Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Aktif Makale İtirazın İptali Davası Ve Niteliği

Yazan : Şükrü Gökmen [Yazarla İletişim]
HUKUKÇU

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI VE UYGULAMASI
(İİK 67)

İcra takibinde alacaklı itiraz ettiği zaman takip herhangi bir hükme hacet kalmaksızın kendiliğinden durur.Duran akibe devam edebilmek yada borçlunun muhalefetini karşı koyabilmek(bertaraf edebilmek için) alacaklı icra mahkemesinde ya itirazın kaldırılması davası yada genel mahkemelerde itirazın iptali davası açması gerekir.Açılan bu davaların sonunda itirazın iptali yada itirazın kaldırılmasına hükmedilirse;borçlunun itirazı bertaraf edilmiş olacağından dolayı duran takip kendiliğinden tekrar canlanacaktır.İtirazın iptali davasının niteliğinden bahsetmek önemlidir.Bu davada alacaklı mahkemeden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini ve alacağın borçludan tahsil edilmesini istemektedir.Bu çerçeveden bakıldığı zaman itirazın iptali davası bir eda davası yani bir şeyi yapma yada yapmama talepli sonuç doğuran ve madii hukuka etki eden bir dava türüdür.Bazı yazarlar ise itirazın bertaraf edilmesi ve takibin devamına karar verilmesini tespit şeklinde yorumlayarak;itirazın iptali ile alacaklının borçlu aleyhine yürütmüş olduğu takipte haklı olduğunu yada diğer anlatımla borçlunun itirazında haksız olduğunun hüküm altına alındığını ifade ederler.Hukuk Genel Kurulu 18.02.2005 tarih ve 19-99/87 sayılı kararına göre itirazın iptali davasını eda davası olarak nitelendirmiştir.İtirazın iptali davasının hukuki niteliği hakkında görüş birliği bulunmamakla birlikte;yaygın görüş bu davanın bir eda davası olduğu yönündedir.İsviçre Federal Mahkemesi kararlarında itirazın iptali davasını maddi hukukta etki yaratan bir eda davası olarak nitelendirmektedir.Yargıtay'ın bu konuda her iki görüşü de belirten içtihatları vardır.Gerçekten de itirazın iptali davası bir yönü ile takip hukukuna diğer yönü ile maddi hukuka etkili olan bir davadır.Takip hukukuna ilişkindir çünkü itirazın iptal edilmesi ile alacaklı takibe devam etme yetkisine sahip olur.Maddi hukuka ilişkin bir davadır çünkü itirazın iptali hükmü maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden ve aynı alacağa ilişkin açılacak olan bir davada kesin hüküm şartı ile davanın reddedilmesine sebep olacak niteliktedir.İtirazın iptali davasını alacak davası şeklinde yorumlamak da yanlıştır.Gerekçe olarak; alacak davalarında alacağın mevcut olduğu karara bağlanır.Ancak itirazın iptali davasında hem alacağın mevcut olduğu karara bağlanmakta hemde takip hukukuna ilişkin sonuçlara sebebiyet vermektedir.(örneğin alacaklının takibe devam ederek icra takibinin diğer safhalarına gitmesini sağlayıcı ve maddi hukuk açısından ise kesin hüküm teşkil etmektedir)Bu davada davacı;itirazın iptal edilmesini ve takibin devamına karar verilmesini isteyen alacaklıdır.Davalı ise takibe itiraz eden borçludur.Borçlu dışında bir üçüncü şahıs hasım gösterilerek bu dava açılamaz,aksi takdirde hasım yokluğundan dava reddedilecektir.Davada görevli ve yetkili mahkeme hususuna bakacak olursak;görevli mahkeme başlatılan icra takibinde itiraza uğrayan alacak miktarına göre asliye yada sulh hukuk mahkemesidir.Yetkili mahkeme ise davalının yani borçlunun ikmaetgahının bulunduğu yer mahkemesi yada takip yeri mahkemesidir.İsviçrede yapılan icra takibi, takip yeri mahkemesinin yetkili olduğunu sonuçlamaktadır.Maddi hukuk ve takip hukuku alanına etkisi bulunan bu davada;itirazın icra mahkemesi tarafından iptali yada takibin geri alınması durumunda dava bundan etkilenmez ve devam edilerek sonuçlandırılması gerekmektedir.Ancak takip konusu alacak iptal ile birlikte ortadan kalktığından yada takibin geri alınması ile artık böyle bir takip kalmadığı için hüküm kısmı davanın reddi şeklinde sonuçlandırılacaktır.İtirazın iptali davasında;dilekçenin netice kısmında aynı zamanda asıl alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilir.İcra inkar tazminatı itirazın iptali davasına ilişkin bir tazminat türü olup;itirazın kaldırılması davasında hükmedilen %40 oranındaki tazminat nitelendirme bakımından icra inkar tazminatı değildir.İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için;öncelikle geçerli bir takipten bahsetmek gerekir.Geçerli olan takipte borçluya gönderilen ödeme emrine süresinde itiraz edilmesi gerekmektedir.Süresinde itiraz edilen ödeme emrinde alacak miktarı likit bir alacak olmalıdır.Likit alacaktan kasıt;bütün alacak kalemleri ile alacağın baştan hesaplanabiliyor olmasını ifade eder.Takip konusu alacağın doğumu anında muayyen bir alacak ise alacak likittir.Alacağın hesaplanması yargılama ve muhakemeyi gerektirdiği müddetçe icra inkar tazminatına hükmedilemez.Örneğin Yargıtayın icra inkar tazminatı hakkında vermiş olduğu çeşitli içtihatlarında; faturaya dayalı olan alacaklarda alacağın likit olduğunu,satış sözleşmesi ile düzenlenen alacak tutarının likit olduğunu,cari hesap ilişkisine dayalı olan ilamsız takiplerde cari hesap bakiyesinin likit bir alacak olduğuna içtihat etmiştir.İtirazın iptali davası maddi hukuk ve takip hukuku anlamında hak düşürücü süreye tabiidir.Borçlu tarafından yapılan itirazın öğrenilmesinden yada alacaklıya tebliğinden itibaren(tebliğ ile öğrenme gerçekleşeceğinden) 1 sene içerisinde açılması gerekir.1 senelik süreden sonra açılan dava reddolunur ve alacaklı artık takibe devam edemez.Ancak alacaklının genel hükümler çerçevesinde alacak davası açma hakkı saklıdır.İtirazın iptali davası açılmadan önce borçlunun yapmış olduğu ödemelerin davaya etkisi ne olacaktır?Yargıtay;dava açılmadan önce alacaklıya yapılmış ödemelerin, ödemenin yapıldığı miktar kadarıyla icra takibini İİK.12 çerçevesinde sona erdireceğinden dolayı bu hususun hükmün hangi tutar üzerinden devam edileceği yönünden belirtilmesini ısrarla vurgulamaktadır.Uygulamada ve doktrinde çokça tartışılan ve uygulama birliği olmayan bir husus da;itirazın iptali davası ile itirazın kaldırılması davasının aynı anda açılıp-açılamayacağı ve itirazın kaldırılması davasının reddedilmesi halinde itirazın iptali davasının açılıp-açılamayacağı sorunudur?Öncelikle iki dava arasındaki farklılıklardan ve özelliklerden bahsetmek gerekir.İtirazın kaldırılması davası dar şekil şartlarının uygulandığı ve sınırlı belgelerle basit yargılama usulüne uygun olarak icra mahkemesi tarafından yapılan bir muhakemedir.Bu davada verilen hüküm maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip sadece bir tespit hükmü içermektedir.İtirazın iptali davası ise itirazın kaldırılması davasının aksine maddi anlamda kesin hüküm teşkil edip;aynı alacağa ilişkin başka bir davanın açılmasına kesin hüküm nedeniyle engel teşkil eder.Bu sebepledir ki;dava açılmadan önce davayı açacak olan kişinin davanın uyuşmazlığı hakkında hukuki yararının yani bir menfaatinin bulunması gerekecektir.Talep ve hüküm bakımından daha geniş ve etkili olan itirazın iptali davası açıldıktan sonra ardından itirazın kaldırılması davası açılamaz.Çünkü çoğu kapsayan azı da kapsar kural gereği nitelik itibariyle itirazın iptali davası itirazın kaldırılması davasında ileri sürülecek olan taleplerden fazlasını kapsamaktadır.Aynı doğrultuda itirazın iptali davası reddedildikten sonra itirazın kaldırılması davası açılmasında talep ve nitelik(hüküm) bakımından hukuki yararın olduğu söylenemez ancak tam tersi durum da hukuki yarar aşikardır.İtirazın iptali davasında dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talebi bulunmayan davacnın;dilekçenin sonuç kısmında bu hususu belirtmesi acaba icra inkar tazminatı talebinin kabulü yönünde bir etki yapar mı?Yargıtay dava dilekçelerinde olay(vakıaların) yanında taleplerin de belirtilmesi gerektiğini belirtmiş olup;dilekçenin sonuç kısmında belirtilen talepler çerçevesinde mahekemenin karar vermesi gerektiğini ve bu nedenle sonuç kısmında belirtilen icra inkar tazminatı talebinin kabul edilebilir olduğu sonucuna varılması gerektiğini belirtmiştir.Dava açılmadan önce borcun tamamının ödenmesi durumunda davanın konusuz kalması gerektiğinden bahisle davanın reddedilmesi mümkün müdür?Yargıtay bu konuda;takip konusu alacak feriileri ile birlikte ödenmiş olsa bile yargılama ve takip masrafları ile kanuni vekalet ücretinin hüküm ksımına eklenmesini belirtmiştir.(19.H.D.01/03/2007 3/1951,Oskay/Koçak/Değnekli/Doğan s.1193-1194)
Bu makaleden kısa alıntı yapmak için alıntı yapılan yazıya aşağıdaki ibare eklenmelidir :

"İtirazın İptali Davası Ve Niteliği" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Şükrü Gökmen'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.

Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.


[Yazıcıya Gönderin] [Bilgisayarınıza İndirin][Arkadaşa Gönderin] [Yazarla İletişim]
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
» Makale Bilgileri
Tarih
12-06-2010 - 23:49
(5068 gün önce)
Makaleyi Düzeltin
Yeni Makale Gönderin!
Değerlendirme
Şu ana dek 2 okuyucu bu makaleyi değerlendirdi : 2 okuyucu (100%) makaleyi yararlı bulurken, 0 okuyucu (0%) yararlı bulmadı.
Okuyucu
18313
Bu Makaleyi Şu An Okuyanlar (1) :  
* Son okunma 2 gün 5 saat 32 dakika 39 saniye önce.
* Ortalama Günde 3,61 okuyucu.
* Karakter Sayısı : 8062, Kelime Sayısı : 947, Boyut : 7,87 Kb.
* 5 kez yazdırıldı.
* 3 kez indirildi.
* 1 okur yazarla iletişim kurdu.
* Makale No : 1216
Yorumlar : 0
Bu makaleye henüz okuyucu yorumu eklenmedi. İlk siz yorumlayın!
Makalelerde Arayın
» Çok Tartışılan Makaleler
» En Beğenilen Makaleler
» Çok Okunan Makaleler
» En Yeni Makaleler
THS Sunucusu bu sayfayı 0,03776002 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.