Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Satım Sözleşmesinde Alıcının Gözden Geçirme Ve Bildirim Külfeti

Yazan : Elvan Kakıcı Şimşek [Yazarla İletişim]
AVUKAT

A. GENELOLARAK


Alıcının ayıptan doğan sorumlulukhükümlerinden yararlanabilmesi bazı şekil şartlarını yerine getirmesinebağlıdır. Bu şekli şartlar Doktrinde Alıcının ayıptan doğan sorumlulukhükümlerinden yararlanabilmesi için kanunun kendisine yüklediği külfetleriyerine getirmiş olması şartı olarak da isimlendirilmektedir.[1]

Şekli şartlar alıcının satılanı gözdengeçirme külfeti ve mevcut olduğu iddia edilen ayıpları satıcıya bildirmekülfetlerinden oluşmaktadır. (BK m.223) Ayıptan doğan sorumluluğun tüm maddi koşulları oluşsa dahi, kanundaöngörülen gözden geçirme ve bildirim külfetleri yerine getirilmezse, satıcınınayıptan doğan sorumluluğuna gitmek mümkün değildir. [2]

Gözden geçirme ve bildirim külfetleri alıcıaçısından borç değil külfet niteliğinde olduğu için; yerine getirilmemeleritazminat borcunun doğumuna yol açmaz. Alıcının ayıptan doğan sorumlulukkapsamındaki seçimlik haklarını kullanması bakımından bir engel oluşturur.[3]Burada borç ve külfet kavramlarına değinmek yerinde olacaktır. Borç ifaedilmediği ya da yerine getirilmediği takdirde sorumluluk doğurur. Külfet,teknik anlamda bir yükümlülük ya da borç değildir. Külfeti, herhangi bir borçdoğurmayan, yerine getirilmediği takdirde o konuda sağlanmış olan haklarınkaybedilmesi sonucunu doğuran bir davranış olarak tanımlamak mümkündür. Buradamuayene ve ihbar külfetinin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde alıcınınsatılanı kabul etmiş sayılacağına dair yasal bir karine söz konusudur.

Dolayısıyla satıcı alıcıyı teslim sonrasımuayene ve ihbara zorlayamaz, muayene ve ihbardan kaçınan alıcıya karşıtazminat talebinde bulunamaz. Bilakis muayene ve ihbar külfetini hiç veyazamanında yerine getirmeyen alıcı ayıba karşı tefekkül hükümlerinin kendisinetanıdığı hukuksal olanakları kaybeder. Ayıplı olsa bile teslim aldığı satımkonusunu bir varsayım olarak, kabul etmiş sayılır. [4]

Gerek muayene ve gerekse İhbar Külfetineilişkin BK ve TTK hükümleri düzenleyici niteliktedir. Tarafların sözleşme ileaksini kararlaştırmaları mümkündür. Dolayısıyla tarafların ihbara ilişkinsüreleri uzatmaları ya da kısaltmaları mümkün olduğu gibi taraflar ayıbınniteliğine göre kanundan farklı bir düzenlemeyi kabul edebilmeleri demümkündür. Doktrinde aksini savunan görüşlerde mevcuttur.[5]Ancak; satıcı ağır kusurlu ise, ayıptan sorumluluğunun sınırlandırılacağıyönünde anlaşma yapmaları mümkün değildir.(BK m. 221)

Gözden Geçirme ve Bildirim külfetlerininyerine getirilmesi için satış türüne göre birtakım kısa süreler kabuledilmiştir. Söz konusu sürelerin kısa olarak düzenlenmiş olması doktrinde bazıgerekçelerle açıklanmaktadır. Bunlar; Satıcı açısından ispat kolaylığısağlanmış olması, fiili ve hukuki ilişkilerin kısa sürede açıklığakavuşturulmasının hedeflenmesi, iş hayatındaki işlem güvenliğinin korunması ve alıcınınuzun süre bekleyerek satıcının sırtından spekülasyon yapmasının engellenmesişeklinde sayılabilir. [6]

Gözden geçirme ve bildirim külfetinde süreyeilişkin gerekçeler daha ziyade ticari satışlar bakımından bir anlamtaşımaktadır. Çünkü ticari ilişkiler bakımından sürat ve netliğin büyük önemarz ettiği aşikardır. Doktrinde yeni bir görüşe göre; Adi satışlar bakımındansürenin hesaplanmasına ilişkin BK m. 223 ‘te yer alan hükümlerin tacir olmayanalıcılar için ağır olduğu ileri sürülmektedir. Gözden geçirme biçimi ve sürelerbakımından daha geniş davranılmasının ve bu külfetlerini yerine getirmeselerdahi borcun gereği gibi yerine getirilmemesinden dolayı BK madde 112 vd[7]’nadayanarak tazminat talep hakkının tanınması gerektiği savunulmaktadır. Nitekim YeniBorçlar Kanunu ile bu şekli koşullar alıcı lehine gevşetilmiştir. Tüketicisatışları bakımından ise; süreler tüketici lehine olacak şekilde daha uzundüzenlenmiştir ve tüketici satışları bakımından gözden geçirme külfetindenbahsedilmemektedir.

Karşılaştırmalı hukuka bakılacak olursaİsviçre Hukuku dışında adi satışlarda malın tesliminden sonra gerçek anlamdabir gözden geçirme külfeti düzenlenmesine rastlanılmamaktadır. Aynı Şekilde1999/44 Sayılı AT. Yönergesinde de gözden geçirme külfeti hiçbir suretlegündeme getirilmemiş. Bildirim külfeti ise üye ülkelerin tercihinebırakılmıştır.[8]
B. GÖZDENGEÇİRME KÜLFETİ


T.B.K. Madde 223[9] açık ayıplar yani olağan bir gözden geçirmesonucu ortaya çıkabilecek olan ayıplar bakımından Gözden geçirme Külfetinidüzenlemiştir. Alıcının gizli ayıpları gözden geçirme mecburiyetibulunmamaktadır. 6098 Sayılı T.B.K. ile , gözden geçirme terimi dışındaalıcının bu külfetine ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Alıcınıngözden geçirme külfetini yerine getirebilmesi için satılanda fiilen ve doğrudandoğruya tasarruf edebilecek duruma girmesi gerekir. [10]Gözdengeçirme külfetinin süresi, şartları ve kapsamı satış konusunun niteliğine göredeğişmektedir.

a-Adisatışlarda Gözden Geçirme Külfeti


BK madde 223 hükmünde açıkça ifade edildiğiüzere; alıcının muayene külfeti sadece açık ayıplar yani olağan bir muayenesonucu ortaya çıkabilen ayıplara ilişkindir. Alıcının muayene külfetininkapsamı belirlenir iken, alım ve satımlardaki olağan uygulamalar ve satımkonusunun doğası dikkate alınır. Ancak; adi satım sözleşmesindeki alıcıdanayıbın araştırılmasında ortalama dikkatli bir alıcının göstermesi gerekenözenin ötesinde yoğun bir çaba göstermesi beklenmemelidir. [11]

Alıcı muayene sırsında bilirkişiye başvurmakzorunda değildir. Tarafların muayeneyi bir uzmana yaptırmak hususunda biranlaşması olabileceği gibi düzenli alım satımlarda oluşan örf ve adette biruzmana başvurmayı gerekli kılabilir. Çok sayıda ve miktarda satım konusununaynı anda teslim edildiği durumlarda, seçilecek yeterli sayıda örnek üzerindenyapılacak muayene yeterlidir. Ard arda teslimli satım sözleşmelerinde her birteslim sonrası muayenenin yapılması zorunludur. Numune üzerinde satımlarda isegerek numune ve gerekse teslim edilen malın muayenesi gerekir.

Gözden geçirme masrafları alıcıya aitbulunmaktadır. Ancak; satış konusunun ayıplı çıkması halinde, alıcı gözdengeçirme masraflarını satıcıdan talep etme hakkına sahiptir (TBK m. 229)

Gözden geçirme yeri malın teslim yeri olarakkabul edilmektedir. Zira teslim yeri alıcının satım konusu üzerinde doğrudanzilyet olarak, doğrudan tasarruf olanağına kavuştuğu yerdir. Ancak, taraflarınanlaşması, somut olayın şartları ve olası ticari ihtiyaçlar gözden geçirmeyerinin başka bir yer olmasını gerekli kılabilir. Örneğin teslim yerinde gözdengeçirmenin gerekli kıldığı teknik donanım bulunmadığı için satım konusununmuayenesi yapılamıyorsa, gerekli donanımın bulunduğu başka bir yerde muayeneyapılabilir. [12]

Adi Satışlarda gözden geçirme süresi kesinbir şekilde tespit edilmemiş olup “imkanbulunur bulunmaz” yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Örneğin; Ne zamanevleneceği belli olmayan çocuğumuz için bir buzdolabı alarak, bunu bir odadayıllarca bekletip de sonunda nihayet çocuğumuz evlendikten sonra fişetaktığımızda çalışmadığını fark edersek, artık ayıptan doğan haklarımızıkullanmamızın mümkün olmayacağı açıktır.

Maddede olağan akışa göre imkan bulunurbulunmaz denmesinin sebebi, bazı durumlarda gözden geçirmenin yapılmasınınhemen mümkün olmaması nedeniyledir. Örneğin; Erzurum’da yaşayan bir alıcınınucuz bulduğu için Ocak ayında çim kesme makinesi alması halinde, bunun gözdengeçirmesinin hemen yapılması mümkün olmaz. Karın neredeyse Hazirana kadar kalkmadığıErzurum’da yaşamın olağan akışına göre imkan ancak, Haziran ayındabulunabilecek, alıcı çimlerin uzama sürecine bağlı olarak ilk uzamasındamakineyi gözden geçirme külfeti altında olacaktır.[13]

Muayenedeki gecikme satıcının ayıba karşısorumluluğunu ortadan kaldırır. Gözden geçirme gecikmeye meydan vermeden satımkonusunun doğasına bağlı olarak normal seyrinde yapılmalıdır. Çabuk bozulabilenmallar bakımından muayene süresi daha kısa tutulmalıdır. İsviçre ve Alman HukukUygulamasından örneklerle: Örneğin tropik meyvelerde altı gün, portakalda dokuzgün sonra yapılmış bir muayene gecikmiş bir muayene sayılır. Aynı şekildedinlendirilmesi gerekliliği nedeniyle şarabın muayenesi altı gündeyapılmalıdır.[14]

Ancak istisna olarak TBK Madde 224 uyarıncaHayvan satışında satıcının sorumlu olacağı süre yazılı olarak belirlenmemiş veayıp hayvanın gebeliğine ait değilse, ancak ayıbın devrin yapıldığı veyaalıcının devralmada temerrüdünün gerçekleştiği günden başlayarak dokuz güniçerisinde gözden geçirme ve bildirimin yapılması gerekmektedir.

Gözden geçirme ve bildirim sürelerini öngörenBK Madde 223 hükmü emredici nitelik taşımadığı için tarafların bu sürelerideğiştirebilmesi mümkündür.
b-TicariSatışlarda Gözden Geçirme Külfeti

Ticari satışlar bakımındansüreler kısa olup kesin olarakbelirtilmektedir. T.T.K. Madde 23/1-c uyarınca; teslim sırasında olağan birinceleme ile ortaya çıkabilecek açık ayıplar bakımından 8 günlük bir gözdengeçirme süresi öngörülmüştür. Sözleşmenin kurulma anında fark edilen aşikarayıpların sorumluluğa yol açmayacağı açık olmakla beraber (T.B.K. Madde 222 )ticari satışlar bakımından sözleşmenin kurulduğu anda daha fark edilmemiş vefakat teslim anında fark edilen aşikar ayıplar için iki günlük olağan incelemesüresi tanınmıştır.

TTK Madde 23 ‘te gözden geçirme ve bildirimsürelerinin değiştirilmesine ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Busürelerin hak düşürücü süre mi yoksa zamanaşımı süresi mi olduğu hususuDoktrinde tartışmalıdır. Kanaatimiz; bu sürelerin hak düşürücü süreler olduğuyönündedir ve değiştirilmeleri mümkün değildir.
c-TüketiciSatışlarında Gözden Geçirme Külfeti

Tüketici Satışları bakımından Gözden geçirme külfetine yerverilmemiştir. Bunun sebebiözellikle karmaşık yapılı teknolojik malların tüketici tarafından tam anlamıylagözden geçirilmemesinin mümkün olmaması ve masraflarına katlanmak sureti ileuzman kişilere gözden geçirttirilmesinin de tüketiciden beklenememesidir.
TKHK düzenlemesinin kaynağını teşkil eden ATdüzenlemesinde ( 1999/44 Sayılı AT Yönergesi ) de gözden geçirme külfeti hiçbirşekilde kabul edilmemesi bu görüşe destek vermektedir.[15]Ancak doktrinde bazı yazarlar bu durumda TBK Madde 223 ‘ün uygulanabileceğinisavunmaktadırlar. Ancak bu yazarlar bizimde katıldığımız görüşe göre Öğretideeleştirilmiştir. Şöyle ki; tüketiciyi koruma amacı gözetilerek bir sonucagidilmesi gerektiği dikkate alınacak olursa, TBK’nun getirdiği bir külfetten tüketiciyi korumaisteği ağır basmaktadır. Ancak tüketici satışları bakımından açık ayılar içindüzenlenmiş ( TKHK m. 4) 30 günlük bildirim külfetinin yerine getirilebilmesiiçin malın kullanım amacı çerçevesinde olağan bir kontrolden geçirilmesigerekecektir.
C. BİLDİRİMKÜLFETİ

Alıcının satılanda gözden geçirme sonucundagördüğü veya sonradan meydana çıkan ayıpları satıcıya bildirmesi külfetidir.Alıcı; bildiriminde mevcut ayıbı somutlaştıracak şekilde tanımlamalı ve sözkonusu ayıbı içeren satım konusunu ifa olarak kabul etmediğini açıklamalıdır.Alıcının bildirim ile sahip olduğu seçimlik haklardan birini kullanımyükümlülüğü yoktur. Süresinde muayene ve ihbar külfetini yerine getiren alıcı,zamanaşımı süresi içerisinde her zaman sahip olduğu seçimlik haklarıkullanabilir. Alıcı sadece ihbarda bildirdiği ayıplara ilişkin olarak sahipolduğu seçimlik hakları kullanabilir. [16]6098Sayılı BK ile 818 Sayılı Kanunda kullanılan “ ihbar” ifadesi “bildirim” olarakdeğiştirilmiştir.

Bildirim; bir bilgi açıklamasıdır. Bu konudadoktrinde iki farklı görüş hakimdir. Bir görüşe göre; bildirim karşı tarafaulaşması gereken bir bilgi açıklamasıdır. Bu nedenle ayıp ihbarının süresindesatıcıya ulaşıp ulaşmadığının tespitinde irade beyanına ilişkin kurallarçerçevesinde “varma anı “esas alınır.[17] Ancak;bildirimin satıcıya ulaşmasına kadar olan rizikolara, örneğin geç ulaşmasına,alıcı katlanacaktır. Diğer görüşe göre; ayıba ilişkin bildirimin süresindeyapılıp yapılmadığının tespitinde “ gönderme anı” esas alınmalıdır. Bu görüşündayanağı BK madde 5/2 [18]uyarıncabildirim beyanının vaktinde ulaşacağını kabul etmeye hakkı olmasıdır.

a-AdiSatışlarda Bildirim Külfeti


Gözden geçirme ile ortaya çıkan açıkayıplardaBK Madde 223 uyarıncaalıcısatılanda satıcınınsorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde onabildirmek zorundadır. “Uygun bir süre içinde” sözcüğü ile bildirim yapılmasındagecikme olmaması, ayıp görülür görülmez zaman geçirmeden işin ve halingerektirdiği normal bir süratle durumun satıcıya bildirilmesi kast olunmaktadır[19].Kullanmaya ilişkin ayıplar açısından (Gizli ayıplar ) ise; bu tür bir ayıbınbulunduğu sonradan anlaşılır ise, hemen satıcıya bildirilmelidir.

818 Sayılı Eski Borçlar Kanununda ise gözdengeçirme ile ortaya çıkan ayıplara ilişkin bildirim külfeti için ayıbın derhalsatıcıya ihbar edilmesi şeklinde bir düzenleme mevcut idi. Artık Kanun koyucualıcının bildirim külfetini ayıbı fark etmesinin hemen sonrasında derhalyapmasını aramamakta; uygun bir süre içinde bildirimde bulunmasını, ayıptandoğan sorumluluğun doğumu için yeterli bulmaktadır. [20]Bukonuda doktrindeki baskın görüşe uygun olarak kanun koyucu Kanunun gerekçesindede ifade edildiği üzere; adi satışlarda alıcıyı daha fazla korumak adınabildirim külfeti açısından esneklik sağlamıştır. Her iki Kanunda kullanmayailişkin ayıplar açısından bir farklılık olmayıp “ derhal” ifadesinin yerini “hemen” ifadesi almıştır.

TBK Madde 224 uyarınca Hayvan satışındasatıcının sorumlu olacağı süre yazılı olarak belirlenmiş ve ayıpta hayvanıngebeliğine ait değilse, ancak ayıbın devrin yapıldığı veya alıcının devralmadatemerrüdünün gerçekleştiği günden başlayarak dokuz gün içerisinde gözdengeçirme ve bildirimin yapılması gerekmektedir.

Bildirim ve gözden geçirme zamanındayapılmamış olur ise ayıptan doğan sorumluluğun doğmayacağı açık olmakla beraberKanunda bildirim külfeti yerine getirilmemiş olsa da satıcının sorumluluğunundoğacağı durumlar düzenlenmiştir. BK Madde 225 uyarınca; satıcının ağır kusurumevcut ise, satılandaki ayıbın kendisine süresi içerisinde bildirilmediğiniileri sürerek sorumluluktan kurtulamaz.

Kanunun 225. Maddesinin ikinci fıkrasıgereğince; satıcılığı meslek edinmiş kimselerin bilmesi gereken ayıplarbakımından da aynı hüküm geçerli kılınmıştır. Özetlemek gerekir ise; 6098Sayılı BK uyarınca; satıcının ayıptan doğan sorumluluğuna gidebilmek içinbildirim külfeti, , sadece satıcılığı meslek edinmemiş ve ayıp konusunda hafifihmali olan veya hiç kusuru olmayan satıcılara karşı ve satıcılığı meslekedinmiş, ancak yeterli özeni gösterseydi dahi ayıbı fark edemeyecek konumdaolan satıcılara karşı söz konusu olacaktır.

Kanaatimizce; satıcılığı meslek edinmiş olansatıcılar için çok ağır bir düzenleme getirilmiştir. Tacir ya da esnafsatıcılığı meslek edinmiş kişi olarak satış sözleşmesi yapılırken bildiği ya dabilmesi gereken ayıplardan kendisine bildirim yapılmaksızın sorumlu olacaktır.Uygulamada Mahkemeler bu düzenlemeyi alıcı lehine değerlendirecektir. İşimeslek edinmiş kişilerin sattığı mallarda çıkan ayıplar bakımından hassasdavranılmalı, satıcın bilmemesi gerektiğini ileri sürerek alıcının bildirimkülfetini göz ardı edilmemelidir. Ayrıca alıcı açısından bildirim yapılmamış olmasınınileri sürülmesinin, bazı durumlarda hakkın kötüye kullanılması niteliğindeolacağına göz ardı edilmemelidir.[21]
Bildirim adi satışlar bakımından herhangi birgeçerlilik şekline tabi değildir.

b-TicariSatışlarda Bildirim Külfeti


TTK m. 23/1-c kapsamında açık ayıplarbakımından öngörülen 8 ve 2 günlük sürelerin gözden geçirme süresinin yanındabildirim süresini de içerip içermediği doktrinde tartışmalıdır. Bir görüşegöre; muayene ile ortaya çıkacak ayıplarda 8 günlük muayene süresi içinde ayıpihbarını yapmanın mümkün olmadığı bu nedenle 8 günlük muayene süresine ilavetensekiz günlük bir süre daha verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.[22]Ancak; Yasa da sekiz günlük ek süreye işaret eden bir ibare bulunmamaktadır.Kanaatimizce; sekiz günlük sürenin hem gözden geçirme süresi hem de bildirimsüresini içerdiğini kabul etmek daha yerinde olacaktır. Gizli ayıplarbakımından ise; TTK m. 23/1-c ‘ün göndermesi ile TBK madde 223 hükmüuygulanacaktır.

BK Madde 223 uyarınca yapılacak olan bildirimbir geçerlilik şekline tabi değildir. TTK Madde 18/3 ‘te[23] yeralan hüküm dikkate alınarak ticari satışlardaki bildirimin bir şekle tabi olupolmadığı hususu tartışmalıdır. Buradaki tartışma; Ayıp İhbarının TTK Madde 18/3‘de öngörülen ve geçerlilik şekli mi yoksa ispat şekli mi olduğu tartışmalıolan şekillerden biri ile yapılmasının gerekip gerekmediğidir. [24]

Öğreti de hakim olan ve bizimde katıldığımızgörüşe göre; Tacirler arasındaki bildirim külfetinin şekle tabi olmadığıyönündedir. Bu zorunluluğun sınırlı olarak getirildiği, bu hükmün düzenlemealanının sadece temerrüt ihtarı, sözleşmeden dönme ve feshe yönelik beyanlarlasınırlı olduğu, genişletici yoruma tabi tutulmaması gerektiğidir. Ayıpihbarının şekle tabi olup olmaması hususu ispat açısından önem arz etmektedir.TTK Madde 18[25]’ingerekçesi de incelendiğinde; şeklin geçerlilik şartı olmaktan çıkartılıp ispatşartına dönüştürülmüş olduğu görülecektir.


Diğer görüşe göre ise; satılan maldaki ayıpihbarları hem tacirler arasında olacağı hem de muhatabı temerrüde düşürmesinedeni ile bildirimin şekle tabi olarak yapılması yönündedir.[26] Hertacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibihareket etmesi gerektiğinden hareketle bu görüş desteklenmektedir. Yargıtay’ın son yıllardaki kararlarındakieğilim de bu yöndedir.

Yargıtay’ın bu hususta değişik kararlarımevcuttur.

“TicaretYasasının 20/3 maddesinde sözü edilen şekle bağlı bildirmeler, maddede sınırlıve sayılı olarak tayin edilen haller için olup, örneğin ayıbın bildirilmesi bumadde kapsamına alınmamıştır. Bu nedenle satılan şeyde görülen ayıbınbildirilmesi bir şekle bağlı değildir. Ancak; uyuşmazlık halinde ayıp ihbarınınkanıtlanması şekle tabidir. ( Y.19.HD.,E.2002/2445, K.2002/3993, T.13.05.2002)”[27]

“Tacirler arasında ihbarın geçerli olması için, noter kanalı ile veya iadelitaahhütlü mektupla ya da telgrafla yapılması şarttır. ( TTK. m. 20/3 ; Y.19.HD., E.2003/2208, K.2004/366, 21.01.2004)”[28]

“Ayıp ihbarının geçerli olması için, noter, iadeli taahhütlü mektup veyahuttelgrafla yapılması şarttır. Ayıp İhbarının süresinde ve usulüne uygun biçimdeyapılmadığı gözden kaçırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğrugörülmemiştir. ( Y.19. H.D. 07/04/2009, 2008/6736 E., 2009/2806 K. )”

c-Tüketicisatışlarında Bildirim Külfeti


TKHK m. 4/f–2 ‘ye göre” “ Tüketici malın teslimi tarihinden itibarenotuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici, bu durumdabedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli iledeğiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım istemehaklarına sahiptir.” Eski TKHK madde 4 uyarınca düzenlenen; hileyle ayıbıgizlemiş satıcının, kendisine süresinde başvurulmadığını ileri süremeyeceğineilişkin hüküm yeni madde düzenlemesinde yer almamıştır. Ancak TKHK m. 30 gereği[29] BKm. 225 ‘in uygulanması ile Tüketici işlemlerinde de aynı sonuca varılacaktır. [30]


D. SATILANIN BAŞKAYERLERDEN GÖNDERİLDİĞİ SATIŞLARDA ALICININ KÜLFETLERİ ( BK Madde 226 )


Mesafe sözleşmeleri Mal ve hizmetlerinmesafeli olarak sağlanması ile tarafların fiziksel olarak karşı karşıyagelmeksizin sözleşme akdetmesidir.[31]Satılanın sözleşmenin ifa yerinden başka bir yere gönderilmesi şartı ileyapılmış satışlarda ( mesafesatışlarında ); satılanın ayıplı olduğunu ileri süren alıcı teslim alma yerindesatılanın temsilcisi yoksa satılanın korunması için gerekli önlemleri geçiciolarak almakla yükümlüdür. Alıcı söz konusu önlemleri almadan malı satıcıyagönderemez. Korumaya ilişkin giderleri alıcı satıcı hesabına karşılar.

Alıcı satılanın durumunu gecikmeksizinusulüne göre tespit ettirmekle yükümlü olup aksi taktirde ileri sürdüğü ayıbınsatılanın kendisine ulaştığı zamanda var olduğunu ispatlamalıdır. Satılandakısa zamanda bozulma tehlikesi var ise; alıcı satılanı bulunduğu yerdekimahkeme aracılığı ile sattırmaya yetkili olduğu gibi satılanın yararınıngerektirdiği durumlarda sattırmakla yükümlüdür. Alıcı, şeyi kendisi satmışsakabul etmiş sayılır.[32]

Tüketici satışları bakımından[33]mesafesatışlarına ilişkin hükümler TKHK m. 9/a’da düzenlenmiştir.




[1]YAVUZ/ACAR/ÖZEN, Borçlar Hukuku Dersleri Özel Hükümleri, Beta Yayınları,İstanbul,2012, S. 73

[2]Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Özel HukukSempozyumu Özel Sayısı Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, Legal Yayınevi, 2012, S.388

[3]KAPANCI, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu Açısından Satış Hukukunda AyıptanDoğan Sorumluluk Ve Sözleşmesel Garanti Taahhütleri, Oniki Levha Yayınları,2012, S. 30

[4]GÜMÜŞ, Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Vedat Kitapçılık, İstanbul,2008, S. 149

[5]www.e-akademi.org, Hukuk Ekonomi ve Siyasi Bilimler Aylıkİnternet Dergisi, Sayı 113,Ticari Satışlarda Alıcının Muayene Ve ihbar Külfeti,Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Arı, Temmuz 2011,

[6]KAPANCI/ a.g.e. S. 32

[7]B.K. Madde 112 “ Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisinehiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe , alacaklının bundan doğanzararını gidermekle yükümlüdür.”

[8]KAPANCI, a.g.e., S. 33

[9]T.B.K. Md. 223” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışınagöre imkan bulunur bulunmaz gözdengeçirmek ve satılanda satılanın sorumluluğunu gerektiren bir ayı görürse , bunuuygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.”

[10]YAVUZ/ACAR/ÖZEN a.g.e. S. 73

[11]GÜMÜŞ, a.g.e., S. 151

[12]GÜMÜŞ, a.g.e., S. 153

[13]Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Özel HukukSempozyumu Özel Sayısı Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, Legal Yayınevi, 2012,S. 390

[14]HONSELL, Art. 201 N.9 ,S.1124-1125 (GÜMÜŞ, a.g.e., S. 154 nakden )

[15]KAPANCI, a.g.e. S. 36

[16]GÜMÜŞ,a.g.e., S. 154

[17]GÜMÜŞ, a.g.e., S. 155

[18]BK Madde 5/2 “ Öneren önerisini zamanında ulaşmış sayabilir. “

[19]YAVUZ/ACAR/ÖZEN a.g.e. S. 74

[20]Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Özel HukukSempozyumu Özel Sayısı Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, Legal Yayınevi, 2012,S. 390


[21]Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Özel HukukSempozyumu Özel Sayısı Prof. Dr. Cevdet Yavuz’a Armağan, Legal Yayınevi, 2012,S. 392


[22]www.e-akademi.org, Hukuk Ekonomi ve SiyasiBilimler Aylık İnternet Dergisi, Sayı 113,Ticari Satışlarda Alıcının Muayene Veihbar Külfeti, Yrd. Doç. Dr. Zekeriya Arı, Temmuz 2011,


[23]TTK Madde 18/3 “ Tacirler arasında diğertarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkinihtarlar ve ihbarlar , noter aracılığı ile, taahhütlü mektupla, telgrafla veyagüvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ileyapılır. “

[24]GÜMÜŞ, a.g.e., S. 156

[25] Madde 18 Gerekçe - Tasarı ile bu maddenin üçüncü fıkrasındaüç köklü değişiklik yapılmıştır: (1) Hükümdeki şekil, geçerlilik şartı olmaktançıkarılmış, ispat şartına dönüştürülmüştür. Bu amaçla eski metinde yer alan"muteber olması için" ibaresine metinde yer verilmemiştir. Budeğişikliğin sebebi, geçerlik şartının artık haklı bir gerekçesinin bulunmamasıve teknikteki hızlı gelişmedir. Ayrıca hiçbir modern kanunda bu kadar ağır birgeçerlilik şartı yer almamaktadır. Şartın tacir gibi basiretli bir işadamı içinöngörülmüş olması da anlamsız bulunmuştur. (2)İadeli taahhütlü mektup taahhütlüye dönüştürülmüştür. Çünkü, burada varmateorisinin kabulünü haklı gösterecek bir gerekçe mevcut değildir. (3) Güvenlielektronik imza hem Borçlar Kanununda kabul edilmiş hem de düzenli bir sistemebağlanmıştır. Hükme bu olanak da eklenmiştir.



[26]ŞENYÜZ, Borçlar Hukuk Genel Ve Özel Hükümler, Ekin, 2011, S.269

[27]METİN, Türk Hukukunda Kanun Ve İçtihatlarla İhbar-Bildirim, Seçkin, 2006, S.17

[28]METİN, a.g.e. S. 18

[29]TKHK m. 30” Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerdegenel hükümler uygulanır.”

[30]YAVUZ/ACAR/ÖZEN a.g.e. S. 74

[31]GEZDER, Erzurumlu Şerhi Mesafeli Sözleşmeler, Beta, 2006, S.24.

[32]YAVUZ/ACAR/ÖZEN a.g.e. S. 75

[33]Madde 9/A - (Ek madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./14. md.)”Mesafeli sözleşmeler;yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıkullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veyahizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılansözleşmelerdir. Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntılarıBakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesizorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiğini yazılı olarak teyit etmedikçesözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi,yine elektronik ortamda yapılır. Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişikendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir.Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazlaon gün uzatılabilir. Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslimedilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsızolarak yapıldığını ispatla yükümlüdür. Cayma hakkı süresince sözleşmeye konuolan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödemeyapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesininistenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satışlara ilişkin hükümlermesafeli sözleşmelere de uygulanır.Satıcı veyasağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içindealmış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukuki işlemden dolayıborç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malıgeri almakla yükümlüdür.”


Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Satım Sözleşmesinde Alıcının Gözden Geçirme Ve Bildirim Külfeti" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Elvan Kakıcı Şimşek'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
10-06-2013 - 11:15
(3974 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 1 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 1 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
16379
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 11 saat 14 dakika 30 saniye önce.
* Ortalama Günde 4,12 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 56583, Kelime Sayısı : 3665, Boyut : 55,26 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 3 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1647
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,36324406 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.