Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

Tacir olan taraflarca kararlaştırılan ücret ve cezanın fahiş olduğu ileri sürülerek indirime tabi tutulması istenemez ise de uygun düştüğü ölçüde Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri TTK m. 1 gereğince tüm ticari sözleşmelere uygulanır. Buna göre BK'nın genel hükümleri, ticari sözleşmelerle kararlaştırılan cezai şart hakkında da uygulanacaktır.
(Şerh No: 738 - Ekleyen: Av.Feridun YURTSEVER - Tarih : 14-11-2009 15:39)

TTK m. 1 atfı ile, Borçlar Kanunu'nun 98 ve 44. maddeleri gereğince karşılıklı kusur halinde taraflar kusurları oranında zarara katlanmalıdır.
(Şerh No: 735 - Ekleyen: Av.Feridun YURTSEVER - Tarih : 14-11-2009 14:51)

Tebligat Kanunun 16. maddesi uyarınca tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere tebligat yapılabilir. Ancak tebligat çıkarılan adres işyeri ise ve tebligat çıkarılan kişi orada çalışmıyorsa, kendisiyle aynı konutta oturan kişiye o işyerinde teslim edilen tebligat geçersizdir.
(Şerh No: 733 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-11-2009 14:26)

Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca, borçlunun usulsüz tebligatı öğrendiği tarih olarak bildirdiği ve borçlu vekilince karşı çıkılmayan tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar vermek gerekirken, başvurunun İİK.nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz olarak niteldirilmesi isabetsizdir.
(Şerh No: 730 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-11-2009 13:44)

İnşaatı tamamlamadan veya kat mülkiyeti oluşturmadan satışa sunulan taşınmazı konut olarak kullanılmak üzere, ticari ve mesleki olmayan amaçla satın alan kişi tüketici sayılır. Bu nedenle bu husustaki uyuşmazlıklar Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olup, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemelerinde bakılır.
(Şerh No: 729 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 14-11-2009 13:31)

Yabancı Mahkemenin Türk Hukuku'nu uygulamaması veya yanlış uygulaması başlı başına kamu düzenine açık aykırılık oluşturmaz ve kararın tenfizine engel teşkil etmez.
(Şerh No: 728 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 16:25)

Miras ölenin milli hukukuna tabidir. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir.
(Şerh No: 727 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 16:11)

K.H.K.nin 165/3. maddesinin iptal edilmesi ile zarar gören üçüncü kişilerin hükümsüzlük davası açabilmeleri artık her hangi bir süreye tabi değildir. Hükümsüzlük davasının koruma süresi boyunca istenebilmesi mümkündür.
(Şerh No: 726 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 13-11-2009 15:33)

Ticari ve İktisadi Bütünlük kapsamında yapılan satışların ihale bedelinin dağıtımına ilişkin sıra cetveli düzenlenmesi ve ihalenin Fon Kurulu tarafından onanması Bankacılık Kanunu 134. maddenin atfı temelinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tarafından Ticari Ve İktisadi Bütünlük Oluşturan Mahcuzların Satışına İlişkin Yönetmeliğin 26. maddesinde belirtilmiştir. Bu hüküm gereğince Fon, 6183 sayılı kanun hükümlerine bağlı olmaksızın satış yapabildiğinden satış ile ilgili ihalenin Feshine ilişkin ...
(Şerh No: 724 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 13-11-2009 15:09)

Yürürlükten kaldırılan 2675 sayılı Yasa'nın 38. maddesinin (e) bendindeki "yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının tenfize bu yönde itiraz etmemiş olması" koşulu yeni yasada yer almadığından, yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilebilmesi için, o ilamda Türk Hukuku'nun uygulanması şartı yoktur.
(Şerh No: 723 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 14:51)

Bir bankanın hukuk müşavirliğinde çalışan avukatın, meslektaşının Av.K. madde 2 gereğince kendisinden talep ettiği bilgiyi Bankalar Kanununun 22/8 maddesi gereğince gizli bilgi olduğu gerekçesiyle vermemesi disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 705 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 14:36)

 Bilgi  [ÇHKİAS. Önsöz] Sözleşmeyi imzalayan/henüz imzalamayan ülkeler ile imza tarihleri aşağıdaki sayfada görülebilir: http://conventions.coe.int/Treaty/Commun/ChercheSig.asp?NT=160&CM=8&DF=10/31/2008&CL=ENG
(Şerh No: 722 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 14:35)

 Bilgi  [BMÇHS. 1] Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi, en geniş kabul gören insan hakları belgesidir. Bugüne kadar Birleşmiş Milletlere mensup 189 ülke tarafından imzalanmıştır. Bu belgeyi henüz imzalamayan 2 ülke Amerika Birleşik Devletleri ve Somalidir.
(Şerh No: 721 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 14:24)

Sigorta kaynaklı hasar bedelinin ödenmesine ilişkin tazminat davasında tebligat yapılamayan davalı için Trafik Sicil Amirliğine bildirdiği adrese Tebligat Kanunu md. 35 uyarınca tebligat yapılabilir.
(Şerh No: 720 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 14:06)

Nihai tüketicilere kesilecek faturalarda "nihai tüketici" ibaresinin eklenmesi veya tüketicinin TC Kimlik numarası yazılması zorunlu değildir.
(Şerh No: 719 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 13:59)

Adres değişikliği yapılması durumunda önceden bastırılan resmi belge ve evraklar (fatura, sevk irsaliyesi vs.) bağlı bulunulan vergi dairesince ibraz edilerek iptal edilmesinin sağlanması mümkündür.
(Şerh No: 718 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 13:55)

Tamir amacıyla gönderilen mallar tekrar müşteriye gönderilirken sevk irsaliyesi düzenlenmelidir.
(Şerh No: 717 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 13:48)

Tek başına çalışan ve Avukatlık Ortaklığı kurmayan avukat "Hukuk Bürosu" ibaresi kullanamaz.
(Şerh No: 716 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:40)

Avukatın sitesinin ingilizce hazırlanmış olması, sitede müvekkil listesinin belirtilmesi, başka şehir ve ülkelerdeki avukatlarla işbirlirliği yapıldığından bahsedilmesi reklam yasağına aykırı olup disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 715 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:37)

Avukatın "irtibatlı oldukları bürolar"dan bahsetmesi reklam yasağına aykırıdır.
(Şerh No: 714 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:31)

Bir avukatın oturduğu konutun apartman aidat borcunu ödemeyerek icra takibine sebebiyet vermesi mesleğin itibarını zedeleyecek tutum kabul edilir ve disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 713 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:27)

Avukatın mahkemeye sunduğu dilekçesinde “…eski bir hakim ve avukat olan beni..”, “…emekli bir hakim olarak…” gibi ifadelerle kendisinin emekli hakim olduğundan bahsetmesi disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 712 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:23)

Bir avukatın akademik ünvan olan "Prof.Dr." veya "Dr." ifadelerini ismiyle birlikte kullanması mümkünse de, Mahkemeye sunduğu bir dilekçede isminin geçtiği her yerde bu ünvanları aşırılık teşkil edecek kadar koyultması "reklam niteliği taşıyacak aşırılıkta" kabul edilir ve disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 711 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:21)

Bir avukatın serviste otomobilinin kaporta boya işlemlerini yaptırdığı, ödemesini sonra yapacağını bildirdiği ve servisin onun avukat olmasına güvenerek ödemeyi almadan aracı kendisine teslim etmesinden sonra ödeme yapmaktan kaçınması, mesleğin itibarını zedeleyecek davranış olup disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 710 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:14)

Stajyer avukatların staj dönemi içindeki eylemleri disiplin soruşturmasına konu edilebilir ve stajyer avukatlara da disiplin cezası verilebilir.
(Şerh No: 709 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:10)

Duruşma saati geçmiş olsa dahi, karşı taraf vekili meslektaşının başka mahkemede duruşmada olduğunu bilerek ve onu beklemeden duruşmaya giren avukatın eylemi disiplin cezası gerektirir.
(Şerh No: 708 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:07)

Avukatın layihasında karşı taraf için "namus duygusundan yoksun", "sapkın bir ruh hali içinde" olduğunu söylemesi savunma sınırları içinde kabul edilemez ve disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 707 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 12:04)

Bir avukatın bir arzuhalci ile aynı büroyu paylaşması, camına "dilekçe, icra takibi, fotokopi, veraset, tapu intikal işleri yapılır" ifadesi yazması, "Uzman hukuk bürosu" ifadesi kullanması reklam yasağına aykırı nitelikte olup disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 704 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:50)

Bir avukatın karşı tarafı temsilen eden meslektaşını "bu imzalar fotokopiyi sunan müdahil vekili tarafından başkaca bir yerdeki imzalar kıvrılarak bu belgenin altına konulmak suretiyle çekilen fotokopi sonucu oluşturulmuştur" ifadesiyle zan altında bırakması küçük düşürücü nitelikte olup disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 703 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:47)

Bir avukat karşı taraftan talep gelmediği halde, bir gazete haberini okuyarak sanıkla veya yakınlarıyla irtibata geçiyor ve onları kendisine vekalet vermeye ikna ediyorsa bu davranış "kendine iş sağlama niteliğinde" olup disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 702 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:44)

Suç tarihinde 6 yaşında olan mağdur, beden bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğundan, ona karşı işlenen kasten yaralama eyleminin soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı değildir.
(Şerh No: 701 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 11:43)

Epilepsi hastası olduğu belirlenen ve yargılama sırasında rahatsızlığından dolayı beyanda bulunamadığı ve meramını anlatamadığının gözlenen mağdura CMK'nın 234/2. maddesi uyarınca istemi aranmaksızın vekil görevlendirilmesi gerekir.
(Şerh No: 700 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 11:37)

Avukatın meslekle ilgili olmayan (kendi özel hayatıyla ilgili) bir etkinlik sırasında bir kişiye karşı hakaret niteliğinde sözler sarfetmesi, meslek kurallarının 4. maddesine aykırıdır ve disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 699 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:36)

Bir avukatın meslektaşları ya da meslek örgütünü kastederek "ben sürüden değilim" ifadesi kullanması küçük düşürücü nitelikte kabul edilir ve disiplin cezası gerektirir.
(Şerh No: 698 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:31)

Baro genel kurul toplantıları ve genel kurulda oy verme işlemi avukatın mesleki faaliyetinin devamıdır. Baro Genel kurul toplantılarına Avukatların Meslek Kuralları md. 20'ye göre "mesleğe yaraşır bir kılıkta ve başları açık olarak katılmaları" gerekir. Baro Genel Kuruluna türbanlı olarak katılmak disiplin cezası gerektirir.
(Şerh No: 697 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:27)

Bir avukat, karşı tarafın vekili meslektaşına haber vermeden hasım tarafla görüşemez. Görüşme hasım tarafın isteğiyle yapılmış olsa dahi, hasmın vekiline bilgi verilmemesi Avukatlık Meslek Kurallarının 31. maddesine aykıdır.
(Şerh No: 696 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:23)

İlamsız icra takibinde karşı taraftan fazla faiz talep edilmesi, Avukatlık ünvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun bir davranış biçimi olmayıp, disiplin cezasını gerektirir.
(Şerh No: 695 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:15)

Avukatın disiplin suçu teşkil eden eylemi nedeniyle ceza kovuşturması yapılmaması durumunda Av.K.md159/3 uygulanmaz, Av.K.md159/2'de getirilen 4.5 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.
(Şerh No: 694 - Ekleyen: Sinan ÖZTÜRK - Tarih : 13-11-2009 11:11)

Hastalık özrüne dayanan eski hale getirme isteminin kabul edilmesi için salt doktor raporu yeterli olmayıp, raporda belirtilen hastalığın kişiyi yapması gereken işlerden alıkoyacak derecede acze düşürmüş olması gerekir.
(Şerh No: 693 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 10:57)

Genel haciz yolu ile yapılan icra takibine karşı İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itirazlar sonuç doğurmaz.
(Şerh No: 692 - Ekleyen: Av.Cengiz ALADAĞ - Tarih : 13-11-2009 10:46)

Küçükler tarafından işlenen suçların soruşturma ve kovuşturmasında Suçüstü hükümleri (3005 sayılı Kanun) uygulanamaz.
(Şerh No: 524 - Ekleyen: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 13-11-2009 10:44)

Suç tarihinde 15 yaşını tamamlayıp 18 yaşını bitirmeyen suça sürüklenen çocuğun ( sanığın )kasten işlediği yaralama suçunun yaptırımının alt sınırının 2 yılı aşmayan hapis yada para cezası olması nedeniyle, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 24.maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı ve 5271 sayılı CYY.nın 253 ve 254.maddelerine göre uzlaştırma işlemi yapılması, uzlaştırma işleminin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda sanık hakkında belirlenen cezanın üç yıldan az olması karşısında, 5395 ...
(Şerh No: 691 - Ekleyen: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 13-11-2009 10:38)

 Bilgi  [MK. 404] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 354 üncü maddesini karşılamaktadır. Madde iki fıkraya ayrılmıştır. Birinci fıkrada velayet alanda bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınmasının zorunlu olduğu hükmüne yer verilmiştir, ikinci fıkrada bildirimle yükümlü resmî görevliler arasına noterlerde eklenmiştir.
(Şerh No: 690 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:58)

 Bilgi  [MK. 403] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 353 üncü maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki Kanunda mevcut "küçüğün ve mahcurun şahsına takayyüt ve mallarım idare ve medenî tasarruflarda onu temsil" şeklindeki ifade, maddede "küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil" şekline dönüştürülmüş ve böylece vasinin yetkisi, Yargıtay içtihatlarına uygun olarak genişletilmiş, vasiye vesayet alandaki kişinin kişilik haklarına ilişkin davaları ...
(Şerh No: 689 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:56)

 Bilgi  [MK. 402] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 352 nci, İsviçre Medenî Kanununun 365 •inci maddelerini karşılamaktadır. Maddede aile meclisinin görevini yapmaması veya vesayet altındaki kişinin yararlarının gerektirmesi hâlinde, denetim makamının her zaman için, aile meclisini değiştirme ya da özel vesayete son verme yetkisi öngörülmüştür.
(Şerh No: 688 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:53)

 Bilgi  [MK. 401] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 351 inci maddesini karşılamaktadır. Başlıkta ve metinde, yürürlükteki Kanundan farklı olarak, "maddî teminat" yerine sadece "güvence" terimi kullanılmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 687 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:52)

 Bilgi  [MK. 400] Gerekçe; Madde yürürlükteki 350 nci madde arılaştırmak suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Maddede yürürlükteki metinden farklı olarak asliye mahkemesi yerine denetim makamı denilmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında yürürlükteki metinden farklı olarak uygulamada tereddütleri gidermek amacıyla "Kan ve koca, aile meclisine aza olabilir." hükmü yerine "Vesayet altına alınanın eşi de aile meclisine üye olabilir." hükmü konulmuştur.
(Şerh No: 686 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:19)

 Bilgi  [MK. 399] Gerekçe; Madde yürürlükteki 349 uncu maddeyi karşılamakta olup, kısmen değiştirilmek suretiyle yeniden kaleme alınmıştır. Yürürlükteki metin vesayet altındaki kişinin yakın kan ve sihri hısımlarından iki ergin kişiden söz etmişken, yeni madde bunun yerine kaynak Kanuna uygun olarak bu kişilerin fiil ehliyetine sahip olması koşulunu getirmiştir.
(Şerh No: 685 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:17)

 Bilgi  [MK. 398] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 348 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 684 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:16)

 Bilgi  [MK. 397] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 347 nci maddesini karşılamaktadır. Sulh hukuk mahkemesi vesayet makamı, asliye hukuk mahkemesi ise denetim makamı olduğundan bu terimler tercih edilmiştir.
(Şerh No: 683 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:15)

 Bilgi  [MK. 396] Gerekçe; Bu madde ile başlayan vesayet konusunda yürürlükteki Kanunun sistemi esas itibarıyla korunduğu gibi kurumla ilgili terimlere, çok alışılmış ve yerleşmiş olmaları sebebiyle aynen yer verilmiştir, özellikle vesayet, vasi, vesayet makamı, aile vesayeti, aile meclisi, kayyım terimleri aynen korunmuş, sadece "kanunî müşavir" yerine "yasal danışman" deyimi kullanılmıştır. Buna karşılık "vesayet teşkilâtı" deyimi yerine "vesayet düzeni", " vesayet uzuvları" yerine 'Vesayet organları" ve "vesay...
(Şerh No: 682 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:13)

 Bilgi  [MK. 395] Gerekçe;1984 tarihli öntasarının 345 inci maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 345 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinden farklı olarak üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 681 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:12)

 Bilgi  [MK. 394] Gerekçe;1984 tarihli öntasarının 325 inci maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 344 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 680 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:10)

 Bilgi  [MK. 393] Gerekçe;1984 tarihli öntasarının 324 üncü maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 343 üncü maddesini karşılamaktadır. Üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Yürürlükteki metinden esaslı bir içerik farkı yoktur: Ancak maddenin ilk fıkrasında, mahkeme kararı için alacaklıların başvuruda bulunması gerektiğinin belirtilmesine, yürürlükteki metnin aksine, gerek görülmemiştir.
(Şerh No: 679 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:09)

 Bilgi  [MK. 392] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 323 üncü maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 342 nci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde bulunan "...kabullerine mâni bulunmayan..." deyimi yerine, maddede "...kabullerine engel olacak durumları olmayan..." ifadesi kullanılmıştır. Bu maddeye göre, İsviçre Medenî Kanununun 355 inci maddesinde de olduğu gibi, yurda alınacak kişinin manevî ve ahlâkî yönden uygun olmayan bir durumunun bulunmaması gerekir. Madde bu hususu yürürlükteki metne ...
(Şerh No: 678 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:07)

 Bilgi  [MK. 391] Gerekçe;1984 tarihli öntasarının 322 nci maddesini örnek alan bu madde, yürürlükteki Kanunun 341 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 677 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:05)

 Bilgi  [MK. 390] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 321 inci maddesinden aynen alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 340 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği olmamakla birlikte, yürürlükteki metinde yer alan "Sicile Kayıt" kenar başlığı ile metin içindeki "... tapu siciline kayıt ..." ifadeleri yerine "tapu kütüğüne şerh verilmesi" ifadesi kullanılmıştır; çünkü burada söz konusu olan bir tasarruf hakkı sınırlamasının sicile yazmasıdır.
(Şerh No: 676 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-11-2009 22:04)

Kira tespit davaları sonunda verilen hükümler inşai nitelikte kararlar olup, kesinleşmedikçe icrası istenemez. Bu itibarla Kira tespit davalarında temerrüt ve faiz, dava öncesi gönderilen ihtar tarihinden değil, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlar.
(Şerh No: 673 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 12-11-2009 18:10)

Korunmaya muhtaç çocuklar hakkında korunma kararı alma ve koşullarının varlığı halinde, bu kararı kaldırma görevi Aile Mahkemesi'ne aittir. Korunma kararının kaldırılması davasının, hakkında korunma kararı alınmış çocuğa, çocuk ergin değilse yasal temsilcisine yöneltilmesi gerekir.
(Şerh No: 675 - Ekleyen: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 12-11-2009 15:00)

Babaannesi tarafından haksız olarak alıkonulan çocuğun, mutad meskeninin bulunduğu ülkeye iadesine ilişkin dava dilekçesi, duruşma günü ile birlikte taraflara tebliğ edilmeli, gösterdikleri deliller toplanıp karar verilmelidir.
(Şerh No: 674 - Ekleyen: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 12-11-2009 13:59)

5846 sayılı FSEK'nın 6/11. maddesinde işleme eser niteliğinde kabul edilen veri tabanlarının tarifi yapılmış olup, işleme eser kapsamı içinde veri tabanlarının da koruma kapsamında olduğu belirtilmiştir. FSEK'nın 76. maddesi ile de kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davaların İhtisas Mahkemeleri'nde,yani "FSHM"'nde görüleceği belirtilmiştir. Bu nedenle veri yayın sözleşmesine konu olan ihtilafların çözüm mercii FSHM'sidir.
(Şerh No: 672 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 12-11-2009 10:28)

States Parties shall take all appropriate measures to promote physical and psychological recovery and social reintegration of a child victim of: any form of neglect, exploitation, or abuse; torture or any other form of cruel, inhuman or degrading treatment or punishment; or armed conflicts. Such recovery and reintegration shall take place in an environment which fosters the health, self-respect and dignity of the child.
(Şerh No: 671 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 11-11-2009 17:15)

1- States Parties undertake to respect and to ensure respect for rules of international humanitarian law applicable to them in armed conflicts which are relevant to the child. 2- States Parties shall take all feasible measures to ensure that persons who have not attained the age of fifteen years do not take a direct part in hostilities. 3- States Parties shall refrain from recruiting any person who has not attained the age of fifteen years into their armed forces. In recruiting among those persons who have attained the age of fifteen years but who have not attained the age of eighteen years, States Parties shall endeavour to give priority to those who are oldest. 4- In accordance with their obligations under international humanitarian law to protect the civilian population in armed conflicts, States Parties shall take all feasible measures to ensure protection and care of children who are affected by an armed conflict.
(Şerh No: 670 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 11-11-2009 17:14)

States Parties shall ensure that: a) No child shall be subjected to torture or other cruel, inhuman or degrading treatment or punishment. Neither capital punishment nor life imprisonment without possibility of release shall be imposed for offences committed by persons below eighteen years of age; b) No child shall be deprived of his or her liberty unlawfully or arbitrarily. The arrest, detention or imprisonment of a child shall be in conformity with the law and shall be used only as a measure of last resort and for the shortest appropriate period of time; c) Every child deprived of liberty shall be treated with humanity and respect for the inherent dignity of the human person and in a manner which takes into account the needs of persons of his or her age. In particular, every child deprived of liberty shall be separated from adults unless it is considered in the child’s best interest not to do so and shall have the right to maintain contact with his or her family through correspondence and visits, save in exceptional circumstances; d) Every child deprived of his or her liberty shall have the right to prompt access to legal and other appropriate assistance, as well as the right to challenge the legality of the deprivation of his or her liberty before a court or other competent, independent and impartial authority and to a prompt decision on any such action.
(Şerh No: 669 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 11-11-2009 17:12)

Avukatın dava dilekçesinin FSEK.1/B ve2. maddesi dairesinde İlim ve Edebiyat eseri sayılabilmesi için, konusunda araştırma yapan bir avukat tarafından edinilen bilgi birikimi, mesleki tecrübe ve mevzuat incelemesi ile yazılabilecek mutad dilekçe tertip ve ifade tarzının üzerinde kabul edilebilecek şekilde, hukuki görüşlerin ve vakıaların sunuluşu, düzenlenişi, bilgilerin derlenişi ve seçilmeleri itibariyle sahibinin hususiyetini taşıyan bir dilekçe niteliğinde bulunması gerekir.
(Şerh No: 668 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 11-11-2009 13:39)

Özet: Ortak irade ile olmasa bile ayrı ayrı eylemleriyle zarara neden olanlar da zarardan BK.50. madde uyarınca müteselsilen sorumlu olurlar. Müteselsil sorumlu olanların birbirlerine rücu etmelerinin yasal dayanağı da yine BK.50. maddedir. Rücu zamanaşımı bu nedenle rücuya neden olan temel ilişki için geçerli zamanaşımı süresi kadar olup, süre ödemeden itibaren işler.
(Şerh No: 667 - Ekleyen: Av.Mehmet Saim DİKİCİ - Tarih : 11-11-2009 13:04)

 Bilgi  [MK. 389] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 320 inci maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 339 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde, ikinci fıkrada sadece itiraz eden alacaklıların ilgilerinin kesilmesi öngörülmüş ise de Tasanda "taşınmaz üzerindeki rehin ve hacizlerin" kaldırılmış olması da izin için zorunlu görülmüştür.
(Şerh No: 666 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:56)

 Bilgi  [MK. 388] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 319 uncu maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 338 inci maddesini karşılamaktadır. Aile yurduna konu olan taşınmazlar üzerindeki tasarruf hakkı sınırlarımış olacağından, alacaklıların veya diğer kişilerin bu yüzden zarar görmelerini önlemek ve itiraz etmelerine olanak tanımak için mahkeme aracılığıyla bir ilân yapılması zorunlu görülmüştür, ikinci fıkrada, dununun rehinli ve hacizli alacaklılara da doğrudan doğruya bildirilmesi yükümü getirilmiştir.
(Şerh No: 665 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:55)

 Bilgi  [MK. 387] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 318 inci maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 337 nci maddesini kısmen karşılamaktadır. Yürürlükteki maddenin ilk fıkrası, bir önceki maddeye alınmış; ikinci fıkradaki "aynî haklar" deyimi yerine İsviçre Medenî Kanununun 350 nci maddesindeki gibi "rehin hakkı" deyimi kullanılmıştır.
(Şerh No: 664 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:53)

 Bilgi  [MK. 386] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 317 inci maddesinden alınan bu bir cümlelik hüküm, yürürlükteki Kanunun 336 nci maddesini karşılamaktadır. "Aile yurdu" kurumu ülkemizde şimdiye kadar uygulama alanı bulmamış olmakla birlikte, bu kurumun aynen korunması uygun görülmüştür. Madde aile yurdunun kurulmasına imkân veren bir ana hüküm niteliğindedir. Yapılan değişiklik, sadece, yürürlükteki Kanunun 337 nci maddesinin ilk fıkrasının buraya alınması ve hangi malların aile yurdu hâline getirilebileceğini...
(Şerh No: 663 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:52)

 Bilgi  [MK. 385] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 316 inci maddesini örnek alan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 335 inci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 662 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:51)

 Bilgi  [MK. 384] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 315 inci maddesini örnek alan bu madde, yürürlükteki Kanunun 334 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur; ancak madde daha sade ve açık bir dille kaleme alınmıştır. Ayrıca maddenin konu başlığı da "Hissei temettü şartiyle şirket" yerine. "Kazanç paylı aile mal Ortaklığı" şeklinde değiştirilmiştir.
(Şerh No: 661 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:49)

 Bilgi  [MK. 383] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 314 üncü maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 333 üncü maddesini karşılamaktadır. Daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 660 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:47)

 Bilgi  [MK. 382] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 313 üncü maddesinden alınan bu hüküm, yürürlükteki Kanunun 332 nci maddesini karşılamaktadır. Daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 659 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:46)

 Bilgi  [MK. 381] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 312 nci maddesinden alınan bu madde, yürürlükteki Kanunun 331 inci maddesini karşılamaktadır. Daha sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 658 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:44)

 Bilgi  [MK. 380] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 311 inci maddesinden alınan bu madde, yürürlükteki Kanunun 330 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metnin üç numaralı bendinde sadece icra dairesince konulan haciz esas alınmışken, maddede, özel kanunlarla bazı kurumlara tanınan haciz imkânları da göz önünde tutularak metindeki "icra dairesi" deyimi kaldırılmış ve sadece "haciz"den söz edilmek suretiyle kapsam genişletilmiştir. Aynı bentte, hacizden sonra satışın istenmiş obuası fesih için yeterli görül...
(Şerh No: 657 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:43)

 Bilgi  [MK. 379] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 310 uncu maddesinden alınan bu madde, yürürlükteki Kanunun 329 uncu maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinden farklı olarak üç fıkra hâlinde kaleme alınan maddenin hem yürürlükteki metin hem de kaynak İsviçre Medenî Kanununun 342 nci maddesine göre içerik açısından sahip olduğu önemli fark, ortaklık döneminde ortaklar tarafından, bedelli veya bedelsiz ya da miras yoluyla, edinilen bütün malların, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, onu edinen ortağın kişisel...
(Şerh No: 656 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:41)

 Bilgi  [MK. 378] Gerekçe; 1984 tarihli öntasarının 309 uncu maddesinden alınan bu madde, yürürlükteki Kanunun 328 inci maddesini karşılamaktadır. Madde İsviçre Medenî Kanununun 341 inci maddesinde olduğu gibi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Maddede belirtilen "ticaret siciline kayıt" keyfiyetinin temsilcinin tacir sıfatı kazanmasına neden olmayacağı açıktır.
(Şerh No: 655 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:40)

 Bilgi  [MK. 377] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 308 inci maddesini örnek alan bu madde, yürürlükteki Kanunun 327 nci maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 654 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:38)

 Bilgi  [MK. 376] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 307 nci maddesini örnek alan bu madde, yürürlükteki Kanunun 326 ncı maddesini karşılamaktadır. Maddede, yürürlükteki metinden farklı olarak, aile mal ortaklığının ortakları elbirliği ile iktisadî faaliyette bulunmak üzere birleştirdiği öngörülmüştür. Nitekim İsviçre Medenî Kanununun 339 uncu maddesinin birinci fıkrasında da bu husus vurgulanmaktadır.
(Şerh No: 653 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:37)

 Bilgi  [MK. 375] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 306 ncı maddesini örnek alan bu madde, yürürlükteki Kanunun 325 inci maddesini karşılamaktadır. Yürürlükteki metinde yer alan ziraat mevsimi ifadesi, hasat olarak değiştirilmiştir.
(Şerh No: 652 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:35)

 Bilgi  [MK. 374] Gerekçe; 1984 tarihli Öntasarının 305 inci maddesi örnek alınarak yazılan bu madde, yürürlükteki Kanunun 324 üncü maddesini karşılamaktadır. Hüküm değişikliği yoktur; ancak daha sade ve açık bir dille, kaleme alınmıştır.
(Şerh No: 651 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:34)

 Bilgi  [MK. 373] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 323 üncü maddesini karşılamaktadır Madde, 1984 tarihli öntasarının 304 üncü maddesinden alınmıştır. Yürürlükteki metne göre hüküm değişikliği yoktur. Yürürlükteki Kanunun 323 ilâ 325 inci maddelerinin konusu "aile şirketi emvali" adındaki mal topluluğudur. Bu hükümlerle düzenlenmek istenen kurum, bir tasım malların bir tüzel kişilik oluşturulmaksızın ailenin ihtiyaçlarına özgülenmesidir. Kaynak İsviçre Medenî Kanununun 336 ilâ 348 inci maddelerinde düzenlenen ...
(Şerh No: 650 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:31)

 Bilgi  [MK. 372] Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 322 inci maddesini karşılamaktadır. Madde, 1984 tarihli öntasarının 303 üncü maddesinden sadece "tahsis" sözcüğü "özgüleme" sözcüğüyle değiştirilmek suretiyle aynen alınmıştır. Ancak yürürlükteki metinde son fıkra olarak yer alan "Bu tarzda tasarruf, tesisat ihdası fikriyle dahi meczolunamaz" ibaresi anlamsız bulunduğu için maddeden çıkarılmış ve önceki fıkra hükmünü tamamlayıcı nitelikte olmak Üzere, böyle bir özgülemenin vakıf yoluyla da yapılamayacağı, ikinci ...
(Şerh No: 649 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:30)

 Bilgi  [MK. 371] Gerekçe; İsviçre Medenî Kanununun 334bis maddesinden alınan bu madde, bir önceki maddede düzenlenen denkleştirme bedelinin istenmesi zamanıyla ilgili bir hükümdür. Birinci fıkraya göre, altsoyun denkleştirme bedelini isteyebilmesi, kural olarak, bedel borçlusunun ölümü hâlinde mümkündür, ikinci fıkrada ise bu kuralın istisnası, yani bedel borçlusu hayattayken bu bedelin istenebileceği birlikte yaşamın sona ermesi veya işletmenin el değiştirmesi yahut borçluya karşı icra takibi yapılması yahut...
(Şerh No: 648 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 10-11-2009 22:28)

For the purposes of the present Convention, a child means every human being below the age of eighteen years unless under the law applicable to the child, majority is attained earlier.
(Şerh No: 605 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:22)

States Parties shall protect the child against all other forms of exploitation prejudicial to any aspects of the child’s welfare.
(Şerh No: 647 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:04)

States Parties shall take all appropriate national, bilateral and multilateral measures to prevent the abduction of, the sale of or traffic in children for any purpose or in any form.
(Şerh No: 646 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:03)

States Parties undertake to protect the child from all forms of sexual exploitation and sexual abuse. For these purposes, States Parties shall in particular take all appropriate national, bilateral and multilateral measures to prevent: a) The inducement or coercion of a child to engage in any unlawful sexual activity; b) The exploitative use of children in prostitution or other unlawful sexual practices; c) The exploitative use of children in pornographic performances and materials.
(Şerh No: 645 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:02)

States Parties shall take all appropriate measures, including legislative, administrative, social and educational measures, to protect children from the illicit use of narcotic drugs and psychotropic substances as defined in the relevant international treaties and to prevent the use of children in the illicit production and trafficking of such substances.
(Şerh No: 644 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:01)

1- States Parties recognize the right of the child to be protected from economic exploitation and from performing any work that is likely to be hazardous or to interfere with the child’s education, or to be harmful to the child’s health or physical, mental, spiritual, moral or social development. 2- States Parties shall take legislative, administrative, social and educational measures to ensure the implementation of the present article. To this end and having regard to the relevant provisions of other international instruments, States Parties shall in particular: a) Provide for a minimum age or minimum ages for admission to employment; b) Provide for appropriate regulation of the hours and conditions of employment; c) Provide for appropriate penalties or other sanctions to ensure the effective enforcement of the present article.
(Şerh No: 643 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 16:00)

1- States Parties recognize the right of the child to rest and leisure, to engage in play and recreational activities appropriate to the age of the child and to participate freely in cultural life and the arts. 2- States Parties shall respect and promote the right of the child to participate fully in cultural and artistic life and shall encourage the provision of appropriate and equal opportunities for cultural, artistic, recreational and leisure activity.
(Şerh No: 642 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:59)

In those States in which ethnic, religious or linguistic minorities or persons of indigenous origin exist, a child belonging to such a minority or who is indigenous shall not be denied the right, in community with other members of his or her group, to enjoy his or her own culture, to profess and practise his or her own religion, or to use his or her own language.
(Şerh No: 641 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:58)

1- States Parties agree that the education of the child shall be directed to: a) The development of the child’s personality, talents and mental and physical abilities to their fullest potential; b) The development of respect for human rights and fundamental freedoms, and for the principles enshrined in the Charter of the United Nations; c) The development of respect for the child’s parents, his or her own cultural identity, language and values, for the national values of the country in which the child is living, the country from which he or she may originate, and for civilisations different from his or her own; d) The preparation of the child for responsible life in a free society, in the spirit of understanding, peace, tolerance, equality of sexes, and friendship among all peoples, ethnic, national and religious groups and persons of indigenous origin; e) The development of respect for the natural environment. 2- No part of the present article or article 28 shall be construed so as to interfere with the liberty of individuals and bodies to establish and direct educational institutions, subject always to the observance of the principle set forth in paragraph 1 of the present article and to the requirements that the education given in such institutions shall conform to such minimum standards as may be laid down by the State.
(Şerh No: 640 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:57)

1- States Parties recognize the right of the child to education and with a view to achieving this right progressively and on the basis of equal opportunity, they shall, in particular: a) Make primary education compulsory and available free to all; b) Encourage the development of different forms of secondary education, including general and vocational education, make them available and accessible to every child and take appropriate measures such as the introduction of free education and offering financial assistance in case of need; c) Make higher education accessible to all on the basis of capacity by every appropriate means; d) Make educational and vocational information and guidance available and accessible to all children; e) Take measures to encourage regular attendance at schools and the reduction of drop-out rates. 2- States Parties shall take all appropriate measures to ensure that school discipline is administered in a manner consistent with the child’s human dignity and in conformity with the present Convention. 3- States Parties shall promote and encourage international cooperation in matters relating to education, in particular with a view to contributing to the elimination of ignorance and illiteracy throughout the world and facilitating access to scientific and technical knowledge and modern teaching methods. In this regard, particular account shall be taken of the needs of developing countries.
(Şerh No: 639 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:55)

1- States Parties recognize the right of every child to a standard of living adequate for the child’s physical, mental, spiritual, moral and social development. 2- The parent(s) or others responsible for the child have the primary responsibility to secure, within their abilities and financial capacities, the conditions of living necessary for the child’s development. 3- States Parties, in accordance with national conditions and within their means, shall take appropriate measures to assist parents and others responsible for the child to implement this right and shall in case of need provide material assistance and support programmes, particularly with regard to nutrition, clothing and housing. 4- States Parties shall take all appropriate measures to secure the recovery of maintenance for the child from the parents or other persons having financial responsibility for the child, both within the State Party and from abroad. In particular, where the person having financial responsibility for the child lives in a State different from that of the child, States Parties shall promote the accession to international agreements or the conclusion of such agreements, as well as the making of other appropriate arrangements.
(Şerh No: 638 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:54)

1- States Parties shall recognize for every child the right to benefit from social security, including social insurance and shall take the necessary measures to achieve the full realisation of this right in accordance with their national law. 2- The benefits should, where appropriate, be granted, taking into account the resources and the circumstances of the child and persons having responsibility for the maintenance of the child, as well as any other consideration relevant to an application for benefits made by or on behalf of the child.
(Şerh No: 637 - Çeviren: Av.Elvan AKKAYA - Tarih : 10-11-2009 15:52)

 Bilgi  [İhaleK. 75] Ecrimisil, bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzuli şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminatı ifade eder. Bir kamu malından idareden izin almadan ve başkalarının o maldan yararlanmasını engeller biçimde özel yararlanma ecrimisil alınmasını gerektirecektir. Danıştay İçtihatlarına göre 10 yıllık süre için ecr...
(Şerh No: 636 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 10-11-2009 09:07)

 Bilgi  [AnaY. 105] 1961 Anayasasında olduğu gibi 1982 Anayasasında da Cumhurbaşkanının görevi dışındaki suçlardan dolayı sorumluluğuna ilişkin bir kural olmadığı gibi, yasama dokunulmazlığından yararlanmasına ilişkin de bir kural yoktur. Bu nedenle milletvekili olmayan bakanların yararlandığı yasama dokunulmazlığından, Cumhurbaşkanın da yararlanması gerektiğine ilişkin görüş olduğu gibi, Cumhurbaşkanın yasama dokunulmazlığından yararlanamayacağına ilişkin karşı görüşte bulunmaktadır.
(Şerh No: 635 - Ekleyen: Adnan Koray DEMİRCİ - Tarih : 10-11-2009 08:59)

Yıl içerisinde T.C.Merkez Bankasının faiz değişim tarihlerine göre değil; yılın ilk ve ikinci yarısı faiz oranları esas alınarak avans faizi hesabı yapılmalıdır.
(Şerh No: 634 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 09-11-2009 21:05)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,23417902 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.