Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Mevzuatımızda Ölülerin Yakılması

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

MEVZUATIMIZDA ÖLÜLERİN YAKILMASI

Av.M.LAMİH ÇELİK

Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü


; …beni yaktırırsın,
odanda ocağın
üstüne korsun
içinde bir kavanozun.(...)
Fedakarlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin…

Nazım Hikmet

Mezarlıklar, ölülerin gömülmesine terk ve tahsis edilen yerlerdendir. [1]Mezarlıkların temel işlevi,ölü bedenlerin kamu sağlığını tehlikeye atmadan toprağa dönüşümün sağlandığı alanların olmasıdır.Ayrıca,geride kalanlar için ziyaret,hatırlama ve sembol alanlarıdır. Ekolojik mezarlık,ölü bedenlerin doğaya dönüşümü en kısa zamanda sağlayacak ve kirletici unusurları içermeyecek gömü yöntemleri ve mezarlık planlama anlayışını ifade etmektedir.Ekolojik mezarlıklarda ölüler tabut ile gömülecekse;çözünebilir malzemeden bambu,mukavva tabut kullanılmakta veya tabutsuz olarak doğrudan toprağa gömü yapılmaktadır. Ekolojik mezarlık anlayışında yakma yöntemin çevreye karşı kirletici unsurlar içerdiği ve yakma işlemi için kullanılan enerji ile atmosfere kirletici verildiği savunulmaktadır.

İnsanlar tarih boyunca ölen yakınlarını ya gömerek ya da yakarak defnetmişlerdir. Medeniyetin beşiği olan Anadolu'da Hitit medeniyetinde hiyeroglif metinlerinde ölülerin nasıl yakıldığı ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.İlyada Destanı'nda Hektor'un yakılması için kadınların şehre dokuz gün odun taşıdığı anlatılmaktadır.

Bu yazımızda mevzuatımızda ölülerin yakılmasıyla ilgili yer alan düzenlemeleri ele alacağız;

A- 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu [3](UHK)

Ölülerin yakılması için fırınlar yaptırmak isteyen belediyeler Sağlık Bakanlığı'na müracaat ederek hazırlattırdıkları projeleri tasdik ettirip izin aldıktan sonra tesisata başlayabilirler. (UHK m.224) Düzenlemesine rağmen bu güne kadar Sağlık Bakanlığına izin için başvuran belediye olmamıştır.

Bir cesedi ölü yakma fırınlarında yaktırmak için aşağıda yazılı belgelerin bulunması gerekir. (UHK m.225)

1 - Ölünün hastalığı esnasında tedavisiyle meşgul olmadığı bilinen resmî bir doktor tarafından verilmiş olup vefatın herhangi bir olağandışı bir sebepten meydana gelmediğini bildiren bir rapor ve defin ruhsatiyesi.

2 - Cesedinin yakılmasını arzu ettiğini beyan eden ve ölenin hayatta iken yazdığı vesika veya bu hususta sözlü olarak arzusunu duyanlardan üç kişinin şehadetleri ve tasdikleri.

Burada Türk Medeni Kanununda vasiyetname ile ilgili düzenlenmelere bakalım;

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun[4] 502.maddesine göre; Vasiyet yapabilmek için ayırt etme gücüne sahip ve onbeş yaşını doldurmuş olmak gerekir. Dolaysıyla 15 yaşını doldurmamış kişilerin yakılmaya yönelik talepleri dikkate alınmayacaktır. Kişi vasiyetnamesini kendi el yazısıyla veya resmi şekilde yapabileceği gibi sözlü olarak da yapabilir.(m.531) Resmi vasiyetname, sulh hakimi veya noter yahut kanunla yetkili kılınmış kişi tarafından iki tanık huzurunda düzenlenir.(m.532) kişi kendi el yazısıyla vasiyetnamesini düzenleyerek bu kişilere saklanmak üzere teslim edebilir.(m.538) El yazısının ölen kişiye ait olması, düzenlendiği tarihi(gün/ay/yıl) ve imzasını taşıması şarttır.

Kişi ancak yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmi veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.Bu zorunlu şartlar kalktıktan sonra 1 ay içinde yazılı vasiyetname yapılmadığı takdirde sözlü vasiyetname hükümsüz olur.(m.541) Ölen kişi yakılmak istediğini üç kişiye söylemesi gerekir.Medeni kanunda kişi sayısı iki iken 1593 sayı kanunda sayı üç olarak belirlenmiştir.Bu nedenle iki kişiye yapılan vasiyet Medeni kanun açısından geçerli bir vasiyet olsa bile vasiyetinde cesedinin yakılması talep etmiş ise bunun geçerli olabilmesi için 1593 sayılı yasanın 225 maddesine göre tanık sayısının üç olması zorunludur. Bu üç kişi, yakılma yönündeki beyanı, yer, yıl, ay ve günü de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalarlar. Yazılan belgeyi birlikte vakit geçirmeksizin bir Sulh veya Asliye mahkemesine verirler ve miras bırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hakime beyan ederler.(m.540)

Sözlü vasiyet yoluna başvuran kimse askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay; Ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa, o aracın sorumlu yöneticisi; sağlık kurumlarında tedavi edilmekteyse, sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hakim yerine geçer. (m.540)

3 - Ölen kişinin ölümünün herhangi bir cinayet sonucu olmadığına dair hiç bir şüphe mevcut olmadığını bildiren ve mahallî polis idaresi tarafından verilen belge

Bütün bu belgeler,yakılmadan 24 saat önce belediyeye ibraz olunarak vefat defterine kayıt yapıldıktan sonra yakılma izni verilir. Defnedilen ölülerin defninden sonra yakılmak için mezardan çıkarılmalarına müsaade edilmez.

Yakma sonucu cesetten kalan kısımlar özel bir kapların içinde mezarlıklarda bunun için hazırlanmış özel bir odada muhafaza edilir.(UHK m.226)

B- Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik [5]

Yönetmeliğin 2.maddesinde;ölü küllerinin nakli ve muhafazası ile ilgili usul ve esasları düzenlediği belirtilmiştir.

1- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşına ait olan ölü küllerinin ülkemize nakli:

Başka bir ülkede vefat eden vatandaşımıza ait küllerin ülkemize getirilebilmesi için cenaze sahibi tarafından belirlenen laboratuvarda, beyan edilen külün insan cesedinin yakılmasıyla ortaya çıkan kül olduğuyla ilgili kapsamlı analizleri yaptırılır.Daha sonra eğer başkaca bir engel yoksa cenaze külü uygun bir mezarlıkta özel kapların içinde muhafaza edilir.

2-Nakli yapılacak ölü külleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bir kişiye ait ise;

Birinci derecede[6] yakını Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olması şartıyla külleri ülkemize getirilebilir. Yönetmelikte sadece birinci derece yakını yani çocukları Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olanların külleri ülkemize getirilebilir. Yönetmelikte eş sayılmadığından ve birinci derece kapsamında girmediğinden ölenin eşi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olsa bile eğer Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan çocukları yoksa eşinin küllerini ülkemize getirilemez.(m.38)

C- 3584 Sayılı Cenaze Nakline Mahsus Beynelmilel İtilafnameye İltihakımız Hakkında Kanun [7]

Madde 1 - 10 Şubat 1937 tarihinde Berlin'de tanzim edilip Türkiye Cumhuriyeti ve alakalı diğer Hükümetler murahhasları tarafından imza edilmiş olan ölülerin nakli hakkındaki beynelmilel itilafname kabul ve tasdik edilmiştir.

Ölülerin Nakline Dair Beynelmilel itilafnamenin 11.maddesinde "Bu antlaşma ölü küllerinin nakline tatbik edilmez.; Hükmü yer almaktadır.

D-Cenazelerin Nakli Anlaşması [8]

Bu anlaşma 17 Nisan 1975 tarihli ve 1887 sayılı kanunla onaylanması uygun bulunmuştur.

Bu anlaşmanın 1.maddesinin 3.fıkrasında; Bu Anlaşma, yakılan naaşların küllerinin nakline uygulanmaz. ; hükmü yer almaktadır.

E- 4458 sayılı Gümrük Kanunu [9]

Kanunun 167/11-b maddesine göre Tabutlar, cenaze kül kapları …." Gümrük vergisinden muaftır.

Dipnotlar:

[1]6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik (RG: 15 Temmuz 2004 - Sayı: 25523) İngilizce'deki mezarlık/cemetrey sözcüğü eski Yunanca'daki "koimetiriondan gelir;bunun sözlük anlamı ise "yatakhane" demektir.

[2] Aysel Uslu,;Çevreye dost mezarlık(ekolojik mezarlık)planlama yaklaşımları ve dünya kentlerinden örnekler)Uluslar arası ileri teknolojiler sempozyumu(IATS'09),13-15 Mayıs 2009,Karabük,Türkiye

[3] Resmi Gazete : 6 Mayıs 1930 - Sayı: 1489

[4] Resmi Gazete : 8 Aralık 2001 Sayı: 24607

[5] Resmi Gazete: 19 Ocak 2010 Sayı: 27467

[6]Türk Medeni Kanunu

MADDE 495 .- Mirasbırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyudur.
Çocuklar eşit olarak mirasçıdırlar.

Mirasbırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoyları alır.

[7] Resmi Gazete: 7 Şubat 1939 - Sayı:4126

[8] Resmi Gazete : 6 Ağustos 1975 Sayı: 15318

[9] Resmi Gazete: 4 Kasım 1999 - Sayı: 23866
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Mevzuatımızda Ölülerin Yakılması" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
22-08-2012 - 20:19
(4266 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 4 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 4 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
7398
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 7 saat 25 dakika 52 saniye önce.
* Ortalama Günde 1,73 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 8097, Kelime Sayısı : 954, Boyut : 7,91 Kb.
* 4 kez yazdırıldı.
* 6 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1513
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,02187490 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.