İNADINA HUKUK… İNADINA HUKUK DEVLETİ…
Şiddetin, kol gezdiği bir ortamda hukuku, mantığı savunmak zordur...Kapkaç,hırsızlık, adama yaralama, cinayet, çeteleşme haberleriyle dolu günler yaşıyoruz, diğer yanda ise ayrılıkçı terör.. Şiddete maruz kalmak toplumda aynı şiddetle tepki verme refleksini uyandırıyor... Katillerin hırsızların kol gezdiği bir ortamda vatandaşa hukuku,hoşgörüyü, adaleti savunmak öylesine güç oluyor ki...Bir yanda toplumda ekonomik dengesizliklerin ve çürümenin doğurduğu çeteleşme , mafyalaşma süreci, diğer yanda ülke gündemini sürekli tehdit eden sivil hedeflere de saldıran terör…Tüm yaşananlar sokaktaki insanda kanunların yetersiz kaldığı, kanısını uyandırmakta... Hatta sokaktaki vatandaş çoğu kez bu saydığımız olumsuzlukların mevcut kanunlar ve hukuk sistemimiz yüzünden olduğunu kanunların caydırıcı olmadığı görüşünü savunmakta.. Ceza ve ceza yargılamasında bazı hükümlerin caydırıcılıktan uzak kaldığı görüşüne katılmak mümkün olabilir ve mevcut hukuk sistemimizde adaletin yavaş ve yetersiz işlediği gerçeğini de kabul etmeliyiz, dolayısıyla bunların artan suç oranlarına etkisi tartışılmaz. Ancak, toplumdaki yozlaşma, artan suç oranı veya yükselen terörün tek nedeni yasalar, hukuk kuralları, yavaş işleyen yargı değil; aksine çok daha geniş boyutlu; sosyolojik,kültürel ve ekonomik nedenlere dayanmakta. Toplumdaki gelir dağılımındaki uçurum, (ki ülkemiz dünyada gelir dağılımı en bozuk ülkeler sıralamasında ön sıralarda) işsizlik, köyden kente göçün getirdiği sosyal uyumsuzluk, tüm dünyada yükselen etnik miliyetçilik değerleri, küreselleşme kültürünün popüler kültürün güçlüyü, silahı,şiddeti kutsaması v.b. sayacağımız birçok etkene bağlı olduğudur.Diğer yanda adaletin devlet bütçesinden sadece “bindelerle” ifade edilen pay alması gerçeği de karşımızda dimdik durmakta.Her şeye rağmen sokaktaki insanın hukuk devletine, hukuka sırt dönmesine engel olmak zorundayız, dizilerde övülen mafyalara rağmen, genel bütçeden bindelerle ifade edilen pay alınmasına rağmen, yargılamaların yıllarca sürmesine rağmen, yükselen şiddet karşısında çoğu kez yüreğimiz isyan etmesine rağmen, hukuku yasayı, mantığı savunmak, bunu bir yaşam biçimi haline getirmek zorundayız.
Unutulmamalıdır ki, Insanlığın yüzlerce yıllık mücadelesinin kazanımıdır hukuk devleti.. İnsan olmanın vatandaş olmanın; teba, kul olmaya tercihidir.. ilkelliğe karşı kuralların tercihidir… Hukukçu olmanın ağır yükü ve sorumluluğu burdan geliyor... Hukuku her ortamda savunmak, inadına savunmak, umutla savunmak... Dirençle savunmak...
Av.Ümit Arif Özsoy
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"İnadına Hukuk Devleti" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Ümit Arif Özsoy'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
|
|