Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Kabahatler Kanunu’na Göre Verilecek Belediye İdari Para Cezaları

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

Yazarın Notu
12/04/2007 tarihinde güncellenmiştir.

KABAHATLER KANUNU’NA GÖRE VERİLECEK BELEDİYE İDARİ PARA CEZALARI

Av.M.Lamih ÇELİK
Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müd.V.



İdari para cezası, XX. yüzyıl Alman hukukçularınca idari ceza hukukunun genel ceza hukukundan ayrılması akımı ile birlikte kabahatleri suç olmaktan çıkarıp bu eylemlerin cezalandırılması konusunda idareye yetki verilmesi düşüncesi ile doğmuştur.

Anayasa Mahkemesine göre ;”İdarenin hizmetlerini gereği gibi ve ivedilikle görebilmesi için, yaptırım uygulama yetkilerine gereksinimi vardır. Gelişen, büyüyen, çeşitlenen ve çoğalan toplumsal gereksinmeleri yerinde,zamanında ve etkin bir biçimde karşılayabilmek için çağdaş yönetimlerde idareye geniş ve değişik alanlarda yaptırım yetkileri tanınmaktadır.”(Anayasa Mahkemesi 23.10.1997 T. E.1997/19 K. 1997/66, RG 16.01.1999 -23585)İdare bu yetkilerle, kamu düzeni ve güvenliğini, kamu sağlığını, ulusal servetleri zamanında ve gereği gibi koruyabilir. Bu nedenle, idareye, geniş ve çeşitli yaptırımlar uygulama yetkisi tanınmıştır. Kişilere, idare hukuku alanındaki düzene aykırı davranışları nedeniyle verilen idarî cezalar, idarî yaptırımların en önemlilerinden biridir. Para cezaları, idarî cezalar arasında yer almaktadır. İdarî para cezalarını diğer cezalardan ayıran en belirgin nitelik, onların idarî makamlar tarafından verilmesidir.”(Anayasa Mahkemesi 15.5.1997 T. E.1996/72 K. 1997/51-RG 01.02.2001-24305)İdari para cezaları, kanunla yetkili kılınmış idari organlar tarafından verilmiş olmaları nedeniyle birer idari işlem niteliğinde sayılırlar. İdari para cezası, mahkemelerin yükünü azaltmak ve cezaların hızla uygulanabilmesini sağlamak amacıyla, bir yargı kararı olmadan idare ve idaredeki görevlilerce uygulanan yaptırımlardır. İdari nitelikte bir yaptırım olarak para cezası verilmesi kişinin lehinedir. Çünkü bu cezalar adli sicile kaydedilmez ve ödenmediği takdirde hapis cezasına dönüştürülmez.

Kabahatleri suç olmaktan ve ceza kanunlarının kapsamı dışına çıkarma eğiliminin bir sonucu olarak eski Türk ceza kanununda yer alan kabahatler yeni Türk ceza kanununda yer verilmeyerek ayrı bir kanun olarak düzenlenmiştir. 5326 sayılı kabahatler kanunun 3.maddesi ile bu kanunun genel kanun niteliğinde olduğu belirtilerek, kanunun genel hükümlerinin diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmıştı. Ancak Kabahatler Kanunu’nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıyla iptal edilmiş ve gerekçeli kararı 22.7.2006 gün ve 26236 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmış ise de, iptal edilen kuralın doğuracağı hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edici nitelikte görüldüğünden, iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

“Anayasa Mahkemesi kararının hukuki sonuçları incelendiğinde: İptal hükmünün, karar 22.7.2006 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmış olduğuna göre, Anayasa Mahkemesi’nce belirlenen altı aylık sürenin sona ereceği 22.1.2007 gününde yürürlüğe gireceği açık olup, ancak bu tarih itibariyle görev kuralı yürürlükten kalkacağından, yasama organınca kendisine verilen altı aylık süre içinde herhangi bir düzenleme yapılmadığı takdirde 22.1.2007 tarihine kadar bu madde yürürlükte olacağından adli yargı yeri (sulh ceza Mahkemesi) görevli mahkeme olacağı 22.01.2007 tarihinden itibaren görevli yargı yerinin hukukun genel ilkelerine göre saptanabileceği; fakat, yasama organı tarafından, Anayasa Mahkemesi’nce verilen altı aylık süre içinde iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılması halinde ise, işaret edilen yargı yerinin yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevli olacağı tartışmasızdır.” (Uyuşmazlık Mahkemesi(Hukuk Bölümü) T. 2/10/2006 E.2006/127 K.2006/141-Resmi Gazete 27/10/2006 sayı 26359)



Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesinde; “Ceza hukukundaki gelişmelere koşut olarak, kimi yasal düzenlemelerde basit nitelikte görülen suçlar hakkında idari yaptırımlara yer verildiği görülmektedir. Daha ağır suç oluşturan eylemler için verilen idari para cezalarına karşı yapılacak başvurularda konunun idare hukukundan çok ceza hukukunu ilgilendirmesi nedeniyle adli yargının görevli olması doğaldır. Ancak, idare hukuku esaslarına göre tesis edilen bir idari işlemin, sadece para cezası yaptırımı içermesine bakılarak denetiminin idari yargı alanından çıkarılarak adli yargıya bırakılması olanaklı değildir.Bu durumda,3.madde ile diğer yasalardaki kabahatlere yollama yapılarak, yalnızca yaptırımın türünden hareketle ve idari yargının denetimine tabi tutulması gereken alanlar gözetilmeden, bunları da kapsayacak biçimde başvuru yolu, itiraz, bunlara ilişkin usul ve esasların değiştirilmesi, Anayasa'nın 125. ve 155. maddelerine aykırıdır, Kural'ın iptali gerekir.” Görüşüne yer verilmiştir.1

Anayasa Mahkemesi Kararı doğrultusunda kabahatler kanununun 3.maddesi 5560 Sayılı Kanununun 31.maddesi ile yeniden düzenlenmiş ve değişiklik metni 19.12.2006 Tarih ve 26381 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni düzenleme şöyledir;” MADDE 3 – (1) Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,uygulanır."Buna göre idari para cezası öngören kanunlarda eğer cezaya itiraz merci ve süresi belirtilmiş ise görevli ve yetkili mahkeme olarak o yere itiraz edilecektir.Ancak bir kanunda para cezası öngörülmüş ancak bu cezaya karşı başvurulacak kanun yollarıyla ilgili bir düzenleme yoksa görevli mahkeme sulh ceza mahkemesi olacaktır.

Kanunun 2.maddesinde suç gibi kabahatinde bir haksızlık oluşturduğu belirtilmiştir.Anılan Kanun’un 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idari yaptırımların “idari para cezası” ve “idari tedbirler”den ibaret bulunduğu; “idari tedbirler”in de mülkiyetin kamuya geçirilmesi ve ilgili kanunlarda yer alan diğer tedbirler olduğu belirtilmiştir.5326 sayılı kabahatler kanununda belediye zabıta görevlilerince verilebilecek cezalar düzenlenmektedir. Belediye zabıta yönetmeliğinin 10-a-23 maddesinde kabahatler kanunu ile verilen görevleri yerine getirmek sayılmıştır. Belediye Zabıtası belediye sınırları içerisinde görevli ve yetkilidir.Ayrıca,mücavir alanlarda kanunlarla belediyenin yetki ve sorumluluğuna verilmiş hizmetler bakımından da yetkili ve görevlidir. (Zabıta Yönetmeliği md.8/1)2

Yazımızda kabahat suçlarını ve bunlara öngörülen cezalarının neler olduğunu açıklayacağız;

EMRE AYKIRI DAVRANIŞ (Madde 32);


1-5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 13.maddesine göre “Belediye sınırları içinde oturan, bulunan veya ilişiği olan her şahıs,belediyenin,kanunlara dayanan kararlarına ve duyurularına uymakla…yükümlüdür.” 15.maddenin(b) fıkrasına göre “......yönetmelik çıkarmak,belediye yasakları koymak ve uygulamak…” belediyenin yetki ve imtiyazları arasında yer almaktadır.”

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (a).maddesine göre;
1) Belediye sınırları içinde beldenin düzenini, belde halkının huzurunu ve sağlığını sağlayıp korumak amacıyla kanun, tüzük ve yönetmeliklerde, belediye zabıtasınca yerine getirileceği belirtilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
3) Belediye karar organları tarafından alınmış kararları, emir ve yasakları uygulamak ve sonuçlarını izlemek,
7) Belediye cezaları ile ilgili olarak kanunlar uyarınca belediye meclisi ve encümeninin koymuş olduğu yasaklara aykırı hareket edenler hakkında gerekli işlemleri yapmak.
zabıtanın görevidir.

Belediye Meclisi tarafından kamu güvenliği,kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla hukuka uygun olarak alınmış ve uygun araçlarla halka duyurulmuş kararlara aykırı eden kişilere 118 YTL para cezası verilebilir. (İdari Yaptırım kararı tutanağına ihlal edilen Belediye meclis kararının tarih ve sayısı yazılır.)
Söz konusu kabahatin oluşabilmesi için temel koşullar şunlardır;

a. Yetkili makamlar tarafından hukuka uygun bir biçimde verilmiş bir emir olmalıdır,

b. Bu emir, "adlî işlemler dolayısıyla ya da kamu güvenliği ve kamu düzeni veya genel sağlığın korunması düşüncesiyle" verilmelidir,

c. Kanunda açık bir hüküm bulunmalıdır, Bir diğer ifadeyle, ancak ilgili kanunda açıkça hüküm bulunan durumlarda bu maddeye istinaden yaptırım uygulanabilir. Yasada bulunmayan bir yükümlülük yönetmelikle getirilemez ve uymayana idari para cezası verilemez.(Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu E.2004/2733 K.2006/54)3

d. Bu emir, usulen ilân edilmelidir.

1608 sayılı Yasanın 2.maddesine göre Belediye kamu güvenliği,kamu düzeni veya genel sağlığın korunması amacıyla genel düzenleyici işlem niteliğinde emir yayınlayabilir. 4

Belediye Meclisi belediye yasak ve emirlerini belirlerken kabahatler Kanunu’nun da zaten kabahat olarak belirlenmiş bulunan fiillere yer veremez.Bunların dışındakiler için 3-15 gün süre ile ticaret ve sanat icrasından men cezası öngörebilecektir.Kabahatler kanununun 33-43 maddeleri arasında yer alan fiillerle ilgili kanunda faaliyetten men cezası ön görülmediğinden Belediye Meclis kararıyla da olsa bu fiillere faaliyetten men cezası verilemez.

Belediye Meclisi yasakladığı ve emrettiği fiillere aykırı davrananlara verilecek cezayı belirlerken Kabahatler Kanununun 32.maddesindeki 118 YTL den daha az veya daha yüksek bir para cezasını öngöremez.

Belediye Meclisi ,Kabahatler Kanununun 36-38-41 maddeleri gibi alt ve üst limiti olan para cezaları açısından alt ve üst limit dahilinde kalmak kaydıyla fiillere uygulanacak para cezalarını belirleyebilir.

Örneğin :3194 sayılı İmar Kanununun 21. maddesinin 4. fıkrasında; belediyelerin veya valiliklerin mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkili oldukları belirtilerek, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış yapıların da bu hükme tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak İmar Kanununda bu hükme uymayanlara bir ceza öngörülmemiştir. İmar Kanununun 21. maddesi uyarınca dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tespit eden bir belediye meclis kararı alarak uymayanlara kabahatler kanunu 32.maddesine göre para cezası verilebilir.

“Belediyelerin, belediye sınırı içinde bulunan içme sularının sağlık koşullarına uygun olarak korunmasını sağlamak ve bunun halka dağıtımını denetlemek görev ve yetkisi bulunmaktadır. Buna ilişkin emir ve yasaklamaları içeren çeşitli düzenlemeleri yapma yetkisi de belediyelerindir. “(Danıştay 8. D 11.10.1990 T. E. 1990/1375 K. 1990/1090)

DİLENCİLİK (Madde 33);

2-Belediye zabıta görevlileri,dilencilik yapan kişiye 58 YTL idari para cezası verebilir.(md.33/1)5 Ayrıca dilencilikten elde edilmiş bulunan gelire de el koyma yetkisine sahiptir. Ancak el konulan bu gelirin bir idari tedbir olarak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verme yetkisi belediye encümenine aittir. Encümen kararı ile dilencinin üzerinde bulunan paralar belediye bütçeye gelir kaydedilebilir.(md. 33/2)6

-Müsadere kavramı yerine mülkiyetin kamuya geçirilmesi ifadesi kullanılmıştır.(md.16) Müsadereden farklı olarak, mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin karar idari nitelikte bir karardır. Ancak kabahatin kusurunu oluşturan veya sonucunda elde edilen eşyanı mülkiyetine el konulabilir. Mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin encümen kararı kesinleşmeden uygulanamaz, kesinleşinceye kadar tedbiren belediye eşyaya el koyabilir.

Mülkiyetin kamuya geçirilmesine benzer bir düzenleme 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15.maddesinin (m)fıkrasında düzenlenmiştir.Buna göre; “…izinsiz satış yapan seyyar satıcıları faaliyetten men etmek,izinsiz satış yapan seyyar satıcıların faaliyetten men edilmesi sonucu,cezası ödenmeyerek iki gün içinde geri alınmayan gıda maddelerini gıda bankalarına(gıda bankası yok ise,belediyece işletilen aş evlerine,bu da yoksa,kamu kurum ve kuruluşları tarafından işletilen aş evlerine veya sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına)vermek belediye yetkileri arasında sayılmıştır.Eğer satılan mal gıda maddesi değil ise cezası ödenmeyerek otuz gün içinde geri alınmazsa belediye bu malları yoksullara verebilir.

GÜRÜLTÜ (Madde 36);

3- Zabıta görevlilerince7;Başkalarının huzur ve suküneti bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye 58 YTL idari para cezası verilebilir. (md. 36/1)8 Bu gürültü bir ticari işletmenin faaliyeti sonucu olmuş ise işletme sahibine en az 1.184 YTL en çok 5.918 YTL idari para cezası verebilir.(md.36/2)

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (c) maddesine göre;
8) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanununa ve ilgili yönetmeliklere göre çevre ve insan sağlığına zarar veren, kişilerin huzur ve sükûnunu, beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde gürültü yapan fabrika, işyeri, atölye, eğlence yerleri gibi müesseseleri tutanak düzenleyerek yetkili mercilere bildirmek ve bu konuda kendisine verilen görevleri yerine getirmek.zabıtanın görevidir.

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 11 (1) maddesine göre;
ı) Umumi yerlerde aşırı derecede gürültü yapanlara, çevreyi kirletenlere, pazar ve panayır yerlerinde geliş ve gidişi zorlaştıranlara gerekli ikaz ve tembihatta bulunur, uymayanlar hakkında gerekli yasal işlemi yapar.

En az ceza olan 1.184 YTL den daha yüksek bir para cezası verildiği takdirde bunun gerekçesi yani ağılaştırıcı sebebi tutanağın açıklamalar kısmında belirtilir.

Şikayet dilekçesi veya ihbar varsa bu konu tutanağın açıklama kısmında belirtilir ve şikayet dilekçesi tutanağa eklenir.

Gürültü yapma kabahati’ni oluşturan eylemlere teşebbüs, mevcut hükümlere göre mümkün değildir. Çünkü kabahatin oluşabilmesi için mutlaka o eylemin yapılması gerekir.Kişini ses düzeneklerini kurması kısa seslerle deneme yapması bu kabahate teşebbüs sayılmaz. Ama bir kere de gürültü yapıldıysa bunun kasden ya da taksirle olmasına bakılmaz.

Bir inşaat şirketi meskun mahal içerisinde iş makinalarıyla kazı ya da inşaat yapacaksa bu gürültülü işi ancak günün belli saatlerinde yapabilir. Belli saatler dışında kabahat eylemini oluşturur. Eylemin kabahat oluşturması için o faaliyetin yapılması yeterlidir. Eyleme hazırlık ise buna teşebbüs sayılmaz.

Konuya ilişkin Yargıtay Kararları:

“İlerleyen teknolojiden yararlanılarak bilimsel biçimde, gürültülerin ölçümü ve şiddet derecesinin belirlenmesi mümkün hale gelmiştir. Komşu pastahanede mevcut makinaların çıkarttığı giderilmesi dava edilen gürültünün, hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalıp kalmadığının bu yolla tespiti gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 1992/5-202 K. 1992/259 T. 22.4.1992)”

“Kat maliklerinin gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentilerini ve ortak yerleri kullanırken özellikle birbirini rahatsız etmemek yükümlülüğünde bulunmaktadır. 634/18.md) 18. HD. E. 1992/4930 K. 1992/5253 T. 5.6.1992)”

“Kat malikleri ve diğer sakinlerin, hayatın olağan akışı içerisindeki ses ve eylemlerden doğan ve tahammül sınırlarını aşmayan ses, gürültü ve benzeri olgulara karşılıklı olarak katlanmaları gerekir. Bu bağlamda zihinsel özürlü bir çocuğun bu durumundan kaynaklanacak olan ses ve gürültülerden, makul ve tahammül edilmesi gereken düzeyde kaldığı sürece rahatsız olunduğu iddia edilemez. (18. HD E. 2003/4759 K. 2003/5686 T. 30.6.2003)”

“Bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi zorunlu temel hukuk kuralına göre hakim somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini yöresel örf ve adetleri toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2001/1-429 K. 2001/452 T. 30.5.2001)”

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün 19.9.2005 tarih ve 82414 sayılı görüşüne göre:”Düğün konvoyu tarafından yaratılan gürültü kirliliği büyükşehir belediyesinin yetkisine giren alanlarda meydana gelmişse cezai işlemin büyükşehir belediyesi tarafından, ilk kademe belediyelerinin yetkisindeki alanlarda meydana gelmişse ilgili belediye tarafından verilmesi, gürültü tespitinin Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinin dördüncü bölümünde yer alan esas ve kriterlere göre yapılması, cezai işlemin düğün sahibine uygulanması, 2872 sayılı Çevre Kanunda miktarı belirlenen cezaların uygulanması ve bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde ise 5326 sayılı Kanunun “Bu Kanunun genel hükümleri diğer kanunlardaki kabahatler hakkında da uygulanır” hükmü uyarınca 5326 sayılı Kanunun uygulanması gerektiği değerlendirilmektedir.

RAHATSIZ ETME (Madde 37);

4-Mal veya hizmet satmak için başkalarını rahatsız eden kişiye 58 YTL idari para cezası zabıta görevlilerince verilir.9

Mal veya hizmet satışı sırasında kişilerin taciz edilmesi ve yüksek sesle müşteri daveti gibi uygulamaların önüne geçilmesi amacıyla bu madde konulmuştur.

Umuma açık yerlerde veya işyeri ve konutlara gelmek suretiyle,bu yerlerde bulunan kişileri herhangi bir talebi olmaksızın meşgul ederek malını satmak için rahatsız eden kişilere (örneğin;seyyar veya sabit sebze meyve satıcıları tencere tava satanlar, simit satanlar vs.)bu ceza verilecektir.

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (c) maddesine göre;

5) Cadde, sokak, park ve meydanlarda mevzuata ve sağlık şartlarına aykırı olarak satış yapan seyyar satıcıları men etmek, bu hususta yetkili mercilerin kararlarıyla zabıta tarafından yerine getirilmesi istenen hizmetleri yapmak.
Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 11 (1) maddesine göre;
f) Umumi yol, kaldırım ve meydanlarda izinsiz olarak gazete, dergi ve kitapların yerde teşhir edilerek satışını önler,

İŞGAL (Madde 38);

5-Yetkili makamların açık ve yazılı izni olmaksızın meydan, cadde,sokak veya yayaların gelip geçtiği kaldırımları işgal eden veya buralarda mal satışa arz eden kişiye belediye zabıta görevlileri 58 YTL idari para cezası verebilir.(md. 38/1)

Bu gibi yerlere inşaat malzemesi yığan kişiye belediye zabıta görevlileri 118 YTL – ***549 YTL arasında idari para cezası verebilir.(md. 38/2)

En az ceza olan 118 YTL den daha yüksek bir para cezası verildiği takdirde bunun gerekçesi yani ağılaştırıcı sebebi tutanağın açıklamalar kısmında belirtilir.

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (a) maddesine göre;

15) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre, izin verilmeyen yerlerin işgaline engel olmak, işgaller ile ilgili tahsilat görevlilerine yardımcı olmak.

21) 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında korunan eser, icra ve yapımların tespit edildiği kitap, kaset, CD, VCD ve DVD gibi taşıyıcı materyallerin yol, meydan, pazar, kaldırım, iskele, köprü ve benzeri yerlerde satışına izin vermemek ve satışına teşebbüs edilen materyalleri toplayarak yetkililere teslim etmek zabıtanın görevidir. (m.11/g)

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 11 (1) maddesine göre;

d) Umumi yerlerde belediye nizamlarına aykırı olarak seyyar satışta bulunan kimseleri ve başkalarının ticarethane önlerini de kapatacak şekilde yaya kaldırımlarını, izinsiz işgal edenleri men eder,

e) Taşıtların durmak, duraklamak ya da park etmek suretiyle yolları, herkesin gelip geçmesine mahsus yerleri ve yaya kaldırımlarını işgallerini önler,

KİMLİĞİ BİLDİRMEME (Madde 40);

Hakkında belediye ceza tutanağı düzenlenecek kimselerin kimlikleri bilinmiyor
ve sorulmasına rağmen kişi kimliğini açıklamıyorsa, kimliğin tespiti amacıyla gerekirse zorla belediye veya polis mahalline götürmek yetkisi belediye kolluğuna aittir. (Nüfus idaresince verilen nüfus kâğıdı, emniyetçe verilen sürücü belgesi (ehliyet), silah ruhsatı, pasaport vs. gibi şeyler kimlik belgesi sayılır. Kişiye bir kurumca verilen giriş kartı, görevi gösteren kart, kredi kartı gibi şeyler kimlik belgesi sayılmaz.)

Bu bilgileri vermekten kaçınan ya da bu konularda gerçeğe aykırı bilgi verenler hakkında, bilgiyi soran kamu görevlisi bilgiyi soran kamu görevlisi (belediye zabıta görevlisi) tarafından 58 YTL idari para cezası verilir.(md. 40/1)10 (‘kamu görevlisi’ kavramı TCK md. 6/1 (c) bendinde açıklanmıştır. )
Kimliği konusunda bilgi vermediği veya yanlış bilgi verdiği için asıl kimliği belirlenemeyen kişi, kimliğinin belirlenebilmesi amacıyla tutulabilecek, gözaltına alınabilecek ve gerektiğinde tutuklanabilecektir.

Kamu görevlisi tarafından tutulan kişi, Cumhuriyet savcısı tarafından gözaltına alınabilecektir. Gözaltı süresi dolmasına rağmen kimliği belirlenemeyen kişinin, bu amaçla sulh ceza hâkimi tarafından tutuklanmasına karar verilecektir. Burada ceza muhakemesi amacıyla başvurulan bir koruma tedbirleri söz konusu olmadığından, bu tedbirler için aranan bütün şartlar aranmayacaktır. Ancak bu tedbirlere başvurmaya karar verme yetkisi ve usulü bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Örneğin, kişi özgürlüğü kısıtlaması söz konusu olduğundan, gözaltına almaya Cumhuriyet savcısı, tutuklamaya ise sulh ceza hâkimi karar verecek, gözaltı süresine uyulacaktır. Buna karşılık, buradaki amaç farklı olduğundan, gözaltı ve tutuklama için aranan nedenler ve şartlar burada aranmayacaktır. Kişinin kimliği belirlenir belirlenmez, özgürlüğü kısıtlayıcı işleme son verilecektir.

Kabahatler Kanununda yer alan bu özgürlük kısıtlaması tazyik hapsi değil; kendine özgü bir koruma tedbiridir. Bir hukuk toplumunda kamu görevlilerince kim olduğu belirlenemeyen insanların serbestçe dolaşması, kişi güvenliği ve kamu barışı açısından önemli bir tehlike oluşturabilir. Dolayısıyla özel bir koruma tedbiri olarak kimliği belirleninceye kadar kişi gözaltına alınabilecek, hatta tutuklanabilecektir. Hizmet ettiği amaç itibarıyla bu özel koruma tedbiri için kanunda bir süre belirlenmemiştir.Ancak bu durum söz konusu koruma tedbirinin sınırsız olarak uygulanacağı anlamına gelmez. Mahiyeti itibarıyla bu tedbir sınırlı bir süre için uygulanabilir.

“765 Sayılı TCK.nun 528/2. maddesinde suç olarak tanımlanan Görevli memura kimlik bilgileri hakkında beyanda bulunmaktan kaçınan sanığın, eyleminin karşılığı, 5237 Sayılı TCK.nun da karşılığı olmayıp, bu suç 5326 Sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. maddesinde düzenlenmiştir.5326 Sayılı Kanunun 40/1. maddesinde kabahat olarak belirlenmiş ve yaptırım olarak 54.- YTL idari para cezası öngörülmüştür. (YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ E. 2006/2785 K. 2006/8526 T. 26.4.2006)

ÇEVREYİ KİRLETME (Madde 41);

7- 1-Evsel ve bireysel atık ve artıklar, bunların toplanmasına özgü yerler dışına atan kişiye 22 YTL idari para cezası verilir.(md. 41/1)

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (c) maddesine göre;

4) Ev, apartman ve her türlü işyerlerinin çöplerinin sokağa atılmasına mani olmak, çöp kutu ve atıklarının eşelenmesini önlemek.

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (a) maddesine göre;

10) 28/4/1926 tarihli ve 831 sayılı Sular Hakkındaki Kanuna göre, umumi çeşmelerin kırılmasını, bozulmasını önlemek; kıran ve bozanlar hakkında işlem yapmak, şehir içme suyuna başka suyun karıştırılmasını veya sağlığa zararlı herhangi bir madde atılmasını önlemek, kaynakların etrafını kirletenler hakkında gerekli kanuni işlemleri yapmak

24) Korunması belediyelere ait tarihi ve turistik tesisleri muhafaza etmek, kirletilmesine, çalınmalarına, tahrip edilmelerine ve her ne suretle olursa olsun zarara uğratılmalarına meydan vermemek zabıtanın görevidir.

2- Söz konusu çevreyi kirletme, yemek pişirme ve servis yerlerinde (lokanta, fırın vs) işlemesi halinde 592 YTL – 5.918 YTL arasında idari para cezası verilir.(md. 41/2)

En az ceza olan 549 YTL den daha yüksek bir para cezası verildiği takdirde bunun gerekçesi yani ağılaştırıcı sebebi tutanağın açıklamalar kısmında belirtilir.

3-Hayvan kesimine tahsis edilen yerler dışında hayvan kesen veya kesilen hayvan atıklarını sokağa veya kamuya ait bir alana bırakan kişiye 58 YTL para cezası verilir.(md. 41/3)

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (c) maddesine göre;

7) Yetkili mercilerin kararları doğrultusunda belirlenen yerler dışında kurban kesilmesini önlemek.

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 11 (1) maddesine göre;

h) Sahipsiz olup, beldede başıboş dolaşan hayvanların muhafaza altına alınmasını sağlar ve bunlardan tehlike yaratması muhtemel olanların veteriner ekiplerince usulü dairesinde etkisiz hale getirilmesine yardımcı olur,

4-İnşaat atık ve artıklarının bunların toplanmasına ve depolanmasına özgü yerler dışına atan kişiye 118 YTL- 3.550 YTL arasında para cezası verilir. İnşaatı yapan tüzel kişi ise 118 YTL - 5.490 YTL arasında para cezası verilir. Bu kabahat karşılığında idari para cezasından ayrı olarak, atık ve artıkların bulunduğu yerden kaldırılması dolaysıyla yapılan giderlerinde ilgili kişiden tahsil edilmesi öngörülmüştür.(md. 41/4)

Belediye Zabıta Yönetmeliğinin 10 (b) maddesine göre;

2) 3/5/1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili imar yönetmeliklerine göre belediye ve mücavir alan sınırları içinde güvenlik tedbirleri alınması gerekli görülen arsaların çevrilmesini sağlamak, açıkta bulunan kuyu, mahzen gibi yerleri kapattırarak zararlarını ve tehlikelerini gidermek, kanalizasyon ve fosseptik çukurlarının sızıntı yapmalarına mani olmayı sağlamak, hafriyat atıklarının müsaade edilen yerler dışına dökülmesini önlemek, yıkılacak derecedeki binaları boşalttırmak, yıkım kararlarının uygulanmasında gerekli tedbirleri almak, ruhsatsız yapılan inşaatları tespit etmek ve derhal inşaatı durdurarak belediyenin fen kuruluşlarının yetkili elemanlarıyla birlikte tutanak düzenlemek ve haklarında kanuni işlem yapmak.

En az ve en çok limiti belirlenmiş cezalarda, en az cezadan daha yüksek bir para cezası verildiği takdirde bunun gerekçesi yani ağılaştırıcı sebebi tutanağın açıklamalar kısmında belirtilir.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15.maddesinin (o) fıkrasına göre;hafriyat toprağı ve moloz döküm alanlarını belirlemek ve…taşımalarda çevre kirliliği oluşmaması için gerekli tedbirleri almak belediyenin görevidir.

5- Madde 41/5 de,kullanılmaz hale gelen veya ihtiyaç fazlası ev eşyasını bunların toplanmasına ilişkin olarak belirlenen günün dışında sokağa veya kamuya ait sair yere bırakan kişiye 58 YTL para cezası verileceği belirtilmiştir.Buna göre belediyelerin her yıl,örneğin ocak,mayıs,eylül ayının belirli bir günü gibi veya her ayın son günü gibi ve yılda en az üç kez olmak üzere bu tür eşyaların toplanma günleri önceden belirleyerek uygun araçlarla duyurulması gerekir.Belediye bu günlerde dışarıya bırakılan eşyaları toplayacaktır. İlan edilen günler dışında dışarıya bu tür eşyalarını bırakanlara ceza verilecektir.Günler belirlenip ilan edilmedikçe para cezası verilemez.

6-Kullanılamaz hale gelen motorlu kara ve deniz nakil araçlarını sokağa veya kamuya ait herhangi bir yere bırakan kişiye bu fiilinden dolayı 295 YTL para cezası verilir.(md.41/6)Ancak ilgilinin bu kabahatler dolaysıyla meydana gelen kirliliği derhal yok etmesi halinde idari para cezası verilmeyebilir.(md. 41/8)
41.madde de belirtilen bu cezalara belediye sınırları içinde,belediye zabıta görevlileri karar verir.(md.41/7)

AFİŞ ASMA (Madde 42);

8- Toplumun tüm bireylerinin kullanımına tahsis edilmiş bulunan meydan ve parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara; yetkili makamlardan açık ve yazılı bir izin alınmadıkça, bez,kağıt ve benzeri afiş veya ilan asılması 42.madde ile kabahat olarak tanımlanmıştır. Görüntü kirliliği oluşturan bu şeyler, özel kişilere ait alanlara da, sahibinin rızası bulunmadıkça asılamaz. Doğal olarak, bu tür afiş ve ilanlar tek nüsha olmayacağından aynı içerikte olmak kaydıyla, sayısı ne kadar olursa olsun, bütün afiş ve ilanlar tek fiil olarak kabul edilmektedir. Yetkili makamdan verilen izne dayalı olarak afiş ve ilan asılması durumunda, fiil hukuka uygun olacaktır. Ancak bunun sağlıklı kontrolü için izin yazısında afiş ve ilanın asılacağı zaman dilimi açıkça gösterilmelidir. İzinde gösterilen sürenin sonunda afiş ve ilanların, izin alan kişi tarafından derhal toplatılmaması kabahat oluşturmaktadır.Bu kabahatleri işleyenlere zabıta görevlileri 118 YTL-3.294 YTL arasında para cezası verebilir.(md. 42/1-2) En az ceza olan 109 YTL den daha yüksek bir para cezası verildiği takdirde bunun gerekçesi yani ağılaştırıcı sebebi tutanağın açıklamalar kısmında belirtilir.

İlgili tarafından toplanmadığı için, bu afiş ve ilanların belediyece toplatılması halinde, ayrıca toplatma masrafı da tahsil edilir.(md. 42/3)

Seçim dönemindeki afiş ve ilanlar hakkında kabahatler kanunu uygulanmaz. Seçim mevzuatındaki maddeler uygulanır.

CEZA VERİLEMEYECEK DURUMLAR (Madde 11-12);

9-Fiili işleyen gerçek kişinin en azından taksire dayalı kusurunun varlığı gerekir. Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmamış çocuğa yada işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan akıl hastasına idari para cezası verilemez.(md. 11/1-2)

-Hakkın kullanılması, görevin yerine getirilmesi, meşru savunma ve ilgilinin rızasının olması, zorunluluk hali, cebir veya tehdit etkisinde olma gibi nedenlerin varlığı halinde idari para cezasına karar verilemez. (md.12)

TUTANAĞININ ŞEKLİ (Madde 25);

10- Kabahatin işlenmesine birden fazla kişinin katılması durumunda, bu “kişilerin her biri hakkında, fail olarak idarî para cezası verilecek ve ayrı ayrı idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenecektir. (m. 15/1)

Bir fiil ile birden fazla kabahatin işlenmesi durumunda, bu kabahatlere ilişkin tanımlarda sadece idari para cezası öngörülmüşse en ağır idari para cezası verilecek ve en ağır idarî para cezası gerektiren kabahat için tek idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenecektir. (m. 15/2). Bu kabahatlerle ilgili olarak yasada idari para cezasından başka idari yaptırımlar da öngörülmüş ise bu yaptırımların her biri uygulanacaktır.

Aynı kabahatin birden fazla işlenmesi durumunda, her bir kabahatle ilgili ayrı ayrı idari para cezası verilecek ve ayrı ayrı idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenecektir.Kesintisiz fiile işlenebilen kabahatlerde, bu nedenle idari yaptırım kararı verilinceye kadar fiil, tek sayılacaktır.

Ayrıca, bir fiil hem kabahat hem de suç olarak tanımlanmışsa, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanacak bu halde idarî yaptırım karar tutanağı düzenlenmeyecektir. (m. 15/3). Ancak, suçtan dolayı yaptırım uygulanamayan durumlarda kabahat dolayısıyla yaptırım uygulanacaktır.

İdarî yaptırım karar tutanakları, kabahate ilişkin hazırlanan diğer evrak ve tutulan defterlerin, bu işlemleri yapan yetkili birimde saklanma süresi en az 2 yıldır.

İdari yaptırım kararında yani zabıta görevlisince düzenlenecek tutanakta;
- para cezası verilen kişinin kimlik ve adresi,
-işlediği kabahat fiili ve fiilin işlendiği yer ve zaman
-karar tarihi ve zabıta görevlisinin kimliği
-Bu fiilin işlendiğini ispata yarayacak bütün deliller (tutanak,şikayet dilekçesi, fotoğraf, kamera görüntüleri, teknik cihaz ölçüm sonuçları, vs.)
- tebliğden itibaren Ödemenin 1 ay içinde yapılması gerektiği ( özel kanunlarında ödeme süresi varsa o süre belirtilir.)
-İndirimli ödeme hakkının olduğu
-Taksitlendirme hakkının olduğu
-ödememe halinde yapılacak işlemin ne olduğu
-tebliğ tarihi ve kesinleşme tarihi
Ayrıca tutanakta varsa itirazları için, en geç 15 gün içinde Sulh Ceza mahkemesine başvurabilecekleri belirtilir. Çünkü Anayasanın 40.maddesine göre; “Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır. “ Bu tutanak tebligat kanuna göre tebliğ edilir.(md. 26-27)

İdari yaptırım kararlarını tutanak tanzimini suretiyle uygulayan idarelerce düzenlenecek tutanaklarda yukarıda açıklanan tüm bilgilere yer verilmesi yanında tutanakların seri ve sıra numaralarının birbirini takip eder şekilde bastırılması görevli personele zimmetle teslim edilmesi tutanakların iptal edilmesi gerektiğinde, iptal işlemlerinin tutanağın üzeri çizilmek ve iptal şerhi konulmak suretiyle gerçekleştirilmesi ve tutanakların güvenliği konusunda gerekli özenin gösterilmesi gerekmektedir.

İdari yaptırım kararlarını tutanak tanzimi suretiyle uygulayan idareler, düzenlenecek tutanaklarında yukarıda belirtilen tüm bilgilere yer verecek şekilde bastıracaktır. Bastırılacak İdari Yaptırım tutanağı 2 nüsha halinde düzenlenmesi gerekir.Bir nüshası kabahati işleyen kişiye verilecek,bir sureti de dip koçan olarak Zabıta Müdürlüğünde kalacaktır.

İdari yaptırım kararları, 5326 sayılı Kanunun 26 ncı maddesi uyarınca kararı veren kamu tüzel kişilerince yani belediye tarafından ilgililerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilecektir.


PARA CEZASININ TAHSİLİ (Madde 17);

11-İdari para cezasını bu hususta karar veren zabıta görevlisi de tahsil edebilir. Ancak bunun için, hakkında idari para cezası verilen kişinin rızasının olması gerekir. Kişi kanun yoluna baş vurmadan önce yeni tebliğden itibaren 15 gün içinde cezasını ödeyen kişilerden indirimli olarak (3/4=%25) tahsil edilir. Borçlunun talebi aranmaksızın, peşin ödeme indirimi uygulanacaktır.

15 günlük süre geçtikten sonra yapılan ödemelerde indirim yapılmaz. Tahsilat esnasında düzenlenecek alındılarda/makbuzlarda ve bordrolarda idari para cezası tutarı, indirim tutarı ve tahsilat tutarı ayrı ayrı gösterilecektir. (md.17/4)

Para cezaları idari yaptırım kararı veren idareye yani belediyeye ödenecektir. 19.12.2006 Tarih ve 263 81 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5560 Sayılı Kanununun 32.maddesi ile kabahatler kanununun 17.maddesinin 3.fıkrasında ” mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları kendi bütçelerine gelir kaydedilir.” Şeklinde yeni düzenleme yapıldığından Belediye tahsil ettiği idari para cezalarını kendi bütçesine gelir kayıt edecektir.

17/3 maddesine göre kanuni ödeme süresi içinde (1 ay içinde) belediyeye taksitlendirmek için başvurulabilir. Taksit yapıldığında belediyece teminat aranılmayacak ve tecil faizi de işletilmeyecektir. Taksit talebi belediyece kabul edildiği takdirde , birinci taksidi idari para cezasının kanuni ödeme süresi içerisinde, kalan 3 taksidi ise idari para cezasının tebliğ tarihinden itibaren bir yılı geçmeyecek şekilde belediyece tespit edilir. Taksitler zamanında ve tam olarak ödenmemesi halinde idari para cezasının kalan kısmını muaccel hale getirecektir. 19.12.2006 Tarih ve 263 81 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 5560 Sayılı Kanununun 32.maddesi ile kabahatler kanununun 17.maddesinin 4.fıkrasında “ mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. “şeklinde yeni düzenleme yapıldığından belediye tarafından ödenmeyen para cezaları hakkında 6183 sayılı yasaya göre icra işlemi yapılacaktır.

Belediye 6183 sayılı yasaya göre değil de bu para cezalarını icra-iflas kanununa göre genel icra dairelerinde ilamsız/ilamlı icra takibi yoluyla tahsil etme yoluna gitmesi halinde borçlu süresiz olarak her zaman 6183 s. Kanunun 1. maddesinin kapsamı içinde kalan alacakların, 6183 s. Kanuna göre tahsil edilebileceği’ne ilişkin kuralın kamu düzenine ilişkin olduğu bu nedenle icra takibinin iptali talebiyle şikayet yoluna başvurursa belediyenin başlattığı icra takibi iptal olur.( 12. HD. 9.12.1993 T. 15271/19252 - 12. HD. 9.12.1998 T. 13671/14168)

Eğer kişi taksitlendirme yaptıktan sonra sulh ceza mahkemesine itiraz ederse,idari para cezasının takibi duracağından taksitlerin ödenmemesi para cezasını muaccel hale getirmez. Eğer sulh ceza mahkemesindeki dava belediyece yapılan taksit süresinden önce biterse kişi hem geçmiş hem de günü gelen taksitleri birlikte ödeyecektir.Buna uyulmadığı takdirde tüm alacak muaccel hale geleceğinden belediyece 6183 sayılı yasaya göre tahsil yoluna gidilecektir.İdari para cezaları için düzenlenmiş taksitlendirme formları, ilgisine göre iki örnek düzenlenerek bir örneği ceza muhatabına verilecektir. Formun diğer örneği ise idari para cezası ile ilgili diğer belgelerle birlikte muhafaza edilecektir.

Para cezasını ödemek zorunda olan kişinin ölümü halinde Anayasanın 38. maddesindeki ”ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesi gereğince para cezası terkin edilir, mirasçılarından talep edilemez.

5335 sayılı yasanın 22.maddesine göre “para cezalarının hesaplanmasında ve ödenmesinde,bir Yeni Türk Lirası’nın (1 YTL) altında kalan tutarlar dikkate alınmaz.”

5326 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında “ mahalli idareler tarafından verilen idarî para cezaları, ilgili kanunlarında aksine hüküm bulunmadığı takdirde, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre kendileri tarafından tahsil olunur. Hükmü yer almaktadır. 6183 sayılı yasanın Gecikme zammı başlıklı 51. maddesine göre;”….mahkemeler tarafından verilen ve ceza mahiyetinde olan amme alacaklarında ise bu oranın yarısı ölçüsünde uygulanır. Bunların dışındaki ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme zammı tatbik edilmez. “ hükmü yer almaktadır. Buna göre mahkemece verildiği takdirde gecikme zammı oranının yarısı üzerinden gecikme zammı alınacaktır. Ancak aynı cezanın zabıta görevlisi tarafından verilmesi halinde 51/son fıkrası gereğince gecikme zammı uygulanmayacaktır.

CEZALARIN ARTIŞ ORANI (Madde 17);

12-İdari para cezaları her yıl 1 Ocak’tan geçerli olmak o yıl için 213 Vergi usul kanununun mükerrer 298 inci maddesine göre tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır. (md.17/7)

-Kamuda idari para cezasının alt ve üst limiti varsa, para cezasının miktarı belirlenirken, işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte dikkate alınarak belirlenecektir. (md.17/1) Alt limitin üstünde bir para cezası verildiği takdirde hangi gerekçelerle alt limitten ayrıldığı belertilmelidir aksi halde itiraz halinde mahkeme verilen cezayı alt limite indirerek yeniden belirleyebilir.

CEZADAN VAZGEÇME (Madde 30);

13-Para cezasına yapılan itirazın haklı bulunması üzerine –Sulh ceza mahkemesince karar verilmemiş ise-belediye encümeni para cezasını geri alabilir.(md. 30/2)

CEZAYA İTİRAZ (Madde 27-28-29);

14-Para cezasına veya Encümenin mülkiyetin belediyeye geçirilmesine dair kararına karşı kararın tebliğinden veya tefhiminden itibaren en geç 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.(md.27/1) Anayasa Mahkemesi'nin 22.7.2006 tarih ve 26236 sayılı R.G.'de yayımlanan, 1.3.2006 gün ve E. 2005/108 - K. 2006/35 sayılı Kararı ve 01 Eylül 2006 Tarih ve 26276 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 12.4.2006 gün ve E: 2006/58 K: 2006/50 sayılı kararında;” cezai karakteri ağır basan bu eylemler açısından verilen idari para cezası ve/veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarına karşı başvurunun sulh ceza mahkemesince kanunda belirtilen usule göre incelenmesinde, Anayasa maddelerine aykırılık bulunmamaktadır.” Denilerek bu maddenin iptal talebini oyçokluğu ile red etmiştir.11

Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder.İlgili kamu kurum ve kuruluşu en geç 15 gün içinde mahkemeye cevap verir.Başvuru konusu idari yaptırım kararına ilişkin işlem dosyasının bir örneği,cevap dilekçesiyle birlikte mahkemeye verilir.Cevap dilekçesi dava açan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir.Mahkeme resen veya talep üzerine duruşma yapabilir.Tanıklık,bilirkişi incelemesi ve keşfe ilişkin hususlarda Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. Mahkeme,ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar.Mahkemenin bu aşamada kararını vermesi ve tarafların huzurunda açıklaması kanunda yer almıştır.

Başvuru sonucunda sulh ceza mahkemesi yapılan işlem hukuka aykırı ise “idari yaptırım kararının kaldırılmasına” belediyenin yaptığı işlem hukuka uygun ise “başvurunun reddine” karar verecektir.(md.28/8) İdari para cezasının alt ve üst limiti varsa mahkeme itiraz konusu para cezası miktarını değiştirerek yeni idari para cezası belirleyerek başvurunun kabulüne karar verebilir.(5560 sayılı yasanın 35.maddesiyle değişik md.28/9 -19/12/2006 tarihinden itibaren) Bu yeni düzenleme ile her hangi bir ağırlaştırıcı durum olmadığı halde alt limit yerine üst limitten ceza verilmiş ise itiraz sonucu mahkeme cezayı değiştirerek alt limitten yeni ceza tayin edebilecektir.

Para cezası 2000 YTL (dahil) az ise Sulh ceza mahkemesinin kararı kesindir. Belediye zabıta görevlilerince verilen ceza 2000 (ikibin) YTL den fazla ise Sulh ceza mahkemesinin kararına karşı en geç 7 gün içinde yargı çevresindeki Ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir.(md.29/1)İtiraz hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verilir.Kabahatler kanununa göre verilen cezalarda konu Yargıtay’ın önüne gitmediğinden uygulamada içtihat birliği sağlanamamaktadır.12

İdari yaptırım kararına karşı mahkemeye itiraz edilmiş ise icra takibi yapılamaz. Ödenmeyen ve kesinleşen idari yaptırım kararları belediye tarafından icra takibi yapılır.(md.17/4)

1 Aslında yasa koyucuda kabahatler kanunu’nundan sonra çıkardığı 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı kanunu ve Çevre kanununda değişiklik öngören kanunla idari para cezalarına karşı idari yargıya başvurulacağına dair düzenlemeler yaparak genel kuraldan iptal kararından çok önce ayrılmaya başlamıştı.

2 Belediye Zabıta Yönetmeliği 11.04.2007 tarih ve 26490 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır.

3 Danıştay Dergisi sayı 113 s.81)


4 ”Belediye encümenince 1608 sayılı Yasa’ya ( Belediye Zabıta Talimatnamesine )göre verilen idari para cezasına karşı yapılan itirazın, aynı Yasa’nın 5. maddesi gereğince görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan Sulh Ceza Mahkemesi görevlidir.( (Uyuşmazlık Mahkemesi(Hukuk Bölümü) T. 2/10/2006 E.2006/180 K.2006/162-Resmi Gazete 27/10/2006 sayı 26359)

5 Polisin de bu maddeye göre idarî para cezası verme yetkisi vardır.
2559 sayılı Polis Vazife Ve Selahiyet Kanunu MADDE 3 - Belediye zabıtası işleri Hükümetçe lüzum görülen yerlerde polise gördürülür. A) Haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama ve tutuklama kararı bulunanları veya kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri,
B) Uyuşturucu maddeleri alan, satan, bulunduran ve kullananları, halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk halinde başkalarına saldıranları,
C) Halkın huzur ve sükununu bozanlardan, yapılan uyarılara rağmen bu hareketlerine devam edenlerle, başkalarına saldırıya yeltenenleri ve kavga edenleri,
D) Bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için kanunlarla ve bu Kanunun uygulanmasını gösteren tüzükle belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişileri,
E) Haklarında gözetim altında ıslahına veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen küçükleri,
F) Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren ya da hakkında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınan kişileri,
G) Suçüstü halinde veya gecikmesinde mahzur bulunan diğer hallerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz ve delil bulunan sanıkları,
Yakalar ve gerekli kanunî işlemi yapar.
Yakalanması belirli bir usule bağlanmış kişilerle ilgili Kanun hükümleri saklıdır.
Yakalama, kişinin denetim ve gözetim altına alınmasıdır. Yakalanan kişilerin kaçması veya saldırıda bulunmasının önlenmesi bakımından kişinin sağlığına zarar vermeyecek şekilde her türlü tedbir alınabilir.
Yakalananlardan uyuşturcu madde kullanmış olanlarla sarhoş olanların durumları tüzükte belirtilen esas ve usullere uygun olarak hekim raporu, hekimin bulunmadığı hallerde yardımcı sağlık hizmetleri personelinden birinin müşahade raporu ile tespit edilir.
Yakalanan kişiye yakalama sebebi yazılı mümkün olmayan hallerde ise sözlü olarak bildirilir.
Soruşturma konusunun açığa çıkması bakımından kesin bir mahzur doğmuyorsa kişinin yakalandığı yakınlarına derhal duyurulur.
Yakalanan kişilerden; sanık durumunda olanlar adli mercilere sevk edilir.
Haklarında ıslah veya detavi tedbiri alınması gerekenler, ilgili kuruma gönderilir.
MADDE 14 - Şehir ve kasabalarda gerek mesken içinde ve gerek dışında saat 24 ten sonra her ne suretle olursa olsun civar halkının rahat ve huzurunu bozacak surette gürültü yapanlar polisçe menolunur. Bu yasağı dinlemeyenler hakkında Ceza Kanununun 546 ncı maddesine göre takibat yapılır.Zabıtadan izin alınarak yapılacak düğün ve müsamere ve balolar bu kayıttan müstesnadır.
6 Çocukları, beden veya ruh bakımından kendini idare edemeyecek durumda bulunan kimseleri dilencilikte araç olarak kullanan kişiler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)’nun 229’uncu maddesine göre suç işlemektedirler. Bunlar hakkında 5237 sayılı TCK hükümleri uygulanacaktır.
7 Belediyede Zabıta Müdürlüğü olmasa dahi bu hizmeti yürüten zabıta görevlisi kabahatler kanuna göre ceza verebilir.
8 Gürültü kabahatinde, polis de idarî para cezasını kesmeye yetkili kılınmıştır. Sözgelimi gece vakti, meskun mahalde motosikletiyle kasıtlı olarak gürültü yapan kişiye, oyun eğlence düzenleyene polis de ceza kesebilecektir.
9Bu türlü davranışlar belediye sınırları dahilinde genelde belediye zabıtasını ilgilendirirse de belediye zabıtasının olmadığı yerler ile kırsal kesimde ve köylerde, polis, jandarma ve köy bekçilerini ilgilendiren bir durum olduğundan onlar da idârî para cezası kesebilecektir.

10 2559 Sayılı Polis Vazife Ve Selahiyet Kanunu MADDE 17 - Polisin:
Kimliğini bir belge ile veya polisçe tanınmış kişilerin tanıklığı ile ispat edemeyenler ve gösterdikleri belgelerin doğruluğundan şüphe edilen kişiler, aranan kişilerden olup olmadıkları anlaşılıncaya veya gerçek kimliği ortaya çıkıncıya kadar yirmidört saati geçmemek üzere polisçe gözaltına alınabilirler. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir.
Kimliği tespit edilemeyen veya nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılan ve nüfus idarelerine gönderilmesi gerekenlerin parmak izi veya fotoğrafları alındıktan sonra kimliklerinin tespiti veya nüfusa kayıtlarının temini için tüzükte gösterilen esas ve usullere göre işlem yapılır.

11 Her iki kararın Karşı oy yazısında :”Ceza değil idari işlem niteliğinde olan idari yaptırımların, Türk hukuk sisteminin kökleşmiş kurumları ve Anayasa kuralları gereğince, idari yargı denetimine tabi olması gerekir. Adli yargının görev alanını, idari yargı aleyhine genişleten, idari para cezalarına karşı itirazların ceza mahkemesince incelenmesini öngören yasa kuralı, Anayasa'nın 2., 125. ve 155. maddelerine aykırıdır. Bu nedenle iptali gerekir.” Görüşüne yer verilmiştir.

12 “Kabahatler kanununa göre verilen para cezasına itiraz üzerine sulh ceza mahkemesince verilip kesinleşen kararlara karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulması mümkündür. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu E. 2006/9-23 K. 2006/141 T. 16.5.2006)”


15
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Kabahatler Kanunu’na Göre Verilecek Belediye İdari Para Cezaları" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
» Makale Bilgileri
Tarih
24-08-2006 - 23:18
(6455 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 25 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 24 okuyucu (96%) makaleyi yararlı bulurken, 1 okuyucu (4%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
196970
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 9 saat 44 dakika 39 saniye önce.
* Ortalama Günde 30,51 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 48215, Kelime Sayısı : 6332, Boyut : 47,08 Kb.
* 24 kez yazdırıldı.
* 3 kez arkadaşa gönderildi.
* 47 kez indirildi.
* 43 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 348
Yorumlar : 2
tek kelime ile aydınlatıcı bir çalışma teşekkürler bu tip makaleler ve çalışmalar biz avukatların çalışmalarına büyük rahatlık veriyor yayınalayan ve hazırlayana sonsuz teşekkürler(...)
avukat beye teşekkür ederim uzun zamandır aradığım detaylı kanun içeriğine çok güzel birn şekilde açıklama getirmiş ceza tatbik ederken neyi kıstas getirmemiz gerektiği şimdi daha net anlaşıldı kolay... (...)
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,08517599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.