Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale 6487 Sayılı Yasa Değişikliğine Göre Alkol, Uyuşturucu Veya Uyarıcı Maddelerin Etkisi Altında Araç Kullanma Kabahatleri

Yazan : Doğan Gedik [Yazarla İletişim]
İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET SAVCISI

6487 SAYILI YASA DEĞİŞİKLİĞİNE GÖRE ALKOL, UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ KULLANMA KABAHATLERİ


1. GİRİŞ

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 5326 sayılı Kabahatler Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra, idarî yaptırım kararı gerektiren fiiller ve suç açısından uygulama birliği sağlanması, ceza hükmü içeren kanunlarda yer alan hükümlerin Ceza Kanunu ve Kabahatler Kanunu ile uyumlu hâle getirilmesi amacıyla 2005 yılından sonra çeşitli kanunlarda değişiklikler yapılmıştır. Fakat 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda temel yasalara uyumlu düzenlemeler yapılmadığından, özellikle 48/5.maddede düzenlenen alkollü araç kullanma kabahatinde, alkolün nasıl tespit edileceği, kabahat failinin buna zorlanıp zorlanmayacağı, idari para cezası ve sürücü belgesinin geri alınması yaptırımlarını kimin uygulayacağı ve yaptırıma karşı hangi kanun yoluna gidileceği konularında, tereddütler ve farklı uygulamalar ortaya çıkmıştı.
Başta temel yasalarla uyum sağlanması ve uygulamada ortaya çıkan sorunların aşılması amacıyla 24/05/2013 tarihinde kabul edilen 6487 sayılı “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” un 19.maddesiyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48 inci maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmiştir. Belirtmek gerekir ki, yeni yasal değişiklik kimi konularda kolluğunun elini güçlendirse de , yüksek yargı organları tarafından verilecek uygulama birliğini sağlamaya yönelik içtihatlara kadar yeni tartışmaların ve farklı uygulamaların devam edeceğini; hatta 48.maddenin kimi hükümlerinin Anayasa ve AİHS’ye aykırılığının gündeme geleceğini tahmin ediyoruz.
Değişiklik öncesi 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun “Alkollü içki, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı” başlıklı 48/5.maddesinde; Yönetmelik ile belirtilen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin, suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; birinci defasında sürücü belgelerinin altı ay süreyle geri alınacağı ve haklarında (...) lira para cezası uygulanacağı, ikinci defasında sürücü belgelerinin iki yıl süreyle geri alınacağı ve haklarında (...) lira para cezası uygulanacağı, üç veya üçten fazlasında ise, sürücü belgelerinin beş yıl süreyle geri alınacağı ve altı aydan aşağı olmamak üzere hafif hapis cezası ile birlikte (...) lira hafif para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştı. (Ayrıntılı bilgi için bkz. Gedik, Doğan, Alkollü Araç Kullanma Kabahatinde İdari Yaptırım Uygulamaya Yetkili Merci Ve Kanun Yolu, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1417.htm).

2. İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER

6487 Sayılı Kanun ile 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesi başlığı ile birlikte şu şekilde değiştirilmiştir:
“Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin etkisi altında araç sürme yasağı” Madde 48- Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır.
Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılır.
Kişinin yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışması hâlinde, ikinci fıkrada belirtilen muayeneye tabi tutulması zorunludur. Teknik cihaz ile yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen bu sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır. Bu işlem bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 75 inci maddesi hükümleri, beşinci fıkrası hariç olmak üzere uygulanır.
Trafik kazası sonucunda kişinin ölmesi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış olması hâlinde, üçüncü fıkra hükümlerine göre bu kişilerden kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır.
Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır. Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan kişiye, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; ikinci defasında 877 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise, 1.407 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler, geçici alma süresinin bitiminde başlar.
Yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.*
*Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
*Uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığı tespit edilen sürücülere 3.600 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi beş yıl süreyle geri alınır. Bu kişiler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
*Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır.
*Sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığından şüphe edilmesi hâlinde 5271 sayılı Kanunun adli kolluğa ilişkin hükümleri uygulanır.
Alkollü olarak araç kullanması nedeniyle son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde sürücü belgeleri ikinci defa geri alınan sürücüler Sağlık Bakanlığınca, usul ve esasları İçişleri, Millî Eğitim ve Sağlık bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine; üç veya üçten fazla geri alınan sürücüler ise psiko-teknik değerlendirmeye ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulurlar.
Sürücü belgelerinin geçici geri alma işlemleri bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından yapılır.
Bu madde hükümlerine göre geri alınan sürücü belgesinin iade edilebilmesi için; ilgili kişi hakkında trafik kurallarına aykırılık dolayısıyla bu Kanun hükümlerine göre verilmiş olan idari para cezalarının tamamının tahsil edilmiş olması; uyuşturucu veya uyarıcı madde alması nedeniyle sürücü belgesi geri alınanların ayrıca sürücü olmasında sakınca bulunmadığına dair resmi sağlık kurumlarından alınmış sağlık kurulu raporunun ibraz edilmesi şarttır.
Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin tespiti için kullanılacak teknik cihazların sahip olacağı asgari koşullar ile diğer usul ve esaslar yönetmelikte gösterilir.”

5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3 üncü maddesinde; “a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır" denilerek,Kabahatler Kanunu’nun idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtilmiştir. Aynı Kanunun 27. maddesinde “başvuru”, 29. maddesinde ise “itiraz” yasa yoluna ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Dolayısıyla kabahat teşkil eden fiiller hakkında yasada kanun yoluna ilişkin olarak açıkça idari yargı görevli kılınmamışsa, Kabahatler Kanunu’nun 27 vd. maddelerinde öngörülen “başvuru” ve “itiraz” yoluna gidilebilecektir. Diğer taraftan 19. maddesinin 1/c bendinde, diğer yasalarda kabahat karşılığı öngörülen belirli bir süre için ehliyetin geri alınması gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin, ilgili yasalarında gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar saklı olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, “Şüpheli veya sanığın beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması” başlığını taşıyan CMK’nın 75.maddesine göre, [1] Bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz.
[2] İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin, kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir.
[3] İç beden muayenesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınması, ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir.
[5]* Üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamaz; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamaz.
[6] Bu madde gereğince alınacak hâkim veya mahkeme kararlarına itiraz edilebilir.
[7] Özel kanunlardaki alkol muayenesine ve kan örneği alınmasına ilişkin hükümler saklıdır.

3. ALKOL, UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDELERİN ETKİSİ ALTINDA ARAÇ SÜRME KABAHATİNİN UNSURLARI

2918 Sayılı KTK’nın 6487 Sayılı Kanunla değişik 48.maddesine göre, “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır”.
3.1. Kabahat Fiili
Düzenleme ile yasaklanan kabahat eylemi, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleridir. Öncelikle sürücü, alkollü olmalı veya uyuşturucu/uyarıcı madde almış olmalıdır. Alkolün (ve uyuşturucu madde alındığının) nasıl tespit edileceğine ve oranın ne olması gerektiğine ilişkin ilerde gerekli açıklamalarda bulunulmuştur. Şimdilik şunu söyleyelim ki sürücünün hususi otomobil sürücüsü olup olmamasına göre, tespit edilen alkol oranının da 0.50 veya 0.20 promilin üzerinde olması gerekecektir. Belirtmek gerekir ki, sürücünün, alkolü olması yetmeyecek, alkol oranının yasada belirtilen sınırın üstünde olmasının yanı sıra aynı zamanda araç kullanıyor olması gerekecektir. Dolayısıyla, sürücü yasada belirlenen sınırın üzerinde alkollü değilse veya alkollü olmakla veya uyuşturucu almakla birlikte aracı kullanmıyorsa, söz konusu kabahatin unsurları da oluşmayacaktır.


3.2. Kabahatin Faili
Maddedeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere 48.maddedeki kabahat eyleminin faili, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri veyahut alkol almış olan sürücüdür.

3.3. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarının tespiti
6487 Sayılı Yasa ile değişik 48.maddeye göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılır (2.fıkra).
3.fıkraya göre, şayet sürücü, yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışmışsa, ikinci fıkradaki bu muayeneye tabi tutulması zorunludur. Nitekim 9.fıkraya göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır .
Teknik cihaz ile yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen bu sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır. Bu işlem bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 75 inci maddesi hükümleri, beşinci fıkrası hariç olmak üzere uygulanır. Hariç tutulan CMK m.75/5; üst sınırı iki yıldan daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda, kişi üzerinde iç beden muayenesi yapılamayacağını; kişiden kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınamayacağını öngörmektedir.

4.fıkraya göre ise, trafik kazası sonucunda kişinin ölmesi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış olması hâlinde, üçüncü fıkra hükümlerine göre bu kişilerden kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır.
48.maddenin 3. ve atıfta bulunulan 2.fıkrasını birlikte değerlendirdiğimizde;
- Trafik görevlileri yaptığı rutin kontrol sırasında, sürücünün alkollü olup olmadığı veya uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının tespiti tespit amacıyla, teknik cihaz kullanacaktır. Kuşkusuz trafik görevlilerinin her rutin kontrolde böyle bir zorunluluğu yoktur; keyfilik olarak yorumlanmaması gereken takdir hakkı vardır; şayet takdir hakkını alkolün tespit edilmesi gerektiğinden yana kullanacak olursa, tespitin yöntemi de teknik cihazın kullanılmasıdır.
- Buna karşılık , sürücünün yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışması hâlinde, sürücünün alkollü olup olmadığı veya uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığının tespiti zorunludur ve bu amaçla teknik cihaz kullanacaktır.
Diğer taraftan 48.maddenin 3 ve 4.fıkralarındaki düzenlemeleri dikkate aldığımızda, uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere;
- Teknik cihaz ile yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen sürücüler ile,
- Ölümlü veya yaralanmalı trafik kazalarında, ölen kişi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış kişi/kişilerden, kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır.
48.maddenin 3 ve 4.fıkralarında, sürücülerin vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınması işleminde, CMK’nın (beşinci fıkrası1 hariç ) 75.maddesine atıfta bulunulmuştur. CMK’nın, “Şüpheli ve sanığın iç beden muayenesi ve vücuttan örnek alınması”başlıklı 75.maddesine göre, bir suça ilişkin delil elde etmek için şüpheli veya sanık üzerinde iç beden muayenesi yapılabilmesine ya da vücuttan kan veya benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine; Cumhuriyet savcısı veya mağdurun istemiyle ya da re'sen hâkim veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı tarafından karar verilebilir. Cumhuriyet savcısının kararı, yirmidört saat içinde hâkim veya mahkemenin onayına sunulur. Hâkim veya mahkeme, yirmidört saat içinde kararını verir. Onaylanmayan kararlar hükümsüz kalır ve elde edilen deliller kullanılamaz( m.75/1). İç beden muayenesi yapılabilmesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınabilmesi için müdahalenin, kişinin sağlığına zarar verme tehlikesinin bulunmaması gerekir (m.75/2). İç beden muayenesi veya vücuttan kan veya benzeri biyolojik örnekler alınması, ancak tabip veya sağlık mesleği mensubu diğer bir kişi tarafından yapılabilir (m. 75/3).
Uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere sürücülerin vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınması işleminde CMK’nın 75.maddesine atıfta bulunulmasıyla, uygulamada örneğin cihaza üflemek istemeyen sürücüye yönelik nasıl hareket edeceği konusunda tereddütler yaşayan, çoğu zaman da deyim yerinde ise çaresiz kalan ve vatandaş ile karşı karşıya gelen kolluğa, normatif düzeyde bir rahatlık sağlanmıştır. CMK’nın 75.maddesine atıfta bulunmasının pratik sonucu, değişiklik ile birlikte sürücülerin vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınabilmesine, kural olarak hakim, gecikmesinde sakınca olan istisnai durumlarda da Cumhuriyet Savcısı tarafından karar verilecek olmasıdır. Alkollü araç kullanmalarının çoğunlukla gece olduğu düşünüldüğünde, sıklıkla Cumhuriyet savcısından talimat alınması yoluna gidileceği sonucunu doğurmaktadır. Bu şekilde Cumhuriyet savcısının talimatı(emri) üzerine yapılan vücuttan örnek alma işleminin 24 saat içerisinde hakim onayına sunulması gerektiğini hatırlatmak isteriz.
Adli mercilerin iş yükünü azalmak, ceza adalet sistemine giren iş yükünü dengelemek gibi amaçlarla yola çıkıp da bir çok kanuni düzenlemede olduğu gibi bu düzenlemede de yine kıyısından köşesinden hakim ve cumhuriyet savcısının kabahatler (idari yaptırımlar) hukuku alanına dahil edilmesini doğru bulmadığımızı da ifade etmeden geçmeyelim.
3.4. Kabahat Eylemleri
3.4.1. Birinci Kez Alkollü Araç Kullanma
48.maddenin 5.fıkrasına göre; yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır.
Düzenlemeden anlaşılacağı üzere; kanun koyucu “hususi otomobil sürücüleri” ile “hususi otomobil dışındaki araçları kullanan sürücüler” şeklinde bir ayrım yapmış ve alkol oranı (promil ) bakımından ayrı alt sınırlar öngörmüştür. Aracın hususi otomobil veya bunun dışında bir araç olup olmadığı, kuşkusuz tescil belgesine göre belirlenecektir. Buna göre; yapılan alkol tespiti sonucunda, hususi otomobil sürücülerinin 0.50 promilin üzerinde, hususi otomobil dışındaki sürücülerin ise 0.20 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığının belirlenmesi gerekir ki söz konusu kabahat için öngörülen yaptırımlar uygulanabilsin.
Belirlenen oranların (0.50/0.20) üzerinde alkollü olduğu tespit edilen (hususi otomobil kullanan/hususi otomobil dışında araç kullanan) sürücülere, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır.
Kabahat teşkil eden fiil karşılığında, idari yaptırım olarak idari para cezası ve sürücü belgesinin geri alınması öngörülmüştür. 48.maddenin 12.fıkrasına göre, sürücü belgelerinin geçici geri alma işlemleri bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından yapılır. Bu görevliler de trafik zabıtasıdır. Buna karşılık idari para cezasının kimin vereceği konusunda bu şekilde açık bir düzenleme yoktur. Ancak maddenin bütününe baktığımızda, idari para cezası vermeye trafik görevlilerinin yetkili olduğu sonucu çıkmaktadır. Dolayısıyla idari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınması şeklinde öngörülen idari yaptırımları uygulamaya trafik görevlilileri yetkilidir. Özcesi, ihlal edilen kabahate ilişkin idari yaptırım tutanağı , trafik görevlileri tarafından düzenlenecektir.
3.4.2. İkinci ve Daha Fazla Kez Alkollü Araç Kullanma
Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan sürücünün, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ikinci defasında (yukarıda belirtilen oranda ve şekilde) alkollü araç kullandığı belirlenirse, 877 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır. Sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler, geçici alma süresinin bitiminde başlar (m.48/5).

İkinci kez alkolü araç kullanma kabahatinde, idari yaptırım olarak idari para cezası ve sürücü belgesinin geri alınması öngörülmüştür. Yukarıda belirttiğimiz üzere idari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınması şeklinde öngörülen idari yaptırımları uygulamaya trafik görevlilileri yetkilidir.
Diğer taraftan alkollü olarak araç kullanması nedeniyle son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde sürücü belgeleri ikinci defa geri alınan sürücüler Sağlık Bakanlığınca, usul ve esasları İçişleri, Millî Eğitim ve Sağlık bakanlıklarınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilen sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine tabi tutulurlar (m. 48/11).
3.4.3. Üçüncü ve Daha Fazla Kez Alkollü Araç Kullanma
Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan sürücünün, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde üç veya üçten fazla kez alkollü araç kullandığı tespit edilirse, 1.407 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler, geçici alma süresinin bitiminde başlar (m.48/5).

Üçüncü ve daha fazla kez alkolü araç kullanma kabahatinde, idari yaptırım olarak idari para cezası ve sürücü belgesinin geri alınması öngörülmüştür. Yukarıda belirttiğimiz üzere idari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınması şeklinde öngörülen idari yaptırımları uygulamaya trafik görevlilileri yetkilidir.
Diğer taraftan alkollü olarak araç kullanması nedeniyle son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde sürücü belgeleri, üç veya üçten fazla geri alınan sürücüler ise psiko-teknik değerlendirmeye ve psikiyatri uzmanının muayenesine tabi tutulurlar (m.48/11).
3.4.4. Uyuşturucu veya Uyarıcı Maddelerin Etkisi altında Araç Kullanma
48.maddenin 1.fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücülerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu belirtildikten sonra, 8. fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığı tespit edilen sürücülere , her defasında 3.600 Türk Lirası idari para cezası verileceği ve sürücü belgesi beş yıl süreyle geri alınacağı hüküm altına alınmıştır.
Yasa değişikliği sonrası sürücülerin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit eden teknik cihazlar temin edilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Alkollü araç kullanmada olduğu gibi tespit bu teknik cihazla yapılacak ve bunu kabul etmeme de 9.fıkrada öngörülen idari yaptırımları gerektirecektir.
Sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti, sürücünün itirazı vs gibi konularda, bu çalışmanın “3.3. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarının tespiti” başlığı altındaki açıklamalara bakılmasını öneriyoruz.
“Sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığından şüphe edilmesi hâlinde 5271 sayılı Kanunun adli kolluğa ilişkin hükümleri uygulanır“ diyen 48.maddenin 10.fıkrası gereğince, *sürücünün uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığından şüphe edilmesi hâlinde, bunun tespiti amacıyla vücuttan kan benzeri örneklerin alınması için trafik görevlileri evrakı bu işle görevli kolluğa devredecektir. Atıfta bulunulan CMK’nın 75.maddesine uygun şekilde yapılan işlemden sonra uyuşturucu madde kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca TCK’nın 191 ve 179/3.maddesi hükümleri uygulanır (bkz.m.48/8 son cümle).
Yukarıda belirttiğimiz üzere idari para cezası ile sürücü belgesinin geri alınması şeklinde öngörülen idari yaptırımları uygulamaya trafik görevlilileri yetkilidir.
3.4.5. Teknik Cihazlar Kullanılmasını Kabul Etmeme
48.maddenin 2.fıkrasında, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılacağını belirtildikten sonra 9.fıkrada da , uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verileceği ve sürücü belgesinin iki yıl süreyle geri alınacağı hüküm altına alınmıştır.

Düzenlemeden anlaşılacağı üzere idari para cezası ve sürücü belgesinin ger alınmasına trafik görevlileri yetkilidir.
Biz düzenlemenin bu haliyle ika edilen fiilin ağırlığı ile yaptırımın oranlı olmasını ifade eden ve aynı zamanda idari yaptırımlar hukukunda da geçerli olan “oranlılık/orantılılık ilkesi”ne aykırılık taşıdığı ve bu nedenle ileride Anayasa’ya aykırılık iddialarının da gündeme gelebileceği görüşünü taşıyoruz. Zira , örneğin üçten fazla kez alkollü araç kullanmanın idari para cezası bile 1.407.-TL iken, teknik cihazların kullanılmasını kabul etmemenin cezası 2.000.-TL’dir. Üstelik teknik cihazların kullanılmasını kabul etmeme halinde, CMK 75.maddesinde düzenlenen tedbire de atıfta bulunulmuş, yani zorla bunun tespit edilebileceğinin yolu da açılmıştır. Diğer taraftan, teknik cihazların kullanılmasını kabul etmeme hali aslında bir emre aykırılık halidir; ve örneğin Kabahatler Kanunu’ndaki emre aykırılık kabahatinde (m.32) öngörülen idari para cezasının 2013 yılı itibariyle miktarı 182.-TL’dir.

3.5. Sürücü Belgesinin İadesi
48.maddenin 13.fıkrasına göre, 48. madde hükümlerine göre geri alınan sürücü belgesinin iade edilebilmesi için; ilgili kişi hakkında trafik kurallarına aykırılık dolayısıyla bu Kanun hükümlerine göre verilmiş olan idari para cezalarının tamamının tahsil edilmiş olması; uyuşturucu veya uyarıcı madde alması nedeniyle sürücü belgesi geri alınanların ayrıca sürücü olmasında sakınca bulunmadığına dair resmi sağlık kurumlarından alınmış sağlık kurulu raporunun ibraz edilmesi şarttır.
Dolayısıyla alkollü araç kullanmalarda, sürücü belgesinin ger alınması için yasal (6 ay/ 2 yıl/ 5 yıl) sürelerinin dolmasının yanı sıra idari para cezasının tamamının tahsil edilmiş olması da gerekecektir. Bu nedenle, sürücü belgelerinin teslimatı sırasında, varsa 2918 sayılı Yasa hükümlerine aykırılıktan dolayı verilmiş idari para cezalarının tahsil edildiğine belgenin ibraz edilmesi istenecektir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde alması nedeniyle alınan sürücü belgesinin iadesi içinse yasal sürelerin sonunda ayrıca sürücü olmasında sakınca bulunmadığına dair resmi sağlık kurumlarından alınmış sağlık kurulu raporunun ibraz edilmesi gerekmektedir.

3.6. İdari Yaptırıma Karşı Yasa Yolu

Yukarıda ifade edildiği üzere, 6487 Sayılı Kanunla değişik 48.maddede düzenlenen kabahatler için öngörülen yaptırımlar olan, “idari para cezası “ ve “sürücü belgesinin geri alınması” yaptırımlarını uygulamaya trafik görevlileri yetkilidir. Değişikli öncesi dönemde verilen bu idari yaptırımlara karşı hangi yasa yoluna gidileceği konusunda farklı uygulamalar görülmüş ve bu şekilde verilen farklı kararlar Uyuşmazlık Mahkemesi denetimine konu olmuştur (Değişiklik öncesi durum hakkında bkz. Gedik, Doğan, Alkollü Araç Kullanma Kabahatinde İdari Yaptırım Uygulamaya Yetkili Merci Ve Kanun Yolu, http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1417.htm.). Buna rağmen 6487 sayılı yasada, 2918 Sayılı Yasada yer alan bu idari yaptırımlara karşı hangi yasa yoluna gidileceğine dair bir düzenlemede bulunulmamıştır.
Bu nedenle kabahatler alanında bir temek kanun olan 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun hükümlerini inceleyerek , 2918 sayılı KTK’nın 48.maddesinde öngörülen “idari para cezası “ ve “sürücü belgesinin geri alınması” yaptırımlarına karşı gidilebilecek yasa yolunu irdelemeye çalışacağız.
5326 Sayılı Kabahatler Kanunu “Yaptırım türleri” başlıklı 16. maddesinde, kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımları, “idarî para cezası” ve “idari tedbirler”; “idari tedbirler”i de “mülkiyetin kamuya geçirilmesi” ve ilgili kanunlarda yer alan “diğer tedbirler” şeklinde bir ayrıma tabi tutarak düzenlemiştir. “Saklı tutulan hükümler” başlıklı 19.maddesinin 1/c bendinde, diğer yasalarda kabahat karşılığı öngörülen belirli bir süre için ehliyetin geri alınması gibi yaptırımlara ilişkin hükümlerin, ilgili yasalarında gerekli değişiklikler yapılıncaya kadar saklı olduğunu belirtmiştir. Fakat 6487 Sayılı yasa değişikliğinde yasa yoluna ilişkin herhangi bir düzenlemede bulunulmamıştır.
Kabahatler Kanununun 3 üncü maddesinde; “Bu kanunun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksi hüküm bulunmaması halinde(…)” uygulanacağı belirtilmiş, 27 nci maddenin 1 nci fıkrasında ise; “(1) İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.” denilerek Kabahatler Kanununda öngörülen kanun yoluna ilişkin hükümlerin kapsamı, kanunlardaki idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararları ile sınırlı tutulmuştur. Bu durumda, diğer kanunlarda yer alan idari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi dışındaki idari tedbirlere karşı başvuru sulh ceza mahkemelerine değil, özel kanununda gösterilen merciye, kendi kanununda düzenleme bulunmaması halinde ise idari yargı mercilerine yapılması gerekecektir.
Öte yandan 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27.maddesine 5560 sayılı Kanunla eklenen 8.fıkraya göre, "İdari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddiaları bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görülür" .
Bu açıklamalar ışığında; 2918 sayılı Kanunun 48/5.maddesi gereğince verilen idari para cezalarına karşı idari yargıya başvurulacağına dair özel bir hüküm bulunmadığından, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 3/1.maddesi uyarınca itirazı incelemeye sulh ceza mahkemesi görevlidir. Ancak sürücü belgesinin geri alınması işlemi, Kabahatler Kanunu'nun 19/1-c.maddesi uyarınca Kabahatler Kanunu kapsamı dışında kaldığından, idari işlem niteliğindedir ve denetimi de idare mahkemesine aittir. Yine, aslında Kabahatler Kanunu 16.maddesinde öngörülen bir yaptırım çeşidi olması itibariyle Kabahatler Kanununda öngörülen yasa yoluna tabi olan idari para cezasının yanı sıra sürücü belgesinin geri alınması yaptırımı aleyhine bir başvuru yapılmışsa, sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin işleme yönelik itiraz idari yargının görev alanına girdiğinden, bu başvurunun idari yargı yerinde görülmesi gerekir (Kabahatler Kanunu m. 27/8). Başka bir deyimle, idari para cezasına ilişkin ceza tutanağı ile birlikte sürücü belgesinin geri alınması işleminin de iptali istenilmişse, buna dair hukuka aykırılık iddiasının idari yargı yerinde görülmesi gerekir.
Bütün bu açıklamalardan sonra sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: idari para cezasına karşı, Kabahatler Kanunu’nun 27.maddesi gereğince Sulh Ceza Mahkemesine; yalnız veya idari para cezasıyla birlikte sürücü belgesinin geri alınma idari yaptırımına karşı ise, idari yargıya başvurulması gerekmektedir (Kab.K m.19/1-c; m.27/8).

3.7. İçtima Hükümleri

6487 Sayılı Yasa ile değişik 48.maddenin 5.fıkrasında , “… alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile …” denilmek suretiyle gerçek içtima hükmüne yer verilmiştir. Eylemin hem kabahat hem de suç oluşturması halinde, sadece suçtan dolayı yaptırım uygulanabileceğini öngören Kabahatler Kanununun 15/3.maddesinin aksine, burada alkollü araç kullanma eyleminin ayrıca suç oluşturmasının, (kabahatin unsurlarının gerçekleşmesi kaydıyla) idari yaptırım uygulanmasına engel oluşturmadığı açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan 6487 Sayılı Yasa ile değişik 48.maddenin 5.fıkrasına göre, “yapılan tespit sonucunda, 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır”.* Atıfta bulunulan TCK’nın 179/3.maddesin göre, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanan kişi, iki yıla kadar hapis ile cezası cezalandırılır.
Belirtelim ki Yargıtay, 179/3.maddedeki suçun oluşabilmesi için yalnızca alkollü olunmasını yeterli görmemekte; ayrıca alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olunmasına rağmen araç kullanılmasını unsur olarak aramaktadır: “5237 sayılı TCY'nin 179. Maddesinin 3. fıkrasında yaptırım altına alınan eylem, alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle "emniyetli bir şekilde" araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanmasıdır. Bu suç kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmayıp, kişinin bu halde emniyetli şekilde araç kullanamayacağını bilerek araç kullanması gerekmektedir. Kişinin emniyetli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğunun her somut olayda saptanması zorunludur. Alkol veya uyuşturucu madde kullanılmasına rağmen kişinin emniyetli bir şekilde araç kullanabildiği hallerde bu suçun oluşması olanaksızdır”. (YCGK, 22.5.2007, 2007/2-103, 2007/111). “5237 sayılı TCK.nun 179/3. maddesinde belirtilen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun oluşması için, kişinin alkol yada uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına karşın, araç kullanması gerekir” (2.CD, 17.1.2011, 2009/22024-2011/58). Buna karşılık 1.00 promil üzeri alkollü araç kullanma halinde ise, güvenli sürüş yeteneğinin kaybolduğunu karine olarak kabul etmekte ve TCK 179/3.maddesinin ihlal edildiğine karar vermektedir: “Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay günü sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken trafik görevlileri tarafından yapılan yol kontrolü sırasında durdurulan sanığın, 121 promil alkollü olduğunun tespit edildiği; Adli Tıp Kurumu`nun benzer olaylarla ilgili olarak verdiği bilimsel görüşlerinde, 100 promil ve üzerindeki alkol miktarının güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldırabilecek nitelikte olduğunun belirtilmesi ve 5237 Sayılı TCK`nun 179/3 maddesinde düzenlenen suçun soyut tehlike suçu olup, alınan alkolün etkisiyle güvenli şekilde araç kullanamayacak durumda olduğu halde trafikte araç kullanmanın bu suçun oluşumu için yeterli olması karşısında, sanığa yüklenen suçun unsurları itibariyle oluştuğu gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine yasal olmayan gerekçelerle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, yasaya aykırı ..”.

Görüldüğü gibi Yargıtay’ın geliştirdiği ölçüt yasa metnine aktarılmış ve uygulamaya açıklık getirilmiştir. Artık bundan sonra, gerek rutin kontrol gerekse herhangi bir trafik kazası sonucu yapılan kontrolde, sürücünün 1.00 promilden fazla alkollü olduğu tespit edilirse, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediğine bakılmaksızın TCK 179/3.maddesindeki suçun gerçekleştiğini kabul etmek gerekecektir.
*6487 Sayılı Yasa ile değişik 48.maddenin 7.fıkrasına göre, “hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.50 promilin, diğer araç sürücüleri bakımından 0.20 promilin üzerinde alkollü olan sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi hâlinde, ayrıca Türk Ceza Kanununun ilgili hükümleri uygulanır”.
Bu düzenleme ile 5.fıkradaki düzenlemeyi birlikte yorumladığımızda şunu görüyoruz: Hususi otomobil sürücüleri bakımından 0.51-1.00 promil, diğer araç sürücüleri bakımından 0.21-1.00 promil arası alkollü olan sürücülerin, rutin bir kontrol sonucu alkollü olduklarının tespiti halinde, sadece KTK 48.maddeden işlem yapılacaktır. Buna karşılık bu oranda alkollü sürücülerin trafik kazasına sebebiyet vermesi halinde ise, KTK 48.maddedeki kabahatin yanı sıra önceden olduğu gibi ancak aracı emniyetli bir şekilde kullanmadığının tespiti halinde TCK 179/3.maddedeki suç oluşacaktır, diye düşünüyoruz.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde aldığı tespit edilen sürücülere ise, her defasında idari para cezası verilmesi ve sürücü belgesinin beş yıl süreyle geri alınması idari yaptırımların uygulanmasının yanı sıra 48/8. madde gereğince bu kişiler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır. Dolayısıyla örneğin uyuşturucu madde kullandığı tespit edilen sürücü hakkında KTK 48/8.maddedeki idari yaptırımlar uygulanacağı gibi uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmayı suç olarak düzenleyen TCK’nın 191.maddesi ile uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde olmasına rağmen araç kullanmayı suç olarak düzenleyen TCK’nın 179/3.maddesi de uygulanacaktır.
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"6487 Sayılı Yasa Değişikliğine Göre Alkol, Uyuşturucu Veya Uyarıcı Maddelerin Etkisi Altında Araç Kullanma Kabahatleri" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Doğan Gedik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
01-11-2013 - 09:54
(3830 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 6 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 6 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
44271
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 saat 50 dakika 24 saniye önce.
* Ortalama Günde 11,56 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 36124, Kelime Sayısı : 4626, Boyut : 35,28 Kb.
* 7 kez yazdırıldı.
* 12 kez indirildi.
* 5 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1720
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,05630302 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.