Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu Kararı 2008/165E, 2008/304K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Bir avukat, karşı tarafın vekili meslektaşına haber vermeden hasım tarafla görüşemez. Görüşme hasım tarafın isteğiyle yapılmış olsa dahi, hasmın vekiline bilgi verilmemesi Avukatlık Meslek Kurallarının 31. maddesine aykıdır.
(Karar Tarihi : 05.09.2008)
Şikâyetli avukatın, ölümle neticelenen trafik kazasından dolayı açılmış olan kamu davasında, sanığın avukatlığını üstlendiği, şikâyetçi avukatında ölenin mirasçıları adına müdahil olarak davayı takip ettiği, şikâyetlinin, şikâyetçi avukatın bilgi ve izni dışında karşı taraf ile görüşme ve pazarlıklar yaptığı, müdahillerin verecekleri ifade konusunda yönlendirmelerde bulunduğu ve mahkemeye verdiği dilekçelerde Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarını ihlal eder tarzda işlemler yapıp, ifadeler kullandığı iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin kurulunca eylem sabit görülmüş ve disiplin cezası tayin edilmiştir.

Şikâyetli savunmasında özetle, sanığın ailesinin zoruyla müdahillerin köyüne gittiğini, ziyaretinin taziye amaçlı olduğunu, hiçbir şekilde para pul konuşulmadığını, o tarihlerde şikâyetçinin müdahillerin vekili bile olmadığını, tanıkları etkilemediğini, müdahil tarafından kendisine müracaat edildiğini, belirtilen dilekçede yazılı ibarelerde maksadı biraz aştığını, her hareketinin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 31.maddesine uygun olduğunu bildirmiştir.

Baro Disiplin Kurulu şikâyetçinin eylemini Avukatlık Yasasının 34. , Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 11, 24 ve 31. maddelerine aykırı bularak, Avukatlık Yasasının 135/2. maddesi uyarınca kınama cezası tayin etmiştir.

Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikâyetli tarafından itiraz edilmiştir. Şikayetli itirazında, hiçbir tanığın ifadesini yönlendirmediğini, trafik kazasında vefat edenin ailesini müvekkili olan sanığın yakınlarının isteği ve gelenekler doğrultusunda ziyaret ettiğini, ziyarette para-pul konuşulmadığını, amacının meydana gelen olay nedeniyle taraflar arasında husumet oluşmamasını sağlamak olduğunu ve haksız olarak verilmiş olan kınama cezasının kaldırılmasını istemiştir.

Dosyanın incelenmesinden; 19.07.2006 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu M.Ç adlı şahsın vefat ettiği, olay nedeniyle Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/320 Esasında kayıtlı kamu davasında sanık olarak yargılanan Dursun Ali Atalay'ın vekilliğini şikâyetli avukatın üstlendiği, şikâyetçi avukatın da müdahillerin vekili olduğu,

Şikâyetli avukatın, şikâyetçi avukata haber ve bilgi vermeden müvekili ve yakınları ile birlikte, müdahillerin ve yakınlarının evlerine giderek görüşmeler yaptığı,
Her ne kadar şikâyetli savunmasında, bu görüşmenin sanık yakınlarının isteği ve gelenekler doğrultusunda yapıldığını bildirmişse de, görüşme için şikâyetli avukatın Antalya'ya 5–6 saatlik mesafede olan Isparta İli Gelendost İlçesi Çatlı köyüne karşı taraf vekili olan şikâyetçiye haber vermeden gitmesi ve görüşmelerde bulunması, özellikle vekil varken hasım tarafla görüşme yapılamayacağı yönündeki kuralın ihlal edildiği,

Ayrıca, şikâyetlinin sanık vekili olarak, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesine verdiği 04.08.2006 havale tarihli tahliye istekli dilekçesinin açıklamalar başlıklı bölümün 5. maddesinde " …dinletemediğimiz olay tanığı A.A'ın beyanımdır başlıklı görgü ve bilgisini kendisinin imzasını taşır şekilde sunmuş olduğu" beyan dilekçesi vermesi ve Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu, 07.09.2006 havale tarihli tutuklama kararına itiraz dilekçesinin açıklamalar başlıklı bölümünün 7. maddesinde "…ölen yakınları, …Ölen Murat için çok üzülmemektedirler" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.

Şikâyetli avukatın eylemi, Avukatlık Yasasının 34. maddesinde yazılı "Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde davranmak ve Türkiye Barolar Birliğince belirlenen meslek kurallarına uymakla yükümlüdürler." hükmü ile Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 11. maddesinde ki "Avukat, Türkiye Barolar Birliğince kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.", 24. maddesinde ki "Avukat ilerde tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı hususları öğrenmek mecburiyetinde kalmış olursa onları etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır." ve 31 maddesinde ki " Avukat hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir." düzenlemelerine aykırı olmakla eylem disiplin suçunu oluşturmaktadır.

Bu nedenlerle, Baro Disiplin Kurulunun değerlendirmesinde ve tayin ettiği disiplin cezasında hukuka aykırılık görülmemiş ve kararın onanması gerekmiştir.



Sonuç olarak, Şikâyetlinin itirazının reddi ile, Antalya Barosu Disiplin Kurulunun kınama cezası verilmesine ilişkin kararının ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Meslek Kuralları MADDE 31 :Avukat hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir.

(Hasmının avukatı yok ise) avukatın hasımla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat müvekkiline bilgi verir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 13-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02789688 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.