Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale Belediyenin Haczedilemeyen Mallarına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı Üzerine….

Yazan : Av.M.Lamih Çelik [Yazarla İletişim]

BELEDİYENİN HACZEDİLEMEYEN MALLARINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI ÜZERİNE….



Av.M.Lamih ÇELİK


Şanlıurfa Belediyesi Hukuk İşleri Müdürü



1-Haczedilmezlik kuralının amacı nedir?

“Belediyelerin, belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan kamu tüzel kişileri olmaları nedeniyle, bunlara yasalarla yüklenilen görevler, yerel toplumsal yaşamın zorunlu gereksinimleridir. Belediyeler bu gereksinimleri karşılamak amacıyla bazı etkinliklerde bulunurlar. Bunun için de ayni ve nakdi varlığa ihtiyaç duyarlar. Toplumsal yaşamın sürekli, düzenli ve sistemli bir şekilde sürdürülebilmesi için, bu etkinliklerden bazılarının kesintisiz bir biçimde yürütülmesi; bunun sağlanabilmesi bakımından da belediyelerin ayni ve nakdi varlığa sahip olmaları gerekir. Belediyelere ait bazı ayni ve nakdi varlıklara haciz yasağı getirilmesindeki amaç da, belediyelerce yerine getirilen kamu hizmetlerinin bazılarının, toplumsal yaşamın gerektirdiği zorunluluklara bağlı olarak sürekli ve düzenli bir şekilde yürütülmesi gereğidir. Yani toplum yararının üstün tutulmasıdır. Yine belirtmek gerekir ki, belediyelerin devamlılık gösteren kamu hizmetlerinin görülmesine ayrılmış olan tüm kaynaklarının hacze konu olabilmesinin, bu hizmetlerin ifa araçlarını tamamen ortadan kaldırmak gibi bir sonuç doğurabileceği de kuşkusuzdur.” Bu çalışmaların kesintiye uğramadan devam edebilmesi amacıyla 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin son fıkrasında; belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceğihükmüne yer verilmiştir. Oysa 1580 sayılı yasanın 19/7 maddesinde yer alan düzenlemeye göre;haczedilebilirlik için,doğrudan doğruya kamu hizmetinde kullanılmama ve akar(gelir) getirmeme koşulları birlikte aranırken yeni düzenlemeye göre kamu hizmetlerinde fiilen kullanılmayan malların haczedilebileceği belirtilmiş ayrıca gelir getirmeme şartı aranmamıştır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin “Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez.” hükmünü içeren son fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulmuştur.

2-Anayasa Mahkemesi Belediyenin Haczedilmeyen malları için hangi karara vardı?

Anayasa Mahkemesi konuya ilişkin kararında;

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin son fıkrasının itiraz konusu kurallarında belediyeler tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri ile belediyelerin kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallarının haczedilemeyeceği öngörülmektedir. 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7. maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Bu Kanunda, il özel idareleri ve belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda bu idarelere verilmesi öngörülen paylar vergi hükmündedir.” kuralı uyarınca, belediyelere genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarla belediyelere verilmesi öngörülen her çeşit paylar da söz konusu haciz yasağının kapsamında bulunmaktadır.
5779 sayılı Yasa’nın 7. maddesine ilişkin gerekçede de, “…, il özel idareleri ve belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilatından ayrılacak paylar ile bu Kanunda ve diğer Kanunlarda bu idarelere verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu ifade edilmiştir. Bu çerçevede, genel bütçeden gönderilen payların hukuki çerçevesi çizilmiş ve bu gelirlerin, 5393 sayılı Belediye Kanununun 15 inci maddesinin son fıkrasındaki, … hükmü uyarınca haczedilmesinin önlenmesi amaçlanmıştır.” denilmiştir.
Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, bir hukuk devleti olarak nitelendirilmiştir. Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp yargı denetimine açık olan devlettir.
Kişilerin, devlete güven duymaları, maddî ve manevî varlıklarını korkusuzca geliştirebilmeleri, temel hak ve özgürlüklerden yararlanabilmeleri ancak hukuk güvenliği ve üstünlüğünün sağlandığı bir hukuk düzeninde gerçekleşebilir. Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kişilerin, hukuk düzeninin koruması altındaki haklarını elde etmeleri için gereken her türlü önlemin alınmasını zorunlu kılar.
Anayasa’nın 35. maddesinde , herkesin mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği, mülkiyet hakkının kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı hükme bağlanmıştır.
İtiraz konusu kuralla, belediyelerin bazı varlıkları haciz yasağı kapsamına alınarak belediyeden olan alacaklarını icra yoluyla tahsil etmek zorunda kalanlar bakımından mülkiyet hakkına bir sınırlama getirilmiş ise de, belediyelerin, 5393 sayılı Kanun’un 15. maddesinin son fıkrasında belirtilenlerin dışındaki gelir ve varlıkları üzerine haciz işlemi yapılabilmesi imkânının bulunması, kişilerin bu hakkının tamamen ortadan kaldırılmadığını ve hukuk düzeninin koruması altındaki haklarını elde edebilme imkânlarının bulunduğunu göstermektedir.

Açıklanan nedenlerle, itiraz konusu kural Anayasa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırı değildir denilerek Anayasa Mahkemesince 16.12.2010 tarihinde 2007/37 esas ve 2010/114 karar sayılı kararıyla iptal talebi red edilmiştir. Bu karar 6.07.2011 tarih ve 27986 sayılı resmi gazetede yayınlanmış olup artık 10 yıl süreyle bu maddenin iptali için Anayasa Mahkemesine gidilemeyecektir.

3-Anayasa Mahkemesi kararına muhalefet şerhi koyanların gerekçesi neye dayanıyor?

Anayasa Mahkemesi kararını oy çokluğuyla almış olup karşı oy yazılarında özetle” Hukuk devleti ilkesinin egemen olduğu bir ülkede, Devlet mallarının haczedilmeyeceğine ilişkin kural, Devletin borçlarını kendiliğinden ödeyeceği ve bunun hukuk devletinin gereği olduğu esasına dayanır. Ancak, Devletin, borçlarını kendi isteğiyle ödeyeceği varsayımı her zaman gerçeklere uygun düşmemektedir.
Eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi olan idarenin, yargı kararı ile kesinleşmiş olsa bile borcunu ödememekte direnmesi halinde icraya verilememesi, kamu yararı ile açıklanamaz. Haklı bir alacağın tahsil edilememesinde kamu yararı bulunduğu savunulamaz.
Belediye halkının mahalli müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organları seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan bir kamu tüzel kişisinin, yapacağı hizmetleri gelir ve gider dengesini gözeterek planlaması, kamu yönetimi esaslarına göre vatandaşları mağdur etmeyecek şekilde yürütmesi esastır. Asıl kamu yararı bundadır. Uyması gereken ilke ve esaslara aykırı davranması nedeniyle gelir-gider dengesi bozulan ve kişilere karşı borçlarını ödeyemeyen bir belediyenin, kendi edimini iyi niyetle ifa etmiş olan ve alacağını isteyen kişiye karşı sırf kamu tüzel kişisi olduğu için daha fazla korumaya mazhar olması, bireyin çıkarının kayıtsız şartsız idarenin çıkarına feda edilmesi, artık terk edilmesi gereken “ceberut devlet” anlayışının bir tezahürüdür.
Haciz nedeniyle kamu hizmetlerinde kullanılan malları veya vergi, resim ve harç gelirleri haczedilen belediyenin yürütmek zorunda bulunduğu hizmetlerin aksamaması için, esasen vesayet yetkisine sahip olan merkezi idarenin katkısı, desteği veya borcu üstlenmesi gibi, hukuk devletine yaraşır pek çok farklı çözüm yolu bulunabilecekken vatandaşın, şayet varsa, belediyenin kamu hizmetine tahsis edilmemiş olan mallarına karşı icra takibi yapmak, o da olmuyorsa şansına küsmek zorunda bırakılması sonucunu doğuran itiraz konusu kural Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletine, 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkına açıkça aykırıdır. Kuralın iptali gerekir.

.

İtiraz konusu düzenleme ile belediyelerin kimi malları alacaklılarına karşı korumaya alınmıştır. Buna göre, belediyelerin kamu hizmetine özgülenmemiş özel mülkleri ya da gelir getiren taşınmazları olmadıkça kişilerin alacaklarına kavuşma olanağı bulunmamaktadır. Hak arama özgürlüğünün varlığının kabulü için, yalnız hakkın aranmasının güvence altına alınması yeterli olmayıp ona ulaşılmasının da sağlanması gerektiğinden, yargı kararıyla kesinleşen bir alacağın haciz yasağı nedeniyle tahsilinin engellenmesi, Anayasa’nın hak arama özgürlüğüne ilişkin 36. maddesine de aykırıdır.

Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi benzer bir olayla ilgili olarak, Diyarbakır Belediyesi tarafından işten çıkarıldıktan sonra, Belediye aleyhinde Diyarbakır İş Mahkemesi’nde açtığı davayı kazanmasına ve haciz yoluna başvurmasına rağmen haciz yasağı öngören kural nedeniyle alacağına kavuşamayan başvurucu yönünden Sözleşmenin 1 No’lu Ek Protokol’ünün 1. maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının ihlal edildiği sonucuna varmıştır. Kararda, idarenin borcunu ödemede gecikmesinin, talep edilebilir bir “alacağı” olan kişinin finansal kaybını artırdığı ve özellikle bazı Devletlerde paranın değer kaybetmesi gözönüne alındığında, bu durumun kişiyi belirsiz bir duruma soktuğu, mevcut ulusal mevzuata göre, başvuranın Diyarbakır İş Mahkemesi tarafından verilen kararın infazını elde etme olanaklarının bulunmadığı vurgulanmıştır.” Görüşlerine yer verilerek 5393 sayılı Belediye Kanunun 15/son fıkrasının iptal edilmesi gerektiği savunulmuştur.

4-Belediyenin Haciz edilemeyen mallarının kapsamı nedir?

5393 sayılı yasanın 15.maddesinde ”…. kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan mallarının… haczedilemeyeceği” belirtilmiştir.Bu nedenle“Belediye meclisince kamu hizmetine tahsis yolunda karar alınmış olması bir gayrimenkulun kamu hizmetinde kullanıldığını göstermez. Bu nedenle haciz uygulanan gayrimenkullerin gerçekten kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığını araştırılarak tespiti gerekir. Bu nedenle haciz uygulanan ve imar planında toptan ticaret merkezi olarak görülen yerin gerçekten kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması gerekir.” (Danıştay 3.D 31.10.2003 T. E.2001/2076 K. 2003/4814 )

“Para getiren mülk akar türünden olan mal ve gelirlerin haciz dışında kalabilmesi için belediye encümenince kamu hizmetlerine özgülenme kararı alınması gerekir. Bir gelirin yıllık bütçenin gelirler sütununda gösterilmesi özgülüme anlamına gelmez. Aksi görüşün benimsenmesi durumunda belediyelere ait tüm gelirlerin haczi olanaksız olur ki bu yön yasalara aykırı düşer.”(12.HD 11.11.1980 T.6807/8030)[1] (12.HD 12.02.1981 T. E. 1981/74 K.1981/1302)

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15.maddesinde ”…. Şartlı bağışların… haczedilemeyeceği” belirtilmiştir.Yine aynı yasanın 18.maddesinin (g)bendine göre Şartlı bağışları kabul etmek Belediye Meclisinin yetkisindedir.Eğer belediye, haciz edilen malın belediyeye şartlı olarak bağışlandığını ve bu nedenle haciz edilemeyeceğini ileri sürecekse icra mahkemesine konuya ilişkin meclis kararı ile başvurması gerekir. İçişleri Bakanlığı Mahalli idareler genel müdürlüğünün 29.05.2007 tarih ve 13749 sayılı genelgesine göre;Belediyelerin Altyapısının Desteklenmesi Projesi (BELDES) kapsamında nüfusu 10.000’nin altında olan belediyelerin altyapı ihtiyaçları,içme suyu tesisi için iller bankasından şartlı yardım yapılmaktadır.5393 sayılı Belediye Kanununun 15/son maddesine göre BELDES projesi kapsamında belediyelere gönderilen ve ayrı bir hesapta izlenen ödenekler şartlı yardım olduğundan haczedilemez.[2]

Haciz edilemeyen mallara ilişkin Yargı Kararları

1-İcra iflas kanunun 82/1.maddesine göre ...özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar haczedilemez.
“Otopark yönetmeliğinin 11.maddesinde kamu bankalarının birinde açılacak otopark hesabında toplanan meblağın otopark tesisi dışında başka bir iş için kullanılamayacağı bu hesapta toplanan paranın amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının İçişleri Bakanlığınca denetleneceği kurala bağlanmıştır. Buna göre otopark hesabında bulunan para kamu hizmeti olan otopark yapımına tahsisli olması nedeniyle belediyenin kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla yapılan hacizlerde bu paranın haczedilemeyeceğine karar verilmiştir.” (Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 30.1.2004 gün ve E.2003/316 K.2004/316)

2-2886 sayılı Devlet ihale kanunun 26.maddesi ve 4734 sayılı yasanın 34.maddesinin son fıkrasına göre Her ne suretle olursa olsun,idarece alınan teminatlar haczedilemez.

3- 552 sayılı KHK’nin 22.maddesi uyarınca alınan teminatlar haczedilemez.

4- 657 sayılı yasanın 203,207,208.maddelerine göre memurlara verilen aile yardımı ödenekleri,doğum yardım ödenekleri ve ölüm yardım ödenekleri haczedilemez. 6245 sayılı Harcırah Kanunun 61.maddesine göre,bu kanuna göre ödenecek olan istihkaklar borç için haczedilemez. (12. HD. 4.11.2004 T. 18649/23169; 14.6.2004 T. 10724/15105; 16.2.2004 T. 25601/293012. HD. 25.6.2002 T. 12461/13612)
5- Belediye avukatlarına ödenmek üzere ;Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretlerinin Dağıtım Esasları Hakkında Yönetmelik’in 7/b maddesine göre dağıtımdan arta kalan miktarın “bir sonraki yıl kullanılmak üzere” emanet hesabında bekletilen paraya haciz konulamaz. Çünkü ;Avukatlık Kanunu 164/ son maddesine göre ; Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez. Buna göre iş sahibi belediyenin borcundan dolayı belediyenin emanet hesabında bekletilen avukatlık ücretine belediyenin borcu nedeniyle haciz konulamaz.(12.HD. 28.03.2003. T. E. 2003/3478 K.2003/6608)[3]
6-775 sayılı Gecekondu kanununun 34.maddesine göre;belediyelerce tahsis olunan arsalar,yapılar ve bu arsalar üzerinde yapılan bina ile meydana gelen taşınmaz mallar,tahsis tarihinden itibaren 10 yıl içinde haczedilemez.

«775 sayılı Gecekondu Kanunu 34.maddesi uyarınca, ‘belediyelerce tahsis edilen arsa, yapı ve binaların haczedilemeyeceğine’ ilişkin hükmün kamu düzeniyle ilgili olması nedeniyle, buna değinen şikayetin süreye bağlı değildir yani süresiz şikayet söz konusudur.(12. HD. 25.2.2005 T. 1097/3889; 21.3.1994 T. 2959/3600)[4]

7-“277 sayılı yasanın 1.maddesinde belediye gelirleri kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilmekte olan her çeşit paylar vergi ve resim hükmündedir. Bu nedenle gerçek kişiler tarafından belediyenin iller bankasından aldığı paya haciz konulamaz.” (12.HD 19.12.1991 T. E.1991/5616 K.1991/13358)”Belediye gelirleri kanunu ve diğer kanunlarla Belediyeye verilen payların belediye vergi ve resimleri gibi sayılacağı 277 sayılı yasanın birinci maddesinin açık hükmü gereğidir. Esasen anılan yasaya göre bu paylar kamuya tahsis edilmiş olmaktadır. Başka bir anlatımla belediye vergi ve resimleri kamu hizmetinde kullanılacağı için mahiyeti itibariyle kamuya tahsislidir. Belediyenin yetkili organının bu payları kamuya tahsis kararı alması fazladan bir işlemdir. (21.HD. 03.04.2003 T. E. 2003/1735 K.2003/2913)”Sözü edilen bu paraların haczedilemeyeceğine ilişkin istemin kabulü için kamuya tahsis edilmelerine gerek yoktur. Mahkemece yapılacak iş haczedilen banka hesaplarının tüm dökümleri getirtilerek yukarıda açıklanan ve kendiliğinden haczi kabil olmayan ( vergi, resim, harç, İller Bankası payı, elektrik, su geliri, işçi ücreti... vs ) gibi kalemlerin bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.” (12.HD. 17.04.2003 T. E.2003/5825 K.2003/8597)

8- “Haczedilemezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde ( fiilen ) kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınması sonuca etkili değildir. Ayrıca, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin de haczedilemeyeceği aynı maddede yazılıdır. 277 ve 5237 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa göre ( kanunlarla belediyeye verilen payların ) vergi ve resim hükmünde olduğu açıklandığına göre, İller Bankasından belediyeye ayrılan payın haczi mümkün bulunmamaktadır. Bu konudaki şikayet süreye tabi değildir. (Yargıtay 12. HD E. 2005/20614 K. 2005/24376 T. 8.12.2005“(Yargıtay 12. HD E. 2006/11472 K. 2006/14746 T. 6.7.2006 [5]-12. HD E. 2006/12357 K. 2006/15052 T. 7.7.2006))

9-“Belediyeye ait otobüslerin şehir içerisinde ücret karşılığında yolcu taşıma işinde kullanıldığı tartışmasızdır.Ancak belediyece yapılan bu taşıma işi kamu hizmeti ile ilgili olup,taşıma işinde kullanılan otobüslerin kendiliğinden kamuya tahsisli olduğunun kabulü gerektiğinden haciz edilemez.(12.HD 4.5.2004 T. E. 2004/6173 K. 2004/11057) ”

Belediye Encümeni (Meclisi) tarafından verilmiş bir “kamu hizmetine tahsis kararı” bulunmasa dahi,haciz edilemeyecek olan belediye mal ve paraları nelerdir?

Yargıtay içtihatlarına göre;
-Belediye hizmet binası (12.HD. 23.2.1993 T. 981/3318)

Bir şeyin bütünleyici parçaları,Medeni Kanunun 684.maddesine göre asıl şeyden ayrı olarak bir hukuki işleme konu olamayacağından hacizde edilemez.Asıl şey haczedilince bütünleyici parçalarda haczedilmiş olur. Buna göre,hizmet binası haciz edilemediğine göre onun bütünleyici parçası olan aşağıdaki şeylerde haciz edilemez;
-Klima ve kat kaloriferi,niteliklerine göre M.K’nun 684.maddesine göre büünleyici parçasıdır.Çünkü bu malların haczedilmesi durumda taşınmazın ısınma ve soğutma sisteminin ortadan kalkacağı açıktır.(21.HD.21.10.2003 T.E.6604 K.8279) “Asansörler binanın bütünleyici parçasıdır.Çünkü haczedilmesi halinde katlara ulaşmanın ve binadan yararlanmanın olmayacağı açıktır.(12.HD.17.9.2001 T.12320/14006)[6]

-Belediyeye ait ekskavatör,arazöz (iş makineları/kamyonları) (12.HD. 16.11.1989 T. 5038/ 14079) (kamu hizmetinden kaldırılan hurda araçlar haciz edilebilir.)

-Cenaze arabası (12.HD. 30.10.1990 T. 3266/10670 -12.HD. 22.6.2004 T. E.2004/12672 K. 2004/ 16456)

-Soğuk hava deposu (12.HD . 5.12.1989 T. 5434/14987)

-otobüsler (12.HD. 22.10.1984 T. 7542/10641; 6.12.1983 T. 7949/9854)

-park,otogar,itfaiye garajı,toptancı hali,nikah salonu gibi taşınmazlar ile belediyece kamulaştırılmış taşınmazlar (12.HD. 22.10.1984 T. 7542/10641)[7]

-Mezarlık olarak kullanılmak üzere,belediyeye tahsis edilmiş araziler

-İller bankası tarafından belediyelere gönderilen paylar(Belediye payının vadeli hesaba aktarılması sadece onun değerlendirilmesi amacına yönelik olup bu paranın niteliğini değiştirmez.) (12.HD. 18.9.1989 T. 8418/10709 -12.HD. 22.6.2004 T. E.2004/12672 K. 2004/16456 - 12.HD. 5.12.2003 T. E.2003/22357 K. 2003/26388)

-Belediyelerin vergi ve resim olarak tahsil ettiği paralar (12.HD. 12.3.1987 T. 8080/3481-21.HD. 03.04.2003 T. E. 2003/1735 K.2003/2913-12.HD. 17.04.2003 T. E.2003/5825 K.2003/8597)

-çöp arabası, - ambulans, -mezarlık, -su kuyusu,-spor alanları (12.HD. 22.6.2004 T. E.2004/12672 K. 2004/16456)

-Yeşil alan,spor sahası,çocuk bahçesi kendiliğinden kamuya tahsisli olduğundan haczedilemez.(12.HD.26.9.2002 T. E.17613 K.186920)[8]

-Halkın ekmek ihtiyacını karşılamak üzere belediyeye ait fırın haciz edilemez.(12.HD.3.4.2003 T. E.4515 K.1732)[9]

-Sağlık ocağı,Pazar yeri,hamam,cami,Toptancı Hali,Garaj gibi hizmet binaları haczedilemez.(12.HD.17.2.2000 T.E.2303 K.2498-12.HD.27.5.1999 T. E.6427 K.6943)[10]

-Belediyece “maaş ve ücretlere ayrılmış ödenek” olduğu kanıtlanan para niteliği gereği kamuya tahsisli sayılacağından haciz edilemez.(12.HD.24.6.1993 T.5188/11432)[11](12.HD.30.12.2002 T. E.26907 K.28047)[12]

- “Belediye Başkanına makam aracı olarak tahsis edilen vasıtanın kamu hizmetinde fiilen kullanıldığının kabulü gerekir.Bu nedenle haczi mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca itfaiyenin öncüsü olarak kullanılan aracında fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş sayılacağından haczedilemez.(12.HD. 26.05.2006 T. E.2006/7994 K.2006/1183[13]-12.HD.01.06.2006 T. E. 2006/8597 K.2006/11672)[14]

-Belediyenin haberleşme vergisinden aldığı pay ,vergi niteliğinde olup,kamuya tahsis kararı olmasa bile haczedilemez.(12.HD.14.12.200 T. E.18290 K.19884)[15]

-Otopark kendiliğinden kamu tahsisli yer olduğundan bu ve bundan elde edilen gelir haciz edilemez.(12.HD.24.12.1999 T. E.15937 K.17308)[16]


[1] Yargıtay kararları Dergisi sayı 1981 Şubat s. 201

[2] Yerel Yönetim ve Denetim Dergisi Haziran 2007 sayı 6 s.34

[3] İcra ve İflas kanunu Şerhi- Av.Nazif Kaçak-seçkin yayınevi 2006 s.939

[4] İcra ve İflas kanunu Şerhi- Av.Nazif Kaçak-seçkin yayınevi 2006 s.948

[5] İcra ve İflas kanunu Şerhi- Av.Nazif Kaçak-seçkin yayınevi 2006 s.886-889

[6] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.6979

[7] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7106

[8] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7088

[9] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7087

[10] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7091

[11] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7061

[12] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7088

[13] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7088

[14] İcra ve İflas kanunu Şerhi- Av.Nazif Kaçak-seçkin yayınevi 2006 s.901 ve s.903

[15] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7090

[16] UYAR,Talih, İcra ve iflas kanunu şerhi (3.baskı-2006) c.5 s.7102
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"Belediyenin Haczedilemeyen Mallarına İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı Üzerine…." başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
06-07-2012 - 11:04
(4313 gün önce)
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 9 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 9 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
22820
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 1 gün 22 saat 30 dakika 16 saniye önce.
* Ortalama Günde 5,29 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 32859, Kelime Sayısı : 2786, Boyut : 32,09 Kb.
* 11 kez yazdırıldı.
* 6 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1489
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,13005400 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.