Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Temyiz Sınırının Altında Kalan Kararların Temyiz Edilememesi İle İlgili İnceleme

Yazan : Av.Remzi Sönmez [Yazarla İletişim]
Avukat

TEMYİZ SINIRININ ALTINDA KALAN KARARLARIN TEMYİZ EDİLEMEMESİ İLE İLGİLİ İNCELEME

6100 SAYILI Kanunun Geçici 3. Maddesi gereği yürürlüğü devam eden 1086 sayılı Kanunun 428.maddesinin 1. Bendine göre2013 yılı itibariyle 1.820,00-TL yi geçmeyen kararlar temyizedilemecektir.Alacağın bir kısmı dava edilmiş ise kesinlik sınırı alacağın tamamına görebelirlenecektir.Alacağın tamamı dava edilmiş, ancak reddedilen kısım kesinlik sınırının altında ise temyiz edilemeyecek; ancak karşı taraf temyiz ederse bu kısımda temyiz edilebilecektir.

428. Madde

1)Mikta rveya değeri beş milyar lirayı geçmeyen davalara ilişkin kararlar,

(1)numaralı bentteki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, beş milyar liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl istemin kabul edilmeyen bölümü beşmilyar lirayı geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak,karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir.

***Fazlaya ilişkin hak saklı tutulmuş ise bilirkişi raporu bulunup bulunmamasına göre kesinli sınırına girip girmediği tespitedilecektir.Bilirkişi raporundaki miktar kesinlik sınırının üzerinde ise ıslah yapılmasa dahi karar kesin değildir; altında ise karar kesindir.

Konuyla ilgili Yargıtay kararları konunun anlaşılmasını kolaylaştıracaktır.

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2010/9-54 Karar:2010/65 Karar Tarihi: 10.02.2010 tarihli kararı” Dava, fazlaya ilişkin hak saklı tutularak, 100.-YTL hasar-zarar bedeli alacağının ödetilmesi istemiyle açılmış, davacının hak kazandığı toplam alacak tutarı bilirkişi tarafından 3.059,23.-YTL olarak hesaplanmış, davacı talebini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.245.-YTL'ye ıslah etmiş, yerel mahkeme toplam alacağın bilirkişi raporunda belirlenen miktarda olduğunu benimsemiş, taleple bağlı kalarak davanın kısmen kabulüne, 1.245.-YTL'nin tahsiline, faiz başlangıç tarihi yönünden istemin reddine karar vermiştir. Bozma ve direnme kararlarının kapsamına göre, Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, hasar-zarar bedeli alacağına ilişkin olup, davacının istemi, ıslah dilekçesine göre fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla, toplam 1.245.-YTL'dir.

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427/2. maddesinde, miktar veya değeri belirli bir tutarın altında kalan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararların kesin olduğu, dolayısıyla temyizinin olanaklı bulunmadığı hükme bağlanmıştır.

21.07.2004gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219sayılı <Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun>, yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 1086 sayılı Hukuk Usulü Mahkemeleri Kanunu'nun 427. maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını bir milyar TL ye çıkarmış; yine aynı kanunla katsayı uygulaması getirilmiş olup,01.01.2009 tarihinden 31.12.2009 tarihine kadar katsayı artışı sonucu uygulanması gereken kesinlik (temyiz edilebilirlik sınırı)<1.400.-YTL>dir

Eldeki davada, temyiz istemine konu direnme kararının verildiği 29.09.2009 tarihinde,5219 Sayılı Kanunun temyiz (kesinlik) sınırını 1.400.-YTL olarak değiştiren hükmünün yürürlükte bulunduğu hususu gözetildiğinde, direnme kararında hükmedilen hasar-zarar bedeli alacağı miktarı her ne kadar bu miktarın altında ise de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olan davacının bilirkişi raporu ile belirlenen alacak miktarı3.059,23.-YTL olup; kesinlik sınırının üstünde olduğundan, müddeabihin değeri itibariyle HUMK.'nun 5219 Sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi uyarınca direnme kararı kesin değildir.

*** Bilirkişi raporu olmadığından asıl alacak miktarı belirlenmez yani mahkeme tarafından yapılan tespit bulunmazsa veya davacının bağlayıcı beyanı yoksa temyiz edilebilir karar olduğunda şüphe bulunmayacaktır.

YARGITAY 9.Hukuk Dairesi Esas: 2007/36599,Karar:2008/35213 Karar Tarihi: 23.12.2008 tarihli kararı “Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak fazla çalışma alacağı istenmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporunda hak kazanması halinde davacının isteyebileceği fazla çalışma ücreti alacağı belirlenmemiştir. HUMK.nun 427/3. maddesinde göre alacağın bir kısmının dava edildiği durumlarda kesinlik sının, alacağın tamına göre belirlenir. Dolaysıyla bir davada verilen hükmün kesin olup olmadığı konusunda değerlendirme yapılabilmesi için alacağın tamamının ne miktarda olduğunun ya davacının bağlayıcı bir beyanına dayalı olarak bilinmesi ya da mahkemece bu yönde bir belirleme yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacının alacak miktarının tamamı konusunda bir beyanının olmadığı ve mahkemenin de bu konuda bir belirlemesinin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple hükmün temyizinin mümkün olduğu kabul edilmelidir. (HGK 2005/9-117 E-2005 /151)

***Fazlaya ilişkin hak saklı tutulmamış ve kesinlik sınırının altında ise asıl alacak miktarı daha fazla da olsa karar kesin olacaktır.

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2012/9-840 Karar:2012/814 Karar Tarihi: 21.11.2012 tarihli kararı” Direnme kararının verildiği07.12.2010 tarihinde bu miktar 1.430.TL'dir. 16.07.1981 gün ve 2494 sayılı Kanun’un geçici maddesi ile temyiz ve karar düzeltme sınırlarına ilişkin değişikliklerin, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara yönelik temyiz ve karar düzeltme istemleri hakkında uygulanacağı belirtilmiş;dolayısıyla, dava hangi tarihte açılmışolursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı kabul edilmiştir. Bir mahkeme kararının temyiz edilip edilemeyeceği belirlenirken, temyiz hakkının doğduğu(kararın verildiği) tarihteki hukuksal durum esas alınmalı; karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmü temyiz sınırı yönünden hangi düzenlemeyi içeriyor ise, ona bağlı kalınmalıdır.Buradaki <karar> teriminin, Yerel Mahkemenin, Özel Daire bozmasına karşı verdiği direnme kararını da kapsayacağında duraksama bulunmamaktadır. Yeri gelmişken eldeki davada temyize konu alacak miktarının ne olduğunun açıklanmasında yarar vardır: Davacı-karşı davalı eldeki asıl dava ile; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmaksızın1.200,00 TL ihbar tazminatı istemiş; mahkemece asıl davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar, Özel Dairece, asıl davaya konu ihbar tazminatına yönelik olarak bozulmuş, karşı dava yönünden bir bozma nedeni yapılmadığından, hükmün bu kısmı kesinleşmiştir. Direnme kararının verildiği07.12.2010 tarihinde, temyiz (kesinlik) sınırı 1.430,00- TL. olmakla, direnme kararına konu miktar (1.200,00-TL) açık biçimde temyiz edilebilirlik sınırı altında olduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna gidilmesi, miktar itibariyle mümkün değildir.

*** Yine yukarıda ki kararda da hüküm altına alındığı üzere dava hangi tarihte açılmış olursa olsun, temyiz ve karar düzeltme sınırlarının saptanmasında, hakkında bu yollara başvurulan hükmün verildiği tarihteki yasal durumun esas alınacağı hususuna da dikkat edilmesi gerekmektedir.YARGITAY Hukuk Genel Kurulu Esas: 2012/9-849

Karar: 2012/704 Karar Tarihi: 10.10.2012 tarihli kararı da aynı yöndedir.


Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Temyiz Sınırının Altında Kalan Kararların Temyiz Edilememesi İle İlgili İnceleme" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.Remzi Sönmez'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
30-07-2013 - 02:22
(3929 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
19205
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 saat 44 dakika 15 saniye önce.
* Ortalama Günde 4,89 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 7671, Kelime Sayısı : 876, Boyut : 7,49 Kb.
* 6 kez yazdırıldı.
* 2 kez indirildi.
* 3 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1671
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03438592 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.