Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale İcra Ve İflas Hukukunda ŞikÂyetin Hukuki Niteliği Ve ŞikÂyet Sebepleri

Yazan : Halil Erkan Tufan [Yazarla İletişim]
Hukuk Fakültesi Öğrencisi

Makale Özeti
İcra ve İflas daireleri İcra ve İflas kanunu uygulamakla görevli bir kurumdur. Bu daireler Kanunu uygularken de birtakım hususlara dikkat etmek mecburiyetindedir. Şayet İcra ve iflas dairesi görevlerini yaparken kanunu yanlış uygular, hakkın yerine getirilmesini sebepsiz sürüncemede bırakır, kanunun icra görevlisine tanıdığı takdir hakkını olaya uygun kullanmaz ise usulsüz hareket etmiş olur. Bu sayılan sebepler İcra ve İflas Kanunun 16. maddesinde belirtildiği gibi şikâyet sebeplerini oluşturur.

İCRA VE İFLAS HUKUKUNDA ŞİKÂYETİN HUKUKİ
NİTELİĞİ VE ŞİKÂYET SEBEPLERİ
Halil Erkan TUFAN (*)

ÖZET
İcra ve İflas daireleri İcra ve İflas kanunu uygulamakla görevli bir kurumdur. Bu daireler Kanunu uygularken de birtakım hususlara dikkat etmek mecburiyetindedir. Şayet İcra ve iflas dairesi görevlerini yaparken kanunu yanlış uygular, hakkın yerine getirilmesini sebepsiz sürüncemede bırakır, kanunun icra görevlisine tanıdığı takdir hakkını olaya uygun kullanmaz ise usulsüz hareket etmiş olur. Bu sayılan sebepler İcra ve İflas Kanunun 16. maddesinde belirtildiği gibi şikâyet sebeplerini oluşturur.
Anahtar kelimeler: Şikâyet, Şikâyet Sebepleri, İcra müdürlerinin görevleri ve takdir yetkisi, İİK m.16
A. GENEL OLARAK
Şikâyet, cebri icranın yürütülmesinde temel görevli olan icra ve iflas dairesi çalışanlarını denetleme imkânı verir. Yargıtay kararlarında da belirttiği üzere şikâyet bir dava yolu bir kanun yolu olmayıp icra ve iflas hukukunda görülen icra müdürlüğünün işlemlerine karşı bir başvuru yoludur.1 Bu sebeple şikâyet uygulamasında dava hükümleri uygulanmaz.2 Şikâyet, icra takibinin alacaklı ve borçlularına ve aynı zamanda hukuki yararı bulunan tarafların dışında diğer kişilere de tanınmış bir müessesedir.3 Bu tanınan hak, hukuki yararı bulunan kişilere icra müdürlüğünün yaptığı usulsüz işlemleri, icra görevlisinin olumlu veya olumsuz bir davranışlarını sorgulatan bir haktır. Şikâyet tüm bu sebepleri bertaraf ettirmeye çalışan bir hukuki çaredir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus şikâyete konu olacak eylemlerin görevli icra ve iflas dairelerince yapılması gerekir.4 Bu organ dışında başka organların işlemleri şikâyet müessesinin içeriğine dahil olamayacaktır.


A.A ŞİKÂYETİN HUKUKİ NİTELİĞİ**
Şikâyetin hukuki niteliği İsviçre hukukunda niteliği tartışmalı bir kurumdur. Bu kurum hakkında dört farklı görüş öne sürülmüştür:
*Birinci görüşe göre;*icra ve iflas memurlarının işlemleri yargısal nitelikte olduğundan,*şikâyet*de “medeni usul hukukuna özgü bir yasa yolu”dur…
İkinci görüşe göre;*icra ve iflas memurlarının işlemleri yargısal nitelikte olmayıp idari nitelik taşıdığından,*şikâyet*“idari bir yol”dur.
*Üçüncü görüşe göre;*icra ve iflas memurlarının işlemleri hem yargısal ve hem de idari nitelikte olduğundan*şikâyet*“İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş kendisine özgü bir yol”dur.
**Dördüncü görüşe göre*ise;*şikâyet*bir*“hukuksal çare”dir.5
Türk hukukunda ise Yargıtay kararları ışığında söyleyecek olursak “icra ve iflas hukukunun kendisine özgü bir kanun yoludur.”6
Medeni Usul Hukukundaki “dava” ile İcra ve İflas Hukukundaki “şikâyet” kurumu şekli anlamda birbirine benzese de teknik açıdan farklıdır çünkü şikayet bir dava değildir. Şikâyete konu olan işlemler yargısal kararlar olmayıp icra dairesinin işlemleridir. İcra dairesinin İİK 16’da sayılan sebeplerine yönelik olarak şikâyet müessesine başvurulur. Ayrıca İcra Mahkemesinde görülen şikayet sonucunda verilen kararlar bir hakkın var olup olmadığı ile ilgili değil icra müdürlüğünün yaptığı işlemlerin hatalı ve hukuka uygun olup olmadığı ile ilgilidir. Ayrıca icra mahkemesinin vereceği kararlar da maddi anlamda kesin hüküm doğurmayacaktır.7
Yargıtay’ın da kararlarında işaret ettiği husus şikâyetin davadan farklı olduğunu ve birlikte değerlendirilemeyeceğidir. Şikâyet dilekçesinin dava dilekçesinden farklı olduğu ve şikayet dilekçesinde ilgililerin yanlış ve eksik gösterilmesini Yargıtay “husumet” yönünden reddini gerektirmeyeceğini belirtmiştir. Ayrıca Yargıtay kararlarına bu hususla ilgili yansıyan diğer bir uygulama yanlışlığı da “şikâyetçi” yerine “davacı” “şikayet olunan kişi” yerine “davalı” kavramları kullanılmaktadır. Özensizlikten kaynaklanan bu durum Yargıtay kararlarına da yansımıştır.8
A.B. ŞİKÂYET SEBEPLERİ
İcra ve iflas Kanunu (mad. 16)* şikâyet sebeplerini dört gurupta toplayarak öngörmüştür. Bunlar:
A.1. Yapılan işlemin kanuna aykırı olması,
B.2. Yapılan işlemin olaya uygun olmaması,
C.3. Bir hakkın yerine getirilmemesi,
D.4. Bir hakkın sebepsiz olarak sürüncemede bırakılmasıdır.

A.1. Yapılan İşlemin Kanuna Aykırı Olması
Kanuna aykırılık bir kanun( tüzük,yönetmelik) hükmünün “hiç uygulanmaması” veya “yanlış uygulanmasını” ifade eder.9 Burada kanun kelimesi uygulanacak hükümleri daraltmış gibi gözükse de icra ve iflas hukukuyla ilgili diğer kanun, tüzük ve yönetmelikleri anlamak gerekir. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan kanuna aykırılık örnekleri:
- Alacaklının kambiyo senedine dayanarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte bulunmasına rağmen icra memurunun bu talebi kabul etmemesi ve borçluya ödeme emri göndermemesi10
- İcra müdürünün ilan(İİK m.126) yapmadan hacizli taşınmazı satması
- Borçlu tarafından takibe itiraz edilmemiş dahi olsa takipten sonra işleyecek faizin, değişen oranlara göre icra müdürlüğünde kademeli olarak ve yasal faiz oranları üzerinden hesaplanabileceği11
- Borçlunun şikâyette hukuki yararının bulunduğu durumlarda yapılan haciz işleminin usulsüz olduğunu belirterek şikâyette bulunabileceğini 12
- Mahkemece verilecek tedbir kararlarının ancak verildikleri konu, süre ve kişi ile sınırlı olup, kapsamlarının icra memuru tarafından yorum yoluyla genişletilip daraltılamayacağını13
- Hukuk davalarında olduğu gibi icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olması gerektiği14 genel olarak sayılabilecek yapılan icra işlemlerinin kanuna aykırı olması örneklerini teşkil eder.

A.2. YAPILAN İŞLEMİN OLAYA UYGUN OLMAMASI*
Karşılaşılan bu şikâyet sebepleri de genel olarak icra memurunun kendisine tanınan takdir yetkisini uygularken meydana gelen hadiselerdir. Haciz memurunun kendisine tanınan takdir yetkisinın sınırları kanunda çizilmiş olabileceği gibi haciz memurunun kendisi de olaya uygun olarak bu yetkiyi kullanabilecektir. İcra müdürüne tanınmış olan bu takdir yetkisi uygulamada birtakım eleştirileri de beraberinde getirmiştir:
“İK'nun 82. maddesine 02/07/2012 tarih ve 6352 Sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen son fıkrada yer alan “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” düzenlemesi karşısında, icra memurunun haczi talep edilen malın bu madde uyarınca haczinin kabil olup olmadığını değerlendirerek, bu doğrultuda haciz talebini yerine getirip getirmeme konusunda takdir yetkisi vardır.15
İİK m. 82, hiçbir tereddüte yer vermeyecek açıklıkla tamamı haczedilemeyecek mal ve hakları düzenlemektedir ve diğer hükümlerde olduğu gibi ilk plânda icra müdürlerine hitap etmektedir. Ancak Yargıtay’ın yorumuna göre, bir malın haczedilip haczedilemeyeceğine haczi yapan memur değil, şikâyet üzerine icra mahkemesi karar verecektir. Oysa, İİK, yukarıda da belirttiğimiz üzere, nelerin haczedilip nelerin haczedilemeyeceğine karar verme yetkisini haczi yapan memura tanımıştır. Yargıtay’ın bu hususu dikkate almayarak, menfaat dengelemesi için yorum yoluyla alacaklıyı koruması Kanunun öngörmüş olduğu sistemi ortadan kaldırmakta ve icra memurunun talep üzerine her şeyi haczetmesi zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Böylece somut olayda olduğu gibi, haczedilmeyeceği açıkça düzenlenmiş şeyler için borçlunun süresinde şikâyet yoluna gitmemesi halinde alacaklı korunmuş olacaktır. Oysa bu sonucu ne İİK’nın lafzı ne amacı haklı göstermektedir. Kural hacizdir; haczedilmezlik ise istisnadır. Bunun takdiri de haczi yapan icra memuruna tanınmıştır. İİK’nın sistemi açıkça böyle bir tercih yapmıştır. Dolayısıyla Yargıtay’ın tartışmadaki çıkış noktası isabetli olmamıştır. Çünkü, konu, icra memurunun her durumda mutlaka haciz yapma zorunluluğu olarak anlaşılamaz. İcra memurları neyin haczedilip haczedilmeyeceğine karar verme yetkisine sahiptirler. Kaldı ki, İİK m. 82’de tamamı haczedilemeyen şeylerden söz etmektedir. Bu çerçevede somut olaya konu oluşturan SSK m. 121 de açıkça haczedilmezliği öngörmektedir. Yargıtay’ın yorumu, İİK’nın sistemini tersine çevirmektedir .”16

A.3. BİR HAKKIN YERİNE GETİRİLMEMESİ
İcra memurunun görevine giren bir işi yapmayı reddetmesi halinde bir hakkın yerine getirilmemesi hali meydana gelir. İcra memurundan kanunun kendisine çizdiği sınırlar içerisinde bir takım yetkileri ve görevleri bulunmaktadır. Şayet icra memuru kendisine çizilen bu yetkisel çerçeveyi çizmezse veya çizmeye yanaşmazsa bir hakkın yerine getirilmemesi durumu mevzu bahis olacaktır. Örnek olarak Yargıtay kararına yansımış bir durumla açıklayacak olursak:
“Şu hale göre doğmamış alacaklar yönünden İİK. nun 89.maddesine göre tebliğ edilen haciz ihbarı, üçüncü kişinin bu maddeye göre sorumluluğunu doğurmayacağı gibi, muhtemel alacakların haciz yazısı yazılmak suretiyle haczi de mümkün olduğundan üçüncü kişinin şikâyetinin bu aşamada dinlenme olanağı yoktur.
Pek tabiidir ki haciz ihbarnamesinde, doğacak alacaklar ifadesinin bulunması ve bu ifadeye yönelik olarak üçüncü kişinin İİK. nun 89.maddesinde öngörülen yasal sürede icra*dairesine bir itirazda bulunmamış olması nedeniyle icra *müdürlüğünce borcun zimmetinde sayılarak hakkında haciz kararı verilmesi halinde bu durum bir hakkın yerine getirilmemesi *ile ilgili olduğundan, bu işleme karşı üçüncü kişinin İİK.’nın 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikâyet yoluna başvurması mümkündür.*O halde, icra*müdürlüğünce üçüncü kişinin sorumlu tutulması yönünde yazılmış bir muhtıra ya da verilmiş bir haciz kararı bulunmadığına göre, mahkemece şikâyetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.*“17
A.4. BİR HAKKIN SEBEPSİZ YERE SÜRÜNCEMEDE BIRAKILMASI
İcra memuru, kendiliğinden veya ilgilinin talebi üzerine yapmak zorunda olduğu bir işlemi kanunda söz konusu işlem için öngörülen veya uygun olan bir süre içinde haklı bir neden olmaksızın yapmaz, yerine getirmez ise bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması hali mevcut olur.18
Örnek olarak, borçlu mal beyanında bulunuyor ve alacaklı da bu beyana mukabil alacağını tahsil etmek için haciz isteminde bulunuyor ancak İcra müdürlüğü aradan geçen zamana rağmen borçlunun mallarına haciz koymaktan imtina ediyor. Bu durumda alacaklının alacağına ulaşması hem zorlaşıyor hem de gecikiyor. Bu şekilde icra memuru bir hakkı sebepsiz yere sürüncemede bırakıyor. Burada dikkat edilmesi gereken husus şikâyet talebinde bulunan kişinin taleplerini kanuna uygun şekilde yapmış olmasıdır. Bu şekilde hakkı sürüncemede bırakılan kişi talebini icra mahkemesine iletebilecektir.

KAYNAKÇA
1-12.Yargıtay Hukuk Dairesi E.2011/25206, K.2012/9744 K.T.27.3.2012
2- HGK 20.05.2008 T. 2008/12404 E.
3- Pekcanıtez,Hakan/ Atalay,Oğuz/ Sungurtekin Özkan, Meral/ Özekes Muhammet; İcra ve İflas Hukuku,17.Bası, İstanbul 2017,s.57.
4-Üstündağ, Saim;İcra Hukukunun Esasları,8. Bası, İstanbul 2004, s.65.
5- UYAR, T. İcra Hukukunda Şikâyet Sebepleri (İİK. m.16),*İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 88, Sayı: 6, Kasım 2014, Sayfa: 369-537
6- HGK E.2005/702 K.2005/765
7- UYAR, T. İcra Hukukunda Şikâyet Sebepleri (İİK. m.16),*İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 88, Sayı: 6, Kasım 2014, Sayfa: 369-537
8- HGK E.2005/702 K.2005/765
9-Pekcanıtez,Hakan/ Atalay,Oğuz/ Sungurtekin Özkan, Meral/ Özekes Muhammet; İcra ve İflas Hukuku,17.Bası, İstanbul 2017,s.58.
10- UYAR, T. İcra Hukukunda Şikâyet Sebepleri (İİK. m.16),*İstanbul Barosu Dergisi, Cilt: 88, Sayı: 6, Kasım 2014, Sayfa: 369-537
11-12.HD, 10.12.2009 T. 15657/24830
12-12.HD, 13.07.2009 T.7200/15539
13- 12.HD. 06.07.2009 T.6827/14774
14- 12.HD.24.11.2008 T. 17412/20758
15-12.HD. E.2015/9066 K.2015/20665 K.T. 10.09.2015
16- AYVAZ, S. İcra Müdürünün Yetkilerinin Kısıtlanmasına İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Eleştirisi,*Terazi Hukuk Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 10, Haziran 2007, Sayfa: 71-79
17- 12.HD. E.2013/30570 K.2013/39931
18- Pekcanıtez,Hakan/ Atalay,Oğuz/ Sungurtekin Özkan, Meral/ Özekes Muhammet; İcra ve İflas Hukuku,17.Bası, İstanbul 2017,s.58.









6
*İİK mad. 16: "Kanunun halini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasında veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı tetkik merciine şikâyet olunabilir.
Şikâyet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten 7 gün içinde yapılır.
Bir hakkı n yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.



*AYVAZ, S. İcra Müdürünün Yetkilerinin Kısıtlanmasına İlişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının Eleştirisi,*Terazi Hukuk Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 10, Haziran 2007, Sayfa: 71-79
7



*Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi
**UYAR, T. İcra Hukukunda Şikâyetin Hukuki Niteliği ve Şikâyetin Konusu,*Bursa Barosu Dergisi, Cilt: 41, Sayı: 96, Mart 2016, Sayfa: 183-184
1
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"İcra Ve İflas Hukukunda ŞikÂyetin Hukuki Niteliği Ve ŞikÂyet Sebepleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Halil Erkan Tufan'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
28-10-2018 - 13:27
(2023 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 5 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 5 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
4464
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 gün 10 saat 40 dakika 17 saniye önce.
* Ortalama Günde 2,21 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 12734, Kelime Sayısı : 1594, Boyut : 12,44 Kb.
* 2 kez yazdırıldı.
* 4 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 2047
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
Forumumuzdaki İlgili Mesajlar
Erken Bitirme, Üstten Ders Alma Hakkında.
Meliha - 01-07-2018 - 08:26
Yeni Hukuk Fakültesi Öğrencilerine Tavsiyeler
sametcanaslan - 10-03-2018 - 00:39
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03414106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.