GİRİŞ
İş sözleşmesi, diğer iş görme sözleşmelerinden farklı özelliklere sahiptir. İşçi ile işveren arasında diğer sözleşmelere nazaran sıkı bir bağ vardır. İşçi, iş görme edimini ifa ederken işverenin talimatlarına uymak zorundadır. İşveren de işçinin ücretini ödemek zorundadır. Ayrıca işveren işçisini korumakla da yükümlüdür. Çünkü, işçinin yapmış olduğu iş, yaşamı veya vücut bütünlüğü tehlikeye sokabilmektedir.
İşçinin keyfi nedenlerle iş görmekten kaçınması, hukuk düzenince meşru bir davranış olarak kabul edilmemiştir. Ancak, pek istisnai hallerde işçi iş görmekten kaçınabilmektedir. Hukuken işçinin iş görmekten kaçınmasının mümkün olduğu hallerden birisi de çalışmamızın konusunu oluşturan İş Kanunu m. 83’tür. Bu hükme göre; işçi, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlike sebebiyle iş görmekten kaçınabilir. Kanun, işçiye sadece iş görmekten kaçınma hakkını tanımamış, ayrıca iş akdini haklı nedenle fesih imkanı da vermiştir.
Çalışmamız üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci kısımda, iş görmekten kaçınma hakkı anlatılmıştır. İkinci kısımda ise, esas konumuz olan iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlike sebebiyle iş görmekten kaçınma hakkı üzerinde durulmuştur. Burada sadece kendi hukuk sistemimizdeki düzenlemeler değil, aynı zamanda uluslararası düzlemde de iş görmekten kaçınma hakkı ele alınmıştır. Gene aynı bölümde iş görmekten kaçınma hakkının tanımı, hukuki dayanağı ve şartları ayrı ayrı incelemiştir. İş K. m. 83’te yer almayan; ancak uygulama bakımından önem arz eden alt işveren işçileri ve ödünç işçilerin iş görmekten kaçınma haklarının var olup olmadığı gene ikinci bölümde ayrı bir başlıkta ele alınmıştır. Son bölümde ise, iş görmekten kaçınma hakkının sonuçları incelenmiş, özellikle de haklı nedenle fesih ayrıntılı olarak incelenmiştir.
I. İŞ GÖRMEKTEN KAÇINMA HAKKI
İş sözleşmesi, iş görme borcuna ilişkin diğer sözleşmelerden bazı noktalardan ayrılmaktadır. İş sözleşmesi ile taraflar arasındaki ilişki çok sıkı olmakta, aynı zamanda süreklilik arz etmektedir. İşçi, işverenin talimatları doğrultusunda iş görme edimini yerine getirmek; işveren ise işçinin ediminin karşılığı olan ücretini ödemek, işçiyi korumak ve gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür[1]. Bu sıkı ilişki içersinde işçinin iş görme edimini yerine getirmemesi pek nadir hallerde mümkün olmaktadır. Kanun koyucu işten kaçınma hakkının hangi hallerde mümkün olacağını açıkça belirtmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu’nda işçilerin iş görmekten kaçınma hakkı iki ayrı yerde düzenlenmiştir. İlki; mücbir sebep dışında işçinin ücretinin işverence 20 gün içinde ödenmemesine ilişkindir( İş K. m. 34/1 ). Bu durumla karşılaşan işçi, ücreti ödeninceye kadar iş görmekten kaçınabilir. İşveren, bu halde iş sözleşmesini haklı nedenle feshedemeyeceği gibi işçinin yerine bir başkası alamaz veya çalıştıramaz. İşçiler topluca iş görmekten kaçınsa bile bu durum kanun dışı grev sayılmaz ( İş K. m. 34/1 ).
4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenen ikinci iş görmekten kaçınma hakkı ise İş K. m. 83’te düzenlenmiştir. 1475 sayılı kanun döneminde iş görmekten kaçınma hakkı düzenlenmemişti. İş sağlığı ve güvenliği hükümlerine aykırılık halinde işçinin iş görmekten kaçınma hakkına sahip olduğu doktrince kabul edilmekteydi[2]. Buna göre; iş akdinin sinallagmatik akit olmasından dolayı işçinin bu gibi hallerde BK m. 81 uyarınca iş görmekten kaçınabileceği, işverenin BK m. 325 uyarınca alacaklı temerrüdüne düştüğünden dolayı işçinin ücrete hak kazanacağı gibi farklı şekillerde açıklanmaktaydı[3].
Çağdaş hukuk sistemleri, tehlike anında işçinin kişiliğini iş görme borcunun üstünde kabul etmiştirler. İş görmekten kaçınma hakkı, kanunen işçilere tanınmış bir haktır. 1475 sayılı kanun döneminde yargı kararları ve doktrinde kabul gören bu hak, 4857 sayılı kanunla hukuk sistemimizdeki büyük bir boşluğu doldurmuş ve işçiler lehine çağdaş hukuk sistemlerine uygun bir şekilde hukuk sistemimize girmiştir.
II. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN TEHLİKE SEBEBİYLE İŞ GÖRMEKTEN KAÇINMA HAKKI
A. Tanımı ve Hukuki Dayanağı
Anayasa m. 17’ye göre: “ Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” İş K. m. 83’teki iş görmekten kaçınma hakkı da söz konusu düzenleme ile uyum içerisindedir. İnsanın tehlikeli bir durumla karşılaştığı zaman, o ortamdan uzaklaşması çok doğal bir tepkidir[4]. Buna bağlı olarak da işçiye söz konusu hakkın tanınması bir nevi zorunluluktur.
İş görmekten kaçınma hakkı, tabii bir haktır; ayrıca işverenin koruma yükümlülüğünden kaynaklanan bir haktır. Aynı zamanda iş kazalarının ve meslek hastalıklarının daha meydana gelmeden engellenmesine de katkıda bulunur. Diğer bir deyişle, işçi sağlığı ve iş güvenliği tehlikelerine karşı önleyici bir müeyyide niteliğindedir[5].
İşçinin iş görmekten kaçınma hakkını tanımlayacak olursak: “ İşçinin, hayatı ve sağlığı için yakın ve ciddi bir tehlike sürdüğü müddetçe çalışmaktan kaçınmasıdır. Kaçınma hakkı, işçinin işverene olan sadakat borcunu yerine getirmemesi için geçerli bir neden olarak ortaya çıkar”[6]. Kanun koyucuda doktrinde yapılan tanımlara yakın bir tanım benimsemiş ve İş K. m.83’te söz konusu hakkı şu şekilde açıklamıştır; işyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, kanunun belirlediği belli şartları yerine getirerek iş görmekten kaçınabilir ( İş K. m. 83/ 1).
İş görmekten kaçınma hakkı topluca kullanılsa bile, bu durum grev oluşturmamaktadır[7].
Kanuni düzenlemelerde iş görmekten kaçınma hakkının yer almadığı zamanlarda, yazarlar bu hakkı çeşitli temellere dayandırmaktaydılar. İşçiye iş görmekten kaçınma hakkını verenin mücbir sebep olduğu doktrinde tartışılmıştı. Ayrıca bu hakkı BK m. 81 kapsamında ödemezlik def’i ile değerlendiren yazarlarda mevcuttu. Ancak baskın görüş, bu hakkı işverenin temerrüdü kapsamında ele almaktaydı[8]. BK m. 325’e göre; işveren işçinin işini tamamlaması için tüm şartları sağlamak zorundadır. İş sağlığı ve güvenliği için gereken şartlar sağlanmadığı takdirde işçi iş görmekten kaçınabilir; ancak buna rağmen ücrete hak kazanır[9]. 4587 sayılı kanun ile işçinin tehlike varlığı halinde iş görmekten kaçınma hakkı açıkça kabul edilmiştir.
B. Uluslararası Düzlemde İş Görmekten Kaçınma Hakkı
Ülkemizce de onaylanan 1981 tarihli İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamı Hakkında 155 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesinin 13. maddesinde iş görmekten kaçınma hakkına yer verilmiştir[10]. Sözleşmenin 13. maddesine göre: “ Sağlığı ve hayatı için ciddi ve yakında vaki olmasından korktuğu tehlike nedeniyle, haklı bir gerekçeyle, işinden uzaklaşan bir işçi, işinden uzaklaşması nedeniyle olabilecek uygunsuz sonuçlara karşı ulusal koşullar ve uygulamaya uygun bir şekilde korunacaktır[11]. Bu düzenleme incelendiği zaman, hukuk sistemimizdeki düzenlemenin aksine, işçinin öznel kanaatine önem verildiği dikkat çekmektedir. İş K. m.83’te ise işçinin öznel kanaatinden çok; objektif kriterlere göre işçi bu hakkını kullanabilecektir.
Fransız İş Kanunu’nda yukarıda belirttiğimiz sözleşmeye uygun bir düzenleme yapılmıştır. İşçinin öznel kanaati gene ilgili madde metninde vurgulanmaktadır[12].
C. İş Görmekten Kaçınma Hakkının Koşulları
1. İşçinin yaşamı veya sağlığını tehdit eden yakın, acil ve hayati bir tehlikenin varlığı
İşçinin işten kaçınma hakkının kullanabilmesinin ilk şartı; işçinin yaşamı veya sağlığını tehdit eden yakın, acil ve hayati bir tehlikenin olmasıdır. Tehlikenin yakın olması, tehlikenin kısa sürede gerçekleşebileceği anlamına gelmektedir. Örneğin; Depremde kolonları hasar görmüş işyerinde, tadilat yapılmadan işçilerin çalıştırılması[13].
Tehlikenin acil ve hayati olması ise, işçinin işini yaparken normalin üstünde bir tehlike ile karşı karşıya olması anlamına gelmektedir. Ayrıca bu tehlikenin, işçinin sağlığı veya can güvenliği üzerinde olumsuz sonuçlar doğurması muhtemel olmalıdır[14]. Tehlikenin söz konusu hususları taşıyıp taşımadığı her somut olayın özelliklerine göre ayrı ayrı ele alınacaktır.
2. İşçinin tehlikenin tespiti için iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurul yoksa işveren yada işveren vekiline başvurması
İş K. m. 83’e göre; tehlikenin yakın, acil ve hayati oluşunun tespitini işçi kendisi yapamaz. Bu durumun tespitini, iş sağlığı ve güvenliği kurulu, kurul yoksa işveren ya da vekili yapacaktır. İşçinin talebi üzerine kurul aynı gün toplanır[15]. Kurul, yoksa işveren ya da vekili aynı gün karar vermek zorundadırlar. Kurul kararını yazılı olarak işçiye bildirir[16]. Tüm bu aşamaların sonunda kurul, yoksa işveren ya da vekili işçinin talebi doğrultusunda karar verirlerse, işçi söz konusu tehlike ortadan kalkana kadar iş görmekten kaçınabilir ( İş K. m. 83/ 1,2 ). İşçi başvurusunun sonucunda olumlu bire sonuç alamazsa, başvurusunu bölge çalışma müdürlüğü teftiş kuruluna yapabilir. Bu kurumdan işçi lehine karar çıkarsa, işçi gene tehlike ortadan çıkana kadar iş görmekten kaçınabilir[17]. Kanun gerekçesinde de belirtildiği gibi; kanun koyucu, teknik bilgi isteyen ve işçinin bilgisiz, tecrübesiz olduğu birtakım konularda hata yapıp aleyhe sonuçlar doğmasına engel olmak istemiştir[18].
3. Tehlikenin devam etmesi
İşçi, iş görmekten kaçınma hakkını ancak tehlike devam ettiği sürece kullanabilir. Şayet tehlike ortadan kalkmışsa, artık İş K. m.83’e dayanarak işçi iş görmekten kaçınamayacaktır. İşçi, tehlike sona ermesine rağmen, işinin başına dönmezse haksız duruma düşecek ve işveren iş akdini haklı nedenle feshedebilecektir[19].
4. İşçinin iş görmekten kaçındıktan sonra durumu derhal işverene bildirmesi
Bu şart İş K. m. 83’te belirtilmemiştir. Ancak doktrinde çoğunlukça kabul gören bir husustur. Dayanağı ise; dürüstlük kuralıdır. İşçi, şartlar oluştuğu zaman iş görmekten kaçınabilir. Bu durumu işverene derhal bildirmesi dürüstlük kuralı gereği şarttır. İşçi işverene durumu bildirdiği zaman, işverenin çeşitli önlemler alarak tehlikeyi bertaraf edebilmesi söz konusu olabilir. İşveren bildirimde bulunmadığı takdirde, diğer işçiler için tehlike devam edebilir. Bu nedenle, doktrinde kanunda sayılan şartlara ek olarak bildirim şartı da yer almaktadır[20].
5. İş görmekten kaçınma hakkının kullanımı sonucunda bir başkasının yaşamını veya bedensel bütünlüğünü etkileyecek sonuçlar ortaya çıkmaması
Bu şart İş K. m. 83’te açıkça belirtilmemiş bir diğer şarttır. İş görmekten kaçınma hakkını kullanan işçinin eylemi sonucunda bir başkasının yaşamı veya vücut bütünlüğü tehlikeye giriyorsa; artık işçinin hakkını hukuka uygun olarak kullandığı kabul edilemez. İşçi iş görmekten kaçınma hakkını kullanırken, çevresindekilerin, işçilerin ve hatta işyerinde bulunan diğer kimselerin yaşamına ve sağlığına zarar vermekten kaçınmak zorundadır[21]. Bu hakkın kullanımı sonucunda başka işçilerin tehlike ile karşı karşıya kalmaları riski söz konusu ise, iş görmekten kaçınma hakkının kullanımı bir nevi hakkın kötüye kullanılması anlamını taşır[22]. Örneğin; ABD’de bazı AİDS vakalarında sağlık personellerinin çalışma yükümlülüklerinin sınırı tartışılmış ve genel olarak hastanelerde çalışanların kamu hizmetini sağladıkları, bu kişilerin sağlığından da sorumlu olacakları vurgulanmıştır[23]. Bu şarttın varlığı araştırılırken, dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı bir arada değerlendirilmelidir.
6. İş sağlığı ve güvenliği nedeniyle işyerinin kapatılmamış veya işin durdurulmamış olması
İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlike sebebiyle iş görmekten kaçınma hakkının kullanılabilmesi için son şart İş K. m. 79’dan kaynaklanmaktadır. Buna göre, bir işyeri kapatıldığında veya işyerinde yürütülen iş durdurulduğu zaman, işçiler iş görmekten kaçınma haklarını kullanamazlar. İş K. m. 79 gereğince, zaten işçiler söz konusu dönemde ücret ve güvenlik bakımından gerekli koruma altına alınmışlardır. Bu nedenle, iş görmekten kaçınma hakkını kullanamazlar[24].
D. İşverenin İşçisi Olmayan İşçilerin İş Görmekten Kaçınma Hakkını Kullanıp Kullanamayacağı Sorunu
Söz konusu durum ya alt işverenin işçisi bakımından ya da ödünç işçi bakımından ortaya çıkabilir. Bizde, aşağıda her bir durum için iş görmekten kaçınma hakkını değerlendireceğiz.
1. Alt işverenin işçisinin iş görmekten kaçınma hakkı
Alt işveren ile işçileri arasında bir iş akdi mevcuttur. Ayrıca, asıl işveren ile alt işveren arasında da işin niteliğine göre istisna veya vekalet akdi mevcuttur. Alt işverenin işçileri, asıl işverenin alt işverenle yapmış olduğu akit gereğince; kural olarak asıl işverenin işyerinde çalışmaktadırlar. Asıl işveren ile alt işverenin işçileri arasında doğrudan hukuki ilişki bulunmamaktadır. Alt işverenin işçileri asıl işverenin işçileri olmasalar da, iş asıl işverenin işyerinde yapılmaktadır[25].
Asıl işverenin işyerinde çalışan işçiler için gerekli önlemleri almakla yükümlü kimse gene asıl işverendir. İş K. m. 2/6 işçilerin çalıştıkları işyeri ile ilgili İş Kanunu’ndan doğan sorumluluklarında asıl işveren ile alt işvereni müteselsilen sorumlu tutmuşlardır. Yargıtay’ın iş kazasından doğan tazminat ve işçi alacakları bakımından asıl işvereni de sorumlu tuttuğu birçok kararı mevcuttur.
İş K.m. 83’te alt işverenin işçilerinin iş görmekten kaçınma haklarının olup olmadığı hususu açıklanmamıştır. İş K. m. 2/6 incelediği zaman asıl işverenin, alt işverenin işçileri içinde iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almak zorunda olduğu aşikardır. Bu nedenle; asıl işveren şayet işyerinde iş sağlığı ve güvenliğini sağlamazsa, bizce alt işverenin işçileri de İş K.m. 83’teki prosedürleri uygulayarak iş görmekten kaçınabilmelidirler[26].
2. Ödünç işçinin iş görmekten kaçınma hakkı
Ödünç iş ilişkisi İş K. m. 7’de geçici iş ilişkisi başlığı altında düzenlenmiştir. Bu ilişki, üçlü bir ilişkidir: Ödünç işçi, ödünç veren işveren ve ödünç alan işveren. Ödünç işçi, kendi rızasıyla ödünç alan işverenin yanında belli süre için çalışmaya başlar. Ödünç işçilerin ücretlerinin kim tarafından ödeneceği, greve katılıp katılamayacakları, sosyal güvenlik primlerinin kim tarafından ödeneceği gibi hususlar 4857 sayılı İş Kanunu’nda düzenlenmiştir. Ancak ödünç işçinin, iş görmekten kaçınma hakkının olup olmadığı hususu İş K. m. 83’te yer almamaktadır.
İş K. m. 7/4’ e göre ödünç verme sözleşmesinden aksi anlaşılmadıkça, ödünç işçinin bu kanundan doğan hak ve yükümlülüklerinden ödünç alan işveren sorumlu tutulmuştur.
Ödünç işçinin, iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak ödünç alan işverene aittir. Ödünç veren işvereni yetkili olmadığı bir işyerindeki alınmayan önlemler için sorumlu tutmak hakkaniyete aykırı olacaktır. Çünkü, ödünç işçinin uğrayacağı zararlar ödünç alan işverenin tasarruf alanında meydana gelmektedir. Saymış olduğumuz bu nedenlerden ötürü; bizce, ödünç işçi İş K.m. 83’te yer alan şartlar gerçekleştiği zaman iş görmekten kaçınabilmelidir[27].
III. İŞ GÖRMEKTEN KAÇINMA HAKKININ HUKUKİ SONUÇLARI
İşçinin İş K. m. 83’te yer alan şartlar gerçekleştiği zaman iş görmekten kaçınma hakkını kullanması halinde ana olarak üç sonuç ortaya çıkmaktadır: İşçiye herhangi bir yaptırım uygulanamaması, işçinin ücrete hak kazanması ve işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshi.
A. İş Görmekten Kaçınma Hakkını Kullanan İşçiye Herhangi Bir Yaptırım Uygulanamaması
Yaşamı veya vücut bütünlüğü tehlikeye giren işçi, İş K. m. 83’teki şartları yerine getirdiği takdirde iş görmekten kaçınabilir. İş görmekten kaçınan işçiye herhangi bir disiplin kuralı uygulanamaz, iş sözleşmesi çalışmadığı gerekçesiyle feshedilemez. Şayet işçi, kanunda belirtilen şartlara uymadan iş görmeden kaçınırsa işveren tazminatsız, derhal iş sözleşmesini feshedebilir. Burada işçilerin dikkat etmesi gereken husus, kanunun aradığı şartların yerine getirilmesidir[28].
B. İşçinin Ücrete Hak Kazanması
İşçilerin, kanuna uygun olarak iş görmekten kaçınmaları halinde ücrete hak kazanacakları İş K. m. 83/4’te açıkça belirtilmiştir. Hükme göre: “ İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları saklıdır.” Maruz kalınması muhtemel olan tehlike karşısında işçinin kanundan doğan hakkını kullanmasından ötürü, işçinin ücretinde işverence hiçbir kesinti yapamaz. Ancak işçinin iş görmekten kaçınması hukuka uygun değilse, işveren ücretten kesinti yapabilecektir[29].
C. İşçinin İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Feshi
İşçinin iş görmekten kaçınma hakkının hukuki sonuçları başlığı altında son inceleyeceğimiz husus, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilmesidir.
İş K. m. 83/5’te işçinin iş sağlığı ve güvenliği sebebiyle iş akdini haklı nedenle feshedebileceği ifade edilmiştir. Hükme göre: “İş sağlığı ve güvenliği kurulunun kararına ve işçinin talebine rağmen gerekli tedbirin alınmadığı işyerlerinde işçiler 6 işgünü içinde, bu Kanunun 24 üncü maddesinin ( I ) numaralı bendine uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilirler”.
İş K.’nu hazırlayan bilim komisyonu söz konusu hükmü mecliste kabul edilenden farklı düzenlemişlerdi. Taslaktaki şekli ise şu şekildeydi: “ İş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmayan işyerlerinde, işçiler çalışma şartlarının uygulanmaması sebebiyle bu kanunun 26 ıncı maddesinin II. bendinin e fıkrası ( şimdi 24/ II ) uygun olarak belirli veya belirsiz süreli hizmet akitlerini derhal feshedebilirler”[30].
Taslak ile kanunlaşan metin arasında, işçinin haklı nedenle iş akdini feshetmesi bakımından çok ciddi farklar bulunmaktadır[31]. Kanunlaşan metninde işçinin fesih hakkı taslağa göre farklıdır. Konumuza ilişkin olarak şu farkları belirtmekte fayda olacağını düşünmekteyiz: İlk olarak; taslakta işçinin fesih hakkını kullanabilmesi için iş sağlığı ve güvenliği hükümlerinin alınmamış olması yeterli kabul edilmiş ve ayrıca iş görmekten kaçınma hakkının kullanımı için gereken prosedüre gerek duyulmamıştı. Mecliste yapılan değişiklikle işçinin fesih hakkını kullanması prosedüre bağlanarak zorlaştırılmıştır. İkinci olarak ise, fesih İş K. m. 24/ II’ye göreyken, kanunlaşan metinde fesih İş K. m. 24/ I’e göre olmaktadır. İş K. m. 24/I “Sağlık sebepleri” ileiş akdinin feshedilmesine olanak sağlarken; İş K. m. 24/ II “ Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri” nedeniyle iş akdinin feshedilmesine olanak sağlamıştır. Kanunlaşan metne göre, işin niteliğinden kaynaklanan bir tehlike meydana geldiği için iş sözleşmesi feshedilebilmektedir. Oysa ki, işin niteliğinden kaynaklanan bir tehlike değil, alınmamış iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden kaynaklanan bir tehlike mevcuttur. Bu nedenle, feshin çalışma şartlarının uygulanmaması sebebine yani İş K. m. 24/ II’ye dayanması daha uygun olurdu. Kanunlaşan metinde feshin m. 24/I’e dayandırılması sonucunda işçi İş K. m. 26 gereğince işverenden tazminat isteyemeyecektir. Ayrıca bilim komisyonunca hazırlanan taslakta iş akdini fesih için herhangi bir süre öngörülmezken, kanunlaşan metinde fesih için işçiye 6 işgünü süre verilmiştir[32].
İş K. m. 83 atıf yaptığı İş K. m. 24/I-a’yı çeşitli yönlerden daraltmış olduğunu söylemek pek yanlış bir nitelendirme olmayacaktır. Bu daraltma değişik şekillerde olmuştur: İlk olarak, işçi iş görmekten kaçınma hakkını kullanabilmek için kanunda belirtilmiş prosedürü yerine getirecek, tüm bunlara rağmen gerekli tedbirler alınmaz ise fesih hakkını kullanabilecektir. Aksi halde işçi sözleşmeyi feshederse, bu fesih haksız olacaktır[33] İkinci daraltma ise, İş K. m. 24/I’de herhangi bir süre olmamasına rağmen, İş K. m. 83/ 5 gereğince fesih hakkını kullanmak isteyen işçi için, 6 günlük hak düşürücü süre öngörülmüş olmasıdır. Bu hüküm doktrince isabetli bulunmamıştır. Çünkü, iş sağlığı ve güveliği yükümlülükleri yerine getirilmediği sürece 6 işgünlük hak düşürücü süre başlamamaktadır[34].
İş K. m. 83 son fıkraya göre; işyerinde iş durdurulursa veya işyeri kapatılırsa madde 83 uygulama alanı bulmaz. İşyerinin kapatılması veya işin durdurulması hali İş K.m. 79’da düzenlenmiştir. İşyerinin kapatılması veya işin durdurulması kararı verilirse artık işçi, İş K. m. 83 uyarıca iş akdini feshedemeyecektir[35].
SONUÇ
İş görmekten kaçınma hakkı, işçi tarafından işverene karşı kullanılabilecek önemli bir haktır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yasal düzenlemelere uyulmaması halinde, işçinin sağlığı veya yaşamı için tehlikeli bir durum olduğu zaman, işçi bu hakkını kanunda belirtilen şartlar çerçevesinde kullanabilecektir.
İşverenin işçiyi gözetme yükümlülüğü, işçinin sadakat borcunun bir yansımasıdır. Kanun koyucu çeşitli düzenlemelerle tarafların sorumluluklarını belirlemiştir.
İşçinin, iş görmekten kaçınma hakkının kanunen düzenlenmesi 4857 sayılı İş Kanunu ile olmuştur. 1475 sayılı Kanun döneminde mevcut olmayan bu hak, doktrinde ve yargı kararlarında tartışılmaktaydı. İş K. da doktrindeki görüşlere uygun bir şekilde söz konusu hakkı işçilere tanımıştır.
İş sağlığı ve güvenliği sebebiyle iş görmekten kaçınma hakkına ilişkin çok az sayıda yargı kararı mevcuttur. İş yaşamında bu hususlarda çok fazla problem olduğu yaşanılan iş kazalarından bellidir. Ancak yargı kararlarının az oluşu; işçilerin kendilerine tanınan bu hakkı kullanmada yeterli bilince sahip olmadıklarının da bir kanıtıdır.
KAYNAKÇA
Aydınlı, İbrahim: İşçilerin İş Görmekten Kaçınma Hakkı, Çimento İşverenleri Sendikası, c: 19, sy. : 4, Temmuz, 2004.
Aktay N./
Arıcı K./ Kaplan T: İş Hukuku, Seçkin, genişletilmiş 2. bası, Seçkin, 2007, Ankara.
Akın, Levent: İş Sağlığı ve Güvenliği, Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayii İşvereleri Sendikası, III. Yılında İş Yasası,2005, Bodrum.
Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri, Beta, yenilenmiş 21.bası, Beta, 2008, İstanbul.
Ekmekçi, Ömer: 4857 sayılı İş Kanunu’na Göre İşyerinin İş Sağlığı ve Güvenliği Bakımından Örgütlenmesi, Legal, 2005,İstanbul.
Ekmekçi, Ömer: 4857 sayılı İş Kanunu’nda İzinler ve İş Sağlığına İlişkin Hükümler, Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayii İşverenleri Sendikası, Yeni İş Yasası, 2003, Çeşme.
İncirlioğlu, Lütfü: İş Sağlığı ve Güvenliği’nde İşçi ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumluluğu, Edirne, 2007.
Seratlı, Gaye Burcu: 4857 sayılı İş Kanununa Göre İş Sağlığı ve Güvenliği, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Dergisi, s. 7, 2005.
Sur, Melda: İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Hakkı, A. Can Tuncay’a Armağan, Legal, 2005.
Süzek, Sarper: İş Hukuku, yenilenmiş 4. bası, Beta, 2008, İstanbul.
Süzek, Sarper: İşverenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Konusundaki Yükümlülükleri, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Türk Milli Komitesi 30. Yıl Armağanı, TŞOF Plaka Matbaacılık, 2006, Ankara.
Topuz, Murat: 4857 sayılı İş Kanunu Çerçevesinde İşçinin İş Görmekten Kaçınma Hakkı, T.C. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s.2, 2007, İstanbul.
[1] Sur, Melda, “ İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Hakkı”, A. Can Tuncay’a Armağan, İstanbul, 2005, s. 395; Topuz, Murat, “ 4857 sayılı İş Kanunu Çerçevesinde İşçinin İş Görmekten Kaçınma Hakkı”, T.C. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, sy.2, İstanbul, 2007, s. 457.
[2] Mollamahmutoğlu, Hamdi, “ İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Bakımından İşçinin Red Hakkı”, Türk Kamu_Sen, İş Hukuku ve İktisat Dergisi, c. 2, sy. 15- 16, Mart- Haziran 1994, s. 4; Süzek, Sarper, İş Hukuku, yenilenmiş 4. baskı, İstanbul, 2008, s. 817; Sur, a.g.m. , s. 404.
[3] İşi reddetme hakkının hukuki dayanakları hususunda ayrıntılı bilgi için bkz. Mollamahmutoğlu, a.g.m. , s. 5- 9.
[4] Mollamahmutoğlu, a.g.m. , s. 4.
[5] Aydınlı, İbrahim, “ İşverenin İşyerinde Çalışan İşçilerin İş Görmekten Kaçınma Hakkı” , Çimento İşveren Dergisi, c. 19, sy. 4, Temmuz 2005, s. 16- 18.
[6] Aydınlı, a.g.m. , s. 18.
[7] Süzek, a.g.e , s. 820; Akın, Levent, İş Sağlığı ve Güvenliği, Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayi İşverenleri Sendikası Tarafından Düzenlenen “ III. Yılında İş Yasası” Konulu Seminer Yayını, 2005, Bodrum, s. 321; Seratlı, Gaye Burcu, 4857 sayılı İş Kanunu’na Göre İş Sağlığı ve Güvenliği, Legal İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Derg isi, sy. 7, 2005, s. 1158.
[8] Topuz, a.g.m. , s. 464- 465; Seratlı, a.g.m. , 1157.
[9] Sur, a.g.m. , s. 405.
[10] 07.01.2004 tarihli, 5038 sayılı uygun bulma kanunu ( RG 13.01.2004, No: 25345 ) .
[11] Sur, a.g.m. , s. 405- 406.
[12] Sur, a.g.m. ,s. 406.
[13] Aydınlı, a.g.m. , s. 19.
[14] Ayrıntılı bilgi ve Fransız Hukuku’ndaki durum için bkz. Sur, a.g.m. , s. 408- 409.
[15] Bilim komisyonunca hazırlanan metinde kurulun 6 işgünü içinde karar alınması öngörülmüştü. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ekmekçi, Ömer, “ 4857 sayılı İş Kanunu’nda İzinler ve İş Sağlığı ve Güvenliğine ilişkin Hükümler” ,Türkiye Toprak, Seramik, Çimento ve Cam Sanayi İşverenleri Sendikası Tarafından Düzenlenen “Yeni İş Yasası” Konulu Seminer Yayını, 2003, Çeşme, s. 192.
[16] Süzek, Sarper, İşverenlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Konusundaki Yükümlülükleri, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Türk Milli Komitesi 30. Yıl Armağanı, 2006, Ankara, s. 515.
[17] Aydınlı, a.g.m. , s. 19. Topuz, a.g.m. , s. 482.
[18] Süzek, a.g.e. , s. 819; Ekmekçi, Ömer, 4857 sayılı İş Kanunu’na Göre İşyerinin İş Sağlığı ve Güvenliği Bakımından Örgütlenmesi, 2005, İstanbul, s. 73;Akın, a.g.m. , s. 321; Sur, a.g.m. , s. 407; Aktay A. Nizamettin, Arıcı Kadir, Kaplan Tuncay, İş Hukuku, genişletilmiş 2. Bası, 2007, Ankara, s. 147.
[19] Süzek, a.g.e. , s. 819; Sur, a.g.m. , s. 413; Aydınlı, a.g.m. , s. 20.
[20] İncirlioğlu, Lütfü, İş Sağlığı ve Güvenliği’nde İşçi ve İşverenin Hukuki ve Cezai Sorumluluğu, Mart 2007, Edirne, s. 30; Aydınlı, a.g.m. , s.20.
[21] Sur, a.g.m. , s. 412; Aydınlı, a.g.m. , s. 20; Topuz, a.g.m. , s. 484- 485.
[22] Aydınlı, a.g.m. , s. 20.
[23] Sur, a.g.m. , s. 412.
[24] İncirlioğlu, a.g.e. , s. 30; Aydınlı, a.g.m. , s. 21; Topuz, a.g.m. , s. 485.
[25] Aydınlı, a.g.m. , s. 22; Topuz, a.g.m. , s. 486.
[26] Akın, a.g.m. , s. 322; Aydınlı, a.g.m. , s. 23; Topuz, a.g.m. , s. 487.
[27] Akın, a.g.m. , s. 322; Aydınlı, a.g.m. ,s. 24.
[28] Topuz, a.g.m. , s. 490.
[29] Mollamahmutoğlu, a.g.m. , s. 11.
[30] Süzek, a.g.e. , s. 821.
[31] Ayrıntılı bilgi için bkz. Ekmekçi, a.g.m. , s. 190- 193.
[32]Süzek, a.g.e. , s. 823; Ekmekçi, a.g.m. , s. 190; Seratlı, a.g.m. , s. 1159; Topuz, a.g.m. , s. 492.
[33] Çelik, Nuri, İş Hukuku Dersleri, yenilenmiş 21. bası, 2008, İstanbul, s. 165.
[34] Süzek, a.g.e. , s. 823; Ekmekçi, a.g.m. , s. 190,204; Aydınlı, a.g.m. , s. 25-26; Topuz, a.g.e. ,
s. 492.
[35] Süzek, a.g.e. , s. 823; Ekmekçi, a.g.m. , s. 193-194.GİRİŞ
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :
"İşçinin İş Sağlığı Ve Güvenliğine İlişkin Tehlike Sebebiyle İş Görmekten Kaçınma Hakkı" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Derya Balık'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (https://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
|
|