BELEDİYE TAŞINMAZLARINDA ECRİMİSİL
Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.
GİRİŞ
Belediyenin,Devlet ihale kanununa göre ihale ile kiraya verdiği yerin tahliyesinde 2886 sayılı yasanın 75.maddesi mi yoksa 6570 sayılı yasa hükümlerinin mi uygulanacağı sorusuna;
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu “2886 sayılı Devlet ihale kanunun 75.maddesinin ancak taşınmazın hazine tarafından kiraya verilmesinde uygulama olanağı vardır. Belediyenin kiraya vermesinde 2886 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması söz konusu olmayıp 6570 sayılı kanunun uygulaması gerekir.”yanıtını vermektedir.(24.12.1997 T. E.1997/1-863 K. 1997/1090)
Aynı soruya Sayıştay Genel Kurulu ise; belediye tarafından 2886 sayılı kanuna göre kiraya verilen gayrimenkullere ait kira sözleşmelerinin yenilenmesi veya sona erdirilmesi konularında 2886 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerekir” yanıtını vermektedir. (21.1.1993 gün ve 4761/1 sayılı kararı)
Aynı konuyla ilgili olarak Danıştay 10.Dairesi “2886 sayılı yasanın 64.maddesinde taşınır ve taşınmaz malların kiraya verme süreleri belirlenmiş olup; kira üzerinden bitimi üzerine taşınmaz malın yeniden kiraya verilebilmesi ancak yeniden ihale yapılması halinde mümkün bulunmaktadır.” (19.12.1991 T E.1989/2736 K. 1991/3850) görüşü ile Sayıştay görüşünü destekler mahiyette bir karara varmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (24.12.1997 T. E.1997/1-863 K. 1997/1090)kararının karşı oy yazısında 6570 sayılı yasanın taşınmaz kiraları bakımından “genel kanun” niteliğindedir. 2886 sayılı yasa ile belli kurum ve kuruluşların taşınmazlara yönelik düzenleme getirmesi açısından “özel kanun” özelliği taşır ve genel,özel kanun karşısında özel kanuna öncelik verilemeyeceği bilinen bir kuraldır. Daha geniş bakış açısıyla 6570 ve 2886 sayılı yasaların her ikisini de özel kanun olarak nitelendirildiğinde de yeni düzenlemeye üstünlük tanıyacağı kuşkusuzdur. 6570 sayılı yasa 1955, 2886 sayılı yasa ise 1984 tarihlidir. Bu nedenlerle 2886 sayılı Devlet ihale kanununa göre, kiraya verilen taşınmazların kiralama süreleri kira akdinin sona ermesi, uzatılması, yenilenmesi ve kira tespiti gibi hususların 2886 sayılı kanunun hükümlerine ve bu kanunun ön gördüğü usul ve esaslara göre yürütülmesi gerekir inancındayız” ifadeleri yer almaktadır.
Bütün bu tartışmalar 5393 sayılı Belediye Kanunun belediyenin yetkileri ve imtiyazları başlıklı 15.maddesine “2886 sayılı devlet ihale kanunun 75.maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanır.” hükmü konularak sona erdirilmiştir.
Artık 5393 sayılı yasaya göre belediye taşınmazları içinde 2886 devlet ihale kanunun 75.maddesi uygulanacaktır.Konuyla ilgili içtihatlardan yararlanılarak 75. maddenin Belediyelerde uygulanması konusuna açıklık getirmeye çalışacağız.
Devlet İhale Kanunu madde metni:
ECRİMİSİL VE TAHLİYE
MADDE 75 - Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şâgilden, bu Kanunun 9. maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13. maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şâgilin kusuru aranmaz.
Ecrimisil fuzuli şâgil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır.
İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.1
Devlet İhale Kanununun 74. maddesi gereğince çıkarılan “ Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış, Trampa, Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis, Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 2. maddesinde Ecrimisilin tanımı yapılmıştır.
Buna göre, "Ecrimisil (Haksız işgal tazminatı)" :Bir malın, sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmamakla bir zarara uğrayıp uğramaması söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanması sebebiyle idarece talep edilen ve fuzuli şagil (haksız kullanıcı) tarafından ödenen tazminattır.
Fuzuli şagil (haksız kullanıcı) ise; kusuru aranmaksızın kendisine ait olmayan ve sahibinin de rızası ve muvafakatı bulunmayan bir malın zilyetliğini eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu maldan tasarrufta bulunan gerçek veya tüzel kişi ya da kişilerdir.
Devlet İhale Kanununa göre, devletin özel mülkiyetinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların gerçek ve tüzel kişilerce işgali durumunda fuzuli şagilden ecrimisil tahsil edilir (m.75).
ECRİMİSİL TALEP EDEBİLMENİN ŞARTLARI
a-Kamuya ait bir taşınmaz işgal edilmiş olmalı
Kişilerin işgali genellikle, devlete ait araziyi ekip biçmek, arsaya izinsiz inşaat yapmak, kamu malını izinsiz kullanmak, kira süresi bittiği halde, sözleşmeyi yenilemeden malı kullanmaya devam etmek vs. şeklinde olmaktadır
b- Kullanıcıların geçerli bir hukuki sıfatı veya hakkı bulunmaması
Kişilerin kamu malını kullanmalarından dolayı ecrimisil istenebilmesi için, bu malın kullanılmasında idarenin “rızasının bulunmaması” gerekir.Eğer idarenin rızası varsa ecrimisil istenemez.
Bazı durumlarda,kişilerin idareden aldıkları izin veya idareyle yaptıkları sözleşmeyle belirlenen sürenin dolmasına rağmen fiilen yararlanmaya devam etmeleri nedeniyle hukuka aykırılık oluşabilmekte ve bu kişiler haksız kullanıcı durumuna geldiklerinden ecrimisil talep edilebilmektedir.Örneğin:“kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır”(2886 s.m.75/3)
Konuya ilişkin YARGITAY kararları;
1-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.10.1991 tarih ve 1991/13-440 esas, 1991/545 sayılı kararı ile ; Hazinenin,2886 sayılı Devlet İhale Kanununa göre kiraya verilen ve sözleşme düzenlenen kira işlemlerinde, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanunun uygulanamayacağına karar verilmiştir.
2-“Devlet İhale Kanununun 75.maddesi ile hazine taşınmazların kiralanmasına ilişkin sözleşmelerin sona ermesi konusunda özel bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre 6570 sayılı yasanın 11.maddesi hükmünün uygulanabilirliliği ortadan kalkmıştır. Bu nitelikteki taşınmazlara ait kira sözleşmeleri kira süresinin bitimi ile sona erer kiralayan idarede sona eren sözleşme ile bağlı kalmaz Kiracının kiralananda bulunması da haksız işgal sayılır.(13.HD 31.3.1994 T. E.1994/1127 K. 1994/3196 - 3.HD 17.6.1996 T. E. 1996/5453 K. 1996/6976 - 13.HD 20.6.1996 T. E.1996/5934 K. 1996/6275)”
3-“ Devlet İhale Kanununun 75/3.maddesine göre kira sözleşmesi bitimi tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilerek ecrimisil alınması hükmü getirilmiş olup taraflar arasındaki sözleşmeden sözleşmenin bitiminden sonra ne yapılacağına dair bir hüküm olmadığı için aynı yasanın 75/son maddesine göre idarecinin davacıya tahliye ettirme hakkı vardır. Kira sözleşmesinin bitiminden sonra taraflar arasında yenilenmiş bir sözleşme bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasında kiracılık ilişkisi bitmiştir. (13.HD 8.5.2003 T. E.2003/701 K. 2003/5787)”
4-“2886 sayılı Yasanın 75. maddesine göre, Hazineye ait taşınmazlarda sürenin sonunda yeniden sözleşme yapılmazsa, kiracının bu yerde fuzuli şagil sayılacağı ve de gerektiğinde Hazinenin isteği üzerine İdari Makamlarca fuzuli şagilin (haksız kullanıcının) bu yerden men edileceği hususu hükme bağlanmıştır.Bu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, 2886 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra artık bu gibi taşınmazların kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun hükümleri uygulanmaz. (3. HD 17.6.1996 T. E. 1996/5453 K. 1996/6976)”
5-“Davacı ile davalı arasında düzenlenen 1.1.1998 tarihli sözleşme ile Adliye binasında tahsis edilen yerin kooperatif satış yeri olarak kiraya verildiği görülmektedir. Davalının 2.1.2001 tarihli yazısıyla, sözleşmenin bitim tarihi olan 31.12.2000 tarihinde kooperatif satış yerinin tahliye edilerek boş olarak teslim edilmesi, aksi taktirde 2886 sayılı yasanın 75. maddesi gereğince yasal işlemi yapılacağını davacıya bildirdiği anlaşılmaktadır. Esasen yanlar arasında, bu konularda herhangi bir uyuşmazlık da bulunmamaktadır. Uyuşmazlık 1.1.1998 tarihli kira sözleşmesinin, 6570 sayılı kanuna göre mi, yoksa 2886 sayılı kanuna göre mi değerlendirileceğinde toplanmaktadır. Devletin özel mülkiyetine tabi olan taşınmazlar, Devlet İhale Kanunu'nun düzenlenmesine sokularak, 6570 sayılı kanun kapsamından çıkartılmıştır. Uyuşmazlıkların halinde öncelik; özel kanun hükmünde olan 2886 sayılı kanuna verilmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Yasasının 75. maddesi ile devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarruf altında bulunan taşınmazlara ilişkin olarak yapılan kira sözleşmelerinde, kira süresinin bitiminde sözleşmede aksine bir kayıt yok ise, kiracının kiralananı elde tutması durumunda, fuzuli şagil sayılıp, ecrimisil ödemesi gerektiği, işgal edilen taşınmaz malın idarenin talebi üzerine bulunduğu yerin mülki amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek idareye teslim edileceği açıkça hükme bağlanmıştır. Anılan yasanın ilgili hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların kiralanmasına ilişkin sözleşmelerinde sona ermesi konusunda özel bir düzenleme getirilmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu özel düzenleme nedeniyledir ki, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz kira sözleşmelerinin, süre bitiminde aynı koşullarla bir yıl daha uzatılmış sayılacağına ilişkin 6570 sayılı yasanın 11. maddesi hükmünün uygulanabilirliği ortadan kalkmıştır. Bu nitelikteki taşınmazlara ait kira sözleşmeleri, kira süresinin bitimi ile sona erer. Kiralayan idarede sona eren sözleşme ile bağlı kalmaz. Kiracının, kiralananda bulunması da haksız işgal sayılır.
Somut olayda Ankara Adliyesi bünyesinde olan kiralanan yerin devletin özel mülkiyetinde olan bir taşınmaz mal olduğu anlaşılmaktadır. Yanlar arasındaki üç yıllık kira sözleşmesi de 31.12.2000 tarihi itibariyle yasal olarak sona ermiştir. 6570 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. 2886 sayılı yasanın 75. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak çekilen ihtarname ile sözleşmenin yenilenmeyeceği davalı tarafça davacıya açıkça bildirildiğine göre, sözleşmenin sona erdiğinin kabulü gerekir.(13. HD 17.4.2003 T. E. 2003/182 K. 2003/4665)”
6-“Dava konusu taşınmaz devletin özel mülkü olduğu gibi, arsa olarak davacılara 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verildiğinden ve üzerindeki tesisler davacılar tarafından yapıldığından, taraflar arasındaki kira sözleşmesi hakkında 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanamaz. Kira sözleşmesinin süresi bitmemiş ise de; davalı idarenin, ihtara ve verilen süreye rağmen kiraları ödemedikleri, böylece sözleşmeye aykırı davrandıklarından sözleşmenin feshedildiği, dolayısıyla fuzuli şagil durumuna düştükleri yolundaki savunmasına karşı çıkmayan davacıların, sadece sözleşme süresinin bitmediği ve kira sözleşmesinin 6570 sayılı Yasaya tabi olduğunu belirtmeleri karşısında; 2886 sayılı Yasaya göre kiraya verilen taşınmazın kira sözleşmesinin, davacıların sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle idarece 2886 sayılı Yasanın 62. maddesine göre feshedilip, aynı Yasanın 75. maddesine göre işlem yapılması da yasaya uygundur. Davacıların kiracılık sıfatları kalmamıştır.(13. HD 28.5.2004 T. E. 2003/16681 K. 2004/8264)”
c- Haksız kullanıcı gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir
Kamuya ait bir taşınmazın hukuka aykırı bir şekilde işgali halinde ecrimisil alınmasında işgal edenin kişiliği önemli değildir.
d- İdarenin zarar etmesi şart değildir
Kamu malının haksız kullanıcılarından ecrimisil istenebilmesi için idarenin zarara uğramış olması şart değildir.(m.75/1). İşgal edilen taşınmaz, idarenin fiilen kullanmayıp atıl bıraktığı bir mal dahi olsa yine de ecrimisil istenebilir.
“ Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir.(HGK 25.2.2004 T. E. 2004/1-120 K. 2004/96)”
e- Haksız kullanıcının kusuru aranmaz
Devlet İhale Kanununda ecrimisil alınmasında haksız kullanıcının kusurunun aranmayacağı belirtilmiştir(m.75/1).Kişilerin taşınmazı haksız kullandıklarını bilip bilmemeleri önemli değildir.
Konuya ilişkin YARGITAY Kararları;
7- “Devlet ihale kanunun 75.maddesi ile kanun koyucu hazineye ait taşınmaz mallarla ilgili olarak ecrimisil yönünden yeni ve değişik bir uygulama getirmiştir. Örneğin 3.fıkrada, hazineye ait bir taşınmazın kiraya verilmiş olması halinde dahi, Hazine kira sözleşmesini yenilemek istediği takdirde kira süresinin bitiminden itibaren ecrimisil (haksız işgal tazminatı) ödenmesi öngörülmüştür. Bu hüküm, ecrimisil ödenmesinin temel şartı olan “kötü niyetli zilyetliği” aranmamakta ve 6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında kanunun, kiracının feshi ihbar etmedikçe kira sözleşmesinin uzayacağına dair 11.maddesiyle borçlar kanunun bu konudaki hükümlerini bertaraf etmektedir. O kadar ki, maddenin 1.fıkrasının son cümlesindeki hüküm, 8.3.1950 gün ve 22/4 sayılı içtihatları birleştirme kararı da bu konuda uygulama dışı bırakmıştır. Çünkü, anılan cümledeki hükme göre ecrimisil istemesi için hazinenin bu işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmediği gibi şagilin kusuru da aranmayacaktır. (3.HD.19.1.1989 T. E. 1989/60-9 K. 1989/591)”
ECRİMİSİL BEDELİNİN TESPİT EDİLMESİ
Millî Emlâk Genel Müdürlüğünün 132 nolu genel tebliğinde;Her ne kadar 2886 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi "Tahmin edilen bedel, idarelerce tespit edilir veya ettirilir..." denilmekte ise de, idarî yargı kararları dikkate alınarak, işgal edilen Hazineye ait taşınmaz mallar için 2886 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi gereğince, tahmini bedelin hesabında kullanılacak fiyatlar ilgisine göre belediye, ticaret odası, sanayi odası, borsa gibi kuruluşlardan veya bilirkişilerden soruşturulduktan ve hesap tutanağı tanzim edildikten sonra bunun dayanakları da eklenmek suretiyle 13 üncü maddedeki kuruluş şekli gösterilen komisyonca Ecrimisil miktarının belirlenmesi gerekir denilmektedir.
Ecrimisille ilgili yönetmeliğin 78. maddesine göre - (Ek fıkra - R.G.: 24.3.2004 - 25412 / m.3) Fuzuli şagilin işgal veya tasarruf ettiği taşınmazdan tahliyesinin herhangi bir nedenle sağlanamamış olması, aynı taşınmazdan ikinci ve müteakip defa ecrimisil bedeli istenmesine engel teşkil etmez. Ecrimisil bedellerinin tahsil edilmesi, taşınmazdaki kullanımın devamı hakkını vermez.
Konuya ilişkin DANIŞTAY kararları;
8-“ İşgalin devam etmesi durumunda idarenin yeniden ecrimisil istemesi yasal bir zorunluluktur.(Danıştay 10.D E.2001/4103 K.2003/3912)”
9-“İşgalin devamı nedeniyle ecrimisil alınması yetkililerce kamu malının boşaltılmasına yönelik yasal işlemlerin yapılmasına engel teşkil etmez.(Danıştay 10.D E.2003/85 K.2003/3930)”
10-“İşgal edilen taşınmazın 2886 sayılı yasa hükümlerine göre kiraya verilmesi halinde anılan işlemlerin tamamlanmasına kadar geçen dönem için geriye dönük ecrimisil istenilmesi mümkündür.(Danıştay 6.D E.1997/3062 K.1998/1683)2
ECRİMİSİL BEDELİNİN TAHSİLİ
Tespit ve taktir edilen ecrimisil tutarı, fuzuli şagile (haksız kullanıcıya) ecrimisil ihbarnamesi ile tebliğ edilir.
“Hazine el atmanın önlenmesi talebi olmaksızın sadece ecrimisil için dava açmakta hukuki yararı yoktur. Çünkü bunu kendisi ihbarname ile talep edebilir. (1.HD 3.3.2004 T. E. 2004/1772 K. 2004/2156) “
Fuzuli şagile tebliğ edilen ecrimisilin tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödenmesi veya aynı sure içinde idareye bir dilekçe ile müracaat ederek düzeltme talebinde bulunması gerektiği bildirilir.
Ecrimisil ihbarnamesine karşı tebellüğ eden kişiler hazineye ait araziyi işgal etmediklerini veya işgallerinin yasal bir nedene dayandığını ileri sürerek idareye başvurmak suretiyle düzeltme talebinde bulunmak zorundadır. Bu düzeltme talebi idarece red edilirse bu işlem iptali için idari yargıda iptal davaları açmaları gerekir. Yoksa adli yargıda kiracı olduklarının tespitine ilişkin bir dava veya menfi tespit davası açamazlar. 3
Haksız kullanıcı tarafından yapılacak düzeltme talepleri en geç 1 ay içerisinde incelenerek sonucu "Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi” ile muhataplarına tebliğ edilir.
“İdarenin ecrimisil istemine karşı dava açma süresi “ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin” ilgiliye tebliğ tarihinden başlar.( Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 3.10.1997 T. E. 1997/246 K. 1997/445)“
Düzeltme talebinde bulunulmayan ecrimisil alacağının ödeme süresi, ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren bir aydır. Bu sürenin son günü ödenmesi gereken ecrimisilin vade tarihidir. Vadesinde ödenmeyen ecrimisil alacaklarına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı olmak üzere, 6183 sayılı Kanunun 51. Maddesinin son fıkrası uyarınca gecikme zammı oranı uygulanarak, bu alacaklar tahsil edilir. Fuzuli şagiller tarafından idare mahkemesinde dava açılması ecrimisilin takip ve tahsilini durdurmaz
Konuya ilişkin YARGITAY kararları;
11-“ Hükümet Konağı çay bahçesinin işletilmesine dair kira sözleşmesinin feshedilmesi üzerine mecurun 2886 sayılı Yasa'nın 75. maddesine göre Valilikçe tahliyesine ilişkin işlem idari niteliktedir. uyuşmazlığa konu edilen tahliye işleminin iptali istemiyle açılan davanın çözümünde idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır. (Uyuşmazlık Mahkemesi 23.12.2002 T. E. 2002/55 K. 2002/81)”
“ Valiliğin veya kaymakamlığın 75.maddeye göre verdiği taşınmazdan (tahliye) kararı idari yargıda iptal edilmedikçe hukuksal gücünü devam ettirir.” (3.HD 26.3.1991 T. E.1991/3862 K. 1991/3314)
12-“İdare tarafından saptanan ecrimisil ile mahkeme tarafından hükme bağlanan ecrimisil arasında fark olduğu takdirde ecrimisilin mahkeme tarafından kabul edilen kısmının onanması ancak fazlaya ait kısmının iptal edilmesi gereklidir. (Danıştay 10. D 2.12.1992 T. E. 1991/616 K. 1992/4208)”
ZAMANAŞIMI
Ecrimisil zamanaşımı konusunda yargıda görüş ayrılığı vardır;
a) Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 11.12.1998 tarih ve E.1997/169, K.1998/633 sayılı Kararına göre;4 2886 sayılı Kanununda zamanaşımı konusunda hüküm bulunmadığı, kanunun 92. maddesine göre sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayan hallerde, Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtildiğinden Borçlar Kanununa göre zamanaşımı süresinin 10 yıl olacağı belirtilmiştir.
b)Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise;Hazinenin 5 yıllık süreye ilişkin olarak ecrimisil isteyebileceğini karara bağlamıştır.(HGK-2.4.1986 T. E. 1986/150 K. 1986/347 – HGK 15.11.1985 T. E.1984/3-154 K. 1985/913)”
HİSSELİ TAŞINMAZLARDA ECRİMİSİL
Hisseli taşınmazlarla ilgili ecrimisil işlemleri Devlet İhale Kanununun 74 üncü maddesine dayanılarak çıkarılan Yönetmeliğin, “Hazinenin müştereken veya iştirak halinde sahip bulunduğu taşınmaz malların idaresi” başlığını taşıyan 71 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre,Hazinenin hisseli taşınmazın paydaşlarından ecrimisil isteyebilmesi, taşınmazdan faydalanmasına diğer hissedarların engel olduğunun ispatı ile mümkündür. Hisseli taşınmazın hissedar tarafından bizzat kullanılması veya kullanılmamakla birlikte, Hazine payını kendisinin kiralamaması veya taşınmazın kiraya verilmesine muvafakat etmemesi halinde hazinece hissedardan ecrimisil istenebilecektir.
Millî Emlâk Genel Müdürlüğünün 132 nolu genel tebliğinde Tapulamaca veya kadastroca evveliyat itibariyle bir kayda istinat etmeden Hazine adına tespit edilen; ancak itiraz nedeniyle tescili kesinleşmeyip mülkiyeti ihtilaflı bulunan taşınmaz malların şagillerinden (haksız kullanıcıdan) davanın kesinleştiği tarihe kadar ecrimisil alınmaması gerekir denilmektedir.
Konuya ilişkin DANIŞTAY kararları;
13-“Paydaşlar müşterek mülkiyete konu taşınmazın her noktası üzerinde payları oranında hak sahibi olduğundan taşınmazın bir kısmını işgal eden paydaştan diğer paydaş hazinenin payı oranında ecrimisil istemesi hukuka uygundur. (Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu 17.10.1997 T. E. 1996/651 K. 1997/500)”
14-“Dava, 7/8 hissesi Maliye Hazinesi ve 1/8 hissesi ... adına kayıtlı bulunan taşınmazın davacı tarafından işgal edildiğinden bahisle 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca taşınmazın tahliyesi yolunda tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece, paylı durumda bulunan taşınmazın Devlete ait müstakil bir taşınmaz olarak kabul edilmesine hukuki olanak bulunmadığı gerekçesiyle 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca davacının tahliyesi yolunda tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden uyuşmazlık konusu taşınmazla ilgili olarak paydaşlığın giderilmediği anlaşıldığından, Medeni Kanunun yukarıda anılan maddeleri uyarınca taşınmazın her bir noktasında hak sahibi olan davalı idarece 2886 sayılı Yasanın 75. maddesi uyarınca taşınmazda fuzuli şagil olan davacının tahliyesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu itibarla dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır. (Danıştay 10. D 5.4.2004 T. E. 2001/4403 K. 2004/3379)”
Konuya ilişkin YARGITAY Kararları;
15-“ 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi ile ecrimisil alacağı için hazineye özel bir tespit, tahsil ve tahliye imkanı tanınmış olup, hazine isterse 75. madde uyarınca tespit ettiği ecrimisili ihtarname veya ihbarname ile fuzuli şagile tebliğ edip, rızaen ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edebilir, taşınmazın bulunduğu yer mülkiye amirince fuzuli şagili tahliye ettirebilir. Ancak bu durumda, ortada idari bir işlem söz konusu olacağından, idari işlemin iptali talebi idari yargıda görülür.
Hazine dilerse seçimlik hakkını kullanarak 2886 sayılı Kanunun 75. maddesinde sözü edilen komisyonu oluşturmadan ihbarname veya ihtarname düzenlemeden ve bunu şagile tebliğ etmeden yani idari bir işlem yapmadan doğrudan doğruya genel mahkemede, genel hükümlere göre el atmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemine ilişkin dava açabilir. (HGK 6.10.2004 T. E. 2004/1-433 K. 2004/4835 - HGK 2.3.2005 T. E. 2005/1-116 K. 2005/135 - HGK 2.6.2004 T. E. 2004/1-294 K. 2004/320 -1.HD 3.3.2004 T. E.2004/1772 K. 2004/2156)”
“Hazine el atmanın önlenmesi talebi olmaksızın sadece ecrimisil için dava açmakta hukuki yararı yoktur. Çünkü bunu kendisi ihbarname ile talep edebilir. (1.HD 3.3.2004 T. E. 2004/1772 K. 2004/2156) “
KONUYA İLİŞKİN İÇİŞLERİ BAKANLIĞI MAHALLİ İDARELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN 15.11.2005 TARİH VE 2005/119 SAYILI GENELGESİ;
5393 sayılı belediye kanunun yürürlüğe girmesinden sonra belediyelerin sahip olduğu taşınmazların gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine fuzuli şagilden ecrimisil istenmesi fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmeyen ecrimisil için 6183 sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanun hükümlerine göre tahsil yoluna gidilmesi ve işgal edilen belediye taşınmazının belediyenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek belediyeye teslim edilmesi gerekmektedir.
Ancak, Belediyelerin sahip olduğu taşınmazların 2886 Kanun kapsamında ihaleyle kiraya verilmiş olması, bu kiralama sözleşmesinin bir özel hukuk akdi niteliğini ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca iş hanı, konut, otel, dükkan gibi damlı/müsakkaf yapılar bakımından 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun ve Borçlar Kanunu hükümlerinin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Bu nedenle, yukarıdaki hükümler dahilinde belediyelerin sahip olduğu taşınmazlar bakımından 2886 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin uygulanmasında aşağıdaki usul ve esaslara uyulması uygulamada doğan hukuki sorunların önlenmesi bakımından büyük önem arz etmektedir.
1-2886 sayılı kanunun dahilinde ihale edilen taşınmazlar bakımından arsa ve arazi dahil öncelikle kira sözleşmesi hükümlerine göre hareket edilecektir. Ayrıca kira süresi dolmadan ve tahliye isteğine ilişkin hukuki şartlar oluşturulmadan mülki idare amirinden tahliye talebinde bulunulmayacaktır.
2-6570 sayılı kanun kapsamında bulunan taşınmazlar için tahliye şartlarının yasal olarak doğmuş olması ve bunun belediye tarafından belgelendirilmesi halinde tahliye talebinde bulunabilecektir. Mahkemelerde tahliye davasına konu edilmiş bir taşınmazın tahliyesi için 2886 sayılı kanunun 75.maddesine göre tahliye talebinde bulunulmayacaktır.
3-Belediye taşınmazının belediyenin rızası hilafına veya bilgisi dışında işgali söz konusu ise bunun belgelendirilmesi yoluyla mülki makamdan tahliye talebinde bulunacaktır. Belediye taşınmazlarının fuzuli işgali durumunda tahliye sağlanana kadar 2886 sayılı kanunda düzenlenen esaslar dahilinde ecrimisil tahsili de zorunlu bulunmaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar:
1-Belediyelerin tahliye çıkmazı-Av.Muammer PARLAR-Yerel yönetim ve denetim dergisi sayı Ekim 2002/10 s.46-48
2-Kamu Mallarında Ecrimisil-Yrd. Doç. Dr. Yasin SEZER-Danıştay Dergisi sayı 108
1 “ Valiliğin veya kaymakamlığın 75.maddeye göre verdiği taşınmazdan (tahliye) kararı idari yargıda iptal edilmedikçe hukuksal gücünü devam ettirir.” (3.HD 26.3.1991 T. E.1991/3862 K. 1991/3314)
2 Danıştay Dergisi sayı 97, s.246
3“Dava, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi uyarınca tanzim ve tebliğ edilen ve ecrimisil ihbarnameleri ile tesis edilen işlemin iptali ve böyle bir borcun bulunmadığının tespiti için açılmıştır. Bu hukuki durum karşısında uyuşmazlığın genel hükümler dairesinde çözümlenmesinin mümkün olmadığı, devletin mükellefe tebliğ ettiği ihbarname ile borçlu olmadığının tespitinin hiçbir zaman adliye mahkemesinin görev alanı içinde bulunmadığı hususları dikkate alınarak uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı mercii olduğu sonucuna varılmalıdır. İdari yargının görevine giren bir uyuşmazlık adliye mahkemelerinde menfi tespit davasına konu edilemez.(Yargıtay 3. HD 15.3.2004 T. E. 2004/2098 K. 2004/2079)” “ilgili kişi ecrimisil ihtarnamenin iptali için idari yargıda dava açması gerekir.” (Yargıtay 3.HD. 19.1.1989 T. E.1988/ 60-9 K. 1989/591 - Danıştay 10.D 1.7.1987 T. E. 1987/1159 K. 1987/1458)
4 Danıştay Dergisi sayı 100 s.56
5 Türkiye Barolar Birliği Dergisi sayı Eylül/Ekim 2006/66 s.390-391
1
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"Belediye Taşınmazlarında Ecrimisil" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
|
|