Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale 5237 Sayılı Tck'de Zimmet

Yazan : Özge Yücel [Yazarla İletişim]
Ankara Hukuk öğrencisi

Yazarın Notu
Bu makale 2005'te yazılmıştır.

5237 SAYILI TCK'DE ZİMMET
  • HÜKÜM
Zimmet suçu ve cezasına ilişkin hüküm 5237 Sayılı TCK’nin Dördüncü Kısmını oluşturan Millete ve Devlete Karşı Suçlar ve Son Hükümlerde Birinci Bölümü oluşturan Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar başlığı altında ilk olarak öngörülmüştür. Bu suçla ilgili maddeler 247-249. maddelerdir. 247. madde zimmet suçunun basit ve ağırlaştırılmış şeklini ve bir hafifletici nedeni öngörmektedir. 248.madde etkin pişmanlığın bu suç madde bakımından uygulamasını düzenlemektedir. Bu bakımdan etkin pişmanlık durumunda genel hükümlere değil bu hükme başvurulacaktır. 249.madde ise yine bir hafifletici nedeni öngörmektedir. Eski Ceza Kanunu ile karşılaştırıldığında suçun maddi unsurlar ve özellikle suça etki eden nedenler bakımından değiştiğini görüyoruz. Yaptırım bakımından da cezanın alt sınırı düşürülmüştür. Bu suçun hafifletilmeye çalışılmasının temelinde mantıklı bir neden göremediğimi belirtmek isterim. Çünkü güveni kötüye kullanma suçunun özel bir biçimini oluşturan bu suç ve diğer bazı suçlar toplumda alışkanlık halini almış, ahlaksal yozlaşmanın etkeni ve görünüm biçimi olmuştur. Böyle bir durumda daha sıkı tedbirler ve ceza bakımından daha korkutucu olması beklenirken aksi yönde bir düzenleme yapılmıştır.
Öncelikle 247.maddede düzenlenen, zimmet suçunun basit şeklini belirtelim:
247/1 “Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren kamu görevlisi, beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”
  • HUKUKİ KONU
Zimmet suçu millete ve devlete karşı suçlar ve onun içinde kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar arasında bulunmaktadır. Öyleyse bu suçun konusunu oluşturan fiil kamu idaresinin güvenilirliğini ihlal etmektedir. Bu suça öngörülen cezanın hukuken korumak istediği varlık kamu idaresinin (devletin) güvenilirliğidir. Ancak bu hükümle aynı zamanda kamu idaresinin malvarlığı menfaatleri de korunmaktadır. Yani hukuki konu kamu idaresinin güvenilirliği ve malvarlığı menfaatleridir. Bu suç güveni kötüye kullanma suçunun özel biçimidir. Özel-genel ilişkisine neden olan husus ise hukuki konudur. Güveni kötüye kullanma suçunun hukuki konusu hakim fikre göre kişinin mülkiyet hakkıdır ve bu suç kişilere karşı işlenen suçlar arasında yer alır. Zimmet suçunda korunan menfaat kamu idaresinin güvenilirliği ve malvarlığı menfaatleridir, ayrıca bu suç kişilere karşı değil devlete karşı işlenen bir suçtur.
  • ETKİN VE EDİLGEN KİŞİ
ETKİN KİŞİ: Zimmet suçunun etkin kişisi kamu görevlisidir. Kamu görevlisi olmazsa zimmet suçu değil hırsızlık suçu işlenmiş olur. Çünkü kamu görevlisi kamu malının zilyedidir, korumak ve gözetmekle yükümlüdür, ancak bu yükümlülüğün verilmediği kamu görevlisi veya kamu görevlisi olmayan kişiler kamu malının zilyedi olmadığı için zimmet suçunu işleyemezler. Kamu görevlisi ile kast edileni TCK’nin 6.maddesinde öngörülen tanımlardan bulabiliriz. 6. maddenin c bendine göre kamu görevlisi kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. Bu tanımdan ceza kanunundaki kamu görevlisinin geniş anlamda kullanıldığını görüyoruz. Ayrıca bazı kimseler kamu görevlisi olmadığı halde özel kanunlar gereği zimmet gibi özgü bir suçun faili olabilmektedir. Bu özel kanunlardan bazıları şunlardır: 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 3771 sayılı yasa ile değişik “Teşebbüs Personelinin Yükümlülük ve Sorumlulukları” başlıklı 11.maddesine göre teşebbüslerin ve bağlı ortaklıkların paralarına ve para hükmündeki evrak ve senetlerine ve diğer mevcutlarına karşı işledikleri suçlar ile bilanço, tutanak, rapor ve benzeri her türlü belge ve defterleri üzerinde işledikleri suçlar ile ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı memur sayılarak haklarında Türk Ceza Kanunu uygulanır. Bunun dışında 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu, 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu, 2762 sayılı Vakıflar Kanunu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve Bankalar Kanunu ilgili hükümler içermektedir. [1]

EDİLGEN KİŞİ: Zimmet suçunun edilgen kişisi devlettir, devlete karşı işlenmektedir, bu suçtan zarar gören, suçu oluşturan fiilin ihlal ettiği hukuki varlık veya menfaatin sahibi devlettir.
  • SUÇUN UNSURLARI VE MADDİ KONU
1. Maddi Unsur: Zimmet suçunun maddi unsuru 247.maddede belirtilen eylemdir: görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmektir. Davranış yönünden bu suçun unsurunu açıkladıktan sonra suçun sonuçlu bir suç olduğunu, sonucun malı kendisinin veya başkasının zimmetine geçirmek olduğunu açıklamalıyız. Bu suçun özel hukuka uygunluk nedenleri bulunmamaktadır. İlk durum yönünden zimmete konu eşyanın faile görevi dolayısıyla zilyetliği devredilmiş olmalıdır. Yetkilendirme kanun tarafından yapılabileceği gibi usulüne uygun idari veya adli kararlarla da olabilir. Yetkilendirmenin daim, veya geçici olmasının fiilin işlendiği zamanda yetkili olmak kaydıyla suçun oluşumu bakımından bir etkisi yoktur. Eğer kamu görevlisi, mağduru icbar veya ikna ederek zilyetliğin devrini sağlamışsa diğer unsurlar da mevcutsa icbar veya ikna suretiyle irtikap suçu meydana gelir. Keza zilyetlik devri kamu görevlisinin kendisinin hiçbir katkısı olmadan mağdurun hatası dolayısıyla meydana gelmişse bu takdirde de hatadan yararlanma suretiyle irtikap söz konusu olabilir.[2]

2. Manevi Unsur: Zimmet suçunun manevi unsuru kasttır. Burada özel kast aranmaz. Failde zimmete geçirme bilinç ve iradesi bulunması gerekir. Ancak doktrin ve içtihatlardaki görüşleri belirtmekte yarar vardır. Erem ve Erman-Özek’e göre genel kast yeterlidir. “Kanunumuzda filin belli bir saikle mesela kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla hareket etmesinin gerekli olduğu yolunda bir hüküm bulunmadığından genel kastın yeterli olduğu meydandadır. Buna rağmen Yargıtay’ımızın yerleşmiş içtihadı, zimmet suçlarında bir “mal edinme” veya “zimmete geçirme” ya da “temellük” veya “haksız çıkar sağlama” kastının aranmasının gerekli olduğu merkezindedir.”[3]

3. Maddi Konu: Zimmet suçunun maddi konusu eski kanundan farklı olarak maldır. Bu düzenleme ile 765 sayılı TCK’nin 202. maddesinde yer alan “para, para yerine geçen evrak, senetler ve sair mallar” şeklindeki gereksiz tekrarı içeren ibare terk edilmiştir. Madde gerekçesinde “Zimmet suçunun konusu taşınır veya taşınmaz mal” olarak belirlenmiştir. İnsan ve onun sunduğu hizmet eşya olmadığı için suçun failinin emri altındaki insanları şahsi hizmetlerinde çalıştırması, onların emeğinden haksız menfaat sağlanması, zimmet değil diğer unsurları da bulunduğu takdirde görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabilir.[4] Bu malın kamu idaresine aidiyeti suçun oluşması için zorunludur. Aidiyet ile denilmek istenen mülkiyet değildir. “Farklı anlamları olup farklı neticeler doğururlar. Gerçekten bir mal idareye ait olabilir. Ancak bu malın mülkiyeti idareye ait olmayabilir. Mesela postayla gönderilen eşyanın zimmete geçirilmesinde olduğu gibi. Özel hukuktaki mülkiyet ve aidiyet ile Ceza hukukundaki mülkiyet ve aidiyet aynı anlama gelirler. Aidiyetin anlamı eşyayı veya parayı ( *yeni kanun açısından malı) kısmen veya tamamen tasarruf etme hakkına sahip olmak veya muhtar bir şekilde idare ve tasarruf etmektir. Yargıtay posta müdürünün idareye ait olan kömürü mal edinmesini zimmet saymıştır (5.C.D.30.10.1991-3889/4590).”[5]
  • SUÇA ETKİ EDEN NEDENLER
1. Ağırlaştırıcı Nedenler: TCK 247.maddede düzenlenen zimmet suçunun ağırlaştırıcı nedeni yine bu maddede düzenlenmiştir. 247. maddenin 2. fıkrasına göre suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu ağırlaştırıcı neden sonucu nedeniyle değil suçun işlenmesinde kullanılan araç nedeniyledir. Yeni kanunda cebir genel anlamda değil sadece maddi cebiri yani şiddeti belirttiği için burada bileşik suçtan söz edemiyoruz. Ayrıca bu suçun hileli davranışlarla işlenmesi eski kanunda nitelikli zimmet olarak düzenlenmişti, yeni kanunda basit ve nitelikli zimmet ayrımı ve bu kavramlar yer almamış, sadece zimmet olarak düzenlenmiştir.

2. Hafifletici Nedenler: Zimmet suçunun hafifletici nedenleri 247.maddenin 3. fıkrasında ve 249.maddede düzenlenmiştir. 247.maddenin 3.fıkrasına göre zimmet suçunun, malın geçici bir süre kullanıldıktan sonra iade edilmek üzere işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranına kadar indirilebilir. Görüldüğü gibi bu hafifletici nedenin uygulanabilmesi yargıcın takdirine bağlıdır. Kullanma zimmeti söz konusudur, yani kamu görevlisi bu durumda mala malik sıfatıyla zilyet olmamaktadır, yetkisine girmediği halde malı kullanmaktadır. Bu fıkranın uygulanabilmesi için kullanma ile failin kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamayı amaçlaması gerekmektedir. Mal, devlet veya diğer bir kamu kurumu için kullanılmışsa diğer şartların da varlığı halinde görevi kötüye kullanma söz konusu olabilecektir.[6] Diğer hafifletici neden ise yukarıda belirttiğim gibi 249.maddede düzenlenmiştir. Bu maddenin başlığı daha az cezayı gerektiren haldir; buna göre zimmet suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilir. Burada malın değerinin azlığını yargıç takdir etmekle beraber azlığına karar verilmesi halinde cezanın indirilmesi yargıcın takdirine bağlı değildir. Eski kanuna baktığımızda böyle bir hafifletici nedeni göremiyoruz. Ayrıca malın değerinin az olması cezanın indirilmesini sağlamamalıdır. Çünkü bu suçla ihlal edilen, devletin malvarlığı haklarından çok kamu idaresine olan güvendir. Az veya çok değerde olması güvenin ihlalini değiştirmez. Bunun yanında ahlaki olarak da az veya çok olması önemsizdir, hukuk düzeni de zimmeti hırsızlıktan ibaret görmemeli ve bu suçu toplumsal ahlaksal bir sorun olarak görüp hafifletici neden olarak öngörmemelidir.
  • SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ ŞEKİLLERİ
1. Teşebbüs: Bu suç sonuçlu bir suç olduğundan bu suça teşebbüs mümkündür. Ayrıca etkin pişmanlık durumu da özel olarak 248.maddede düzenlenmiştir. Etkin pişmanlık üç ayrı biçimde öngörülmüştür. Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Kovuşturma başlamadan önce gönüllü olarak zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde verilecek cezanın üçte biri indirilir. Etkin pişmanlık teşebbüs değildir, çünkü teşebbüste suçun tamamlanamamasının nedeni failin iradesine bağlı değildir, onun elinde olmayan nedenlerle suç tamamlanmamıştır.

2. İştirak: Zimmet suçuna iştirakin özel bir biçimi 251.maddede düzenlenmiştir. 251.madde zimmet ve irtikap suçları için ortak bir hükümdür. Bu maddeye göre zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi işlenen suçun müşterek faili olarak sorumlu tutulur. Bu maddenin ikinci fıkrasına göre denetim görevini ihmal ederek zimmet veya irtikap suçunun işlenmesine imkan sağlayan kamu görevlisi üç aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır. Zimmet suçunun işlenmesine kasten göz yuman denetimle yükümlü kamu görevlisi asli fail gibi sorumlu olacaktır. Yani bu kişi 37.maddede öngörülen faillik durumunda olduğu gibi fiili birlikte gerçekleştirenlerden biri sayılmaktadır. Denetim yükümlülüğünün ihmal edilmesiyle bu suçun işlenmesine olanak sağlayan kişi az süreli hapis cezasıyla sorumlu olacaktır. Bana göre bu suçların işlenmesini önlemek için ihmalin de ağır bir sorumluluğa bağlanması gerekir ki denetim ciddiye alınarak düzgün bir şekilde yapılabilsin. Ayrıca bu durumlarda kasıt ve ihmalden hangisinin bulunduğunu belirlemek güçlük gösterir, bu durumda ise ihmalin olduğuna hükmedilecektir. Açıkladığım bu nedenlerden ötürü ihmal durumunda öngörülen sorumluluğun ağırlaştırılmasını savunuyorum. Ayrıca kamu görevlisi tarafından işlenen suçlara sivil kişilerin, kamu görevlisi olmayanların suça iştirak etmesi mümkündür. Ancak suça iştirak edenler azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulacaktır.

3. İçtima: Bazı suçlar bakımından zimmet suçunun ilişkisini, içtima edip etmeyeceğini inceleyeceğiz. TCK 204.maddesi resmi belgede sahtecilik suçunu düzenlemektedir. Resmi belgede sahtecilik suçu bir resmi belgeyi sahte olarak düzenlemek, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmek veya sahte resmi belgeyi kullanmaktır. Bu maddenin ikinci fıkrası kamu görevlilerin bu suçu işlemesini düzenler; görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi cezalandırılır. Yine 205. madde de resmi bir belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçunu düzenler. İşte bu suçların zimmet suçunu işlemek için işlenmesi halinde amaç-araç suç ilişkisi vardır. Zimmet suçu amaç, sahtecilik suçu araç suçtur. Bu durumda bileşik suç olması için kanunda açıkça bir suçun ağırlaştırıcı nedeni olarak veya kurucu unsuru olarak öngörülmesi lazımdır. Eğer kanunda resmi belgede sahtecilik suçu zimmet suçunun ağırlaştırıcı nedeni olarak öngörülseydi sadece bu hüküm uygulanırdı, ayrıca sahteciliğe ilişkin hüküm uygulanmazdı. Ancak böyle bir düzenleme olmadığına göre amaç-araç suç halinde her iki suç da işlenmiştir, iki hüküm de uygulanır. Ancak kamu görevlisi bazen aynı fiille hem resmi belgede sahtecilik suçu hem de zimmet suçu işleyebilir, bu durumda fikri içtimadan söz edilir ve en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır. Zimmet suçunun dolandırıcılık suçuyla da ilgisi bulunmaktadır. Dolandırıcılık suçu TCK 157. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun veya başkasının zararına olarak kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye hapis ve adli ceza parası verilir. Dolandırıcılık suçu eski kanundaki nitelikli zimmet, yeni kanunda ise zimmet suçunun ağırlaştırılmış haliyle büyük benzerlik içindedir. Zimmet suçunda da aldatılan kamu idaresidir ve bir yarar sağlanmaktadır. O halde kamu görevlisi olmayan bir kişi, devlete ait mameleki bir menfaati hileli davranışlarla sağlarsa dolandırıcılık suçu işlemiş olur, kamu görevlisi aynı fiilde bulunursa zimmet suçunu işlemiş olur. Bu suçlar arasında özneleri bakımından öncelikli fark söz konusudur. Ayrıca dolandırıcılık suçunun ağırlaştırılmış nedenlerinde zimmetle ilişkili haller bulunmaktadır. 158.maddeye göre bu suçun kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzelkişilerinin araç olarak kullanılması suretiyle veya kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılır. Ayrıca zimmet suçunun işlenmesine yardım eden kişi kamu görevlisi olmadığında zimmet suçu özgü bir suç olduğundan kamu görevlisi olmayan kişi zimmet suçunun faili olarak sorumlu tutulamaz. Burada 40.madde uygulanır, buna göre özgü suçlarda ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
  • YAPTIRIM
Zimmet suçunun yaptırımı eski kanundan farklı olarak yeni kanuna göre hapis cezasıdır. Bunun niceliği suçun durumuna göre değişmektedir. Basit halinin cezası beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasıdır. Ağırlaştırılmış şeklinde ise verilecek ceza yarı oranında artırılır. Hafifletilmiş şekillerinde her birinin cezası farklıdır, kanunda belirtilmiştir. Eski kanunda zimmet suçunun yaptırımı farklıydı; hapis cezasının yanında adli para cezası da öngörülmüştü. Üstelik bu para cezası sabit değil zarara göre belirlenen, zararın bir misli kadar ağır para cezasıydı. Bu cezanın yeni kanunda öngörülmemesi yetersizdir, zimmet suçunun yaptırımının hafifletilmeye çalışılmasını anlamak mümkün değildir.




KAYNAKÇA:
  • 5237 Sayılı Kanuna göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Artuk-Gökcen-Yenidünya, 2005, Ankara
  • Ceza Hukuku Özel Hükümler, Prof. Dr. Doğan Soyaslan, 2002, Ankara
  • Açıklamalı İçtihatlı Zimmet Sahtecilik Hırsızlık Gasp Dolandırıcılık Emniyeti Suiistimal Suçları, Ahmet Gündel, 2002, Ankara
  • Ceza Hukuku Özel Bölüm Kamu İdaresine Karşı Suçlar, Erman-Özek, 1992, İstanbul
  • Ceza Hukuku Özel Kısım, Nevzat Toroslu, 2005, Ankara
  • 5237 Sayılı Kanun Gerekçesi ve TCK
  • İdare Hukuku, Metin Günday, 2004, Ankara
  • Zimmet-İrtikap-Rüşvet ve Başlıca Memur Suçları, İsmail Malkoç-Mahmut Güler, 1993, Ankara
[1] Açıklamalı İçtihatlı Zimmet Sahtecilik Hırsızlık Gasp Dolandırıcılık Emniyeti Suiistimal Suçları, Ahmet Gündel, 2002, Ankara, s.31-32

[2] 5237 Sayılı Kanuna göre Hazırlanmış Ceza Hukuku Özel Hükümler, Artuk-Gökcen-Yenidünya, 2005, Ankara, s.527-528

[3] Ceza Hukuku Özel Bölüm Kamu İdaresine Karşı Suçlar, Erman-Özek, 1992, İstanbul, s.35

[4] a.g.e., Artuk-Gökcen-Yenidünya, 2005, Ankara, s.520-523

[5] Ceza Hukuku Özel Hükümler, Prof. Dr. Doğan Soyaslan, 2002, Ankara, 598.s.

[6] a.g.e., Artuk-Gökcen-Yenidünya, 2005, Ankara, s.545
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"5237 Sayılı Tck'de Zimmet" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Özge Yücel'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
» Makale Bilgileri
Tarih
26-03-2007 - 04:51
(6239 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 18 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 11 okuyucu (61%) makaleyi yararlı bulurken, 7 okuyucu (39%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
69188
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 saat 20 dakika 58 saniye önce.
* Ortalama Günde 11,09 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 21955, Kelime Sayısı : 2307, Boyut : 21,44 Kb.
* 24 kez yazdırıldı.
* 1 kez arkadaşa gönderildi.
* 26 kez indirildi.
* 13 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 547
Yorumlar : 2
Sayın Özge Yücel; Zimmet suçunun özel görünüş şekli hakkındaki faydalı çalışmanız için ve emeğiniz adına teşekkür ederim. Saygılarımla Av.Arzu (Erkol) Laçin(...)
hocam çok teşekkür ederim bu makalenizle ilgili.ama keşke ceza hukuku özel hükümler sınavına girmeden okumuş olsaydım, neyse böylesi de faydalı oldu.hem gülseren berki den hem sizden öğrenmiş olduk zi... (...)
Makalelerde Arayın
Forumumuzdaki İlgili Mesajlar
Erken Bitirme, Üstten Ders Alma Hakkında.
Meliha - 01-07-2018 - 08:26
Yeni Hukuk Fakültesi Öğrencilerine Tavsiyeler
sametcanaslan - 10-03-2018 - 00:39
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,07356501 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.