024
32 GÖZÜBÜYÜK Şeref, Yönetsel Yargı, 1983, s.207
33 LAL Renee, The Diversified or Strict Role of an Ombudsman : A Comparison in the Roles of the Ombudsman in Vanuatu and Fiji, Journal of South Pacific Law, sayı:1, 1997, usp.ac.fj/jspl/lal1.htm

34 ERHÜRMAN Tufan, Ombudsan, Amme İdaresi Dergisi, cilt:31, sayı:3, s.90
35 AKIN Cengiz, Ombudsman, Türk İdare Dergisi, sayı:421, 1998, s.524
36 AKIN Cengiz, s.530
37 ERYILMAZ Bilal, Kamu Yönetimi, 2.Bası Akademi Kitabevi, İzmir 1995, s.316
38 NİGRO Llyod, NİGRO Felix, Modern Public Administration, 5.Ed., Harper İnternational Edition, 1980 New York, s.466
39 MİEWALD Robert D., Public Administration, A Critical Perspective, Mc Graw Hill Books Company, New York 1978
40 ERYILMAZ Bilal, s.313
41 IŞIKAY Mahir,
42 ÖZDEN/GÜNDOĞAN, s.51
43 IŞIKAY Mahir,
44 ERHÜRMAN Tufan, s.97
45 IŞIKAY Mahir,
46 ERHÜRMAN Tufan, s.97
47 GÜNDÜZ Aslan, Avrupa Birliğinde İnsan Haklarının Yeri: Kurumsal Düzenleme ve Bireylerin Hakları, M.Ü. Avrupa Araştırmaları Dergisi, cilt:7, sayı:1-2, s.101
48Avrupa Birliği Temel Haklar Bildirgesi
49 HANLI Hakan, Küreselleşme Sürecinde Yolsuzluk Konvansiyonu, elegans.com.tr/ombudsman/hanli.htm
50 TÜRKMEN Füsun, Türkiye- Avrupa Birliği İlişkilerinin Gelişmesinde İnsan Hakları Faktörü www.ir.metu.edu.tr/conference/papers/turkmen.pdf
51 AKIN Cengiz, s.545
52 HANLI Hamit, Ombudsmanlık metu.edu.tr/wwwstrat/gruplar/araştırmalar-yon/hhanlı.htm
53 SATYANAND Anand, Growth of the Ombudsman Concept, Journal of South Pacific Law, sayı:3 usp.ac.fj/jspl/satyanand1.htm
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Bağımsız Bir Kamusal Denetim Organı: Ombudsman" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı H.Galip Küçüközyiğit'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
18-04-2004 - 18:38
(7313 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 25 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 12 okuyucu (48%) makaleyi yararlı bulurken, 13 okuyucu (52%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
21331
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 3 saat 17 dakika 1 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,92 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 64785, Kelime Sayısı : 8102, Boyut : 63,27 Kb.
* 272 kez yazdırıldı.
* 74 kez indirildi.
* 10 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 100
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03490210 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.